• Sonuç bulunamadı

Aşırı Kalabalık Bölgelerin Sorunları ve Optimal Kent Ölçeği

2. EKONOMİK GELİŞME SONUCU ORTAYA ÇIKAN BÖLGESEL

2.5. Aşırı Kalabalık Bölgelerin Sorunları ve Optimal Kent Ölçeği

başta işgücü olmak üzere, diğer bölgelerdeki tüm üretim faktörlerini emerek kalabalıklaşması da önemli sorunlar doğurmaktadır. Başlan- gıçta sanayileşmeyle başlayan kentleşme olgusunda büyük kentlerin giderek kalabalıklaşmasına, ülke gelişiminin göstergesi olarak bakıl- maktadır. Ancak belirli bir zaman sonra, aşırı kalabalıklaşan bölgele- rin sorunları çözümü olanaksız boyutlara erişebilmektedir. Nüfusu birkaç milyonu aşan kentlerde yaşayanlara hizmet götürmek güçleşir- ken, giderek ağırlaşan çevre sorunları hayatı felce uğratmaktadır58.

Gelişen bölge ve o bölgenin merkezi, belirli bir gelişme düzeyine eriştikten sonra, bir yandan dışsal avantajlar tersine dönerken, öte yandan altyapı kuruluşları ile yöresel hizmetlerin maliyetleri giderek artmaya başlayacaktır. İşletmelerin üretim giderlerine ve çeşitli hesap- lara sokulması olanaksız olan, hatta çoğu kez rakamlarla bile ifade edilemeyen ancak kentsel topluluklar düzeyinde muhasebeleştirilen ve makro ekonomik bir hesaplamayı gerektiren bu gider artırıcı öğelerin tümüne “sosyal maliyetler” ya da “kentsel gelişmenin maliyeti” denir.

57 Nihat G. KINIKOĞLU, “Güneydoğu’daki Sefalete Ne Zaman Dur Denecek?”, Ye- ni Yüz Yıl Gazetesi, 21-Aralık-1992, s.2.

P.N. DERYCKE sosyal maliyetleri parasal ve parasal olmayan maliyetler olmak üzere ikiye ayırmaktadır59.

Parasal olmayan maliyetler, aşırı yığılmalar sonucu işletmeler ve bireyler yönünden söz konusu olan ve para ile ifadesi güç olduğundan hesaplarda görülmeyen tüm dezavantajları kapsar. Kalabalıklaşmadan doğan zaman ve enerji kaybı, sinirsel yıpranmalar strese dayalı hasta- lıklar vs. bu dezavantajlara örnek gösterilebilir.

Parasal ve sosyal maliyetler, kentsel gelişmenin özel maliyetleri, kamusal maliyetler ve adaptasyon maliyeti olmak üzere üç guruba ay- rılır60.

i. Kentsel gelişmenin özel maliyetleri firmalar için arsa fiyatlarının yükselmesi, trafik tıkanıklığı sebebiyle zaman kaybı, yaşamın daha pahalı olması nedeniyle işçi ücretlerinin daha yüksek olması, fertler için ise yer değiştirmenin artan maliyeti, kiraların ve başta kültürel fa- aliyet olmak üzere hizmetlerin fiyatlarının artmasını kapsar.

ii. Kamusal sosyal maliyetler, kentleşme masraflarının en iyi bili- nen kısmıdır. Bu maliyetler daha çok belediye bütçelerinde görülebi- len, çalışma ve donatım harcamalarıyla ilgilidir.

iii. Adaptasyon maliyeti, belirli bir yerleşim merkezindeki nüfusun yararlandığı kamu hizmetlerinin kalitesini artırmak amacıyla yapılan harcamalar ile artan nüfusa halihazırdaki nitelik ve nicelikte hizmet götürmek için yapılan harcamalardan oluşmaktadır.

Artan sosyal maliyetler, işletmelerin üretim giderleri arasına ka- tılmadığı için (bunlar esasen vergilerle karşılanmaktadır), gelişmekte olan (ya da gelişmiş) bir bölgede işletmelerin yığılmalarını, öteki daha az gelişmiş bölgelere oranla, avantajlı kılmaktadır. Gelişmiş bölgeler- deki yığılmaların artması ile birlikte kıt kaynakların kullanımı ve do- 58 Bkz. Geniş Bilgi İçin DİNLER, a.g.e., s.138-162.

59 DERYCKE, P.N., Economie Urbanie, P.U.F., 1970-Paris, s.217’den aktaran Zey-

nel Dinler, a.g.e, 147.

ğal kaynakların değerlendirilmesinde, rasyonellikten uzaklaşılması sonucuna varılmaktadır.

Sosyal maliyetlerin yükselmesinin önlenmesi ise dengeli gelişmeyi sağlamayı amaçlayan bir politikanın benimsenip yürütülmesi ile mümkündür.

Soruna, yerleşme merkezlerinin sosyal maliyeti yönünden yakla- şıldığında, yerleşme merkezlerinin optimal büyüklüğünün saptanması gerektiği görüşü ortaya çıkmaktadır. Optimal kent büyüklüğünün sap- tanmasında çeşitli kıstaslar alınabilir61. Birinci kıstas, bireyler açısın-

dan optimal kent büyüklüğüdür. Kentte yaşayan bireyler için en uygun kent büyüklüğü, insanların daima özlemini duydukları tabiatla iç içe olunan (km2’ye düşen yeşil alanın fazla olması), iş ve alış veriş için

yapacakları günlük seyahatlerin mümkün olduğunca yürüyerek yapıl- dığı, çevre kirlenmesinin henüz başlamadığı bir büyüklüktür. İkinci

kıstas, ise işletmeler açısından optimal kent büyüklüğüdür. Kentin bü-

yümesi, yeni firmaların faaliyete geçmesi ve istihdam sağlanmasıyla mümkün olacaktır. Kent büyürken firmaların faaliyette bulunduğu en- düstri de kalabalıklaşır. Bunun sonucu olarak da dışsal ekonomiler or- taya çıkacak ve firmaların maliyeti düşecektir. Fakat kentin büyümeye devam etmesi, firmaların faaliyette bulunduğu endüstrinin ve yörenin aşırı kalabalıklaşması, bu defa olumsuz dışsal ekonomilerin ortaya çıkmasına neden olurken, maliyetler yükselmeye başlayacaktır. Sonuç itibariyle işletmeler yönünden optimal kent büyüklüğü, kentsel geliş- menin firmaların maliyetlerini artırıcı yönde etkilemeye başladığı, bir başka deyişle dışsal ekonomilerin ortaya çıktığı ölçek olacaktır. Üçün-

cü kıstas, yerel yönetim giderleri açısından optimum kent büyüklüğü-

dür. Belediye giderleri açısından en düşük maliyetli hizmetlerin arz edildiği kent büyüklüğü optimum ölçeklidir. Farklı hizmetler için farklı en uygun kent ölçeği söz konusu olmaktadır.

61 DİNLER, a.g.e., s.154-160.

Kent büyürken, belediye hizmetlerinin maliyeti önce azalırken, be- lirli bir büyüklükten sonra yükselmektedir. İşte, belediye hizmetleri- nin, yükselmeye başladığı nüfus büyüklüğü optimal kent büyüklüğü olarak alınmakta ve kentlerin bu ölçeğin üzerine çıkması ya da bu öl- çekte yeni kentler oluşturulması politikasının izlenmesi önerilmekte- dir.

Ne var ki, kentleri yalnız hizmetlerinin maliyeti yönü ile ele al- mak, eksik bir yaklaşım olur. Çünkü kent, aynı zamanda gelir de yara- tan bir çeşit işletme sayılabilir. O halde, en uygun kent büyüklüğünün bulunmasında, kentin sağladığı yararlardan, hizmet maliyetleri düşü- rüldükten sonra, en elverişli nüfus büyüklüğünün nerede olduğuna bakmak daha yerinde olur62.

Optimal kent büyüklüğü, bölgelerarası gelişme dengesizliğinin da- ha da artmasında önemli bir adım olacağı gibi, aşırı büyüyen kentlerin sorunlarını minimize edici bir politikadır. Bu politikanın dikkatle iz- lenmesi halinde, kırsal nüfus ile kentsel nüfus arasındaki gelişmişlik farklarını azaltma amacıyla geri kalmış bölgeler bünyesinde büyük metropoller yaratılması da uzun dönemde, kırsal nüfusun azalması ve kent nüfusunun artması sorununu yaratmaktadır.

3. BÖLGESEL DENGESİZLİĞE YÖNELİK TEORİLER