• Sonuç bulunamadı

MEHMET FEYZİ EFENDİ'NİN HAYATI, İLMÎ VE MANEVÎ KİŞİLİĞİ

2.2. İlmî ve Manevî Kişiliği 1.İlmî Yönü 1.İlmî Yönü

2.2.1.2. Öğrenim Hayatı ve Hocaları

Feyzi Efendi’nin altı yaşlarında başlayan talebelik hayatı, askerlik öncesi ve sonrasını da kapsayacak şekilde devam etmiş ve kendisi yoğun bir eğitim programında yetişme imkânı bulmuştur. Tahsiline ilk olarak başladığı mahalle mektebinde hocası

“Çerkez Hoca Hanım” diye bilinen Ayşe Hanımdır. Zeki, dirayetli, otoriter, aynı zamanda güçlü bir hafız olan bu hoca hanım çevresi tarafından sevilen yüksek karakterli bir kimsedir. Feyzi Efendi bu hocasını ileriki hayatında öz benliğine etkisi ve katkısı olmuş insanlar arasında saymaktadır. Feyzi Efendi, Ayşe isimli hanımların onun eğitiminde çok etkili olduğundan söz ederek şöyle der: “Validemin adı Ayşe’dir. İlk

142 Küllüoğlu, Feyizli Sözler, s.14.

143 Atasoy, Sır Kâtibi, s. 248. Benzer bir ifadesi de zamanımızdaki dinî gelişmelerin kıymetinin bilinmesi ve şükredilmesi için söylediği; “Bir zamanlar Sinan Bey Camiinde cumanın sahih olabilmesi için, yakında olan Vakıf semtindeki kahvehanelerden adam götürmek zorunda kalırdık.” şeklindedir. Bkz.

Kalaycı, Karanlıktan Aydınlığa, s. 125.

ders gördüğüm Hafıza Hanım Çerkez Ayşe. Hocam Hafız Ömer Efendi’nin hocası da Ayşe Hanım’dır.”144

Yedi yaşında başladığı, o zamanın ilkokulu konumunda olan “Yarabcı” adındaki mektepte altı sene okuyarak ilk tahsilini tamamlamıştır. Bu okul üç devreden oluşmaktadır. İlk iki senelik kısma “ûla (ilk)”, ikinci iki yıllık bölümüne “vüsta (orta)”, son iki yıllık devreye “uhra (son)” adı verilirdi. O dönemde bu okullardaki eğitim ve öğretim o kadar sıkıdır ki çok az kişi son bölüme gelir ve okulu bitirebilirdi. Feyzi Efendi bu okulu başarıyla bitirmiş, burada tarih, coğrafya, fen, fizik, kimya, kozmografya, psikoloji ve sosyoloji gibi dersler okumuştur. Bu altı yıllık dönemdeki eğitim günümüzdeki ilk, orta ve belki de lise dönemini kapsayan bir değeri haizdir.145

Feyzi Efendi’nin eğitiminde ve meşrebinde en köklü etkiyi oluşturan iki hocasından biri Hafız Ömer Aköz diğeri de ileride yer vereceğimiz Said Nursî’dir.

Kurra Hafız Ömer Aköz (1889-1952 m.): Feyzi Efendinin altı yaşındayken tanıştığı ve kendisinden Kur’an-ı Kerim hıfzını ve talimini tamamladığı hocasıdır.

Bunun yanı sıra Hafız Ömer Efendi’den “ilm-i irtifa”146 öğrenmiş, Mukaddeme-i Cezeriyye147 ve Tecvîd-i Edâiyye148 adlı eserleri hocasıyla okumuştur.149 Hafız Ömer Efendi o yıllarda Kastamonu’da Sinan Bey Camii imamlığı ve Nasrullah Camii hatipliği görevindedir. Kastamonulu olan bu zat, zahiri ve batıni ilimlerde uzman bir kimsedir.150 Aynı zamanda Nakşibendî ve Kâdirî tarikatlarının piri olan Muhammed Es’ad Erbilî’nin

144 Atasoy, Sır Kâtibi, s. 53-54.

145 Özdağ, Feyizler Sultanı, s. 37.

146 Namaz vakitlerini belirleme ilmi.

147 Kıraat ve hadis âlimi Şemsüddin Muhammed b. Muhammed el-Cezerî’nin (ö. 833/1429) Muķaddime(tü’l-Cezerî) fîmâ Yecibü ‘ale’l-Kâri’i en Ya‘lemehû (Muķaddimetü’l-Cezeriyye, el-Cezeriyye, Muķaddime fi’t-Tecvîd). On dokuz babdan oluşan toplam 109 beyitlik bu eserde mehâric-i hurûf, sıfât-ı hurûf, terkīk, tefhîm, idgam, lahn, gunne, medler, vakıf, hemze gibi konular işlenmiştir. Her dönemde pek çok öğrenci tarafından ezberlenen ve çeşitli kütüphanelerde yüzlerce nüshası bulunan eserin baskıları da yapılmıştır. Müellif ve eser hakkında geniş bilgi için bkz. Tayyar Altıkulaç, “İbnü’l-Cezerî”, DİA, 1999, XX, 551-557.

148 Hamza-i Miskin (Hüdaî) isimli bir kişi tarafından telif edilen Tecvid-i Edaiye İstanbul’da 1251, 1257, 1280/1835, 1841, 1864; İzmir’de 1301/1884 (Hafız Nuri Efendi Matbaası, 8+96 s.) yıllarında olmak üzere pek çok defa basılmıştır. Ayrıca Kitabu’l-Cezerî ve Dürr-i Yetim’le birlikte Daru’t-Tıbaati’l-Amire baskısı da mevcuttur (İstanbul 1280/1863), ss. (32+156)+8.

149 “Feyzi Efendi, hocası Hafız Ömer Efendi’den İslami ilimler dışında da ilimler okumuştur. Astronomi bunlardan birisidir.” Atasoy, Sır Kâtibi, s. 267.

150 Özdağ, Feyizler, I, 10.

(1847-1931 m.)151 de halifesidir. Hafız Ömer Efendi, Feyzi Efendi’nin hayatına yön veren nadir şahsiyetlerden biridir.152

Feyzi Efendi Hafız Ömer Efendi’den sadece Kastamonu’dan ayrıldığı döneme kadar (1936) değil, İstanbul’a askere gittiği yıllarda da ders aldığını beyan etmektedir.153 Hafız Ömer Efendi’den bu ilimlerin yanı sıra tasavvufî yönden de istifade etmiştir. Bu konu ayrı bir başlıkta ele alınacaktır.

Feyzi Efendi Kastamonu’daki bazı âlimlerden de eğitim almıştır. Bunları şöyle sıralayabiliriz:

Hafız Tevfik Efendi: Feyzi Efendi, Mercanzâde lakabıyla meşhur Hafız Tevfik Efendi’den askerlik öncesi ve sonrasında “Kırâat-ı Seb‘a”yı154 okumuştur. Bu zat aynı zamanda Feyzi Efendi’nin Kuran taliminde ders arkadaşı da olmuştur.155

Hafız Abdurrahman Efendi: Feyzi Efendi’nin sarf–nahiv ilmini öğrendiği ve Fıkıh ilmine dair olan Halebî156 adlı eseri okuduğu hocasıdır.157

Hoca Kâmil Efendi: Feyzi Efendi’nin Mültekâ,158 Şir‘atü’l-İslâm,159 el-Fıkhu’l-Ekber160 adlı eserleri okuduğu hocasıdır.161

Feyzi Efendi’nin ilme olan aşkı ve şevki askerlik döneminde de devam etmiştir.

Hafta sonları evci çıkarak İstanbul’un çeşitli camilerinde yapılan ilim meclislerine katılır namazları müteakiben yapılan bu dersleri takip ederdi. Buralarda derslerine katıldığı hocalar ve okunan eserler şunlardır:

151 Esad Erbili’nin hayatı hakkında geniş bilgi için bkz. Göktaş, Muhammed Es’ad-ı Erbilî’nin Hayatı, Eserleri ve Tasavvuf Felsefesi, Ankara 2002; Hasan Kâmil Yılmaz, “Esad Erbili”, DİA, 1995, XI, 348-349.

152 Ömer Fazıl Aköz 27 Haziran 1889 tarihinde Kastamonu’da doğdu. Babası Osman Efendi, annesi Zahide Hanım’dır. Hafızlığını ve Rüşdiye tahsilini doğduğu şehirde yaptı. 15 Temmuz 1952 yılında Çankırı yakınlarında geçirdiği bir trafik kazasında hayatını kaybetti. Hayatı için bkz. Abdulkadiroğlu,

“Aköz”, s. 284.

153 Kalaycı, Karanlıktan Aydınlığa, s. 231, 237, 367; Küllüoğlu, “Mehmet Feyzi Efendi’nin Hayatı ve ilmî Şahsiyeti”, s. 27.

154 Abdülhamit Birışık, “Kıraat”, DİA, 2002, XXV, 426-433.

155 Özdağ, Feyizler, I, 10.

156 Burhaneddin İbrâhim b. Muhammed el-Halebî’nin (956/1549) Halebî Kebîr ve Halebî Sağîr adlı fıkha dair eserlerinden bir tanesi kastedilmektedir. Şükrü Selim Has, “Halebî”, DİA, 1997, XV, 231-232.

157 Özdağ, Feyizler, I, 10.

158 İbrâhim b. Muhammed el-Halebî’nin Hanefî fıkhına dair eseridir. Şükrü Selim Has, “Mülteka’l-Ebhur”, DİA, 2006, XXXI, 549-552.

159 Şir‘atü’l-İslâm ilâ Dâri’s-Selâm, Hanefî fakihi İmamzâde’nin (573/1177) Osmanlı âlimleri arasında çok rağbet gören ve pek çok şerh yazılan ilmihal ve ahlâk kitabıdır. Recep Cici, “İmâmzade, Muhammed b. Ebû Bekir”, DİA, 2000, XXII, 210-211.

160 Ebû Hanîfe’ye (150/767) nispet edilen akait risalesidir. el-Fıkhu’l-Ekber hakkında geniş bilgi için bkz.

bkz. Şerafettin Gölcük, Adil Bebek, “el-Fıkhü’l-Ekber”, DİA, XII, 544-547.

161 Feyzi Efendi’nin hocaları için bkz. Özdağ, Feyizler, I, 10.

Nevşehirli Hacı Hayrullah Efendi: Feyzi Efendi, hafta sonları evci çıkarak, Ayasofya Camii hocalarından olan bu zatın, Pazar günleri öğleden evvel Sultan Ahmet Camiinde Âlûsî’nin (ö. 1270/1854) tefsirinden162 okuttuğu derse katılırdı.163

Hüsrev Hoca Efendi: Feyzi Efendi Pazar günleri öğleden sonra Fatih Camii’nde Hüsrev Hoca Efendi’nin Buharî’nin Sahîh’inden164 yaptığı derslere katılmıştır.165

Seyyid Abdülhakîm Arvâsî (1865-1943 m.):166 Feyzi Efendi bu zatın, Pazar günleri ikindiden sonra Beyazıt Camii’nde, Fahreddin Râzî’nin (ö. 606/1210) et-Tefsiru’l-Kebîr167 adlı eserinden okuttuğu derslere katılmıştır.168

1935-1937 yılları arasında askerlik döneminde İstanbul’da yukarıda ismini zikrettiğimiz âlimlerden tedris hayatını devam ettiren Feyzi Efendi, kışlada da ilmî sohbetler yapar kendisine sorulan sorulara cevap verir. Hatta oradayken okuttuğu eratın bazısının sivil hayatlarında imamlık görevi aldığı bilinmektedir.169

Bediüzzaman Said Nursî (1876-1960 m.): Feyzi Efendi Kastamonu’ya döndüğünde Said Nursî ile tanışarak talebesi olur. Bediüzzaman Feyzi Efendi’nin askerlik dönüşü yedi yıl süresince birlikte bulunarak ilminden istifade ettiği, Kelâm, İslâm Felsefesi ve Mantığa dair dersler aldığı hocasıdır.170 Bu zat ise Feyzi Efendi’nin hayatında ve kişiliğinde mihenk taşı niteliğindeki şahsiyetlerden ikincisi olmuştur.

Ömer Fazıl Aköz ve Said Nursi’yi, Feyzi Efendi’nin ilmi ve manevi kimliğine etkileri bakımından ayrıca ele alacağız. Said Nursî’nin Kastamonu’da kaldığı yıllarda ona hizmete ve talebeliğe devam etmiş kendisinden yukarıda bahsi geçen ilimleri tahsil etmiş ve bunun yanı sıra eğitim ve öğretim metodu olarak da onun usulünü benimsemiştir. O zamanın şartları Feyzi Efendi’yi böyle davranmaya sevk etmiştir.

162 Şehâbeddin Mahmûd el-Âlûsî’nin (1270/1854) Rûhu’l-Me‘ânî isimli Kur’ân-ı Kerîm tefsiridir. Ahmet Çelik, “Rûhu’l-Meânî”, DİA, 2008, XXXV, 213-214.

163 Özdağ, Feyizler, I, 10.

164 Buhârî’nin (256/870) Kur’ân-ı Kerîm’den sonra en güvenilir kitap olarak kabul edilen, sahih hadisleri toplayan el-Câmiu’s-Sahîh isimli eseridir. M. Yaşar Kandemir, “el-Câmiu’s-Sahîh”, DİA, 1993, VII, 114-123.

165 Özdağ, Feyizler, I, 10-11.

166 Nihat Azamat, “Abdülhakim Arvâsî”, DİA, 1988, I, 211-212.

167 Fahreddin er-Râzî’nin (606/1210) Mefâtîhu’l-Ğayb ismiyle de bilinen Kur’ân-ı Kerîm tefsiri. Lütfullah Cebeci, “Mefâtîhu’l-Ğayb”, DİA, 2003, XXVIII, 348-350.

168 Özdağ, Feyizler, I, 10-11.

169 Küllüoğlu, “Mehmet Feyzi Efendi’nin Hayatı ve İmî Şahsiyeti” s. 28.

170 Özdağ, Feyizler, I, 10-11.