• Sonuç bulunamadı

Ebû Abdullah el-Berîdî (Birinci Vezirliği)

EMÎRÜ’L-ÜMERÂLIK DÖNEMİ VEZİRLERİ (324-333/936-944)

A. Râzî-Billâh (324-329/936-940)

3. Ebû Abdullah el-Berîdî (Birinci Vezirliği)

175 Fazl b. Ca‘fer’e gelince, Sûlî’nin verdiği bilgiye göre, Mısır’dan dönerken Remle’ye uğrayan Fazl b. Ca‘fer, 8 Cemâziyelevvel 327/2 Nisan 939 tarihinde burada vefat etmiştir.1 Kindî, Fazl’ın 8 Rebîülevvel 327/3 Ocak 939 tarihinde Mısır’dan ayrıldığını ve aynı tarihte Remle’de vefat ettiğini söylemektedir.2 Ancak Kindî’nin zikretmiş olduğu bu tarihte bir yanlışlık olduğu anlaşılmaktadır. Çünkü 8 Rebîülevvel 327 tarihinde Mısır’dan hareket eden Fazl’ın aynı gün Remle’de vefat etmesi mümkün değildir. Kitabın nâşiri de verilen bu bilginin yanlış olabileceğini düşünmüş olmalı ki, Fazl’ın vefat ettiği ayın Rebîülevvel değil Cemâziyelevvel olması gerektiğini belirtmiştir.3 Bunların dışında vefat tarihiyle ilgili herhangi bir bilgi vermeyen İbn Miskeveyh ve İbnü’l-Esîr, Fazl’ın bir yıl sekiz ay yirmi beş gün vezirlik yaptığını söylemektedir.4 Bu iki müellifin, kendileri herhangi bir kayıt zikretmemiş olsa da, bu süreyi hesaplarken Fazl b. Ca‘fer’in henüz Bağdat’a ulaşmadan, Halep’te ikamet ettiği sırada vezirliğe tayin edildiğine dair 13 Şaban 325/26 Haziran 9375 tarihinde kendisine gönderilen mektubun tarihini dikkate aldıkları anlaşılmaktadır. Eğer Fazl b. Ca‘fer’in Bağdat’a geldikten sonraki tarih hesaba katılırsa, yaklaşık bir yıl altı ay vezirlik yaptığı söylenebilir.

176 yapmış oldukları anlaşma1 gereği birbirlerine karşı saldırmama kararı alan Berîdîler’le, o sırada henüz emîrü’l-ümerâlığa tayin edin edilmemiş olan Beckem’in arasının daha da iyileşmesini sağladı ve Ebû Abdullah el-Berîdî’ye yıllık 600 bin dinar karşılığında Vâsıt’ın mültezimliğini verdi. Konuyla ilgili rivayetin devamında Fazl b. Ca‘fer’in ölümüyle Berîdîler’le yapılan sulhun üst üste gelmesini fırsat bilen Ebû Ca‘fer b. Şirzâd’ın, Ebû Abdullah el-Berîdî’nin vezir olması için Râzî-Billâh’la görüşmesinden bahsedilmektedir. Bunun üzerine dönemin önde gelen kadılarından Ebü’l-Hüseyin Ömer b. Muhammed’i Ebû Abdullah el-Berîdî’ye gönderen Râzî-Billâh, kendisini vezirliğe tayin etmek istediğini bildirmiştir. Halifenin teklifine önce olumlu yaklaşmayan Ebû Abdullah el-Berîdî, yaklaşık iki ay sonra 7 Receb 327/30 Nisan 939 Salı günü vezir olmayı kabul etmiştir.2 Önceki vezir Fazl b. Ca‘fer’in Bağdat’ta vekilliğini yapan Ebû Bekir Abdullah b. Ali en-Neferî, Ebû Abdullah el-Berîdî’nin de vekilliğini yapmak üzere görevlendirilmiştir.3

Konuyla ilgili biraz farklı bir rivayet aktaran İbnü’l-Esîr’e göre, [bu esnada emîrü’l-ümerâlığa atanmış olan]4 Beckem, kâtipliğini yapan Ali b. Halef b. Tınâb’ı görevinden azlederek yerine Ebû Ca‘fer b. Şirzâd’ı getirmiştir. Ebû Ca‘fer yeni

1 Daha önce de zikredildiği üzere Süleyman b. Hasan’ın ikinci vezirliği döneminde Ahvaz’ın mülteziliğini yapan Berîdîler, hazineye 360 bin dinar ödeme yapmayı kabul etmişler, ancak buna rağmen elde edilen gelirlerden herhangi bir ödeme yapmamışlardı. Bunun üzerine İbn Râik tarafından Berîdîler’in üzerine gönderilen Beckem, Berîdîler’i mağlup etmişti. Berîdîler de Übülle üzerinden Ali b. Büveyh’in yanına Fars’a kaçmış, ancak kısa bir süre sonra tekrar Basra’ya gelmişti.

Daha önce Ahvaz’ın iltizamını almış bulunan Beckem’in giderek güçlenerek Irak’ın tamamını kontrol altına alacağından endişelenen İbn Râik, Beckem’e karşı Berîdîler’le anlaşma yoluna gitmişti. Buna göre Berîdîler şayet Beckem’i bertaraf ederlerse Vâsıt’ın iltizamını 600 bin dinar karşılığında alacaklardı. Ancak yapılan anlaşmadan haberdar olan Beckem, Berîdîler’in üzerine saldırarak onları mağlup etmişti. Fakat daha sonra Ebû Abdullah el-Berîdî’ye mektup gönderen Beckem bu sefer İbn Râik’e karşı onunla bir anlaşma yapmıştı. İki taraf arasında yapılan anlaşma gereği Beckem şayet Bağdat’ı ele geçirirse Ebû Abdullah el-Berîdî’ye Vâsıt’ın iltizamını verecekti.

Buna karşılık Berîdîler de Beckem’e saldırmayacaklardı. Berîdîler’i kendi safına çekmeyi başaran Beckem, bundan sonra İbn Râik’in bertaraf edip Bağdat’ı ele geçirmeye çalıştı. Bk. İbn Miskeveyh, Tecâribü’l-ümem, I, 358-359, 370-371, 373-374, 383; Kitâbü’l-Uyûn, IV/1, 303; İbnü’l-Esîr, el-Kâmil, VIII, 343-344.

2 Sûlî, Ahbârü’r-Râzî, s. 134. Krş. Antâkî, Târîh, s. 23; Hemedânî, Tekmile, s. 318.

3 İbn Miskeveyh, Tecâribü’l-ümem, I, 409.

4 İbn Mukle’nin telkinleriyle Bağdat’a doğru harekete geçen Beckem, Diyâlâ ve Nehrevân arasındaki bölgeyi ele geçirdi. Bunun üzerine Râzî-Billâh’la görüşen İbn Râik, halifeden tekrar Vâsıt’a dönmesi için Beckem’e mektup yazmasını istedi. İbn Râik’in isteğini kabul eden Râzî-Billâh, hâciblerinden İbn Serhâb adındaki bir kişiyle Beckem’e mektup gönderdi. Ancak bu esnada Ukbarâ’ya gelen ve İbn Râik’in adamlarını mağlup eden Beckem, Bağdat’a girerek 13 Zilkade 326/11 Eylül 928 tarihinde Râzî-Billâh’ın huzuruna çıktı. Halife tarafından kendisine hil‘at giydirilen Beckem, iki gün sonra ikinci bir hil‘atle taltif edildi. İkinci kez hil‘at giyen Beckem, Mûnis’in sûku’s-sülesâda bulunan evine gitti. Nihayet 22 Zilkade 326/20 Eylül 928 tarihinde üçüncü kez saraya gelen Beckem, Râzî-Billâh tarafından emîrü’l-ümerâlığa tayin edilerek kendisine bir sancak verildi.

Böylece İbn Râik’in bir yıl on ay on altı gün devam eden emîrü’l-ümerâlık görevi sona ermiş oldu.

Bk. İbn Miskeveyh, Tecâribü’l-ümem, I, 394-396; Hemedânî, Tekmile, s. 316.

177 görevine başladıktan sonra Berîdîler’le Beckem’in arasını düzeltmeye çalışmış, hatta Ebû Abdullah el-Berîdî’nin yıllık 600 bin dinar karşılığında Vâsıt’ın dâminliğini almasını sağlamıştır. Bu sırada Fazl b. Ca‘fer’in ölüm haberi Bağdat’ta duyulunca Ebû Abullah el-Berîdî’nin vezir olması için halifeyle görüşmüştür. Bunun üzerine Râzî-Billâh, Ebû Abdullah el-Berîdî’yi Receb ayında vezirliğe tayin etmiştir.1

Küçük farklılıklarla ayrılan bu iki rivayetin birbiriyle telif edilmesi mümkün gibi görünmektedir. Buna göre Fazl b. Ca‘fer’in Remle’de öldüğüne dair haberin Bağdat’ta duyulmasından2 sonra Ebû Abdullah el-Berîdî’nin vezirliğe tayin edilmesine kadar geçen yaklaşık iki ay boyunca, Beckem’in kâtipliğini yapan, aynı zamanda vezirliğe de vekâlet eden İbn Şirzâd, bu süre zarfında Beckem’le Berîdîler’in arasında sulhun sağlanması için gayret etmiş, ayrıca Ebû Abdullah el-Berîdî’nin vezir olması için de girişimlerde bulunmuştur.

Vezirliğe tayin edildikten sonra kızı Sâre ile Beckem’i evlendiren Ebû Abdullah el-Berîdî ardından dâmini olduğu Vâsıt’a gitti. Ebû Abdullah, Vâsıt’a vardıktan sonra şehrin batı tarafında kendisi, doğu tarafında da Ebû Ali Hasan b. Büveyh ikamet etmeye başladı.3 Vâsıt’ta ikameti devam ederken Beckem’e bir mektup gönderen Ebû Abdullah, Cibâl bölgesini ele geçirmesi için onu teşvik etti.

Kendisinin de Ahvaz’a bir sefer düzenleyip Ebü’l-Hüseyin Ahmed b. Büveyh’i oradan uzaklaştıracağını söyledi. Bunun üzerine hâcibi Adl ile birlikte Ebû Abdullah’a takviye birlik gönderen Beckem, Cibâl’e doğru yola çıktı. Anlaşıldığı kadarıyla Ebû Abdullah’ın, damadı Beckem’i böyle bir sefere çıkmaya teşvik etmesinin sebebi, onu başkentten uzaklaştırmak ve arkasından Bağdat’a bir baskın düzenleyerek evinde sakladığı hazineye el koymaktı.4 Ancak Beckem’in kendileriyle birlikte takviye kuvvet gönderdiği Adl’in, bir ay boyunca oyalanarak Ahvaz üzerine sefere çıkmayan Ebû Abdullah’ın bu niyetini gizlice Beckem’e haber vermesiyle, Ebû Abdullah el-Berîdî hem vezirlikten azledildi hem de Vâsıt’tan ayrılarak Basra’ya kaçmak zorunda kaldı. Şöyle ki, Cibâl bölgesinden döndükten sonra

1 İbnü’l-Esîr, el-Kâmil, VIII, 355. Ayrıca bk. Hemedânî, Tekmile, s. 318; Kitâbü’l-Uyûn, IV/1, 330-331;

Zehebî, Târîhu’l-İslâm: sene 321-330, s. 55.

2 Fazl b. Ca‘fer’in vefatından önce Râzî-Billâh, Bağdat’a dönmesi için kendisine bir elçi göndermiş, fakat elçi Remle’ye vardığında Fazl vefat etmiştir. Bk. İbn Miskeveyh, Tecâribü’l-ümem, I, 409.

3 İbn Miskeveyh, Tecâribü’l-ümem, I, 410.

4 Ebû Abdullah el-Berîdî’nin bu sayede Beckem’in makamını ele geçirerek emirü’l-ümerâ olmak istediği de söylenebilir. Bk. Yıldız, “Beckem”, DİA, V, 288; Özaydın, “Berîdîler”, DİA, V, 501.

178 Bağdat’a giren Beckem, Ebû Abdullah’ın halen Vâsıt’ta olduğunu ve Bağdat’a baskın düzenlemeyi düşündüğünü öğrenir öğrenmez derhal askerleriyle birlikte Ebû Abdullah el-Berîdî’nin üzerine yürümeye karar verdi. Bu sırada Beckem’in sağ salim Cibâl bölgesinden döndüğünü ve kendi üzerine bir sefer düzenlediğini haber alan Ebû Abdullah, alelacele Beckem’in hâcibi Ebû Zekeriyyâ es-Sûsî ile elli kadar adamını Bağdat’a gönderdi. Za‘ferâniyye’ye1 vardığında Beckem’le karşılaşan Ebû Zekeriyyâ, gelişmeleri kendisine haber verdikten sonra Ebû Abdullah el-Berîdî ile Beckem’in arasını düzeltmeye ve tekrar Bağdat’a dönmesi için Beckem’i ikna etmeye çalıştı. Ancak Ebû Zekeriyyâ’nın bu çabasına olumsuz yanıt veren Beckem, Vâsıt’a girdikten sonra Ebû Abdullah el-Berîdî ile akraba olmasını sağladığı için kâtibi Ebû Ca‘fer b. Şirzâd’ı gözaltına aldı,2 ardından Ebû Abdullah el-Berîdî’yi 22 Zilkade 328/29 Ağustos 940 Cumartesi günü3 vezirlikten azlederek yerine Süleyman b. Hasan’ı tayin etti. Beckem’in Vâsıt’a doğru harekete geçtiğini daha önceden haber alan Ebû Abdullah el-Berîdî ise Basra’ya kaçtığı için yakalanamadı.4 Bunun dışında Ebû Abdullah el-Berîdî’nin [dâmini olduğu Vâsıt’ın] vergi gelirlerini başkente ulaştırma konusunda yavaş davrandığı için de vezirlikten azledildiğine dair bilgiler bulunmaktadır. 5

Kaynaklarda Ebû Abdullah el-Berîdî’nin bir yıl dört ay on dört gün vezirlik yaptığı söylenmektedir. 6

1 Bağdat’ın doğu tarafında ve şehre 1 fersah [5-6 km] uzaklıktaki Kelvezâ köyünün alt kısmında yer alan bir köydür. Bk. Yâkût el-Hamevî, Mu‘cemü’l-büldân, III, 141.

2 İbn Miskeveyh’in Ebû Ca‘fer b. Şirzâd’ın ne zaman tutuklandığıyla ilgili verdiği bilgilerde bir takım karışıklıkların olduğu görülmektedir. Şöyle ki, ilgili rivayetlerde İbn Şirzâd’ın hem 328 yılı içinde [Beckem’in Vâsıt’a gelmesinden sonra] hem de 329 yılında tutuklandığı zikredilmektedir.

Ayrıca İbn Şirzâd’ın, 328 yılında tutuklandığına dair rivayette, Beckem’in kâtipliğini, Ebû Abdullah el-Berîdî’den sonra vezirliğe tayin edilen Süleyman b. Hasan zamanında da devam ettirdiği belirtilmektedir. Bk. Tecâribü’l-ümem, I, 413, 415. Beckem’in İbn Şirzâd’ı tutuklama sebebi göz önünde bulundurulursa, İbn Miskeveyh’in ilk sırada aktarmış olduğu tarihin tercihe şayân olduğu söylenebilir. Çünkü kendisinin tutuklanmasına sebep olan kişinin vezirlikten azledilmesine rağmen İbn Şirzâd’ın kâtiplik görevini devam ettirmesi pek mümkün görünmemektedir.

Hemedânî’nin aktardığı rivayet konuya biraz daha açıklık getirmektedir. Buna göre İbn Şirzâd 328 yılında tutuklanmış 329 yılında da malları müsadere edilmiştir. Bk. Tekmile, s. 321, 323. Tenûhî, Beckem’in İbn Şirzâd’dan 200 bin dinar müsadere edilmesine karar verdiğini, İbn Şirzâd’ın da sahip olduğu gayr-i menkulleri satmadan elindeki parayla bu miktarın büyük bir kısmını ödediğini söylemektedir. Bk. Kitâbü’l-ferec, IV, 28. Bir başka rivayette, İbn Şirzâd’dan 150 bin dinar müsadere edildiği aktarılmaktadır. Bk. Sûlî, Ahbârü’r-Râzî, s. 147; İbnü’l-Esîr el-Kâmil, VIII, 326.

3 Sûlî, Ahbârü’r-Râzî, s. 144. Krş. Antâkî, Târîh, s. 30.

4 İbn Miskeveyh, Tecâribü’l-ümem, I, 411-414. Ayrıca bk. Hemedânî, Tekmile, s. 321; İbnü’l-Cevzî, el-Muntazam, XIII, 383; İbnü’l-Esîr, el-Kâmil, VIII, 362; Zehebî, Târîhu’l-İslâm: sene 321-330, s. 56-57.

5 Sûlî, Ahbârü’r-Râzî, s. 144. Krş. Kitâbü’l-Uyûn, IV/1, 335.

6 İbn Miskeveyh, Tecâribü’l-ümem, I, 413; Hemedânî, Tekmile, s. 321; İbnü’l-Esîr, el-Kâmil, VIII, 326.

179

4. Süleyman b. Hasan b. Mahled (Üçüncü Vezirliği)

Ebû Abdullah el-Berîdî’nin ardından 22 Zilkade 328/29 Ağustos 940 Cumartesi günü vezirliğe Süleyman b. Hasan tayin edildi.1 Ancak Süleyman b. Hasan vezir olmasına rağmen hiçbir işte dahli yoktu. Vezirliğin bütün işleriyle Beckem’in kâtibi İbn Şirzâd ilgileniyordu. Ancak Beckem’in İbn Şirzâd’ı görevinden azletmesinin ardından, bu sefer Ebû Abdullah el-Kûfî hem Beckem’in kâtipliğini hem de vezirliğin işlerini takip etmeye başladı.2

Râzî-Billâh’ın 15 Rebîülevvel 329/18 Aralık 940 tarihindeki3 ölümüne kadar vezirlik görevini devam ettiren Süleyman b. Hasan, yeni halife Müttakî-Lillâh zamanında da görevinin başında kaldı. Ancak Râzî-Billâh döneminde olduğu gibi bütün işlerle Ebû Abdullah el-Kûfî ilgileniyordu.4 Yeni halifenin göreve başlamasından yaklaşık dört ay sonra Beckem’in öldürülmesiyle Ebû Abdullah el-Kûfî’nin kâtiplik görevi de sona erdi.5 Bunun üzerine vezirlik de dâhil olmak üzere pek çok konuda Müttakî-Lillâh’ın halife olmadan önce de kâtipliğini yapan6 Ahmed b. Meymûn etkili olmaya başladı. Sonunda Süleyman b. Hasan azledilerek yerine Ahmed b. Meymûn tayin edildi. 7

Süleyman b. Hasan, Râzî-Billâh’ın vefatından sonra halife ilan edilen Müttakî-Lillâh döneminde de bir süre vezir olarak görev yaptı.8 Safedî, onun Râzî-Billâh dönemindeki bu ikinci vezirliğinin üç ay yirmi altı gün, Müttakî-Lillâh dönemindeki vezirliğinin de dört ay on üç gün sürdüğünü söylemektedir.9 Buna göre Süleyman b. Hasan’ın Receb 329’un sonlarında (Nisan 941) vezirlikten azledildiği anlaşılmaktadır.

1 Sûlî, Ahbârü’r-Râzî, s. 144. Krş. Antâkî, Târîh, s. 30.

2 İbn Miskeveyh, Tecâribü’l-ümem, I, 413, 415; Hemedânî, Tekmile, s. 321.

3 Sûlî, Ahbârü’r-Râzî, s. 183.

4 İbn Miskeveyh, Tecâribü’l-ümem, II, 3; Hemedânî, Tekmile, s. 324; İbnü’l-İmrânî, el-İnbâ, s. 167;

İbnü’l-Esîr, el-Kâmil, VIII, 369; Zehebî, Târîhu’l-İslâm: sene 321-330, s. 61; Bowen, The Good Vizier, s.

364.

5 Antâkî, Târîh, s. 30-31. Ebû Abdullah el-Kûfî, beş ay on sekiz gün Beckem’in kâtipliğini yapmıştır.

Bk. İbn Miskeveyh, Tecâribü’l-ümem, II, 11; Hemedânî, Tekmile, s. 327. Krş. Kitâbü’l-Uyûn, IV/2, 354.

6 Sûlî, Ahbârü’r-Râzî, s. 186; Mes‘ûdî, Mürûcu’z-zeheb, IV, 340.

7 İbn Miskeveyh, Tecâribü’l-ümem, II, 11-12; İbnü’l-Esîr, el-Kâmil, VIII, 372.

8 Antâkî, Târîh, s. 33.

9 Bk. el-Vâfî, XV, 224. Ayrıca bk. İbnü’t-Tıktakâ, el-Fahrî, s. 282.

180