• Sonuç bulunamadı

II. KURAMSAL ÇERÇEVE VE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR 14 

2.5. İlgili Araştırmalar 89 

2.5.2. Üstbiliş ile İlgili Araştırmalar 97 

tespit edilmiş ancak bazı boyutlarda negatif görüşler de bulunmaktadır.

2.5.2. Üstbiliş ile İlgili Araştırmalar  

Bu kısımda üstbiliş alanında yapılmış yurt içi araştırmalara daha sonra ise yurt dışında yapılan araştırmalara kronolojik düzende genel hatlarıyla yer verilmiştir.

2.5.2.1.Yurt İçinde Yapılan Çalışmalar  

Değirmenci 2005 yılında yürüttüğü yüksek lisans tez çalışmasında öğrencilerin yabancı dil testlerindeki bilişsel ve bilişsel farkındalık stratejilerini kullanma performanslarını değerlendirmiş ve bu stratejilerin performans üzerindeki etkisini incelemiştir. Çalışma grubunu üniversite hazırlık kursuna katılan 17 gruptan oluşan 303 öğrenci oluşturmuştur. Öğrencilerin yabancı dil testindeki performansları hazırlanan İngilizce Yeterlilik Testi ile ölçülmüştür. Ayrıca öğrencilere Yabancı Dil Öğrenimi Strateji Kullanım Anketi ve Kişisel Bilgi Anketi uygulanmıştır. Çalışma sonucunda elde edilen bulgular bilişsel ve bilişsel farkındalık strateji kullanımı ile yabancı dil testindeki performans arasında anlamlı bir ilişki olduğunu ortaya koymuştur.

Tarama yönteminin kullanıldığı bu çalışmada üniversite öğrencilerinin üstbilişsel inançlarının belirlenmesi hedeflenmiştir. Araştırmanın evreni, Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesinde öğrenim gören 914 öğrenciden oluşmaktadır. Örneklem ise random yoluyla seçilmiş 408 öğrencidir. Örnekleme dahil edilen Tıp Fakültesi öğrencilerinde cinsiyet değişkenine göre, sadece düşünceleri kontrol ihtiyacı üstbilişsel inanç boyutunda istatistiksel açıdan erkekler lehine önemli bir farklılık ortaya çıkmıştır. Sınıf değişkenine göre, bilişsel güven boyutu dışında olumlu inançlar, kontrol edilemezlik ve tehlike, düşünceleri kontrol ihtiyacı ve bilişsel farkındalık üstbilişsel inançlarında istatistiksel olarak farklılıklar bulunmuştur (Semerci ve Elaldı, 2011).

Bu araştırmanın temel amacı, üst bilişsel stratejilerin kullanımında, üçüncü döneme (üst bilişsel stratejilerin üretilip kullanılabildiği döneme) yeni giren öğrencilere uygulanan ‘Üst Bilişsel Beceri Geliştiren Öğretim Stratejilerine Dayalı Öğretim’in, öğrencilerin üst bilişsel farkındalıklarına, biliş üstü becerilerine, akademik başarıları ile Fen ve Teknoloji dersine karşı tutumlarına etki edip etmediğini incelemektir. Deneysel desenli yürütülen çalışmada, Ağrı’da okuyan toplam 64 5. Sınıf öğrencisine 4 hafta boyunca uygulama yapılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre; üst bilişsel becerileri geliştiren stratejilerin Fen ve

Teknoloji dersinde kullanılması mevcut programa göre öğrencilerin biliş üstü becerilerini geliştirmiş, Fen ve Teknoloji Dersine Karşı Tutum ile akademik başarılarını artırmıştır. Bu artış istatistiksel açıdan anlamlı ölçüdedir. Ancak, üst bilişsel farkındalık açısından deney ve kontrol grubu öğrencileri arasında istatistiksel açıdan anlamlı farklılıklar bulunmamıştır (Ataalkın, 2012).

Bu araştırmanın amacı, ders içeriği ile birleştirilmiş bilişsel ve üstbilişsel strateji etkinliklerin öğretmen adaylarının öğretim tasarımı ders başarılarına, bilişsel ve üstbilişsel stratejileri kullanma düzeylerine etkilerini incelemektir. Araştırmada 2x2’lik karışık deneysel desen kullanılmıştır. Uygulamaya Gazi Üniversitesinde 2. Sınıfta eğitim gören 90 öğrenci katılmıştır. Öğrenme materyali olarak, Öğretim Tasarımı dersi kapsamındaki ünitelere ilişkin bilişsel ve üstbilişsel strateji etkinlikleri hazırlanmıştır. Etkinliklerde yer alan maddeler, öğrencilerin bilişsel ve üstbilişsel stratejileri kullanıp kullanmadıklarını belirlemek, ilgili stratejileri kullanmalarını sağlamak ve bu stratejilerin kullanımını geliştirmek amacıyla hem ders içeriğine hem de bilişsel ve üstbilişsel stratejilere yönelik tasarlanmıştır. Çalışma gruplarından birine bilişsel strateji etkinlikleri, diğerine ise üstbilişsel strateji etkinlikleri uygulanmıştır. Kovaryans analiziyle elde edilen bulgulara göre, öntest başarı puanları kontrol edildiğinde öğrencilerin sontest başarı puanları arasında uygulanan etkinlik türüne (bilişsel ya da üstbilişsel) göre anlamlı farklılık olmadığı görülmüştür. Tek faktörlü varyans analizi sonuçları, öğrencilerin öğretim tasarımı sürecinin basamaklarına yönelik gerçekleştirdikleri ödevlerden aldıkları performans puanlarının ortalamaları arasında uygulanan etkinlik türüne göre anlamlı farklılık olmadığını göstermiştir. Ayrıca, hem bilişsel hem de üstbilişsel strateji etkinliklerinin uygulandığı gruplarda ayrı ayrı yapılan tek faktörlü varyans analizi sonuçları, öğrencilerin etkinliklerden aldıkları içeriğe yönelik performans puanlarının ortalamaları arasında deneysel işlem öncesi strateji kullanma düzeylerine göre anlamlı farklılık olduğunu göstermiştir (Kaya, 2012).

Web temelli eğitim ortamlarında öğrencilerin bilişüstünü destekleyecek bir araç geliştirilmesi ve geliştirilen aracın öğrencilerin öz düzenlemelerine, bilişüstü farkındalıklarına ve başarılarına etkisinin belirlenmesini amaç edinen bu çalışmaya 8 hafta boyunca Gazi Üniversitesinde okuyan 55 öğrenci katılmıştır. Uygulama esnasında öntest-sontest kontrol gruplu deneysel desen kullanılmıştır. Öğrenciler; öz düzenleme beceri düzeyleri, bilişüstü farkındalıkları ve başarı düzeyleri açısından denkleştirilerek bilişüstü haritalama aracının bulunduğu ve bulunmadığı web temelli eğitim ortamlarına yansız olarak atanmışlardır. Verilerin analizi ile elde edilen sonuçlar doğrultusunda, web temelli öğrenme ortamlarına

dahil edilen bilişüstü haritalama aracının öğrencilerin öz düzenleme becerilerine ve başarılarına olumlu etkiye sebep olduğu görüşmüştür (Çiftçi, 2012).

Bu çalışmanın amacı; üstbiliş faaliyetleri ile ilişkilendirilmiş internet tabanlı öğretim materyalinin ilköğretim sekizinci sınıf hücre bölünmesi ve kalıtım konularını anlamalarına olan etkisini incelemektir. Bu doğrultuda araştırma, ön test-son test kontrol gruplu yarı deneysel desen üzerine modellenmiştir. 125 adet 8. sınıf öğrencisi katıldığı uygulama 9 hafta sürmüştür. Araştırmanın deney grubunda bulunan örgencilere, üstbiliş bilgi ve becerilerini geliştirmek amacıyla, üstbiliş faaliyetleri ile zenginleştirilmiş internet tabanlı öğretim materyali uygulanmıştır. Diğer deney grubunda ise sadece üst bilişsel faaliyetler ile zenginleştirilmiş eğitim uygulanmıştır. Kontrol gruplarında ise var olan normal sürecin devam etmesi sağlanmıştır. Üstbilişsel faaliyetlere dayalı etkinliklerin kullanıldığı deney grubu ile internet tabanlı ortamda üstbilişsel faaliyetlere dayalı etkinliklerin kullanıldığı deney gruplarının kontrol gruplarına göre daha başarılı olduğu görülmüştür. Ayrıca internet ortamında üstbilişsel faaliyetlere dayalı etkinliklerin kullanıldığı deney grubunun sadece üstbilişsel faaliyetlere dayalı etkinliklerin kullanıldığı deney grubundan başarılı olduğu tespit edilmiştir. İnternet ortamında üstbilişsel faaliyetlere dayalı etkinliklerin kullanıldığı deney grubunun üstbilişsel faaliyetlere dayalı etkinliklerin kullanıldığı deney grubu ile kontrol gruplarına göre tutumları arasında anlamlı bir farka rastlanmıştır. Bu farkın internet tabanlı ortamda üstbilişsel faaliyetlere dayalı etkinliklerin kullanıldığı deney grubu lehine olduğu tespit edilmiştir (Özkaya, 2013).

Bu çalışmada çoklu zekâ kuramıyla öğretimde bazı alternatif değerlendirme teknikleri kullanımının öğrencilerin matematik başarı, tutum, hatırlama ve üst biliş becerilerine etkileri araştırılmıştır. Araştırma ön test- son test kontrol gruplu modeldedir. Araştırmanın örneklemini İstanbul’da bir llköğretim Okulu’ nun 6.sınıflarında okuyan 120 öğrenci oluşturmaktadır. Deney gruplarına araştırmacı tarafından Çoklu Zekâ Kuramı desteğiyle hazırlanan ders planları ile kontrol gruplarına ise geleneksel metotla öğretim yapılmıştır. Deney-1 ile Kontrol-1 gruplarına geleneksel değerlendirme yöntemi, Deney-2 ile Kontrol-2 gruplarına ise araştırmacı tarafından geliştirilen bazı alternatif değerlendirme yöntemleri uygulanmıştır. Araştırmadan elde edilen veriler değerlendirildiğinde öğrencilerin matematik başarılarının olumlu yönde etkilendiği, hatırlama düzeylerinde bir artış olduğu, üstbilişsel becerilerinin zenginleştiği ve matematiğe karşı olumlu bir tutum sergiledikleri ortaya çıkmıştır (Durmuş, 2013).

Nitel özellikte bir literatür taraması olan bu çalışmanın amacı, ikinci yabancı dil edinme konusuyla ilgili olarak, özellikle son yıllarda vurgu yapılan üstbiliş kavramını, çeşitli

bağlamlarda tartışmaktır. Kendi düşünce süreçlerinin farkında olunması olarak tanımlanabilecek üstbiliş, İngilizceden sonra ikinci yabancı dil olarak almanca öğreniminde çok önemli bir role sahiptir. Çünkü birinci yabancı dil, ikinci yabancı dil öğrenenler için bir çıkış noktasıdır. Üstbilişsel öğrenme ile birlikte, ikinci yabancı dil öğrenicisi, kendi bilişsel öğrenme sistemi, yapısı ve çalışması hakkında bilgi sahibi olur. Öğrenciler ikinci yabancı dil olarak Almanca öğrenimi sürecinde, sadece İngilizce önbilgilerinden yararlanmazlar; yanı sıra dil öğrenirken edinmiş oldukları bir takım alışkanlıklardan ve stratejilerden de yararlanırlar. Bu noktada da üstbiliş dil öğreniminde kullanılması gereken bir araçtır (Akıllılar, 2013)

2.5.2.2. Yurt Dışında Yapılan Çalışmalar

White’ın yürüttüğü bu çalışma sınıf içinde ya da uzaktan eğitim yoluyla yabancı dil öğrenenlerin kullandığı üstbilişsel, bilişsel, duyuşsal ve sosyal stratejileri belirlemeyi amaçlamaktadır. Araştırmada verileri toplarken özbildirim anketi ve boyunduruklu konu tekniği ile kullanılan sözlü rapor kullanılmıştır. 417 kişiye uygulanan anketler ve 37 kişiye uygulanan sözlü reporlardan elde edilen veriler değerlendirildiğinde, uzaktan eğitimle öğrenim gören öğrencilerin sınıfta eğitim görenlere oranla bilişsel, üstbilişsel ve sosyal stratejileri daha az kullandıkları, ancak duyuşsal stratejileri yoğunluklu bir şekilde kullandıkları ortaya çıkmıştır. Ayrıca daha önceden hedef dili öğrenme deneyimi olanların olmayanlara oranla bilişsel stratejileri daha çok kullandıkları saptanan sonuçlar arasındadır (White, 1993).

Betimsel yöntem kapsamında nicel ve nitel yöntemin birlikte kullanıldığı bu araştırmanın amacı tıp öğrencilerinin üstbilişlerini hangi düzeyde kullandıklarını ortaya koymaktır. Araştırmaya Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi ilk üç yıl öğrencileri katılmıştır. Bu öğrencilere üstbiliş ölçeği uygulanmış ayrıca öğrencilerin 9’uyla da görüşme yapılmıştır. Elde edilen veriler değerlendirildiğinde akademik başarıları yüksek olan öğrencilerin ölçekten de yüksek puanlar aldıkları saptanmış ancak bu farkın cinsiyet değişkeninde anlamlı olmadığı gözlemlenmiştir. En düşük puanları alan öğrencilerin 3. Sınıf öğrencileri olduğu görülmüştür. Bu bulgudan yola çıkılarak yaşın ve sınıfın ilerlemesiyle bazı üstbilişsel becerilerin de otomatikleştiği sonucuna varılmıştır. Yapılan görüşmeler sonucunda ise, öğrenim sürecindeki öğrencilerin benzer bilişsel evrelerden geçtiği saptanmıştır. Bu evreler öğrenciler tarafından görüşmelerde açıklanmıştır. Ön hazırlık yapmadan da derse katılma ile öğrenme başlamaktadır. Bu başlangıç bireylerin eski bilgilerini hatırlamalarının yolunu açmaktadır. Daha hangi yöntem kullanılarak ne öğrenileceğine karar verilecektir. Öğrenme

gerçekleştirildikten sonra da değerlendirme yapılır. Bu değerlendirmeden elde edilen veriler yardımıyla öğrenme süreci yeniden şekillenir. Üstbilişsel becerilerini kullanan öğrencilerin öğrenmelerini gözlemledikleri, değerlendirdikleri ve yargıları sonucunda da yeni kararlar aldıkları saptanmıştır (Turan ve Demirel, 2010).

Bu araştırmanın amacı üstbilişsel strateji ile öğretimin öğrencilerin gramer dersindeki başarılarındaki artışı kanıtlamaktır. Dil yeterliği ve gramer yeteneği değişkenleri kullanılarak kümeleme yöntemiyle 44 katılımcının belirlendiği deneysel araştırmada öntest sontest yöntemi kullanılmıştır. Elde edilen verilerin çözümlenmesi ile üstbilişsel öğretimin gramer başarısında oldukça etkili bir yöntem olduğu ortaya çıkmıştır. Anketlerden elde edilen sonuçlar ise, planlı üstbilişsel strateji tabanlı öğretimin öğrenciler tarafından tercih edildiğini göstermektedir (Abbassian ve Esmaeilifard, 2013).

Dil öğretimi ve üstbiliş arasındaki ilişkiyi konu alan literatür taraması şeklinde yazılmış olan bu çalışmada daha önce yepılan çalışmalar bazı yönleriyle eleştirilmiş ve öncelikle, dil öğretimi stratejileri arayışında olanların üstbilişi henüz yeteri kadar anlayamadıkları ortaya konmuştur. Yazarlara göre, üstbiliş, bilişsel ve sosyo-kültürel temellerle desteklendiği için sadece bilişsel bir girişim yerine dinamik bir sistem olarak ele alınmalıdır. Özellikle bu dinamik kompleksin dil öğretiminde kullanılması gerektiği savunulmaktadır. Çalışmayı ortaya koyan yazarlarca üstbilişsel becerilerin artışı yabancı dilin öğreniminde, öğretiminde ve yapılan araştırmalarda da artışı beraberinde getirecektir (Zhang ve Zhang, 2013).

‘Öğrencileri daha iyi bir duruma getirmek için, sağlık durumlarında iyileştirme çalışmaları, eğitimsel amaçlardan biridir’ fikrinden yola çıkan bu araştırma üstbilişsel terapinin öğrencilerin üstbilişsel becerilerinde ve endişelerinde ne tür etkileri olduğunu ortaya çıkarmayı amaçlamıştır. Rastgele örneklem yöntemiyle seçilen 27 öğrenci bu çalışma için uygun görülen ölçeği öntest-sontest şeklinde doldurmuş ve bu süreç içinde de terapiler yapılmıştır. Elde edilen sonuçlar incelendiğinde deney grubunun üstbilişsel inançlarında önemli bir artış olduğu saptanmıştır. Terapinin öğrencinin endişesini azaltmak için kullanılabilecek bir yöntem olduğu kanısına varılmıştır (Valizade ve diğerleri, 2013).

Bu araştırmanın amacı üniversite öğrencilerinin öğrenme yolunda geliştirdikleri kendilerine güvenle üstbilişsel beceriler ya da stratejiler arsındaki ilişkiyi ortaya çıkarmaktır. 400 üniversite öğrencisinden oluşan çalışma grubu farklı okullardan rastgele seçilmiştir. Tek yönlü Anova kullanılarak yapılan veri analizi sonucunda, yüksek özgüveni olan öğrencilerin, not alma, özetleme, yansıtma, ezberleme ve tekrar etme gibi stratejileri daha çok kullandıkları görülmüştür (Kisac ev Budak, 2014).

2.5.2.3. Üstbiliş Hakkında Yapılan Çalışmaların Genel Değerlendirilmesi  

Alanda yapılmış çalışmalardan bir kısmı yukarıda özetlenmiştir. Bu bölümde, söz konusu çalışmalara ilişkin genel değerlendirmeye yer verilmiştir. Üstbiliş uygulamalarına ilişkin olarak gerek yurt içinde gerekse yurt dışında yapılmış çalışmaların mevcut olduğu görülmüştür. Yurt içinde yapılan çalışmalardan özellikle yüksek doktora tezleri ve makaleler incelenmiş ve dil öğretimi noktasında da popüler bir şekilde çalışılmış olan bu konunun çalışılmayan noktaları tespit edilmeye çalışılmıştır. Yurt dışındaki yayınlardan da araştırmacının ulaşabildiği sempozyum bildirileri ve malaleler ve tezler incelenmiştir. yapılan incelemeler ışığında çalışmaların bir kısmının deneysel desende yürütüldüğü ancak literatür taramalarının ve tarama modellerinin anket ve görüşmeler yoluyla da yürütülen çalışmaların sayısının daha fazla olduğu belirlenmiş yani konunun birçok türde çalışıldığı tespit edilmiştir. Yapılan araştırmaların sonuçları incelendiğinde ise deneysel araştırmaların büyük çoğunluğunda deney gruplarında olumlu sonuçlar tespit edilmiş nitel çalışmalarda da konunu boyutlarıyla ilgili olumlu tespitlerin yapıldığı görülmüştür.

2.5.3.Yabancı Dil Öğretimi ile İlgili Araştırmalar  

Bu kısımda yabancı dil öğretimi alanında yapılmış yurt içi araştırmalara daha sonra ise yurt dışında yapılan araştırmalara genel hatlarıyla kronolojik bir düzen takip edilerek yer verilmiştir.

2.5.3.1. Yurt İçinde Yapılan Çalışmalar  

Örneklemini İstanbul ilinde bir vakıf üniversitesinin hazırlık sınıfında okuyan 54 öğrencinin oluşturduğu araştırmanın amacı, güdülenme türleri ve yabancı dil dersine karşı geliştirilmiş tutumların öğrencilerin yaş, cinsiyet, öğrenme biçemleri, İngilizce öğrenme süresi, üniversitedeki bölümler, sınıf içinde yapılan etkinlikler, ders türleri, aile, öğretmen, işlenen metinler, ders araç gereç ve eğitim programı gibi değişkenler ile arasındaki ilişkiyi ortaya çıkarmaktır. Öğrencilere uygulanan likert tipi ölçme aracından elde edilen veriler değerlendirildiğinde öğrencilerin yabancı dile karşı geliştirdikleri olumlu tutumlarının ve güdülenme türlerinin yüksek olduğu görüldü. Tutumlar ve güdülenme türleri ile, metin konuları, etkinliklerle tutumlar, içsel ve birleştirmeci güdülenme arasında anlamlı bir ilişkinin olduğu ortaya çıkarken; ders türleri, okuma-yazma, konuşma ve sözcük bilgisi dersleriyle