• Sonuç bulunamadı

I. BÖLÜM

IV.III. AÇIKLIK VE ŞEFFAFLIK

Geçmişte kamu yönetimi geleneksel olarak faaliyetlerini gizlilik içinde yürütme eğilimi göstermiştir. Yönetsel gizliliğin meşrulaşmasında, kamu yönetiminin verimli çalışabilmesi ve devletin üstün çıkarlarının korunması argümanları belirleyici olmuştur. Gizlilik yönetimlerin sahip oldukları gücü koruyabilmelerinin en kolay yolu olarak varlığını yirminci yüzyıl sonlarına kadar sürdürmüştür. Son yıllarda ise kamu yönetiminin açıklığa ve şeffaflığa kavuşturulmasına yönelik faaliyetler dünyada kendisini göstermeye başlamıştır. Türkiye’de bu faaliyetlerden nasibini almıştır.220

Gizlilik ve dışa kapalılık yönetimin elinde bulunan her türlü verinin açıklanmamasını, yönetimin dışardan gelebilecek olan etkilere kapalı olmasını, dışardan yönetimin ne tür eylemlerde bulunduğunun görülememesini ve yapmış olduğu eylemlerin nedenini açıklamamasını ifade etmektedir. Diğer taraftan açıklık ve şeffaflık ise bilgi edinme hakkının çok fazla sınırlı olmadan kullanılabilmesini ifade etmektedir. Eş deyişle, vatandaşlar tarafından yönetimin işleyiş sisteminin, aldığı kararların, personelin tutum ve davranışlarının bilinmesi anlamına gelir.221 Diğer bir ifadeyle yönetimin faaliyetinin herkesin gözü önünde cereyan etmesi, olup bitenlerin yurttaşların bilgisi dâhilinde gerçekleşmesi olarak tanımlanan açıklık ve şeffaflık kavramları devletin kendi doğasından kaynaklanan gizlilik eylemlerinin önüne geçmek ve bir anlamda devletin kendi kendini sınırlaması anlamını taşımaktadır. Açıklık ve şeffaflık kamu yönetiminde söz sahibi olan yöneticilerin vatandaşlar adına sahip oldukları

219 Balaban; “Krizden Kaçış, Krize Kaçış: Türkiye’de Kamu Yönetimi Reformu”; s.11

220 Şengül; “Bilgi Edinme Hakkı Kanunu Türk Kamu Yönetimini Camdan Eve Dönüştürür mü?”; s.217 221 Eken;”Gizlilik Geleneğinden Şeffaf Yönetime Doğru”; ss.114-115

ve kullandıkları erk ve yetkileri kötüye kullanmalarını ve suistimal etmelerini önlemek için yönetimde gerekli iki kavramdır. Kamu yönetimiyle halk arasındaki ilişkilerin daha iyi hale getirilmesinde, yönetime katılımın sağlanmasında, yönetimin denetlenmesinde açıklık ve şeffaflık büyük önem taşımaktadır.222

Yönetimde açıklığın ve şeffaflığın sağlanması yolsuzluk yapma ve rüşvet almayı büyük ölçüde engeller. Çünkü kişiler yolsuzluk ve aldıkları rüşvetin gizli kalacağı düşüncesiyle hareket ederler. Yolsuzluğun ve rüşvetin nedenini kişilerin buna elverişli bir karaktere ve ahlak anlayışına sahip olmalarına ve açıklığın ve şeffaflığın sağlanamayışına bağlamak mümkündür.

Vatandaşların kurum yöneticilerine ve diğer ilgili kişilere çeşitli durumlardaki şikayetlerini iletebilecekleri fırsatların ortaya konması, kamu yönetiminin faaliyetlerinden halkın haberdar olması ve kamu politikalarının belirlenmesinde vatandaşların katılımının sağlanması açıklığın ve şeffaflığın sağlanmasında önemli bir araçtır.223

Avrupa Birliği açısından olaya yaklaştığımızda ise birliğin kurumsal yapı içinde gizlilik derecelerini belirleyen düzenlemeyi 1993 sonlarında AB Komisyonu ve Parlamentosunda görüşerek yeni durumlara uyarladığını görmekteyiz. 1993 yılının sonlarında Avrupa Komisyonu ve Parlamentosu var olan Avrupa Birliği kurumlarının gizlilik düzeyine yönelik eleştiriler doğrultusunda mevcut yasal kuralları gözden geçirmiştir. Bununla beraber ortay konan metinlerin bilgi edinme hakkından çok resmi belgelere erişimi düzenlemekte olduğu göze çarpmaktadır. Yapılan çalışmada açıklığın ve şeffaflığın sağlanmasında önemli bir rol üstlenen bilgiye erişim, erişimde uygulanacak istisnalar ve erişim isteklerinin reddedileceği durumlar belirlenmiştir. İzleyen yıllarda bu konular Avrupa’da birçok davaya konu olmuş,

222 Uzun; “Kamu Yönetiminde Değişim ve Bilgi Edinme Hakkı”; s.231

223 Nuri Tortop; “Yerel Yönetimlerde Halkla İlişkiler ve Saydamlık”; Türk İdare Dergisi; Yıl.77; Sayı.449; Aralık 2005; s.2

Avrupa Ombusmanı tarafından ele alınmıştır. Ocak 2004 de Bakan yardımcıları toplantısında kabul edilen “Medyadaki Politik Tartışma Özgürlüğü Üzerine

Deklarasyon”a göre tüm üye ülkelerin çoğulcu demokrasilerin temel prensibi

olan insan haklarına saygı ve hukukun üstünlüğü konusunda yükümlülükleri bulunduğu açıkça ortaya konmaktadır. Ayrıca Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 10. maddesinde de belirtildiği gibi bireyin gelişmesi için temel olarak kabul edilen ifade ve bilgi edinme özgürlüğünün önemi 1982 tarihli İfade ve Bilgi Özgürlüğü Üzerine Deklarasyon da temel haklar kategorisinde değerlendirilerek önemi vurgulanmıştır.224

AB ülkelerinde açıklığı ve şeffaflığı sağlamak açısından bilgi edinme hakkına yönelik çalışmalar devam etmektedir. Diğer taraftan kamuoyu hassasiyeti açısından olaya yaklaşıldığında Avrupa Komisyonunun özellikle yolsuzluklar ve etik sorunlar noktasında çok daha hassas davrandığı görülmektedir. AB ülkelerinde yolsuzluk ve etik sorunlara karşı etkin mücadele yöntemleri olmasına karşın bu konuda hala önemli sorunların bulunduğu bilinmektedir. Etik ilkelere bağlı yönetim ve yolsuzlukların en aza indirilmesi noktasında AB mevzuatı geliştirilmekte ve bilgi edinme hakkının güçlendirilmektedir.225

Avrupa Birliğinde bu çalışmalar yapılırken tam üyelik sürecinde Türkiye’den yerine getirmesini istediği önemli atılımlardan biri de yolsuzlukla mücadele konusudur. Gerçektende Türkiye’de uzun zamandan beri yolsuzluk kamu yönetiminin hemen hemen her alanına yayılmış durumdadır. Yolsuzlukların önlenmesine yönelik olarak ülkemizde 2000 yılından beri mevzuatta düzenlemeler yapılmakta ve yolsuzluğun önlenmesi için çalışmalar yapılmaktadır.226

224 Uzun; “Kamu Yönetiminde Değişim ve Bilgi Edinme Hakkı”; ss.246-247 225 Uzun; “Kamu Yönetiminde Değişim ve Bilgi Edinme Hakkı”; s.248

İncelemiş olduğumuz Kamu Yönetimi Temel Kanunu ise bilgi edinme hakkı ve saydamlık başlığı altında 41. maddesinde “gerçek ve tüzel kişiler, kanunla belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde bilgi edinme hakkına sahiptir. Kamu kurum ve kuruluşları, gerçek ve tüzel kişilerin talep etmeleri halinde istenen bilgi ve belgeleri kanunda belirtilen istisnalar dışında vermekle yükümlüdür. Kamu kurum ve kuruluşları, görev ve hizmet alanlarına giren konulardaki temel nitelikli karar ve işlemlerini, mal ve hizmet alımlarını, satımlarını, projelerini ve yıllık faaliyet raporlarını bilgi iletişim teknolojilerini de kullanmak suretiyle kamuoyunun bilgisine sunarlar. Kesinleşen faaliyet ve denetim raporları uygun vasıtalarla kamuoyunun incelemesine açık hale getirilir. Mahalli idarelerde bu raporlar meclislerinin ilk toplantısında üyelerin bilgisine de sunulur.”227 hükümlerini getirerek bilgi edinme yoluyla kamu yönetiminde açıklığı ve şeffaflığı sağlayarak yolsuzlukları önlemeye yönelik ana düşüncesini ortaya koymaktadır. Bu şekilde yasa ilke düzeyinde de olsa açıklık ve şeffaflık ilkesine yer vermiştir. Yönetime gizliliğin yerini tam zıt bir yaklaşım olarak yönetimde açıklık/şeffaflık almıştır. Kanunda bu konunun ana hatlarıyla değerlendirilmesi ve ilke olarak kısaca açıklanması kanunun temel nitelikli bir yapıya sahip olmasıdır. Genel olarak kamu yönetiminin yapılandırılmasına yönelik ilkeleri ortaya koymakta ve diğer alt düzenlemeleri mevzuatta yapılan diğer düzenlemelere bırakmaktadır. Açıklık ve şeffaflık bu kanunun tamamlayıcısı konumunda bulunan ve ikinci bölümde incelemeye çalıştığımız Bilgi Edinme Hakkı Kanununda ayrıntılarıyla düzenlenmektedir. Bilgi Edinme Kanunu ile birlikte artık bir çok ülkede olduğu gibi ülkemizde de gizlilik istisna açıklık kuraldır.228

227 Kamu Yönetiminin Temel İlkeleri ve Yeniden Yapılandırılması Hakkında Kanun; Madde.41 228 Al; “Türk Kamu Yönetiminde Liberal ve Postmodern Esintiler:Kamu Yönetimi Temel Kanunu