• Sonuç bulunamadı

2.7. Eleştirel Düşünme

2.7.2. Eleştirel Düşünmenin Tanımı

Eleştirel düşünmenin tarihçesi incelendiğinde, kökeninin 2500 yıl öncesine dayanan bir konu olduğu görülmektedir. Eleştirel düşünme üzerine yapılan çalışmalar, sorgulama metodunu keşfeden Sokrates’ e kadar uzanan bir geçmişe sahiptir. Eğitim tarihine baktığımızda, çeşitli reformlar ve köklü çalışmalar yapmış olan Dewey’in düşünme üzerine bazı tanımlamalar ve aşamalar getirdiği görülmektedir. Dewey’e (Aktaran: Correl, 1968) göre düşünme süreci, bir sorun ile karşılaşma, sorunun sınırlarını belirleme ve netleştirme, olası bir çözüm bulma, çözümü mantıksal olarak uygulama ve sonuçları elde etme gibi aşamalardan oluşmakta, eleştirel düşünme ise derinlemesine düşünme (reflective thinking) olarak tanımlanmaktadır. Derinlemesine düşünmenin temelinde ise, önyargılardan uzak olma, açık fikirli olma ve şüpheci olma davranışları bulunmaktadır (Vural ve Kutlu, 2004: 190). Ennis’ in (1962) eğitimde eleştirel düşünme kavramının miladı olarak kabul edilen “Eleştirel Düşünme Kavramı” adlı makalesinde bu beceri, “durumlar ya da sorunlar hakkında doğru değerlendirmeler yapmak” biçiminde tanımlanmaktadır.

İlgili literatür incelendiğinde eleştirel düşünmenin birçok bilim insanı tarafından tanımının yapılmasına karşın, genel olarak kabul görmüş ortak bir tanımının yapılamadığı görülmektedir. Araştırmacılar eleştirel düşünmeye farklı açılardan baktıkları için, kendi bakış açılarına uygun tanımlar yapmışlardır. Bazı araştırmacılar yaptıkları tanımlarda eleştirel düşünme becerilerini vurgularken, bazıları eleştirel düşünme eğilimlerine odaklanmıştır. Literatürde yer alan eleştirel düşünme tanımlarının bazıları şunlardır:

Watson ve Glaser (1964)’e göre, problem çözme, sorgulama ve araştırma gibi edimleri kapsayan genel bir süreçtir (Aktaran: Vural ve Kutlu, 2004: 190)

Öğrencilerin daha önceden bildiklerini uygulamaya koyması ve kendi düşüncelerine değer biçerek ön öğrenmeleri değiştirmesidir (Norris, 1985:40).

Yargılama, bilginin geliştirilmesi ve sorgulamayı kapsayan ve ne yapılacağına, neye inanılacağına karar vermeye odaklanmış yansıtıcı ve mantıklı düşünmedir (Ennis, 1985: 54).

Olguları analiz etme, düşünce üretme ve onu örgütleme, görüşleri savunma, karşılaştırmalar yapma, çıkarımlarda bulunma, tartışmaları değerlendirme ve problem çözme yeteneğidir (Chance, 1986: 236).

Sorgulamanın ve usa vurmanın dinamik bir süreci, bilginin edilgen birikimine karşın, etkin bir biçimde bilgiyi irdelemek ve tanımları, eylemleri, inançları sorgulamak ve yapılabilmiş olan ile henüz yapılabilecek olanı düşünmektir (Mckee, 1988:444).

Ölçütlere dayalı olarak yargılamaya yardımcı olan, yetkin ve güvenilir bir biçimde gerçekleştirilen düşünmedir. Kendi kendini doğrular ve bu bağlama duyarlıdır (Lipman, 1988:39).

Özel bir düşünce alanına ya da biçimine ilişkin kusursuz düşünceyi ortaya çıkaran, disiplinli ve özdenetimli düşünmedir (Paul, Binker, Jensen ve Kreklau, 1990: 379).

Kendi düşünce süreçlerimizin bilincinde olarak, başkalarının düşünce süreçlerini göz önünde tutarak, öğrendiklerimizi uygulayarak, kendimizi ve

çevremizde yer alan olayları anlayabilmeyi amaç edinen aktif ve organize zihinsel bir süreçtir (Cüceloğlu, 1993: 216; Özden, 2005: 160).

Düşünmenin belirli bir türüne ya da alanına uygun olarak, düşünmenin mükemmelliklerini örnekleyen disipline edilmiş, özyönetimli düşünmedir. Zihinsel becerilerin ve yeteneklerin ustalığını sergileyen düşünmedir. Siz kendi düşünmenizi daha iyi (daha açık, daha doğru ya da daha savunulabilir) yapmak için düşünürken, kendi düşünmeniz hakkında düşünme sanatıdır (Paul, 1995: 521-552).

İnanç ve eyleme bir rehber olarak gözlem, deneyim, yansıtma, akıl yürütme ya da iletişimle oluşturulan ya da toplanan bilgiyi zihinsel olarak disipline edilen kavramsallaştırma, uygulama, analiz, sentez ve/veya değerlendirme süreçleridir (Scriven ve Paul, 1997: 1).

Altıncı Uluslararası Düşünme Konferansı’nda kendini yöneten, kendini disipline eden, kendini izleyen ve kendini doğrultan bir düşünme olarak tanımlanmıştır. Eleştirel düşünme, onu kullananların mükemmel komutlarının standartlarını düzenli olarak onaylamayı, etkili bir iletişim ve problem çözme yeteneği gerektirir (Aktaran: Mirioğlu Akçayoğlu, 2002: 12).

Önceki bilgilerimiz ve yaklaşımlarımız ışığında, okuduğumuz metnin geçerliliğini değerlendirmek, ulaşılan sonuçların doğru olup olmadığına karar vermektir (www.critical-reading.com/critical_thinking.htm, 2006).

Kuşku temelli sorgulayıcı bir yaklaşımla konulara bakma, yorum yapma ve karar verme becerisidir. Sebep-sonuç ilişkilerini bulma, ayrıntılarda benzerlik ve farklılıkları yakalama, çeşitli ölçütleri kullanarak sıralama yapma, verilen bilgilerin kabul edilebilirliğini, geçerliliğini belirleme, analiz etme, değerlendirme, anlamlandırma, çıkarımda bulunma gibi alt becerileri içerir (MEB, 2007d:11).

Çok sayıda araştırmacı tarafından yapılan çeşitlilik ve farklılık gösteren eleştirel düşünme tanımları incelendiğinde, tanımların farklı ve ortak yönlerinin olduğu görülmektedir. Bu durum, eleştirel düşünme kavramının anlaşılabilirliği hakkında karmaşıklığa neden olmakta ve kabul edilebilirliği yüksek olan bir eleştirel düşünme tanımı ihtiyacına yol açmaktadır. Bu karmaşıklığı giderebilmek ve kabul edilebilirliği yüksek olan bir tanım ortaya koyabilmek için, Amerikan Felsefe Birliği,

Kolej Öncesi Komitesi aracılığıyla, eleştirel düşünme konusunda önemli bir yazar ve felsefeci olan Peter A. Facione başkanlığında 1987 yılı aralık ayında, eleştirel düşünmenin ve eleştirel düşünme değerlendirmesinin geçerli durumunun sistematik olarak araştırılması amaçlanmıştır. Bu amaçla Facione başkanlığında ABD ve Kanada’dan eleştirel düşünme öğretimi, değerlendirmesi ve teorisinde uzman olan ve profesyonel meslektaşları tarafından oldukça tecrübeli olarak bilinen 46 kişinin (%52’ si felsefe, %22’si eğitim, %20’si sosyal bilimler, %6’sı da fizik bilimleri uzmanı) Delphi Projesi’ne katılmasına karar verilmiştir.

Delphi Paneli 1988 yılı şubat ayında başlamış ve 1989 yılı kasım ayında sona ermiştir. Panelde düşünce dolu ve detaylı yanıtlar elde etmek için 6 soru turu gerçekleştirilmiştir. Katılımcılar, muhakeme edilen görüşlerini paylaşarak ve onları diğer uzmanlar tarafından sunulan yorumlar, itirazlar ve argümanların ışığında yeniden incelemeye razı olarak bir konsensüse ulaşma doğrultusunda çalışmışlardır. Her bir soru turu, uzmanın profesyonel statüsüne olumsuz bir etki meydana getirmeden proje direktörü tarafından başlatılmış ve bütün yanıtlar koordine edilmiştir. Proje direktörü, yazarların isimlerini kaldırarak doğrudan alıntıları ve sentez yapılan yanıtları bütün panele dolaştırmıştır. Bununla birlikte panelistler kendilerini, yazdıkları yanıtların düşünce doluluğu ve ikna edebilme gücü vasıtasıyla araştırma doğrultusunda şekillendirmişlerdir (Facione, 1990: 2). Panel sonucunda, eleştirel düşünmenin bir konsensüs tanımı ortaya konulmuştur. Delphi Raporu olarak adlandırılan ve Amerikan Felsefe Birliği tarafından 1990 yılında açıklanan eleştirel düşünmenin konsensüs tanımı şu şekildedir:

Eleştirel düşünme; yorumlama, analiz, değerlendirme ve çıkarımla birlikte kararın dayandığı delilsel, kavramsal, metotsal, ölçütsel ya da içeriksel incelemelerin açıklamasıyla da sonuçlanan amaçlı, öz düzenleyici bir karar mekanizmasıdır. Eleştirel düşünme, temel olarak araştırmanın gerekli bir aracıdır. Buna benzer olarak eleştirel düşünme, bireyin kişisel ve yurttaşlık hayatı içerisinde güçlü bir kaynak ve eğitimde özgür bırakılan bir güçtür. Bununla birlikte, iyi düşünmeyle eş anlamlı olmasa da eleştirel düşünme, yaygın ve kendini düzelten bir insan fenomenidir (Facione, 1990: 3).

Amerikan Felsefe Birliği Delphi Çalışması Komisyonu’nunda ortaya konulan eleştirel düşünme konsensüs tanımı, eleştirel düşünme konusunda araştırmacılar tarafından yapılan çeşitlilik ve farklılık gösteren tanımların yarattığı karmaşıklığı gidermiş ve eleştirel düşünme kavramı literatürde yer alan tanımlara göre kabul edilebilirliği daha yüksek olan bir tanıma sahip olmuştur. Ayrıca Delphi Paneli’nde, eleştirel düşünmenin beceri ve eğilim boyutunu kapsadığı belirtilmiştir.