• Sonuç bulunamadı

DÜZENLEYİCİ ODAK VE KİŞİLERARASI GÜVEN: DÜZENLEYİCİ KAPAMA VE GÜVEN EĞİLİMİNİN ROLÜ

Sevgi Emirza

Dokuz Eylül Üniversitesi

sevgi.bakar@deu.edu.tr

Gökhan Karagonlar

Dokuz Eylül Üniversitesi gokhan.karagonlar@deu.edu.tr

ÖZET

Bu çalışma 2 deneyden oluşmaktadır. Deney 1’de düzenleyici odak ve düzenleyici kapamanın güven üzerindeki etkileşimli etkisi deneysel bir tasarımla incelenmiştir. 146 kişinin katıldığı deneyde katılımcıların düzenleyici odak ve düzenleyici kapama durumları manipüle edilmiştir. Bulgulara göre, ilgili düzenleyici hedefin/ihtiyacın gerçekleştirilemediği düzenleyici kapamanın olmadığı durumda önleme odağı aktifleştirilen bireyler yükselme odağı aktifleştirilen bireylere kıyasla daha az güven duymuşlardır ve önleme odağı aktifleştirilen kişiler güvenlik ihtiyaçlarının tatmin edildiği düzenleyici kapamanın olduğu durumda düzenleyici kapamanın olmadığı duruma kıyasla hiç tanımadıkları bir kişiye daha fazla güven duymuşlardır. Deney 2’de ilk deneyde ulaşılan düzenleyici kapamanın (ihtiyaç tatmininin) ana etkisinin sınır koşulları incelenmiştir. Buna göre düzenleyici kapama durumunda düzenleyici odak güven ilişkisinde güven eğiliminin şekillendirici etkisi, 123 kişinin katıldığı bir deneyde test edilmiştir. Bulgulara göre, güven eğilimi düşük olan kişiler önleme odaklı emniyet ve güvenlik ihtiyaçlarının tatmin edildiği durumda, yükselme odaklı doyum ve ilerleme ihtiyaçlarının tatmin edildiği duruma kıyasla bir yabancıya daha fazla güvenmişlerdir. Buna göre, özellikle güven eğilimi düşük bireylerin güvenlik ihtiyaçlarının sosyal ilişkilerden bağımsız bir alanda tatmin edilmesi sosyal ilişkilerdeki kişiler arası güvene olumlu etki edebilir.

Fon sağlayan kurum bilgisi: Bu bildiri, TÜBİTAK tarafından desteklenen ve Yrd. Doç. Dr. Gökhan Karagonlar’ın yürüttüğü 114K324 numaralı projeden üretilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Düzenleyici Odak, Güven , Düzenleyici Kapama

1. Giriş

Güven ülkelerin, örgütlerin ve bireylerin iyiliği ve refahı açısından gerekli bir unsurdur (Putnam, 1993). Güvenin bireysel düzeydeki değiştirilebilir öncülleri yeterince bilinmemektedir. Bu çalışmanın amacı birey düzeyinde değiştirilebilir bir faktör olarak düzenleyici odağın (regulatory focus) güven üzerindeki etkisini ve bu etkide düzenleyici kapamanın (regulatory closure) ve güven eğiliminin rolünü incelemektir. Bu amacı gerçekleştirmek üzere iki deney çalışması yürütülmüştür. Çalışmamız, öz-düzenleyici süreçlerin güven ile olan ilişkisinin anlaşılmasına özgün katkı sağlamaktadır.

2. Deney 1

2.1. Teorik çerçeve

Düzenleyici Odak Teorisine göre (Higgins, 1997: 1280) belirli bir durumda önleme odağı aktif bireylerin emniyet ve güvenlik ihtiyaçlarını giderme güdüsü, yükselme odağı aktif bireylerin ise ilerleme ve gelişme gösterme ihtiyaçlarını tatmin güdüsü belirgindir ve bireylerin davranışlarını bu ihtiyaçlar yönlendirir. Düzenleyici kapama, belirgin olan yükselme ya da önleme odaklı ihtiyaçların tatmin edilmesi durumunu ifade etmektedir (Baas vd., 2011: 796).

Baas ve diğerlerinin çalışmasına göre düzenleyici kapamanın olmadığı durumda belirgin hedefler tamamlanmayı ve ilgili ihtiyaçlar (yükselme odağı: ilerleme; önleme odağı: güvenlik) tatmin edilmeyi bekler ve kişinin davranışlarını yönlendirir. Dolayısıyla, düzenleyici kapamanın olmadığı durumda önleme odaklı kişinin daha fazla emniyet arayışında olacağı ve yükselme odaklı bireye kıyasla insanlara daha az güveneceği beklenmektedir.

Hipotez 1: Düzenleyici kapamanın gerçekleşmediği durumda önleme odaklı bireyin diğerlerine güveni yükselme odaklı bireyin diğerlerine güveninden daha az olacaktır.

Doyum ve ilerleme ihtiyaçları sürekli belirginliğini koruyan ihtiyaçlardır (Carver, 2004:16). Dolayısıyla, yükselme odağı aktif kişilerde bu ihtiyaçlar bireyin davranışlarını düzenleyici kapama olsa da olmasa da yönlendirirler (Baas vd., 2011: 796). Ancak düzenleyici kapama durumunda önleme odaklı birey, altta yatan güvenlik ihtiyaçları tatmin edildiği için, kendini emniyette hisseder ve bu ihtiyaçlar sonraki davranışlarda belirginliğini sürdürmez (Baas vd., 2011:796). Buna göre şu hipoteze ulaşılmıştır:

Hipotez 2: Önleme odaklı bireyler, düzenleyici kapama durumunda düzenleyici kapamanın olmadığı duruma kıyasla daha fazla güven davranışı gösterecektir.

2.2. Yöntem

Örneklem 146 üniversite öğrencisinden oluşmuştur. Araştırma tasarımı 2 (Düzenleyici odak: Önleme - Yükselme) X 2(Düzenleyici Kapama: Var-Yok) denekler arası desendir. Katılımcıların düzenleyici odak ve düzenleyici kapama durumları literatürden adapte edilen bir labirent çalışması (Baas vd.,, 2011) ile manipüle edilmiştir. Ardından, katılımcılar senaryo bazlı güven oyunu oynamışlar, ve güven katılımcıların karşı tarafa yolladığı para ile (maksimum 15 TL) ölçülmüştür (Berg, 1995:128).

2.3. Bulgular

Hipotezler ANOVA ile test edilmiştir. Hipotez 1 ile uyumlu olarak; düzenleyici kapamanın olmadığı durumda önleme odaklı bireyler (Ort = 3.92, SS = 3.06), yükselme odaklı bireylere (Ort = 6.09, SS = 5.02) göre daha az güven davranışı göstermişlerdir, F(1,142) = 4.12, p = .044. Ayrıca Hipotez 2’yi destekler şekilde; önleme odaklı kişilerin, düzenleyici kapama durumunda (Ort= 7.52, SS = 5.55) düzenleyici kapamanın olmadığı duruma (Ort = 3.92, SS = 3.06) kıyasla daha fazla güven duydukları görülmüştür, F(1,142) = 9.66, p = .002 (Şekil 1). Dahası, düzenleyici kapamanın ana etkisi gözlenmiştir, F(1,142) = 5.78, p = .017. Buna göre, düzenleyici kapamanın (yani ihtiyaç tatmininin) varlığının güveni yükselttiği görülmüştür. Bu, kişiler arası güveni yükseltmek için sosyal etkileşimden bağımsız bağlamlarda emniyet ve güvenlik ihtiyaçlarının yanı sıra ilerleme ve gelişme ihtiyaçlarının tatmininin de aynı etkiyi gösterebileceğine işaret etmektedir.

Şekil 1: Düzenleyici Odak ve Düzenleyici Kapamanın Etkileşiminin Güvene Etkisi

3. Deney 2

3.1. Teorik çerçeve

İkinci deneyde, bu iki tür ihtiyacın tatmininin güven davranışına etkilerinde bireylerin güven eğiliminin biçimlendirici rolüne bakılmıştır. Axelrod (2004:228) düşük güven eğilimine sahip bireylerin kronik "emniyet ve güvenlik" kaygılarının yüksek olduğunu ve bu kişilerin güven davranışı sergileyebilmeleri için bu kaygılarının giderilmesi gerektiğini öne sürmektedir. Bu sebeple düşük güven eğilimine sahip bireyler için önleme odaklı kapama durumunun, yükselme odaklı kapama durumuna kıyasla güveni daha fazla yükseltmesi beklenmektedir.

Hipotez 3: Bireyin güven eğilimi azaldıkça, birey önleme odağına ilişkin düzenleyici kapama durumunda yükselme odağına ilişkin düzenleyici kapamaya kıyasla daha fazla güven davranışı sergileyecektir.

3.2. Yöntem

Örneklem 123 öğrenciden oluşmaktadır. Katılımcıların güven eğilimi, deneyden yaklaşık bir ay önce Yamagishi ve Yamagishi’nin güven ölçeği (1994: 147) ile ölçülmüştür. Düzenleyici odak 1. Deneydeki gibi manipüle edilmiştir. Katılımcılar güven oyununu bu kez gerçek para ile oynamışlardır.

3.3. Bulgular

Regresyon analizi sonuçları ve basit eğim analizleri, bireyler düşük güven eğilimine sahip olduğunda emniyet ve güvenlik ihtiyacı tatmininin doyum ve ilerleme ihtiyacı tatminine kıyasla daha fazla güven getirdiğini göstermiştir (p = .02). Bireyler, yüksek güven eğilimine sahip olduğunda ise iki tür ihtiyacın tatmini benzer güven düzeyine yol açmaktadır (Şekil 2).

Şekil 2: Düzenleyici Odak ve Güven Eğilimi Etkileşiminin Güven Davranışına Etkisi

4. Sonuç ve öneriler

Araştırmamız, sosyal ilişkilerden bağımsız alanlarda öz düzenleyici süreçler etkilenerek kişilerarası güven düzeyinin arttırılabileceğini göstermiştir. Sosyal ilişkilerden bağımsız bağlamlarda bireylerin emniyet ve güvenlik ihtiyaçlarının tatmin edilmesi sosyal ilişkilerde güvene olumlu yansıyabilir. Bu, özellikle Türkiye gibi güven eğiliminin düşük olduğu toplumlarda çok önemlidir. Dahası, bulgularımıza göre bireylerin emniyet-güvenlik ihtiyaçlarının tatmin edilemediği durumlarda, ilerleme ve gelişme ihtiyaçlarını belirginleştirmek de güvene olumlu yansıyabilir. Örgütsel davranış açısından düşünüldüğünde ise örgütler; çalışanlarına yüksek çıtalı hedefleri ulaşılması gereken idealler olarak resmetmek, amaçlara göre yönetim ile hedeflere olan bağlılığı arttırmak gibi yöntemlerle çalışanlarının yükselme odağını harekete geçirebilir ya da içerden terfi yönteminin tercih edilmesi, çalışanların geleceklerinden emin olmalarını sağlayan uzun dönemli kariyer planlarının yapılması, emeklilik planları ve sigortalarına katkı sağlanması gibi çeşitli yöntemlerle bireylerin önleme odaklı ihtiyaçlarını tatmin edebilir; böylece çalışanların güven düzeyi arttırılabilir.

5. Kaynaklar

Axelrod, R. H. (2004), “Deciding to Trust a Stranger: An Exploratory Study of How People Make Decisions Based on General Interpersonal Trust (With Implications for Organizational Settings)”, Washington DC: The George Washington University School of Business.

Baas, M., De Dreu, C. K., ve Nijstad, B. A. (2011), “When prevention promotes creativity: the role of mood, regulatory focus, and regulatory closure”, Journal of personality and social psychology, 100(5), pp 794-809.

Berg, J., Dickhaut, J. ve McCabe, K. (1995), “Trust, Reciprocity, and Social History”, Games and Economic Behavior, 10(1), 122-142.

Carver, C. S. (2004), “Negative Affects Deriving From the Behavioral Approach System”, Emotion, 4, 3–22.

Higgins, E. T. (1997), “Beyond Pleasure and Pain”, American Psychologist, 52(12): 1280- 1297.

Putnam, R. (1993), “The Prosperous Community: Social Capital and Public Life”. The American Prospect, 4(13). Available online: http://www. prospect.org/print/vol/13

Yamagishi, T., ve Yamagishi, M. (1994), “Trust and commitment in the United States and Japan”, Motivation and Emotion, 18(2), 129-166.

ÇOCUKLUK ÇAĞI RUHSAL TRAVMA YAŞANTILARININ İSTİSMARCI