• Sonuç bulunamadı

D. SELÂHADDÎN-Ġ EYYÛBÎ ÖNCESĠ TASAVVUF

1.1. HAYATI

1.1.4. Eyyûbî Devleti‟nin KuruluĢu

Eyyûbîlerin tarih sahnesine çıkıĢlarının bir dönüm noktası olarak kabul edilen Mısır seferleriyle birlikte (559–564/1164–1169), Selâhaddîn-i Eyyûbî‟nin tarih sahnesinde oynayacağı rolün altyapısı da hazırlanmaktaydı. 296/909 yılında Kuzey

26

Afrika merkez olmak üzere Ortadoğu coğrafyasında kurulan ġiî-Fâtimî Devleti, son dönemlerde zayıflamıĢ ve ülkenin yönetimi halifeden vezirlere geçmiĢti. Bu kudretli vezirlerden biri de ġâver‟di.80

Fakat o, 558/1162 tarihinde vezâret makamına oturduktan dokuz ay sonra makamını Dırgâm b. Âmir‟e kaptırdı.81 Bunun üzerine ġâver DımaĢk‟a giderek Nûreddîn Zengî‟ye sığındı ve yeni vezir Dırgâm‟a karĢı ondan yardım istedi. Yardım etmesi karĢılığında da ona her yıl Mısır‟ın yıllık gelirinin üçte birini, askerlerine de Mısır‟da iktâlar taahhüt etti. Bunun üzerine Nûreddîn, BaĢkomutanı olan ġîrkuh‟u ordunun baĢında Mısır‟a gönderdi.82

ġîrkûh, cesurdu, askeri konularda dahî idi. Ama siyasi alanda bunu söylemek pek mümkün gözükmüyordu. Bu yüzden kendisine danıĢacağı ve destek çıkacağı birine ihtiyaç vardı. O anda aklına iyi bir eğitim almıĢ biraderzâdesi Selâhaddîn-i Eyyûbî geldi. Bunu Selâhaddîn-i Eyyûbî‟ye teklif edince, kaynaklar Selâhaddîn-i Eyyûbî‟nin ilme olan düĢkünlüğü nedeniyle sefere katılmak istemediğini ancak babasının binbir türlü ısrarından sonra bu görevi kabul ettiğini belirtirler. Daha sonra Selâhaddîn-i Eyyûbî bunu danıĢmanı Ġbn ġeddad‟a anlatırken,"Mısır‟a mezarıma

gider gibi gittim."83 diyecekti.

ġîrkûh, (564/1169) yılında Mısır‟ı ele geçirdikten sonra ġâver ikili oynamaya baĢladı. Bunun üzerine ġâver ortadan kaldırıldı.84

Mısır veziri ġâver öldürülünce Halîfe el-Âdıd, ġîrkûh‟a el-Melikü‟l-Mansûr lakabını vererek ġâver‟in yerine onu vezâret makamına getirdi.85

Ancak ġîrkûh, Fâtımî halîfesi „Adîd tarafından vezîr

80

Fâtimîlerin son halîfesi Âdıd Lidînillâh‟ın veziri olan Ebû ġücâ‟ ġâver b. Mücir (ö. 564/1169) hakkındaki ilk kayıtlar, onun Haçlıların elinde esirken 516/1122 yılında serbest kalmasıyla ilgilidir. Daha sonra Fâtimî halîfesine karĢı isyan hareketine katılıp yakalansa da halîfe tarafından affedilmiĢtir. Fakat bir süre sonra o, vezir Ruzzik b. Talâi‟ye karĢı isyan edip onu öldürmüĢ ve kendisi "Emîrü‟l-CüyûĢ" ünvanıyla vezir olmuĢtur. Cengiz Tomar, "ġâver b. Mücir", DĠA, TDV. Yayınları, Ġstanbul, 2010, c. 38, s. 382-383; Oflaz, “Eyyûbî Sultanı I. Melik Âdil Döneminin

Siyasî Tarihi, s. 33.

81 Ebû ġâme, Kitâbu‟r-Ravzateyn fî- Ahbâri‟d-Devleteyn, c.1, s. 357; Oflaz, “Eyyûbî Sultanı I.

Melik Âdil Döneminin Siyasî Tarihi, s. 32.

82 ġeĢen, Selâhaddîn Devrinde Eyûbiler Devleti, s.42; Ġbn Vâsıl, Müferricu‟l Kurûb, c.1, s.137;

Ġbn Esîr, et-Târihu'l- Bahir, s.121; Ebû ġâme, Kitâbu‟r-Ravzateyn fî- Ahbâri‟d-Devleteyn, c.1, s.356; Oflaz, “Eyyûbî Sultanı I. Melik Âdil Döneminin Siyasî Tarihi, s. 33.

83

Ġbn ġeddâd, en-Nevâdiru‟s-Sultâniyye ve‟l-Mehâsinu‟l-Yûsufiyye, s.78; Nâmık Kemâl, Evrâk-ı

PerîĢân, Ġstanbul 1883, s. 41; Azzâm, Selâhaddîn Eyyûbî, s.101.

84 Ġbnu'l-Esîr, et-Tarihu‟l-Bâhir, s.140; ġeĢen, Selâhaddîn Devrinde Eyûbiler Devleti, s. 51. 85 Ġbnu'l-Esîr, et-Tarihu‟l-Bâhir, s.141.

27

tâyin edildikten kısa bir süre -iki ay- sonra vefât etti. Bunun üzerine, baĢta ġîrkûh‟un danıĢmanı ve aynı zamanda hocası olan Ġsa el-Hakkârî olmak üzere ġîrkûh‟un komutanları, Selâhaddîn-i Eyyûbî‟yi vezirlik makamına getirmek için hemen hamle yaptılar. Fâtımî halîfesi daha 32 yaĢında olan Selâhaddîn-i Eyyûbî‟ye Melikü‟n-Nâsır ünvanı vererek amcasının yerine vezir olarak kabul etti.86

Sünnî anlayıĢa sahip olan ve tabi ki daha sonra Sünnî bir devlet kuracak olan Selâhaddîn-i Eyyûbî, kısa bir süreliğine de olsa ġiî bir devlette vezirlik görevini yapmaya baĢladı.87

Selâhaddîn-i Eyyûbî çok karıĢık Ģartlar altında vezir oldu. Bir taraftan Sünnî Nureddin‟e diğer taraftan ġîî Fâtımî Halifesi el-El-Adîd‟a bağlıydı. Bu karmaĢıklığa rağmen öncelikli olarak Suriyelilerin Mısır‟daki önderi durumundaydı. Ordu içinde önemli muhalifleri vardı. Henüz askerleri üzerinde amcasının otoritesi gibi otorite kuramamıĢtı. Vezir olmak isteyen emirlerden hiçbiri ona itaat etmediler. Ancak Fakîh Ġsâ el-Hakkârî Selâhaddîn-i Eyyûbî‟nin yanındaydı.88

Ġsmen Fâtımî Halifesinin veziri iken ve aynı zamanda Suriye hükümdarı Nureddin‟in de bir temsilcisi olarak Selâhaddîn-i Eyyûbî artık Mısır‟ın gerçek hâkimi idi. Son Fâtımî Halifesi ölüm döĢeğinde yatarken, Nureddin‟in talimatı doğrultusunda Selâhaddîn-i Eyyûbî, hutbeyi Abbasi halifesi adına okuttu. Dini bir otorite olarak önemini yitirmiĢ olan Fâtımî Hilafeti artık resmen de ilga edilmiĢ oldu. Ġki asırdan fazla bir süre sonra Mısır, yeniden Sünnîliğe ve Selâhaddîn-i Eyyûbî sayesinde siyasi bütünlüğü sağlanan Ġslâm birliğine dönmüĢ oluyordu.89

Selâhaddîn-i Eyyûbî, Mısır‟daki muhâlif grupları bertaraf edince konumu ve hâkimiyeti güçlendi. Artık Sünnî Ġslâm anlayıĢını tam anlamıyla Mısır‟a yerleĢtirmek için Sünnî reformlara baĢladı. Fâtimî Devleti‟ni ortadan kaldıran Selâhaddîn-i Eyyûbî, Nûreddîn Zengî‟nin 11 ġevvâl 569/15 Mayıs 1174 yılındaki vefatına kadar

86

Ebû ġâme, Kitâbu‟r-Ravzateyn fî- Ahbâri‟d-Devleteyn, c.2, s.47; Ġbn ġeddâd, en-Nevâdiru‟s-

Sultâniyye ve‟l-Mehâsinu‟l-Yûsufiyye, s.80; Ġbn Vâsıl, Müferricu‟l Kurûb, c.1, s.162; Ġbnu'l-

Esîr, et-Tarihu‟l-Bâhir, s.142; ġeĢen “Eyyûbîler", DĠA, Ġstanbul 1995.c. 12, s.20-31.

87 Ġbnu'l-Esîr, et-Tarihu‟l-Bâhir, s.142; Ebû ġâme, Kitâbu‟r-Ravzateyn fî- Ahbâri‟d-Devleteyn,

c.2, s. 48; ġeĢen, Selâhaddîn Devrinde Eyûbiler Devleti, s. 91; UlaĢ, "Selâhaddin-i Eyyûbi ve

Ġslam Birliği Politikası", s.30.

88

Ġbnu'l-Esîr, et-Tarihu‟l-Bâhir, c. 9, s.355; ġeĢen, Selâhaddîn Devrinde Eyûbiler Devleti, s.53; UlaĢ, "Selâhaddin-i Eyyûbi ve Ġslam Birliği Politikası", s.56.

89 Oflaz, “Eyyûbî Sultanı I. Melik Âdil Döneminin Siyasî Tarihi, s.34; UlaĢ, "Selâhaddin-i Eyyûbi

28

ona tabi olarak kaldı.90 Böylece bağımsız Eyyûbî Devleti 569/1174 yılında resmen kurulmuĢ oldu. Fakat bir kısım tarihçiler Eyyûbî Devleti‟nin kuruluĢunu; Selâhaddîn- i Eyyûbî‟nin Fâtimî Devleti‟nde vezir olmasıyla miladi 1169 yılında baĢlatırken bir kısmı da Fâtimî Devleti‟nin ortadan kaldırılıp hutbenin Abbâsî halîfesi adına okunmaya baĢlandığı 567/1171 yılında baĢlatırlar.91