• Sonuç bulunamadı

96. Mevâridu İbn Hacer el-Askalânî fi ulûmi’l-Kur’ân min kitabihi fethi’l-bârî

1.3. İlmî Kişiliği

1.3.3. Hocaları, Talebeleri ve Eserleri

1.3.3.2. Fıkıh ve Usûli’l-Fıkıh Hocaları

İbn Hacer’in fıkıh bilgisi, her ne kadar hadis ilminde yakaladığı şöhret kadar olmasa da bu ilim dalındaki yetkinliği de söz konusudur. Şafiî mezhep kâdılığı ve Bulûğu’l-merâm adlı eser bunun kanıtıdır. Aslında İbn Hacer’in yaşadığı dönemde bugünkü anlamda ilimlerin sınıflandırılması söz konusu değildi. Ancak kimi dallarda temayüz eden âlimler her zaman var olmuşlardı. İbn Hacer’in de fıkıh bilgisinin olgunlaşmasına etki eden birçok âlim vardı. Onlardan birkaçına yer vereceğiz:

203 Abdussettâr, Hâfız İbn Hacer, s. 135-136.

204 Abdussettâr, a.g.e., s. 138.

205 İbn Hacer, İnbâu’l-gumr, III, s. 332.

206 İbn Hacer, a.g.e., III, s. 333.

76 1-Bulkînî (ö. 805/1403).

Tam ismi, Ömer b. Raslân b. Nâsır b. Salih b. Şihâb b. Abdülhâlık b. Abdülhak’dır.

Fıkıh, hadis, tefsir, usûl, kelâm, nahv, sarf ve mantık âlimidir. Askalânlı olup Mısır’ın batısında bulunan Bulkîn Köyü’nde doğmuştur. Bulkînî, keskin bir zekâya ve müthiş bir bilgiye sahipti. Ele aldığı bir hadis için sabahtan öğleye kadar hem de akılları dehşete sürükleyecek şekilde izâhat yapabilirdi. Abdüssettâr’a göre, insanın genetiğinde unutkanlık olmamış olsaydı Bulkînî’nin yaşamınında unutkanlık olmayacaktı.207

Fıkıh bilgisini Necmuddin el-Esvânî, İbn Adlân, Zeynuddin el-Kettânî (ö.

738/1339) ve Takıyuddin es-Subkî’den almıştır. Usûl bilgisini ise Şemsuddin el-İsfehânî’den almıştır. Şafiî fıkhını çok iyi bilmekte ve onun bayraktarlığını yapmaktaydı.208 Cemâlüddin İbn Şâhid el-Ceyş’ten, (ö. 778/1377) Sahîhu’l-Buhârî’yi, İbnu’l-Kamâh’tan (ö. 741/1340) da Sahîh’i Müslim’i dinlemiştir. Şevkânî; (ö.

1250/1834) Bulkînî’yi, okyanusa benzemekte, İbn Kesîr (ö. 774/1373) ise onu İbn Teymiyye’nin hatırlatıcısı olarak görmektedir.209

İlim dünyasına birçok eser kazandıran Bulkînî, et-Tedrîb, Tashîhü’l-minhâc, Mullimât bi-reddi’l-muhimmât, Tertibü’l-umm alâ’l-ebvâb, Mehâsinü’l-ıstılâh, el-Fevâdü’l-mahde ala’-ş-şerh ve’r-ravda, Şerhu’l-Buhârî ve Şerhü’t-Tirmizî gibi eserler bırakmıştır.210

2-İbnü’l-Mülakkın (ö. 804/1401).

Tam ismi, Ömer b. Ali b. Ahmed b. Muhammed b. Abdullah’dır. Aslen Endülüslü olup Mısır’da ikâmet etmiştir. Bir yaşında iken babasını kaybeden İbnü’l-Mülakkın, vâsîsi olan Mağribli Şeyh İsa’ya emanet edilir. Bu zât daha sonra İbnü’l-Mülakkın’in annesi ile evlenir. Şeyh İsa, İbn Tolûn Camii’nde kendisine Kur’ân’ı ders verdiğinden dolayı İbnü’l-Mülakkın künyesini almıştır. O, bu künyeden hoşlanmaz, babasından dolayı daha çok İbnü’n-Nahvî lakabını tercih ederdi.211 İbn Hacer, hocasını ‘Şeyhü’l-islâm’

olarak nitelendirmektedir.

3-el-Ebnâsî (ö. 802/1400).

İbrahim b. Musa b. Eyyüp Burhaneddin Ebû Muhammed el-Ebnâsî h. 725 yılında doğmuştur. Fıkıh bilgisini Cemalüddin el-İsnevî’den hadis ilmini ise Moğoltay (ö.

207 Abdussettâr, Hâfız İbn Hacer, s. 113.

208 Yalnız, Fatma, Tefsir Usûlünde Süreklilik ve Etkileşim: Bulkînî, Kafîyecî ve Süyûtî Örneği, (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Hitit Üniversitesi, SBE., Çorum, 2014, s. 4.

209 İbn Hacer, Tağliku’t-Ta’lik, (thk. Saîd Abdurrahman Musa), Mektebetü’l-İslâmî, Beyrut, ts. I, s. 113

210 Abdussettâr, a.g.e., s. 116.

211 Abdussettâr, Hâfız İbn Hacer, s. 117.

77 762/1361)’dan almıştır. Hadis aldığı hocalar arasında Vâdî Âşî, Ebû’l-Feth el-Meydûmî, Muhammed b. İsmail el-Eyyûbî, el-Afîf Abdullah İbnü’l-Cemâl el-Matarî, Halil b. Abdurrahman’ı sayabiliriz.

İbn Hacer, hocasını anlatırken şu ifadeleri kullanmaktadır: “Fıkıh, usûli’l-fıkıh ve arabî ilimlerinde maharet sahibiydi. Makas denilen mevkide bir bina inşa etmişti. Bu yerde öğrencilerine ders verir ve onların her türlü maişetlerini karşılardı. Dışarıdan gelen talebelerine maaş öderdi. Kahire’de en fazla öğrenci onundu. Birçok öğrenci mezun etti.

İyi bir eğitmen olup mütevazı bir kişiliğe sahipti. Tebessüm yüzünden hiç eksik olmazdı.

İbadete düşkündü.”212 el-Ebnâsî, el-Udde min ricâli’l-umde, ed-Dürretü’l-muğniyye fî şerhi’l-elfiyye ve Şeza’l-feyyâh min ulûm-i İbni’s-Salâh gibi eserlerin sahibidir.213

4- İbnü’l-Kattân (ö. 813/1409).

Tam ismi Muhammed b. Ali b. Muhammed b. Ömer b. İsa Şemsuddin’dir. İbnü’l-Kattân baba mesleğine nispetle bu künye ile anılmıştır. İbn Hacer, aynı zamanda vâsisi olan bu zât hakkında şunları yazmaktadır: “İlim elde etmek için çok uğraştı ve de muradına erdi. Fıkıh ve kırâat ilminde maharet sahibi olup bu alanlarda eserler verdi.

Elfiyye üzerinde bir şerh yazdı. Zekâsının keskinliği ilimde kendisini öne geçirmişti.

Benim ilk hocam olan babam, onu vâsî tayin etmişti. O da bu vasiyetin gereğini yerine getirdi.”214 İlim dünyasına kırâat-ı seb’a ile ilgili es-Sehl, Bestu’s-sehl, Şerhu elfiyye İbn Mâlik ve Meşrebü’l-heniyye fî şerhi muhtasari’l-Muzenî gibi eserler bırakmıştır. 215

İbn Hacer’e usûli’l-fıkıh melekesini kazandıran birçok hocası bulunmakla beraber sadece İbn Cemâa’yı vermekle iktifa edeceğiz.

İbn Cemâa (ö. 639-733).

Nisbesi; Muhammed b. Ebû Bekr b. Abdülaziz b. Muhammed b. İbrahim b.

Sa‘dullah’dır. Usûl, kelâm, nahv, sarf, beyân, cidâl ve münâzara bilgisine sahip Mısırlı bir bilgindir. Abdüssettar, İbn Cemâa’nın doğum ve ölüm tarihini (749-819) verdiğimiz tarihten farklı vermektedir.216 İslâm Ansiklopedi’sinde İbn Cemâa maddesini yazan Cemil Akpınar yukarıda verdiğimiz (639-733) tarihi vermektedir.217 İbn Cemâa’nın

212 İbnü’l-İmâd, Şuzürâtü’z-zeheb, IX, s. 12.

213 Ziriklî, Ebû Gays Muhammed Hayrüddîn b. Mahmûd b. Ali b. Faris, el-A’lâm kâmûsu terâcim li eşheri’r-ricâl ve’n-nisâ mine’l-arap ve’l-musta’rebîn ve’l-müsteşrikîn, Dâru’l-İlim li’l-Melâyiyn, Beyrut, 2002, I, s. 75.

214 İbn Hacer, Zeylu’d-dureri’l-kâmine, nşr. Dairetü’l-Meârifî ’l-Osmaniyye, Haydarâbâd, Pakistan, 1349, s. 113.

215 Ziriklî, el-A’lâm, VI, s. 287.

216 Abdussettâr, Hâfız İbn Hacer, s. 123.

217 Akpınar, Cemil, “İbn Cemâa”, DİA, XIX, 1999, s. 388.

78 biyografisini yazanlar, bu tarih üzerinde ittifâk etmişler.218 Her gün iki hizb ezberleyen İbn Cemâa bir ayda Kur’ân’ı hıfz etmiştir.

İbn Cemâa’nın birçok hocası vardır. O, Reşîd Attâr ve Ebu’l-Hasan Ali b. Vehb el-Kuşeyrî’den hadis dersi, Muînüddin Hibetullah b. Abdulvâris’den de kırâat dersleri almıştır.

Radiyüddin Burhan, Ahmed b. Ali ed-Dımaşkî, Tâceddin Ali b. Ahmed İbnü’l-Kastalânî ve Kutbüddin İbnü’l-İbnü’l-Kastalânî gibi âlimlerden hadis ve usûl dersleri almıştır.

İbn Cemâa, ilim dünyasına birçok eser armağan etmiştir. et-Tibyân fî mübhemâti’l-Kur’ân, el-Menhelü’r-revî fî ulûmi’l-hadisi’n-nebevî, el-İ’lâm bi-ehâdîsi’l-ahkâm, Muhtasaru sahîhi’l-Buhârî et-tenkih min ehâdîs câmi’i’s-sahîh, Tenkihu’l-münâzere fî tashîhi’l-muhâbere, el-‘Umde fi’l-ahkâm, Keşfu’l-gumme fî ahkâm, Hüccetü’s-sülûk fî mühâdâti’l-mülûk, Tezkiretü’s-sâmî’ ve’l-mütekellim fî edebi’l-‘âlim ve’l-müte‘allim yazdığı eserlerden bir kaçıdır.219

İbn Hacer, hocası hakkında "ةمئلأا ماما لاا هتبيغ يف هيمسأ لا تنك" =Onu gıyabında imamların imamı olarak isimlendirirdim.220 İbn Cemâa’nın vefatı öğrencisi İbn Hacer’in yüreğinde derin izler bırakmış tıpkı İbn Hanefiyye’nin İbn Abbas’ın ölüm haberini alınca söylediği “Biz, dün bu ümmetin âlimini defin ettik”221 şeklinde meşhûr olan cümlesinin bir benzerini o da minberde söylemiştir.