• Sonuç bulunamadı

COVİD-19 PANDEMİSİNİN TERÖRİZM OLGUSU ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

Araş. Gör. Gözde Söğütlü

Dünyanın birçok bölgesinde iç savaş ve çatışmaların yaşandığı, güvenlikten ekonomiye, fakirlikten işsizliğe, su, besin ve toprak gibi doğal kaynaklardan iklim değişikliği ve küresel ısınmaya kadar geniş bir yelpazede yaşanan çok boyutlu sorunlar karşısında korumacı ve milliyetçi politikaların yükselişe geçtiği, Birleşmiş Milletler gibi çatı kurumların işlevselliklerinin sorgulandığı bir dönemde85 ortaya çıkan Covid-19 pandemisi ulusal ve uluslararası düzeyde önemli kırılmalara neden olmuştur. Geçmişten günümüze süregelen yüzyıllar devinimli salgın hastalıkların bir yenisi olan Covid-19 salgın krizinin küresel sistem ve siyaset açısından nereye evrileceği diğer bir ifadeyle ne tür fırsat ve meydan okumalara neden olacağı konusunda öngörüde bulunmak oldukça zordur.

Ancak Covid-19 salgın krizinin derinleştirdiği sosyo-ekonomik eşitsizlik ve toplumsal yapıda meydana getirdiği tahribat göz önüne alındığında terör ve şiddet olaylarını tetikleyebileceği ifade edilebilir.

Covid-19 pandemisi terör örgütleri için hem zorluklar hem de fırsatlar sunmaktadır. Terör militanları da salgına karşı bağışık olmadıkları için enfeksiyon korkusu terör örgütlerinin faaliyetlerinin birçok yönünü etkileyebilir. Diğer yandan asimetrik düşmanlar olarak tanımlanan terör örgütleri doğaları gereği hızlı adapte olma ve belirsizlik ve istikrarsızlık koşullarından yararlanarak hedeflerine ulaşma eğilimindedirler. Dolayısıyla Covid-19 pandemisinin ortaya çıkardığı ortam terör örgütlerine faaliyetlerini genişletmek için çeşitli fırsatlar sunmaktadır.86

Covid-19 pandemisinin yaratmış olduğu belirsizlik ve hareketsizlik terör örgütlerinin faaliyetlerinin kamusal alanlarda kısıtlanmasını sağlarken salgının yaratmış olduğu yeni “normal”

terör örgütleri için bir fırsata da dönüşebilir. Sınır tanımayan Covid-19 salgınıyla mücadele bağlamında her ülke kitlesel bulaşmanın etkisiyle artan enfeksiyon sayısı karşısında salgının yayılımını hızlandıran koşulların ortadan kaldırılmasına yönelik önlemleri hayata geçirmiştir. Bu

85 Fuat Keyman, “Korona Pandemisi ve Küreselleşme: Nasıl Bir Dünyada Yaşayacağız?”, Perspektif, 7 Nisan 2020, https://www.perspektif.online/korona-pandemisi-ve-kuresellesme-nasil-bir-dunyada-yasayacagiz/ (Erişim Tarihi:

22.01.2021)

86Gary Ackerman, Havley Peterson, “The Top on Ways Covid-19 Could Impact Terrorism”, 10 Ağustos 2020, https://www.hstoday.us/subject-matter-areas/counterterrorism/the-top-10-ways-covid-19-could-impact-terrorism/

(Erişim Tarihi: 22.01.2021).

önlemler günlük hayatın sosyal izolasyonu sağlayacak şekilde sınırların kapatılmasından dış hatların uçuşlara durdurulmasına, yurt içi ulaşım kısıtlamalarından sokağa çıkma yasaklarına kadar kitlesel hareketliliği azaltmaya yönelik yol ve yöntemler çerçevesinde gerçekleştirilmiştir. Söz konusu bu önlemler terör örgütlerinin kamusal alanda yeni takipçiler kazanma gibi faaliyetlerinin engellenmesine de katkıda bulunmaktadır.87 Diğer yandan kitleler, kitle iletişim araçları ve terörizm arasında kurucu bir ilişki bulunmaktadır. Nihai hedefi kitleler üzerinde korku ve belirsizlik duygusu oluşturmak olan terör örgütleri gerçekleştirdiği eylemleri duyurmak, finansman ve destekçi kazanmakla beraber, meşru bir zemin oluşturabilmek için kitle iletişim araçlarına ihtiyaç duymaktadır. Terör örgütleri mekân ve zamandan bağımsız olarak anındalık, interaktiflik ve ulaşılabilirlik sağlayan sosyal medya sayesinde propaganda, takipçi toplama ve radikalleşmeyi artırmayı hedeflemektedir. Terör örgütleri bu amaçlarla günümüzde propaganda aracı olarak internet kanallarını etkin bir şekilde kullanmaya başlamışlardır.88Dolayısıyla salgınla mücadele noktasında alınan önlemler bağlamında okulların kapatılması, sosyal etkinliklerin kısıtlanması ve iş imkanlarının kaybedilmesi gibi nedenlerle çevrimiçi ortamda daha fazla zaman geçirme olasılıkları nedeniyle özellikle gençler terör örgütlerinin propagandalarına karşı savunmasız kalmaktadır. Terör örgütleri salgın krizinin yaratmış olduğu hareket kısıtlamalarından faydalanarak propaganda faaliyetleri için açık bir alan haline gelmiş olan internet ve diğer çevrimiçi forumlar aracılığıyla yeni aktif üyeler kazanma faaliyetlerini artırabilir.89 Terör örgütlerinin internet aracılığıyla yaymış oldukları aşırılık yanlısı mesaj ve anlatılar maddi sıkıntı ve tecrit duygularına hitap ederek nefreti tetikleyebilir ve potansiyel olarak bireyleri saldırı ve şiddet eylemleri düzenlemeye teşvik edebilir. Nitekim bireylerin hak ve özgürlüklerinden mahrum bırakılmaları hükümetlere karşı protesto hareketlerine de neden olmaktadır. Bu durum kamusal alanda güç kaybeden terör örgütlerinin sosyal medya üzerinden salgın hakkında kamu görevlilerine güveni azaltacak dezenformasyon, komplo teorileri ve propaganda yapmalarına imkân tanırken devlet otoritesine güvenin sarsılması ve nefret söylemlerinin yükselmesi ise toplumları terör gruplarına karşı savunmasız hale getirmektedir.90

Terör faaliyetlerinin ortaya çıkış nedenleri ile Covid-19 döneminde yaşananların paralellik gösterdiğini belirten terörle mücadele ve radikalleşme araştırmacı Raffaello Pantucci, salgın sırasında

87 “Covid-19 Sonrası Küresel Sistem: Eski Sorunlar Yeni Tehditler” Türkiye Dışişleri Bakanlığı Stratejik Araştırmalar Merkezi Yayınları, s.15.

88Gabriel Weimann "New Terrorism and New Media", Washington DC: Commons Lab of the Woodrow Wilson International Center for Scholars, 2014, s.2

89 “Impact of Covid-19 on Violent Extremism and Terrorism”, https://unitar.org/sites/default/files/media/file/COVID-19%20and%20Its%20Impact%20on%20Violent%20Extremism%20and%20Terrorism%20Factsheet_1.pdf

90Ibid.

devlet kurumlarına güvenin sarsılmasının ve nefret söylemlerinin yükselmesinin terör olaylarına sebebiyet vereceğine vurgu yapmaktadır. Pantucci, Covid-19 pandemisi ve terörizm arasındaki bağlantıyı şu şekilde özetlemektedir:

“Terörizm genellikle devletlerin başarısız oldukları ya da insanların kendilerini sistemden dışlandıklarını düşündükleri zamanlarda ortaya çıkar. Covid-19 salgını insanların otoriteye olan güven duygusunun daha da azalmasına neden olabilecektir. Dolayısıyla salgın süresince sosyo-ekonomik haklarından mahrum kalan insanlar öfkelerini dile getirmek için şiddete başvurabilecektir.”

Pantucci’nin açıklamalarının da işaret ettiği gibi Covid-19 pandemisi terör örgütleri tarafından bireylere ve hükümetlere karşı yeni bir şiddet dalgasına yol açabilecek güvenlik boşluğu yaratmaktadır. Terör örgütleri salgının dayattığı korku, hayal kırıklığı ve panik ortamını siyasi ideolojilerini yaymak ve destek ağlarını güçlendirmek ve manevra alanlarını genişletebilmek için bir fırsat olarak kullanabilirler. 91

Terör örgütleri iyi yönetişim düzeyiyle ters orantılı bir şekilde güç kazanmaktadır. Diğer bir deyişle ulus devletlerin kurumsal kapasitesi zayıfladıkça veya çöktükçe terör örgütlerine alan açılmaktadır. Yüksek gelirli ülkelerin dahi tedarik zincirinde ve medikal ekipman stoklarında sorun yaşadığı salgın sürecinde sağlık personeli sayısı, yoğun bakım yatağı sayısı, laboratuvar kapasitesi, temiz su ve alt yapı imkanlarının yetersiz olduğu devletler terör örgütlerinin manevra kabiliyetlerinin artmasına imkan tanımaktadır.92 Terör örgütleri kendilerini hizmet sağlayıcılar olarak "risk altındaki"

nüfuslara yiyecek ve temel ürünler sağlayarak, salgın süresince sosyo-ekonomik haklarından mahrum kalan insanları destek tabanlarını genişletmek için kullanabilecektir.93 Diğer yandan Covid-19 pandemisinin neden olduğu “yaşamsal güvensizlik” ortamında küresel kurumların salgın sürecinin yönetilmesi ve koordine edilmesindeki karar alma beceri ve etkinlik düzenleri zayıflayarak uluslararası işbirliği ve dayanışma asgari seviyeye inmiştir. Uluslararası kuruluşların salgınla mücadelede izlemiş oldukları basiretsiz politikalar dünyanın her yerinde bulunan mevcut kurumların yetersizliği ve eksikliğine ışık tutmuştur. Salgınla mücadeleyi ulusal sınırları içerisinde yürüten uluslararası aktör ve kuruluşların azalan uluslararası yardım misyonları istikrarsızlığın yaşandığı

91 Raffaello Pantucci, After the Coronavirus, Terrorism Won’t be the Same”, Foreign Policy

https://foreignpolicy.com/2020/04/22/after-coronavirus-terrorism-isis-hezbollah-5g-wont-be-the-same/ (Erişim Tarihi:

22.01.2021).

92 Greg Barton, In COVID’s shadow, global terrorism goes guit. But we have this before and should be wary” The Conversation, https://theconversation.com/in-covids-shadow-global-terrorism-goes-quiet-but-we-have-seen-this-before-and-should-be-wary-144286 (Erişim Tarihi:22.01.2021).

93 Gary Ackerman, Havley Petersoni, Ibid.

bölgelerde yaşanan çatışmaların dinamiklerini ve seyrini değiştirebilir. Genel olarak El-Kaide ve DAEŞ gibi terör örgütleri faaliyetlerini artırmak ve kontrolü altındaki bölgeleri genişletmek için yaşanan çatışmaları bir fırsat olarak kullanma eğilimindedir. Nitekim DAEŞ terör örgütü salgın krizi sürecinde uluslararası toplumun çatışma bölgelerine asker gönderme konusunda isteksizliğinden faydalanarak takipçilerine saldırılarını artırmaları çağrısında bulunmuştur. Dolayısıyla Covid-19 nedeniyle durdurulan barış inşası ve kalkınma gibi faaliyetler, terörist örgütlerinin yetkililerin ve kalkınma aktörlerinin güvenilirliğini zayıflatmaya çalışabilecekleri bir boşluk yaratabilir.94

Covid-19 salgınının terör örgütlerine sağlayabileceği önemli bir avantaj ise salgın sonrası dijitalleşmenin artacağına ilişkin söylemlerdir. Polis Akademisi Başkanlığı’nca yayımlanan “Covid-19 Salgını ve Sonrası Psikolojik ve Sosyolojik Değerlendirmeler” başlıklı raporda salgın krizinin küresel düzlemdeki tehdit tanımlamalarında ve buna bağlı olarak güvenlik yaklaşımlarında bir değişimi de beraberinde getireceğine dikkat çekilmektedir. Raporda terör örgütlerinin salgının birçok ülkenin üst düzey yöneticisine bulaşması karşısında strateji değişikliğine giderek terör eylemlerinde biyolojik silahları kullanabileceklerine vurgu yapılmaktadır. Terör örgütleri bu sayede siber dünya aracılığıyla fiziki olarak gerçekleştiremedikleri saldırıları gerçekleştirme imkanına kavuşabileceklerdir.95