• Sonuç bulunamadı

4. GENÇLİK /ERGENLİK DÖNEMİ

4.6. Ergenlik Döneminde Ruh Sağlığı

4.6.2. Ergenlik Dönemi ve Depresyon

Duygularda güvensizlik, karamsarlık ve çöküntünün oluşmasını, düşünce ve hareketlerdeki yavaşlamayı anlatan ruhsal bir rahatsızlık durumu olan depresyon 569       

564 A. Bandura, Self-efficacy, New York:W.H.Freeman,1997; aktaran Santrock, a.g.e., s.377.

565 R. H., Parritz, M., F.Troy, Diorders of Childhood, Boston:Cengage, 2011 aktaran Santrock, a.yer.

566 H. P. H. Chow, Life satisfaction among university students in a Canadian prairie city: A multivariate analysis.Social Indicators Research, 70, 2005, 139-150 aktaran Mediha Tuzgöl Dost, “Üniversite Öğrencilerinin Yaşam Doyumlarının Bazı Değişkenlere Göre İncelenmesi”, Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, C.2, S.22, 2007, ss.132-143, ss.133-134.

567 L. Paolini, A. P. Yanez, W. E. Kelly, An examination of worry and life satisfaction among college students, Individual Differences Research, 4 (5), 2006, ss. 331-339 aktaran Tuzgöl, a.g.m., s.134.

568 Özcan Köknel, Gençlik Çağında Kız-Erkek Arkadaşlığı ,Aile yazıları 3. Ankara: T.C. Başbakanlık Aile Araştırma Kurumu Başkanlığı Yayınları, 1991 aktaran Köse, a.g.m., s.5.

569 Charles Rycraft, Psikanaliz Sözlüğü, çev. S. Kayatekin, Ara Yayıncılık, İstanbul, 1989, s.31 aktaran Kulaksızoğlu, a.g.e., 235.

ergenlik döneminde sıkça yaşanan psikolojik bir rahatsızlık olarak karşımıza çıkmaktadır.

Genç yetişkinliğe ulaşmış olan gençlerin %15-20’si en azından bir kez klinik depresyon tanısı konmuş bireylerdir.570

Aile içi sorunların, olumsuz yaşam deneyimlerinin, düşük benlik saygısının ve okul başarısızlığının depresyona yola açtığı sonucuna varılmıştır. Gerçek depresyondaki ergende kendini değersiz bulma, kendini suçlama, üzüntülü ve ümitsiz olma, intiharı düşünme, öfke ve hırçınlık gösterme gibi belirtiler görülür. Bu duyguların süresi onbeş günü geçtiğinde ve tabloya uyku bozuklukları, iştahsızlık, kilo kaybı gibi bozukluklar eklendiğinde ergenin depresyonda olduğu düşünülmelidir.571

Ergenlerin hayata ilişkin kaygıları, depresyona sebep olan etkenlerden biri olarak gösterilmektedir. Finlandiya’da çoğunluğuna depresyon tanısı konulmuş, 15-17 yaş grubundaki ergenlerden kaygıları, mevcut endişeleri ve hayatlarına dair kısa denemeler yazmaları istenmiş ve bu deneme analizi ortaya dört ana tema çıkarmıştır. İlişkiler, günlük edinimler, kimlik ve esenlik temalarından oluşan bu dört edim, ergenlerin öncelikle arkadaş, aile ve gönül ilişkilerine yönelik kaygılar taşıdığı sonucuna varmıştır. Bu kaygıları okul, iş yapmak, spora gitmek gibi günlük işleri yerine getirememek ile ilgili kaygılar takip etmiştir. Geleceğe yönelik ve düşük özgüvene ilişkin kaygılar ise ergenlerin üçüncü sırada hissettiği kimliğe ilişkin kaygıları oluşturmaktadır. Dördüncü tema olan esenliğe ilşkin kaygılar ise düşünme biçimleri ve genel anlamda akıl sağlığını merkeze alan kaygılardır.572

Psikolojik belirtilerle ilgili olarak bazı demografik faktörler, aile ve akademik başarı arasındaki ilişkilerin araştırıldığı görülmektedir.573 Anne-babanın depresyon hikayesinin bulunması ergenlerde depresyona girme olasılığını arttırabilmektedir. Gök, Öztürk ve Tüzün yaptıkları araştırma sonucunda psikiyatrik bozukluğu olan annelerin çocuklarında psikolojik rahatsızlık riskinin 3 kat fazla olduğunu gözlemlemişlerdir.574

      

570 P. M. Lewinson, C.A. Essau , Depression in Adolescents.In I. Gotlib & C. Hammen(Eds.), Handbook of Depression New York, Guilford Press, ss.541-559, 2002 aktaran Dolgin, a.g.e., s.692.

571 Adnan Kulaksızoğlu, Ergenlik Psikolojisi, İstanbul, 1998 aktaran Ümit Ertem, Saadet Yazıcı, Ergenlik Döneminde Psiko-Sosyal Sorunlar ve Depresyon, Aile ve Toplum Dergisi, C.3, S.9, Y.8, Ocak-Şubat-Mart 2006, ss.7-12, ss.7-11.

572 Smith, a.g.e., ss.114-115.

573Bkz. Güven Saföz, Güçray, a.g.m., ss.119 – 136.

574 Ş. Gök, M. Öztürk, S, Zaroğlu, Ü. Tüzün, Depresif Çocuk ve Annelerindeki Psikiyatrik Bozukluklar, 30. Ulusal Psikiyatri Kongresi, Kayseri, 1994 aktaran Ertem, Yazıcı, a.g.m., s.11.

Akademik başarı ergenlikte depresyonla ilişkili olan bir diğer durumdur. Üniversite öğrencilerinin öğrenim hayatlarının belki de en yoğun ve profesyonel eğitimini aldıkları süreçte akademik başarılarının düşük olması, mezun olamama korkusu yaşamalarına ve zor bir süreçten geçerek elde ettikleri öğrenim olanağını kaybetme endişesi duymalarına neden olabilmektedir. Akademik başarısızlığın kökeninde kimi zaman, bulunduğu alandan memnun olmama, mesleki kararsızlık ve motivasyon düşüklüğü gibi etkenler yatmaktadır. Dolayısıyla akademik başarı düşüklüğü, çok boyutlu ve birden fazla nedene dayanan bir sorun olarak karşımıza çıkabilmektedir .575

Depresyon ve cinsiyet arasındaki en önemli bilgilerden biri, depresyon oranındaki önemli cinsiyet farklılıklarıdır. Ergenlik öncesi erkek çocuklarda depresyon görülme sıklığı biraz daha yüksekken, ergenlik sonrasından yetişkinliğin sonuna kadar kadınların erkeklerden iki kat daha fazla oranla depresyondan zarara uğradıkları saptanmıştır.Ayrıca kadınların depresif ruh halini bildirme olasılığının daha yüksek olduğu görülmektedir.576 Depresif ruh hali puanları kadınlar açısından erkeklere oranla anlamlı bir şekilde daha yüksek olmakla birlikte, kadınların depresyon haline ilişkin sıkıntılarını dillendirmelerinin kadınların depresif ruh hali puanlarını yükselttiği düşünülebilir. Coelha ve arkadaşları cinsiyet ve depresyon arasındaki ilişkiyi incelediği araştırmasında, depresyonu kız ergenlerde erkeklere göre daha yüksek bulmuş, aynı zamanda depresyonun akademik başarıdan da etkilendiği sonucuna ulaşmıştır.577 Çekici ise çalışmasında, erkeklerin toplam problem davranışlar ve dışsallaştırma puanlarının kızlara göre daha yüksek olduğu sonucunu elde etmiştir.578

      

575 Tuzgöl, a.g.m., ss.133-134.

576 Bkz. B. Compas, G. Oppedisano, J. Connor, C. Gerhardt, B. Hinden , T. Achenbach, C. Hammen, Gender Differences in depressive symptoms in adolescence: Comparison of national samples of clinically referred and nonreferred youths.Journal of Consulting and Clinical Psychology, 65, 617-626, I. Holsen, P.

Kraft, J. Vitterso, Stability in depressed mood in adolescence: Results from a 6-year longtidutinal panel study. Journal of Youth and Adolescence, 29, 61-78, 2000, J. Twenge, S. Nolen-Hoeksema, Age, gender, race, socioeconomic status, and birth cohort difference on the children’s depression inventory:A meta-analysis.Journal of Abnormal Psychology, 111, 5578-588, T. Wade, J. Cairney, D. Pevalin, Emergence of gender differences in depression during adolescence:National panel results from three countries.Journal of the American Academy of Child and Adolescent Psychiatry, 41, 190-198 K. Fondacaro aktaran Steinberg, a.g.e., s.512.

577 Bkz. R. Coelho, A. Martins, ve H. Barros Clinical profiles relating gender and depressive symptoms among adolescents ascertained by the Beck Depression Inventory II. European Psychiatry, 17(4), 2002, 222- 226.

578 Ferah Çekici, İlköğretim 5., 6. ve 7. Sınıflarda Görülen Duygusal ve Davranışsal Sorunların Bazı Değişkenler Açısından İncelenmesi (Adana İli Merkez Örneği), (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Adana:Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2003, s. 73.

Depresyon halinin kadınlarda doğrudan hormonların sebep olduğu bir cinsiyet farklılığına yüklenebileceğine dair mevcut veri oldukça azdır. Depresyona genetik yatkınlık faktörünün varlığında bile kızların depresyona girme eğiliminin erkeklerden daha olası görünmesinin nedeni bilinmemekle birlikte kızların depresyona daha yatkın olmaları toplumsal ilişkilerden daha fazla etkilenmeleri, stresin bazı türlerine daha fazla maruz kalarak depresyonu bu duruma tepki olarak göstermenin feminen bir yolu olarak görmesi, sosyal yollar, edilgenlik, bağımlılık ve kırılganlık gibi cinsiyet kalıpyargılarına uygun roller benimsemeleri, depresif ruh halinin kadın imgesiyle bütünleştirilmesi gibi etkenlerle açıklanabilir. Bedensel değişiklikler, kızların stresi kendi içlerine dönük yaşaması, sorunu sürekli düşünme ve daha fazla çaresiz hissetmeleri, kızların kişilerarası ilişkilerde daha duyarlı olması ve çocukluklarında cinsel tacize uğramış olma risklerinin erkeklerden daha fazla olması ergenlik döneminde kızların depresyona daha kolay girmesine sebep olabilmektedir.579