• Sonuç bulunamadı

UFRS 9 FİNANSAL ARAÇLAR’DAKİ YENİ DEĞER DÜŞÜK- DÜŞÜK-LÜĞÜ MODELİ

NEW IMPAIRMENT MODEL WITHIN THE CONTEXT OF IFRS 9 FINANCIAL INSTRUMENTS AND ITS EFFECTS ON BANKING

2. UFRS 9 FİNANSAL ARAÇLAR’DAKİ YENİ DEĞER DÜŞÜK- DÜŞÜK-LÜĞÜ MODELİ

UFRS 9 Finansal Araçlar’da tanımlanan yeni değer düşüklüğü modeli-nin en önemli özelliği geleceğe dönük olması ve kredi zarar olasılıklarını da yansıtacak şekilde beklenen kredi zararlarının 3 aşamalı bir yapı içerisinde muhasebeleştirilmesidir. Bu bölümde, sırasıyla UFRS 9’daki değer düşüklü-ğünün kapsamı, değer düşüklüdüşüklü-ğünün şartları ve beklenen kredi zararlarının hesaplanması konuları açıklanmaktadır.

2.1. Değer Düşüklüğünün Kapsamı

UFRS 9 projesinin 1. aşamasında sınıflandırma ve ölçme başlığı altında finansal varlıklar ve finansal yükümlülüklerin nasıl sınıflandırılacağı ve sınıf-landırmanın sonucu olarak bu kalemlerin nasıl muhasebeleştirileceği belirlen-miştir. Finansal varlıkların sınıfı, işletmenin varlıklarla ilgili yönetim modeli ve varlıkla ilgili nakit akışlarının özelliklerine göre belirlenir. Finansal varlık-lar (a) iskonto edilmiş maliyeti üzerinden ölçülen finansal varlıkvarlık-lar, (b) gerçe-ğe uygun degerçe-ğer farkı digerçe-ğer kapsamlı gelire yansıtılarak ölçülen finansal var-lıklar ve (c) gerçeğe uygun değer farkı kâr/zarara yansıtılarak ölçülen finansal varlıklar olmak üzere üç grupta sınıflandırılmaktadır (IFRS 9 Financial Inst-ruments, Paragraf 4.1). Finansal varlıkların hangi grupta sınıflandırıldığı de-ğer düşüklüğü hesaplamalarına temel oluşturmaktadır. Çünkü UFRS 9’a göre itfa edilmiş maliyetle değerlenen finansal varlıklar, gerçeğe uygun değer farkı diğer kapsamlı gelirde izlenen finansal varlıklar, finansal kiralama alacakları, kredi taahhütleri ve finansal garanti sözleşmeleri, ticari alacaklar ve sözleşme-ye bağlı varlıklar değer düşüklüğü hükümlerine tabidir ve bu finansal varlıklar için beklenen kredi zararları karşılığı ayrılır (UFRS 9, paragraf 5.5.1). Diğer taraftan, gerçeğe uygun değer farkı kâr ya da zararda izlenen finansal varlıklar için beklenen kredi zararı karşılıkları hesaplanmaz.

2.2. Değer Düşüklüğünün Şartları ve Aşamaları

UFRS 9’daki yeni 3 aşamalı değer düşüklüğü modeli şekil 1’de özetle-nebilir.

Şekil 1: Değer Düşüklüğünün Şartları ve Aşamaları Değer Düşüklüğünün Şartları ve Aşamaları

Aşama 1 Aşama 2 Aşama 3

Değer Düşüklüğünün Muhasebeleştirilmesi

12 Aylık Beklenen Kredi

Zararı

Ömür Boyu Beklenen Kredi Zararı

Ömür Boyu Beklenen Kredi Zararı Kredi riskinde önemli

artış gerçekleştiğinde

Temerrüt gerçekleştiğinde

Faiz Geliri Tahak-kuku

Brüt Tutar Brüt Tutar Net Tutar

Normal Kredi Normal Altı Kötü Kredi

Aşama 1’de kredi riskinde önemli derecede artış olmayan normal krediler yer alır ve bu krediler için 12 aylık beklenen kredi zararı kadar değer düşüklüğü karşılığı kâr veya zararda muhasebeleştirilir (UFRS 9, paragraf 5.5.5). UFRS 9’da kredi zararı, “işletmenin tahsil ettiği nakit akışları ile tahsil etmeyi beklediği nakit akışları arasındaki farkın etkin faiz oranı (kredi riskine göre düzeltilmiş finansal varlıkların satın alınması ya da yapılandırılmasında kredi riskine göre düzeltilmiş etkin faiz oranı) ile iskonto edilen tutarıdır” şeklinde tanımlanırken, beklenen kredi zararları, kredi zararlarının ağırlıklı ortalaması (ağırlıklandırma ayrı ayrı hesaplanan iflas etme riskleriyle yapılır.) şeklinde tanımlanmıştır. 12 aylık beklenen kredi zararları, “ömür boyu beklenen kredi zararlarının raporla-ma tarihinden sonraki 12 ay içinde finansal araca ilişkin gerçekleşmesi

muhte-mel temerrütlerden kaynaklanan beklenen kredi zararlarını temsil eden kısmıdır”

şeklinde tanımlanmıştır (UFRS 9, Ek A). Aşama 1’de yer alan krediler için faiz geliri tahakkuku kredinin brüt tutarı üzerinden kredinin etkin faiz oranı kullanıla-rak kâr veya zararda muhasebeleştirilir.

Aşama 2’de kredi riskinde önemli derecede artış olan normalin altındaki kre-diler yer alır ve bu krekre-diler için ömür boyu beklenen kredi zararı kadar değer düşüklüğü karşılığı kâr veya zararda muhasebeleştirilir. Aşama 2’de kredi riskinde önemli derecede bir artış olduğu için ayrılacak değer düşüklüğü karşılığı tutarı aşama 1’deki tutara kıyasla önemli ölçüde fazla olur (UFRS 9, paragraf 5.5.3-5.5.4). Ömür boyu beklenen kredi zararları “finansal aracın beklenen ömrü boyun-ca gerçekleşmesi muhtemel tüm temerrüt durumlarından kaynaklanan beklenen kredi zararlarıdır” şeklinde tanımlanmıştır (UFRS 9, Ek A). Aşama 2’de yer alan krediler için faiz geliri tahakkuku kredinin brüt tutarı üzerinden kredinin etkin faiz oranı kullanılarak kâr veya zararda muhasebeleştirilir.

Aşama 3’te kredi riskinde önemli derecede artış olan ve temerrüt halinde olan krediler yer alır ve bu krediler için ömür boyu beklenen kredi zararı kadar değer düşüklüğü kâr veya zararda muhasebeleştirilir. Aşama 3’te temerrüt ger-çekleştiği için ayrılacak değer düşüklüğü karşılığı tutarı aşama 2’deki tutara kıyasla önemli ölçüde fazla olacaktır ve teminatlar haricinde kredilerin tama-mı için karşılık ayrılacaktır. (UFRS 9, paragraf 5.5.3-5.5.4). Aşama 3’te yer alan krediler için faiz geliri tahakkuku kredinin net tutarı üzerinden kredinin etkin faiz oranı kullanılarak kâr veya zararda muhasebeleştirilir.

Aşama 1’den 2’ye geçiş için finansal varlıklara ilişkin ilk muhasebeleştir-me tarihi ile raporlama tarihi arasında kredi riskinde önemli bir artışın varlığı gereklidir. Söz konusu kredi riskinde önemli derecede artış olup olmadığı her raporlama döneminde değerlendirilir. Bu değerlendirme yapılırken finansal varlıklara ilişkin aşırı maliyet veya çaba gerektirmeden elde edilebilen makul ve desteklenebilir bilgileri dikkate almak gerekir (UFRS 9, paragraf 5.5.9).

Diğer taraftan, işletmenin, kredi riskindeki önemli artışları hangi yolla değer-lendirdiğine bakılmaksızın, sözleşmeye bağlı ödemelerin vadesinin 30 günden fazla geçmiş olması durumunda finansal araçtaki kredi riskinin ilk muhase-beleştirmeden bu yana önemli ölçüde arttığına dair aksi ispat edilebilir bir karine bulunmaktadır (UFRS 9, paragraf 5.5.11). Bu durumda, aksine kanıt olmadıkça aşama 1’den 2’ye geçiş için en belirgin gösterge finansal varlıkla ilgili nakit tahsilatların 30 günden fazla gecikmesidir.

Aşama 2’den 3’e geçiş için ise finansal varlıklara ilişkin temerrüdün gerçek-leşmesi gerekmektedir. UFRS 9’da belirli bir temerrüt tanımı yapılmamış işlet-menin içsel kredi risk yönetimi amaçları açısından kullanılan tanım ile tutarlı bir temerrüt tanımı kullanması gerektiği belirtilmektedir. Bunun yanında, işletme daha fazla gecikmeli temerrüt kriterinin daha uygun olduğunu kanıtlamak için makul ve desteklenebilir bilgilere sahip olmadığı sürece temerrüdün, finansal varlığın vadesi 90 gün geçtikten daha sonra meydana gelmeyeceğine yönelik aksi ispat edilebilir bir karine vardır (UFRS 9, paragraf B5.5.37). Bu durumda, aksine kanıt olmadıkça aşama 2’den 3’e geçiş için en belirgin gösterge finansal varlıkla ilgili nakit tahsilatların 90 günden fazla gecikmesidir.

Temerrüde düşmüş bir kredinin yeniden yapılandırmayla tekrar normal altı ya da normal kredi olarak sınıflandırma ihtimali vardır. Benzer bir şekilde, önceki dönemlerde kredi riskinde önemli artış gözlenen bir kredi için söz konusu önemli artışın ortadan kalkması durumu da söz konusu olabilir. Diğer bir ifadeyle, finan-sal varlıkların aşama 2’den tekrar aşama 1’e ya da aşama 3’ten aşama 2’ye ye-niden sınıflandırılması mümkündür. Bu durumda, daha önce ayrılmış olan değer düşüklüğü karşılıkları için düzeltme yapılması gerekmektedir.

UFRS 9 Finansal Araçlar yeni değer düşüklüğü modelinde ticari alacak-lar ve finansal olmayan diğer alacakalacak-lar için ise 3 aşamalı değer düşüklüğü yaklaşımı yerine basitleştirilmiş yaklaşım benimsenmiştir. Finansal alacak-lardan farklı olarak ticari alacaklar, genellikle kısa vadelidir ve önemli bir fi-nansman bileşeni içermez. Bu nedenle, basitleştirilmiş yaklaşım çerçevesin-de ticari alacaklar için her raporlama döneminçerçevesin-de saçerçevesin-dece ömür boyu beklenen kredi zararı muhasebeleştirilir.

2.3. Beklenen Kredi Zararlarının Hesaplanması

UFRS 9 Finansal Araçlar kapsamında beklenen kredi zararının ölçümüne ilişkin herhangi bir ölçüm yöntemi tanımlanmamıştır. Beklenen kredi zarar-larının ölçümünde üç temel unsur dikkate alınmalıdır. Bunlar, (a) muhtemel sonuç aralığı değerlendirilerek belirlenen tarafsız ve olasılıklara göre ağır-lıklandırılmış tutar, (b) paranın zaman değeri ve (c) geçmiş olaylar, mevcut koşullar ve gelecekteki ekonomik koşullara ilişkin tahminler hakkında rapor-lama tarihi itibarıyla aşırı maliyet veya çabaya katlanılmadan elde edilebi-len, makul ve desteklenebilir bilgi (UFRS 9, paragraf 5.5.17). Bu üç unsurun ilkinde, işletmelerin içsel kredi derecelendirme sistemlerindeki verileri

kulla-narak kredi riski modellemesi yaparak her bir kredi için beklenen zarar oranını hesaplamaları gerektiği vurgulanmaktadır. İkinci unsur, hesaplanan beklenen zararın gelecekteki değeri ifade etmesi nedeniyle bu tutarın etkin faiz oranı ile bugünkü değerinin hesaplanması gerektiği vurgulanmaktadır. Son unsur ise kredi riski modellemesinde sadece geçmiş verilerin kullanılmaması gerektiği-ni, bunun yanında mevcut döneme ait koşullar ve geleceğe ilişkin beklentilerin kredi riski modellemesine dahil edilmesi gerektiğini belirtmektedir.

Daha öncede ifade edildiği gibi UFRS 9 Finansal Araçlar kapsamında 12 aylık ve ömür boyu olmak üzere iki türlü beklenen kredi zararı vardır. Bun-lardan 12 aylık beklenen kredi zararları aşağıdaki formül ile hesaplanabilir (KPMG, IFRS 9 Content, Challenges and Tooks, 2015).

ECL = PD x LGD x EAD x EIR

ECL (Expected Credit Loss) : Beklenen kredi zararını ifade eder. Tari-hi verilere dayalı olarak gelecek 12 aylık dönemdeki kredi zararlarına ilişkin beklentileri yansıtan istatistiksel bir parasal değerdir.

PD (Probability of Default) : Gelecek 12 aylık dönem için temerrüt ola-sılığını ifade eder.

LGD (Loss Given Default) : Gelecek 12 aylık dönemde temerrüt riskinin gerçekleşmesi durumunda temerrüt halindeki zarar oranını ifade eder.

EAD (Exposure at Default): Temerrüt riskinin gerçekleşmesi durumunda tahmini risk tutarını ifade eder. Banka kredileri için müşterinin henüz kullan-madığı kredi limiti de dikkate alınır.

EIR (Effective Interest Rate) : Finansal varlığa özgü etkin faiz oranını ifade eder.

Ömür boyu beklenen kredi zararları ise aşağıdaki formül ile hesaplanabilir (KPMG, IFRS 9 Content, Challenges and Tooks, 2015).

ECL =

Ömür boyu beklenen kredi zararlarının hesaplanması, 12 aylık beklenen kredi zararlarından önemli ölçüde farklılık göstermektedir. Yukarıdaki formül-de t operatörü gelecekteki belirlenen her bir dönem için kredinin vaformül-desine ka-dar marjinal PD, LGD ve EAD değerlerinin ayrı ayrı hesaplanması ve bunların toplanması gerektiğini ifade etmektedir.

PD, LGD ve EAD parametrelerinin hesaplanması için her bankanın kendi içsel kredi derecelendirme sistemini kurması ve kredi skorlama, Logit Mo-del, Moody’s KMV ve JP Morgan Creditmetrics gibi kredi risk modelleriyle

(Bolgün ve Akçay, 2009,571-629; Cuthbertson ve Nitzsche, 2001,693-724) söz konusu PD, LGD ve EAD parametrelerini modellemeleri gerekmektedir.

Ayrıca işletmeler, tahminleri ile fiili kredi zararı deneyimi arasındaki farkları azaltmak için, beklenen kredi zararlarının tahmininde kullanılan yöntem ve varsayımları düzenli olarak gözden geçirir (UFRS 9, paragraf B5.5.62)