• Sonuç bulunamadı

V. Araştırmanın Örneklemi

3. MODERNLEŞME SÜRECİNDE HÜYÜK VE ÇEVRESİ

3.6. Dünden Bugüne Hüyük’te Değişim

Her ne sebeple olursa olsun, bugün taşranın hemen her yerinde olduğu gibi Hüyük ve çevresinde de gözle görülür derecede bir değişim söz konusudur. En başta yukarıda irdelenen eğitim ve haberleşme faktörlerinin etkisi olmak üzere, çeşitli nedenlerle bu yörede meydana gelen sosyo-ekonomik ve kültürel birçok konunun değiştiğinden söz edilebilir.

Bu değişimlerin en başında, bütün değişikliklerin bir sonucu olarak, Hüyük’ün çehresindeki değişim sayılabilir. Bütün Türkiye’de köklü değişikliklerin yaşandığı 1950’li yıllara kadar ilk halini koruyan Hüyük kent merkezi, bu yıllardan sonra kabuk değiştirmeye ve köy olarak kurulduğu merkezden yavaş yavaş çevresine doğru büyümeye başlar. 1950’li yıllardan önce henüz bir köy olan ve tek ya da iki göz (odalı) toprak damlardan oluşan evlere sahip olan Hüyük, 1960’lı yıllarda, şimdiki kent merkezindeki iki katlı ve kiremit çatılı evlerle tanışır. Ayrıca oda sayıları da artmaya başlayan bu evler, âdeta bugünkü apartmanların habercisi olurken, SİT alanı ilan edilen eski Hüyük merkezindeki toprak evlerin de yıkılmaya terk edilmesine de sebep olmuştur.

Hüyük’te meydana gelen bu yenilik ve değişim, yöre insanının geleneklerinden de kopuşunun önemli basamaklarından birini, hatta ilkini oluşturur. Bu süreçle birlikte bir taraftan köklü kapı komşuluklarının olduğu mahalle ilişkileri seyrekleşir. Diğer taraftan da yöre insanı gittikçe artan bir bireyselleşme sürecine girer ve geniş aile olarak adlandırılan geleneksel aile tipi de etkisini kaybetmeye başlar. Öyle ki, eskiden oğullarını evlendiren aileler, yeni evlenen çifte evlerinde bir oda ayırırken, gelişen ekonomik durumun da etkisiyle, ayrı evler açmaya başlarlar.

Bu başlangıç Hüyük’ün ilçe olma yolunda hızla ilerlemesini ve çeşitli idari kurumlarla birlikte yeni iş kollarının da bölgede var olmasını beraberinde getirmiştir. Böylece hayvancılık ve tarımsal üretime göre şekillenen giyim, eğlence vb… konularda da modernlik belirtileri ortaya çıkmaya başlamıştır. Modernizmin etkisiyle de önceki bölümlerde detaylıca ortaya konan doğum, evlenme, ölüm ve diğer folklorik gelenekler bir bir unutulmuştur. Sağlık imkânlarının gelişmesiyle birlikte çocuklar “ebe”lerin yardımıyla değil, hastanede doktor ve hemşirelerin gözetiminde doğmaya başlamıştır. Düğünler, akrabalık ve dostluk bağlarının kuvvetli olduğu eski dönemlerdeki gibi bir hafta sürerek bütün geleneklere sahne olmaktan çıkmış; süre olarak kısıtlı (genellikle 1 gün), katılım bakımından zayıf olduğundan ve yer

olarak mahalle ortası yerine düğün salonları seçildiğinden dolayı, gelenek ve göreneklerin uygulanması açısından da yetersiz törenler olmaya başlamıştır.

Bazı folklorik özellikler ise ya unutulmuş ya da dönüşmüştür. Yine önceki sayfalarda saydığımız yörede oynanan oyunları, evlenme, ölüm gibi önemli olaylar sırasında okunan ağıtları ve diğer zamanlarda okunan manileri bugün neredeyse hatırlayan yok gibidir. Halen devam etmekle birlikte yöredeki dini inanç ve uygulamalarda da değişiklikler gözlemlenmektedir. En köklü inançlardan birisi olan “mezarlık ziyareti” eskiden kadınlar ve erkekler tarafından ayrı ayrı yapılırken bugün karışık yapılmaktadır. Eskiden kandil ve arefe günlerinde gerçekleştirilen mezarlık ziyaretleri, ikindi namazına kadar kadınlar tarafından yapılırdı; ikindi namazından sonra ise erkeklerin ziyaret edebilmeleri için kadınlar gelmezdi. Bugün ise bu gelenek, şehir dışından gelenlerin vaktinin az olması nedeniyle dönüşüme uğramış, mezarlık ziyaretleri kadın-erkek birlikte yapılmaya başlanmıştır.

Yöredeki mahalle ortamının gittikçe parçalanan bir sürece girmesi nedeniyle, mahalle ortamının en canlı mekânlarından olan “Köy Odaları” yeni yapılaşma ve toplumdaki bireyselleşme sonucu, özelliklerini ve müdavimlerini yavaş yavaş kaybetmiştir. Diğer taraftan geçmişi asırlar öncesine dayanan eski Hüyük mezarlığının yeri değiştirilerek eski mezarlar kaldırılmış ve yerine okullar, sağlık ocakları, çeşitli idari müdürlükler ve farklı iş kolları için yeni binalar yapılmıştır.

Söz konusu bu değişimler, 1950’lerden 1980’lere kadar olan dönemde, bütün Türkiye ile aynı süreçte, köyden kente doğru olan ve sürekli artan iç göç nedeniyle pek hızlı gerçekleşememiştir. Yöre insanından çeşitli şehirlere okumak, çalışmak ve başka amaçlarla göç edenlerin bazılarının geri dönmeleri ve değişen ekonomik ve siyasi şartlar yöredeki değişimi hızlandırmışsa da, bu değişim büyük şehirlerdeki kadar olmamıştır. Bu nedenle aynı sürecin bugün değişen şartlar ölçüsünde hâlâ devam ettiğini söylemek mümkündür.

Hüyük’ün kasaba ve köyleri için de aynı süreçten bahsedilebilir. Her ne kadar Hüyük kent merkezi kadar fazla değişim söz konusu olmasa da, çevre yerleşimlerinin de aynı süreçleri yaşadığını söylemek yanlış olmayacaktır. Hüyük kent merkezini takip eder şekilde ve birkaç yıllık gecikmeyle değişim süreci Hüyük’e bağlı olan diğer yerleşim yerlerinde de aynı şekilde başlamış ve devam etmektedir. Kıreli ve Selki başta olmak üzere hemen bütün kasaba ve köylerde, eski toprak damlı ve taş yapılı evlerle birlikte betonarme ve kiremit çatılı evleri görmek mümkündür.

Hüyük ilçe merkezindekiler başta olmak üzere bütün yerleşim yerlerindeki camiler ve mescitler bu süreçte onarım görmüştür. Hüyük’te yer alan Şeyh İdris ve Şeyh Bahri türbeleri metruk haldeyken daha birkaç yıl önce tamir edilmiştir. Yine başta Hüyük camileri olmak üzere, Çavuş, Köşk, İlmen ve Kıreli kasabalarındaki camiler onarılmıştır. Bu çerçevede camilerin eskiden kalma duvarları sıvanmış, çatıları izole edilmiş ve beton dökülmüş,

pencereleri yenilenmiş, mihrap ve minberleri boyanmıştır. Aynı şekilde bölgede bulunan; eski olmakla birlikte mimari özelliği bulunmayan Ulupınar ve Aşağıpınar adındaki çeşmeler tamir edilmiştir. Bugün Hüyük ve çevresinde 50’den fazla tatlı su çeşmesi bulunmaktadır.

Ayrıca 1950’li yıllardan önce yörede park, asfalt yol bulunmazken; bugün dinlenme parkları ve yerleşim yeri olan her yere ve hatta çiftlik arazilere asfalt döşeli yollar bulunmaktadır.

Bütün bu farklı konulardaki değişiklikler 2000’li yıllarda hız kazanmış ve aynı hızla devam etmektedir. Hüyük ve çevresindeki belediyelerin basına yansıyan söylemleri, beldelerini “modern hale getirmek” şeklindedir. Yöre insanı bu konularda belediyeleri destekler görünmekte ve çoğu zaman da yetkili kişi ve kurumlarla ikili ilişkilerde bulunmaktadırlar.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

TÜRK MODERNLEŞMESİNİN TAŞRADA BASINA YANSIMASI-HÜYÜK ÖRNEĞİ