• Sonuç bulunamadı

III. YÖNTEM 121 

3.1. Araştırma Modeli 121 

 

 

III. YÖNTEM  

Bu bölümde araştırmanın modeli, çalışma grubunun belirlenmesi, veri toplama ve toplanan verilerin çözümlenmesi, öğretim sürecinde öğretimi yapılan ünitenin belirlenmesi ve yansıtıcı öğretim ve bilişsel koçluğun kullanılmasına ilişkin bilgiler sunulmuştur.

3.1. Araştırma Modeli  

Bilimsel araştırma sürecinde kullanılan iki önemli veri toplama şekli nitel ve nicel veri toplamadır. Bunlar iki farklı dünya görüşünü yansıtsa da her iki veri toplama şeklinin de amacı gerçeğe dair farklı bakış açıları sunmaktır (Yıldırım ve Şimşek, 2013, s.71). Sosyal ve insani bilimlerde nicel ve nitel araştırmaların gelişimiyle bu iki yöntemi kombine edip birlikte kullanan karma yöntem araştırmaları (mixed method) popülerlik kazanmıştır. Creswell ve Plano Clark (2011/2014, s.5-6) karma yöntem araştırmalarının hem felsefi varsayımları olan bir araştırma deseni hem de bir araştırma yöntemi olduğunu vurgulamaktadırlar. Yazarlara göre karma yöntem nicel ve nitel yaklaşımların karışımı ile verilerin toplanmasını, analiz edilmesini ve bütünleştirilip birbirine bağlanmasını içermektedir ve nitel ya da nicel verilerin tek başına kullanıldığı herhangi bir yöntemden çok daha üstün yönleri bulunmaktadır. Yıldırım ve Şimşek’e göre (2013, s.351) çevremizde meydana gelen olaylar karmaşık ve çok boyutlu oduğu için olayları anlamdırmak noktasında farklı yöntemlerin bir arada kullanılması gerekmektedir. Özellikle sosyal bilimlere ait problemlerin anlaşılabilmesinde hem nitel hem de nicel boyutu incelemek gerekir.

Vanderstoep ve Johnston (2009, s.7) bu iki yöntemin özelliklerini avantaj ve dezavantajarını şu şekilde tablolaştırmıştır.

Tablo 5:Nicel Araştırmaya Karşı Nitel Araştırma

Özellik Nitel Araştırma Nicel Araştırma

Veri Türü Olgular hikaye tarzında

tanımlanır

Olgular sayısal olarak tanımlanır

Analiz Başlıca temaların

belirlenmesi

Betimleyici ve çıkarımsal istatistikler

Araştırma Kapsamı Geniş ve tematik konular Spesifik sorular ve denenceler

Başlıca Avantajı Örneklemin zengin ve detaylı tanımlaması

Örneklemin genişliği, istatistiksel geçerlik ve doğruluğun evreni yansıtması Başlıca Dezavantajı Küçük örneklemin genel

olarak evreni yansıtmaması

Katılımcıların duygu ve düşüncelerinin yüzeysel olarak verilmesi

Tablodan da anlaşılacağı gibi her bir yöntemin kendine özgü özellikleri, avantajları ve dezavantajları bulunmaktadır. Tercihen, nicel ve nitel yöntemin birlikte yürütüldüğü iki yönlü yaklaşım kullanılmalıdır (Vanderstoep ve Johnston, 2009, s.8). Bu da karma yöntemdir. Karma yöntem yararcı ve dönüştürücü paradigmalara dayanmaktadır. Bu paradigmayı diğerlerine göre güçlü yapan yönü ise nicel ve nitel yöntemlerin sınırlılıklarını dengelemesidir. Zira nicel yöntemdeki bağlamdaki belirsizlik ve nitel yöntemdeki önyargı bu şekilde dengelenmektedir (Fırat vd., 2014, s.66). Başka bir ifade ile bir yöntemin sınırlılıkları bir diğer yöntemin güçlü yanlarıyla ortadan kaldırılabilmekte; nitel ve nicel verilerin birlikte kullanımları bir araştırma problemine daha iyi bir anlayış sağlamaktadır (Creswell ve Plano Clark, 2011/2014, s.10).

Çünkü Creswell ve Plano Clark’a (2011/2014, s. 98-103) göre karma yöntem araştırma desenlerinden iç içe desende araştırmacı deneysel bir çalışmanın içerisine ikincil araştırma sorusunu cevaplamak için nitel bir aşama ekler. Nitel verilerin sürece dahil edilmesindeki amaç uygulamanın sonuçlarının anlamlı olup olmadığını belirlemektir. Bu destekleyici aşama genel deseni bir şekilde geliştirmek amacı güder. Bu desende eş zamanlı ya da sıralı bir şekilde veri analizi yapılabilir. Yıldırm ve Şimşek de (2013, s.356) bu deseni gömülü (embedded) desen olarak tanımlar. Yazarlara göre gömülü deseni yansıtan araştırmaların büyük çoğunluğu nicel odaklı olup nitel yöntemler ikincil şekilde

kullanılmıştır. Yuakarıda anlatılanlardan yola çıkılarak bu araştırmada nicel ve nitel verilerin birlikte kullanılıp analiz edildiği karma yöntem (mixed method) tercih edilmiştir. Bu doğrultuda farklı veri kaynakları, veri toplama ve analiz yöntemleri kullanılmıştır. Bu şekilde matematiksel verilerin, duygu ve düşünceler ile harmanlanıp en doğru ve net sonuçlara ulaşmak istenmiştir. Karma yöntem desenlerinden ise iç içe desen tercih edilmiştir. Nitekim ikincil bir araştırma sorusu yanıtlanmış ve sonuçlar nicel bulguları destekleyici bir şekilde verilmiştir.

Araştırmanın nicel verileri gerçek deneme modellerinden ‘ön test-son test kontrol gruplu’ desenle yürütülmüştür. Bu desende gruplarda deneysel işlemden önce ve sonra ölçümler yapılır (Karasar, 2003, s.97). Bu süreçte İngilizce öğretiminde bilişsel koçluk destekli yansıtıcı öğretim yaklaşımının öğrencilerin üst biliş becerilerine, yansıtıcı düşünmelerine, akademik başarılarına ve akademik başarının kalıcılığına etkisi araştırılmıştır. Bunun için yansız bir şekilde bir deney bir de kontrol grubu belirlenmiştir. Burada öğrencilerin üst biliş becerileri, yansıtıcı düşünmeleri ve akademik başarıları bağımlı değişkenler iken, bilişsel koçluk destekli yansıtıcı öğretim yaklaşımı bağımsız değişkendir. Burada bağımsız değişkenlerin, bağımlı değişken üzerinde etkili olup olmadığı sorusuna yanıt aranmıştır.

Araştırmanın bu amacı doğrultusunda Fırat Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokulu hazırlık sınıflarında yer alan deney ve kontrol gruplarında deneysel işlemler uygulanmış ve uygulamanın sonunda deney grubunun uygulamalarla ilgili görüşleri alınmıştır.

Gruplar Yansızlık Ön Test Deneysel Son Test Kalıcılık

Gd R Q11,Q21, Q31 X Q12,Q22, Q32 Q13

Gk R Q41,Q51, Q61 Q42,Q52, Q62 Q43 Tablo 6: Araştırma Modelinin Simgesel Görünümü

Gd: Deney Grubu (2 şubeden seçilen 30 öğrenci)

Gk: Kontrol Grubu (2şubeden seçilen 30 öğrenci)

R: Grupların Olusturulmasındaki Yansızlık

X: Bagımsız degisken (denel islem) Bilişsel Koçluk Destekli Yansıtıcı Öğretim Faaliyetleri Q11 ve Q41: Başarı Testi Öntest Puanları

Q21 ve Q51:Yabancı Dilde Üstbiliş Ölçeği Öntest Puanları

K: Deney grubuna araştırmacı tarafından ön hazırlık olarak yapılan bilişsel koçluk faaliyetleri Q12 ve Q42: Başarı Testi Sontest Puanları

Q22 ve Q52: Yabancı Dilde Üstbiliş Ölçeği Sontest Puanları

Q32 ve Q62: Yansıtıcı Düşünme Düzeyini Belirleme Sontest Puanları

Q13 ve Q43: Başarı Testi Kalıcılık Testi Puanları

Yukarıdaki tablodan da anlaşılacağı üzere yansız (R) olarak seçilen deney ve kontrol gruplarına (Gd ve Gk), Akademik Başarı testi (Q11 ve Q41), Yabancı Dilde Üstbiliş Ölçeği

(Q21 ve Q51) ve Yansıtıcı Düşünme Düzeyini Belirleme Ölçeği (Q31 ve Q61) ön test olarak

uygulanmıştır. Bununla birlikte araştırmanın başında deney grubuna ön hazırlık mahiyetinde bilişsel koçluk desteği (K) verilmiş bu destek süreç boyunca da devam etmiştir böylece öğrenciler bilişsel koçluk uygulamalarına bir nebze de olsa alışmaya başlamışlardır.

Daha sonra deney grubuna Grammar dersinde bilişsel koçluk destekli yansıtıcı öğretime dayalı deneysel işlem uygulanırken (yedi hafta) , kontrol grubunda da yürürlükte olan program esas alınarak öğretim yapılmıştır. Araştırmacı dersine girdiği iki şubede deneysel işlemleri yürütmüştür. Zira bu iki şubeden belirli ölçütlerle yansız olarak seçilen öğrenciler bir deney grubunu oluşturmuşlardır. Yine iki şubeden oluşan kontrol grubunda şubelerden birinde araştırmacı derse girerken diğer dersi de yüksekokul okutmanlarından birisi yürütmüştür. Kontrol grubu iki farklı şubeden yansız bir biçimde oluşmuş ancak her iki şubede de öğretim görevlileri dersleri ortak ve eşit doğrultuda götürmek için çaba sarfetmişlerdir.

Uygulamanın bitiminde deney ve kontrol gruplarına (Gd ve Gk), Akademik Başarı testi

(Q12ve Q42), Yabancı Dil Öğreniminde Üstbiliş Ölçeği (Q22ve Q52) ve Yansıtıcı Düşünme

Düzeyini Belirleme Ölçeği (Q32 ve Q62) uygulanarak son test bulgularına ulaşılmıştır.

Deneysel işlemin bitiminden bir ay sonra deney ve kontrol gruplarına Akademik Başarı Testi (Q13 ve Q43), kalıcılık testi olarak uygulanmış ve kalıcılık testi puanları elde edilmiştir.

Araştırmanın nitel boyutunun felsefi varsayımı metodolojik inanışlardır. Creswell’e (2013/2013, s.22) göre bu felsefi varsayım tümevarımsal ve gelişen niteliklere sahiptir. Bu nitelikler araştırmacının veri toplama ve analiz etme deneyimi ile ortaya çıkar. Bu felsefe ile hareket eden araştırmacı var olan bir teoriyi kullanmak yerine tamamiyle tümevarımsal hareket eder. Araştırmanın daha iyi anlaşılabilmesi adına araştırma soruları ve veri toplama stratejileri değişebilir. Araştırmacının bu felsefe dahilinde takip ettiği yol gittikçe ayrıntılılaşan bilgileri yapılandırmaktır. Creswell (2013/2013, s.35-37) bahsi geçen felsefi varsayımların araştırmacı tarafından kullanılan yorumlayıcı çatıya göre farklı şekillerde

gelişebileceğini de belirtmiştir. Bu doğrultuda sosyal yapılandırmacılık çatısındada araştıma sürecinde mülakat, gözlem ve metin analizi gibi yöntemlerle tümevarımsal yöntemler tercih edilir. Prgmatizim çatısında ise verilerin toplanması ve analizi sürecinde nitel ve nicel yaklaşımlar birlikte kullanılır.

Nitel boyutuyla felsefi varsayımı metodolojik inanışlar olan bu çalışmanın yorumlanmasında yukarıda anlatılanlardan yola çıkılarak sosyal yapılandırmacılık ve pragmatizim görüşleri benimsenmiştir. Araştırmada nitel boyutun deseni ise eylem

araştırmasıdır. Yıldırım ve Şimşek ‘e göre (2013, s.84) eylem araştırmasında araştırmacının

veriye yakın olup süreci yaşaması oldukça önemlidir. Araştırma ve uygulama iç içedir. Eğitim sözlüğüne göre eylem araştırması; “öğretmenlerin kendi öğretim yolları, öğrencilerin nasıl daha iyi öğrendiği ve ölçümlerin nasıl yapıldığı ile ilgili bilgi toplamak için kullanıldıkları sistemli araştırma olarak ve de okul ve sınıf temelli eğitimsel uygulamaları geliştirmeyi amaçlayan ve genellikle öğretmenler tarafından gerçekleştirilen araştırmalar” olarak tanımlanmaktadır (Demirel, 2010, 54). Köklü (1993, s.357), eylem araştırmasının özelliklerine vurgu yaparak eylem araştırmasının durumsal, işbirliğine dayalı, katılımcı ve kendini değerlendirici olduğunu belirtmiştir. Eylem araştırması belirli bir ortam içinde problemin ortaya çıkması ve aynı ortamda çözülmeye çalışılmasını gerektirir. Araştırmaya katılanlar ortaya çıkan problem üzerinde birlikte çalışır ve araştırmanın yürütülmesine yardımcı olurlar. Süreç içerisinde de araştırmaya katılanlar birbirlerini ve kendilerini değerlendirerek sürece yön verirler.

Yukarıda anlatılanlar göz önüne alındığında yapılan deneysel çalışmanın yanı sıra araştırmacı ve bilişsel koçluk desteği alarak araştırmaya katılan öğrenciler süreçte sürekli yansıtıcı öğretim etkinliklerinin etkililiğini geliştirmeye çalışmışlar ve süreçte etkileşimin ve birbirlerini değerlendirmenin de sıkça kullanılmasını esas almışlarıdır. Bu nedenlerden dolayı nitel kısımda bu desen tercih edilmiş ve de bu çerçevede “Bilişsel koçluk destekli yansıtıcı öğretim uygulamalarıyla ilgili olarak deney grubu öğrencilerinin düşünceleri nelerdir?” sorusuna cevap aranmıştır.

3.2. Çalışma Grubu  

Araştırmanın çalışma grubu, 2013-2014 akademik yılı bahar döneminde Elazığ Fırat Üniversitesi Yabancı Diller Yüksek Okulunda hazırlık okuyan öğrenciler arasından seçilmiştir. Hazırlık şubeleri arasından belirlenen dört şubede öğrenimine devam eden toplam