• Sonuç bulunamadı

II. BÖLÜM

2. ÖRGÜTSEL BAĞLILIK

2.1. Örgütsel Bağlılık Kavramı

2.1.2. Örgütsel Bağlılığın Önemi

Örgütsel bağlılık çalıĢanların örgüte olan pasif itaatlerinden ibaret değildir. Bu kavram aynı zamanda, çalıĢanların kuruma karĢı, gerektiği zaman örgüt için kendinden fedakarlık yapabilecek seviyede duyduğu bir bağlılığı ifade eder. Kement ve Batga‟ ya göre örgütsel bağlılık araçsal bir değerden öte, çalıĢanın davranıĢlarını örgütün iyiliği için düzenlediği bu doğrultuda, örgütün amaç ve değerleriyle iliĢkili olarak, örgütün düzenini düĢünerek adım attığı bir bağlılık biçimidir (2016: 404). Bu sebeple her kurum istihdam ettiği çalıĢanına gerekli maddi manevi kaynakları sunarak onların örgüte bağlılığını arttırmaya çalıĢır çünkü bağlılığın artması kurumun veriminin artmasıyla doğru orantılıdır.

Örgütsel bağlılık basit bir olgu gibi düĢünülse de örgüte oldukça fazla yararı vardır. Bunlardan bazılarını aktaracak olursak, örgütüne bağlı bireylerin iĢteki performansları da yüksek olacaktır. Bireyler iĢe gelirken zorlanmayacak, iĢe devamsızlıkları azalacak bu da geç kalma, iĢten ayrılma gibi oranların azalmasına neden olacaktır. Yüksek bağlılık müĢteri memnuniyeti oranını artıracaktır. Toplam kalite yönetiminin de önemli bir destekçisi olacaktır. Örgütsel vatandaĢlık davranıĢının en önemli göstergesinin de örgütsel bağlılık olduğu yapılan araĢtırmalarda ortaya konulmuĢtur (Özdevecioğlu, 2003: 115).

60

2.1.2.1. Kurum Açısından Önemi

Örgütsel bağlılık konusu, son dönemlerde örgütler açısından ilk sıralardaki amaçlardan biri olmaya baĢlamıĢtır. Çünkü örgütlerin insan odaklı olması ve örgütlerin verimliliğinin bu insanların yani çalıĢanların, örgütsel bağlılıklarının yüksek olması ile doğru orantılı olması örgütleri bu bağlılığı önemsemeye mecbur bırakmıĢtır. Öztürk‟ e göre bunun sebebi Ģudur: Örgütüne bağlılık duyan çalıĢanlar, o örgütü de sahiplenebilmeye baĢlarlar böylece iyi ya da kötü örgütün baĢına gelen her olaya karĢı “biz” duygusuyla hareket edebilirler. BaĢka bir deyiĢle örgütsel bağlılık, örgütsel baĢarının arkasındaki sürükleyici güçtür ve ancak güçlü olunursa hayatta kalınabilir (2013: 12). Yani çalıĢanların bağlılığı örgütün varlığını koruyan bir silahtır.

Örgütsel bağlılık duygusu çalıĢanlarda kurumlarına karĢı bir aidiyet duygusu oluĢturur bu da onların mecbur kalmadıkça baĢka bir iĢ arayıĢına girmemelerine, bulundukları kurumun çıkarları doğrultusunda davranıĢ göstermelerine sebep olur. Bu da doğal olarak iĢten ayrılma oranının düĢmesi demektir. Örgütsel bağlılık aynı zamanda kiĢilerin devamsızlık seviyesini de düĢürür. Çünkü çalıĢtığı kuruma karĢı bağlılık duyan, kurumundan memnun olan kiĢiler, iĢe giderken tereddüt etmeden mutlu olarak giderler ve yaptıkları her iĢi önemseyerek yaptıkları için iĢin verimi de yüksek olur. Örgütsel bağlılığın kurumlar açısından öneminin bir baĢka boyutu da güvenilirliktir. Örgütsel bağlılığı yüksek olan çalıĢanlar kurumda meydana gelen olumsuz durumları dıĢarıya aktarmazlar, hatta olası bir kriz döneminde, yaĢanan olumsuz durumu görmezden gelerek bu durumdan kurtulmak için çaba sarf ederler. Bu davranıĢ Ģekli elbette ki her kurumda görülmek istenen bir davranıĢ Ģeklidir, bu yüzden kurumlar örgütsel bağlılığın ne derecede avantajlar sağladığını görmezden gelmemelidirler.

Sonuç olarak çalıĢanların bağlılığı örgütsel baĢarıya ulaĢabilmek için önemli bir basamaktır. Kurumlar çalıĢanlarının sorun çıkaran değil sorun çözen kiĢiler olmasını umut ederler. Öyle ki örgütsel bağlılıkları yüksek olan kiĢiler genelde sorun çözme eğiliminde, iĢ hayatındaki verimi ve sorumluluk duyguları daha yüksek olan

61 kiĢilerdir. Bu da kurumların örgütsel bağlılığı önemsemesine ve çalıĢanlarının bağlılık seviyesini arttırmak için çaba sarf etmesine sebep olur (Gündoğan, 2009: 8).

2.1.2.2. ÇalıĢan Açısından Önemi

Örgütsel bağlılık birçok kurumun çalıĢanlarına aĢılamak istediği bir tutumdur. Bu sayede bağlılığı güçlü olan çalıĢanlar kendi çıkarlarından çok kurumun çıkarlarını benimseyecek ve bu yönde davranıĢlar sergileyeceklerdir (Paksoy ve Baysal, 1999: 8). Fakat kurum açısından olduğu kadar çalıĢanlar açısından da bu durum önemlidir. Örgütsel bağlılık kavramı incelendiğinde örgüt ve bireyi bir bütünün vazgeçilmez parçaları olduğunu görürüz. Ġki tarafın da amaçlarına ulaĢabilmesi için aralarındaki dengenin sağlanması gerekmektedir. Çünkü iki tarafın da amaçlarına ulaĢmak için birbirlerine ihtiyacı vardır (Çelik, 2017: 27).

Örgütsel bağlılık günümüzün değiĢen Ģartlarında yeni pozisyonlara, yeni iĢ kurallarına ayak uydurmak ve bu durumlara uyum sağlamak için de önemli bir faktördür. Ayrıca çalıĢanların örgütsel bağlılık seviyeleri onların iĢ hayatlarındaki statü ve maddi destek gibi faktörleri de yükseltmek için önemlidir (Karasoy, 2011: 51). ġöyle ki örgüte bağlılığı fazla olan ve örgütü kendi evi gibi, ailesi gibi benimseyen insanlar yaĢanacak herhangi bir olumsuz durumda örgütü savunurlar. Bu da bahsedilen kiĢilerin örgütün üst düzey yöneticileri tarafından daha çok benimsenmesine bu kiĢilere daha çok güven duyulmasına sebep olur. Bunun dıĢında çoğu insan iĢ hayatında özgür olmak, rahat çalıĢmak, rahatça seçim yapabilmek ister. Bu tip insanlar örgüte olan bağlılığı arttıkça ve kendi amaçları ile örgütün amaçları paralellik gösterdikçe daha da mutlu ve rahat hissederler, bu sebeple kendileri bağlılık seviyesini yükseltirler (Türkeli, 2015: 75). Örgütüne bağlı olan çalıĢanlar, fikirlerini özgürce ve çekinmeden ifade ederler, çünkü bu fikirler örgütün baĢarısı için önemli olan fikirlerdir. Yani bu bağlılık çalıĢanları hem bağımsız hem de örgütünü benimseyerek iĢine sıkıca sarılan bireyler haline getirir (Öztürk, 2013: 12).

Sonuç olarak örgütsel bağlılığın söz konusu olduğu her yerde “kazan kazan” anlayıĢı vardır diyebiliriz. Yani diğer bir deyiĢle örgütsel bağlılığın varlığı örgüte yarar

62 sağlayarak onun verimini arttırırken, bu bağlılığı duyan kiĢinin iĢ hayatındaki kaliteyi ve statüyü de arttırır.