• Sonuç bulunamadı

Empati Eğitimi Programının Programın Yapısı ve Temel Alınan

3.4. Empati Eğitimi Programı

3.4.1 Empati Eğitimi Programının Programın Yapısı ve Temel Alınan

Program katılımcılardan hareketle anne ve ergen odaklı olup çağdaş eğitim programları anlayışı esas kabul ederek androgoji, öz yönelimli öğrenme ve dönüştürücü öğrenme

kuramlarını merkeze almaktadır. Bununla birlikte tematik ve davranış geliştirmeye dönük bir yaklaşım benimsenmiştir.

Yetişkin eğitiminin kuramsal temellerine bakıldığında bu alanda bir eğitim programı geliştirilirken birden fazla kuramdan yararlanıldığı görülmektedir. Anneler için “Empati Eğitimi Programı” oluşturulurken Androgoji, Öz Yönelimli Öğrenme ve Dönüştürücü Öğrenme kuramları temel alınmıştır. Bu kuramlar:

Androgoji: Eğitim bilimciler için tüm eleştirilere rağmen yetişkin eğitimi alanında kabul

görmüş ve programın temel felsefesini oluşturacak kuramlardan biri ‘androgoji` dir. Yetişkin eğitiminde en çok bilinen ve kullanılan yetişkin öğrenmesi kuramıdır. Knowles (1980)’e göre yetişkinlerin öğrenmesine yardım eden bu kuram beş temel varsayıma dayanır. Yetişkin öğrenen a) bağımsız bir benlik algısına sahiptir. b) öğrenmesi için zengin bir kaynak oluşturacak yaşam deneyimleri biriktirmiştir. c) değişen sosyal rollere ilişkin öğrenme gereksinimleri vardır. d) problem merkezlidir ve bilginin biran önce uygulanmasıyla ilgilenir. e) dışsal etmenlerden ziyade içsel etmenler tarafından güdülenmiştir (Yıldız ve Uysal, 2009, s.109-110). Okçabol (2006)’un aktarımına göre Knowles (1980), androgojiyi yetişkin öğrenme sanatı ve bilimi olarak dört temel kavrama dayandırmaktadır.

1. Öz kavramında değişme: Birey olgunlaştıkça, kendilik anlayışı bağımlı kişilikten bağımsız kişiliğe (kendini yönlendirebilen insana) dönüşür.

2. Yaşantının etkisi: Kişi olgunlaşırken kendisini zengin öğrenme kaynağı durumuna getirir ve yeni öğrenmelere temel yaşantılar kazandırır. Bireysel yaşantılar bireyin kendi kimliğini oluşturur. Kişi, çocukluğunda, kimliğini ailesine, kardeşlerine ve oturdukları yere göre açıklarken olgunlaştıkça yaşantısına göre açıklamaya çalışır. 3. Öğrenmeye hazır olma: Bireyin toplumsal işlevlerine bağlı olan gelişim ödevleriyle ilgilidir. Bu nedenle öğrenme yaşantıları kişinin gelişme ödevleriyle denk düşmelidir.

4. Öğrenme güdüsü/öğrenmeye yönelme: Yetişkin hemen uygulamaya koyabileceği bilgileri öğrenmeye yönelir. Yetişkin konu yerine bir sorunun çözümüne daha çok önem verir.

Bu varsayımlardan yola çıkarak Knowles’in (1980) kuramı empati eğitimi alacak anneler için temel alınmıştır. Diğer bir yetişkin öğrenme kuramı öz yönelimli öğrenme kuramıdır.

Öz yönelimli Öğrenme: Öz yönelimli öğrenme kavramı hem betimleyici (yetişkinlerin ayırt

gereken bir olgu) olarak sunulmaktadır. İlk olarak Tough (1979)’un pek çok insanla görüşmeler yaparak gerçekleştirdiği çalışma, yetişkinlerin çoğunun daha önce herhangi bir örgün eğitim içinde yer almamış olsalar bile geçerli bulunmaktadır. Candy (1991) öz yönelim kavramının aslında dört ayrı kavramı açıklamak için kullanıldığını ortaya koymuştur. Bunların ikisi etkinliklerdir: biçimsel kuramsal yapının dışında öğrenmenin bağımsız takibi olarak kendini yetiştirme ve öğretimin organizasyonunu sağlamak için öğrenenin denetimi. Diğer iki kavram ise kişisel nitelik veya özelliktir: Kişisel tutum ve nitelik olarak özerklik ile öğrenme durumlarında zihnin ve amacın bağımsızlığın bir dışavurumu olarak öz-yönetim. Candy, öğrenmeyi bilgi miktarının artışı değil, bireyin yaşamına uygunluk ve anlam arayışı olarak gördüğü alternatif bir yöntem olarak adlandırır. Bu nedenle “ne kadar öğrenildiğinden çok’’ öğrenen açısından öğrenmenin anlamı vurgulanır. Candy ayni zamanda öz yönelimin daha geniş bir çerçeve içinde tartışılması gerektiğine işaret eder. Bu düşünceye göre öğrenmenin var olan toplumsal gereksinimlerin eleştirel bir analizi yoluyla bilgilendirilmeleri ve yönlendirilmeleriyle kendi öğrenme gereksinimlerini karşılamalarını sağlamaktadır.

Bu yaklaşım, eleştirel bilinç ve sosyal eylemin herhangi bir eğitimsel müdahalenin arzu edilen sonucu olan bireyselleşmeyi de ilerlettiği savunulmaktadır. Öz yönelimli öğrenme, öğrenenlerin öğrendikleri çalışma ve yaşam koşullarını iyileştirmek için kullandıkları bir güçlenme yolu olarak görülür. Yetişkin temel eğitimi içerisinde öz yönelimli öğrenme kuramı, öğrenenlerin eğitime katılmalarında kendi motivasyonunu vurgular ve öz yönelimli özerk öğrenmeye girişme kapasiteleri (ve buna dair geçmişleri) bulunduğunu belirtir. Dolayısıyla öğrenenin özerkliğine ve öz yönelimine saygı duyulmalıdır. Ayrıca öz yönelimin bireyle, bireyin bulunduğu daha geniş toplumsal bağlam arasındaki etkileşimden kaynaklandığının farkında olunmalıdır. Yetişkin öğrenenlerin sunulan eğitim olanakları içindeki deneyimlerinin, öz yönelim olasılıklarının ve bunların ötesinde, engellerinin bilincinde olunmalıdır (Tusting ve Barton, 2011, s.52-55). Empati Eğitim Programının dayandığı bir diğer kuram da dönüştürücü öğrenme kuramıdır.

Dönüştürücü Öğrenme Kuramı: Bu kurama göre kişisel anlatılar, kişisel raporlar, deneyimlemeler, uzun süreler boyunca insanların öğrenme yoluyla son derece içsel değişimler yasayabileceği görüşünü desteklemiştir. Bununla birlikte Freire’ye (1970) kadar değil daha sonraki dönemlerde Mezirow (1991, 2000) çalışmalarıyla dönüştürücü öğrenme yetişkin öğrenmesinin başlıca kuramı haline gelmiştir.

Androgoji ve bir ölçüde öz-yönelimli öğrenme, çocuklardan farklı olarak genelde yetişkin öğrenenlerin bireysel özellikleriyle ilgilidir. Dönüştürücü öğrenme ise öğrenmenin bilişsel süreciyle de ilgilidir. Deneyim zihinsel oluşumu, içsel anlamı ve yansıması bu kuramın ortak öğeleridir. Bilim insanları ve araştırmacılar hayatın anlamının nasıl oluşturulduğunu ve anlamlandırılan bilişsel yapı sayesinde nasıl değişikliklerin meydana geldiğini belgelendirilmesiyle ilgilenmiştir. Dönüştürücü öğrenme, yetişkin yaşam deneyimlerine bağlı ve çocuklukta var olan bilişsel gelişimin daha olgun düzeyi olduğundan yetişkin öğrenmesi kuramı olarak değerlendirilmiştir.