• Sonuç bulunamadı

Çevre Zararı Kavramı ve Kömür Ocağı İşletmelerinin Çevreye Verdiğ

B. KÖMÜR OCAĞINDA MEYDANA GELEN İŞ KAZALARINDA VE

2. Çevre Zararı Kavramı ve Kömür Ocağı İşletmelerinin Çevreye Verdiğ

a. Çevre Zararı

Çevre zararı kavramına Çevre Kanununda yer verilmiş olmasına rağmen, kanun tanımını yapmamış; doktrinde ve yargısal içtihatlarda ise tam anlamıyla yerleşmiş bir tanımda buluşulamamıştır546. Ayrıca, çevre zararı ve çevresel sorumluluk kavramları daha çok özel hukuk uyuşmazlıklarında kullanılıyor olsalar da547, idari yargıda açılmış olan tam yargı davalarında da bu kavramlara başvurulmaktadır548.

Çevre Kanunu çevre zararının kesin bir tanımını yapmış olmasa da; yukarıda da açıklanmış olduğu gibi çevre kavramını geniş şekilde tanımlanmış ve çevreyi kirletenlerin kusursuz sorumluluğuna hükmetmiştir. Bu hususu düzenleyen Çevre Kanunun 28. maddesinin 1. fıkrasına göre, çevreyi kirletenler ve çevreye zarar verenlerin, sebep oldukları kirlenme ve bozulmadan doğan zarardan sorumluluklarında kusurlu olmaları şartı aranmamaktadır. Dolayısıyla, kanun hükmünden hareketle, çevre zararını, kirlenme ve bozulmadan doğan zarar olarak

544

TOPALOĞLU, “Türk ve Kazak Maden Kanunlarının Sürdürülebilir Kalkınma İlkeleri

Açısından Değerlendirilmesi”, s. 216-217. 545

Sürdürülebilir kalkınma, ekonomik kalkınma ile çevre koruma politikalarının bütünleştirilmesini sağlayacak bir yapı oluşturulmasını gerektirmektedir; BİLİR/ HAMDEMİR, s. 146.

546

SAYGILI, s. 152.

547

Özel hukuk kapsamlı koruma sadece bireysel ve özel mülkiyete ilişkin bir koruma sağlamakta, dolayısıyla çevrenin korunması açısından yetersiz kalmaktadır. Bu yetersizliği önlemek için çevresel varlıklar devletin hüküm ve tasarrufu altında kabul edilmektedir; SAYGILI, s. 156.

548

ALICA, Süheyla, “ Çevre Denetiminde İdarenin Sorumluluğu”, Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C. 15, S. 4, 2011, s. 102-103.

176 kabul etmek mümkündür. Ancak, bu şekilde yapılan çevre zararı belirlemesi, sadece sorumluluk hukukunda kişisel zarar olarak kabul edilebilecek dar bir tanımdır. Geniş anlamda çevre zararı ise, doğrudan çevre mallarında meydana gelen ya da çevre mallarının ekolojik boyutunu olumsuz yönde etkileyen zarardır549.

Bu sebeple, çevre zararlarının aralarındaki farklılıklar, ancak her olayın meydana geldiği zaman ve mekana göre yapılacak bir değerlendirme ile anlaşılabilecek olduğundan550, sorumluluğun belirlenmesinde her olayın kendi özellikleri dikkate alınmalıdır.

b. Kömür Ocağı İşletmelerinin Çevreye Verdiği Zararlar

Kullanılabilir enerji niteliğini kazanana kadar, kömür; üretim, hazırlama, taşıma, depolama ve yakma şeklinde süreçlerden geçmektedir. Söz konusu süreçlerde, çevreye olumsuz etkilerde bulunabilme ihtimali ve çevre zararına sebep olma potansiyeli var olduğundan, kömür madenciliği kapsamlı bir çevre analizini gerektirmektedir551.

Aşağıda incelenecek olan ve kömür ocaklarının işletilmesinden doğan zararlar, doğrudan çevre zararına sebep olabileceği gibi, üçüncü kişilerin çevre zararına da sebep olabilmektedir.

aa. Açık İşletme Yönteminde Çevreye Verilen Zararlar

Kömür damarlarının yüzeye yakın olduğu ve örtü tabakalarının gerekli koşulları sağladığı durumlarda, kömür madenciliği faaliyeti açık işletme yöntemi ile gerçekleştirilmektedir. Bu yöntemde, maden üzerindeki örtü tabakası kaldırılarak üretime başlandığı için, yer altı madenciliğine kıyasla, daha fazla çevre zararı meydana gelmektedir. İlk başta arazinin ve doğal manzaranın bozulmasıyla başlayan çevresel bozulma; toprak kayıpları, bitki örtüsü ve topoğrafyadaki değişimler, ekolojik dengenin bozulması, görsel kirlenme, verimlilik düşüşü, erozyon gibi başka

549 ALICA, s. 104. 550 ERİŞGİN, s. 207. 551

BORAND, Merve Nazlı, Açık ve Kapalı Maden İşletmeciliğinde Çevresel Etki, Ders Projesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, 2012, s. 31.

177 çevre sorunlarına da yol açabilmektedir. Ancak, bu olumsuzlukları bozulan arazilerin yeniden düzenlenmesi ve iyileştirilmesi çalışmaları ile ortadan kaldırmak mümkündür. Madencilik alanlarının konut yapımı amacıyla kullanılması ya da sığ hafriyat sahalarının su ile doldurularak balık üretimine uygun hale getirilmesi, iyileştirme çalışmalarına verilebilecek örneklerdendir552.

Açık ocak işletmelerinin sebep olduğu bir başka sorun ise kaçak toz oluşumudur. Kaçak toz oluşumunun oluşturduğu çevresel sorunları en düşük düzeye indirmek için yapılabilecek şey, maden sahası ve yollarının sıklıkla sulanmasıdır. Ancak bu noktada da dengeli davranmak gereklidir. Üretim sırasında kullanılan çok basınçlı sular sonucu oluşan üretim atık suyu, suda yaşayan canlılar ve çevredeki bitki örtüsüne zarar verebilmektedir. Gürültü kirliliğine sebep olan büyük kapasiteli makineler ile üretim sırasında gerçekleştirilen patlatma ve öğütme işlemleri de, açık ocak işletmeciliğinin bir başka olumsuz yönüdür 553.

bb. Yeraltı Maden İşletmeciliği Yönteminde Çevreye Verilen Zararlar

Yer altı maden işletmeciliğinin çevreye verdiği en olumsuz zarar, çevrede göçük ve çatlakların oluşmasıdır. Bu problemler, madencilik faaliyeti sonrasında destek sistemleri ile kömür bariyerlerinin zayıflamasına bağlı olarak oluşmaktadır554.

Yer altı madenciliğinin insan gücü ile değil de makine ile yapıldığı durumlarda, yeryüzüne kömür dışında atık555 olarak nitelendirilecek farklı kayaçlar da taşınabilmektedir. Söz konusu atıkların toplandığı sahalar ise toprak kaybı ve çevre kirliliği oluşturabilmektedir556.

Yer altı madenciliğinde üretim aşamasında, her bir ton kömür için oluşmakta olan yaklaşık üç ton asidik ocak suyu, önemli ölçüde su kirliliğine sebep olmaktadır.

552 BORAND, s. 32-33. 553 BORAND, s. 34. 554 BORAND, s. 34. 555

Sanayi atığı olarak nitelendirilebilecek olan bu atıklar, insan sağlığı ve su kaynakları üzerinde çok önemli bir risk kaynağıdır; PINARLI, Vedat, “ Yerel Yönetimler ve Çevre Sorunu Olarak

Katı Atıklar”, Çağdaş Yerel Yönetimler, C.1, S. 4, 1992, s. 32. 556

178 Yine, delik delme, patlayıcı madde kullanımı, yükleme, taşıma, harmanlama, depolama ve tüketim alanlarına ulaştırma aşamalarında oluşan toz oluşumu ve üretim sırasında kömürün kendiliğinden tutuşması sonucu atmosfere yayılan bazı gazlar hava kirliliğine sebep olmaktadır557.

cc. Ocaktan Çıkarılan Kömürün Hazırlanma Aşamasında Çevreye Verilen Zararlar

Maden ocaklarından çıkarılan kömürün tümü tüketiciye ulaşmamakta, bir kısmı, istenilen özelliklere sahip ürün elde etmek amacıyla hazırlama işlemine tabi tutulmaktadır. Hazırlama işlemleri sürecinde uygulanan kırma ve öğütme işlemleri sonucu ortaya çıkan toz oluşumu hava kirliliğine sebep olmakta, kömür yıkama işlemleri sonucu oluşan atık sular ise su kirliliğine558 sebep olabilmektedir559.

Bu şekilde özetlenebilecek olan, kömür madeni işletmeciliğinin üretim sürecinde meydana gelme ihtimali olan çevresel zararlar, dikkat edilirse yukarıdaki paragraflarda, söz konusu zararlar ortaya çıktıktan sonra yapılabilecek iyileştirme çalışmaları ile birlikte ele alınmıştır. Bu hususun tespiti, idarenin çevreyi koruma ödevi kapsamında bir değerlendirme yaparak mali sorumluluğunun doğup doğmayacağının belirlenmesi aşamasında önem taşıyacaktır.

Başka bir açıdan, söz konusu çevre zararlarını iki farklı alanda ele almak gerekmektedir. Bunlardan birincisi; su, toprak, hava kirliliği gibi çevre zararlarına doğrudan maruz kalarak hastalanan, yaşamını kaybeden ya da başka zararlara uğrayan çevre halkının uğramış olduğu maddi ya da manevi zararlardır. İkincisi ise; bütün toplumu ve gelecek kuşakları da etkileyecek nitelikte olan genel anlamda çevre zararıdır. İdarenin mali sorumluluğu kuşkusuz, birinci durumda ifade edilen çevre

557

MUNNIK, Victor/HOCHMANN, Geraldine/ Hlabene, Mathews/Stephen Law, The Social and Environmental Consequences of Coal Mining in South Africa A Case Study, Amsterdam 2010, s. 9-11; BORAND, s. 35.

558

Madencilik faaliyeti, genel olarak çok önemli çevre zararlarına yol açmaktadır. Ancak, bu zararlar içinde en önemlilerinden bir tanesi, madencilik faaliyetininin erozyona yol açarak yer altı ve yer üstü sularının miktarını ve kalitesini olumsuz yönde etkilemesidir; MECHI, Andrea/ SANCHES, Djalma Luiz, “The Environmental Impact of Mining in the State of Sao

Paulo”, Estudos Avançados, C. 24, S. 68, 2010, s. 219. 559

179 zararında ortaya çıkabilecektir. Zira; idarenin mali sorumluluğuna esas teşkil eden zararın, doğmuş, kesin, özel, hukuken korunan bir değere yönelik ve parayla ölçülebilir nitelikte bir zarar olması gerekmektedir560. İkinci durumda ortaya çıkan genel anlamdaki çevre zararı ile ilgili olarak, örneğin, kömür ocağının işletilmesi sonucu ortaya çıkan hava kirliliği sonucu idarenin bütün ülke vatandaşlarına karşı mali sorumluluğunun bulunması kabul edilebilirlikten uzak bulunmaktadır.

Bu sebeple; doğrudan çevre zararına uğrayan çevre halkının zararlarının giderilebilmesi noktasında madencilik gelirlerinden yerel yönetimlere aktarılan mali gelirler, ortaya çıkan somut ve kişisel bir zarar olmasa bile, çevre halkının salt söz konusu faaliyetlerin zararlarına katlanıyor olmalarının bir ölçüde telafi edilmesi amacına dayanmaktadır561. Yerel yönetimler kendilerine bu amaçla aktarılmış olan mali gelirleri, çevre sağlığını korumak ve çevre bozulmasını önlemek hususlarında faaliyetler göstererek kullanmakla yükümlüdür. Yerel yönetimlerin çevre zararlarının önlenmesi ve olumsuz etkilerinin giderilmesi açısından önemi aşağıdaki başlıkta ele alınacaktır.