• Sonuç bulunamadı

TLV/“ولت” Kökü Fiil Formu (Sülâsî Mezîd)

Belgede Kur'ân-ı Kerîm'de tilâvet (sayfa 38-41)

3. Araştırmanın Kaynakları

1.1.2. TLV/“ولت” Kökünün Lügat Anlamları

1.1.2.1. TLV/“ولت” Kökü Fiil Formu

1.1.2.1.2. TLV/“ولت” Kökü Fiil Formu (Sülâsî Mezîd)

TLV/“ولت” kökünün sülâsî mezîd bablara göre kullanımları ve anlamları şu şekildedir:

1.1.2.1.2.1. İf’âl/“لاَعْفِا” Babı

TLV/“ولت ” kökü, bu babda şu anlamlarda kullanılmıştır:

1.1.2.1.2.1.1. Bir Şeyi Diğerine Tabi Kılmak

Araplarda, yavru ana deveyi takip ettiği zaman “ ُة قاَّنلا ْت لْت أ” denir ki “Deve (kendisine, yavruyu) tabi kıldı” demektir.96 “ ُهاَّيِإ ُهُتْي لْت أ” şeklinde kullanıldığı zaman ise mana, “ ُهُتْع بْت أ” yani “Ona tabi kıldım” şeklinde olur.

Arapların “ لَا فْط أ ُ َّاللّ ُه لَْت أ” tarzında kullandıkları dua cümlesi, “Allah ondan sonraya kalacak (soyunu devam ettirecek) çocuklar versin” anlamına gelmektedir. Araplar, yavrusu ana deveyi izlediği zaman “ ُة قاَّنلا ِت لْت أ” tabirini kullanırlar. Bu ifadeden alınmış olduğu anlaşılan bir Arap deyişi de şöyledir: “ تْي لْت أ لَ و تْي ر د لَ” Bu ise “Çocukların olmasın” anlamında bir bedduadır.97

1.1.2.1.2.1.2. Öne Geçmek

“ى لْت أ” kelimesi, geçti/“ ق ب س” anlamında da kullanılmıştır. Meselâ “ ُهُتْي لْت أ” demek, “ ُهُتْق ب س” yani onu geçtim, demektir.98 Bu kelimenin Araplar arasında kullanım şekillerinden biri şöyledir: “ ُهُتْي لْت أ ىَّت ح ُهوُلْت أ ُتْلِز ا م” yani “Öyle ilerledim ki nihâyet onu arkamda bıraktım.”99

1.1.2.1.2.1.3. Bırakmak, Terk Etmek

“ى لْت أ” kelimesi; “bıraktı, kalmasını sağladı, terk etti” anlamlarında da kullanılmıştır. Araplar,“ ُه دْنِع ا هُتْي لْت أ” cümlesini “ا هُتْي قْب أ” yani onu bıraktım, anlamında

94 Zemahşerî, Esâsü’l-belâga, I/82.

95 Sâhib b. Abbâd, el-Muhît fi’l-luga, IX/461. 96 Cevherî, Sıhâh, s. 128.

97 Ezherî, Tehzîbü’l-luga, XIV/320; İbn Manzûr, Lisânü’l-‘Arab, XIV/103. 98 Cevherî, Sıhâh, s. 128.

kullanmışlardır. “ ة و لَُت يِّق ح ْنِم كْي ل ع ُتْي لْت أ”100 cümlesinde geçen “ ة

و لَُت” kelimesi ise önceden de ifade edildiği gibi “ ةَّيِق ب” anlamındadır.101 Ebû Hadred’in sözünde bu kelime, terk etmek anlamında şu şekilde geçmektedir:

“ا هْي ل ع ُرِدْق أ لَ و ا ه يِلْتُأ ُتْح بْص أ ا م ” 102

“Ne onu terk edici oldum, ne de ona güç yetirebildim.”

1.1.2.1.2.1.4. Zimmet Vermek, Himaye Altına Almak, Himaye Altına Alma Alameti Olarak Bir şey Vermek

Arapçada, TLV/“ولت” kökü if’âl babında ‘zimmet vermek, himaye altına almak’ anlamlarını da ifade eder. “ ُء لََّتلا” kelimesi, “ ُةَّمِّذلا” yani zimmet anlamında bir kelimedir. “ ُهُتْي لْت أ” demek “ ء لََّتلا ُهُتْي طْع أ” yani “Ona zimmet verdim” demektir. “ ُهُتْي لْت أ ا مْه س” demek ise ona himaye ve teminat alameti olarak ok verdim, anlamına gelir. 103

1.1.2.1.2.1.5. Havale ve Tefvîz Etmek

“ى لْت أ” kelimesi, havale etmek anlamına da gelmektedir. “ ن لَُف ى ل ع ا ن لَُف ُتْي لْت أ ْد ق و” denir ki bu,“ ِهْي ل ع ُهُتْل ح ا” yani “Onu, ona havale ettim” demektir.104

1.1.2.1.2.1.6. İstemek, Gözetip Kollamak

“ى لْت أ” kelimesi, istemek ve gözetip kollamak, anlamlarına da gelmektedir. Araplar, “ ِهِت جا ح ةَّيِق ب يِلْتُي وُه و” derler ki bu cümlede geçen “يِلْتُي” kelimesi, “ ا هيِض تْق ي ا هُدَّه ع ت ي و” anlamındadır. Bu durumda cümlenin anlamı “O, ihtiyacının artan kısmını istiyor ve bunu kolluyor” şeklindedir.105

1.1.2.1.2.2. Tef’îl/“ُ ليِعْفَت ” Babı

TLV/“ولت” kökü, bu babda şu anlamlarda kullanılmıştır:

1.1.2.1.2.2.1. Farz Namazın Ardından Nafile Namaz Kılmak

Arapçada “ىَّل ت” fiili, ‘farz namazın ardından nafile namaz kılmak’ anlamında kullanılmıştır. Araplar “ ُه ت لَ ص ُلُجَّرلا ىَّل ت” derler. Bunun anlamı “Farz namazın ardından nafile/tatavvu namazı kıldı” demektir. “ ة بوُتْك مْلا ُه ت لَ ص ن لَُف ىَّل ت” diye de kullanılır ki bu “Falanca kişi farz namazının peşi sıra nafileyi kıldı” anlamına gelir. Baîs, şiirinde bu kelimeyi, bu manada kullanmış ve şöyle demiştir:

100 Hakkımın bir kısmını sende bıraktım. 101 Ezherî, Tehzîbü’l-luga, XIV/317. 102 İbn Manzûr, Lisânü’l-‘Arab, XIV/103.

103 Ezherî, Tehzîbü’l-luga, XIV/318; İbn Manzûr, Lisânü’l-‘Arab, XIV/104.

104 Halîl b. Ahmed, Kitâbü’l-‘Ayn, I/189; Ezherî, Tehzîbü’l-luga, XIV/318; Sâhib b. Abbâd, el-Muhît

fi’l-luga, IX/461; Cevherî, Sıhâh, s. 128; İbn Manzûr Lisânü’l-‘Arab, XIV/104.

ُما يِق ، ة لََّصلا نوُّل تُي لا جِر”106

“Kıyâm etmiş adamlar, farz namazın ardından nafile kılarlar.”

1.1.2.1.2.2.2. Ölüm Döşeğinde, Son Nefesinde Olmak

“ىَّل ت” fiili, son nefesinde olmak anlamına da gelmektedir. Araplar, ‘Adam ölüm döşeğinde, son nefesinde’ manasını ifade etmek için “ ُلُجَّرلا ىَّل ت” cümlesini kurmuşlardır.107

1.1.2.1.2.2.3. Adağını Yerine Getirmek

“ىَّل ت” fiilinin ‘adağını yerine getirdi’ anlamında da kullanıldığı ifade edilmiştir.108

1.1.2.1.2.3. Mufâale/“ُ ةَلَعاَف م” Babı

TLV/“ولت” kökü, bu babda şu anlamda kullanılmıştır:

1.1.2.1.2.3.1. Eşlik Etmek

Araplar, “ ِهِلا تُي وُرْم ع و دْي ز لَ ت” derler ki bunun anlamı “Zeyd okuyor, Amr da ona eşlik ediyor” demektir.109

1.1.2.1.2.4. Tefa‘ul/“ُ لُّعَفَت” Bâbı

TLV/“ولت”ُkökü, bu babda şu anlamlarda kullanılmıştır:

1.1.2.1.2.4.1. Ardına Düşüp İzlemek

“ىَّل ت ت” kelimesi “ عَّب ت ت” yani ‘ardına düştü, izledi’ anlamına gelmektedir. Asmaî, Emevîler devri şairlerinden Zü’r-Rumme’nin (v. 117/735) şu şiirinde “ىَّل ت ت” kelimesinin bu manada kullandığını ifade eder:

“عِجا ر مْلا ِتا عِدا وْلا با بِد ىَّل ت ت ا مَّنِإ و ، لوُمُحْلا ا نْع جا ر ف ا نْقِح ل” 110 “Ulaştık ve yüklerin kıymetinde bir şeyler aldık.

Ancak veda eden yığınlar, dönüş yerlerinin ardına düştü.”

1.1.2.1.2.4.2. Borcundan Bir Miktar Bırakmak

Araplar, “ىَّل ت ت” kelimesini, “ ِهِنْي د ْنِم ةَّيِق ب ىَّق ب” yani ‘borcundan bir miktar bıraktı’ anlamında kullanmışlardır.111

1.1.2.1.2.4.3. Terk Etmek

106 Ezherî, Tehzîbü’l-luga, XIV/318; İbn Manzûr, Lisânü’l-‘Arab, XIV/103.

107 Ezherî, Tehzîbü’l-luga, XIV/317; İbn Sîde, el-Muhkem, IX/537; İbn Manzûr, Lisânü’l-‘Arab,

XIV/104.

108 İbn Sîde, el-Muhkem, IX/537; İbn Manzûr, Lisânü’l-‘Arab, XIV/104. 109 Zemahşerî, Esâsü’l-belâga, I/82.

110 Ezherî, Tehzîbü’l-luga, XIV/318; İbn Manzûr, Lisânü’l-‘Arab, XIV/102. 111 Ezherî, Tehzîbü’l-luga, XIV/317; İbn Manzûr, Lisânü’l-‘Arab, XIV/103.

“ىَّل ت ت” kelimesi, ‘terketmek’ anlamına da gelmektedir. Araplar, “Ben ondaki hakkımı terk ettim” manasını “ ُه دْنِع يِّق ح ُتْيَّل ت ت ْد ق” cümlesiyle ifade etmişlerdir.112

1.1.2.1.2.4.4. Çok Mal Edinmek

Araplar, kişi çok mal edindi, anlamında “ىَّل ت ت” fiilini kullanmışlardır.113 1.1.2.1.2.5. Tefâ‘ul/“ُ ل عاَفَت” Babı

TLV/“ولت” kökü, bu babda şu anlamda kullanılmıştır:

1.1.2.1.2.5.1. Birbirini Kovalamak

“ى لا ت ت” kelimesi, ‘birbirini kovalamak’ anlamına gelir. Araplar, “روُمُ ْلْا ِت لا ت ت” cümlesini, “İşler birbirini kovaladı” anlamında kullanmışlardır. “ ا يِلا ت ت ُلْي خْلا ِت ءا ج” terkibi ise, “Atlar silsile halinde, ardı ardına geldi” demektir.114

1.1.2.1.2.6. İstifâl/“ُ لاعْفِتْسِإ” Babı

TLV/ “ولت” kökü, bu babda şu anlamlarda kullanılmıştır:

1.1.2.1.2.6.1. Arkasından Gitmeye Davet Etmek, Peşine Çağırmak

Arapların kullandığı, “ ءْيَّشلا ك لَْت تْسا” cümlesi, “ ِهِّوُلُت ى لِإ كا ع د” yani “Seni peşine çağırdı, seni arkasından gitmen için davet etti” anlamına gelmektedir. Bir şiirde bu kelime şu şekilde geçmektedir:

“نيِر قْلا ع ب ت ُديِرُأ لَ و يِنيِلْت تْس ت يِوْل د ْت ل ع ج ْد ق ” 115

“Kovam beni peşi sıra gideyim diye çağırmaya başladı. Doğrusu yakına tabi olmayı istemem.”

1.1.2.1.2.6.2. Beklemek, Takip Etmesini Sağlamak

Arapçada “ا ن لَُف ُتْي لْت تْسا” cümlesine, “ ُهُت ْر ظ تْنا” yani “Onu bekledim” anlamı verilmiştir. “ ُهُتْي لْت تْسا” cümlesi ise “يِنوُلْت ي ُهُتْل ع ج” yani “Onun beni takip etmesini sağladım” anlamına gelir.116

Belgede Kur'ân-ı Kerîm'de tilâvet (sayfa 38-41)