• Sonuç bulunamadı

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

3.1. Devlet İdaresi ve Devlet Ritüelleri

3.1.2. Devlet İdaresi

3.1.2.3. Devlet Erkânı

Hükümdâr ve şehzâde dışında devletin yönetiminde yardımcı pek çok görevli bulunmaktadır. Bu görevlilerin bazıları yönetimden, bazıları ise asayişten sorumlu görevlilerdir. Bu görevlilerin işlerinde dürüst olması devletin güvenliği ve bekâsı için önemlidir. Ahmedî devlet erkânının işlerde dürüst davranmasının önemini aşağıdaki beyitlerde vurgular.

Devletüñ erkânı çünkim ola süst Ne dürüst iş varsa olur nâ-dürüst (6373) Her kimüñ kim ola tedbîri dürüst Devletinüñ olmaya erkânı süst (6421)

Hükümdâr devlet görevlilerini seçerken özen göstermeli, devlete ve göreve layık kişileri seçmelidir.

Âkıl olan kişi hergiz câh-ile Mansıbı görmeye lâyık câhile Câh nedür câhile bî-şekk çâh

Çâha düşmesün diseñ virm’aña câh (2167- 2168) Memleketde olmasun diseñ halel

Virmegil tâmi’ kişiye sen amel (7419)

İskender-nâme’de yer alan devlet erkânına mensup kişiler vezir, atabeyler, beyler, valiler, kadılar, seyyidler ve ulu kişiler olarak yer almaktadır.

3.1.2.3.1. Vezir

Vezirlik iktidarda pâdişâhtan sonra en geniş yetkilere sahip makamdır. Vezirler doğrudan sultân tarafından seçilir ve görevlendirilir. Ülkeye akıllı, bilgili ve imanlı vezirler bulmak hükümdârın görenlerinden biridir (Kurpalidis, 2007: 85).

Vezirlik makamı saltanatın en önemli mansıbıdır. Bu sebeple vezir seçerken belirli özelliklere sahip kişiler aranmalıdır. Yusuf Has Hacib Kutadgu Bilig adlı eserinde vezirlerin sahip olması geren vasıflarını dile getirmiştir. Ona vezirler doğru ve asil tabiatlı, akıllı ve bilgi sahibi olmalıdır. Bunun yanı sıra vezirler olgun bir kişiliğe sahip olmalı, okuyup yazmalı ve çok anlayışlı olmalıdır (Yusuf Has Hacib, 1985:167). Bu özelliklerle beraber vezirler devlet işlerini bilmeli, devletin geleceğinden haberdar olmalı, gelmiş geçmiş hükümdarların hayatlarını bilmelidir ve hayat tecrübesine sahip olmalıdır (Kurpalidis, 2007: 84).

Akl-durur bî-gümân aña vezîr

Vezirler görev itibari ile doğrudan doğruya sultana bağlıdırlar. Vezirler geniş yetkilere sahip olmak birlikte büyük bir sorumluluğun da altına girmektedirler. Ülkenin düzen ve yapısı, devletin iyi bir şekilde yönetilmesi, halka doğru olanı yapmaları için yol gösterme, tebaanın durumunu gözetleme, bütün Müslümanları hatırlama, askerî şöhret ve zafer kazanma vezirlerin başlıca görevleridir (Kurpalidis: 84-85). Bu durumdan da anlaşılacağı üzere vezirler devletin kendileridir.

Yâ budur tedbîr-i mülk iden vezîr Kim kamu üftâdeyedür dest-gîr (6109)

Yukarıda da bahsettiğimiz gibi vezirler hükümdârların sağ kollarıdır. Sultânların temsilcileridir. İskender Kaydafe’nin ülkesine giden yolları öğrenmek için veziri ile yer değiştirir. Askerleri kumanda etmesi ve devletin diğer görevlerini yerine getirmesi için de vezirini görevlendirir.

Kim vezîr otura tahta şâh-vâr Urınup başına tâc-ı zer-nigâr (4621) Kasdı bu k’anuñla ol mülke vara Girecek yollarını anuñ göre Her ne kim şeh didi-se dutdı vezîr Çünki ol me’mûr-ıdı vü bu emîr Pes buyurdı şeh vezire k’otura Ol gelince leşkere fermân süre Leşkere dahı didi şeh kim vezîr

Ben gelinc’olmah gerek size emîr (4627- 4630)

Vezirler akılları ve bilgileri ile sultâna yol göstermek ile yükümlüdürler. İskender fethetmediği bir yer kalıp kalmadığını vezirine danışır. Veziri de İskender’e yol gösterir.

Pes didi birgün vezîre tâc-ver

Kim gerek hükmümde âlem ser-te-ser (4835) Dahı mülk almaga itmişem heves

Bu sebebden râhatum yoh bir nefes (4837) Bu sözi şehden işidicek vezîr

Didi câvîd ol i şâh-ı mülk-gîr (4840) Feth itdüñ rub’-ı meskûnı temâm Halk cümle oldılar hükmüñe râm (4843) Çün vezîrüñ sözin itmedi kabûl

Aña görindi kamu fazl u fuzûl (4888)

3.1.2.3.2. Atabey

Özellikle Selçuklu devletinde karşımıza çıkan bir mansıptır. Atabeyler sehzâdelerin eğitimi ile ilgilenen devlet adamlarıdır. Atabeyler ayrıca bazı şehir ve eyaletlerde de görevlendirilmektedir. Selçuklu devletinin son dönemlerinde atabeylerin bağımsızlıkları ilan ederek otoriteye karşı gelmeleri, devletin çöküşünü hızlandırmıştır.

İskender-nâme’de Rûm’u fetheden Dârâ Rûm sultanı Kayser’in kızı ile evlenir. Kız hamile iken Dârâ, kızı Rûm’da bırakarak Medâyin’e döner. Eğer çocuk erkek olursa Rûm illerine beylik etmesini, Feylekûs’un da çocuğa atabeylik etmesini ister.

Didi bundan togan olur-ısa er Anuñ olsun Rûm mülki ser-te-ser

Feylekûs aña atabeglik ide

3.1.2.3.3. Bey

Beyler; küçük bir topluluğu idare eden yönetici ve askerî komutan olarak görev yapan devlet adamlarıdır. Ahmedî İskender-nâme’de beylerin özellikleri sıralar. Buna göre beyler akıllı, mülkleri imar edilmiş, güzel huylu, yardımsever, halkına ihsanda bulunan, adaletli kimselerdir.

Bî-hıredden nicesi beglik gele

Yâ ne-y-ile halka ol beglik kıla (6416) Beglik ol kim mülk-i cân ma’mûr ola Gayb şem’i-y-le göñül pür-nûr ola

Beg ol ola kim var-iken dest-res

Bir işe ide bugün cândan heves (7355- 7356)

Beglik ol mı genc ü mâla kalasın Virmedügüñ halk elinden alasın Beglik oldur kim olasın ehl-i dâd

Ulu kiçi kamu senden ola şâd (7358- 7359)

Beyler belirli bölgelerde güç sahibi olmuş kişilerdir. İskender-nâme’de Câbe ve Tavâyif beylerinden bahsedilir.

Câbede begler var-ıdı nâm-dâr Birbirine düşmen ü nâ-sâz-kâr (3414) K’anlara dirler Tavâyif begleri Kamunuñ Eşgānilerdi ser-veri (5810)

İskender de tahta çıktıktan sonra Rûm’u emri altına alır ve beyleri kendine asker eyler.

Rây-ıla Rûmı müsahhar eyledi Begleri kendüye çâker eyledi (546)

3.1.2.3.4. Vali

Büyük askerî idareciler veya emîrler arasından seçilen valiler, devlet sınırları içerisinde stratjik ve askerî açıdan önem arz eden şehir veya eyaletlerde görevlendirilmektedir. Valilerin en önemli görevi bulundukları şehir ya da eyaletlerde nizamı ve güvenliği sağlamaktır. Bu amaçla valiler, bilhassa güçlü komutanlar arasından seçilmektedir (Kurpalidis, 2007: 107- 111).

Altı ay on yıl çü vâlî oldı ol

Nâ-gehân bir kul elinde öldi ol (5998) Bir yıl iki_ay oldı ol vâlî hemîn

Bî-bekâdur bahtı bed-râyuñ yakîn (6126) Mâverâü’n-nehr Horâsânı_aldılar Fârs ıklîminde vâlî oldılar (6411) Vâli-yi mülk-i Horâsândı velî

Cengde Sâm u Nerîmândı velî (6803)

Nefs-i insânî bedende iy emîn

Ol beden şehrine vâlidür yakîn (7588)

3.1.2.3.5. Kadı

Kadı, yüksek yetkilere sahip, dinî ve siyasî kurumlar ile halk arasındaki ilişkileri düzenleyen devlet adamlarıdır. Kadılar günlük mahkemeleri yönetmek, kişiler arasındaki sorunları çözüme kavuşturmakla görevlidirler. Ancak kadılar mahkemeleri İslâmî kurallara göre yönetmeli, çözümleri İslâmî kurallara göre vermelidirler (Kurpalidis, 2007: 131). Kadıların sahip olması gereken en önemli özellik adalettir. Bu sebeple kadılar Hz. Ömer ile

ilişkilendirilerek ele alınır. Ahmedî İskender-nâme’de adaletli davranmayan kadılardan şikâyet eder. Bu kadılar adaletsizliklerinin yanı sıra rüşvet almakta, doğruya yanlış, yanlışa doğru sıfatı vermektedirler.

Şâh-ı Osmânî ki adli-y-di Ömer Bildi k’olur kādılar bî-dâd-ger İşleri rişvetdür ü tagyîr-i şer’ Hîç añmazlar ne-durur asl u fer’ Dünya-y-ıçun k’aña gerekmez nazar Hakkı bâtl bâtılı Hak dir bular (7147- 7149)

3.1.2.3.6. Seyyid

Seyyidler, Hz. Peygamber’in soyundan gelen, dinî hisleri kuvvetli kimselerdir. Bu kişilere Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde büyük iltifatlarda bulunulmuş, değer verilmiştir. Seyyidlerin sahtekâralık yapıp yapmadıklarını tespit etmek amacıyla soyları araştırılmaktadır. Sahtekârlık yapan seyyidlere rastlanırsa sahte seyyidin unvanı elinden alınır ve cezalandırılır. Selçuklu devletinde sahte seyyidlerin cezaları saçları kestirmek suretiyle uygulanmaktaydı (Kurpalidis, 2007: 144).

İskender-nâme’de Cengiz Hân’ın oğlu Hülâgü seyyidleri, şeyhleri ve bilginleri bir araya toplar ve maharetlerini sorar. Hülâgü bu kişilerin varlık zamanı çoğaldıklarını ileri sürerek hepsini öldürür. seyyidler ancak o öldükten sonra rahata erer.

Şeyh ü dânişmend ü seyyidler kamu Arz buldıgında aña rû-be-rû

Sordı_olaruñ pîşesin ü san’atin Mekseb ü ıyşin ü resm ü sîretin

Bilicek bunları didi_ol tünd-rû Kim bular varlıhda fazladur kamû Çün yog-ıdı anda Hakdan havf u bâk

Şatta salup kıldı kamusın helâk (6504- 6507) Şeyh ü dânişmend ü seyyidler kamu

Bû Saîd irdükde oldılar ulu (6509)