• Sonuç bulunamadı

Altın Deli Gömleği Teorisi:

Belgede Küreselleşme ve eleştirileri (sayfa 146-160)

KÜRESELLEŞMENİN SAVUNUSU VE ELEŞTİRİSİ

2.1 Küreselleşme Savunusu

2.1.6 Altın Deli Gömleği Teorisi:

Berlin Duvarı‟nın yıkılması küreselleĢme tarihinin dönüm noktalarından biridir. Bu yıkım komünizmin çöküĢü anlamına geliyordu. KüreselleĢme savunucuları bu çöküĢü serbest piyasa ekonomisine dayalı kapitalizm lehine olumlu bir geliĢme olarak okuyup kapitalizmi vazgeçilmez ve alternatifi olmayan tek sistem olarak gördüler. KüreselleĢmenin baĢlangıç tarihi olarak da nitelendirilebilecek 1989‟un Kasım ayında yaĢanan bu geliĢmeler, aslında liberal piyasa ekonomisinin vazgeçilmez tek seçenek olduğunu kanıtlamaktaydı. Bu nedenle küreselleĢme ideologları, devletlerden alternatifi olmayan serbest piyasa ekonomisine uygun bir tavır geliĢtirmelerini istedi. KüreselleĢme savunucuları, sürece uygun bu düzenlemeleri “Altın Deli Gömleği Teorisi” üzerinden izah etmektedirler. Özellikle onlar dünya ticaret ve finans sisteminde meydana gelen bir dizi geliĢmelerin hem bu teorinin gereklerini zorunlu kıldığını hem de yeni imkanlar sunduğunu belirttiler. Beri taraftan bu gömleği sırtına geçiren ülkelerin geliĢmekle kalmadığını demokrasi yönünde de önemli adımlar atacağı varsayılmaktadır.Öncelikle bu teori, çeĢitli iletiĢim, ticari, finanssal geliĢmelerle düzleĢen dünyanın yarattığı entegrasyonla ilgili

olduğundan ekonomik geliĢmiĢlik adına yeni fırsatlar sunan bu geliĢmelerin ne olduğuna bakmayı gerektirir.

KüreselleĢmenin düzleyici ve engellerden arındırıcı yönü üzerinde durulması sürecin olumlu değerlendirilmesine dönüktür. KüreselleĢme sürecinin hem olumlu bir özelliği hem de alt yapısı niteliğinde olan düzleĢme sürecinin sadece geliĢmiĢ ülkelere değil diğer ülkelere de fayda sağlayacağı varsayılır. Ġktisadi faaliyetlerin çukurlardan, engellerden ve tümseklerden arındırılması aynı zamanda iĢlem maliyetlerini yükselten faktörlerin de standart hale gelmesini ifade eder. Bu halin sağlayacağı eĢitlik durumu herkes için aynı kuralların geçerli olmasının sonucu anlamına gelir. Duvarların olmadığı bir dünyada ülkelerin birbirine yaklaĢması standartlaĢmanın ve eĢitlenmenin göstergesidir. Ülkeler ticaret ağlarını geniĢletebilme fırsatını duvarların yıkılmasıyla mal ve hizmetlerin serbest bir akıma kavuĢması sonucu elde ederler. Bunun sonucunda ortaya çıkan bu serbest ticaret ortamının da herkese fayda getireceği varsayılır. Ticaret alanlarındaki oyun sahasının düzleĢmesi ise DTÖ Ģemsiyesi altında yapılacak küresel entegrasyon çalıĢmalarıyla mümkündür. Bunun için ilk yapılması gerekenler gümrük tarifeleri ve kotaların kaldırılmasıdır. ÇeĢitli nedenlerle ortaya çıkan korumacılığın iç piyasada yarattığı tekelleĢme nedeniyle kendilerini geliĢtirme fırsatı bulamayan birçok firma dünyanın düzleĢmesi sayesinde serbest ticaret denizine akma fırsatı yakalayacak ve böylece geliĢebilecektir (Acar, 2009: 139-140).

Altın Kemerler Teorisi‟nin küreselleĢme sürecinin hem olmazsa olmazı olan hem de bu sürecin olumlu sonucu olarak görülen düzleĢmenin varlığıyla anlam bulmaktadır. Bunun da önemli sacayaklarından biri bütün küresel Ģebekelerin bağlı olduğu bir internet bağlantısının varlığıdır. Ġnternet üzerinden birbirileri ile iletiĢime geçen siberlilerin benzer düĢünmeye, hareket etmeye ve bu doğrultuda eyleme geçmeye çalıĢmaları bireylerde küresel davranma eğilimini artırmaktadır. Bunun sayesinde insanlar küresel çapta akan mal ve hizmetlerin hem ucuzuna ve hem de kalitelisine sahip olacaklardır (Ohmae, 2008: 261-262). Politikanın ve terörizmin engel olmaması halinde dünyanın düzleĢmesinin bir yönü olan siber ortam insanlık için refah getirecektir (Friedman, 2012: 18). 2000‟li yıllarla birlikte dünyayı orta boydan küçük boya indiren yeni dönemin anahtar iki unsuru süper güçlenmiĢ bireyler ve buna imkân tanıyan siber ortamlardır. Dünyanın küçük boydan mini boya indirildiği bu dönemin en önemli özelliği bireylerin kendilerini geliĢtirme imkânına kavuĢturan teknolojik alt yapının sağlanmıĢ olmasıdır (Acar, 2009: 18). Küresel düzleĢmenin hız kazandığı bu dönemler bireylere bütün hiyerarĢileri kırarak kendi mesleki statülerini artırmalarına olanak tanımaktadır. KüreselleĢmenin on ana

faktörü dünyanın düzleĢmesinin de nedeni olarak görülür. DüzleĢtirici on faktöre yakından bakıldığında ifade edilenler küreselleĢmenin savunusu niteliğindedir. Bu faktörler sırasıyla:

DüzleĢtirici-1 olarak ifade edilen durum “duvarlar aĢağı pencereler yukarı” olarak sloganlaĢtırılır. 9/11/1989 tarihinda gerçekleĢen Berlin Duvarı‟nın yıkımı fakirlikte eĢitliğin adı olan komünizmin temsilcisi Sovyetlerin yıkıldığının ifadesiydi. Sovyetler Birliği içinde yaĢayan halkların özgürleĢmesi, dünyadaki güç dengesinin serbest piyasa ve demokratik anayasalar yönünde geliĢme göstermesi siyasal ve ekonomik geliĢmelerin sonucuydu. Duvarların çöküĢünden sonra alternatifsiz kalan küresel serbest piyasa ekonomisinin eĢitsizlikte zenginleĢtiren kapitalist mantığı ortaya çıkarması ile ülkeler kendilerini bu sisteme göre ayarlamak zorunda kaldı. Bu sistemin gereklerine göre yapılanan ülkelerin insanları, kendi talep ve isteklerini aĢağıdan yukarıya doğru yönlendirebilme gücüne kavuĢtular. Duvarların yıkılıĢı neredeyse özgürlüğün, açıklığın, dıĢ ticaretin, rekabetin, Ģeffaflığın, demokrasinin kendisi demektir. Böyle bir sisteme ayak uydurmak isteyen ülkeler ekonomi iĢletmeciliği, muhasebe teknikleri, bankacılık gibi ortak standartlara uyum sağlamak zorundadır. Bu uygulamalar neticesinde sağlanan geliĢmeler serbest piyasa ekonomisini güçlendirerek dünyanın hem düzleĢmesine hem de ülkelerin küresel piyasa etrafında bütünleĢerek atılım yapmasına imkân tanımıĢ olmaktadır.

Korumacılığın, içe kapanmanın, tarifeciliğin, kotacılığın simgesi olan duvarların yerine dıĢa açılma, açıklık, küresel iĢbirliği getiren bu durumun sembolik ifadesi Windows iĢletim sistemidir. Böylece bu yeni hal komünizm tabutuna son çiviyi çakmıĢtır. Duvarların yıkılmasını sağlayan enformasyon teknolojileri sayesinde yükselen pencereler dünyayı artık daha düz ve daha özgür bir hale getirmektedir. Bu sayede ülkeler artık pencerelerin içeriye aldığı kapitalist mantığın ıĢığıyla aydınlanmaktadır.

DüzleĢtirici-2: “Netscape‟nin halka arzı” olarak ifade edilen durum düzleĢmenin imkânlarından olan ticari iĢlemlere küresel çapta hız kazandıran internetin herkese açık hale gelmesidir. KüreselleĢmenin taĢıyıcı güçlerinden olan internet alanındaki yeni internet uzantılarının, iĢletim ve tarayıcı sistemlerinin ortaya çıkmasıyla hem fiber optik alt yapı çalıĢmaları hızlandı hem de dijitalleĢme yönünde bir hareketlilik oldu. Bu süreç 1990‟ların sonları itibariyle neredeyse sınırsız bir hale gelerek kürselleĢmeye hız kazandırdı

DüzleĢtirici-3: “ĠĢ akıĢı yazılımı” olarak ifade edilen durum bilgisayarlar arası iletiĢimi sağlayan standart ve ortak bir bilgisayar dilinin geliĢtirilmesidir. Tüm departmanların karĢılıklı iĢbirliği içerisinde iĢlemesini sağlayan yazılımların ve bant geniĢliğinin fiber optik ağlarla

sağlanması ortak bir piyasanın oluĢmasının imkânıdır. Yazılımların ortak kodlar üzerinden uyumlaĢtırılması ticari ağları geniĢleterek daha fazla insanı piyasa ekonomisine katmıĢtır. Bu da çoklu iĢ yapma imkânını sağlayan platformların oluĢmasına ortam hazırlamıĢtır ki, bu durum düzleĢtirmenin esaslarındandır

DüzleĢtirici-4: “Açık kaynak hareketi” olarak nitelenen durum dünyanın dört bir tarafından insanların online platformlarda kendilerine ait yazılımları, iĢletim sistemlerini, sözlükleri v.b. gibi verileri paylaĢma ortamına açmayı ifade eder. Bu ortamlarda bir araya gelenler kendilerine ait verileri iĢbirliği içerisinde paylaĢarak küreselleĢmeye katkı sunmaktadırlar. Herkesin kullanımına açılan bu platformlar bireylere hem kendi yeteneklerini geliĢtirme fırsatı sunmakta hem de bu sayede onlara ekonomik bir kazanç sağlamaktadır. Açık kaynak hareketi milyonlarca insana çeĢitli programları ücretsiz elde etme imkânı tanımakta ve bu ortak paylaĢım ortamları sayesinde bireysel giriĢimciler dünyanın düzleĢmesine katkı sunmaktadır.

DüzleĢtirici-5: “TaĢeronluk” olarak ifade edilen durum küresel çapta iĢ yapabilme sistemlerinden biridir. Bu sistem iĢ alanlarının daha az maliyetle baĢka yan firmalara verilmesidir. Örneğin Amerika‟da ya da Avrupa‟daki Ģirketlerin iĢ hacimlerini artırmak amacıyla Hindistan gibi yerlerde kurduğu çağrı merkezleri bu Ģirketlerin kar oranlarını artırmakla kalmayıp buralarda bulunan gençlere iĢ imkânı sunarak küresel oyun sahasını düzleĢtirmektedir.

DüzleĢtirici-6: “Offshore” dünyadaki tüm devletlerin ithalat, ihracat ve yatırım kurallarını benimsemesiyle ilgili ekonomik bir kavramdır. 2001 yılında offshore sistemiyle Çin‟in DTÖ‟ye katılması küresel oyun sahasının düzleĢmesine ciddi bir katkı sunmuĢtur. TaĢeronluk sistemi, belirli ve sınırlı bir iĢin baĢka bir yan firmaya yaptırılarak ana Ģirkete bağlanması iken offshore bir Ģirketin kendi iĢ alanını bir yerden baĢka bir yere götürmesidir. ġirket fabrikasını baĢka bir yere taĢırken göz önüne aldıkları durumlar ucuz iĢ gücü, vergi kolaylığı, hammaddeye yakınlık, sigorta düĢüklüğü gibi maliyeti düĢürücü hususlardır. Mesela Çin bu sistemle kendi ekonomik büyümesini sağlamaktadır. Offshore sistemiyle zenginleĢen küresel piyasa herkese fayda sağlamaktadır (Friedman, 2012: 117-125). “Business Process Outsourching” olarak ifade edilen bu iĢletme mantığı yüksek maliyetli ortamlardan daha az maliyetli ortamlara geçebilmeyi ifade eder (Ohmae, 2008: 219-256).

DüzleĢtirici-7: “Tedarik zinciri” giriĢimciliğin önemli unusrlarından biridir. Tedarikçiden müĢteriye giden üretim sürecinde planlama, karar alma, montajlama, paketleme gibi bütün iĢlemlerde maliyeti en aza indirmeye dönük bir çabayı ifade eder. Hammadde halindeki malın mamul hale getirilip tüketiciye sunulmasına kadar olan süreçte yapılan iĢlemlerin döngüselliği

demektir. Wal-mart bu sistemin en açık örneğidir. Yatay iĢbirliği örgütlenmeleri ile mallarını stoklamadan dağıtmak için tüketici eğilimlerini tedarik zincirinin içerisine katmaktadır. Bu tedarik zincirini kullanan Ģirketler maliyetlerini düĢürmek suretiyle iĢ hacimlerini geniĢletmektedir. Bu iĢletme sistemi küresel refahın imkânlarından biri olmaktadır.

DüzleĢtirici-8: “Ġnsourching” sistemi ile Ģirketler mallarını tedarik etmeyi kargo firmalarına bırakarak asıl iĢlerine odaklanırlar. United Parcel Service bu sistem ile Amerika‟dan baĢlamak üzere küresel tedarik zincirlerini eĢ güdümlü hale getirmektedir. UPS yeni bir iĢbirliği yönteminin sembolüdür. Örneğin NIKE, paketleme ve teslimat gibi iĢlemleri baĢka Ģirketlere yaptırıp kendi iĢ alanına odaklanmaktadır. Böylece müĢteri ile üretim yapan Ģirket arasındaki iletiĢim hem hızlanmakta hem de artmaktadır. UPS yurt içi çalıĢmakla beraber düzleĢtirici fonksiyonunu uluslararası alanda da göstermektedir. Uluslararası çalıĢan UPS, gümrük tarifelerinin düĢürülmesini ve ticari uygulamaların standart hale gelmesini sağlamaktadır. Lojistik hizmetler Ģirketlerin küresel piyasada daha rahat hareket etmesine olanak sağlayarak küreselleĢme sürecini hızlandırmaktadır.

DüzleĢtirici-9: “informing” MSN, Yahoo, Google gibi arama motorları insanların bilgi aktarımına imkân tanıyan ortamları hazırlayan düzleĢtiricilerden biridir. Ġnsanların baĢkalarının doğrudan yardımına ihtiyaç duymadan bilgi edinmesini sağlayan sanal ortamlar kiĢilerin kendi tedarik zincirlerini kurmasını sağlamaktadır.

DüzleĢtrici-10: “Steroidler” geniĢ bant ağlarına sahip fiber optik ağlar üzerinden hızlı ve kolayca iletiĢime geçen özellikleri sayesinde her türlü bilginin paylaĢılmasını sağlarlar. Her geçen gün kiĢiselleĢen dijital makinelerin artmasına parelel olarak geniĢleyen bağlantı olanaklarının da artması küreselleĢme sürecine katkı sunmaktadır (Friedman, 2012: 147-168).

Bu geliĢmelerin sonucunda zaman, mekân ve dil ayrımı gözetilmeksizin ortaya çıkan oyun sahası ile tüm insanlar birbirlerini kimi zaman iĢbirliği kimi zaman da rekabet içinde bulmaktadırlar. Oyun sahasının değiĢmesi ile Ģirketler ve bireyler buna uygun yeni araçlar, yeni teknikler bulmaya baĢlamaktadırlar. Bu oyun sahasına uygun iĢ yapabilecek iĢletmecilere, müdürlere, danıĢmanlara, organizatörlere ihtiyaç olmaktadır. Bağlantı düzeyinin yükselmesi, küresel sisteme katılan insan sayısının fazlalaĢması ve bireylerin kendilerini geliĢtirme imkânı bulması ile iĢletmelerdeki kararların alınma Ģekli değiĢmeye baĢlamıĢtır. Karar alma mekanizması dikey olmaktan çıkmıĢ yatay bir konuma geçmiĢtir. Her insanın kendi keĢfini ve icadını yaparak öne çıkma imkânına kavuĢtuğu bu dönemde Amerika, Batı Avrupa, Doğu Asya gibi belli bölgelerle sınırlı kalan iĢ hacmi, bu yeni olanaklar sayesinde dıĢarıya taĢmaktadır.

KüreselleĢmenin hız kazandığı bu dönemde, bireyler IMF gibi kuruluĢlardan emir almadan küresel süreci yönlendirme imkânına kavuĢmaktadır. Bu olanaklar sayesinde küreselleĢmeyi evvelden yönlendiren IMF, DTÖ, Dünya Bankası gibi örgütler giderek etkinlik alanını kaybetmektedir. 1990‟lardan baĢlayarak hızlanan küreselleĢme süreci sıradan bireylere kendi Ģirketlerini kurma imkânı tanımaktadır. Bu durum yatay iĢ birliği metotlarının geliĢimine katkı sunmaktadır. Oyun sahasının düzleĢmesiyle ülkeler, Ģirketler ve bireyler daha rasyonel kararlar alabilme durumuna gelmiĢlerdir (Friedman, 2012: 183-219).

Dünyanın düzleĢmesi insanlığa yeni fırsatlar, yeni kazançlar sağlamaktadır. Bunun yanı sıra baĢına buyruk bir kapitalizme ve korumacılığa dönüĢmemesi için merhametli bir düzleĢme önermektedir. Merhametli küreselleĢme süreci beĢ büyük eylem kategorisinden ibaret politik bir bileĢimdir: Liderlik, kas geliĢtirme, koruma, sosyal eylemcilik ve ana-babalık. Hükümet ve Ģirketler insanları eskisi gibi ömür boyu istihdam etmediği için politikacıların insanlara kendilerini geliĢtirme fırsatını sağlamada liderlik etmesi gerekmektedir. Politikacılar bireylere düzleĢen küreselleĢme sürecinde kendi ayakları üstünde durma Ģansı tanıyacak eğitim, alt yapı imkânları sunmalıdır. KüreselleĢme çağında ömür boyu istihdam düz dünyanın taĢıyamayacağı bir yağ tipidir. Bireylerin ömür boyu istihdamı önlemek için yağların kaslarla değiĢmesi gerekir. Bununla kastedilen bireylerin kendi sosyal güvencelerini ve istihdam olanaklarını oluĢturması gerektiğidir. Ekonomik yasaların esnekleĢtirilmesi sonucunda bireyler daha fazla hareket ederek kendilerini sürekli yenileme Ģansını yakalamaktadır. ġirketler ve hükümetler küresel rekabette hareket ederken bazı yağlarını kaybetmeleri ama bazı faydalı olanları da arttırmaları gerekmektedir. Mesela ücret sigortası düz dünyanın ihtiyaç duyduğu bir yağdır. Ücret sigortası bireylere kendilerini geliĢtirme fırsatı sunduğu için önemlidir. Bu sigortanın amacı küreselleĢen dünyanın hızına yetiĢemeyenlere el uzatmak ve özen göstermektir. ĠĢlerini kaybedenlere yeni vasıflar kazandırılması için en iyi yol devletin sunacağı eğitim programlarıdır. Sosyal eylemcilik, sosyal ve çevreci sivil toplum örgütleriyle Ģirketlerin yaĢanabilir bir dünyaya katkı sunmak için iĢbirliği yapmasıdır. Bununla biyolojik çeĢitliliğin korunması, rüĢvetin ve çocuk iĢçiliğinin önlenmesi, hava ve suyun kirletilmemesi amaçlanır. ġirketlerin düz bir dünyada daha sorumlu bir hale gelmesi için tüketicilerle iĢbirliğini arttırmalıdır. Ana babalık, ebeveynlerin çocuklarını düzleĢen dünyaya göre eğitmesi ve onlara bu yönde beceriler kazandırmasıyla ilgili tavsiyeleri içerir. ġayet küresel düzleĢmeye vicdanlı politikalar eĢlik etmezse sürecin yabancılaĢmaya neden olacağı kaçınılmazdır. Böyle bir yabancılaĢmanın yaĢanmaması için de bireylere kendilerini geliĢtirme imkânlarının sunulması gerekmektedir (Friedman, 2010: 364).

1970‟lerin sonundan baĢlayarak kendini göstermeye baĢlayan ticaret, finans, teknoloji ve enfermasyon alanındaki bu geliĢmelerin de katkısıyla Ġngiltere ve Amerika‟da yönetime geçen Thatcher ve Reagan “altın deli gömleği” modasını baĢlattılar. Bu iki ülkenin ezici bir çoğunluğu bu gömleğin gereklerine uygun düzenlemelerin yapılmasını talep etti (Güvenç, 1998: 68). Altın deli gömleğinin ölçüleri neoliberal politikaların ilkelerine göre ĢekillenmiĢtir. KüreselleĢme savunucularının ortak bir anlayıĢla benimsediği bu düzenlemeler yani altın deli gömleğinin gerekleri Ģunlarıdır: Özel sektörü ekonomik büyümenin motoru haline getirmek, enflasyon oranını düĢük tutmak, fiyat istikrarını sağlamak, devlet bürokrasini küçültmek, bütçe fazlası sağlanmazsa bile bütçenin dengede durmasını sağlamak, ithal ürünler üzerinden gümrük tarifelerini kaldırmak, ihracat oranlarını artırmak, devlete ait kamu iktisadi teĢekküllerini özelleĢtirmek, para birimini dalgalı kura göre konvertible hale getirmek, rekabetin artırılması için devletin geri plana çekilmesini sağlamak, kamusal yolsuzlukları, sübvansiyonları ve rüĢveti ortadan kaldırarak rekabet piyasa ekonomisini güvenceye almak, bankacılık ve telekomünikasyon iĢletmelerini özelleĢtirmek, vatandaĢlara yerel ve yabancı piyasalarda yatırım yapma olanağı sunmak, endüstri ve borsanın yabancı yatırımcıya açılmasını sağlamak, kötü iĢleyen firmaların daha rahat kapanmasını sağlamak, kredi bulma imkânını artırmak, iĢe alma ve iĢten çıkarmanın kolaylaĢmasını sağlamak, iĢ imkânlarının esnekleĢmesini sağlamak.

ĠĢte bu düzenlemelerin her biri altın deli gömleğinin gereğidir. Duvarların çökmesiyle Çin, Hindistan, Brezilya Rusya ve Meksika gibi ülkeler, yukarıda tavsiye edilen önerilerin birçoğunu uygulayarak kalkınma yoluna girmiĢlerdir. GeliĢmekte olan ülkelerden perakende reformlar yaparak ülkelerini kültürel, eğitim, alt yapı ve kurumlar düzeyinde bu sürece uyarlamaları istendi. Böylelikle bu ülkeler, vatandaĢlarına küreselleĢme sürecine uygun giriĢimci ve yatırımcı olabilme imkânı sunabildiler(Friedman, 2010: 125-140; Yılmaz, 2007: 264; Ohmae, 2008: 303- 305;Friedman, 2012: 309-312).

Küresel piyasa ekonomisiyle bütünleĢen ve ortak hale gelen pazarlar bir ülkenin altın deli gömleği giymesini gerektirmektedir. Buna uygun davranan devletler, dıĢ ticaret hacmini, yabancı yatırım olanağını artırarak ekonomisini güçlendirmektedir. Ekonomik etkinliğin politika aleyhine geniĢlediği bu dönemlerde bu gömleği çıkarmak büyük bir risktir. Altın deli gömleğini giyen ülkeler yabancı yatırımcılara her zaman cazip gelmiĢlerdir. Herhangi bir ülkenin yabancı yatırımcıya cazip gelen bu düzenlemelerden vazgeçmesi onu büyük ekonomik krizlerin eĢiğine getirir (Friedman, 2010: 130). Bu tehdit ile kaygılandırılan ülkelerin nazarında kalkınmayı sağlayabilecek alternatif ekonomik politikalar böylece gözden düĢürülmeye çalıĢılır.

Altın deli gömleğini giyen ülkeler, eski devlet vasıflarından sıyrılıp etraflarında dönen Ģirketlerin yönetim ve iĢletim mantığıyla hareket etmeye baĢladılar. Bir ülkenin bir Ģirket gibi baĢarılı olması, küreselleĢme sürecine uygun yeni alıĢkanlıklar edinmesiyle mümkündür. Altın deli gömleğine uygun alıĢkanlıkları edinen bir ülke, Ģu temel sekiz özelliği ihtiva etmek zorundadır: Birincisi; bir ülkenin hane baĢına düĢen bilgisayar sayısının ve fiber optik bant geniĢliğinin artması yeni küresel düzene uyum göstermenin ölçüsüdür. Çünkü ekonomik geliĢmiĢliğin alt yapısı olan bu ağların varlığı ülkenin yatırım çekme cazibesinin imkânıdır. Ġkincisi, bir ülkenin bürokraside küçülmesi ona hızlı karar verme ve hareket etme Ģansı verir. Bir ülke ne kadar hızlı hareket etme ve karar alma becerisi kazanmıĢsa o kadar baĢarılı olur. Büyük balığın küçük balığı yuttuğu dönemlerin geride kaldığı, hızlı hareket edenlerin kazandığı bir dünyada küçülme artık en iyi yoldur. Üçüncüsü, enformasyon üretimini alıĢkanlık edinen bir ülkenin sermaye edinmesi kolaylaĢır. Toprağın zenginlik kaynağı olduğu toplumsal modelin yerini alan bilgi toplumunda zenginlik kaynağı bilgi ve onun üretimidir. Dördüncü gösterge, bilgi ve enformasyonun zamanla imalat ürünlerinin yerini alması ihraç edilenlerin niteliğini değiĢitirmektedir. Bir ülke ne kadar bilgi, imaj, yazılım ve enformasyon ihraç ederse o kadar baĢarılı olur. Enformasyon teknolojileri ile üretilen Ģeylerin ağır taĢımacılığı gerektirmediği daha hafif ve kârlı ürünlerin yapılması ekonomik geliĢmiĢliğin belirleyicisidir. BeĢincisi, bir dönemler güçlü olmanın belirtisi sayılan kendini dünyadan izole etme anlayıĢı yerini dünyaya açmaya bıraktı. Günümüz dünyasında zenginliğin ve gücün ifadesi olan dıĢa açıklık yabancı yatırımcıları çeken bir ilkedir. Bir ülke piyasasını yabancı yatırımcıya ne kadar açarsa o kadar geliĢir. Altıncısı, bir ülkenin baĢka ülkelerle ittifak kurabilme yeteneğidir. Çünkü bazı mal ve hizmetlerin üretiminin kompleks yapısı ittifakları gerektirdiği için ekonomik iĢbirliğinin yapılması ülkeler için zorunlu bir Ģarttır. Yedincisi, ülkeye liderlik edenlerin küresel bir paradigmayla dünyayı okuması gerekmektedir. Sekizincisi, bir ülkenin ya kendisi ya da Ģirketlerinin yabancı yatırımcıyı çekecek markalar üretebilme kabiliyetidir. Güçlü marka üretebilen ülkeler, uluslararası arenada güçlü bir konum edinebilirler (Friedman, 2010: 233-250).

Günümüz dünyasında küreselleĢmenin imkânları geliĢmekte olan ülkelerin büyümeleri için bir fırsat olarak görülür. Ġç kaynakları kendilerine yeterli gelmeyenlerin bu durumu dıĢ kaynaklarla telafi edebilmesi bu fırsatlardan biridir. Sermayenin hareket kazandığı günümüzde yatırımcılar maliyetlerini düĢürebilecekleri ve kendi iĢ imkânlarını güvenceye alabilecekleri ülkelere yönelirler. Bu nedenle altın deli gömleğini giyen ülkeler daha fazla dıĢ yatırım çekerler (Acar, 2009: 105). Böylece, ticaret yolu ile artan bağlılık ekonomik büyümeyi getirir (Chanda, 2009: 328).

KüreselleĢmeye uyum sağlayan ülkelerin yapması gerekenler dıĢında bir de kaçınması gereken davranıĢlar vardır. Örneğin, altın deli gömleğini giyen bir ülkenin gümrük tarife uygulamaları onun ticaret hacmini düĢürmekte ve ekonomik büyümesini önlemektedir. Korumacılık yanlıları, ithal ürünlere artan talebin yerli üretimi düĢüreceğini ve bu nedenle istihdam alanlarının daralacağını böylece iĢsizliğin artacağını iddia ederek korumacılığı meĢrulaĢtırırlar. Bu vehmin yersiz olduğunu düĢünen küreselleĢme savunucuları ise ithalat yasaklarının ihracat oranlarını düĢürerek ekonomik büyümeyi yavaĢlatacağı düĢüncesindedirler.

Belgede Küreselleşme ve eleştirileri (sayfa 146-160)