• Sonuç bulunamadı

2. KAYGI (ANKSİYETE)

2.5. Kaygı Bozukluğu ve Başa Çıkma Stratejileri

2.5.3 Din ve Başa Çıkma:

2.5.3.1. Dini Başa Çıkma

Birçok insan farklı şekillerde ve seviyelerde dindar olduğunu ifade eder. Bu nedenle de din, insanların birçoğu açısından hayatın vazgeçilmezidir. İnsan hayatına bu kadar derinden işlemiş bir olgunun, insan yaşamında bazı aktif fonksiyonlar üstlenmesi doğal, doğal olduğu kadar da insan fıtratı için tehlikeli bir durumdur. Bu açıdan mücadeleler, stresler, kayıplar, engeller ve beklenmeyenler üzerine kurulmuş yaşam denkleminde bireyin kullandığı başa çıkma kaynaklarından birinin din olması son derece olağan bir durumdur.

Başaçıkma türlerinden biri olsa da ve insanların birçoğu din ile belirli düzeyde olumlu ilgisinin olduğunu ifade etse de kişinin, hayatın ortaya çıkardığı problem ve stresle ilgili mücadele sürecinde, inancını kullanma şekli olarak tarif edilen dini başaçıkmanın 305 başa çıkma kaynağı olarak kullanılmasının dini başa çıkmaya birey tarafından yüklenen anlamla ilintili olduğu görülmektedir.

Dini başa çıkmaya bakış açısının genel olarak olumlu ya da olumsuz yönde, ya da başa çıkmayla ilgisiz bir anlam yükleme yönünde olduğu görülmektedir.

      

305 K. I. Pargament, The Psychology of Religion and Coping:Theory, Research, Practice, The Guilford Press, New York, 1997, p. 90; A.Wong-Mcdonald, R. Gorsuch, “Surrender to God:An Additional Coping Style”, Journal of Psychology and Theology, 28(2), 2000, PP.149-161.Wong-Mcdonald & Gorsuch, p.149 aktaran Ekşi, a.g.e., s.27.

Dini başa çıkmaya olumlu bir anlam verilmesi, dinin başa çıkma kaynağı olarak daha sık kullanılmasına, böylece dini başa çıkma yöntemlerinden daha çok yararlanmaya sebep olacaktır. Dinin olumlu bir başa çıkma olarak belirlenmesinde ise yüksek dindarlık düzeyi ve kullanılan başa çıkmanın bireye fayda sağlaması etkili olabilmektedir.

Dini başa çıkmayı olumsuz olarak niteleyen bakış açısı ise, düşük dindarlık seviyesinden ve daha önce kullanılan dini başa çıkma yöntemlerinden beklenen yararın sağlanamamasından kaynaklanabilmektedir. Dini başa çıkmayı olumsuz olarak değerlendiren bakış açısına sahip birey, dini başa çıkmayı en son çare olarak gördüğü zamanlarda ve çok nadir olarak kullanabilir. Bu bakış açısının, çoğunlukla dini başa çıkmanın hiç kullanılmamasına neden olduğu bilinmektedir.

Dinin, başa çıkma davranışıyla ilgisiz olarak görülmesi; dinin, bireye ailesi, yakın çevresi ve içinde bulunduğu toplumun kültürü tarafından bir başa çıkma kaynağı olarak tanıtılmamasından ya da bireyin yaşam tecrübesinde bir başa çıkma tarzına tanık olmamasından kaynaklanabilmektedir. Öte yandan, bir dini inanca sahip olmayan bireylerin din olgusunu, başa çıkma davranışı ile ilgisiz olarak değerlendirebilmeleri de olasıdır.

Bilimsel literatüre bakıldığında dini başa çıkmaya ilişkin iki farklı görüşle karşılaşmaktayız. Albert Ellis gibi bazı uzmanlar, dinin gelişme, özgürlük ve zamanın getirdiği değişikiklere uyma yönünde verilen mücadeleyi engellediğini savunmuşlardır.

Bu bakış açısı, neden ve ussallık üzerinde mevcut olan büyülü düşünmenin ve batılın etkisini vurgulayarak dinin, insan patolojisini beslediğini savunmuştur. Rabbi Harold Kushner gibi diğer uzmanlar ise dini çok daha pozitif bir anlayışla ele almışlardır. Bu düşünceye göre din, anlamı aramada gerekli bir unsurdur. Bu görüş sadece bizden öte bir varlığa yönelerek hayatımızdaki anlamı keşfedebileceğimizi, diğer insanlarla samimi ilişkiler kurabileceğimizi, sadece bu şekilde hayatta huzura kavuşabileceğimizi, sadece kutsalın yardımıyla anlaşılmazı anlayabileceğimizi, başarılamayanı başarabileceğimizi ve dayanılmaz olana katlanabileceğimizi salık vermektedir.306 Dini olumlu ve olumsuz olarak değerlendiren bu iki farklı görüş gibi dinin başaçıkma davranışına etkisi açısından olumlu ya da olumsuz olarak değerlendirilmesi söz konusudur.

      

306K. I., Pargament, , G. R. Brant Religion and Coping. In H. G. Koenig (Ed.), Handbook of religion and mental health, San Diego, CA:Academic Press, 1998, ss.111-112.

Dini başa çıkmanın anlamını kavramada, bilim adamlarının nitelendirmelerinin önemli olduğu bir gerçektir. Fakat bilim adamlarının değerlendirmelerinin yanısıra bunalım dönemlerinde başa çıkma davranışını kullanan insanların, dini başa çıkmayla ilgili düşüncelerini yansıtan araştırmaların da aynı derecede dikkate alınması gerekmektedir.

Dini başa çıkmanın bireyler tarafından değerlendirilmesine yönelik bir çalışma, Pargament ve arkadaşları tarafından Din ve Başa çıkma Projesi kapsamında yürütülen bir ankettir. Pargament ve arkadaşları farklı dindarlığa ve sosyo-ekonomik düzeye sahip Amerika’nın orta bölgesindeki 10 cemaatin 600’e yakın mensubunu dini başa çıkma açısından değerlendirmişlerdir. Katılımcıların %39’u dinin, olumsuz bir yaşam olayıyla başa çıkmayla oldukça ilgisiz olduğunu, diğer %39’u bir dereceye kadar ilgili olduğunu ifade etmiş, sadece %22’si dinin kendi başa çıkma yöntemleriyle hiç ilgili olmadığını kaydetmişlerdir. 307

Olumlu dini başa çıkmayı olumsuz dini başaçıkmaya göre daha fazla tercih etmenin yanısıra, bireylerin dini başa çıkma tarzlarında da başa çıkmaya yarar sağlayan ve başa çıkma tarzına zarar veren dini başa çıkma tarzlarını kullandıkları görülmektedir.

Ruhsal destek ve işbirlikçi başa çıkma, dini cemaat desteği, dini yardımcı olarak algılama, başa çıkma açısından yararlı dini başa çıkma tarzlarıyken, dini cemaatten ve Tanrı’dan hoşnutsuzluk duyma ve olumsuz dini algı da başa çıkmaya zarar veren olumsuz dini başa çıkma tarzlarıdır.308

Dini başaçıkma tarzları farklı gruplar için farklı düzeylerde yararlar sağlayabilmektedir. Örneğin; Neigbors, Jackson, Bowman ve Gurin (1983) tarafından siyahi Amerikalılar üzerinde yapılan bir ankette katılımcıların %44’ü kendilerine en çok yardımcı olan başa çıkma tepkisinin ibadet olduğunu söylemişlerdir. Özellikle kadınların, daha yaşlı bireylerin, daha düşük gelir düzeyine sahip insanların daha yüksek oranı, ibadetin, onlara en çok yardımcı olan başa çıkma tepkisi olduğunu ifade etmişlerdir.309

      

307 W. Hathaway, K. Pargament, “The Religious Dimensions of Coping: Implications for Prevention and Promotion”, in K. Pargament, K. Maton and R. Hess (eds) Religion and Prevention in Mental Health:

Research, Vision, and Action. New York: The Haworth Press, Inc., 1992, s.134.

308 K. I., Pargament, , G. R. Brant , a.g.m., Koenig (Ed.), a.g.e.’in içinde ss.119-120.

309 Pargament, Brant , a.g.m., Koenig (Ed.), a.g.e.’in içinde s.123.

Cinsiyete, yaşa, sosyo-ekonomik duruma, çevreye, dindarlık düzeyine göre şekillenen dini başa çıkmaya yüklenen anlamlar bu nedenle farklı olmaktadır. Bununla birlikte insanların çoğu dini başaçıkmaya olumlu bir yaklaşım sergilemektedir. Ayrıca dini başaçıkmanın başaçıkma tarzına büyük ölçüde yarar sağlaması dikkat çekmektedir.

Özel yaşamlarında da aşkın bir varlığı kabul edip dini başa çıkmayı önemseyen bilim adamlarının yanı sıra herhangi bir kutsalı kabul etmese de dini başa çıkmanın insan hayatı için önemli bir fonksiyonu olduğu gerçeğini kabul eden araştırmacılar mevcuttur. Çoğu insanın en çok ve en fazla başvurduğu dini başa çıkmanın başa çıkma tarzındaki etkinliği de dinin başa çıkma yönteminin vazgeçilmez bir kaynak olduğunu göstermektedir.

Dini başaçıkmayla ilgili olumsuz görüşlerin ve dinin başaçıkmayla ilgisiz olduğuna yönelik görüşlerin dini başa çıkmayı irdeleme yöntemlerinin objektif olmadığı düşünebilir.

İnsanların çoğunun dini başaçıkmaya başvurduğu ve dini başaçıkmanın etkilerini olumlu olarak nitelendirdiği görülmektedir. Din ile başa çıkma davranışının negatif yönde ilişkili görülmesi, dinin başa çıkma stratejilerinde etkinliğinin olmadığının düşünülmesi, stresli durumlarda başa çıkma stratejisi için din dışında başka kaynakların da kullanılabilmesinden, başa çıkma tarzı olarak önceliğin dini başa çıkmada olmamasından ya da dini başa çıkmada bir başa çıkma tarzının fonksiyonunun çok üstünde bir etkinlik beklenilmesinden kaynaklanabilmektedir. Halbuki, dini başa çıkma birçok yönden diğer başa çıkmaların çok üstündedir.