• Sonuç bulunamadı

ÖZET: Dava, menfi tespit talebine ilişkindir. Dosya kapsamından, dava konu-su çekin davalı şirket tarafından diğer davalı faktoring şirketine ciro edilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Faktoring şirketleri kambiyo senetleri-ne dayalı olsa bile fatura veya benzeri belgelerle tevsik edilmeyen ala-cakları satın alamazlar veya tahsilini üstlenemezler. Faktoring işlemle-ri, alacağın temliki hükümlerine tabidir. Bu nedenle borçlu, temlik ede-ne karşı ileri sürebileceği tüm def ’ileri temlik alan faktoring şirketiede-ne karşı da ileri sürebilir. Somut olayda davacının davalı şirkete borçlu ol-madığı tespit edildiğine göre, davanın factoring şirketi yönünden de ka-bulü gerekir.

➣ 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 72.

➣ 818 sayılı Borçlar Kanunu m. 162, 167.

➣ 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 183, 188.

➣ Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkında Yönetmelik m. 22.

T

araflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda; ilam-da yazılı nedenlerden dolayı ilam-davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yö-nelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kâğıdı gönderilmişti. Belli günde taraflardan kimse gel-memiş olduğundan incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gere-ği konuşulup düşünüldü.

Karar

Davacı vekili, müvekkili ile davalılardan N... Yapı Ltd. Şti. arasında 25.04.2007 tarihinde imzalanan sözleşme ile davacının satın alacağı mallara karşılık 03.09.2007 keşide tarihli, 20.000.00.-YTL bedelli çek verdiğini, ancak davalının mal teslim borcunu yerine getirmediğini, çeki iade etmeyip, diğer da-valı faktoring şirketine verdiğini belirterek çekten dolayı borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı N... Yapı Ltd. Şti. vekili, müvekkilinin davacıya teslim edeceği mal karşılığı dava konusu çeki aldığını, finansman temini için diğer davalı faktoring şirketine ciro yoluyla verdiğini, ancak ekonomik sorunları nedeniyle taahhüt et-tiği malların teslimini yapamadığını bildirmiş; davalı ... Faktoring A.Ş. veki-li, çekin kambiyo hukukuna ve faktoring mevzuatına uygun olarak alındığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu, toplanan delillere göre dava-cının davalı N... Yapı Ltd. Şti.’ye borçlu olmadığı, sözleşmeye konu malı tes-lim etmediği, dava konusu çek karşılığı davalı faktoring şirketine diğer davalı N... Yapı Ltd. Şti. tarafından düzenlenen faturanın verildiği ve çekin fatura-ya dafatura-yalı olarak ciro edilmesiyle davalı N... Yapı Ltd. Şti.’ye faktoring şirke-ti tarafından kredi kullandırıldığı, faktoring şirkeşirke-tinin borçlu zararına çeki ciro ettiğinin davacı yanca ispatlanamadığı gerekçeleriyle, davacının davalı N...

Yapı Ltd. Şti.’ye karşı açtığı davasının kabulüne, davaya konu çekten dolayı bu davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalı faktoring şirketine yönelik açılan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.

10.10.2006 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak aynı tarihte yürürlüğe gi-ren Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Faali-yet Esasları Hakkındaki Yönetmelik’in 22/2. maddesi hükmü uyarınca, fakto-ring şirketleri kambiyo senetlerine dayalı olsa bile bir mal veya hizmet satışın-dan doğmuş veya doğacak fatura veya benzeri belgelerle tevsik edilemeyen ala-cakları satın alamazlar veya tahsilini üstlenemezler. Faktoring şirketleri belirti-len yönetmelik hükmü uyarınca alacağı temlik alabilirler. Faktoring işlemi ala-cağın temliki hükümlerine tabi olduğundan davacı borçlu, temlik eden şirkete karşı haiz olduğu def’ileri temellük eden davalı faktoring şirketine karşı dahi dermayan edebilir (BK. 167/1. madde). Somut olayda davacının davalılardan N... Yapı Ltd. Şti.’ye borçlu olmadığı saptandığına göre, davanın diğer dava-lı faktoring şirketi yönünden de kabulü gerekirken, mahkemece aksi düşünceler-le yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazları-nın kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 19.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

YARGITAY 19. HUKUK DAİRESİ

Tarih: 17.01.2012 Esas: 2011/7175 Karar: 2012/307

Limit ‹pote¤inde ‹potek Verenin Sorumlulu¤u As›l Borç ve Fer’ileriyle Birlikte ‹potek Limiti ile S›n›rl›d›r

ÖZET: Dava, genel kredi sözleşmesinden doğan alacağın ipoteğin paraya çev-rilmesi yoluyla tahsili için girişilen takibe yönelik itirazın iptali talebi-ne ilişkindir. Dosya içeriğinden, dava konusu ipoteğin limit ipoteği ol-duğu anlaşılmaktadır. Limit ipoteğinde ipotek verenin sorumluluğu asıl borç ve fer’ileri de dahil olmak üzere ipotek limiti ile sınırlıdır. İpotek limitini aşacak şekilde ipotek verenin sorumluluğuna karar verilemez.

Alacağın ipotek ile karşılanmayan kısmı için genel haciz yoluyla takip yapılabilir. İpotek limitini aşan alacağın ipotekli takibe konu yapılama-yacağı dikkate alınmaksızın karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

➣ 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu m. 851.

➣ 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 150.

T

araflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda;

ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

Karar

Dava, Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan alacağın ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile tahsili için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali ve ic-ra inkar tazminatı istemine yöneliktir.

Davalı vekili, 15.000,00.-TL kredi tutarı için müvekkiline ait dairenin tapu kaydına 30.000,00.-TL miktarlı limit ipoteği tesis edildiğini, daha önce İstanbul 10. İcra Müdürlüğü’nün 2001/736 sayılı icra dosyasında ipotekli gayrimenkulün satışının istenmesi üzerine dosya borcuna mahsuben 11.04.2005 tarihinde 25.000,00.-TL ödendiğini, dosya borcunun kapanmasına rağmen haksız ve kö-tü niyetli olarak İstanbul 10. İcra Müdürlüğü’nün 2008/6011 sayılı yeniden ipo-teğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe girişildiğini, itirazın yerinde olduğunu sa-vunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller, kredi sözleşmesinde uyuş-mazlık halinde kesin delil olacağı kararlaştırılan davacı banka kayıtları üzerin-de yapılan inceleme neticesinüzerin-de tanzim edilen 24.10.2010 tarihli bilirkişi rapo-ru nazara alındığında davalının yaptığı 25.000.-TL ödemeden sonra kalan borç için 14.04.2005 tarihinde borçlunun ödeme taahhüdünde bulunduğu, ancak ba-kiye borcun ödenmediği iki yıl içinde satışın istenmemesi nedeniyle aynı ipotek için İstanbul 10. İcra Müdürlüğü’nün 2008/6011 sayılı icra takibine ipotek limi-ti olan 30.000,00.-TL’nin tahsili için ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçildiği, bu takip tarihi itibariyle davalının 165.911,96.-TL borcu bulunduğu, ancak ipotek limiti ile bağlı kalınarak takibin 30.000,00.-TL üzerinden devamı-na karar verilmesi gerektiği gerekçeleri ile davanın kabulüne, itirazın iptali ile takip talebindeki koşullarla takibin devamına, % 40 icra inkar tazminatının da-valıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, de-lillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıda-ki bendin kapsamı dışında kalan öteaşağıda-ki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2- Dava konusu ipoteğin limit ipoteği olduğu dosya içeriğinden anlaşılmak-tadır. Limit ipoteğinde ipotek verenin sorumluluğu asıl borç ve fer’ileri de dahil olmak üzere ipotek limiti ile sınırlıdır. İpotek limitini aşacak şekilde ipotek ve-renin sorumluluğuna hükmedilemez.

Somut olayda dava konusu ipotek limiti 30.000,00.-TL olup, davalı ipotek borçlusunun daha önce 25.000,00.-TL’lik ödemesi bulunmaktadır. Bu durumda mahkemece ipotek limitinden ödenen miktar düşüldükten sonra ipotekli takip içerisinde ancak kalan 5.000,00.-TL’lik miktar ile ipotek sorumluluğuna hükme-dilmesi, alacağın ipotekle karşılanamayan kısmı için genel haciz yolu ile takibe girişilebileceği, başka bir anlatımla ipotek limitini aşan alacağın ipotekli takibe konu edilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görül-memiştir.

SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sa-ir temyiz itsa-irazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün da-valı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 17.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

YARGITAY 21. HUKUK DAİRESİ

Tarih: 15.09.2011 Esas: 2011/7078 Karar: 2011/6728

Sa¤l›k Bakanl›¤›na Ba¤l› Hastanede Hizmet Kusuruna Ba¤l›

Yanl›fl Tedavi Nedeniyle Tazminat ‹stemli Aç›lan Dava ‹dari