• Sonuç bulunamadı

2. KAVRAMSAL ÇERÇEVE ve ĠLGĠLĠ ARAġTIRMALAR

2.4. Duygusal Zekâ Modelleri

2.4.2. Karma Duygusal Zekâ Modelleri

2.4.2.3. Goleman‟ın Duygusal Zeka Modeli

2.4.2.3.1. Özbilinç

Özbilinç, kiĢinin duyguları, güçlü ve zayıf yanları, kapasitesi, değerleri ve dürtüleri hakkında derin bir anlayıĢa sahip olması demektir (Goleman vd., 2002). Özbilinç duygusal

28

zekânın temelidir. Duyguların her an farkında olma yeteneği psikolojik sezgi ve kendini anlamak bakımından gereklidir. Özbilinci güçlü olan bireyler gerçekçidirler, kendileri hakkında kendilerine ve baĢkalarına karĢı dürüsttürler, hangi yönde ilerlediklerini ve nedenini bilirler, kararları değerleriyle örtüĢtüğü için iĢlerinden enerji alırlar ve kendilerini ölçüp biçme eğilimindedirler. Özbilinçten yoksun olan bireyler ise prensiplerini ve değerlerini çiğneyerek iç kargaĢayı baĢlatacak kararlar almaya yatkınlardır (Goleman vd., 2002). Özbilinç içsel bir barometre iĢlevi görmekte, yapmakta olunan Ģeyin yapmaya gerçekten değip değmediğini ölçmektedir. Asıl sonucu hisler vermektedir. Eylemle, olumlu ya da olumsuz yük taĢıyan değer arasında çeliĢki var olduğunda, bu durum suçluluk ya da utanç, derin Ģüpheler ya da rahatsız edici kararsızlıklar, huzursuzluk ya da piĢmanlık gibi duygular halinde ortaya çıkan tedirginlik hisleriyle kendini göstermektedir. Bu tür tedirginlikler bir duygusal çekim yaratarak, çabalara engel olan ya da baltalayan hisleri uyandırmaktadır. Öte yandan, içsel klavuzun izinden ayrılmadan yapılan tercihlerde enerji vermektedir (Goleman, 2007).

Özetle özbilinç duygusal zekânın temelidir. Duyguların her an farkında olma yeteneği olan sezgi özbilincin esasıdır. Özbilinç de üç duygusal yeterlik (Duygusal özbilinç, Ġsabetli özdeğerlendirme, Özgüven) için hayati önem taĢıyan temel beceridir.

Duygusal özbilinç : Duygusal özbilinç, duyguların davranıĢı nasıl etkilediğinin farkında

olunmasıdır. Performansı ayarlayan, baĢkaldıran hisleri yöneten, motivasyonun sürekliliğini sağlayan, çevredekilerin hislerini doğru algılayarak uyum sağlayan ve iĢ yaĢamıyla ilgili sosyal becerileri geliĢtirmekte rehberlik eden öğe duyggusal özbilinçtir (Goleman, 2007).

Goleman vd., (2002) göre duygusal özbilinç, bireyin duygularını, kendisi ve baĢkaları üzerindeki etkilerini fark edebilme yeteneğidir. Bireyin ne hissettiğini ve niçin hissettiğini bilmesi demektir. Duygusal özbilinç bireyin içinde varolan his akıĢına uyum sağlamakla ve duyguların algılananları, düĢünülenleri ve yapılanları nasıl Ģekillendirdiğini anlamakla baĢlar. Bu da hislerin etkileĢimdeki kiĢileri etkilediği bilincini de doğurur. Bu yetisini geliĢtiren kiĢi, her an kendi duygularının bilincindedir ve çoğu zaman bu duyguların doğurduğu fiziksel hisleri de tanır. Bu hislerini kelimelere dökebildiği gibi sosyal açıdan da uygun bir biçimde dıĢavurabilir. Hislerini tanımayan bireyler yaĢamda baĢarılı olmak için önem taĢıyan gerçek dünyanın farkına varamazlar (Goleman, 2007).

29

Ġsabetli özdeğerlendirme: Ġsabetli özdeğerlendirme, bireyin güçlü ve zayıf yanlarının

farkına varmasını sağlayan bir anahtardır. 12 farklı organizasyonda çalıĢan yüzlerce yönetici arasında yapılan bir araĢtırmada isabetli özdeğerlendirme üstün performans elde etmede en önemli özellik olarak kabul edilmiĢtir (Boyatzıs, 1982). Ġsabetli özdeğerlendirmesi yüksek olan bireyler içsel kaynaklarının, yetilerinin, sınırlarının farkındadırlar ve samimi geribildirime açıktırlar. Hatalarından ders almayı bilirler. Aynı zamanda bu bireyler hangi kiĢisel yeteneklerini geliĢtirmeleri ve belli yetenekleri diğer yeteneklerine göre güçlü olan bireylerle ne zaman çalıĢmaları gerektiğini bilirler.

Goleman (2007) baĢkaları tarafından isabetli özdeğerlendirmesi düĢük olarak kabul edilen bireylerin özbilinç seviyelerinin de düĢük olduğu hipotezini öne sürmektedir. ÇeĢitli örgütlerde çalıĢan 427 bireyin katıldığı bir çalıĢmada isabetli özdeğerlendirmesi düĢük olan bireylerin yüksek olanlara göre diğer yeterlikleri anlamlı derecede düĢük olduğu tespit edilmiĢtir. Ayrıca isabetli özdeğerlendirmesi düĢük bireyler diğer yeterliklerde baĢkalarının kendilerini gördükleri seviyeden daha yüksek; isabetli özdeğerlendirmesi yüksek bireylerde kendilerini daha düĢük görmüĢlerdir.

Özgüven : Özgüven bir görevi baĢarma, görev veya probleme etkili yaklaĢma yollarını

bulma kabiliyetine olan inançtır. Özgüven, kiĢinin zor bir karara varması ya da karĢıt fikirlere, anlaĢmazlıklara hatta yetki sahibi olanların açık vetosuna karĢın inandığı yolu izlemesi için gereken gücü hissetmesidir (Goleman vd., 2002, s. 49). Özgüven yüksek kiĢiler insanlar kibirli ve savunmacı olmaksızın kararlı davranır ve kararlarından vazgeçmezler. Genellikle kendilerini etkili, zorlu engelleri göğüsleyebilen, yeni iĢlerde ya da becerilerde ustalaĢabilen biri olarak görürler. Kendilerinin değiĢim yaratan, insanları harekete geçiren ve önderlik yapabilen kiĢiler olduklarına inandıkları için yetilerinin baĢkalarına kıyasla çok daha iyi olduğunun farkındadırlar. Kararlıdırlar, belirsizliklere ve baskılara rağmen sağlıklı kararlara varabilirler. Özgüvenden yoksun olanlar için her baĢarısızlık bir yetersizlik hissini ortaya çıkarır. Özgüven eksikliği kendinden Ģüphelenmeyle ortaya çıkar. AĢırı özgüven, özellikle kiĢi sosyal becerilerden yoksunsa, kibir gibi gözükebilir. Ayrıca özgüveni küstahlıkla karıĢtırmamak gerekir. Olumlu bir etki bırakabilmek için özgüven gerçeklikle bağdaĢmalıdır. Bu yüzden özbilinç yoksunluğu gerçekçi özgüvene engel oluĢturur (Goleman, 2007).

30

Özgüvenin performans üzerindeki olumlu etkisi çeĢitli çalıĢmalarla ortaya konulmuĢtur. MüfettiĢler, müdürler ve yöneticiler arasında yüksek seviyede özgüvene sahip olmak, üstün performans gösterenleri ortalama performans gösterenlerden ayıran bir özelliktir (Boyatzıs, 1982). 112 muhasebeci üzerinde gerçekleĢtirilen bir çalıĢmada, özgüvenin bir biçimi olan yüksek seviyede kiĢisel yeterlik hissine sahip olanların üstün iĢ performansı gösterdikleri tespit edilmiĢtir. Özgüvenin seviyesi, yetenek seviyesine ve hazırlık eğitimlerine kıyasla performansın güçlü bir habercisidir. Çocukluktan emekliliğe kadar izlenen 1000‟den fazla yüksek IQ sahip kadın ve erkek üzerinde gerçekleĢtirilen 60 yıllık bir çalıĢmada, ilk yıllarında özgüvene sahip olanların kariyerlerinde hep baĢarılı oldukları görülmüĢtür (Holahan ve Sears, 1995).