• Sonuç bulunamadı

Eylemlerinden Dolay› Yöneticiler ve Kooperatif Müteselsilen Sorumludur; Ortaklar Kooperatife Karfl› Tazminat Davas›

Açabilirler

ÖZET: Davacı kooperatif üyesi, kooperatif aleyhine açmış bulunduğu davada maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Kooperatifi temsile yetkili şahısların kooperatife ait görevlerini yürütmeleri sırasında mey-dana getirdikleri haksız fiillerden doğan zararlardan kooperatif sorum-ludur. Yönetim kurulu üyeleri ve kooperatif memurları, kendi

kusurla-●

rından meydana gelen zararlardan sorumludurlar. Kooperatif yönetici-leri ve temsile yetkili şahısların zarar doğuran eylemyönetici-lerinden dolayı yö-neticiler ve kooperatif müteselsilen sorumludur. Bu nedenle ortaklığın yöneticilere karşı sorumluluk davası açmasının yanı sıra ortakların da kooperatife karşı maddi ve manevi tazminat davası açma hakları bulun-maktadır. Ortakların dava açma hakkı, doğrudan doğruya zarar ve do-laylı zarar durumuna göre değişiklik içerir.

➣ 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu m. 59, 62.

➣ 818 sayılı Borçlar Kanunu m. 50, 51.

➣ 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 61, 62.

➣ 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu m. 309, 336, 340.

➣ 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m. 553.

T

araflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda ya-zılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün sü-resi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği ko-nuşulup düşünüldü.

Karar

Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olduğunu, davalılar ara-sında dava dışı başka bir kooperatifin arsası üzerinde konut yapılması için kat kar-şılığı inşaat ortaklık sözleşmesi yapıldığını, ancak bu sözleşmenin genel kurul ka-rarlarına aykırı olduğunu, davalı şirketin gösterdiği kişilerin bedelsiz olarak dava-lı kooperatife üye yapıldığı için müvekkilinin elde edeceğinden daha az daire sa-hibi olduğunu ve dairelerin genel kurulda öngörülen tarihte teslim edilmemesi ne-deni ile kira kaybına uğradığını ileri sürerek, kira kaybının ve eksik teslim edilen daire bedelinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalılar vekili, davacı ile yüklenici arasında hukuki ilişki bulunmadığını, bu nedenle şirket aleyhine dava açamayacağını, kooperatife yöneltilen davanın yöneticilerin sorumluluğuna ilişkin olduğu ve yöneticiler aleyhine açılması ge-rektiğini, sorumluluk davası açılması yönünde genel kurul kararı bulunmadığı gibi bu tür davaların denetçiler tarafından açılabileceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, dosya kapsamına göre, davacı ile yüklenici firma arasında her-hangi bir hukuki ilişki bulunmadığı, davalı şirkete husumet yöneltemeyeceği, diğer davalı hakkındaki açılan davanın da yöneticilerin sorumluluğuna ilişkin olduğu, kooperatif tüzelkişiliği hasım gösterilerek açılan davanın da mesmu ol-madığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1- Davalı yüklenici şirket yönünden; dava dosyası içerisindeki bilgi ve belge-lere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendiril-mesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşa-ğıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.

2- Davalı kooperatif yönünden; dava, kooperatif üyesinin, kooperatif aley-hine açtığı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

Kooperatifler Yasası’nın 59/3 maddesinde; “Yönetime veya temsile yetkili şa-hısların kooperatife ait görevlerini yürütmeleri esnasında meydana getirdikleri haksız fiillerden doğan zararlardan kooperatif sorumludur” hükmüne, 62/3. mad-desinde ise; “Yönetim kurulu üyeleri ve kooperatif memurları, kendi kusurların-dan ileri gelen zararlarkusurların-dan sorumludurlar” hükmüne yer verilmiştir. BK’nun 41’inci, 50’nci ve 51’inci madde hükümleri ile yukarıda anılan maddeler birlikte değerlendirildiğinde, yöneticilerin ve temsile yetkili şahısların zarar doğuran ey-leminden dolayı, yöneticiler ve kooperatif müteselsilen sorumludurlar. Bu neden-le, ortaklığın, yöneticilere karşı sorumluluk davası açmasının yanı sıra ortakların, kooperatife karşı maddi ve manevi tazminat davası açma hakları bulunmaktadır.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 11.06.1981 tarih ve 2329/298 sayılı ilamın-da ilamın-da açıklandığı üzere ortağın şirketi ilamın-dava etmesine engel bir hüküm bulunma-maktadır.

1982 Anayasası’nın 36. maddesinde yer verilen “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı ola-rak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir” ibaresi, ortakların da-va açma hakkının temel dayanağıdır. Kooperatif ortağı olma, kooperatife karşı dava açma hakkından vazgeçme olarak yorumlanamayacaktır. Ortak tarafından dava hakkının kullanılması, ortaklığın dava açma hakkında olduğu gibi, genel kurul kararına bağlı değildir.

Ortakların dava açma hakları da doğrudan doğruya zarar ve dolaylı zarar durumuna göre değişiklik içerir. Yönetim ve denetim kurulu üyelerinin yasa ve anasözleşme hükümlerine aykırı davranışları ile ortaklığın malvarlığını azaltan veya kötüleştiren davranışları, ortaklar ve alacaklıların dolaylı zarar görmesine yol açar. Zira, bu tür tasarruflar payları oranında ortakları etkiler. Başka bir an-latımla, ortaklığın doğrudan doğruya zarar görmesi, ortakların dolaylı zararıdır.

Ancak, ortak TTK’nun 309. ve 340. maddeleri uyarınca dolaylı zarar dolayısıy-la açtığı davada hükmedilecek tazminatı kendisi adına değil, ortaklığa verilme-si yönünde talepte bulunabilir. İkinci durum ise doğrudan zarar halidir. Bu

hal-de yöneticilerin veya hal-denetçilerin eylemleri sonucunda ortakların ortaklığın za-rarından müstakil olarak gördükleri zararlar söz konusudur. Anılan zarar türün-de ortaklığın zarar görüp görmemesinin bir önemi bulunmamaktadır. Esasen, bu zararın üçüncü kişinin gördüğü zarardan tek farkı, ortak olmanın sonucu olma-sıdır. TTK’nun 336/5. maddesinde anlamını bulan bu dava türünde ise ortaklar talep ettiği tazminatın kendisi adına hükmedilmesini isteyebilirler.

Bu durumda, mahkemece işin esasına girilip yargılama yapılarak uygun so-nuç çerçevesinde karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenler (1) nolu bentte, davacı vekilinin da-valı yüklenici şirket yönünden temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açık-lanan nedenlerle diğer davalı kooperatife yönelik diğer temyiz itirazlarının ka-bulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 17.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

YARGITAY 23. HUKUK DAİRESİ

Tarih: 14.07.2011 Esas: 2011/131 Karar: 2011/83

Aidat Ödemeyen Üyenin Kooperatiften ‹hrac› ‹çin Yasada