• Sonuç bulunamadı

Görevleri, Yetkileri ve Maaşları

OSMANLI DEVLETİ ADLİYE TEŞKİLATI

2.5. Divan-ı Ahkâm-ı Adliye’nin Teşkilatı

2.5.1.1.2. Görevleri, Yetkileri ve Maaşları

Gerek Divan-ı Ahkâm-ı Adliye gerekse de Mahkeme-i Temyiz devrinde mahkeme başkanı veya daire başkanlarının en temel vazifesi, bulundukları daireye riyaset etmektir. Tabii olarak başkan, mahkeme teşkilatını denetlemek ve buradaki işlerin muntazam bir şekilde icra edilmesini sağlamakla yükümlüdür. Fakat bu yargılama vazifeleri haricinde, kimi adli veya idari komisyonlarda da görev alıyorlardı. Tesisinden kısa bir süre sonra Divan-ı Ahkâm-ı Adliye riyasetinin nezarete çevrildiğine daha evvel temas etmiştik. Dolayısıyla nazırlık unvanı uhdesinden alınıncaya kadar Divan-ı Ahkâm-ı Adliye reisi nazırlık (bakanlık) vazifesini de icra etmişti. 11 Aralık 1875 tarihli Adalet Fermanı ile birlikte nazırlık unvanı mahkeme başkanının uhdesinden alınmıştı.

Divan-ı Ahkâm-ı Adliye Nizamname-i Dahilisi’ne göre nazır olan reis ile birlikte Mahkeme-i Temyiz’in hukuk ve ceza dairelerinin birer reis-i sanisi (ikinci başkanı) bulunmaktaydı. Nazır olan reis Mahkeme-i Temyiz’in Heyet-i Umumiyesi’ne riyaset ederken Mahkeme-i Nizamiye’ye riyaset etmeyip sadece

448 Düstur, II. Tertip, C. 5, s. 520-529.

106 nezaret ederdi. Yani bu ikinci mahkeme üzerinde yetkisi, denetim yetkisiydi. Bu nizamnameyle birlikte kaydolan evrakın hangi mahal ve daireye ait olduğunu belirlemek üzere bir Tefrik Cemiyeti kurulmuştu. Tefrik Cemiyeti iki aza, divanın başkatibi ile iki mümeyyizden mürekkepti. Bunlardan biri Divan-ı Ahkâm-ı Adliye Nazırı’nın tensibi ile cemiyete riyaset ederdi.

1876 tarihli Kanun-i Esasi ile birlikte Divan-ı Ahkâm-ı Adliye başkanlarına yeni bir vazife daha yüklendi. Bu anayasanın 92. maddesiyle 30 azadan müteşekkil bir Divan-ı Ali (Yüce Divan) kurulmuştu. Divan-ı Ali’nin vazifesi; “Vükelâ ile Mahkeme-i Temyiz rüesâ ve azasının ve zât ve hukuk-ı şâhâne aleyhinde harekete ve devleti bir hâl-i muhâtaraya ilkâya tasaddî eyleyenlerin muhâkemesidir.” Bu 30 azadan 10’u Mahkeme-i Temyiz ve İstinaf rüesası ile azaları arasından kura usulüyle seçiliyordu. 1924 Anayasası’nın 62. maddesi ile Divan-ı Ali’nin üye sayısı 21 olarak belirlendi. Bu 21 üyeden 11’i Mahkeme-i Temyiz (Yargıtay), 10 tanesi ise Şurâ-yı Devlet (Danıştay) başkan ve üyeleri arasından, kendi heyet-i umumiyelerinde (genel kurullarında) gizli oyla seçilirdi. Divan-ı Ali; bakanları, Mahkeme-i Temyiz ve Şûrâ-yı Devlet başkan ve üyeleri ile cumhuriyet başsavcısını vazifelerinden dolaŞûrâ-yı doğacak hukuksuzlukları yargılayacaktı. Mahkeme-i Temyiz rüesa ve azasının Divan-ı Ali’ye katılma vazifesi, 1961 Anayasası’yla Anayasa Mahkemesi’nin teşkiline kadar devam edecektir.

1879 tarihli Mehâkim-i Nizâmiyenin Teşkilâtı Kanun-ı Muvakkati ile Mahkeme-i Temyiz, Adliye Nezareti’ne bağlı müstakil bir mahkeme durumuna gelmişti. Mahkeme-i Temyiz’de ise bir reis-i evvel ve bir reis-i sani bulunmaktadır.

Reis-i evvel hem bulunduğu daireye hem de Heyet-i Umumiye’ye riyaset ederken, res-i sani sadece bulunduğu daireye riyaset ediyordu.

5 Receb 1296 tarihli Usûl-i Muhâkeme-i Cezaiye Kanun-ı Muvakkati’nin449 387. maddesine göre Mahkeme-i Temyiz hakimlerinden birinin görevini suiistimal etmesi veya daha ağır bir cezayı gerektiren bir suç işlemesi halinde müstantiklik (sorgu hakimliği) vazifesini Mahkeme-i Temyiz reis-i evveli ya kendi yürütür ya da bu iş için bir memur tayin ederdi.

Mahkeme-i Temyiz başkanlarının kendi mahkemelerinde ifa ettikleri yargılama vazifelerinin yanı sıra, Mahkeme-i Temyiz rüesasından olmaları itibariyle

449 Düstur, I. Tertip, C. 5, s. 188-222.

107 çeşitli komisyonlarda vazife yaptıkları vakidir. Bu komisyonların teşekkülüne ve vazifelerine de kısaca temas etmek icap eder.

11 Cemaziyelahir 1296 (2 Haziran 1879) tarihli irade450 ile kabul edilen Adliye ve Mezâhib Nezâreti'nin ve Devair-i Merbûtesinin Vezâifi Nizamnâmesi’nin451 8. maddesiyle Encümen-i Adliye isimli bir komisyon teşkil edilmişti. Bu komisyon Mahkeme-i Temyiz ve Mahkeme-i İstinaf reisleri ile azalarından ve bidayet mahkemesi reislerinden Adliye Nezareti’nce seçilecek beş azadan oluşuyordu. Vazifesi ise; “Kavânîn ve nizâmât ile hâl olunacak meselelere dair Adliye Nezâreti’ne merbût mehâkim ve devâirden nezârete vukubulacak müracaat üzerine o meseleleri tedkîk ile muktezâlarını nezârete bildirmekten ibaretdir.” Ayrıca “Encümen-i Adliye mesâil-i kanuniyede Adliye Nezâreti’nin müşâviri makamında olup reyleri mehâkim hükmü ve kararlarının kuvvet ve te’sîrlerini haiz değildir ve verdiği reylerden dolayı mesul olamaz.”

Teşkilat-ı Mehakim Kanunu’nun 46. maddesine göre adliye nazırının başkanlığında; müsteşar, Mahkeme-i Temyiz veya İstinaf mahkemesi başkanları ile bu mahkeme dairelerinden birer azadan oluşan İntihab Encümeni kurulmuştu452. Bu komisyon, mahkeme reisi ve Dersaadet mahkeme azası gibi irade-i seniyye ile atanan adliye görevlilerinin seçim işleriyle alakadar olurdu453.

29 Şaban 1305 tarihinde Teşkilat-ı Mehakim Kanunu’nun 49. maddesine eklenen fıkraya göre, bir sene zarfında bidayet ve istinaf mahkemelerinden sadır olup resen veya müracaat üzerine temyiz olunan kararların yarısı Mahkeme-i Temyiz’ce bozulursa, Mahkeme-i Temyiz reisleri müzekkere ile bu mahkemenin ıslah edilmesini bakanlıktan isteyebilirdi. Bakanlık da usulüne uygun bir şekilde ilgili mahkemenin heyetini değiştirebilirdi454.

450 COA, İ.ŞD., 46-2471.; Düsturda nizamname tarihi 29 Cemaziyelula 1296 (21 Mayıs 1879) olarak gösterilmiştir.

451 Düstur, I. Tertip, C. 4, s. 125-131.; Ceride-i Mehakim, No:2, 19 Receb 1296, s. 9-13.

452 24 Zilkade 1311 (29 Mayıs 1894) tarihli bir iradede Mahkeme-i Temyiz azasından Hüseyin Hamid Bey’in İntihab-ı Memurin Komisyonu riyasetine tayin edildiği görülmektedir: “Ma‘rûz-ı çâker-i kemineleridir ki

Mahkeme-i Temyiz â‘zâsından atûfetlü Hüseyin Hamid Beg Efendi hazretlerinin açık bulunan İntihâb-ı Me‘mûrin Komisyonu riyâsetine icrâ-yİntihâb-ı me’mûriyeti şeref-sâdİntihâb-ır olan irâde-i seniyye-i hazret-i hilâfet-penâhî iktizâ-yı âlîsinden bulunmuş olmağla ol bâbda emr ü ferman hazret-i veliyyü’l-emrindir fî 24 Zilkade sene 311 ve fî 17 Mayıs sene 310.” (COA, İ.DH., 1313-25)

453 Fatmagül Demirel, Adliye Nezareti Kuruluşu ve Faaliyetleri (1876-1914), Boğaziçi Üniv. Yay., İstanbul, 2008, s. 76.

454 “Devletlü efendim hazretleri

108 7 Cemaziyelahir 1329 (5 Haziran 1911) tarihli Adliye ve Mezahib Nezareti Nizamname-i Dahilisi’nin 12. maddesine göre Adliye Nazırı’nın riyasetinde bir Encümen-i Islahat455 oluşturulmuştu. Encümen’i ıslahatta nazır haricinde müsteşar, Mahkeme-i Temyiz reisleri, başmüddeiumumi ve Mahkeme-i Temyiz dairelerinden birer aza bulunurdu. Bu encümenliğin vazifesi, adliye işlerine ilişkin tatbikatı münasip görülen ıslahat ve tadilatları belirlemek ve gelen ıslahat tekliflerini müzakere etmekti456.

19 Recep 1331 (24 Haziran 1913) tarihinde Hükkâm ve Memûrîn-i Adliye İntihâb Nizamnâmesi ile Mahkeme-i Temyiz reis-i evvelinin riyasetinde, Mahkeme-i Temyiz reisleri, başmüddeiumumi, müsteşar ve İstinaf Mahkemesi reis-i evveli ile Mahkeme-i Temyiz dairelerinden alınacak birer azadan müteşekkil olan Encümen-i Tetkik oluşturuldu. Bu komisyon, nezaretten tevdi edilen görevli cetvelinde tayin edilen sırayı tetkik edip münasip olanları tasdik edip, olmayanları ise gerekçesiyle birlikte geri çevirecekti.

3 Mart 1926 tarihli Hakimler Kanunu457 ile hakimlerin intihabı, terfisi ve taltifleri için bir İntihab Encümeni kurulmuştu. Bu komisyon temyiz mahkemesi reislerinden birinin riyasetinde, müsteşar, temyiz mahkemesinin üç azası ile zat (özlük), ceza ve hukuk işleri müdürleri ve teftiş heyeti reisinden mürekkepti. Buna göre encümen reisi ile temyiz mahkemesinden gelen üç aza her altı ayda bir Temyiz Mahkemesi Umumi Heyeti’nce seçilirdi. Adliye Vekili, bu encümenin tabii reisiydi.

Bu komisyon hakimlerin seçilmeleri, terfileri, yerlerinin değiştirilmesi, ihtiyaç Mehâkim-i Adliye heyetinin vazife-i me’mûriyetlerinde nısfet ve hakkaniyete tevfikan icrâ-yı ahkâma mecbur edilmeleri için bilcümle bidayet ve istinaf mahkemelerinin bir sene zarfında Mahkeme-i Temyiz’e varid olup da nısfı nakz edilmiş olan i‘lâmâtı i‘tâ eden mahkeme hayetinin liecli’l-ıslâh tebdili hakkında Teşkilât-ı Mehâkim Kanunu’nun kırk dokuzuncu maddesine bir fıkra-yı nizamiye ilavesi ve teferruatı hakkında Islahat-ı Adliye Komisyonu’nun Meclis-i Mahsus-ı Vükela’dan tezyîl olunan mazbatası melfufuyla beraber arz ve takdim kılınmış olmağla ol babda her ne vechile irade-i seniyye-i cenâb-ı padişahi müte‘allik ve şeref-sudûr buyrulur ise mantûk-ı münifi infaz olunacağı beyanıyla tezkire-i senaveri terkim kılındı efendim fî 28 Şaban sene 305 ve fî 27 Nisan 304.”

“Ma‘rûz-ı çâker-i kemineleridir ki

Reside-i dest-i ta‘zîm olup melfufuyla manzûr-ı ali buyrulan işbu tezkire-i samiye-i sadaret-penahileri üzerine mucebince irade-i seniyye-i hazret-i hilafet-penahi şeref-müte‘allik buyrulmuş olmağla ol babda emr ü ferman hazret-i veliyyü’l-emrindir fî 29 Şaban sene 305 ve fî 28 Nisan 304.” (COA, İ.MMS., 98-4123.; Ayrıca bkz.: Teşkilât-ı Mehâkim Kanunu’nun 49. Maddesine İlâvesi İstizân Olunan Fıkra, Düstur, I. Tertip, C. 6, s. 81.

455 Düstur, II. Tertip, C. 3, s. 472-473.

456 1879’da maşmüddeiumuminin başkanlığında kurulan bu komisyon 1895 tarihinde nezaret bünyesine alınmıştır. Bu tarihten sonra Mahkeme-i Temyiz ceza dairesi reisinin riyasetinde görev yapan komisyona 1902 yılından sonra adliye nazırı başkanlık etmiştir. (Demirel, a.g.e., s. 80-81.)

457 Resmi Ceride, 20 Mart 1926, Sa. 326.

109 halinde işten el çektirilmeleri ve haklarında takdir veya inzibat muamelelerinin tayini gibi vazifeleri icra ederdi. Görüldüğü üzere İntihab Encümeni, günümüz Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun işlevini görmektedir.

Divan-ı Ahkâm-ı Adliye reisi veya nazırlarına ifa ettikleri göreve karşılık yüksek miktarda maaş tahsis edildiği söylenebilir. Haleb valisi iken Divan-ı Ahkâm-ı Adliye riyasetine getirilen Cevdet Paşa’ya riyaset maaşı olarak otuz beş bin kuruş tahsis edilmişti458. Ancak bu miktarlarda zamanla zam söz konusu olmaktaydı.

Mesela 15 Cemaziyevvel 1287 (13 Ağustos 1870) tarihli bir iradeyle Divan-ı Ahkâm-ı Adliye Nezareti’nin maaşı kırk bin kuruşa çıkarıldı459. Yine nazır Mithat Paşa’ya 13 Muharrem 1290 (13 Mart 1873) tarihinde yetmiş beş bin kuruş maaş tahsisatı yapılmıştı460. Divan-ı Ahkâm-ı Adliye dairelerinin riyasetliklerinde bulunan zatlar azalık maaşı haricinde riyasetlerine ve rütbelerine mahsus maaş da almaktaydı.

458 “Atûfetlü efendim hazretleri

Divan-ı Ahkâm-ı Adliye reisi devletlü Cevdet Paşa hazretlerine mukaddema kayd-ı hayat ile ihsân buyrulan on bin kuruş maaş-ı zati gayr-i ez südüs sekiz bin üç yüz otuz guruş olarak Haleb Vilayeti’nde valilik maaşıyla beraber ifa olunmakda olduğundan ve riyaset-i celileye tahvil-i memuriyetlerinde Şûrâ-yı Devlet ve Divan-ı Ahkâm-ı Adliye’nin tertîb edilen maaşlarına karşuluk tutulan mebâliğ meyânına maaş-ı mezkûr dahi idhâl edilip riyâset için kendilerine gayr-ı ez südüs otuz beş bin guruş maaş tahsis buyrulmuş idüğinden mebhûsün-anh olan maaş-ı zati hakkında istizânı mutazammın Maliye Nezaret-i Celilesi’nin tezkiresi leffen arz ve takdim kılınmış ve maaş-ı mezkûr için berât-ı âlîde münderiç olan kayd ve şarta nazaran bunun kemâkân müşarün-ileyh hazretleri uhdelerinde ibkâsı merhûn-ı müsaade-i seniyye görünmüş olmağla hazinece ifâ-yı muktezasının nezâret-i müşarün-ileyhaya havalesi hakkında her ne veçhile emr û ferman-ı cenâb-ı şehinşâhî şeref-sünûh ve sudûr buyrulur ise ana göre hareket olunacağı beyanıyla tezkire-i senâveri terkim olundu efendim fî 21 Rebiülevvel sene (12)85.

“Ma‘rûz-ı çâker-i kemineleridir ki

Reside-i dest-i ta‘zîm olan işbu tezkire-i sâmîye-i asafaneleriyle tezkire-i merkûme manzûr-ı şevket-mevfûr-ı hazret-i şehriyârî buyrulmuş ve ber-vech-i istizân maaş-ı mezkûrun müşarün ileyh uhdelerinde ibkâsı zımnında hazinece ifâ-yı muktezasının nezâret-i müşarün-ileyhaya havalesi şeref-sünûh ve sudûr emr û irade-i seniyye-i hazret-i padişahi icâb-ı celîllinden olarak tezkire-i merkûme yine savb-ı sâmî-yi hıdîvîlerine iade kılınmış olmağla ol babda emr û ferman hazret-i veliyü’l-emrindir fî 22 Rebiülevvel sene (12)85.” (COA, İ.DH., 578-40242)

459 “Ma‘ruz-ı çâker-i kemineleridir ki

Divân-ı Ahkâm-ı Adliye nezâretine muhassas olan ma‘âşın kırk bin guruşa iblâğı şeref-sünûh ve sudûr buyrulan emr ü ferman-ı mekârim-nişân-ı hazret-i şehinşâhî muktezâ-yı münîfinden bulunmuş olmağla ol babda emr û ferman hazret-i veliyü’l-emrindir fî 15 Cemaziyelevvel sene 287.” (COA, İ.DH., 617-42950)

460 “Ma‘ruz-ı çâker-i kemineleridir ki

Divân-ı Ahkâm-ı Adliye Nazırı ubuhetlü devletlü Midhat Paşa hazretlerine yetmiş beş bin kuruş maaş ve emsaline tevfîkân müşîr ta‘yînâtı tahsîsi müte‘allik ve şeref-sudûr buyrulan emr ü ferman-ı hümâyûn-ı hazret-i şehinşâhî muktezâ-yı celilinden bulunmuş olmağla ol bâbda emr ü ferman hazret-i veliyyü’l-emrindir fî 13 Muharrem sene 90.” (COA, İ.DH., 664-46250); “Divân-ı Ahkâm-ı Adliye Nazırı ubuhetlü devletlü Midhat Paşa hazretlerine yetmiş beş bin kuruş maaş ve emsaline tevfîkân müşîr ta‘yînâtı tahsîsi müte‘allik ve şeref-sudûr buyrulan irâde-i seniyye-i cenâb-ı padişâhî iktizâ-yı âlîsinden bulunmuş olmağla hazinece ifâ-yı muktezasına himmet buyrulsun.” (COA, A.}MKT.MHM., 449-87)

110 Divan-ı Ahkâm-ı Adliye’nin ilk nazırları olan Ahmet Cevdet Paşa461 ile Mustafa Fazıl Paşa’ya462 bu vazifelerinden dolayı en yüksek rütbeden nişan verilmişti463. Bu rütbe daire reislerine de verilmekteydi. Bu husus, divan riyasetinin veya nezaretinin ehemmiyetini ortaya koymaktadır.