• Sonuç bulunamadı

3. ANONİM ORTAKLIKLARDA İBRA KAVRAMI

3.4 İBRA KARARININ TÜRLERİ

3.4.2 Örtülü İbra Kararı

6102 sayılı Ticaret Kanunumuzun 424. maddesine baktığımızda “Bilançonun onaylanmasına ilişkin genel kurul kararı, kararda aksine açıklık bulunmadığı takdirde, yönetim kurulu üyelerinin, yöneticilerin ve denetçilerin ibrası sonucunu doğurur.” şeklinde kaleme alındığını görebiliriz. Düzenlemeye göre, bilançonun genel kurul tarafından onaylanması, aksi belirtilmedikçe kural olarak, ilgili hesap döneminde yürütülen tüm işlem ve faaliyetlerinden dolayı, o dönem görevli olan tüm yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmeleri sonucunu doğurur261. Genel kurulunun bilançoyu

258 Bu gibi durumlarda genel kurul toplantısında yönetim kurulu üyeleri için ayrı ayrı oylama yapılabilir

ya da bazı işlemler önemlerinden dolayı ayrı oylamaya konabilir, bkz. ÇAMOĞLU, Hukuki Sorumluluk, s.226.

259 İbra edilmek hakkı, ortaklık ile yönetim kurulu üyesi arasındaki sözleşmeden doğan bireysel bir haktır.

Yönetim kurulunun, kurul olarak bir tüzel kişiliği yoktur. Bu nedenle sözleşme ilişkisi ortaklık ile yönetim kurulu üyeleri arasındadır; ÇELİK, s.55.

260 AYTAÇ, İbra, s.138; aynı yönde ÇELİK, s.55. 261 ŞAHİN, s.107.

69

onaylaması ile kanunun bu duruma bağlamış olduğu sonuç gerçekleşir. Bu nedenle bu durum doktrinde ibra varsayımı262, zımni ibra263, örtülü ibra264 ya da ibra sonucu265 gibi farklı ifadeler kullanılarak belirtilmektedir.

Ticaret Kanunumuz söz konusu düzenleme ile bir ibra karinesi ortaya koymuştur. Buna göre, kanun bilançonun onaylanmasına ibra sonucunu bağlamış olup bilançoyu onaylayan genel kurulun ibra iradesi taşıdığını varsaymıştır266. Bu anlamda genel kurul,

bilançoyu onaylarken yönetim kurulu üyelerini ibra etme niyetinde olmasa ya da onayın ibra sonucunu ortaya çıkaracağını bilmese bile, bilançonun onaylanması ibra sonucunu meydana getirir267. Hesapların ve bilançonun onaylandığı genel kurul kararı ile kurul

üyelerinin ibra edilmiş olduğuna ilişkin ayrı bir kayıt olmasa bile yönetim kurulu üyeleri ibra edilmiş olurlar. Fakat 424. maddenin açık hükmüne göre genel kurul kararı aksi yönde açıklık taşıyabilir. Yani genel kurul, bilançoyu onaylamakla birlikte, yönetim kurulu üyeleri hakkında ibra kararı almayabilir. Bu şekilde ortaklığın yönetim kurulu üyelerine karşı sorumluluk davası açma hakkının düşmesi ortadan kaldırılmış olur.

Her hesap dönemi sonunda olağan genel kurul toplantısında ilgili hesap dönemine ilişkin bilanço, kar zarar hesabı, yönetim kurulu ve denetçiler tarafından hazırlanan raporlar genel kurulun bilgisine sunulur. Bilançonun, bilançonun düzenlenmesine ilişkin ilkelere uygun bir şekilde açık ve tam olarak hazırlanmış olduğu, bilançoda yer alan işlem ve kayıtların usule ve hukuka uygun olduğu görülür ve azınlık pay sahipleri tarafından bilanço görüşmelerinin ertelenmesi de talep edilmezse bilanço ve genel kurulun bilgisine sunulan diğer belgeler de onaylanır.

262 ÇAMOĞLU, Hukuki Sorumluluk, s.227; HELVACI, Hukuki Sorumluluk, s.139.

263AKDAĞ-GÜNEY, Hukuki Sorumluluk, s.302; AYTAÇ, İbra, s.136; Başlıkta ibra varsayımı ifadesi

kullanılmış olup metin içinde zımni ibra ifadesi tercih edilmiştir; ÇAMOĞLU (Poroy/ Tekinalp), Ortaklıklar, s.317, N.615; DOMANİÇ, AŞ, s.540.

264 MOROĞLU, İbra Kararının Geri Alınması, s.60; ÇELİK, s.55; ŞAHİN, s.107. 265 İMREGÜN, O., Anonim Ortaklıklar, 4. Bası, İstanbul 1989, s.246.

266 ÇAMOĞLU, Hukuki Sorumluluk, s.227; AYTAÇ, İbra, s.139; ÇELİK, s.56.

267 ÇAMOĞLU, E., Anonim Ortaklık Yönetim Kurulu Üyelerinin İbrasının Sorumluluk Davalarına

Etkisi, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası, C.36, S.1-4, İstanbul 1971, s.330; Hukuki Sorumluluk, s.227; AYTAÇ, İbra, s.139; ÇELİK, s.56.

70

6102 sayılı YTTK. m.424 yalnızca bilançonun onaylanmasından söz etmektedir. Bu hükme rağmen “bilanço” düzenlemesi geniş anlamda yorumlanmaktadır. Nitekim bu terimin içine bilançonun önemli bir tamamlayıcısı olan kar zarar hesabı, yönetim kurulunun yıllık raporu da girer268. Zira bu belgeler birbirini tamamlayan ve ibra kararına temel olan belgelerdir. İbra kararının kapsamı konusunda daha sonraki bölümlerimizde açıklayacağımız üzere, bilançonun tasdiki ile meydana gelen ibra kararı, bilançodan, kar zarar hesabından, yıllık rapordan, denetçi raporundan ve hatta yönetim kurulunun sözlü açıklamalarından anlaşılabilen konuları kapsar. Toplantılardaki tartışmalar esnasında genel kurulun bilgisine ulaşmış olan işlemler sözü geçen belgelerde yer almamış olsalar bile, ibra kararının kapsamı içinde kabul edilmektedirler269.

Çelik’e göre270, örtülü ibra kararı (YTTK. m.424) düzenlemesi bilançonun

onaylanmasıyla yalnızca yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler ve denetçilerin ibrasını öngördüğünden kişi bakımından; kural olarak bilançodaki konularla sınırlı olması nedeniyle de konu bakımından özel bir ibra kararı niteliğindedir. Aksi görüşte olan yazarlara göre271, bilançonun onaylanması ile ortaya çıkan örtülü ibra kararları da genel ibra kararı niteliğindedir.

Örtülü ibra kararının kanunda hükme bağlanmasındaki amaç özellikle anonim ortaklıklarda yönetim kurulu üyelerinin huzur içinde çalışabilmeleri ve görevlerini başarıyla yerine getirmelerinde sahip olduğu işlevdir. Nitekim yöneticileri uzun süre sorumluluk riski altında tutmama açısından da örtülü ibra kararı önemlidir. Örtülü ibra kararının kabul edilmesindeki diğer amaç ise dava hakkını zamanaşımı süresinden önce sona erdirilmektir. Bunun nedeni hesap dönemi içinde gerçekleşen işlem ve faaliyetlerden kaynaklanan zararların asıl sebeplerin zamanaşımı süresi içinde ortaya

268 Nitekim bu onay, tüm bu belgelerin kapsamında yer alan işlemlerin usule ve hukuka uygun bir

biçimde yerine getirildiği anlamına geldiğinden ve sonuçları onaylandığından aynı zamanda bu işlemleri yerine getiren yönetim kurulu üyelerinin bu işlemlerin sonuçları bakımından ibra edilmesi anlamına gelir; DOMANİÇ, AŞ, s.541; ÇAMOĞLU, Hukuki Sorumluluk, s.227; ŞAHİN, s.108.

269 Yargıtay’ın bu yöndeki kararı için bkz. 11. HD. T.14.10.1982 E.82/3596 K.82/3884, ÇAMOĞLU

(Poroy / Tekinalp) Ortaklıklar, s.317, N.615.

270 ÇELİK, s.56.

71

çıkarılmasının çok zor olması inancına dayanır272. Anonim ortaklıkta hesapların sonuçlarının uzun zaman değerlendirilmemesi, hataların ve yolsuzlukların ortaya çıkmamasına engel olur. Bu konuda ispat yükü yönetim kurulu üyeleri üzerindedir. Ancak uzun zaman geçmesi ispat vasıtalarının kaybolmasına neden olabilir. Bu durumda yönetim kurulu üyelerinin kusursuzluklarını ispat etmesi çok zorlaşır. Nitekim bazı durumlarda kusurları olmasa bile açıkladığımız bu sebeplerle yönetim kurulu üyeleri sorumlu tutulabilir ve haklı menfaatlerinin zarar görmesi söz konusu olur273.

272 Bu konuda ayrıntılı açıklamalar için bkz. ÇELİK, s.56. 273 ANSAY, T., Anonim Şirketler Hukuku, Ankara 1982, s.149.

72