• Sonuç bulunamadı

Flughafen Frankfurt/Main AG Kararı

Article 82 of the Treaty to exclusionary abuses, Brussels December 2005 ).

F. Giriş Ücreti

V. Esaslı Unsur Doktrininin Diğer Alanlar Açısından Uygulanması

2. Flughafen Frankfurt/Main AG Kararı

Komisyon’un önüne gelen Flughafen Frankfurt/Main AG292 olayında,

Flughafen Frankfurt/Main AG ( FAG ), Frankfurt havalimanının sahibi ve

Contribution to a Necessary Debate, European Competition Law Review., 1992, s. 236, dn. 15; yazar davanın Amerika’da görülmesi halinde Temyiz mahkemesinin öne sürdüğü prensip çerçevesinde London European’ın erişim talebinin haklı görülebileceğini ileri sürmüştür ).

291 Yine Komisyonun açıkça esaslı unsur doktrinine dayanmadığı ve fakat Topluluk rekabet

hukuku teorisyenlerinin bir kısmınca sözü edilen doktrin kapsamında incelenen, British Midland – Aer Lingus’a da değinmemiz gerekmektedir (OJ. L 96/34, 1992); (bkz., Lang, Legitimate Competition, s. 458 vd.). Aer lingus, British Midland’a “interline” faaliyetini vermeyi reddetmiştir. Interline faaliyeti ile havayolu şirketleri birbirleri adına kendi hizmetlerini satmakla yetkilendirilmiştir. Aer Lingus, British Midlandla olan interline hizmetini, Midland Londra – Dublin hattında kendisiyle rekabet etmeye başlayınca kesmiştir. Komisyon, Aer Lingus’un o rotada hâkim durumda olduğunu belirterek rakibine interline faaliyetine son vermesini ATA m. 82’ye aykırı görmüştür. Aer Lingus interline faaliyetine devam etmesi halinde müşterilerinin British Midland’dan hizmet alacağını ileri sürerek davranışını gerekçelendirmiştir. Komisyon bu hususu haklı sebep olarak görmemiştir. Komisyon’a göre interline hizmeti verilmesinin reddinin meşru olup olmadığı rekabet üzerindeki etkiye bakılarak tespit edilmelidir. Eğer red, diğer havayolu şirketinin yeni bir hizmet sunması veya sunduğu hizmeti sürdürebilmesi açısından obektif olarak önemli bir etki doğuracaksa yasaklanmalıdır. Komisyon Aer Lingus’a iki yıl boyunca interline hizmeti sunma yükümlülüğü getirmiştir. Doktrinin uygulanması için temel kriterlerden biri olan iki ayrı pazarın varlığından bahsedebilmek dava açısından mümkün görünmemektedir. Burada şu hususu da ifade etmek isteriz ki esaslı unsur doktrininin söz konusu olduğu hallerde ilgili unsurun bulunduğu pazarda ( üst pazar ) unsur sahibi hâkim durumdadır ve bu unsur kullanılmaksızın faaliyette bulunmanın mümkün olmadığı diğer pazarda ( alt pazar ) rekabet koşulları bozulmaktadır. Oysa olayda hâkim durumda olunan pazar, havayolu taşımacılığı pazarıdır ve kullandırılmayan unsur da interlining hizmetidir. İki ayrı pazar olarak havayolu taşımacılığı pazarı ile interlining hizmeti pazarı tespit edilmiş olsaydı, bu durumda da interlining hizmet pazarında hâkim durumdan bahsetmek gerekirdi. Dolayısıyla kanımızca olayda esaslı unsurun kullandırılmaması suretiyle bir pazardaki hâkim durumun diğer pazardaki rekabet koşullarını etkilemek amacıyla kötüye kullanılması da söz konusu olmayacaktı.

işletmecisiydi. Frankfurt havalimanı ( uçuş, yolcu ve yük hacmi açısından ) Avrupa’nın en büyük limanlarından biriydi ve Almanya’nın da en büyük limanıydı. Somut olayda, bakım hizmetlerinin293 havalimanı işletmecisi dışında diğer

teşebbüsler tarafından da sunulup sunulamayacağı tartışılmıştır. Havalimanındaki bakım hizmeti; uçak, yolcular ve kargo ile ilgili tüm faaliyetleri içermekteydi. Bu tür hizmetler, havalimanı işletmecileri, başka bir havayolu şirketi ya da bağımsız bir bakım hizmeti veren teşebbüs tarafından sağlanabilmekteydi. Bu kararda söz konusu olan bakım hizmetleri esaslı surette şunlardan oluşmaktaydı; yolcuların uçağa inip binebilmeleri için gerekli hazırlıklar, yolcuların terminal ile uçak arasında taşınmaları, mürettebatın taşınması, bagajların, kargonun ve postaların yüklenmesi, boşaltılması, bagajların transferi, sıralanması, kabinlerin temizlenmesi, uçağın çekilmesi294, uçağa yakıt ve yiyecek – içecek sağlanması.

Dava konusu olayda iki ayrı pazar söz konusudur. İlgili hizmet pazarı olarak, uçakların iniş - kalkışları için gerekli olan havalimanı hizmet pazarı tespit edilmiştir. Bu hizmetleri, havalimanı işletmecileri sağlamaktadır. Diğer pazar olarak, bakım hizmet pazarı tespit edilmiştir. İlgili coğrafi pazar ise Frankfurt havalimanıdır. FAG, uçakların iniş – kalkış hizmetlerinin yer aldığı pazarda hâkim durumdadır. Frankfurt havalimanı Ortak Pazarın önemli bir kısmını oluşturduğu için de FAG, Ortak Pazarın önemli bir kısmında hâkim durumdadır. Komisyon, FAG’nin alt pazara girip hizmetleri sunmak isteyen potansiyel rakiplere izin vermemek suretiyle, bir pazardaki hâkim durumunu diğer pazara yayarak hâkim durumunu kötüye kullandığına karar vermiştir. Komisyona göre, Frankfurt hava limanına ikame edilebilecek başka bir hava limanı yoktur. Ayrıca, FAG tarafından objektif haklı sebep ileri sürülememiştir. Dolayısıyla, FAG potansiyel bağımsız servis sağlayıcılarına komşu pazara giriş engeli oluşturmak suretiyle bir pazardaki hâkim durumunu diğer pazara yaymıştır. Komisyon da FAG’nin, potansiyel rakiplerinin bakım hizmetleri sunma hususunda herhangi kısıtlayıcı bir muamelede bulunmaması gereğine karar vermiştir.

293 “Groundhandling services”. 294 “Towing of aircraft”.

C. Esaslı Unsur Olarak Limanlar 1. B&I v.Sealink Kararı

B&I Line v. Sealink295 arasındaki olay ihtiyati tedbire ilişkindir. Komisyon,

Sealink’e yönelik şikâyeti incelemiştir. Sealink, Kuzey Galler’de Holyhead adlı bir limanın hem sahibiydi hem de işletmecisiydi. İrlanda’ya vapur hizmeti sağlamaktaydı. Rakip vapur işletmesi olan B&I, Sealink’in sefer saatlerini kendisinin sunduğu hizmetleri aşırı derecede etkileyecek şekilde değiştirdiğini iddia etmiştir. Komisyon, ortada bir kötüye kullanma olduğuna ve ihtiyati tedbire karar vermiştir. Somut olayda Holyhead limanı esaslı unsur teşkil etmekteydi; zira Komisyon’a göre ilgili pazar Büyük Britanya ile İrlanda arasındaki merkez koridor idi ve Holyhead limanı da vapur seferleri için en uygun liman olma özelliği taşımaktaydı. Komisyon, o pazarda başka alternatifleri bulunmaması sebebiyle Holyhead’i esaslı unsur olarak kabul etmiştir. Karara göre, rakiplerine ilgili unsura erişimi/girişi sağlamayı reddetmek suretiyle veya kendi hizmetlerine nazaran daha zor koşullarla erişim/girişim imkânı tanıması suretiyle rakiplerini rekabet açısından dezavantajlı duruma sokan ve esaslı nitelikteki unsurun sahibi olan veya kontrol eden ve aynı zamanda kullanan hâkim teşebbüs, ATA 82. maddenin diğer koşulları da gerçekleşmişse hâkim durumunu kötüye kullanmış sayılır. Yine kararda esaslı unsur, rakiplerin erişimine sahip olmaksızın kendi müşterilerine hizmet sunamayacakları varlık296 veya alt yapı297 olarak tanımlanmıştır. Komisyon,

Sealink’in sefer saatlerini değişiklikten önceki hale getirmesine hükmetmiştir.

Komisyon burada, ayrımcılık sureti ile dışlayıcı davranışta bulunmanın örneğini ortaya koymuştur. Ayrıca iki pazarın gerekliliğini de “esaslı unsura sahip olan teşebbüsün gücünü diğer bağlantılı pazardaki gücünü arttırmak sureti ile kötüye kullanmak” şeklinde ifade etmek sureti ile vurgulamıştır. Komisyonun bu kararının, bir sonraki Holyhead kararından farkı, mevcut rakibin elverişsiz koşullara bağlanması sureti ile rekabetten dışlanmasıdır. Kanımızca Komisyonun burada limanın esaslı unsur niteliğinden bahsederken diğer alternatiflerinin mevcut olup olmadığını incelemesi gerekirdi.

295 B&I Line plc v. Sealink Harbours Ltd. and Sealink Stena Ltd., CMLR V.5, 1992. 296 “Facility”.