• Sonuç bulunamadı

Anayasa Mahkemesi’nde Yargılamaya ve İşleyişe İlişkin Diğer Hususlar

E. Fransa

I. Türkiye’de Anayasa Mahkemesi’nin Kuruluşu

3. Anayasa Mahkemesi’nde Yargılamaya ve İşleyişe İlişkin Diğer Hususlar

a. Başkan ve Üyelerin Davaya Bakamaması ve Reddi

6216 sayılı Kanun’un 59. maddesine göre; başkan ve üyeler; kendilerine ait olan veya kendilerini ilgilendiren dava ve işlere, aralarında evlilik bağı kalkmış olsa bile eşinin, kan veya akrabalık yönünden üstsoy ve altsoyunun, dördüncü dereceye kadar (bu derece dâhil) kan yönünden ve akrabalığı doğuran evlilik bağı kalkmış olsa bile üçüncü dereceye kadar (bu derece dâhil) akrabalık yönünden civar hısımlarının veya aralarında evlatlık bağı bulunan kimselerin dava ve işlerine, dava ve iş sahiplerinin vekili, vasisi veya kayyımı sıfatıyla hareket ettiği dava ve işlere, hâkim, savcı, hakem sıfatıyla bakmış veya tanık ya da bilirkişi olarak beyanda bulunmuş olduğu dava ve işler ile istişari görüş ve düşüncesini ifade etmiş olduğu dava ve işlere, bakamazlar.

Dava ve işlere katılmaya engel bu durumlar dışında, başkan ve üyeler tarafsız hareket edemeyecekleri kanısını haklı kılan hâllerin olduğu iddiası ile reddolunabilirler. 6216 sayılı Kanun’un 60. maddesine göre ret talepleri olduğu takdirde, Genel Kurul ya da bölümlerde ilgili üye katılmaksızın ret konusu hakkında kesin karar verilir. Ret şahsidir yani Genel Kurul ya da bölümlerin toplanmasına mani olacak sayıda üyenin reddine ilişkin talepler dinlenmez. Ret dilekçesinde, ret sebeplerinin açıkça gösterilmesi ve delillerin birlikte bildirilmesi gereklidir. Bu şartları taşımayan dilekçeler reddolunur. Yemin delil teşkil etmez. Ret talebinin kötü niyetle yapıldığının anlaşılması ve esas yönünden kabul edilmemesi hâlinde, talepte bulunanların her birine Mahkemece beş yüz Türk Lirasından beş bin Türk Lirasına kadar disiplin para cezası verilir. Disiplin para cezasından maksat, bireysel başvuru hakkını veya ret talebini açıkça kötüye kullandığı tespit edilen başvurucular aleyhine verilen, verildiği anda kesin olan ve derhâl infazı gereken para cezasıdır. Bu ceza, seçenek yaptırımlara çevrilemez ve adli sicil kayıtlarında yer almaz. Disiplin para cezası, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilir.

Başkan ve üyelerin 6216 sayılı Kanun’un 59 ve 60. maddelerinde yazılı sebeplere dayanarak davaya veya işe bakmaktan çekinmeleri hâlinde, Genel Kurul çekinme talebinde bulunan Başkan veya üyenin de iştirakiyle konu hakkında kesin kararını verir. Ancak, çekinme talebinde bulunan üye oylamaya katılamaz.

b. Bilgi ve Belge Verme Yükümlülüğü İle Devlet Sırrı Niteliğindeki Bilgiler

6216 sayılı Kanun’un 62. maddesine göre; Anayasa Mahkemesi, kendisine verilen görevlerin yerine getirilmesi sırasında yasama, yürütme, yargı organları, kamu idareleri, kamu görevlileri, bankalar ile diğer gerçek ve tüzel kişilerle doğrudan yazışmaya, bilgi ve belge istemeye, gerekli gördüğü her türlü belge, kayıt ve işlemi incelemeye, bilgi almak üzere her derece ve sınıftan kamu görevlileri ile ilgilileri çağırmaya, idare ve diğer tüzel kişilerden temsilci istemeye yetkilidir. Mahkeme’nin bu taleplerini belirtilen süre içinde yerine getirmeyenler hakkında genel hükümlere göre doğrudan soruşturma yapılır. Açıklanması, Devletin dış ilişkilerine, milli savunmasına ve milli güvenliğine zarar verebilecek, anayasal düzen ve dış ilişkilerde tehlike yaratabilecek nitelikteki bilgiler Devlet sırrı sayılır. Anayasa Mahkemesi’nin bakmakla görevli olduğu dava ve işlerle ilgili bilgiler, Devlet sırrı olduğu gerekçesiyle Mahkeme’ye karşı gizli tutulamaz. Tanıklık konusu bilgilerin Devlet sırrı niteliğini taşıması hâlinde tanık, Mahkeme tarafından stenograf ve zabıt kâtibi dahi olmaksızın dinlenir. Başkan daha sonra bu tanık açıklamalarından sadece bakılmakta olan davanın esasına etkili olan hususları tutanağa geçirir. Bu hükümler sözlü açıklamasına başvurulanlar ile bilirkişilere de uygulanır.

Başkan; Yüce Divan, siyasi parti kapatma davaları ve sözlü açıklamalarda duruşmanın gerekli kıldığı durumlarda, Devlet kurum ve kuruluşlarına ait araç, gereç, stenograf ve teknik personelden yararlanmak için istemde bulunabilir. Bu istemler, ilgili makamlarca derhâl yerine getirilir. 6216 sayılı Kanun’un 64. maddesi harç istisnasını düzenlemiştir. Bu düzenlemeye göre; Mahkeme’ye yapılacak bireysel başvurular dışındaki başvurular, alınacak kararlar ve bunlarla ilgili yapılacak işlemler harca tabi değildir.

c. Anayasa Mahkemesi Kararları ve Yargılamanın Yenilenmesi

6216 sayılı Kanun’un 65. maddesine göre; Anayasa Mahkemesi’nde Genel Kurul ve bölümler kararlarını katılanların salt çoğunluğuyla alır. Oyların eşitliği hâlinde başkanın bulunduğu tarafın görüşü doğrultusunda karar verilmiş olur. Anayasa değişikliklerinde iptale, siyasi partilerin kapatılmasına ya da Devlet yardımından yoksun bırakılmasına karar verilebilmesi için toplantıya katılan üyelerin üçte iki oy çokluğu aranır. Oylamaya en kıdemsiz üyeden başlanır.

Anayasa’nın 153. maddesi ile 6216 sayılı Kanun’un 66. maddesinde Anayasa Mahkemesi kararlarının nitelikleri düzenlenmiştir. Buna göre; Anayasa Mahkemesi kararları kesindir. Mahkeme kararları; yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar. İptal kararları geriye yürümez. Mahkemece iptaline karar verilen kanun, kanun hükmünde kararname veya Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü veya bunların belirli madde veya hükümleri, iptal kararının Resmi Gazete’de yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkar. Mahkeme gerekli gördüğü hâllerde, Resmi Gazete’de yayımlandığı günden başlayarak iptal kararının yürürlüğe gireceği tarihi bir yılı geçmemek üzere ayrıca kararlaştırabilir. İptal kararının yürürlüğe girişinin ertelendiği durumlarda, Türkiye Büyük Millet Meclisi, iptal kararının ortaya çıkardığı hukuki boşluğu dolduracak kanun tasarı veya teklifini öncelikle görüşüp karara bağlar.

Anayasa Mahkemesi, bir kanun, kanun hükmünde kararname veya Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü’nün tamamını veya bir hükmünü iptal ederken, kanun koyucu gibi hareketle, yeni bir uygulamaya yol açacak biçimde hüküm tesis edemez. Anayasa Mahkemesi kararları gerekçeli olarak yazılır. İptal kararları gerekçesi yazılmadan açıklanamaz. İptal ve itiraz başvuruları sonucu verilen gerekçeli kararlar Resmi Gazete’de hemen yayımlanır. 6216 sayılı Kanun’un 66. maddesinin yedinci fıkrasına göre; kararlar, inceleme veya yargılamaya katılan başkan ve üyeler tarafından imzalanır. Muhalif kalanlar, kararda muhalefet nedenlerini Genel Kurulca karara son şeklinin verilmesinden itibaren on gün içinde Başkanlığa yazılı olarak teslim ederler. Kararlar ilgililere bu şekliyle tebliğ olunur.

6216 sayılı Kanun’un 67. maddesinin birinci fıkrasındaki düzenlemeye göre; Anayasa Mahkemesi’nin siyasi parti kapatma davalarında veya Yüce Divan sıfatıyla verdiği kararlara karşı yargılamanın yenilenmesi 5271 Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre istenebilir. “Yargılamanın yenilenmesi” CMK’nın 311 ve devamında gelen maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre; kesinleşen bir hükümle

sonuçlanmış bir dava, aşağıda yazılı hâllerde hükümlü lehine olarak yargılamanın yenilenmesi yoluyla tekrar görülür: (CMK m.311)

a)Duruşmada kullanılan ve hükmü etkileyen bir belgenin sahteliği anlaşılırsa. b) Yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek biçimde hükümlü aleyhine kasıt veya ihmal ile gerçek dışı tanıklıkta bulunduğu veya oy verdiği anlaşılırsa.

c) Hükme katılmış olan hâkimlerden biri, hükümlünün neden olduğu kusur dışında, aleyhine ceza kovuşturmasını veya bir ceza ile mahkûmiyetini gerektirecek biçimde görevlerini yapmada kusur etmiş ise.

d) Ceza hükmü hukuk mahkemesinin bir hükmüne dayandırılmış olup da bu hüküm kesinleşmiş diğer bir hüküm ile ortadan kaldırılmış ise.

e) Yeni olaylar veya yeni deliller ortaya konulup da bunlar yalnız başına veya önceden sunulan delillerle birlikte göz önüne alındıklarında sanığın beraatini veya daha hafif bir cezayı içeren kanun hükmünün uygulanması ile mahkûm edilmesini gerektirecek nitelikte olursa.

Kesinleşen bir hükümle sonuçlanmış olan bir dava aşağıda yazılı hâllerde sanık veya hükümlünün aleyhine olarak yargılamanın yenilenmesi yolu ile tekrar görülür: (CMK m.314)

a) Duruşmada sanığın veya hükümlünün lehine ileri sürülen ve hükme etkili olan bir belgenin sahteliği anlaşılırsa.

b) Hükme katılmış olan hâkimlerden biri, aleyhine ceza kovuşturmasını veya bir ceza ile mahkûmiyetini gerektirecek nitelikte olarak görevlerini yapmada sanık veya hükümlü lehine kusur etmiş ise.

c) Sanık beraat ettikten sonra suçla ilgili olarak hâkim önünde güvenilebilir nitelikte ikrarda bulunmuşsa.

6216 sayılı Kanun’un 67. maddesinin ikinci fıkrasında da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin, Anayasa Mahkemesi’nin siyasi parti kapatma veya Yüce Divan sıfatıyla verdiği bir kararının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve eki protokollerin ihlali suretiyle verildiğine hükmetmesi hâlinde, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararının kesinleştiği tarihten itibaren bir yıl içinde Anayasa Mahkemesi’nden yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunulabileceği düzenlenmiştir. Aynı maddenin üçüncü fıkrasına göre; Mahkeme, yargılamanın yenilenmesi istemini esaslı ve kabule değer bulursa, yargılamanın yenilenmesine karar verir. İstem genel hükümlere göre sonuçlandırılır.

Yargılamanın yenilenmesi, bazı ağır yargılama hatalarından ve eksikliklerinden dolayı maddi anlamda kesin hükmün ortadan kaldırılması ve daha önce kesin hükme bağlanmış olan bir dava hakkında yeniden yargılama ve inceleme yapılmasını sağlayan olağanüstü bir kanun yoludur. Bu şekilde yargılamanın yenilenmesi yolu, daha önceki bir dava ile konusu, tarafları ve sebebi aynı yeni bir dava açılamayacağı anlamına gelen maddi anlamda kesin hükmün bir istisnasını oluşturmaktadır229

. Yargılamanın yenilenmesi yolu, olağanüstü bir kanun yolu olması sebebiyle istisnai bir yoldur ve ancak kanunda gösterilen sayılı hallerde uygulama imkânı bulur230.

Adli ve idari yargıda genel olarak dava sonucunda verilecek hükmün esasını etkileyen sebepler yargılamanın yenilenmesi sebebi olarak sayılmışken, ne Anayasa’da ne de 2949 sayılı Anayasa Mahkemesi’nin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’da yargılamanın yenilenmesine ilişkin açık bir hüküm mevcuttu. 2003 yılında çıkarılan 4793 sayılı Kanun ile adli ve idari yargı kararları bakımından yargılamanın yenilenmesi nedeni olarak kesinleşmiş AİHM kararları da eklenince, bir mahkeme niteliğine sahip olmakla birlikte, ne adli ne de idari yargı koluna dâhil olan Anayasa Mahkemesi’nin özellikle siyasi parti kapatma yargılaması ile Yüce Divan yargılamasını yaparken vermiş olduğu kararlara karşı, AİHM

229 KURU, Baki, Medeni Usul Hukuku, Yetkin Yayınları, 19. Bası, Ankara 2008, s. 741. 230

DÖNER, Ayhan-KÖKÜSARI, İsmail, “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararlarının Anayasa Mahkemesi Kararları Bakımından Yargılamanın Yenilenmesi Nedeni Olup Olmayacağı Sorunu”, Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi C. XII, Y. 2008, S.1-2, s.670.

kararlarının yargılamanın yenilenmesinin sebebi olup olmadığı sorunu ortaya çıkmıştır231

.

Anayasa Mahkemesi 4793 sayılı Kanun’dan önce parti kapatma davalarıyla ilgili yeniden yargılama talepli bir başvuruyu reddetmiştir232. Ancak bu Kanun yürürlüğe girdikten sonra, AİHM’nin parti lehine ihlal kararı vermesinden sonra yargılanmanın yenilenmesi talebiyle yapılan başvuruyu reddederken, kesin hüküm gerekçesine dayanmamıştır233

. Keza, Türkiye Birleşik Komünist Partisi’nin kapatma kararına karşı yaptığı 2008 yılındaki yargılamanın yenilenmesi başvurusunun CMK’nın 318. maddesine göre kabule değer olduğuna karar vermiştir. Anayasa Mahkemesi bu kararında başvuruyu reddetmesini “AİHM kararlarının yeni vakıa veya delil niteliğinde olmadığı” gerekçesine dayanmıştır234. Böylelikle Mahkeme;

parti kapatmaya ilişkin kararların kesin olmadığını, koşulları mevcut olursa işin esasına gireceğini ortaya koymuştur235

.

Nihayet 6216 sayılı Anayasa Mahkemesi’nin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 67. maddesindeki düzenlemeyle, siyasi parti kapatma yargılaması ile Yüce Divan yargılamasına karşı yargılamanın yenilenmesi yolu açılmıştır. Konu ile ilgili olarak CMK’ya yapılan atıf yapılmıştır. Çünkü siyasi partilerin kapatılması davaları ve Yüce Divan yargılaması ceza yargılamasına benzer bir şekilde işlemekte ve sonuçta cezai nitelikte bir yaptırımlara hükmedilmesi, bu davaların cezai nitelikte olduğunu göstermektedir.

AİHM kararı uyarınca yargılamanın yenilenmesi kararı verilebilmesi için, AİHM tarafından AİHS veya Ek Protokollerden birisinin ihlal edildiğinin tespit edilmiş olmalıdır. İhlal kesinleşmiş bir ceza hukuk veya idare mahkemesi kararından ileri gelmelidir. İhlal başka türlü ortadan kaldırılamamalıdır. İhlal, yargılamanın yenilenmesi yoluyla ortadan kaldırılabilir olmalıdır. Başvurucu tarafından

231

DÖNER-KÖKÜSARI, s.675. 232

Anayasa Mahkemesi’nin, 16.02.1999 tarih ve E.1998/4, K.1999/2 sayılı kararıdır. http://www.anayasa.gov.tr/Kararlar/KararlarBilgiBankasi/ (21.05.2013).

233 AİHM, Türkiye Birleşik Komünist Partisi /Türkiye Davası, Başvuru tarihi 30.01.1998, Başvuru no: 133/1996/752-951, http://www.yargitay.gov.tr/aihm/upload/133_1996_752_951.pdf (21.05.2013). 234

Anayasa Mahkemesi’nin, 8.1.2008 tarih ve E. 2003/6, K. 2008/4 sayılı kararıdır. http://www.anayasa.gov.tr/Kararlar/KararlarBilgiBankasi/ (21.05.2013).

235 ERMUMCU, Osman, “Anayasa Mahkemesi’nde Yargılamanın Yenilenmesi” 2009, http://www.izmirbim.adalet.gov.tr/makaleler/mesleki/ (21.05.2013).

yargılamanın yenilenmesi talep edilmelidir. Yargılamanın yenilenmesi talebi süresi içinde ileri sürülmüş olmalıdır. Bu koşullara sahip bir müracaattan sonra konu mahkemece incelemeye alınacaktır. CMK’nın sistematiğine uygun olarak yargılamanın yenilenmesi davası üç aşamalı bir prosedür içerisinde incelenmektedir. Bunlar; talebin kabul edilebilir olup olmadığının incelenmesi, ilk soruşturma ve son soruşturma aşamalarıdır236

.

d. Mali Hükümler, Personel ve Özlük İşleri

Anayasa Mahkemesi Başkanı, başkanvekilleri, üyeleri, Anayasa Mahkemesi raportörleri, raportör yardımcıları ve raportör yardımcısı adaylarının aylık ve ödenekleriyle diğer mali, sosyal hak ve yardımları 6216 sayılı Kanun’un 68 ila 74. maddeleri arasında düzenlenen hükümlerine tabidir. Bu Kanun’un 70. maddesine göre, Başkan ve üyelerin, Yüce Divan sıfatıyla bakılan veya Anayasa’ya göre süreye tabi olan işlerin engellenmemesi kaydıyla otuz beş günlük yıllık izin hakları vardır. Hastalık ve mazeret izinleri ise genel hükümlere tabidir. Yıllık ve mazeret izinleri Başkan tarafından verilir. Mahkeme’de görevlendirilen ve atanan raportörlerin izinleri, istekleri göz önünde tutularak işlerin aksatılmaması kaydıyla Başkan tarafından genel hükümlere göre kullandırılır. 6216 sayılı Kanun’un 71. maddesinde ise Başkan ve üyeler ile bunların emeklileri ve bakmakla yükümlü oldukları aile fertlerinin sağlık giderleri, TBMM üyelerinin tabi olduğu hükümler ve esaslar çerçevesinde Mahkeme bütçesinden ödeneceği düzenlenmiştir.

6216 sayılı Kanun’un 73. maddesine göre; raportörler ve raportör yardımcıları bilgi ve görgülerini artırma, lisansüstü eğitim, bilimsel araştırma ya da karşılıklı iş birliği çerçevesinde yabancı ülke mahkemeleri, üniversiteler veya uluslararası kuruluşlarda çalışmak veya öğrenim görmek üzere Başkanlıkça iki yıla kadar yurt dışında görevlendirilebilirler. Başkanlıkça gerekli görüldüğü takdirde bu süreler bir katına kadar uzatılabilir. Bu kapsamda yurt dışında görevlendirilenlerin; mali hakları, yükümlülükleri, mecburi hizmetleri, giderlerinin karşılanması, aylık ve ödeneklerinin transferi konularında Devlet memurlarına ilişkin hükümler uygulanır. Yabancı ülkelere gönderilenlerin derece yükselmeleri, kademe ilerlemeleri, emeklilik, aylık, ödenek ve diğer bütün özlük hakları ile yükümlülükleri devam eder.

Anayasa Mahkemesi’ne ait kadroların tespiti, ihdası, kullanımı ve iptali ile kadrolara ilişkin diğer hususlar 13.12.1983 tarihli ve 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine göre düzenlenir. 6216 sayılı Kanun’un 72. maddesine göre her yılın nisan ayının 25. günü Anayasa Mahkemesi’nin kuruluş günüdür. Kuruluş günü törenlerle kutlanır; seminer, konferans ve benzeri etkinlikler tertiplenebilir. Emekliye ayrılmış olan başkanlar, başkanvekilleri ve üyelere onur belgeleri ve geçmiş hizmetlerinin anısını simgeleyen birer armağan verilir.

e. Diğer Hükümler

Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün dördüncü kısmında 85 ve devamında gelen maddelerde Anayasa Mahkemesi’nin çalışma usullerine ilişkin çeşitli hükümler düzenlenmiştir. İçtüzüğün 85. maddesine göre; Anayasa Mahkemesi’nde birimlerin ihtiyaçlarına göre defter ve kayıtlar tutulur. Başkan ve üyeler ile atanan raportörler ve diğer personelin özlük dosyaları Personel Müdürlüğünce tutulur. Arşiv hizmetleri ise genel hükümlere göre yürütülür. Bunun dışında İçtüzüğün 88. maddesine göre; Başkanlığın Mahkeme’nin güvenliğine ilişkin istekleri, idare amirleri ile emniyet makamlarınca derhâl yerine getirilir. Başkanlıkça talep edilmediği sürece hiçbir makam veya merci, Mahkeme binasında güvenlik önlemi alamaz.

Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün 89. maddesine göre; Anayasa Mahkemesi Kütüphanesi’ne alınacak basılı veya elektronik kitap ve yayınlar, abone olunacak veri tabanları ile Mahkeme tarafından yapılacak yayınlar Başkan tarafından belirlenen bir üye, bir Genel Sekreter yardımcısı ve bir raportörden oluşan Kütüphane ve Yayın Komisyonunca belirlenir. Kütüphanenin diğer işleri ile yayınlara ilişkin diğer hususlar çıkarılacak yönetmelik çerçevesinde Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğünce yerine getirilir. Kütüphane ve Yayın Komisyonunca uygun görülen kararlar Anayasa Mahkemesi Kararlar Dergisinde yayımlanır.

İçtüzüğün 91. maddesine göre; Başkan, Başkanvekilleri ve üyelerin kuruluş yıldönümlerinde, duruşmalı işlerde, andiçme törenlerinde, siyasi parti kapatma davalarındaki dinleme sırasında giyecekleri kisveler, raportörlerin kuruluş yıldönümünde, Yüce Divan’daki görevleri ve siyasi parti kapatma davalarındaki

dinleme sırasında giyecekleri cübbeler ile raportör yardımcılarının, kuruluş yıldönümlerinde, duruşmalı işlerde, andiçme törenlerinde, siyasi parti kapatma davalarındaki dinleme sırasında giyecekleri kisveler Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nde düzenlenen ve çizilen şekilde olmalıdır. Diğer törenlerde cübbe giyilmesi Mahkeme’nin kararına bağlıdır. Cübbeler, bütçeye konulan ödenekten yaptırılır ve demirbaş olarak Başkan ve üyeler ile raportörlere verilir. Uygun sürelerle yenilenir.

Anayasa Mahkemesi’nin yayınlarında, basılı kâğıtlarında, mensuplarının ve emeklilerinin kimlik belgelerinde ve rozetinde Mahkeme kararıyla kabul edilen ve ancak bu yolla değiştirilebilecek olan amblem kullanılacağına dair düzenleme İçtüzüğün 92. maddesinde yer elır. Bu düzenlemeye göre; tespit edilen rozeti Başkan, Başkanvekilleri, üyeler ile emeklileri kullanabilir. Başkan ve üyeler ile emekli başkan ve üyelerin cenaze törenlerine ailelerinin isteği hâlinde Mahkeme’de başlanır. Ölüm olayı gazete, TRT ve haber ajansları kanalıyla duyurulur.

İçtüzüğün 95. maddesine göre; Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nde değişiklik yapılması Başkan veya en az üç üye tarafından istenebilir. Bu konudaki isteklerin yazılı olarak yapılması ve gerekçelerinin belirtilmesi zorunludur. Değişiklik talebi Başkanlıkça on beş gün içinde gündeme alınır. Genel Kurulca, değişiklik yapılması gerektiğine karar verilirse bu konuda inceleme yapmak ve değişiklik metni taslağını ihtiva eden bir rapor hazırlamak üzere, üyeler arasından seçilen üç kişilik bir komisyon kurulur. Komisyonun raporu, otuz gün içinde gündeme alınarak karara bağlanır.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

TÜRK ANAYASA MAHKEMESİ’NDE ANAYASAYA UYGUNLUK DENETİMİ