• Sonuç bulunamadı

Cumhuriyetin ilanından bugüne kadar süren en önemli mücadelelerden olan muhafazakârlık-modernizm gerilimi önemli sorunsallardandır. Bu konu ekonomik

analizlerin yanında tali olarak ele alınacak bir konu değildir. Muhafazakârlık – modernizm gerilimi, ekonomik anlamda yaşanan kırılmalar ya da dönüşümlere koşut olarak kentsel mekânda iz bırakmakta ve kentsel mekândan beslenmektedir.

Çalışmanın Yöntemi ve Veri Toplama Teknikleri

Tez içerisinde kavramsal çerçevenin ele alındığı bölümlerle ilişkili olarak literatür taraması yapılmıştır. Bu kapsamda geleneksel İslam Kenti’ne ilişkin olarak değişik coğrafyalarda ve geniş bir zaman aralığında seçilen örnekler ile İslam Kenti’nin mekânsal kurgusu içerisinde muhafazakârlığın iktidarın kullandığı ideolojik bir yapı olarak mekân aracılığıyla nasıl üretildiği ortaya konulmuştur. İdeolojik olarak neoliberalizm ve muhafazakârlık arasındaki ilişkinin ortaya konulabilmesi için muhafazakârlığın düşünsel

8

kökenleri ve neoliberalizmin kökeni olarak liberalizmin düşünsel kökenlerinde var olan kesişim noktalarının tespiti için bu iki düşünce sisteminin önde gelen isimlerinin, kurucu ideologlarının eserleri incelenmiştir.

Tezin kuramsal kısmından sonra (neo)liberalizm ve muhafazakârlığın Türkiye özelinde ilişkisini ve gelişimini incelemek ve bu ilişkinin mekâna yansımasını tespit etmek için öncelikle ilgili döneme yönelik siyasi ve ekonomik bir analiz yapma gerekliliği oluşmuştur. Bu kapsamda parti programları, seçim bildirgeleri ve kongre kararları partilerin ideolojik yapılarını tanımlamak için kullanılan birincil kaynaklar olmuştur.

Ayrıca siyasi şahsiyetlerin kendi ağızlarından söylem ve demeçlere ulaşmak için gazeteler, günlükler veya hatıratlar kullanılan diğer materyaller olmuştur. Bunun ötesinde ikincil kaynaklar olarak siyaset bilimi alanında kaleme alınan kaynaklardan yararlanılmıştır.

Mekânsal analiz kapsamında ise geçmiş dönemlere ilişkin daha çok sayısal veriler üzerinden (kır-kent nüfus oranı, gecekondu sayısı, gecekondulu nüfus sayısı vb) hareket edilirken, 1980 sonrası dönemde kullanılan görsel malzemelerin ağırlığı artmıştır.

Neoliberal muhafazakâr koalisyonun hâkimiyetini ilan ettiği bir dönem olması sebebiyle ve bu koalisyonda en etkili araçlardan biri olarak mekân kullanıldığı için bu yöntem çalışmanın niteliği ve yetkinliği açısından açıklayıcı olmuştur. Bu kapsamda uydu görüntülerinden, fotoğraflara kadar birçok görsel malzeme kullanılmıştır. Bununla birlikte günümüze ilişkin veri anlamında başta Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi ve İstanbul Şubesi olmak üzere diğer sivil toplum örgütlerinin basın açıklamaları, teknik raporları, mahkeme dilekçeleri kullanılan diğer veriler olmuştur.

9 Çalışmanın Kapsamı

Tez temel olarak üç bölüm üzerine kurgulanmıştır. İlk bölümde neoliberalizm ve muhafazakârlık ideolojik yapılar olarak ele alınmıştır. Bu iki ideolojik yapının düşünsel kökleri ortaya konulurken bugün çarpıcı şekilde ortaya çıkan neoliberal-muhafazakâr koalisyonun ortaklık kurdukları temel değerler ve ideolojik altyapılar analiz edilmeye çalışılmıştır. İdeolojik anlamda koalisyonun altyapısına yönelik analizler çerçevesinde muhafazakârlık ve neoliberalizmin kendini üzerine referans vererek tanımladığı liberalizm, kavramsal düzeyde tarihsel kökenleri içerisinde kuramcı kişiler ve görüşler üzerinden ele alınarak incelenmiştir.

İkinci bölüm içerisinde ise neoliberal-muhafazakâr koalisyonun kendini var etmesi, kalıcı kılması için stratejik önemi olan mekân üzerine analizler her iki ideolojik yapı özelinde incelendikten sonra tıpkı ideoloji ölçeğinde yapıldığı gibi hem muhafazakârlığın hem de neoliberalizmin mekân kurgularında ortaya çıkan benzerlikler ve stratejiler ortaya konulmaya çalışılmıştır. Ancak muhafazakârlık bu bölümde tezin ilk bölümünde ele alındığı biçimde geniş kavramsal çerçeve içerisinde ele alınmamıştır.

Sonuçta muhafazakârlık ırk, din, coğrafya, etnik temel gibi birçok unsuru içerisinde barındırabilen ve tanımlaması zor bir kavram olması sebebiyle sınırlandırılmaya ihtiyacı vardır. Tezin sorunsalı çerçevesinde araştırma evreni Türkiye olarak ele alındığı ve Cumhuriyet modernizminin karşı kutbunu büyük oranda ve en diri biçimde İslamcı siyaset ve ideoloji oluşturduğu için; muhafazakârlık ve neoliberalizm arasında kurulan koalisyonun mekânsal kodlarının açıklanmaya çalışıldığı bu bölüm içerisinde muhafazakârlık, İslamcı muhafazakârlık olarak sınırlandırılmış ve mekânı hangi amaçlar doğrultusunda ve nasıl dönüştürdüğü ortaya konulmaya çalışılmıştır. Bu şekilde neoliberal muhafazakâr koalisyonun üzerine inşa edildiği ideolojik zemindeki benzerlik ve alanlar ile bu koalisyonun kendini var etme, kalıcı hale getirip çoğaltma anlamında stratejik önemi olan “mekân”ın hangi ortak kurgu ve kodlar üzerinden biçimlendirildiği

10

ortaya konulmaya çalışılmıştır. Bir başka ifade ile stratejik bir alan olarak mekânın neoliberalizm ve muhafazakârlık arasında kurulan koalisyon açısından sağladığı araçsal olanaklar, taşıdığı anlam, gündelik hayatı biçimlendirirken sahip olduğu önem belirlenmeye çalışılmıştır. Bu şekilde her iki ideolojik yapı hem ideolojik kökleri hem de mekân kurguları anlamında ele alınıp incelenmiş; geçmişten günümüze kentleri yöneten erklerin kullandıkları mekânsal kodlar, semboller ve stratejileri analiz etmeye yarayacak veriler ve değişkenler elde edilmeye çalışılmıştır.

Üçüncü bölümde ise hem ideolojik hem de mekânsal anlamda analizi yapılan bu koalisyonun Türkiye özelinde incelemesi yapılmıştır. Türkiye özelinde bu analiz yapılırken ikinci bölümde yapıldığı gibi muhafazakârlık kavramı tezin sorunsalının daha net şekilde test edilebilmesi ve çıktıların daha görünür şekilde ortaya konulabilmesi amacıyla İslamcı Muhafazakârlık olarak sınırlandırılarak ele alınmıştır. Bu çerçevede Cumhuriyetin ilanından Adalet ve Kalkınma Partisi’nin 16 senedir kesintisiz şekilde iktidarı elinde tuttuğu dönemi de içerisine alan tarihi sürecin tahlili yapılmıştır. Esasen ideolojik ve mekânsal anlamda kökleri ortaya çıkarılmaya çalışılan neoliberal muhafazakâr koalisyonun Türkiye’de inşa süreci incelenirken tarihsel bir analiz zorunlu hale gelmiştir. Bu süreç birçok açıdan okumanın olanaklı olduğu bir süreçtir. Türkiye’de kentsel gelişme tarihi olarak okunabilen bu süreç, kimi zaman modernizm ve muhafazakârlık arasındaki gerilimin tarihi olarak, kimi zaman da kapitalizmin değişen ve dönüşen yapısı anlamında okumaya olanak veren bir tarihsel süreçtir. Bu kapsamda Türkiye tarihi tezin sorunsalı çerçevesinde belirlenen alt dönemler olarak 1923-1945, 1945-1960, 1960-1980, 1980-2002 ve 2002 sonrası süreçler dâhilinde ele alınıp incelenmiştir.

Bu anlamda 1923-1945 arası süreç, ekonomik anlamda devletçi bir ekonomi modelinin hâkim olduğu bir süreçken muhafazakârlık anlamında da muhafazakârlığın şehirlerden öte kendini kırsal kesimde var edebildiği; kentlerde görünürlüğünün

11

minimum seviyede kaldığı bir süreç olmuştur. 1945 tarihi ise kırdan kente göçün başladığı, muhafazakâr ideolojinin kentsel mekâna taşındığı ve ekonomik anlamda da liberal dönüşümün kendini göstermeye başladığı bir tarihe işaret etmektedir. Dikkat çekici şekilde muhafazakârlığın yükselişi ile liberalizmin hâkim konuma gelmeye başlaması tarihsel süreçte aynı kırılma noktası üzerinden biçimlenmiştir. Muhafazakâr tüm partilerin referans verdiği Demokrat Parti ve Adnan Menderes önderliğinde geçen bu süreç (1945-1960) 27 Mayıs Askeri Darbesi ile biterken ideolojik ve ekonomik anlamda köklü dönüşümlerin yaşandığı bir başka dönem başlamıştır. Daha çok ideolojilerin keskinleştiği ve çatışmalı bir dönemi içerisinde barındıran 1960-1980 arası süreç kırdan kente göçle birlikte, kentlerde kırsal kesimden gelen kitlelerin artık görünürlüklerinin arttığı; ideolojik anlamda da çatışmaların teoride ve pratikte hız kazandığı bir dönem olmuştur. Bu radikalleşmeye koşut olarak muhafazakâr düşünce de gücünü ve görünürlüğünü artırmış; taşındığı kentsel mekânda artık siyasallaşmaya ve militanlaşmaya başlamıştır. Bu çatışmalı süreç yine bir başka askeri darbe ile biterken hem ekonomik hem de ideolojik anlamda köklü dönüşümlerin yaşandığı, etkileri günümüze kadar süren bir süreç başlamıştır. 1980-2002 arası bu süreç liberal pratiklerin neoliberalizme evrildiği, muhafazakâr ideolojinin ise öncesinde hiç olmadığı kadar hâkimiyet kurduğu bir dönem olmuştur. Tez içerisinde neoliberalizm ve muhafazakârlık arasında koalisyonun net ve etkili şekilde ortaya çıkıp görünür hale geldiği bu dönem kendi içerisinde de alt dönemlere ayrılarak incelenmiştir. Bu dönemlemede başvurulan temel ölçüt, sosyo ekonomik yapıda meydana gelen köklü dönüşüm hayata geçirilirken kullanılan araçlar, aktörler ve yöntemler olmuştur. Bu doğrultuda1980 sonrası süreçte Türkiye’de neoliberalizmin ekonomi politikalarına koşut olarak yükselen muhafazakârlığın kentlerde de hangi araç, sembol ve aktörler aracılığı ile hâkimiyet kurduğu kronolojik bir analiz dâhilinde ortaya konulmaya çalışılmıştır.

12

2002 sonrası süreç 1980 sonrası neoliberal-muhafazakâr dönüşümün bir evresi olarak görülse de uzun süreli bir tek parti iktidarını içerisinde barındırması ve bu dönemde neoliberalizm ve muhafazakârlığın özellikle kentsel mekânda önceki süreçlerin hiçbirinde görülmedik ölçüde yıkıcı ve otoriter biçimde kendilerini ifade ettikleri bir dönem olması sebebiyle farklı bir yaklaşımla ele alınarak incelenmiştir. Bu dönemde mekân özelinde bu koalisyonun kendini ifade etme olanaklarının artması tezin ana sorunsalını çözümlemek ve farklılığını ortaya koymak açısından verilerin toplanması ve hipotezlerin test edilmesi anlamında olanakları içerisinde barındıran bir dönem olmuştur.

Bu doğrultuda neoliberal muhafazakâr koalisyonun aktörleri, mekânsal anlamda kullanılan stratejiler bu dönem özelinde açık şekilde ortaya konulmaya çalışılmıştır.

Sonuç olarak bu tez çalışması temelde Türkiye özelinde kentlerin, salt ekonomik değer olarak metalaştırılıp değişim değerinin kullanım değerine hâkim kılındığı alanlar olmadığını, bunun ötesinde kamusallıkların öldüğü, içe kapanıklığın, bölünmüşlüğün ve homojenleştirici rıza-zor araçları ile kentlerin baskılanarak birer muhafazakâr kamp alanına dönüştüğü ve bu dönüşümün neoliberalizmin mekânın piyasalaşması adına ihtiyaç duyduğu geniş bir manevra alanını kendine sağladığı iddiası ile kaleme alınmıştır.

Bu tez bir anlamda bugüne kadar ilişkisi ya hiç kurulmamış ya da zayıf bir temelde ele alınmış parçaları (neoliberalizm, muhafazakârlık, mekân) bir araya getirme çabasıdır ve ayrı ayrı mecralarda kendinden önce yapılan bütün çalışmalara çok şey borçludur.

13

1.KOALİSYONUN İDEOLOJİK BOYUTU: NEOLİBERALİZMİN STRATEJİK