• Sonuç bulunamadı

I. BÖLÜM

1.3. ESERLERİ

1.3.2. Felsefe ve Teoloji

İbn Meymun’un felsefe eserlerini kaleme alışı, bu alana hakimiyeti ve onları aktarımı, diğer alanlardaki çalışmalarına nazaran daha açık bir şekilde anlaşılabilmektedir. Onun felsefi eserleri, çalışmalarında gittikçe genişleyen boyutlara işaret etmektedir. Bu yüzden Rabbani çalışmaları bir tür hazırlık safhasını oluştururken, felsefe ve teolojiyle ilgili çalışmaları onun fikri yansımalarını geniş ve sistematik bir biçimde sunmaktadır.

İbn Meymun, “felsefe” derken sırasıyla fizik, kimya, biyoloji, psikoloji, astronomi, ahlak gibi ilimler dahil genel bir düşünce sistemini kastetmektedir. O, Aristo öncesi Grek felsefesine, Aristo felsefesine, Aristo sonrası Grek felsefesine, Aristocu Grek ve Arap felsefesine aşinadır.141 Bunun yanında bilhassa Delaletü’l-Hairin’de sıkça kullandığı Kelam (Müslümanların teoloji için kullandığı bir terim olarak) terimi, onun düşünce sisteminde de felsefe ile eşanlamlı değildir.142 Onun önerme ve akıl yürütmelerdeki tarzına bakılırsa İslam Kelam ilminden habersiz olmadığı aşikardır. Muhtemelen Eş’ari kelamcılarına istinaden Delalet’te şöyle söylemektedir: “İşittim ki Kelamcılar (Mütekellimun) Allah’ın bu alemdeki her olayın doğrudan ve aracısız sebebi olduğuna kanidirler”.143 Yine Kelam’ın akıl yürütme metodunun -kendisine göre- kusurlu oluşuna

140 Twersky, “Maimonides Moses”, 5615; Maimonides Reader, 15-16

141 Maymonides’in kullandığı felsefe literatürü konusunda daha geniş bilgi için bkz. A. Marx, “Texts by and about Maimonides”, Jewish Quarterly Review, 25 (1934- 1935), 379- 380

142 Moses Maimonides, The Guide of the Perplexed, Translated with an Introduction and Notes by Shlomo Pines, Chicago 1963, I, 73

dikkat çekerek: “Kelamcılar yanlış bir inançla, tahayyül edilen her şeyin var olma imkanına sahip olduğunu iddia ederler” demektedir.144

1.3.2.1. Delaletü’l–Hâi’rîn (More Nevuhim)

Tezimizin en önemli konularından birini oluşturan bu eseri II. Bölüm’de geniş olarak ele alınacaktır.

1.3.2.2. Makale ‘Ani’l–Ba’s

Mişne Tora’da ruhun ölümsüzlüğüne dair bilgi vermediği şeklindeki eleştirilere

yanıt olarak İbn Meymun’un kaleme aldığı bu eserin Arapça metni ve Samuel b. Tibbon’un İbranice çevirisi, J. Finkel tarafından 1939 yılında neşredilmiştir145. Eser İgeret

Teyman (Yemen’e Mektup) adlı bir risalesi ile birlikte 1972 yılında Tel-Aviv’de, müstakil

olarak basılmış, 1941 yılında New York’ta Essays on Maimonides adlı çalışmanın içinde bu eserin ingilizce çevirisi yayınlanmıştır.146

Hüseyin Atay, Yahudi düşünce sisteminde ahiret inancının fazla açık olmadığını belirttikten sonra, bu risalenin Yahudilerde ahiret inancının nasıl olduğunu ortaya koyacak önemli bir Yahudi düşünürün eseri olması bakımdan önemsenmesi gerektiğini belirtmiştir.147

1.3.2.3. Makale fi Sına’at’il-Mantık

Müellifin gençlik yıllarına (muhtemelen on altı yaşına) ait olan bu eserin Arapça nüshası ilk defa Mubahat Türker tarafından bulunmuş ve neşredilmiştir.148

Eserin Ortaçağ İbranice’sine çevirisini müellifin ölümünden kısa bir süre sonra 1370 yılında, Güney Fransa’dan Yahudi bilim adamı Samuel b. Tibbon ile Endülüs’lü Yusuf el-

144 Maimonides, Guide of the Perplexed, I, 73

145 J. Finkel, Proceedings of the American Academy for Jewish Research, X, 1-40, 60-105 146 Davidson, 527

147 Atay, xv

148 Mubahat Türker, “Musâ b. Meymun’un Makale fi Sına’at’il Mantık’ı”, İslam Tetkikleri Enstitüsü

Lorki yapmıştır. Bunlardan başka Ahitub ve Yusuf bin Vivas gibi şahıslar da, bu eseri bilinmeyen bir tarihte İbraniceye çevirip neşretmişlerdir. Israel Efros, 1938 yılında New York’ta, Maimonides’ Treatise on the Art of Logic adıyla İngilizce çevirisi ile birlikte basımını yapmıştır. Bu eserdeki İbranice terimler, İbn Tibbon çevirisinden alınmıştır. O, Tora’yı tedris etmeden önce başladığı bu ilmi, eserin ithaf edildiği şahıs olan Yahuda oğlu Yosef’ten öğrenmiştir.149 Eserin İbn Tibbon çevirisi, Introduction to Logic başlığıyla 1935’te bazı ilave notlarla Leon Roth tarafından neşredilmiştir. H. Baneth bu eserin Arapça metninin hazırlanmasında yardım etmiştir.

O dönemin diğer Yahudi düşünürleri gibi genç İbn Meymun için de İslam Mantık ve Felsefesi temel başlangıç noktası olmuştur. Onun genç yaşında Mantık ilmine ait bir eser vermesi, bir düşünür olarak spekülatif akla verdiği önemi göstermektedir.

Bu eserin başında belirtildiğine göre beşerin rasyonel bir hüneri olarak Mantık ilmi, Matematik, Tabiî bilimler ve Metafizik öğrenmeden önce bilinmesi gereken araç bilgidir. Sonraki tüm bilgilerin mükemmel ve sistematik hale gelmesi için mantık gereklidir. Dil için gramer kuralları hangi işlevi görüyorsa mantık da akıl için o işlevi görmektedir. Yine dil bilimi için prensiplerin belirlenmesi ne denli önem arz ediyor ise, mantık ilmi de düşüncenin belirlenmesi ve aklın tanzim edilmesi için o denli önem taşımaktadır. İbn Meymun bu eserde, 14 fasıl halinde Mantık ilminin esaslarını kaleme almış ve her faslın sonunda da doyurucu bir açıklama ile teknik terimleri izah etmiştir.150

Delillerin mahiyeti açısından Delalet’in bütününde Mantık ilmi prensiplerinin bulunduğunu görmek mümkündür. İbn Meymun bu eserinde genel anlamda (Aristoteles) klasik mantığa ait 175 kuralı aktarmış ve bu ilmin hünerini erken yaşlarda elde ettiğini gözler önüne sermiştir.151 175 sayfalık bu risalede İbn Meymun’un diyalektik yaklaşıma

149 Arthur Hyman, “Demonstrative, Dialectical and Sophistical Arguments in the Philosophy of Moses Maimonides”, Moses Maimonides and His Time, ed. Eric L. Ormsby, Washington 1989, 35

150 Wilfinson, 42; krş. Maimonides, The Guide, I, 34, 75

151 Türker, “Musâ b. Meymun’un Makale fi Sına’at’il Mantık’ı”, 49-50

* Retorik ve Poetik Aristoteles’in eseridir. Retorik, hitabete; Poetik şiir ve dialektik tarza ilişkin yapıları ele almaktadır. Aristoteles’in mantık argümanları içinde göstermediği bu iki alanı İbn meymun mantık argümanlarına dahil etmiştir.

sempati beslediği dikkat çekmektedir. O, Aristoteles mantığındaki temel argümanlara “Retorik ve Poetik”* eklemiştir. Örneğin bu risalenin 8. Bölümü’nde argümanların (burhan/mofet) dayandığı temel öncülleri belirterek açıklamıştır. Bu öncüller, kendilerini destekleyen herhangi bir argüman olmadan ilk bakışta bilinebilecek karakterdedirler. İbn Meymun bunları, bilinebilen ve hiçbir delil talep etmeyen (delîl, re’ayah) olarak anlar ve dörde ayırır: “Hissedilebilenler (ha-muhaşim)”, “Akledilebilenler (ha-muşkalot)”, “Genel fikirlere dayalı kabuller (ha-mefursamot)” ve “Ancak gelenek yoluyla elde edilebilen görüşler (ha-mequbalot)”. İbn Meymun bu öncülleri sıralarken kesin tanımlama yapmaktan kaçınıp sürekli örnekler vermiştir. Temel mantık argümanları için “burhan” ve “delil” olmak üzere iki Arapça terim kullanmıştır. Burhan, kesin bilgiye götüren temel argümanları belirtirken; delil, ikna edici veya bir kanaate ulaştıran karakterdeki argümanlara işaret etmektedir.

1.3.2.4. Pirqei Avot (Ataların Ahlakı)

Bu çalışma, 1968 yılında Arthur David tarafından İngilizce’ye çevrilmiştir. İbn Meymun’un, düşünce açısından Yahudiliği, form açısından Helen dünyasını ve kendi ahlak sistemini ana hatlarıyla yansıtan ve sekiz bölümden oluşan bu eseri, psiko-ahlak risalesidir. Bu eserde ruhun ve onun faziletlerinin geniş bir tahlili yer almaktadır. İbn Meymun altın araç adını verdiği faziletleri psikolojik tabiatlar olarak görmüştür. Bu faziletler ifrat ve tefrit noktalarının tam ortasındadır ve iyi bir amel de daima iki uç nokta arasında bulunmaktadır. Bu teorisinde onun her türlü aşırılıktan uzak durmaya yönelik güçlü telkinleri olduğu açıktır. İbn Meymun, başta Müslümanlar (özelde sufiler) olmak üzere benliği öldürmek ve her türlü lezzet ve neşeden uzak durmak gibi eylemleri benimseyerek diğer din mensuplarının taklit edilmesine karşı çıkmaktadır. Bu eserde İbn Meymun, mutlak beşer irade hürriyetini savunarak, her şeyi Tanrı’nın elinde gören katı kaza anlayışını reddetmektedir.152

152 Moses Maimonides The Commentary to Mishnah Aboth, Translated by Arthur David, New York 1968

Bazı bilim adamları, irade hürriyeti konusunda önceki görüşleri serdettiği kitaplarla

Delâlet’in çeliştiğini ileri sürmektedir.153 İbn Meymun, bu eserinde alçakgönüllü olanları övmektedir.154

1.3.2.5. Ma’amar ha-İbbur (Astroloji Risalesi)

İbn Meymun, bu eserinde doğum zamanından yola çıkarak kişiye bir takım özellikler vermek isteyen astrologlara yanıt vermiştir. Ona göre insanın irade hürriyeti konusunda astroloji gibi dışardan zorlamalar veya sınırlamalar söz konusu olamaz.155 Zira insanın yaptığı her eylem yine kendisine bırakılmıştır. Bu bakış açısı, Musa şeriatının temel esaslarından bir tanesidir. Dolayısıyla onun metafizik anlayışında “harici determinizm”156 gibi düşüncelere yer yoktur. Davidson, bu eserin İbn Meymun’a aidiyetinden şüphe duymaktadır.157 Eser, Ralph Lerner tarafından İngilizceye çevrilerek, 1963 ve 1972 yıllarında “Letter on Astrology” adıyla yayınlanmıştır. I. Twersky de bu metni A Maimonides Reader adlı çalışmasında yeniden yayınlamıştır.