• Sonuç bulunamadı

D. SELÂHADDÎN-Ġ EYYÛBÎ ÖNCESĠ TASAVVUF

3.4. ġEYHÛ‟ġ-ġUYÛH AĠLESĠ

ġeyhü‟Ģ-Ģüyûh ailesine değinmeden önce, ġeyhü‟Ģ-ġüyûh makamının ne olduğu hakkında kısa bir bilgi vermekte yarar vardır.

Sözlükte, Ģeyhlerin Ģeyhi anlamına gelen "ġeyhü‟Ģ-ġüyûh", hicri VI. yüzyıla kadar herhangi bir ilim dalında uzmanlaĢmıĢ, özellikle tasavvufta zirve yapmıĢ kiĢilere bu ad verilirdi. Zengî ve Eyyûbîler döneminde ise bu isim anlam daralmasına uğrayıp, sadece hânkâh, zaviye ve ribattan sorumlu üst düzey yönetici Ģeyhlere

281

Ebu‟l-Berekat Muhammed b. Ahmed Ġbn Ġyas, Bedaiu‟z-Zühur fi Vekaiu‟d-Dühur, el-Heyetü‟l- Mısriyyetü li‟l-Kitab, Kahire 1982, c.1, s. 248.

282 el-Bündârî, Senâ‟l-Berku‟Ģ-ġâmî, Ramazan ġeĢen (Thk.), Dârü‟l-Kitâbi‟l-Cedîd, Beyrut 1970,

89

verilen ad anlamında kullanılmıĢtır. Bu idari göreve ise meĢîhatû‟Ģ-Ģüyûh makamı denilmiĢtir. Selâhaddîn-i Eyyûbî Mısır‟a ve ġam‟a hakim olduktan sonra Ģeyhü‟Ģ- Ģüyûh görevine atadığı zatları kendine yakın tutmuĢ ve onlar için birçok hânkâh ve zaviye inĢâ etmiĢtir. 283 Söz konusu olan bu hânkâhların, Sünnî tasavvufun yayılmasında Ģüphesiz büyük etkileri vardı. Selâhaddîn-i Eyyûbî de bunun farkındaydı. Onun için bu hânkâhlara birçok mal tahsis etmiĢ, Ģeyhlerine de görülmemiĢ bir ihtiramda bulunmuĢtur. Selâhaddîn-i Eyyûbî‟nin bu özelliğini duyan mutasavvıflar, Ġslâm coğrafyasının farklı bölgelerinden Mısır‟a akın etmiĢler. ġiî- Fâtımî inancına karĢı en büyük silahın tasavvuf olduğunu düĢünen Selâhaddîn-i Eyyûbî, insanları Sünnî mezhebe çekebilmek için zahit ve takva sahibi Ģeyhlere destek vermiĢ ve toplumu yönlendirme konusunda ise onlardan büyük oranda yararlanmıĢtır. Bu Ģeyhlerin desteği ile Sünnîlik çok kısa bir süre de Mısır ve ġam‟da yayılmıĢtır.284

Kısaca ġeyhü‟Ģ-ġüyûh makamını izâh ettikten sonra Ģimde de tarihte bu göreve getirilmiĢ, evlad-î Ģeyh diye meĢhur olmuĢ aileyi ele almaya çalıĢalım. ġeyhû‟Ģ-ġuyûh ailesi

,

aslen Horasanlı bilgin ve sûfî bir ailedir. Bu ailenin efratları ilim, takva, züht sahibi olarak bilinirlerdi. Ġlk dedeleri, Ebu Muhammed Abdullah b. Ahmed b. Hameviyye (Hammûye) b. Yûsuf es-Serahsî (ö. 381/991-92)‟dir.285

Aile de birçok meĢhur alim yetiĢmiĢtir. Bunlardan zühd ve fıkhıyla bilinen Sûfî Ebu Abdullah Muhammed b. Hameviyye el-Cüveynî (ö. 530/1135-36), bu ailenin en meĢhuru olup Benî Hameviyye ona nisbet edilmektedir. NîĢâbur‟da dünyaya gözlerini açan Cüveynî, ilk eğitimini babasının yanında aldıktan sonra ilim tahsiline fıkıh ve usûl-i hadîsle devam etti. Daha sonra Ebu‟l-Fazl b. Muhammed el- Fârmezî‟ye intisap ederek ondan tasavvuf tahsil etti. Letâ‟ifü‟l-ezhân fî tefsîri‟l-

Kur‟ân, Kitâb fî ilmi‟t-tasavvuf adlı kitapları ve bazı Ģiîrleri vardır. Buhayrâbâd‟da

vefat etmiĢ olup mezarı hâla ziyaretçiler tarafından ziyaret edilmektedir.286 Daha

283 Yılmaz, "MeĢîhatüĢĢüyûh”un DoğuĢu", s.1-21.

284 Abdülmecid Ebu‟l Futûh Bedevi, et-Tarihu‟s-Siyasî ve'l -Fikrî li Mezhebi‟s-Sünnî, Daru‟l Vefa,

Mısır 2000, s.24; es-Sallâbî, Devru Ûlamau‟l-Muslimîne fî Mukâvemeti‟l- Hurûbi‟s-Salibiyin, Darü‟l-Ma‟rife, Beyrut 2002, s.114

285 es-Sem„ânî, Ebȗ Sa„ȋ d Abdulkerȋ m b. Muhammed b. Mansȗ r et-Temȋ mî, el-Ensȃ b, (1. bs.),

Dâru‟l-Cinân, Beyrut 1987, c.2, s. 230.

90

sonra bu aile Horasan‟dan göç edip bir kolu Bağdat‟a diğer kolu ġam‟a yerleĢmiĢtir. ġam kolu Selâhaddîn-i Eyyûbî döneminde önemli görevlerde bulunmuĢlar.287

MeĢîhatu‟Ģ-ġuyûh makamına ilk defa bu aile den Nûreddîn tarafından Ġmâdüddin Ebu‟l-Feth Ömer b. Ali. b. Muhammed b. Hameviyye (ö. 577/1181)‟ atanmıĢtır. Bu zat vefat ettikten sonra Selâhaddîn-i Eyyûbî döneminde DımaĢk‟te oğlu Ebu‟l-Hasan Sadreddin Muhammed b. Ġmâdüddin Ömer b. Ali b. Muhammed b. Hameviyye el- Cüveynî (ö. 617/1220). ġeyhû‟Ģ-ġuyûhluğa getirilmiĢtir.288

ġeyh Sadreddin daha sonra ġam‟dan Mısır‟a göç edip Selâhaddîn-i Eyyûbî tarafından Mısır‟ın en büyük hânkâhı olan Sa‟idü‟s-Sü‟ada‟nın Ģeyhû‟Ģ-Ģuyûhluğuna getirilmiĢtir.289

Bu seçkin aile Ġslâma birçok hizmetleri dokunmuĢ ve tarihte birçok âlim yetiĢtirmiĢtir.290 ġimdi de bu ailenin Selâhaddîn-i Eyyûbî döneminde etkin rol oynayan önde gelen alimlerini aktarmaya çalıĢacağız.

3.4.1.„Ġmâdüddîn Ebu‟l-Feth Hamûyye el-Cüveynî(ö.577/1181)

Tam adı ġeyhû‟Ģ-ġuyûh Ebu‟l-Feth Ömer b. Alî b. ez-Zâhid Muhammed b. Alî b. Hamûyye el-Cüveynî es-Sûfî (ö.577/1181), Cemâdiyel-evvel 513/1119 yılında Nisâbûra yakın olan, Cüveyn köyünde dünyaya gelmiĢtir. Receb 577/1181 yılında DımaĢk‟ta vefât etmiĢtir.291

Muhtelif âlimlerden ders alan Ebu‟l- Feth, dini ilimlere hakimdi. Özellikle tasavvuf ve hadis ilimlerinde zirveye ulaĢmıĢtı. Ġlim tahsili için birçok Ġslâm diyarını dolaĢan Ebu‟l-Feth, çok sayıda âlimi ziyaret edip sohbetlerinde bulunmuĢtu. Bu hocalar arasında, Ebu „Abdullâh el-Fürâvî, Ebu‟l-Kâsım eĢ-ġehâmî, Ebu‟l-Fütûh

287 ez-Zehebî, Siyeru A„lâmi‟n-Nubelâ, c.3, s.175.

288 Ġbn Vâsıl, Müferricu‟l Kurûb, c. 4, s.91; es-Safedî, Kitâbü‟l-Vâfî bi‟l-Vefeyât, 24. cMuhammed

Ahmed Bahît (Thk), Beyrut 1993, c.3, s. 28; Münzirî, et-Tekmîle, c.3, s. 16.

289

Münzirî, et-Tekmîle, c.3, s. 15-16; Ebû ġâme, Kitâbu‟r-Ravzateyn fî- Ahbâri‟d-Devleteyn, s.125; ez-Zehebî, Siyeru A„lâmi‟n-Nubelâ, c.22, s. 79-80; es-Safedî, Kitâbü‟l-Vâfî bi‟l-Vefeyât c.4, s., 259; es-Sübkî, Tabakâtü‟Ģ-ġâfi„iyyeti‟l-Kübrâ, c. 5, s. 40; Ġbn Kesîr, el-Bidâye ve‟n-

Nihâye, c.23, s. 93; Ġbn Tağrîberdî, en-Nücûmu‟z-Zâhire fî Mulûki Mısır ve‟l-Kâhire, c. 6, s.

251.

290 Muhammed Abdülkadir Hureysât, “Benî Hameviyye", DĠA, Ġstanbul 1992, c.5, s. 449-450. Evladı

Ģeyhû‟Ģ-Ģüyûh âlimlerini incelemek isteyen "Beni Hameviyye "adı altında kaynaklara baĢvurabillir.

291 el-Münzirî, Zekiyü‟d-Din Ebu Muhammed Abdulazim bin Abdulkuva, et-Tekmîle li Vefiyati‟n-

Nakle, (4. bs.), BeĢĢar Avvad Ma„ruf (Thk), Beyrut 1988, c.3, s.16; Nu'aymî, ed-Daris fi Tarihi‟l- Medaris, c.2, s.121.

91

„Abdülvehhâb eĢ-ġâzyâhî, „Abdülcebbâr el-Huvârî, „Abdülvâhid el-Fârmezî gibi âlimleri292

sayabiliriz. Ailece tasavvufa gönül vermiĢ olan Ebu‟l-Feth‟in ailesi, Cüveyn‟den göç edip bir kolu Bağdat‟a, diğer bir kolu‟da ġam‟a yerleĢirler. 1167 yılında ġam‟a gelen sözkonusu aile, zühd ve takvalarıyla Nûreddîn Zengî‟nin sevgisini kazanırlar. Bu ailenin büyüğü olan Ebu‟l-Feth, Nûreddîn tarafından saygıyla karĢılanarak ġam bölgesinin ġeyhu‟Ģ-ġuyûh luğuna getirilir. Sultân Nûreddîn, DımaĢk, Hımıs, Hama ve Haleb‟teki hânkâh, ribât, zâviye ve vakıfların yönetimine Ebu‟l-Feth‟i ġeyhu‟Ģ-ġuyûh olarak tâyin eder.293

Nûreddîn Zengî‟nin vefatından sonra baĢa geçen Sultân Selâhaddîn-i Eyyûbî de, Nûreddîn gibi bu aileye sahip çıkmıĢtır. Onlara karĢı daima saygısını korumuĢ, Ebu‟l-Feth‟i meĢîhatu‟Ģ-Ģuyûh görevini devam etmesini istemiĢtir. Selâhaddîn-i Eyyûbî nezdinde büyük bir makama sâhip olan Ebu‟l- Feth‟in vefâtından sonra, oğlu Sadreddîn Muhammed meĢîhat makamına getirilmiĢtir. Sadreddîn Muhammed, bu göreve getilirmeden önce, Selâhaddîn-i Eyyûbî tarafından Cârûhiye Hânkâhı ve Gazzâlî zâviyesi Ģeyhi olarak tâyin edilmiĢti.294

64 yaĢında vefât eden Ebu‟l-Feth DımaĢk‟taki Sûfî mezarlığına defnedilmiĢtir. Kaynaklar; „Ġmâdüddîn, Ebu‟l-Feth‟in tasavvufta büyük bir makama sâhip olduğunu, tasavvuf ve zahırî ilimlerde zamanın en iyi âlimi olduğunu kaydederler.295

3.4.2. Sadreddin Muhammed b. Hamûyyeel-Cüveynî (ö.617/1220)

Tam adı, Allâme, müftü, Sadreddin Ebu‟l- Hasan Muhammed b.ebi‟l Feth Ömer b. Ali b. Arif Muhammed b. Hemuyye el- Cüveyni eĢ-ġafiî es-Sûfî (ö. 617/1220), dir. ġabân ayında Nisabûr‟a yakın olan Cüveyn‟de doğmuĢtur. ġeyh Sadreddin ilim tahsiline babası yanında baĢlamıĢtır. Daha sonra Ali b. Ebu Talip, Mahmud b. Ali el-Ġsbehani‟nin yanında fıkıh ilmine devam etmiĢtir. DımaĢk‟a göç

292 Nuaymî, ed-Dâris fî Târihi‟l-Medâris, c.2, s.154; Basuğuy, Selâhaddîn-i Eyyûbi Devrinde Ġlmi

Faaliyetler, s.101-104.

293

Bündârî, Sena‟l-Berk, s. 135; Nuaymî, ed-Dâris fî Târihi‟l-Medâris, c.2, s. 154; Muhammed Abdülkadir Hureysât, “Benî Hameviyye", DĠA, Ġstanbul 1992, c.5, s. 449-450.

294 Nuaymî, ed-Dâris fî Târihi‟l-Medâris, c.2, s. 154–155; el-Ğasânî, el-„Ascedü‟l-Mesbûk, ġâkir

Mahmûd (Thk), Beyrut 1975, s. 186.

92

ettikten sonra Kutbeddin en-Nîsâbûrî‟nin yanında ġafii mezhebinde fetva verecek seviyede ders almıĢtır. Bu sırada hocası Nisabûrî‟nin kızıyla evlenmiĢtir. 296

ġeyh Sadreddin ilk hanımının vefatından sonra meĢhur Kadı Ġbn Ebî Asrûn (ö.585/1189)‟un kızıyla evlenip bu hanımdan dört oğlu olmuĢtur. Bu çocukları kaynaklarda, “Evlâdü ġeyhu‟Ģ-ġuyûh ” ismiyle meĢhurdurlar. Selâhaddîn-i Eyyûbî, Ģeyh Sadreddin‟e çok hürmet etmiĢ, DımaĢk‟ta onu ġeyhu‟Ģ-ġuyûh makamına getirmiĢtir. Uzun bir dönem ġam‟da ikamet eden ġeyh Sadreddin, daha sonra Ġmam ġafiî‟nin türbesini ziyaret etmek için Mısır‟a göç etmiĢtir. Selâhaddîn-i Eyyûbî tarafından Mısır‟ın en büyük hânkâhı olan Sa‟îdû‟s-Süâda Hânkâhının ġeyhu‟Ģ- ġuyûh luğuna getirilmiĢtir. Bunun yanısıra Mısır‟da ki ġafiî medresesinin baĢmüderislik görevi de kendisine tevdî edilmiĢtir. 297

Bir sefer dönüĢünde Musûl‟da 617/1220 tarihinde vefat eden ġeyh Sadreddin, meĢhur sûfî Kadîb el-Bân‟ın yanına defnedilmiĢtir. 74 yıl yaĢamıĢ olan ġeyh Sadreddin, sakin, az konuĢan ağırbaĢlı sevilen yumuĢak huylu zahid gece namazına önem veren, daima zikreden, Allah dostlarındandır. Selvetü‟t-tâlibîn adlı tasavvufa dair bir eseri vardır. 298