• Sonuç bulunamadı

1.3. Rüşvet Suçunun Unsurları

1.3.4. Maddi unsurlar

1.3.4.1. Fiil

Türk Ceza Hukuku Sisteminde fiil, belirli bir amaca yönelen, kişinin isteğine ve iradesine bağlı, dış dünyada etki doğuran icraî veya ihmalî bir insan davranışıdır.116

Kamu görevlisinin yasalara göre görev alanına giren; “yapmak zorunda olduğu şeyi yapmak veya yapmamak” yahut “yapmamak mecburiyetinde olduğu şeyi yapmak veya yapmamak” şeklindeki hareketleri rüşvet suçunun fiil unsuru olarak karşımıza çıkacaktır.117 Rüşveti sağlayan/veren kişi açısından ise

“menfaat sağlamak” unsuru fiile esas alınacaktır.

5237 sayılı TCK madde 252/3’e göre, menfaatin vaat veya teklif edilmesi yahut verilmesi ile suç tamamlanmaktadır ve teklifin kamu görevlisi tarafından kabul edilmemiş olması rüşvet verme suçunun oluşumunu engellememektedir118; bu durumda maddenin dördüncü fıkrası uyarınca tamamlanmış suç için verilecek ceza üzerinden yarısı kadar indirim yapılacaktır. Dolayısıyla rüşvet suçunun ortaya çıkması için taraflar arasında bir rüşvet anlaşmasının bulunması yeterlidir. Rüşvet anlaşması, kamu görevlisinin görev alanına giren bir işin yapılması veya yapılmaması için tarafların karşılıklı irade beyanlarının uyuşmasıdır.119 Hatta 252. maddenin üçüncü fıkrası uyarınca

rüşvet konusunda tarafların anlaşması, suç tamamlanmış gibi cezaya hükmolunması için yeterlidir; karşılıklı olarak menfaatlerin sağlanmış olup olmamasının bir önemi yoktur.120

116 Artuk, Gökcen ve Yenidünya, Ceza Hukuku Özel Hükümler s.213. 117 Evliyaoğlu s.517.

118 Artuk, Gökcen ve Yenidünya, Ceza Hukuku Özel Hükümler s.954. 119 M. Çakır s.31.

120 Yurtcan s.46. ; Yargıtay 5. Ceza Dairesi, E. 2013/9448, K. 2015/13445, T. 3.7.2015, www.lexpera.com.tr

24

Rüşvet suçunda, rüşvet anlaşmasının gerçekleşebilmesi için tarafların mutlaka bir araya gelmeleri gerekmediği gibi, rüşvet anlaşmasının yazılı olma şartı da bulunmamaktadır.121 Taraflar rızaları ile karşılıklı çıkar için rüşvet

anlaşması yapmalıdır. Tarafların bu konudaki iradelerinin uyuşması, rüşvet anlaşmasının meydana gelebilmesi için yeterli görülmektedir. Rüşvet anlaşması hukuka uygun olmayan bir hususta yapılmış olduğundan, hukuk kurallarına uygun olarak yapılmış olması gerekmediği gibi, yapılmış olan anlaşma hukuk kuralları ve düzenince de korunmaz.122

Anlaşma unsurunu ortada bir rüşvet anlaşması olmasa da rüşvet almayı yahut vermeyi teklif eden bakımından rüşvet suçunun tamamlanmış olacağı durumundan ayrı tutmak gerekir. Burada bahsedilen rüşvet anlaşması unsuru öncelikle rüşvet suçunu diğer suç tiplerinden ayırmak üzere düzenlenmiştir. Örneğin kamu görevlisi zorla veya ikna suretiyle iş sahibinin iradesini ortadan kaldırmışsa burada bir rüşvet anlaşması söz konusu olmadığından rüşvet suçu değil irtikâp suçu oluşacaktır.123

Yapılması veya yapılmaması gereken iş kamu görevlisinin “görevinin ifası ile ilgili” olmalıdır. Bu noktada, “görevinin ifası” ifadesinden ne anlaşılması gerektiği konusundaki ağırlıklı görüş, ilgili işin kamu görevlisinin görev yaptığı kuruma ait olmasının suçun oluşması bakımından yeterli sayılacağına işaret etmektedir.124 Bunun yanında yapılması veya yapılmaması

gereken işin belirli bir iş olması gerekmektedir. Zira belli bir kamu görevlisini yanına çekmek veya sempatisini kazanmak için ona önceden, belirli bir işle bağlantısı olmadan sağlanan yararlar bu suçu oluşturmayacaktır.125 Öte yandan,

yarar sağlanması yönündeki iradenin açıkça ortaya konmuş olmasına da gerek

121 Bakıcı, s.270.

122 Artuk, Rüşvet Suçu s.86.

123 Tezcan, Erdem ve Önok, Teorik ve Pratik Ceza Özel Hukuku s.1023.

124 Tezcan, Erdem ve Önok, Teorik ve Pratik Ceza Özel Hukuku s.1022; Artuk, Gökcen ve Yenidünya, Ceza

Hukuku Özel Hükümler s.954.

125 Tezcan, Erdem ve Önok, Teorik ve Pratik Ceza Özel Hukuku s.1022; Yazarlar, belirli bir işin yapılması ya

da yapılmaması amacının olmaması halinde rüşvet suçunun oluşmayacağını belirtirken örnek olarak bir avukatın sıklıkla dosya takip ettiği bir icra dairesinin müdürünü herhangi bir dosya işine bağlı olmaksızın yemeğe götürmesini vermişlerdir. 6352 sayılı kanun ile kaldırılmasından önce madde 257/3 kapsamında ele alınan bu tip menfaat teminlerinin şu anda suç karşılığının bulunmadığını, dolayısı ile yaptırımsız kaldığının da altını çizmişlerdir.

25

yoktur. Her iki tarafın da yarar/menfaat ve bunun karşılığında yapılacak iş arasında bir bağlantının bulunduğu bilinci ile hareket etmiş olması yeterlidir.126

Yukarıda da ifade edildiği gibi, elde edilecek menfaatin fiilen alınmış olması şartı bulunmamaktadır. Rüşvetin alınması veya rüşvet anlaşmasının yapılması ile fiil tamamlanmış olacaktır. Dolayısıyla failin muhatap kamu görevlisine sağlamak istediği yararın cins, değer ve miktarını belirtmeksizin rüşvet teklif ve önerisinde bulunması da rüşvet suçunu oluşturacaktır.127

Sağlanan menfaatin failin egemenlik alanına geçirilmesinin ya da geçirilmemesinin bir önemi bulunmamaktadır. Ayrıca menfaat temin edilene kadar suça iştirak mümkündür.128

Kamu görevlisinin borçlarının silinmesinin talep edilmemesi gibi pasif davranışlarla da menfaat temin edilebilir ve bu şekilde de rüşvet suçu oluşabilir.129

Bir görüşe göre, kamu görevlisi, kendisine menfaat sağlamayı teklif eden ferdi yakalatmak için anlaşmış olarak görünürse, bu durumda kamu görevlisi açısından gönüllü vazgeçme hükmüne başvurulabilir, dolayısı ile herhangi bir suç oluşmayacaktır.130 Ancak başka bir görüş, taraflardan birinin rüşvet teklifine

rıza göstermesindeki asıl amacının faili yakalatmak olması durumunda da bu taraf için rüşvet suçunun oluşacağı ancak bu durumda kişinin TCK md. 254’te düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmasının söz konusu olacağı yönündedir.131 “Kışkırtıcı ajanlık” olarak adlandırılan bu eylemin suç olarak tanımlanmaması gerektiği de ileri sürülmüştür.132 Diğer taraftan, kanaatimce,

kamu görevlisinin suç işleme kastı olmaksızın, salt rüşvet vereni yakalatmak gayesi ile hareket ettiği hallerde, tek başına rüşvet verenin rüşvet konusu ile ilgili anlaşma yapıldığını düşünmesinin, suçun oluştuğunun kabulü açısından yeterli değildir. Bu yaklaşıma göre, kamu görevlisinin rüşvet vereni yakalatmak için

126 Tezcan, Erdem ve Önok, Teorik ve Pratik Ceza Özel Hukuku s.1024. 127 Baytemir, 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu Kapsamında Rüşvet Suçu s.344. 128 Gündel s.4838; Özgenç, İrtikap ve Rüşvet Suçları s.85.

129 Özbek, Kanbur ve Doğan s.988-989.

130 Artuk, Gökcen ve Yenidünya, Ceza Hukuku Özel Hükümler s.957; Özalp s.391. 131 G. Ergün s.43.

26

anlaşma yaptığı durumda, bir etkin pişmanlık başvurusu yapmak zorunda kalacaktır. Bu başvurusu sonucunda verilecek olan karar Adli Sicil Kanunu madde 4/g uyarınca adli siciline işlenecektir. Bir kamu görevlisinin adli sicilinde herhangi bir kayıt olmasını istemeyeceği izahtan varestedir. Dolayısı ile bu yaklaşım, rüşvetle mücadelede etkin rol alabilecek olan kamu görevlilerinin destek ve iş birliğini azaltabilecek, rüşvet vermeye teşebbüs eden kişileri yakalatmaktan imtina etmelerine neden olabilecektir. Bu nedenle, kamu görevlisinin, rüşvet vereni yakalatma gayesi ile hareket ettiği durumlarda, kamu görevlisi açısından suçun oluşmadığının kabul edilmesi gerektiği düşünülmektedir. 133