• Sonuç bulunamadı

gönderdiği fermanlar doğrultusunda gerçekleşmiş veya göçmenlerin başvuruları üzerine kendilerine para ve malzeme yardımı yapılmıştır. Göçmenlerin yerleştirilmesi işleri 1859 yılına kadar Şehremanetine bırakılmış, fakat Kırım Savaşı sonrasında göçlerin hızla artmasından dolayı şehremaneti bu işte yetersiz kalmıştır. Problemin çözümü için bir komisyon kurulmasına ilişkin yasa çıkartılmıştır.356 Oluşturulan komisyon değişik isimlerle I. Dünya Savaşı’na kadar görevini yerine getirmiştir. Ancak göçmenlerin iskânıyla ilgili asıl gelişme, 9 Mart 1916’da, ‘Muhacirin ve Aşair Müdüriyet-i

Umumiyesi’nin kurulmasıyla sağlanmıştır. Bu genel müdürlük, 1922 tarih ve 929 sayılı

nizamnameyle Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekâleti’ne bağlanmıştır.357

Türkiye, 24 Temmuz 1923’te Lozan Antlaşması’nı imzaladıktan sonra, Yunanistan ile mübadele işlemlerine başlamıştır. Fakat Türkiye bu işe hazırlıksız yakalanmıştır. Çünkü bu kadar kısa sürede göçmenlerin geldikleri bölgelerde ne tür işlerle uğraştıkları, hangi iklime alışık oldukları, örf, adet ve geleneklerinin tespiti çok zor olmuştur. Göçmenlerin iskân bölgelerine, mesleklerine ve ihtisas sahalarına göre dağıtılmalarını tespit için İstatistik Genel Müdürü Cemal Hüsnü başkanlığında bir

komisyon kurulmuştur.358 Göçmenler fiili duruma dayanarak başlıca 10 alana

ayrılmıştır.359 Geldikleri yerlerdeki mesleklerine göre; tütüncü, çiftçi, bağcı, zeytinci gibi dallara göre tasnif edilmişlerdir. İşte bu tecrübe bundan sonraki göçmenler için de kullanılmıştır. Gerek Ortadoğu’dan gerekse diğer coğrafyalardan Türkiye’ye göç edenler, mübadelenin başarılı veya başarısız iskân örnekleri doğrultusunda yerleştirilmiştir.

Osmanlı Devleti’nin titizlikle uyguladığı göçmenlere yardım konusu, özellikle Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında yinelenmiş ve günümüze kadar süregelmiştir. Özellikle Türk kökenli muhacirlere yönelik yapılan yardımlardan Ortadoğulu

356 Tanzimat dönemi, iskân işlerinde de tanzimin yaşandığı bir dönem olmuştur. Bkz.: Fuat Dündar,

İttihat ve Terakki'nin Müslümanları İskân Politikası (1913-1918), 5. Baskı, İstanbul 2011, s. 57; Filiz

Doğanay, “Türkiye’ye Göçmen Olarak Gelenlerin Yerleşimi”, II. Ulusal Sosyoloji Kongresi: Toplum ve Göç, (20-22 Kasım 1996-Mersin), Ankara 1997, s. 195.

357 www.khgm.gov.tr/kutuphane/toprakiskan1.htm, E.T.: 29.11.2010. 358 BCA., 30..10.0.0/123.872..14, 17 Nisan 1923.

359 I. Alan: Sinop, Samsun, Ordu, Giresun, Trabzon, Gümüşhane, Amasya, Tokat, Çorum. II. Alan:

Edirne, Tekirdağ, Gelibolu, Gelibolu, Kırkkilise, Çanakkale. III. Alan: Balıkesir. IV. Alan: İzmir, Manisa, Aydın, Menteşe, Afyon. V. Alan: Bursa. VI. Alan: İstanbul, Çatalca, Zonguldak. VII. Alan: İzmit, Bolu Bilecik, Eskişehir, Kütahya. VIII. Alan: Antalya, Isparta, Burdur. IX. Alan: Konya, Niğde, Kayseri, Aksaray, Kırşehir. X. Alan: Adana, Mersin, Silifke, Kozan, Antep, Maraş. Bkz: Kemal Arı,

göçmenler de istifade etmiştir. Cumhuriyet Türkiye’sinin yurtdışından gelen muhacirlere, 1960’lı yıllara kadar360 yaptığı ve dolayısıyla Irak ile Suriyelilerin de faydalandığı yardımlar; konut, arazi ve zirai yardım ana başlıklarına ayrılabilir.

Ortadoğu’dan Türkiye’ye yapılan göçlerde, göçmenlerin iskânı ve göçmenlere yapılan yardımlar önemli bir yer tutmuştur. Türkiye Cumhuriyeti, dışardan gelen göçmenlere sosyal devlet anlayışıyla sahip çıkmış ve imkânlar nispetinde her türlü yardımı yapmıştır. Göçmenlerin iskânı ve çeşitli sorunlarının giderilmesi hakkındaki

değişik tamimler, bu konuda ne kadar hassas davranıldığını göstermiştir.361

Göçmenlerin iskân işlerinin kanuni müddeti zarfında tamamlanması için de komisyonlar kurulmuştur.362

Göçmenlere yapılan yardımlar göçmenlerin ülkelerine göre değil, soy ve dini mensubiyete göre tanzim edilmiştir. Dolayısıyla Ortadoğu’dan gelen göçmenler Balkanlardan gelen göçmenlerden ayrı bir uygulamaya tabi tutulmamıştır. Başka bir ifadeyle; mevcut bilgilerimiz Ortadoğu’dan Türkiye’ye gelen Türk soylu göçmenlerin, Avrupa’dan gelen göçmenlerden ayrı tutulmadığı yönündedir.

Göç ve iskân meselelerinde başarılı olmak için şehirlerden köylere kadar çok iyi teşkilatlanmak şarttı.363 Türkiye’de iskân siyaseti ve nüfus değişimiyle ilgili ilk örgütlenme, 13 Ekim 1923 tarih ve 352 sayılı yasayla Mübadele, İmar ve İskân

Vekâleti’nin kurulmasıyla gerçekleşmiştir. 8 Kasım 1923 tarih ve 368 sayılı yasayla bu

bakanlığın görev ve yetkileri belirlenmiştir. Buna göre İmar ve İskân Vekâleti, iskân ve toprak işlemlerinin yanında, o dönemde en önemli sorun olan mübadele işlerini de yürütmüştür. Ayrıca bakanlığın görev ve yetkileri arasına, savaşta tahrip olmuş bölge

360 Cenevre Sözleşmesi’nin yürürlüğe girmesiyle birlikte Türkiye, Avrupa dışından gelen göçmenlere

açıktan bir yardım yapmamıştır. 1960-1980 Arasındaki 20 yıllık dönemde gelenler daha çok serbest göçmen statüsünde iskân edilmişlerdir. 1980 Sonrasında gelenler ise daha çok geçici çalışma izinleriyle idare edilmiştir. Zaman zaman Cenevre Sözleşmesi’nin dışına çıkıldığının en büyük delillerinden biri 1965 yılı bütçesi hazırlanırken Toprak ve İskân Umum Müdürlüğü’nün, Afganistan’daki Türkistanlı göçmenlerin Türkiye’ye nakli ve iskânları için 2.5 milyonluk bir tahsisat ayırmasıdır. Benzeri örnekleri çoğaltmak mümkündür. Bkz.: Z. Fahri Fındıkoğlu, “Türk Göç Sosyolojisi: Afganistan’dan Gelen Doğu Türkistanlı Göçmenler Meselesi”, Türk Dünyası, S. 1, Şubat- Nisan 1966, s. 29.

361 Göçmenlerin iskanı ve her türlü problemlerinin giderilmesi için yayımlanan tamimler konusunda

Bkz.: BCA., 272..0.0.12/41.45..6, 16 Şubat 1924; BCA., 272..0.0.12/41.47..18, 8 Nisan 1924; BCA., 272..0.0.12/41.48..23, 12 Mayıs 1924; BCA., 272..0.0.11/21.108..26, 10 Ekim 1925.

362 BCA., 30..10.0.0,123.878..11, 30 Ocak 1929.

363 İskân ve Teavvün Cemiyeti Umumi Kongre Mübadele Encümeni Mazbatası, Kubbealtı Sahaf, İzmir

halkından, evleri yıkılmış olanların iskân olması ve huzura kavuşturulması da eklenmiştir.364

Türkiye’ye yapılan göçlerin organizasyonunda en büyük görev Hilal-i Ahmer Cemiyeti (Kızılay)’ne düşmüştür.365 Kızılay, Mübadele Vekâleti’yle yapmış olduğu itilafnâme gereğince; terkedilmiş mallardan harap olan evlerin onarımı, göçmenler için misafirhaneler hazırlanması ve çeşitli ön hazırlıkların tamamlanmasını yürütmüştür. Halktan toplanan yardımların bir kısmı, muhacirlerin yararına olmak üzere misafirhanelerin tamiri için kullanılmıştır.366 Ayrıca poliklinikler, hastaneler, aşhaneler açan HAC, icabında nakil vasıtaları ayarlamış; çadır, battaniye, palto, gömlek, ayakkabı kışlık giyecek vb. giyim eşyaları temin etmiştir.367 Hatta engelli göçmenler için özel ortopedi malzemelerinin teminine çalışılmıştır.368 Kısacası göçmenlerin her türlü ihtiyaçlarına cevap verilmeye gayret edilmiştir.369

Göçmenlere yardım konusunda Kızılay tarafından atanan İmdat Heyetleri’nin çalışmaları da dikkate şayandır. Bu heyetler birer yöneticiye bağlı olarak çalışan doktor, hastabakıcı ve diğer görevlilerden oluşturulmuştur. Heyetlerin her biri, öncelikle görev bölgelerindeki yaralı ve hastaların bakımından sorumlu tutulmuştur. Düşmandan zulüm görmüş halka ilaç, sağlık malzemesi, yiyecek-içecek ve her türlü tüketim malzemesi dağıtmak, gerektiğinde hasta ve yaralıları nakletmek gibi görevleri ifa etmişlerdir.370

Türkiye Kızılay Derneği’nin tüm başarılı çalışmalarına rağmen bazı olumsuzluklar da yaşanmıştır. Örneğin Bilecik Kızılay Şubesi’nden İstanbul’daki Kızılay Genel Merkezine yazılan 29 Mayıs 1924 tarihli bir yazıda; Bilecik’in Kayalar Kazası’nda bulunan muhacirlerin bazılarının açlıktan ot yediği, bundan dolayı gerekli yiyecek yardımının derhal yapılması gerektiği bildirilmiştir.371

364 F. Babuş, a.g.e., s. 130-137.

365 Türkiye’de göçmenlere yardım konusunda ilk akla gelen Kızılay Derneği’dir. Derneğin faaliyetleri

hakkında detaylı bilgi için Bkz.: Besim Ömer, Hanımefendilere Hilal-i Ahmer’e Dair Konferans, (Haz.: İsmail Hacıfettahoğlu), Ankara 2007.

366 TC. Kızılay Arşivi, 158/210, 1 Kânunusani 1340 [1 Ocak 1924].

367 BCA., 272..0.0.74/71.1..8, 19 Haziran 1917; TC. Kızılay Arşivi, 88/225, 9 Teşrinisani 1340 [9 Kasım

1924]; K. Arı, a.g.e., s. 72-73.

368 Bursa V. İmar ve İskân Mıntıka Müdürü Cemil Bey, HAC Genel Merkezi’nden Balkan Harbi malulü

Abdürrahim için sağ ayak kullanımını kolaylaştırıcı ortopedi malzemesi istemiştir. Bkz.: TC. Kızılay

Arşivi, 88/322, 10 Ağustos 1340 [1924].

369 ATASE Arşivi, İSH-5/B, 9650, 196, 27, 09 Eylül 1335 [1919].

370 Saltanat’ın kaldırılmasından iki gün sonra, kuruluşundan beri Osmanlı Hilal-i Ahmer Cemiyeti olarak

anılan kurum, “Türkiye Hilal-i Ahmer Cemiyeti” olarak değiştirildiğini duyurmuştur. Seçil K. Akgün- Murat Uluğtekin, Hilal-i Ahmer’den Kızılay’a, Ankara 2002, s. 252-308.

Hilal-i Ahmer’in Anadolu’daki faaliyetlerine Amerikan Şark-ı Karib Muavenet Heyeti (Amerikan Yakın Doğu Yardım Cemiyeti) de yardım etmiştir. Amerikan Heyeti

yaralılara iki defa 1.500 lira değerinde yardımda bulunmuştur.372 Göçmenlerin iaşesine

sarf edilmek üzere 1.140 liralık 500 çuval çorbalık mısır yarması ile her biri 225 liralık 50 fıçı nebati yağ, Anna Potter isimli gemiyle getirilmiştir.373 Bu cemiyet, faaliyetleri çerçevesinde esir ve göçmenlere de yardımda bulunmuştur. I. Dünya Savaşı ve Milli Mücadele’de esir düşen Türklerin tespitinde faydalı çalışmalar yapmıştır. Ayrıca bizzat

göçmenlere de doğrudan yardımda bulunmuştur.374 Amerikan heyetinin faydalı

çalışmalarından dolayı, Harbiye Nezareti’nden XIV. Kolordu Kumandanlığı’na gönderilen şifre yazıda; muhacirlere yardımda bulunan Amerikan heyetine her çeşit kolaylığın gösterilmesi bildirilmiştir.375 Türkiye, Amerikan heyetinin yardımlarından dolayı teşekkür mesajı yollamıştır.376

Türkiye’deki göçmenlere, Birleşmiş Milletler Dünya Sağlık Örgütü (WHO)’de zaman zaman yardım göndermiştir. WHO Türkiye’deki göçmenlere ilaç, malzeme, penisilin vb. antibiyotik gibi tıbbi yardımlar yollamıştır.377 WHO’nun yardımları Göçmen ve Mültecilere Türkiye Yardım Birliği eliyle ulaştırılmıştır. Bu ve benzeri yararlı çalışmalarından dolayı, Göçmen ve Mültecilere Türkiye Yardım Birliği, genel menfaatlere yararlı derneklerden sayılmıştır.378

İskân işleri, 1923 yılı sonlarında İçişleri Bakanlığı’na bağlı İskân Umum Müdürlüğü’ne devredilmiştir. Bu müdürlük 14 Ocak 1925 tarih ve 2040 numaralı bir genelge yayımlamıştır. Bu genelgenin 3. maddesine göre; savaş bölgesi nedeniyle

Kıbrıs, Halep, İskenderun, Antakya, Suriye, Kafkasya, Rusya ve Irak gibi İslam memleketlerinden gelip sığınanlar, mübadelenin dışında Türkiye’yi terk edenlerin

mülklerinde iskân olunmuşlardır.379

372 İsmail Hacıfettahoğlu, Milli Mücadele’de Hilal-i Ahmer, Türkiye Kızılay Derneği, Ankara 2007, 88. 373 TC. Kızılay Arşivi, 1261/10, 5 Haziran 1923.

374 Mehmet Canlı, “Milli Mücadele Dönemi’nde Amerikan Şark-ı Karib Muavenet Cemiyeti’nin

Anadolu’daki Bazı Faaliyetleri”, Askeri Tarih Bülteni, S. 38, Ankara Şubat 1995, s. 45-49.

375 ATASE Arşivi, İSH-5/B, 9876, 196, 62, 16 Eylül 1335 [1919]. 376 BCA., 272..0.0.12/39.33..20, 24 Aralık 1921.

377 BCA., 30..18.1.2/126.59..1, 31 Temmuz 1951.

378 BCA., 30..18.1.2/124.98..3, 22 Ocak 1951; BCA., 30..18.1.2/124.105..13, 20 Şubat 1951.

379 12 Mart 1922 Tarih ve 1483 Sayılı “Tehcir ve Emval-i Metruke Mevzuatı”na göre; gayrimenkullerini

terk eden Rumlara ait ev ve araziler hazine tüzel kişiliğine alınmıştır. Bilahare bu araziler yurtdışından gelen göçmenlere tevdi edilmiştir. Mevzuatın detayları için Bkz.: Salâhaddin Kardeş, “Tehcir” ve

Emval-i Metruke Mevzuatı, Maliye Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı, Ankara 2008, s. 125-126;

F. Babuş, a.g.e., s. 130-131; BCA., 30..18.1.1/6.35..1, 12 Kasım 1922; BCA., 272..0.0.12/46.83..4, 21 Kasım 1925; BCA., 272..0.0.12/43.59..5, 11 Aralık 1924.

Osmanlı’dan ayrılan ülkelerin ahalisi, burayı alan devlet tabiiyetinden sayılmıştır. Fakat 18 yaşından büyüklere 2 yıl içerisinde kendi tabiiyetlerini seçebilme hakkı verilmiştir. Şayet o memleketi alan devletin tebaasına geçmezlerse, 12 ay içerisinde ikâmetlerini memleket dışına taşımaları kararlaştırılmıştır. Göçmenler nakledilebilecek mallarını beraberinde götürürmüşlerdir. Ev, arsa, çiftlik gibi nakledilemeyen mallarını ise sahibi olarak muhafaza etmişlerdir.380 I. Dünya Savaşı esnasında Suriye, İsrail ve civar bölgelerinden gelip Konya’da iskân edilen göçmenlere para yardımı yapılmıştır.381 Bu yardımlar daha sonraki yıllarda da devam etmiştir.

Cumhuriyet döneminde muhacirlere yapılan yardım ve kolaylıklar daha gümrük kapılarındayken başlamıştır. 885 Sayılı iskân kanununa göre; muhacir olarak kabul edilenler, hariçten gelen mülteci ve aşiret efradının birlikte getirecekleri eşyaları, malları ve hayvanları gümrük vergisi ile bir defaya mahsus olmak üzere sair bütün teklif ve

resimlerden muaf tutulmuştur.382

Ülkeye resmi yollardan giriş yapan göçmenler, göçmen misafir evlerine yerleştirilmiştir. Birkaç gün bu misafir evlerinde kalan muhacirlerin sağlık muayeneleri, emniyetle ilgili işlemleri ve gümrük muayeneleri gibi rutin işleri de görülmüştür. Ayrıca göçmenlerin meslekleri tespit edilerek geleceğe yönelik çalışma alanları da burada belirlenmiştir.383 Buradaki çalışmalar tamamlandıktan sonra göçmenlerin kat’i iskânları yapılmıştır.384 Göçmenlerin kati iskân mahalline gidinceye kadarki yol masrafları da devlet tarafından karşılanmıştır. Göçmenlerin iskân mahalline gidecekleri gün kadar büyüklere 25 ve 13 yaşından aşağı olan küçüklere 15 kuruş hesabıyla iaşe paraları nakden verilmiştir.385 Göçmen ve muhacirlere borç olarak yapılan yardımların bir kısmı bilahare taksitli olarak tekrar alınmıştır.386

Göçmenleri müşfik bir anne gibi kollarına saran Türk Devleti, tabibin tavsiyesi üzerine süt verilmesi lazım gelen emzikli anne veya süt çocuklarına veyahut hastalara, günlük 150 gram süt tozu ve kırk gram şeker vermiştir. Bunun yanında muhacirlere,

380 Seyfi Kutay, Ecnebiler İçin Türkiye’de Çıkan Kanunlar ve Yapılan Muahedeler, İstanbul 1941, s. 12-

13.

381 BCA., 272..0.0.74/65.18..6, 20 Ekim 1917.

382 Göçmenlerin yanlarında getirebilecekleri mal ve eşyalar kanun ile belirlenmiştir. Ayrıntılı bilgi için

Bkz.: BCA., 30..18.1.2/42.9..15, 19 Şubat 1934; T.C. Başvekâlet Neşriyat Müdürlüğü, Muhacir ve

Mültecilerin Gümrük Muafiyeti Hakkında Kanun, 22 Mart 1934; TC. Dışişleri Bakanlığı, Konsolosluk

ve Muh. Huk. Dairesi, a.ge., s. 29.

383 N. Kökdemir, a.g.e., s. 428; Başvekâlet Toprak …, s. 60-63. 384 Başvekâlet Toprak…, s. 81.

385 N. Kökdemir, a.g.e., s. 428.

yemeklik buğday verilinceye kadar, büyüklere günde 25, 13 yaşından küçüklere ise 15 kuruş nakit para, iaşe bedeli olarak verilmiştir.387

Türkiye’ye sığınan muhacirlerin büyük çoğunluğu eşyasız, yatak ve yorgansız gelmiştir. Bunlardan çok zor durumda olanlara yatak, yorgan, palto, yün kazak, fanila ve ayakkabı gibi eşyalar verilmiştir.388 Hicrete mecbur olan halkın sefaletlerinin giderilmesi için gerekli tedbirlerin alınmasında askeriye de çok başarılı çalışmalar yürütmüştür.389 Hemen çalışıp müstahsil hale geçemeyen göçmenlere, en az 8 ay yiyecek yardımı yapılmış, odun ve kömür ihtiyaçları karşılanmıştır.390 Çalışabilecek durumda olanların liyakatlerine göre iş verilmiştir. Hasta olanlar hastanelere yatırılmış, hafif hastalar yerinde tedavi edilmiş, sıtma, tifüs ve tifo gibi hastalıklara karşı aşı ve ilaç kullanılmıştır. Okuma çağındakiler imkân nispetinde okul ve yurtlara parasız yatılı olarak yerleştirilmiştir.391

Göçmenlere çoğu zaman nakdi yardımlar da yapılmıştır. Örneğin Saruhan [Manisa] Milletvekili ve Akhisar Müdafaa-i Hukuk Heyet-i İdare Reisi Reşat Bey, uhdesindeki yaklaşık 10.000 liralık Heyet-i Milliye parasını muhacirlere sarf etmiştir.392 Yine benzer şekilde göçmenlere yardım maksadıyla balolar tertiplenmiş ve satılan

biletlerin geliri bu yönde kullanılmıştır.393 Muhtaç göçmenler yararına Beykoz

Parkı’nda gösteri düzenlenmiştir.394

Göçmenlere kentte veya köyde iskân edilme durumlarına göre farklı nitelikte evler verilmiştir.395 Kentte iskân edileceklere iş kurabilmeleri için belirli bir miktar

387 N. Kökdemir, a.g.e., s. 428-429.

388 TC. Kızılay Arşivi, 150/118, 8 Kânunusani 1337 [8 Ocak 1921]. Muhacirin hastanesinden göçmenlere

verilmek üzere gelen eşya listesi bir hayli kabarıktır. Temel ihtiyaç malzemelerinden oluşan bu eşyalar şunlardır: Demir, soba, gaz sobası, çinko kova, emaye kova, banyo, sedye, faraş, oturak, ördek, kebap, şeker, gaz ocağı, uzun çatal, et çantası, yumurta çantası, bardak, sürahi, kahve kutusu, cam kâse, ufak saat tahtası, küvet, ölçek, teneke, tepsi, emaye kâse, çay, kahve fincanı, emaye tabak, maşrapa, emaye kâse, sac ayak, ufak tabak, kantar, hazır somya, emaye sahan, bakır kazan, cam şekerlik, çaydanlık, huni, bakır kase, tepsi, teneke, elbise askısı, yaprak, demir çorba kasesi, bakır tutaç, emaye su güğümü, emaye tencere, kahve, kahve cezvesi, sini tabak, semah, kaşık, çay kaşığı, çatal, kürek, bahçe tarağı, sini, et tahtası, paspas, demir sandalye, süpürge, yazı sırası, havlu vs. Bkz.:

TC. Kızılay Arşivi, 286/40, [t.y.].

389 ATASE Arşivi,ATAZB-1, 4844, 39, 81 [t.y.]; 57. Fırka Kumandanlığı’ndan çekilen telgraf için Bkz.:

ATASE Arşivi,İSH-1/ABC, 3547, 25, 64, 5, 23 Ağustos 1335 [1919].

390 BCA., 272..0.0.12/41.44..13, 21 Ocak 1924; BCA., 30..18.1.1/12.59..3, 2 Aralık 1924.

391 İstanbul Göçmenlere Yardım Derneği, Dernek Merkez Yönetim Kurulunun Göçmenlerin

Yerleştirilmeleri Hususundaki Düşünce ve Dilekleri, İstanbul 1951, s. 42-43.

392 ATASE Arşivi, İSH-10/A, 3504, 580, 150, 14 Ağustos 1336 [1920] .

393 ATASE Arşivi, İSH-19/B, 10583, 1494, 94, 14 Şubat 1338 [1922]; ATASE Arşivi, İSH-19/B, 10638,

1504, 119, 18 Şubat 1338 [1922].

394 BCA., 272..0.0.71/33.42..13, 25 Mayıs 1924.

395 Göçmen evleri, bölgenin durumuna göre betonarme, kerpiç veya keresteden inşa edilmiştir. Evlerin

para; köyde iskân edileceklere toprak, çeki hayvanı, üretim araçları vermiştir. Kırsal kesimde yerleşenler için aile başına ortalama 51.5* dekar toprak dağıtılmıştır. Dağıtılan topraklar arasında, 343 dekarlık Türkgeldi Devlet Üretme Çiftliği arazisi de vardır.396 Toprağın işlenmesi ve sürekliliğin sağlanması için göçmenlere bu toprakları ancak 25

yıl sonra satabilme şartı getirilmiştir.397 Göçmenlerin yerleştirilmesi ve

topraklandırılması aşamasında, yerli halkın toprak ihtiyacı da göz önünde bulundurulmuştur.398

Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu’nun 4. bölümünde, arazi verileceklerin tayin ve tespitiyle bir sıraya konmasını sağlayacak hükümler yer almıştır. Buna göre; hiç arazisi olmayıp başkalarının arazisinde ortakçılık ve kiracılık yapanlar; arazisi yetmeyen çiftçiler; göçebeler, göçmenler ve göçürülenlerden çiftçi olanlara toprak verilmesi kararlaştırılmıştır (Bkz.: Tablo 20).399

Tablo 20. Göçmenlere dağıtılan toprak miktarları (1923-1967)

Yıllar Aile Sayısı Toplamda Verilen

Toprak (Dekar)

Aile Başına Verilen Ortalama Toprak (Dekar)

1923-1933 157.736 6.258.928 39.6 1934-1949 62.849 2.866.685 45.6 1950-1967 21.496 1.165.806 54.2 Genel Toplam 242.081 10.291.419 42.5

Kaynak: C. Geray, “Türkiye’de Göçmen...”, s. 26.

Tablo-20’den anlaşıldığı kadarıyla, göçmenlerin müstahsil duruma geçmeleri için aile başına 42,5 dönüm toprak verilmiştir. 1923-1967 arasındaki 45 yıllık dönemde yaklaşık 242.000 aile topraklandırılmıştır. Göçmenlere en çok toprak dağıtımının yapıldığı dönem, Cumhuriyet’in ilk 10 yılı olmuştur.

göçmenlere yaptığı kereste yardımları için Bkz.: BCA., 272..0.0.80/3.6..1, 3 Nisan 1924; BCA., 30..18.1.2, 83.57.17, 23 Haziran 1938; BCA., 30..18.1.2/91.66.12, 7 Temmuz 1940.

* Göçmenlere dağıtılan toprak miktarı sabit olmayıp, dönemine ve bölgesine göre değişiklik

göstermiştir.

396 BCA., 30..18.1.2/127.84..8, 15 Kasım 1951.

397 Celal Bayar, 1937’deki parti programında şunları söylemiştir: “Topraksız çiftçi bırakmamak prensibi

parti programımızın 34. maddesine dayanır. Her Türk çiftçisini kâfi toprak sahibi etmek ve topraksız çiftçiye toprak dağıtmak için hususi istimlak kanunları çıkarmak bu maddenin hükmüdür.” Bkz.:

İsmail Arar, Hükümet Programları (1920-1965), İstanbul 1968, s. 76; İ. Tekeli, Göç..., s. 164-165; İstanbul Göçmenlere Yardım Derneği, a.g.e., s. 58.

398 Önder Duman, Rumeli’den Samsun’a Göç (1923-1970), Samsun 2010, s. 84-85.

399 Ömer Lütfi Barkan, “‘Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu’ ve Türkiye’de Zirai Bir Reformun Ana

Muhacirlerle yerliler arasında zaman zaman tartışmalar çıkmışsa da bunlar çok az sayıda olmuştur. Göçmenlerle yerliler arasındaki ilişkiler daha çok işbirliği ve dostluk prensibine dayandırılmıştır. Türkiye’deki kasabalar ve köyler göçmenlere yardım konusunda adeta birbirleriyle yarışmışlar, onlara tohum ve ziraat aletleri vermişler, ev yapmalarına yardım etmişler, hatta kendi topraklarından bir kısmını onlara vermişlerdir. Bu insani yardımlaşmada hükümetin yerli halkı yardıma teşvik etmesi de

etkili olmuştur.400 Göçmenlerin ihtiyaçlarının bütçe olanaklarıyla ve Kızılay

yardımlarıyla karşılanması mümkün olmamıştır. Zaten hükümetin valiliklere gönderdiği yazılarda da mahalli kaynaklardan istifade edilmesi ve halkın yardımına başvurulması istenmiştir.401 Göçmenlerin ihtiyaçlarının aksamaması için çeşitli vilayetlere para

yardımında bulunulmuştur.402

Göçmenlerin birçoğu iskân yardımından yararlanmak istediği için ‘iskânlı

göçmen’ statüsünde gelmişlerdir. 1923-1933 yılları arasında 157.736 aileye ortalama

39,6 dekar olmak üzere toplamda 6.246.345 dekar toprak dağıtılmıştır. 1934-1949 yıl- ları arasında 62.849 aileye 45,6 dekar olmak üzere toplam 2.865.914 dekar kültür toprağı verilmiştir. Bu muhacirlere ya bir ev yaptırılmış ya da hazineden mal verilmiştir.

Buna ilaveten göçmenlerin üretici hale gelmelerini sağlayacak yardımlar yapılmıştır.403

İskân safhasında göçmenlerin mesken, arazi, çift hayvanı, pulluk, tohumluk ve işletme sermayesi gibi ihtiyaçları da belirli bir plan dâhilinde karşılanmıştır.404 Hükümet için iskân aşamasında çözülmesi gereken en önemli meselelerden biri, meskenlerin inşası olmuştur. Bu meselenin çözümü hususunda, Tarım Bakanlığı bünyesinde 1951 yılında bir proje hazırlanmıştır. Hazırlanan projeye göre çiftçi göçmenler için köylerde,

400 Kadircan Kaflı, Türkiye’ye Göçler, İstanbul 1966, s. 32. 401 Ö. Duman, a.g.e., s. 81.

402 BCA., 272..0.0.74/69.52..20, 25 Şubat 1921; BCA., 272..0.0.74/69.53..7, 14 Haziran 1921; BCA.,

272..0.0.74/69.53..8, 14 Haziran 1921.

403 İ. Tekeli, Göç..., s. 160-161.

404 Örneğin göçmenler için Almanya’dan pulluk ve kalbur satın alınmıştır. BCA., 30..18.1.1/12.58..11, 3

Aralık 1924; BCA., 30..18.1.1/12.77..19, 22 Şubat 1925; Göçmen çiftçilere verilecek hayvan ve tohumluklar Vilayet İskân Komisyonlarınca pazarlık suretiyle satın alınmıştır. BCA.,

30..18.1.1/13.28..1, 6 Mayıs 1925; Göçmenlerin üretici hale gelmeleri için 150 öküz satın alınmıştır.

BCA., 30..18.1.1/11.54..18, 23 Kasım 1924; İçişleri Bakanlığı, göçmenlerin mağdur edilmemeleri ve

üretici hale gelmeleri için bir talimatname yayımlamıştır. Bkz.: Dâhiliye Nezareti, Muhacirine Arazi

ve Emlak Tevziine Dair ve Muhacirine Verilen Bağ, Zeytinlik ve Dutluk ve Emsali Yerlerin İmarına ve

Hüsn-ü Muhafazasına Dair Talimatname, Dersaadet 1333;

www.danistay.gov.tr/dbs/mevzuatArasonuc.jsp?mevzuat, E.T.: 25.03.2012; Resmî Gazete, 24 Haziran

esnaf ve sanatkâr göçmenler için de kasaba ve şehirlerde evler inşa edilmiştir.405 Ayrıca Sanatkâr göçmenlere gerekli olan alet, edevat ve sermaye desteği sağlanmıştır.406

Evler 55 m2 inşa zemini üzerinde, çatı veya dam altında çiftçiler için bir oda ve ahırdan, diğerleri için bir dükkândan oluşmuştur. Tuvaletler evlerin dışında ihtiyaca