• Sonuç bulunamadı

I. BÖLÜM

2.4. MĠRAS EĞĠTĠMĠ

2.4.2. Miras Eğitimi Kapsamında Somut Kültürel Miras Ögeleri

2.4.2.5. Birinci El Kaynaklar (Belgeler)

Herhangi biçimdeki bir belge kaydedilmiĢ bilgidir. Bu bilgi ister el yazısı olsun, ister kâğıda basılmıĢ ya da daktilo edilmiĢ olsun, metale veya cama kazınmıĢ olsun, ağaca ya da taĢa oyulmuĢ olsun, film Ģeridine, ses bandına ya da bilgisayar diskine basılmıĢ olsun orijinal anındaki bilgiyi söyler. Belgeler, görgü tanıklarının gözlemlerini koruyan, görüntü ve sesleri tutan ya da zaman koĢullarını sınıflandıran eski zamanlar ile sıklıkla en doğrudan ve güvenilir bağlantıdır (Kvyg ve Marty, 2000: 57).

GeçmiĢteki olaylara Ģahitlik eden ya da bizzat bu olaylar içinde yer alan kiĢiler tarafından oluĢturulan belgeler – raporlar, haritalar, fotoğraflar, mektuplar, çizimler, hatıratlar – bize en iyi makale ya da kitabın bile söyleyemeyeceği bilgiler verirler. Birinci el kaynakların kullanımı önemli tarihsel kavramları öğrencilerin gözleri önüne serer. Ġlk olarak, öğrenciler bütün yazılı tarihin yazarın geçmiĢ olayları yorumlamasını yansıttığını fark ederler. Bu nedenle, öğrenciler tarihsel bir veriyi okurlarken o konunun öznel bir doğası olduğunun farkına varırlar. Ġkinci olarak, birinci el kaynaklar yoluyla öğrenciler geçmiĢte yaĢamıĢ insanların yaĢamlarına doğrudan dokunma olanağına sahip olurlar. Dahası, öğrenciler birinci el kaynakları kullanırken önemli analitik beceriler geliĢtirirler (National Archives and Record Administration, 1989).

Tarihin ana materyallerinden biri olan dokümanlar, öğrencilerin yeni bilgileri edinirken tarihi becerilerini pratik ettikleri araçlardır. Onlarla birlikte çalıĢırken öğrenciler bilgileri çözer, anlamlarını tartıĢır ve yeni yorumlar getirirler. Yani tarihin önceden özetlenmiĢ halinden yola çıkarlar ve tarihe yeni anlayıĢ ve bakıĢ açıları getirirler. KiĢilerin gerçek sesleri olarak görülen dokümanlar tarihi dönemleri en baĢarılı tarihçiden bile daha etkili ve güzel bir Ģekilde anlatırlar (Nash and Symcox, 1991: 25– 26).

Öğrenciler, birinci el kaynakları kullanarak tarih sürecine katılacaklardır. Onlar, öğretmenleri ve sınıf arkadaĢları ile kaynakların yorumları hakkında tartıĢacaklardır. Diğerlerinin sonuçlarına meydan okuyacaklar ve kendi görüĢlerini destekleyecek

kanıtlar arayacaklardır. Bu Ģekilde sınıf, öğrenciler için önemli analitik becerilerini uygulayabilecekleri ve deneyebilecekleri canlı bir ortam olacaktır (National Archives and Record Administration, 1989).

Birinci el kaynaklar öğrencilerin değiĢik yaklaĢımları görmelerine olanak sağladığı gibi, bilgi, beceri ve analiz yeteneklerini de geliĢtirecektir. Öğrencilerin birinci el kaynaklara ulaĢması; eleĢtirel düĢünmelerini, sorular sormalarını, çıkarımlar yapmalarını, mantıklı açıklamalar getirmelerini ve olayları yorumlamalarını sağlayacaktır (Ata, 2002: 81).

Birçok eğitimci birinci el kaynakları öğretim aracı olarak kullanmaktadır. Bir müzeye ya da tarihi bir eve yapılan ziyaretler genellikle resmi belgelerin ya da mektupların gösterimini içerir. Birinci el kaynaklar geçmiĢin önemli olayları ile ziyaretçiler arasında doğrudan bir bağ kurabilir. GeçmiĢte yaĢamıĢ insanların dillerini, değerlerini, tutumlarını, duygularını sağlayarak ve tarihi canlandırarak öğrencileri cezp ederler. Bu birinci el belgeler öğrencilerin en iyi ders kitabının ya da baĢka bir ikinci el kaynağın yapamayacağı bir Ģekilde geçmiĢi görmelerine imkân tanır.

Belgeleri en genel biçimde, yazılı ve resimsel belgeler olarak ikiye ayırmak mümkündür. Yazılı belgeler kitaplar, el yazmaları, arĢivler, kiĢisel ve resmi mektuplar, günlükler, anılar, hatıratlar, kitabeler, belediye ve devlet kayıtları, tapu belgeleri, nüfus sayım belgeleri, gazeteler v.b. içerir. Resimsel belgeler ise haritalar, planlar, fotoğraflar, resimler, çizimler, kabartmalar, posta kartları ve posta pulları, v.b. Ģeklinde olabilir.

Belgelerin miras eğitiminde kullanımı, tarih öğretimindeki kullanımından farklıdır. Belgeler, miras eğitiminde araç değil amaçtır. BaĢka bir deyiĢle miras eğitiminde belgelerin geçmiĢin kanıtı olarak korunmaları ve önemleri üzerinde durulur. Tüm bu belgeler bizlere geçmiĢte yaĢamıĢ insanlar hakkında bilgiler verirken, aynı zamanda yaĢadığımız tarihi çevrenin geçmiĢi hakkında da bilgiler verir. Fiziksel, sosyal ve kültürel değiĢimin ve sürekliliğin izlerini gözler önüne sererler.

Bu çalıĢmada yazılı belge olarak tarihi gazeteler, resimsel belge olarak tarihi fotoğraflar örnek uygulama olarak ele alınmıĢtır. Bu bakımdan bu iki örneğe değinilmiĢtir.

Gazeteler, yakın geçmiĢimiz hakkında zengin bir bilgi kaynağıdırlar. Sağladıkları hem görsel bilgilerle hem de yazılı bilgilerle o dönem hakkında önemli bilgiler sağlarlar. Gazetelerde kullanılan fotoğraflar o dönemin somut kültürel çevresi hakkında önemli bilgiler verirken aynı zamanda insanların sosyal ve kültürel yaĢamları hakkında da bilgiler verirler. Ayrıca o dönemi gerek somut kültürel çevre gerekse sosyal açıdan günümüzle kıyaslama imkânı sağlarlar.

Tarihi gazeteler, belirli bir zamanda görülen belirli olaylara karĢı yakın bir bakıĢ açısı sağlarlar. Aynı zamanda gazeteler, haberlerin, yerel olayların, reklamların, editöre yazılan mektupların anlık bir görüntüsünü sunarlar. Bu da, kiĢilerin uluslar arası ya da ulusal olayları olduğu kadar yerel olayları da anlamasında büyük bir ıĢık tutar (Sandwell, 2008: 297).

Gazeteler diğer yazılı belgeler gibi hem birinci el hem de ikinci el kaynak özellikleri taĢırlar. Haber makaleleri önemli geçmiĢ olayların ya da toplum haberlerinin etkileyici birinci el hikâyelerini sunarlar. Fotoğraflar ve ilanlar gibi diğer özellikleri daha detaylı bilgiler sunarlar. Reklamlar bölgenin sosyal tarihi hakkında yorumları içerirler. Bu açılardan gazeteler birinci el kaynak özelliği gösterirler.

Sosyal ve spor sayfaları o dönemin toplumunun ilgileri ve etkinlikleri hakkında iç görü sağlayabilir. Reklamların dikkatli bir Ģekilde incelenmesi okuyuculara, dönemin zevkleri, giyim tarzları, eğlenme tercihleri ve diğer kültürel özellikleri hakkında birçok ipucu sunar (Kyvig ve Marty, 2000: 62).

Gazetelerdeki reklamlar yanında ilanlar da geçmiĢ hakkında önemli bilgi kaynağıdırlar. Gazeteler insanların ve zamanın bir aynasıdırlar. Eski gazetlerin sınıflandırılmıĢ ilan bölümlerine bakıldığında, eski zamanlarda yaĢayan insanlar hakkında çok değerli bilgilere ulaĢılabilir. SınıflandırılmıĢ ilanlarla ülke tarihlerinin çeĢitli zamanlardaki toplumsal yaĢam ve ekonomisi hakkında değerli bilgiler elde edilebilmektedir (Ünlüer, 2008: 34).

Danacıoğlu (2007: 58), tarih konusunda ulusal ama daha da önemlisi yerel gazetelerin önemli bilgi kaynakaları olduğunu, asayiĢ olayları ve türleri, sosyal etkinliklerin, yerel ölçekte yaĢanan sorunların, kente/kasabaya gelen hizmetlerin,

yatırımların, belediyelerin faaliyetlerinin yerel gazetelerde kendine yer bulduğunu dile getirmektedir. Yerel gazetelerere verilen ilanların ve reklamların bölgedeki ticari etkinleri izlememizi sağlayan kanallaraadan birisi olduğunu vurgularken, ölüm ilanlarının da aile tarihi için önemli olabileceğini belirtmektedir.

Bu çalıĢmada, tarihi gazetelerle birlikte resimsel belgelerden fotoğraflar üzerinde de durulmuĢtur. Fotoğraflar tarihimizin önemli bir parçasıdırlar ve aynı zamanda uygun bir Ģekilde korunmazlarsa hızlı bir Ģekilde bozulabilecek kırılabilir kâğıt belgelerdir.

Resimler, heykeller, baskılar ve diğerleri bize, gelecek nesillere, geçmiĢ nesillerin yazıya dökülmemiĢ deneyimlerini veya bilgilerini paylaĢma olanağı sağlar. Görseller bizim, geçmiĢi daha canlı bir Ģekilde hayal etmemize imkân sağlar (Burke, 2001: 13). Fotoğraflar, özellikle geçmiĢin materyal kültürünün kanıtları olarak değerlidirler (Burke, 2001: 23).

Fotoğraflar, geçmiĢin kanıtlarını sağladıkları için hikâye anlatmada ve oluĢturmada faydalıdırlar. Fotoğraflar belirli olaylarda kimlerin yer aldığını, insanların neler giydiğini ve olayların gerçekleĢtiği yerin nasıl olduğunu gösterebilir (Kyvig ve Marty, 2000: 124). UlaĢım Ģekilleri, moda, mimarlık, sosyal ve aile iliĢkileri, mobilyalar, yaĢam tarzı, ticaret ve meslekler fotoğrafların etkili bir Ģekilde gösterebileceği birkaç örnektir.

Bir fotoğrafa bakmak ile bir fotoğrafı okumak iki farklı Ģeydir. Önce bakmak gelir. Bakarak, fotoğraf çekeni göz önüne almaksızın, insanlar fotoğraftan bir izlenim elde ederler. Eğer bir izlenim fırsatını kaçırırsanız bir daha bu Ģansı elde edemeyebilirsiniz. Bir fotoğrafı okumak demek, onu kelimelerle ifade etmek demektir. Bir fotoğrafı okumanın en iyi yolu onun hakkında sistematik sorular sormaktır (Kyvig ve Marty, 2000: 124–125).

Bu anlamda, tarihi bir fotoğrafın yorumlanmasında, bir muhabirin yaklaĢımına benzer bir tutum izlenebilir. 5N/1K yani “Ne, Niçin, Nerede, Ne zaman, Nasıl ve Kim?”, soruları sorulabilir. Çoğu durumda bir kent fotoğrafını tarihlemede ve tanımlamada pek çok ayrıntı iĢimizi kolaylaĢtırır. Fotoğraftaki bir atlı tramvay, faytonlar ve modelleri, fotoğraftaki insanların giyim ve kuĢamları, eğer söz konusu olan

bir panorama ise kentin/yerleĢim yerinin belli baĢlı insanlarının mevcut olup olmadığı, bir demir yolu hattı v.s., tüm bunlar bize fotoğrafın, hangi tarihsel ana yerleĢtirilebileceğinin ip uçlarını verir (Danacıoğlu, 2007: 96).

Fotoğraflar, öğretmenlerin bütün sınıf seviyelerinde öğrenciler için kullanabilecekleri en önemli bilgi verici ve eğlenceli kaynaklardan birisidir. Herkes kolayca eski fotoğraflara ulaĢabilir. Aile albümlerinde, gazetelerde, müzelerde, kütüphanelerde bolca bulunabilir. Fotoğraflarla öğretim, öğretmenler için geçmiĢi canlandırmada en kolay ve en iyi yollardan birisidir. Fotoğraflar öğrencilerin geçmiĢe olan ilgilerini harekete geçirebilir.

Barton‟a (2001: 279) göre, ilköğretim çağındaki çocuklar için görsel materyaller (hem fotoğraflar hem de diğer tür resimler) sadece yazılı ve sözlü anlatıma göre daha fazla tarihsel bilgi sağlarlar. Çocuklar televizyon programlarıyla, aile resimleriyle veya tarihi mekânlara gezilerle geçmiĢe alıĢırlar. Bu nedenle onların tarihsel anlayıĢları görsel detayları kavramalarına bağlıdır. Sonuç olarak altı yaĢındaki küçük bir çocuk bile günümüzle karĢılaĢtırmalar yapmada resimleri kullanmada yeterli seviyededir.

Pratik bir bakıĢ açısından, çocuklar resimlerle çalıĢmaktan hoĢlanırlar. Çocuklar özellikler insanların olduğu resimlere bakmaktan, onlar hakkında konuĢmaktan ve ne olup bittiğini anlamaya çalıĢmaktan hoĢlanırlar. Bu faktörlerin hepsi fotoğraf kullanımını üretken bir metot yapar (Barton, 2001: 279).

Bu anlamda fotoğraflar, kelimeleri, dokuları ve biçimleri, üst düzey gözlem becerilerini, sonuç çıkarmayı, ham veriyi analiz etmeyi öğretmede yardımcı olabilir. TartıĢma, yazma ödevi ve araĢtırma için iyi bir baĢlama noktasıdırlar.

Bununla birlikte bir fotoğrafı analiz etmek çocukların belirgin bir öğretim ve uygulama yapılmaksızın nadiren sahip oldukları bir beceri gerektirir. Bir fotoğrafı geniĢ bir tarihsel bağlamın içine yerleĢtirmek böyle bir beceridir. Öğrenciler fotoğrafın detaylarını tanımlayabilir ve tartıĢabilirler ancak bu detayları resimdeki konuyu anlamada ya da tarihsel dönemle bağlantısını kurmada bir araya getiremezler (Foster, Hoge ve Rosch, 1999: 189).

Daha önce okulda hiç tarihsel bir fotoğraf analizi yapmamıĢ öğrencilerle, öğretmen tüm sınıfın birlikte inceleyebileceği tek bir resimle derse baĢlama ihtiyacı duyacaktır. Daha sonra öğrenciler çiftler veya küçük gruplar halinde değiĢik konulara odaklanarak fotoğrafı analiz etmeye baĢlamalıdırlar. Eğer yeterli sayıda fotoğraf varsa bir grup fotoğraflardaki iĢ alanlarını incelerken diğeri okulları, diğerleri, ulaĢım, teknoloji, eğlence, kutlamalar, binalar gibi özellikleri inceleyebilir (Barton, 2001: 280).

Fotoğrafları karĢılaĢtırmak öğrencilerin tarihin bu noktasını anlamalarına yardımcı olabilir. KarĢılaĢtırma aynı zamanda tarihsel analiz için temel bir beceridir. Öğrenciler bulgularını kendi grupları içinde ve diğer gruplar ile karĢılaĢtırmalıdır. Bir sınıf tartıĢmasında, öğrenciler sınıf arkadaĢlarının o dönem yaĢam tarzları hakkındaki sonuçlarını duyabilir ve bu sonuçların kendi sonuçları ile örtüĢüp örtüĢmediğini değerlendirebilir. Böyle bir karĢılaĢtırma, öğrencilerin verilen dönemdeki farklı yaĢam tarzlarını daha iyi anlamalarına yardımcı olur (Barton, 2001: 281).

Fotoğraflar, miras eğitimi açısından ele alındığında onların hem verdikleri bilgiler açısından değerlidirler hem de bizzat kendileri kültürel miras ögesi olarak korunmaya değer bir öneme sahiptirler. Fotoğrafların incelenmesi yoluyla zaman, değiĢim ve süreklilik kavramları hakkında öğrenciler aydınlatılabilir. Bir kasabanın, Ģehrin, binaların, yerleĢim yerlerinin, doğanın, yaĢam tarzlarının zaman içinde nasıl değiĢtiğini, ya da bazı Ģeylerin günümüzde hâlâ devam ettiğini görmek mümkündür.

Aynı zamanda eski fotoğrafların neden sarardığı (gazete veya diğer yazılı belgelerde de yapılabilir) fikrinden yola çıkarak zaman etkisinin somut göstergesi olarak öğrencilere gösterilebilir. Fotoğraflar bize geçmiĢimizi gösterdiği için tarihi ve bilimsel bir öneme sahiptirler aynı zamanda sanatsal bir öneme de sahiptirler. Dolayısıyla eski fotoğrafların veya tarihi özellik taĢıyan fotoğrafların korunması gerekliliği öğrencilere öğretilmelidir.