“Küreselleşme ve Kültürel Değerlerlerimizde Değişim” konu başlıklı yüksek lisans çalışması, teorik ve uygulamalı olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır. Çalışmada küreselleşmeye (kültürel homojenleştirmeye) karşı eleştirel bir yaklaşım benimsenmiştir. Araştırmanın birinci aşamasında teorik çerçeveye katkı sağlayacak biçimde geniş bir literatür taraması yapılmış, tarama sonucu yerli ve yabancı kaynaklardan alınan veriler, araştırmanın teorik aşamasının oluşmasında katkı sağlamıştır. Araştırma konusunun teorik çerçevesinin çok geniş kapsamlı olmasından dolayı, sorun oluşturabilecek kavram kargaşalarını en aza indirebilmek için oluşturulan kavramsal çerçeve de; küreselleşme ve küreselleşme ile ilgili kavramların açıklanması, kültür, kültürle ilgili kavramlar, değerlere değinilmiştir. Araştırmanın konusu olan küreselleşme kavramı sosyo-kültürel boyutuyla ele alınarak, bu süreçte küreselleşmenin etkin aktörleri olan çok uluslu şirketler, uluslararası örgütler ve medya incelenmiştir.
Çalışmanın uygulamalı bölümünde ise anket tekniği kullanılmıştır. Araştırmanın amaçları doğrultusunda hazırlanan anket sorularının anlaşılır olup olmadığının tespiti ile araştırma sahalarının özelliklerini yerinde görmek maksadıyla Mart-Nisan 2017 tarihlerinde sahalarda pilot çalışma gerçekleştirilerek, bu saha taraması sonucunda çıkan sorunlar tekrar gözden geçirilerek Mayıs-Haziran-Temmuz 2017 tarihlerinde sahalardan veri toplanması işlemi gerçekleştirilmiştir. Literatür taraması ve saha çalışmaları sonucunda ortaya çıkan bilgiler toplanarak araştırma tamamlanmıştır. Araştırmada tabakalı örneklem tekniği kullanılarak Çankaya ve Sincan ilçeleri seçmen sayılarına göre sınıflandırılmış ve mahalleler tabakalandırılmıştır. Bu sayede heterojenlik oluşturularak tüm kesimlerin görüşlerinden faydalanılmak istenmiştir.
Araştırmada sosyo-kültürel değerler ve bu değerlerdeki değişmeleri ifade eden cümleler, bireyle kurumlar, bireyler arası ve bireyle grup içeriğine göre sınıflandırılmış ve 1:Kesinlikle Katılmıyorum’ dan, 5:Tamamen Katılıyorum’ a doğru sıralanan 5’li Likert Tipi ölçeğin kullanıldığı toplam 70 ifade ile katılımcıların sosyo- kültürel değer algılarındaki çözülmeler incelenmiştir.
Ölçekte yer alan, 70 ifadeden 27’si bireyle kurumlar arası çözülmeyi, 33’ü bireyler arası çözülmeyi ve 10’u ise bireyle grup arasındaki çözülmeye yönelik ifadelerdir. Demografik, sosyo-ekonomik, ideolojik görüş ve dindarlık algısına göre karşılaştırmalar yapılması gayesiyle 13 adet açık uçlu soru “Kişisel Bilgiler” başlığı altında ankete eklenmiştir.
Araştırmada elde edilen veriler SPSS 21 paket programı kullanılarak analiz edilmiştir. Öncelikle örneklemin demografik yapısı, sosyo-ekonomik özellikleri, dindarlık algılar ve siyasi yelpazelerini gösteren tablolar oluşturulmuştur. Araştırmanın betimleyici niteliğine uygun bir şekilde SPSS paket programında yer alan faktör analizi uygulanarak yapılan gruplamada, sosyal çözülme ve sosyal değerlerdeki değişmeye ilişkin veriler elde edilmiştir. Sincan ve Çankaya ilçeleri arasında yaş grupları, cinsiyet ve gelir seviyeleri kıyaslanarak anlamlı bir ilişkinin olup olmadığına yönelik varsayımlar, SPSS paket programında yer alan Pearson korelasyon testi, Mann Whitney U testi, Student t testleri ile sınanmıştır.
Araştırmanın evreni, Ankara ilinde bulunan Çankaya ve Sincan ilçeleridir. Araştırma evreni olarak bu iki ilçenin seçilme nedeni, demografik yapı, eğitim, yaşam tarzı, kılık-kıyafet, sosyo-ekonomik durum, değer yargıları ve mekansal özellikleri açısından birbirinden farklı çizgi çizmeleridir. Böylece küreselleşmenin toplumun yalnız bir bölümünün değil, bütüncül olarak her kemsinin üzerinde oluşturduğu sosyo-kültürel değişimleri daha net görüp, doğru analiz yapmamıza katkı sağlayacağına olan inancımızdır.
Araştırma örneklemini araştırmanın uygulamalı bölümünün gerçekleştirildiği Ankara ilinde bulunan Sincan ilçesinden 226, Çankaya ilçesinden 251 olmak üzere toplam 477 oy kullanma yeterliliğine sahip bireyler oluşturmaktadır.
Çalışmada örneklem seçimi için Rastgele (Random) örneklem tekniği kullanılmıştır. Çalışmanın örneklem büyüklüğünü hesaplamak için Miot’un aşağıdaki örneklem büyüklüğü formülü kullanılmıştır (Miot, 2011).
N = Evren Büyüklüğü n = Örneklem büyüklüğü E = Standart hata (.05 )
Zα/2 = Güven düzeyinin tablo değeri (t:1.96)
p = Değişkenin olumlu sonuç oranı (.50) q = Değişkenin olumsuz sonuç oranı (.50)
Bu formül kullanılarak %95 güven aralığında, (E= 0.05, Z= 1,96 esas alınarak) örneklem sayısı Çankaya ilçesi için 251, Sincan İlçesi için 134 olup örneklem toplamı 385 olarak hesaplanmıştır.
Araştırmada sosyo-kültürel çözülmeler, birden fazla başlık altında incelenmektedir. Bunlar bireyle kurumlar, bireyler arası ve bireyle grup arasındaki çözülmedir.
Bireyle kurumlar arası çözülme denilince, toplumun bütününü ilgilendiren temel ilişki ve etkinlikler ile sosyal gereksinimlerin giderildiği bütün kültürel ögelerin toplamı değerlendirilmektedir. Kurum, toplumun oturmuş düzenini ifade eden kadim gelenek olup, aile, din, hukuk, davranış ve gelenek-görenek ritüellerinden meydana gelmektedir. Birey ile kurum arasındaki sosyo-kültürel çözülme denilince bu alanlarda oluşan kültürel yozlaşma kastedilmektedir. Örnek verecek olusak bugün toplumumuzun tamamında tek eşli evliliğin olduğunu söylemek mümkün gözükmemektedir. Kimi zaman çok eşli evlilikler, kimi zaman evlenmeden birlikte yaşamalar, hatta eş cinsel evlilklerden, sperm bankasından hamile kalanlardan ve hiç evlenmeden hayatını yaşamak isteyenlerin azımsanmayacak kadar fazla olduğunu belirtmek gerekir. Bu vaziyette aile, hukuk ve manevi kültür unsurlarının geleneksel temelleri ile kişilerin tutum ve yönelimleri arasında sapmalar oluşabilmekte, bu ise kurumların icra etikleri misyonla bireylerin rolleri arasında kırılmalara ve çözülmelere sebep olabilmektedir. Çözülmeye başlayan fertlerin kurumların amaçlarına ve normlarına bağlılığı da söz konusu olamayacağından kurumsal
hedeflerin yakalanması da olası değildir. Kurumların hedefleri yalnızca birey ve kurumlar arası ahenk sağlandığı sürece gerçekleşebilmektedir.
Bireyler arasındaki çözülme ise küreselleşmeyle birlikte fertler arası iletişim ve etkileşimde baş gösteren çatlamalar, uyumsuzluklar ve yozlaşma şeklinde şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Birey toplumdaki eski konumundan hızla uzaklaştırılmakta ve bütünün bir parçası konumu olmaktan çıkarılmaktadır. Böylece bireyin toplum içerisindeki konumu yeniden şekillenmektedir. Bu suretle toplum olgusunun altı boşaltılarak fertler kendi başlarına buyruk hareket eder konuma getirilerek toplum olma bilincinden ve mensubiyetinden uzaklaştırılıp güvensizliğe-kendine dönüklüğe- çıkarcılığa sevk edilmektedirler. Böylece bireylerden beklenen roller ile gösterdikleri sosyo-kültürel davranış şekilleri arasındaki ahenksizlik fertleri toplumdan ayrıştırarak güvensizliğe, egoistliğe, akrabalık-komşuluk ilişkilerini hiçe saymaya ve empati yapmaktan uzağa sürüklenmektedir.
Bireyle grup arasındaki çözülmenin derecesi grup mensuplarınca benimsenen ortak aidiyet, kimlik, tutum, davranış ve gelecek algılarının kuvvetine bağlı olarak değişkenlik göstermektedir. Bu noktada bireylerin özgürce hareket etmekten kaçınarak grup kimliği ve söylemleri doğrultusunda bütüncül şekilde tavır almaları beklenmektedir. Büyük şehirlerde sıkça gördüğümüz insanların göç ettikleri köy, kasaba, şehir adlarıyla ön plana çıkan çeşitli yardımlaşma veya yaşatma dernekleri kültürel değerlerini devam ettirme arzularının sonucudur. Gruplar, mensublarına toplum içerisinde eksikliğini çektikleri içten münasebetleri sağlayarak manevi doyuma ulaşmalarında destek çıkabilmektedirler. Ancak, bireyler üyesi oldukları gruplara farklı şekillerde katkı sağlayıp çatı kültürel değerlere değer katarken, bazende ortak kültürel değerlerin zayıf yönlerine atıfta bulunarak tenkit edebilmektedirler. Bu vaziyet çoğunluk tarafından kabul görmediğinde ise bireyle grup arasında çatışma ve çözülme başlamaktadır.
Bireyle kurumlar arası sosyo-kültürel çözülme algısının analizi için beş bağımlı değişken: İlk faktör Aile ve Evlilik 27-28-36-37-67-68-69-70. maddelerde, ikinci faktör Medya ve İletişim 7-8. maddelerde, üçüncüsü Manevi Kültür kontrol faktörü 55-56-57-58-59-60-65-68. maddelerde, dördüncü faktör Fırsatçılık ve Yolsuzluk 17-25-33-34-35. maddelerde ve son olarak Dürüstlük ve Çalışkanlık kontrol faktörü 38-39-53-54. maddelerde sınanarak test edilmiştir.
1. Faktör Aile ve Evlilik
Ailenin bağlı olduğu inanç ve değerler kişinin gelişimini etkilemez
Evlilik artık güven veren bir kurum değildir
Evlenmeden çocuk sahibi olmak normal karşılanmalıdır
Evlilik istenildiği gibi gitmezse boşanma iyi bir çözümdür
Aileye bağlılık benim için önemlidir
Çocukların mutlu bir şekilde büyümeleri için anne ve babanın her ikisine de ihtiyaç vardır
Aile içi sorunlar yine aile içinde çözülmelidir
Ailenin adı ve onuru her zaman korunmalıdır
2. Faktör Medya ve İletişim
İnternet sosyal ilişkileri olumsuz yönde etkilemektedir Televizyon sosyal ilişkileri olumsuz yönde etkilemektedir
3. Faktör Manevi Kültür
Örf ve adetlerimize önem veririm
Ülkemin tarihi ile gurur duyarım
Gelenek ve göreneklere aykırı herhangi bir şey yapmak beni rahatsız
eder
Gerekirse ülkem için hayatımı tehlikeye atarım
Din ve inanç olgun bir hayat görüşü için önemlidir
Bayramlar bana heyecan verir
Din toplum için birleştirici bir rol oynar
Bayramlarda yakınlarım ve akrabalarımla mutlaka görüşürüm
4.Faktör Fırsatçılık ve Yolsuzluk
İnsanlar kendi yapacaklarından çok başkalarının vasıtası ile daha çabuk başarılı olabilir
Türkiye'de gelir adaletsizliği vardır
Bazı insanlar hakları olmadan devlet imkanlarından yararlanmaktadır
Rüşvetin yaygın olduğunu
düşünüyorum
5. Faktör Dürüstlük ve Çalışkanlık
Borçlarımın sorumluluğunu her zaman yerine
getiririm
Yeterli derecede azim ve irade sahibi olunduğunda hiçbir güçlük insanı yolundan alıkoyamaz
Bir birey olarak başkalarının hakkına her zaman saygı gösteririm Çalışmak toplumumuza karşı bir görevdir Bireyler arası sosyo-kültürel çözülme algısı ise sekiz bağımlı değişken vasıtasıyla ölçüme tabi tutulmuştur. Birincisi Güvensizlik faktörü olup 6-9. maddelerde, ikincisi Ayrımcılık-Hoşnutsuzluk faktörü 19-21-22-23-24. maddelerde, üçüncüsü Yakınlar/Yakın ilişkiler kontrol faktörü 14-15-16-40-41-42-43-44-45-46. maddelerde, dördüncüsü Mesafe/Özgürlük faktörü 10-11-12. maddelerde, beşincisi Paylaşım/Empati kontrol faktörü 49-50-51-52. maddelerde, altıncı faktör Çıkarcılık/Kendine dönüklük 2-3-4-5. maddelerde, yedinci faktör Komşularla İlişki 47-48. maddelerde ve sekizinci faktör Savaş/Şiddet 20-31-32. maddelerde sınanmıştır.
1. Faktör Güvensizlik
Tanımadığım bir insanla ilişki kurmak beni kaygılandırır
İnsanların gittikçe yozlaştığını düşünüyorum
2. Faktör Ayrımcılık ve Hoşnutsuzluk Seçimlerde herkesin oyu eşit olmamalıdır
Kadınlar ve erkekler eşit değildir
Kötü alışkanlıkları olan bir kimsenin toplumda yeri yoktur
İnsanları kesin olarak ikiye ayırabiliriz; güçlüler ve zayıflar
Zayıf karakterli insanlardan kurtulabilseydik toplumsal sorunların pek çoğu çözümlenmiş olurdu
3. Faktör Yakınlar ve Yakın İlişkiler
Genelde yakın ilişkilerim duygularımla bağlantılı değildir
Yakınlarımın hakkımda ne düşündüğü benim için önemli
değildir
Kendimi tanımlarken yakın ilişkilerimin payı önemsizdir
Kendimi çok yakın hissettiğim insanların desteğine ihtiyaç duyarım
Kendime birini çok yakın hissettiğimde o kişiyi hayatımın bir parçası olarak görürüm
Yakın olduğum biri bir başarı elde ettiğinde gurur duyarım
Kendimi düşündüğüm kadar ailemi ve yakın arkadaşlarımı da düşünürüm
Eğer biri bana yakın olan birini incitirse, kendim de incinirim
Yakın olduğum insanlar sık sık aklıma gelir
İnsanlar yakın ve akrabaları ile olan ilişkilerine özen göstermelidir
4. Faktör Mesafe ve Özgürlük Faktörü
Hoşuma gitmeyen insanları önemsemem
İnsanlarla olan ilişkilerimde mesafeli olmak gerektiğine
inanırım
Kendimle ilgili durumları kendime saklarım
5. Faktör Paylaşım ve Empati
Kötü bir olayda insanların bana yardımcı olacağını düşünüyorum Tanımadığım bir insana gerektiğinde yardımcı olurum
Kendimi diğer insanlara karşı sorumlu hissediyorum
Kendimden aşağı gelir düzeyindeki insanları önemsiyorum
6. Faktör Çıkarcılık ve Kendine Dönüklük
Amaca giden her yol mübahtır Ekonomik özgürlük herşeyden önemlidir Kendi mutluluğum daha önemlidir Sorunların üzerine düşünmemek ve daha eğlenceli şeylerle meşgul olmak insan için daha iyidir
7. Faktör Komşularla İlişki
Oturduğum konutta komşularımı tanırım Sıkıntılı anlarımda komşularımdan yardım isteyebilirim
8.Faktör Savaş/Şiddet
İnsanların doğası gereği savaş ve çatışmalar her zaman olacaktır Yakın gelecekte bir dünya savaşının daha olacağını düşünüyorum Dünya, üzerinde yaşayan insanların esas itibari ile kötü ve tehlikeli olduğu, güçlüklerle dolu bir yerdir
Bireyle grup arası sosyo-kültürel çözülme algısının tespiti içinde üç bağımlı değişken kullanılmış olup ilki Aidiyet/Milli Kimlik kontrol faktörü 1-13-29-30-63-64. maddelerde, İkinci faktör Gelecek algısı 18-26. maddelerde ve son olarak Siyasi Duruş kontrol faktörü 61-62 maddelerde test edilmiştir.
1. Faktör Aidiyet/Milli Kimlik Kendimi toplumda yalnız
hissediyorum
Bir gruba yakın olmak özgür olmayı engeller Kendimi Türk milletine bağlı olarak
görmüyorum
Gelişen ve değişen dünyamızda milli bağların giderek zayıfladığını düşünüyorum
Toplumumuzda birlik ve bütünlük hali vardır Türkiye'de herkesçe paylaşılan ortak bir kültürün varlığına
inanıyorum
2. Faktör Gelecek Algısı
Türkiye'nin geleceği ile ilgili olarak politikacılara
güvenmiyorum
Türkiye'nin geleceği konusunda umutsuzum
3. Faktör Siyasi Duruş
Gerekli görürsem politik bir eyleme (imza, boykot, yasal gösteri, yürüyüş) katılabilirim