• Sonuç bulunamadı

2.4. Estetik Tercih

2.4.1. Estetik Tercihlerde Farklılaşmaya Neden Olan Etmenler

2.4.1.5. Eğitim

2.4.1.5.3 Almanya ve Türkiye’de Sanat Eğitimi

Farklı yapılara sahip ülkelerin ve toplumların yaşadıkları düzenin gereği olarak eğitim sistemlerinde de farklılıklar görülmektedir.

Çok kültürlü bir yapıya sahip olan Almanya’da etnik kökenli öğrenci sayısının fazlalığı, özellikle Bavyera gibi bazı eyaletlerde multikültürel okulların bulunması sanat eğitimi uygulamalarındaki çeşitliliği de artırmaktadır. Sanat eğitiminin farklı kültür alanlarına göre nasıl sınırlandırıldığını araştırmayı amaçlayan projelerde aynı zamanda sanat alımının ne düzeyde olduğu ve sanat eğitimi uygulamalarının bölgelere göre değerlendirilmesi de incelenmektedir.

Almanya’nın 2009 yılına ait uluslararası değerlendirme raporu farklı ulusal alanların farklılaştığını ayrıntılı olarak göstermektedir. Ülkeler arasındaki sanat alanındaki değişim önemli derecede yüksektir. Uygulanan programların genel yapısı nedir? Müfredat programı ile okul dışı etkinlik programı arasındaki ilişki nedir? Öğrenciler okul dışında da sanatsal etkinliklere katılıyorlar mı? Müfredat konularına eklenen okul dışında uygulanması önerilen programların oranı nedir? gibi sorular sanat eğitiminin ülkeler bazında başarı durumlarının sorgulanması için cevaplanması gereken problemler olarak kabul edilmektedir. Sanat eğitimine verilen önemin anlaşılmasını sağlayan bir diğer ölçüt de ders saati oranlarıdır. Farklı sanat konuları arasındaki ders saati farklılığına bağlı elde edilen öğrenmenin durumu sanat eğitiminde başarı ölçütü olabilmektedir (Wagner, 2013:104). 16 tane eyalet bulunan Almanya’nın her eyaletinde eğitim sisteminde farklılıklar bulunmaktadır. Her eyaletin okullarda haftalık sanat dersi saati sınıflara göre değişmektedir (Bayerische Staatsregierung, Gymnasialschulordnung GSO, 2015: 23). Bavyera eyaletindeki Gymnasium okullarında 5. 6. 7.sınıflarda sanat (Kunst) dersi ikişer saat; 8. 9. 10. sınıflarda ise birer saattir (Bayerische Staatsregierung, Gymnasialschulordnung GSO, 2015:64). 11. ve 12. sınıfta ders saati 2’ye çıkmaktadır (Bayerische Staatsregierung, Gymnasialschulordnung GSO, 2015:71). Alman eğitim sisteminde eyalete göre lise diploması almak için 12.sınıfta veya 13.sınıfta dört veya beş ayrı merkezi sınav yapılmaktadır. Lise son sınıf dönemine, bu dönem sonunda girilen sınava ve sonunda alınan diplomaya “Abitur” denir. Bavyera eyaletinde Abitur sınavı 12.sınıfta 3 yazılı 2 sözlü olmak üzere 5 ayrı merkezi sınav şeklinde uygulanmaktadır. Ders saatleri, Abitur sınavında başarılı olmak için öğrencinin seçtiği derslere göre değişmektedir (Bayerische Staatsregierung, Gymnasialschulordnung GSO, 2015:26). Sanat dersinin sınavına “Abitur” sınavı değil de “Bölüm Sınavı” denmektedir. Çünkü bu dersin sınavını diğer derslerden ayıran şey sınavda yazılı dışında bir de uygulama sınavının bulunmasıdır (Bayerische Staatsregierung, Gymnasialschulordnung GSO, 2015:43). Sanat (Kunst) dersinin Bölüm Sınavında yazılı ya da sözlü sınavdan biri tercih edilebilmektedir. Sanat dersinin sınavı yazılı sınav olarak tercih edildiğinde haftada 2 saat olan sanat dersi 4 saate çıkmaktadır, çünkü ek ders olarak 2 saatlik “sanatsal uygulama” dersini de almak mecburi olmaktadır. Bu “ek derse” girebilmek için de 10.sınıfta ders notunun en az 3 olması gerekmektedir (Bayerische Staatsregierung,

Gymnasialschulordnung GSO, 2015:26). Uygulama sınavı ise ek ders olarak alınan “sanatsal uygulama” içeriği üzerinedir (Bayerische Staatsregierung, Gymnasialschulordnung GSO, 2015:74). Sanat dersinin sınavı sözlü sınav olarak tercih edildiğinde ise okullara bağlı olarak uygulama sınavı da yapılabilmektedir. Sözlü sınav 30 dakika sürmektedir (Bayerische Staatsregierung, Gymnasialschulordnung GSO, 2015:44). Sözlü sınavın sonucu o gün içerisinde alınır. Yazılı sınavın sonucu ise bir ay sürebilir. Resim dersine özel olan sınavda öğrenciye bir yazılı-teorik, bir görsel-pratik sınavı dışında bir de yazılı-teorik+görsel-pratik konularından karışık bir sınav sunulmaktadır. Öğrenci bu üç sınavdan birini seçme hakkına sahiptir. Sınav süresi 300 dakikadır. Görsel- pratik sınavında yaratıcılık dışında zanaat ve teknik özellikler de değerlendirilmektedir (Bayerische Staatsregierung, Gymnasialschulordnung GSO, 2015:77). Bazen ek ders olan sanatsal uygulamayı seçen öğrenci sayısı az olduğunda sınıf açılmamakta ve ders yapılamadığı için de Abitur için seçilmeyebilmektedir.

7.sınıftan 12.sınıfa kadar sanat derslerinde program basitten karmaşığa doğru gitmektedir. Sanat dersi günlük yaşamdan örneklerle estetik gelişimi sağlayıcı temele dayanan bir eğitim programıyla desteklenmektedir. Sanat dersinde öğrenciler, sanatı anlama, algılama, tasarım yapma ve uygulama alanlarında gelişmektedir. Öğrenciler sanatı anlarken aynı zamanda dünya sanatını ve çağdaş sanat anlayışını tanımaktadır. Bu anlamda sanat dersi, sanat hakkında genel kültür bilgisini ve görsel medyaya karşı eleştirel düşünce yapısını geliştirmektedir. Görsel medya, çağımız sanat dünyasında televizyon, film, dijital medya, iletişim, tasarım alanlarında değer kazanmaktadır. Öğrencilerin yaratıcılığını geliştirmesi ve güncel sanat uygulamalarını anlama ve uygulama anlamında yeterlilik kazanabilmesi için boyama, çizim, dijital çizim, kil, modelaj ve baskı teknikleri öğretilmektedir.

5. ve 10. sınıflar arasında sanat ders planı dört öğrenme alanını içermektedir. Bu alanların yöntem ve teknikleri sınıf arttıkça daha kapsamlı ve çeşitli olmaktadır. Bu alanlar şöyle sıralanabilir:

1- Günlük Deneyim: 5.sınıf öğrencileri hayal dünyalarını yansıtan deneyimler sergilemektedir. Daha üst sınıflardaki öğrenciler, moda, müzik, sanal dünya, popüler kültür içerisinde bazı deneyimler yaşayabilirler.

2- İletişim ve Medya: Bu alan sadece yazı, reklam değil fotoğrafçılık ve ortak tasarım yöntemlerini öğretmeyi amaçlamaktadır.

3- Mimari ve Tasarım: Bu öğrenme alanı, öğrencilerin gelişim durumuna göre kişisel tasarımlara, duygu yansıtan objelerin kullanımına ve kentsel planlamaya yönelik ürün oluşturma ile ilgilidir.

4- Kültürel Miras: Antik Çağ’dan günümüze sanat dönemlerini öğrenmenin ve kültürel mirası günümüz sanatına yönlendirerek ürünler ortaya koymanın amaçlandığı bu alanda öğrenciler sanatın tarihsel sürecini ve eserlerini yakından tanımaktadır (Bayerisches Staatsministerium für Unterricht und Kultus, Staatsinstitut Für Schulqualität und Bildungsforschung, 2010: 54).

7.sınıfta gerçekçilik ve klasik dönem sanatçı ve eserleri hakkında bilgi verilip örnekler sunulmaktadır. Bu aşama 12.sınıfta tasarım boyutuna ulaşıp çağdaş sanat izlenimlerini uyarlama ve ürün oluşturma sürecine geçmektedir. Planda her konu için, algı ve popüler bakış açısı başlıkları altında amaç oluşturulmuştur. Örneğin 7.sınıf, iletişim ve medya konusu için “mesaj” temalı ürünler oluşturmak için baskı tekniği kullanılmıştır. Dürer ve Rembrant’ın baskı eserlerinden yola çıkarak 20.yy fotoğraf örnekleri incelenmiştir. Popüler bakış alanında da web sitesi, kartvizit, davetiye örnekleri yapılmıştır (Staatsinstitut Für Schulqualität und Bildungsforschung München, Lehrplan Jahrgangsstufe 7.,2010: 42).

2000 yılından itibaren her iki yılda bir yayınlanan Alman eğitim raporu, 2012 yılında ilk defa özel bir bölümde sanat alanına yoğunlaşmıştır. Bu raporda en çok (Organisation for Economic Co-operation and Development, OECD) Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü üyesi olan ülkelerde, eğitim kurumlarında sanat eğitiminin öneminin azaldığı görülmektedir. Bu durumun karşıtı önemli bir örnek Finlandiya’da gözlenmektedir. Ülkede, 9–11 yaş grubu ve 12–14 yaş grubu öğrencilerin eğitim dönemindeki sanatsal disiplin oranları bu yılda ikiye katlanmıştır.

Okul dersleri Alman eğitim sistemine göre, öğrenciler için en üst düzeyde önemlidir. Öğrenciler belirli kurallara bağlı olarak daha çok proje üretmekte ve performans göstermektedir. Öğretmenler de farklı yöntemlerle motivasyonu sağlamaktadır. PISA 2009’a göre Almanya müzik ve görsel sanatlar alanlarında okul bandosu, orkestra, grup sergileri gibi grup çalışmaları üzerine yoğunlaşmaktadır. Okullarda 15 yaş grubu öğrencilerin bu tip aktivitelerinin desteklenme oranları 2012 yılında % 66’dan %78’e yükselmiştir (Wagner, 2013:103).

Almanya’da sanat eğitimi kendini sadece okul ile sınırlandırmaz. Sanat eğitimi, aynı zamanda eğitimin informal alanında da güçlü şekilde hissedilmektedir. Almanya’nın çok kültürlü yapısı, okul dışındaki sanat eğitimi programları ve uygulamalarına da yansımaktadır. Sanat ve müzik okulları dâhilinde kültürel etkinlikler, amatör orkestralar, bağımsız dans ve drama grupları ve etkinlikleri oluşturulmaktadır. Aynı zamanda kültürlerarası alan çalışmalarında özellikle göçmenlerle yapılan kültürel faaliyetlerde, sürekli artış gösteren bu nüfus için eğitim önerileri geliştirmek üzere çaba sarf edilmektedir. Bu değerlendirmeler sonrasında bir diğer sanat eğitimi sorumluluğu da fon ayırma ve maddi destek imkânları sağlamadır. Bakanlıklar ve yerel yönetimler göçmen aileler, çocuklar, gençler gibi özel gruplara sanat eğitimi verilmesi için fon ayırmaktadır. Bu kurumların azınlık gruplara karşı sorumluluğu erken çocukluk döneminden itibarendir (Keuchel, 2013:128). Kültürel etkinlikler içeriğinde uluslararası dil kursları ve sanat etkinlikleri Federal Yabancı Büroları ya da Ekonomi Bakanlığı tarafından desteklenmektedir. Almanya’nın eğitim anlamında sıkıntı yaşadığı konu tam zamanlı okul sayılarının artmasıdır. Ülkede bulunan yarı zamanlı okullardaki öğrenci sayısının tam zamanlı okullardaki öğrenci sayılarına nazaran 2002 yılından itibaren üç katından daha fazla olması, bu okullar için gerekli olan fonun daha da artırılmasına neden olmaktadır. Keuchel (2013:131), yaptığı bu araştırmada bahsedilen problemin anne-baba tarafından finansal katılım gerekliliği şeklinde çözülebileceği sonucuna varmaktadır. Ülkede verilen sanat eğitimi sonuçlarının değerlendirilmesinde ulusal alanda kapsamlı veriler toplanmaktadır. Gereksinim duyulan materyaller yıllık değerlendirme raporları ile belirlenmektedir. Aynı zamanda çok kültürlü okullarda

önemli günlerde kültür geceleri düzenlenip, her öğrenci grubu kendi kültürüne ait bir özelliği resim, müzik, tiyatro, şiir gibi etkinliklerle sergilemektedir.

Türkiye’de ise eğitim sistemi 4+4+4 olarak formülleşen ilkokul, ortaokul ve lise düzeyinde okullara sahiptir. 5, 6, 7 ve 8. sınıflar ortaokul ve 9, 10, 11 ve 12. sınıflar ise lise düzeyini oluşturmaktadır. 2015 yılı Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’nde ortaöğretim kurumu, ortaokul veya imam-hatip ortaokulundan sonra dört yıllık eğitim ve öğretim veren, resmî ve özel örgün eğitim okul ve kurumlarının her biri şeklinde tanımlanmaktadır (MEB, Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği, 2015: Madde 4,m). Bu kurumlar, Fen liseleri, sosyal bilimler liseleri, Anadolu liseleri, güzel sanatlar liseleri ve spor liseleri, Anadolu imam-hatip liseleri, Mesleki ve teknik Anadolu liseleri, mesleki ve teknik eğitim merkezleri ile çok programlı Anadolu liselerinden oluşur (MEB, Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği, 2015: Madde 6, 2a,b,c). Ortaöğretim, ilköğretimden sonra devam eden ortaokullar ve liselerin tamamını kapsamaktadır. Ortaokul ve liselerde, Kur’an-ı Kerim ve Hz. Peygamberimizin Hayatı, isteğe bağlı seçmeli ders olarak okutulmaktadır. Bu okullarda okutulacak diğer seçmeli dersler ise okullara göre Bakanlık tarafından belirlenmektedir (Milli Eğitim Temel Kanunu, 1973, Madde 25 –(30/3/2012-6287/9 md.). Seçmeli dersler, öğrencilerin hedefledikleri ve yöneldikleri alanda gelişmelerine veya ilgi ve istekleri doğrultusunda çeşitli programlarda ilerlemelerine, kişisel yeteneklerini geliştirmelerine imkân sağlayan derslerdir (MEB, Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği, 2015: Madde 10/d). Seçmeli ders en az 10 öğrencinin talebi doğrultusunda öğretime açılır. Ders yılı içerisinde öğrenci sayısı azalsa

bile o dersin okutulmasına devam edilir (MEB, Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği,

29403 Sayılı RG, 2015: Madde 11/4).

İlkokulların birinci sınıfına, kayıtların yapıldığı yılın eylül ayı sonu itibarıyla 66 ayını dolduran çocukların kaydı yapılır (MEB, Okul Öncesi Eğitim ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliği, 29072 sayılı RG, 2014, Madde 11/6a). 13 yaşını bitirip 14 yaşına girdiği yılın öğretim yılı sonunda biten zorunlu ilköğretim çağı 6–13 yaş grubundaki çocukları kapsamaktadır(Milli Eğitim Temel Kanunu,1973, Madde 22 – (Değişik: 30/3/2012 - 6287/7 md.). Her Türk çocuğuna iyi bir vatandaş olmak için

gerekli temel bilgi, beceri, davranış ve alışkanlıkları kazandırmak; onu milli ahlak anlayışına uygun olarak yetiştirmek; her Türk çocuğunu ilgi, istidat ve kabiliyetleri yönünden yetiştirerek hayata ve üst öğrenime hazırlamak, ilköğretimin amaç ve görevleri arasındadır (Milli Eğitim Temel Kanunu, 1973: Madde 23). Ortaöğretim kurumları, öğrencileri ortaöğretim düzeyinde ortak bir genel kültür vererek yükseköğretime, mesleğe, hayata ve iş alanlarına hazırlamayı, öğrencilerin öz güven, öz denetim ve sorumluluk duygularının geliştirilmesini, öğrencilere çalışma ve dayanışma alışkanlığı kazandırmayı amaçlamaktadır. Ayrıca, öğrencilere yaratıcı ve eleştirel düşünme becerisi kazandırmayı, öğrencilerin dünyadaki gelişme ve değişmeleri izleyebilecek düzeyde yabancı dil öğrenebilmelerini sağlamak belirtilen amaçlar arasında yer almaktadır. Bu kurumlar öğrencilerin teknolojiden yararlanarak bilgi ve

becerilerini kullanarak proje geliştirerek bilgi üretebilmelerini sağlamaktadır (MEB,

Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği, 29403 RG, 2015: Madde 7/1a,b,ç,d,e,g,h). İlköğretimini tamamlayan her öğrenci ortaöğretime girmeye hak kazanmaktadır. Ortaöğretime geçiş döneminde öğrencilerin yanılmalarını önlemek için muhtemel gelişmelere göre ortaöğretime yöneltme ilköğretimde sağlanmaktadır (Milli Eğitim Temel Kanunu, 1973, Madde 30). İlköğretimin son ders yılının ikinci yarısında öğrencilere, ortaöğretimde devam edilebilecek okul ve programların hangi mesleklerin yolunu açabileceği ve bu mesleklerin kendilerine sağlayacağı yaşam standardı konusunda tanıtıcı bilgiler vermek üzere rehberlik servislerince gerekli çalışmalar yapılmaktadır (Milli Eğitim Temel Kanunu 1973, (Ek: 16/8/1997 - 4306/4 md.) Madde 23/3). Bu yönlendirme okuldaki rehber ve sınıf öğretmenlerince belirlenip öğrenci ve velilerin bilgilendirilmesiyle mümkün olmaktadır.

Öğrenciler lise dönemlerinde kendi ilgi ve yeteneklerine göre Güzel Sanatlar Liselerini de tercih edebilmektedir. Güzel sanatlar liseleri, öğrencilere güzel sanatlarla ilgili temel bilgi ve beceriler kazandırmayı ve güzel sanatlar alanında nitelikli insan

yetiştirilmesine kaynaklık etmeyi amaçlamaktadır (MEB, Ortaöğretim Kurumları

Yönetmeliği, 29403 RG, 2015: Madde 7/2c).

İlköğretim Kurumları (İlkokul ve Ortaokul) Görsel Sanatlar Dersi (1-8. Sınıflar) Öğretim Programının, 2014-2015 Öğretim Yılından itibaren 1 ve 5.

sınıflardan başlamak ve kademeli olarak uygulanmak üzere kabul edilmiştir. 11.09.2006 tarihinde kabul edilen ‘İlköğretim Görsel Sanatlar (1-8. Sınıflar) Dersi Öğretim Programı’nın, 2014-2015 Öğretim Yılından itibaren 1 ve 5. sınıflardan başlamak üzere kademeli olarak uygulamadan kaldırılması uygun görülmüştür (MEB, İlköğretim Kurumları (İlkokul ve Ortaokul) Görsel Sanatlar Dersi (1-8. Sınıflar) Öğretim Programı, 2013).

2014 yılında Görsel Sanatlar Dersi (5–8. Sınıflar) Öğretim Programı yeniden oluşturulmuştur. Ortaokul ve İmam Hatip Ortaokulu Seçmeli Görsel Sanatlar Dersi (5, 6, 7 ve 8. Sınıflar) Öğretim Programının, 2014-2015 Öğretim Yılından itibaren 5, 6 ve 7. Sınıflardan başlamak üzere kademeli olarak uygulanması ve 28.08.2006 tarihinde kabul edilen İlköğretim Seçmeli Sanat Etkinlileri (1-8. sınıflar) Dersi Öğretim Programının, 2014-2015 Öğretim Yılından itibaren 1, 2, 3, 4, 5, 6 ve 7. sınıflardan başlamak üzere kademeli olarak uygulamadan kaldırılması Milli Eğitim Bakanlığı’nca uygun görülmüştür (MEB, Seçmeli Görsel Sanatlar Dersi Öğretim Programı, 2014). Oluşturulan program 2014–2015 öğretim yılında 1. ve 5. sınıflarda sonraki öğretim yıllarında da 2. ve 6. sınıflar, 3. ve 7. sınıflar şeklinde kademeli olarak uygulanacaktır. Bu öğretim yılında 1. ve 5. sınıflar dışındaki diğer sınıflarda eski program uygulanmaya devam etmektedir. Şu anda 1. ve 2. sınıflarla 5. ve 6.sınıflarda yeni program; diğer sınıflarda eski program olmak üzere iki program aynı anda uygulanmaktadır.

Bu programın amaçları bireysel ve toplumsal amaçlar, algısal amaçlar, estetik amaçlar ve teknik amaçlar olarak bölümlere ayrılmıştır. Bireysel ve toplumsal anlamda belirlenen amaçlar daha çok öğrencinin seçme, inceleme, yeniden organize edebilme, yaratıcı davranışlar geliştirme ve öğrencilerin sanat eseri ve sanatçıları tanımasını sağlamak amaçlanmaktadır. İş birliği yapma, paylaşma, sorumluluk alma, ulusal ve evrensel değerleri tanımayı sağlamak da toplumsal amaçların gereklilikleridir. Öğrencinin algı birikimini ve hayal gücünü geliştirmek ve bunların sanatsal anlatımlara dönüşmesini sağlamak, özgün olmalarını sağlamak algısal amaçlardandır. Öğrencinin sanatın ve sanat eserlerinin değerini, geçmişten günümüze gelen eserleri anlamaya çalışmasını, haz alma ve onları korumayı bilme

estetik amaçların arasındadır. Öğrencinin ürün ortaya çıkarırken bilgi birikimlerini kullanması ve araç gereç kullanımını doğru yapma becerilerinin kazandırılması, değişik tekniklerin kullanımıyla anlatımda sağlanan zenginliğin farkına varılması teknik amaçların gerektirdikleridir (Peşkersoy ve Yıldırım 2010: 10-11).

Bu program üç öğrenme alanı altında yapılandırılmıştır: 1- Görsel Sanatlarda Biçimlendirme:

Sanatın ilke ve elemanlarının seçilen etkinlik, önerilen yöntem ve teknikler eşliğinde, duyuşsal ve devinimsel kazanımlara yönelik uygulamalar içinde sezdirildiği, hissettirildiği, geliştirildiği ve pekiştirildiği bir öğrenme alanıdır.

2- Görsel Sanat Kültürü:

Bu öğrenme alanında öğrencilerin ulaşmaları gereken kazanımlar “estetik”, “sanat eleştirisi”, “sanat tarihi” gibi varlığını sanattan alan diğer disiplinlerin birbiri içine geçirilerek sarmal olarak verilmesiyle oluşturulmuştur. Böylelikle sanatsal uygulamalar yapan ve sanat yapmaktan zevk alan bireylerin yetiştirilmesi hedefinin yanı sıra bir sanat eserini çözümleyebilen, sanat eseri niteliği taşıyanla bu niteliği taşımayanı değerlendirebilen, sanatçı ile zanaatçı farkını algılayabilen ve her ikisinin de toplumda yerini ve önemini kavrayabilen, daha da önemlisi sanatçı ile sanatçı olmayanı birbirinden ayırt edebilen çağdaş bir nesil yetiştirilmesi hedeflenmektedir.

3- Müze Bilinci:

Bu öğrenme alanında yer alan öğrenme mekânları, müzelerle birlikte ören yerlerini, anıtları, tarihi yapıları, sanat galerilerini içine alacak şekilde geniş tutulmuştur. Bu öğrenme alanı ile öğrenciler, görsel sanatların birbirinden farklı sanat dallarında verilmiş olan, aynı zamanda birer kültür ve tarih mirası sayılan eserleri tanımaktadır. Farklı kültürleri ve Anadolu medeniyetlerini tanıyan öğrenciler eserleri anlamayı, korumayı ve sahip çıkma konusunda bilinçlenmektedir (Peşkersoy ve Yıldırım, 2010: 12-13).

2014-2015 öğretim yılında yeni uygulanmaya başlayan MEB, Görsel Sanatlar Eğitim Programı’nda (2013:1) ise, görsel sanatlar kavramı, bazen bir amaca yönelik olarak bazen de estetik kaygılar ile sanatsal düzenleme eleman ve tasarım ilkelerini dikkate alıp, hayal gücü, düşünce, yaratıcılık ve becerinin birleşmesi sonucu ortaya çıkan mimari yapı, resim, seramik, heykel, tekstil tasarımı, fotoğraf gibi sanat eserleri şeklinde tanımlanmaktadır. Görsel sanatlar, bireyin yaşamında ve çevresindeki gereksinimlerindendir. Çünkü o, bireyin yaşadığı toplumda etrafında olup bitenlere karşı kendini farklı biçimlerde ifade edebildiği etkili araçlardan biridir. Yeni programa göre görsel sanatlar eğitimi programının tanımı ve amaçları, şöyle sıralanmaktadır:

Görsel sanatlar, insan bilincini yeniden düzenleyebilecek kazanımları sağlayan ve bu sayede duygusal gelişime katkıda bulunarak duygu birliği oluşturan; onun yaratıcılık ve üretkenlik yönünü açığa çıkartarak sanatsal gelişimini teşvik eden; farklı fikirler, ülkeler ve kültürlerle iletişim kurarak onlara saygı duymayı öğreten ve empati gibi değerleri kazandırarak toplumlar arasında köprü vazifesi gören; kültürel mirasa değer vermenin önemini kavratan; estetik değer yargılarının gelişimine katkı yapan; bireylerin görsel okuryazarlığı kazanması, eleştirel düşünmesi ve problem çözmesi için eğitsel süreci organize eden bir alandır. Ayrıca görsel sanatlar, insanlık tarihinin geçmişini bize aktarmakla birlikte kim olduğumuzu, tarihimizi, kültürümüzü ve dünyadaki yerimizi anlamamıza yardımcı olmaktadır.

Bireyin görsel sanatlar eğitimi alması onun sadece bir sanatçı veya çok üstün yeteneklere sahip olmasını gerektirmez. Görsel sanatlar eğitimi bireyin kişisel yaşantısına katacağı olumlu edinimler, küresel anlamda ilişki içerisinde olduğumuz insanlar ve toplumlar açısından avantajlar sağladığından her düzeydeki yaş grubundan bireyler için bir gereksinimdir (MEB, Görsel Sanatlar Eğitim Programı 2013:1). Bu anlamda ilkokul ve ortaokul düzeyinde sanat eğitimi programı üç temel öğrenme alanı üzerine odaklanmıştır:

1. Görsel İletişim ve Biçimlendirme

Bu alanda öğrencilerin, hayallerini, duygularını ve düşüncelerini biçimlendirerek görsel iletişim kurmaları ve bunun sağlanması için sanatın dilini kullanmaları yanında onu destekleyen yazılı ve sözlü ifadeler oluşturmaları amaçlanmaktadır. Görsel sanat çalışmalarında sanat elemanları (renk, çizgi, biçim, form, doku, mekân/uzam) ve tasarım ilkelerini (ritim, denge, oran-orantı, vurgu, birlik, çeşitlilik, hareket, zıtlık) kullanmaları, sanat eserlerinin anlamını ve değerini kavrarken kendisinin ve arkadaşlarının oluşturduğu görsel sanat çalışmalarına saygı duyarak eleştirel bakış açısı kazanmaları sağlanmaktadır. Bu öğrenme alanı ile öğrencilerin teknik anlamda görsel sanat çalışmalarını oluştururken öğretim materyallerini (sanat eseri, tıpkıbasım, sanat kitapları vb.), araç-gereçleri (fırça-boya, makas-kâğıt vb.) kullanabilmeleri ve teknik uygulamaları gerçekleştirmeleri amaçlanmıştır. Aynı zamanda dersle ilgili materyal, malzeme ve gereçlerini gereksiz yere harcamadan, aile ekonomisini düşünerek kullanmaları, yeteneklerini açığa çıkartabilecek biçimlendirme çalışmalarını yapmaları, görsel sanat çalışmalarını oluştururken telif hakları gibi konulara ilişkin etik davranışlar göstermeleri ve gerekli güvenlik tedbirlerini dikkate almaları amaçlanmıştır (MEB, Görsel Sanatlar Ders Programı, 2013:2).

2. Kültürel Miras (Sanat Tarihi ve Müze Eğitimi):

Öğrencilerin tarihî süreç içerisinde Türk kültürü başta olmak üzere farklı toplum ve kültürlerde ortaya konulan sanat eserlerini ve sanatçıları incelemeleri, sanat ile kültürün birbirini şekillendirdiğini ve yansıttığını kavramaları; müze, ören yerleri, tarihî mekânlar, sanat galerisi, sanatçı atölyeleri ve bunun gibi yerlerdeki kültür-sanat eserlerini incelemelerinin sağlanması, uygulanan programın bu öğrenme alanı içerisindeki kabul edilen amaçları arasındadır. Sanatın farklı duygu, düşünce ve inanışları iletmede bir araç olduğunu anlamak, bu anlamda görsel sanatların geçmiş ile gelecek arasında köprü vazifesi gören araçlardan biri olması müzeler ile görsel sanatları ilişkilendirmektedir. Bu açıdan bakıldığında görsel sanatların tarihsel sürecini incelemeleri, kültür-sanat örneklerini incelemeleri, analiz etmeleri ve yorumlamaları amaçlanmıştır (MEB, Görsel Sanatlar Ders Programı, 2013:3).

2.1. Sanat Tarihi: Kültürel Miras öğrenme alanı içerisinde yer alan sanat