• Sonuç bulunamadı

Cedidizm Hareketi ‘nin Ortaya Çıkışı ve Yayılması

Buhara Emirliği’nde Mir Alim Han’ın tahtta geçmesi halkı sevindirmiş ve emirin ıslahat yapması konusunda beklentiler oluşmuştur. Türkistan’ın süregelen kaderini değiştireceği zannediliyordu fakat Emir Abdullahat döneminde yaşanan Rus baskısı nedeniyle emirlik tam bağımsızlığını kaybetmişti. Türkistan’da yaşayan Türkler, 19. yüzyıl bitiminde içinde bulundukları siyasi, iktisadi, içtimaı ve askeri alandaki geri kalmışlığın nedenlerini sorgulamaya başladılar. 1905-1917 yılları arasında Rusya hakimiyetinde olan Türkler için milli-medeni, siyasal, dinsel, sosyal ve kültürel alanlarda uyanışın belirtisi olarak kabul edilen ‘Kongreler Dönemi’ 19.yüzyılda başlayan uyanışın temeline dayanmaktadır.85 Diğer bir görüş ise 1828-1866 yıllarında

Mercani talebesi olan Hüseyin Feyizhan’ın eserlerinde yenilik hareketinden bahsedilmesine dayandırmaktadır.86 Bu kişiler daha sonra kendileri için Arapça kökenli

olan ve yeni bir düşünce anlamına gelen ‘’Cedit’’ adını kullanmışlardır. 87 Cedit terimi

yenilik anlamına gelmektedir.88 Ayrıca bu dönemde ortaya çıkan trajik koşullar, ülkenin

adil, vatansever, eğitimli ve vicdanlı aydınları ve milliyetçi akademisyenlerin bu konu üzerinde düşünmelerine neden olmuş ve bu durumun sebeplerini düşünüldükçe ortaya çıkmış ve bu şekilde devam etmeyeceğini, durumun değiştirilmesi gerektiğini yavaş yavaş anlaşılmıştır. Mevcut durumu değiştirmek için ıslahat yapılmasını isteyenlerin görüşlerini şu şekilde özetleyebiliriz;

 Düzen ve kalkınmayı sağlamak için ülkede reform yapılması,

 Halkı fanatizmden, cehaletten ve batıl inançtan kurtarmak için eğitmek,

 Savaşları ve katliamları sona erdirmek,

 Rusya ve Avrupa kültürünün incelenmesi.

85 Dr. Necip Hablemitoğlu, Çarlık Rusyası’nda Türk Kongreleri, Toplumsal Dönüşüm Yayınları,

Ankara 1997, s.21.

86 Nadir Devlet, 1917 Ekim İhtilali ve Türk- Tatar Millet Meclisi, Ötüken Yayınları, İstanbul

1998, s.45.

87 SH. Q. Alimov, E. Q. Arifdjonov ve N.S. Rasulova, a.g.e, s.144-145.

88 İbrahim Maraş, Türk Dünyasında Dini Yenileşme (1850-1917), Ötüken Yayınları, İstanbul

19. yüzyılın sonları ve 20. Yüzyılın başlarında Ceditçiler sık sık Rusya, Türkiye, Almanya ve diğer gelişmiş Avrupa ülkelerine seyahat etti. Bu gezi sırasında müslüman aydınlar son derece gelişmiş endüstri ve kültürünü tanımıştır. Gelişmenin temelinin yeni bir eğitim sisteminden ve sermaye temelli üretimden kaynaklandığını görmüştür. Öte yandan bu aydınlar yerel halkın eğitilmesi, siyasi farkındalıklarının artırmanın ve dini inançların araştırılmasına dayalı eğitim sistemini değiştirmeden onları özgürleştirmenin imkânsız olduğunu fark etti. Cedit hareketinin ana fikri ulusal bağımsızlık, Türkistan’da devlet bağımsızlığı, Türk ulusunun birliğiydi.89 Ulusal fikir, felsefi anlamda bir ulusun

birleşmesi ve ulusal kimlik anlayışına gelmektedir. Ceditçilerin kurucularından olan İsmail Gaspıralı ’ya göre, ulusal fikir, ulusun gelişimi için en önemli ve temelidir.90

Ceditçilik hareketi Türkistan’da ki değişim sürecini belirten bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır.

Cedidizm ana fikirleri ve amaçları;

 Türkistan Orta çağ feodal gerilik ve dini fanatizmden kurtuluş,

 Ülkeyi, halkı ve milleti ilerleme ve gelişmeye doğru yönlendirecek eski yolu reddetmek,

 Orta Asya topraklarında birleşik bir devlet kurmak,

 Anayasal ve parlamenter bir hükümet sistemi aracılığıyla özgür ve müreffeh bir toplum oluşturmak,

 Türk dillerine devlet dili statüsü vermek,

 Ulusal para birimleri ve ulusal ordu oluşturmak.

Ceditçilik hareketi fikir ve eğitim alanında başlayarak zamanla siyasi bir kimlik kazanmıştır. Buhara medreselerinin bozulma nedenlerine baktığımızda bu sürecin Emir Abdullah Han döneminde tayin edilen Mirzacan Şirazi’nin dünyevi olarak adlandırılan pozitif ilimlerin okutulmasını yasaklamasıyla başladığını görmekteyiz. Eski usul okullarda çocuklar 8-12 yaş aralarında kabul edilir ve dersler 7-8 saat devam ederdi. Çocuklar yılın istedikleri vakitlerinde okula gelirdi, bunun için herhangi bir yaptırım olmaması öğrenciler arasındaki eğitim düzeyinin farklı olmasına neden olmuştur. Ayrıca

89 R. Shamsutdınov, SH. Karımov ve O. Ubaydullayev, a.g.e. s, 273.

90 Zaynobidin Abdırashıdov, Turkiston Jadıdları va Milliy Goya Targıbotı, Toshkent İslam

öğretmenler için bir müfredat programı yoktu. Okulu biter öğrencilere diploma verilmez ve okuma yazma oranı çok düşüktü.91 Ceditçilik hareketinin öncülerinden olan İsmail

Gaspıralı, Ceditçilik akımının fikri anlamdan daha çok eğitimde etkili olacağını düşünerek, bizzat kendisinin kurduğu Usul-i Cedit okulları ile akımın vücut bulmasını sağlamıştır. Kurulan okullarda geleneksel eğitim yerine modern tarzda eğitim verilmesi gerektiğini vurgulamıştır. Aynı zamanda bu okulların eğitim programlarını şu şekilde sıralamıştır:

 Okullar, medreselerden ayrılacak,

 İlk okul eğitimi öğretmenler tarafından yapılacak,

 Öğretmenler sadaka yerine aylık alacak,

 Geleneksel anlamda heceleme yerine, daha kolay olan ‘’Elifba’’ kitaplarından okuma yoluna devam edilecek,

 Sadece okuma değil, aynı zamanda yazı yazma öğrenimine de önem verilecek,

 Kız çocukları için de okullar açılacak ve kızlarda okuma yazma öğrenecek,

 Öğretim bir programa göre yapılacak ve her yaşa göre ayrı ders kitapları kullanılacak idi.92

İsmail Bey’in 1881 yılında yazdığı ‘’ Rusya Müslümanları’’ kitabında Rusya’da yaşayan ve yaşamak isteyen Türklerin eğitimi ile ilgili konuyu şu şekilde özetlemiştir:

 Rusya’nın Müslümanları bilinçli olarak kalkınma ve eğitimden uzaklaştırdığını ve Müslümanların dilini, dinini ve yaşam tarzını ihlal ettiğinin kabul edilmesi,

 Kullanılan dillerin daha kolay, daha etkili ve anlaşılır olması için değiştirilmesi ve müslüman eğitim sisteminin güncel olmadığını vurgular.

 Müslümanlara, yaşamı, yasaları inceleme, dar dünya görüşlerini yenileme ve bilgi edinme fırsatı vermek,

 Rusya’da yaşamak isteyen Türk halkının gerçek eşitliğini sağlamak için manevi ve ahlaki değerlerini korumak gerekir.

91 Zaynobıdın Abdıroshıdov, İsmoil Gasprınskiy va Turkistonda Jadidchılık, Markaziy Osiyoni

Tadqiq Qilish Fransuz Ins. Toshkent 2008, s.16.

92 Nadir Devlet, İsmail Bey Gaspıralı, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, Ankara 1988, s.67-

 İlerleme, kültür veya adalet için dünya düzenin ihlal edilmemesi gerektiği üzerinde durulmuştur.

İsmail Gaspıralı’nın yeni metoduna göre Arap alfabesinin öğretilmesi bile farklıydı. Bu metoda göre, önce harflerin telaffuz şekilleri, kelime içinde kullanılış biçimleri sonra bu kelimelerin cümle içerisinde kullanımları öğretilecektir. Ek olarakta yazı yazmaya önem verilecektir. Eğitimde Arapça yerine Türkçe ’ye geçilmiştir.93

Ceditçilik hareketi din, dil, kültür ve ideolojik olarak halk arasında hızlıca yayılmıştır. Özellikle siyasi bağımsızlık isteği ve 19.yüzyılın 50-70 yıllarında Özbek halkının Rus saldırılarına maruz kalması da bu hareketi alevlendirmiştir.94 Bu hareket,

Türkiye’de kurulan ‘’İttihad ve Terakki’’ cemiyetinin faaliyetlerinden de etkilenmiştir. Ayrıca cedit hareketine dahil olan birçok kişi Türkiye’de eğitim görmüştür. Türkistan Ceditçilik hareketine Semerkant’ta Mahmut Behbudiy, Taşkent’te Münevver Kari, Buhara’da ise Abdurrauf Fıtrat rehberlik yapmıştır. Tek bir ideolojide birleşen bu kişiler arasında zamanla birbirlerini reddeden gruplar oluşmaya başladı. 95

Bununla birlikte eğitim kurumlarının resmi olarak din adamlarının kontrolü altında olması ve çoğunluğun cehaleti, eğitim sisteminde reform yapmalarına, İslami öğretilerin dogmatik bir şekil almasının önüne geçilemedi. Cedit hareketinin fikirlerini uygulamaya ve yeni bir halk eğitimi sistemi yaratılmaya çalışıldı. Aydınların ve mülk sahiplerinin girişimiyle bir dizi okul açtılar. Bu okullar ilk yıllarında etkili olduklarını kanıtlamış, popülerlik kazanmış ve hızla büyümüşlerdir. Türkistan’ın büyük şehirlerinde 1910 yılında elli yeni sistem okul, Şubat 1917’ye kadar 100 yeni okul kurulmuştur. Bazı din adamları cedit okullarının faaliyetlerine karşı çıkmış, Çarlık Rusya yönetimi de bu okulları kontrol altında tutmaya çalıştılar.96

Yerel yetkililerin ve eğitimli aydınların çabaları sayesinde cedit okullarının sayısında önemli ölçüde artışlar olmuştur. Fergana bölgesindeki devlet okulları müfettişi O. Egorov bu okullar için konseyde şu sözleri söylemiştir; ‘’ Öngörülebilir gelecekte, yerel okulların yeni yöntemlerinin yaygın kullanımı ve bunlara halkın ilgisinin

93 Dr. Necip Hablemitoğlu, a.g.e. s,58-60.

94 H. Boltabayev, R.H. Karımov, D.A. Alımova, Jadidchılık: Isloxot, Yangılanısh, Mustaqıllık

va Taraqqiyet Üçün Kurash, Universitet Nashriyat, Toshkent 1999, s.9.

95 SH. Q. Alimov, E. Q. Arifdjonov ve N.S. Rasulova, a.g.e, s.146. 96 SH. Q. Alimov, E. Q. Arifdjonov ve N.S. Rasulova, a.g.e, s.147.

artmasıyla, Rus merkezli okullar tamamen zarar görmüştür.’’97 Usul-i Cedit okullarında Türkistan’da millileşme ve yenileşme faaliyetleri anlatılmış ve bu süreç için çalışmalar yapılmıştır. Çağdaş bir devlet olma fikrini halka anlatmak için basın yolu tercih edilmiş ve birçok gazete- dergi çıkartılmıştır. Bunlardan bazıları ‘’Oyna’’, ‘’ Taraqqiy’’, ‘’Xurshid’’, ‘’ Sado-i Türkiston’’ ve ‘’ Turon’’ örnek verilebilir. Özellikle, Sado-i Türkiston gazetesi yerel halkın siyasi ve ulusal bilincin şekillenmesinde önemli bir rol oynamıştır.

İlk aşama aydınlanma ikincisi ise politik aşamadır. İlk etapta ceditçilerin devletle ilgili görüşleri oluşmuş, ikinci aşamada ise kesin bir şekil almıştır.98 Ceditçilik, yerel

halkın ulusal ve politik bilincinin arttırılmasına katkı sağlamak amacıyla başlamış ancak Çarlık yönetiminin bu faaliyetleri sınırlama, fanatik din adamlarının karşıt fikirlerinde direnmesi, hareketin temsilcilerinin sürekli olarak baskı altında kalması ve yakalanma emri sebebiyle hedeflerine tam olarak ulaşamadılar. Mir Alim Han, ilk zamanlarında kendinden bekleneni yaparak, Ceditçilik hareketini serbest bırakmış hatta teşvik bile etmiştir. Ancak bu durum kısa sürmüştür çünkü Çarlık Rusya, Emir Alim Han’a karşı sıcak yüzünü göstererek Ceditçiler aleyhine doldurmuştur. Böylece emirin gösterdiği iltimas yerini baskı ve şiddete bırakmıştır. Yenilik hareketinin karşıtı olan Kadimciler de bu dönemde Ceditçiler ile mücadele etmiş ve Buhara Emiri Alim Han yakalanan Ceditçiler çok ağır şekilde cezalandırdı.99 Engellemeler sonucunda Ceditçiler çalışma

şekillerini değiştirmeye yönelik faaliyetlerde bulundular. Böylece bu hareketin siyasallaşma aşaması başlamıştır. Bu aşamada aydınların ana hedefleri şu şekilde olmuştur;

 Yerel halkın ulusal çıkarlarını ve dini inançlarını göz önünde buldurarak bölgeyi yönetmek için Türkistan özerkliğinin kurulması,

 Buhara Emirliği ve Hive Hanlığı şeriatında, han mutlak hakimiyet gücünün faaliyetlerini düzenleyen bir konsey (parlamento) kurmak ve devlet sistemi hakkında bilgi vererek, reformlara teşvik etmek,

97 E. Yusupov ve E. Tojımırzayev, Jadid Ma’rıfatparvarlık Harakatınıng Goyaviy Asosları,

Toshkent İslam Universiteti Nashriyotı, Toshkent 2016, s.173.

98 Saidakbar Agzamjodjayev, Jadidchılık va Milliy Goya Masalaları, ’Toshkent İslam

Universiteti, Tarix Fanları, Toshkent 2016, s.6.

 Yerel hakların çıkarlarını temsil eden ve koruyan siyasi ve sosyal partiler, dernekler, topluluklar ve organizasyonlar yapılmalı.

Ceditçilerin bu istekleri Ekim 1917’de Rusya’da meydana gelen devrimden sonra mümkün olmuştur. Bu süre içerisinde çalışmalarına devam eden aydınlar çeşitli gruplar oluşturdular. Daha sonra bu gruplar ‘’İttihad-i Müslim’’ adı altında birleşerek bir parti kurulmuştur. Bu partinin temel görevlerinden biri de Türkistan Federal Cumhuriyeti’nin kurulmasını sağlamaktır. 100

1910-1920 yıllarında Buhara aydınları insanları medenileştirmek için çok uğraşlar vermişlerdir. Özellikle gazete yayınlarıyla fikirlerini ifade eden yazılarını yayınlamıştır. Buhara gençlerini Avrupa’ya eğitim öğretim için gönderilmiştir. İlk olarak bu ideoloji eğitim alanında kendini gösterse de bir süre sonra siyasi arenaya dahil olmuştur. Çalışmalar sonucunda Buhara’da kültür ve medeniyet alanında halkın aydınlanmasının ilk adımını atan kişiler ilerleyen yıllarda kurulacak olan cumhuriyetin yöneticileri kadrosunda yer almıştır.