• Sonuç bulunamadı

Ekonomi Bülteni. 07 Nisan 2014, Sayı: 14. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Makro Ekonomi & Strateji

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Ekonomi Bülteni. 07 Nisan 2014, Sayı: 14. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Makro Ekonomi & Strateji"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Ekonomi Bülteni

07 Nisan 2014, Sayı: 14

Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel

Ercan Ergüzel Ezgi Gülbaş Ali Can Duran

Yurt Dışı Gelişmeler

Yurt İçi Gelişmeler

Finansal Göstergeler

Makro Ekonomi & Strateji

Türkiye Son İki Haftada Neden Pozitif Ayrışıyor ?

Aynı Trend Devam Eder mi?

(2)

Yurt Dışı Gelişmeler DenizBank Ekonomi Bülteni

07 Nisan 2014

 Euro Bölgesi’nde enflasyon 2009’dan bu yana en düşük seviyesinde. Euro Bölgesi’nde açıklanan Mart ayı yıllık enflasyon tahmini %0.6 olan piyasa beklentilerinin altında %0.5

seviyesinde açıklandı. Böylece tüketici enflasyonu geçtiğimiz yıl Kasım ayında ECB’nin politika faizini %0.5’den %0.25’e indir- mesine neden olan %0.7’lik enflasyon seviyesinin de altında kaldı. Giderek gerileyen ve deflasyon korkularını tetikleyen bu dezenflasyon trendine karşın geçen yıl Mart ayındaki baz etkisi ECB’nin üzerindeki baskının devam edeceği fakat hamle yap- mak için bekleyeceği beklentilerine destek verdi. Her sene pas- kalya bayramı nedeniyle uygulanan zam oranlarının fiyatları yukarı taşıdığı ve bu zamların takvim nedeniyle 2013 yılında daha erken yapıldığı belirtiliyor. (2013 yılında aylık bazda tüke- tici fiyatları bir önceki aya göre %1.2 oranında artış göstermişti.

Bu yıl mart ayında artış oranı tahmini %1). Geçen yıl Mart ayın-

da görülen bu yüksek baz nedeniyle %0.5 oranında artış gösterdiği tahmin edilen tüketici enflasyonunun önümüzdeki ay ertelenen zam oranları nedeniyle bir miktar yükselmesi bekleniyor. Fakat hem çekirdek enflasyon oranlarında görü- len gerileme hem de Euro Bölge’inde fiyatların bir önceki yıla göre gerilediği ülke sayısı İspanya ile 5’e çıkması deflas- yon endişelerinin devam edeceğine işaret ediyor.

 Draghi “gerektiğinde” parasal genişleme programı sinyali verdi. Avrupa Merkez Bankası (ECB) beklentilere para- lel politika faiz oranında bir değişikliğe gitmezken Mario Draghi gerçekleştirdiği basın toplantısında, gerekli görüldüğü taktirde fiyat istikrarı için tüm gerekli adımları atmaya hazır olduklarını bir kez daha yineledi. Draghi, tüm icra kurulu üyelerinin bu konuda hemfikir olduğunu fakat henüz adım atmak için bir karara varmadıklarını dile getirdi. Alınabilecek önlemler konusunda QE benzeri standart dışı bir parasal gevşeme programının da seçenekler arasında değerlendiril- diğini belirtti. Uzun süredir konuşulan bankaların ECB’de tuttukları mevduatlara negatif faiz oranı uygulanması seçe- neğinin de konuşulmaya devam ettiğini belirtti. Önceki toplantılarda parasal genişleme programının tartışılmadığını, sadece son toplantıda gündeme geldiğini belirtmesi dikkat çekti. Bu ihtimalin konuşulmasının nedeni olarak ise uzun süre düşük seyreden enflasyon oranının beklentiler üzerinde oluşturacağı baskıyı gösterdi. Mart ayı tahminlerinde % 0.5’e gerileyen yıllık enflasyon oranının Kasım ayında faiz indirmelerine neden %0.7’lik oranın altında olduğunu fakat beklentinin altında kalan bu oran konusunda görüş ayrılıkları olduğunu belirtti. Daha önce belirttiği daha fazla veriye ihtiyaç duyulduğu şeklindeki açıklamasına benzer bir söylemle bu %0.5’lik verinin nedeni ve önümüzdeki dönemdeki görünüme etkisi adına daha fazla veriye ihtiyaç duyduklarını bu nedenle beklemeyi seçtiklerini açıkladı. Draghi ayrıca güçlü seyreden Euro ile ilgili olarak, konuşma metninde ilk defa direkt olarak döviz kuru ile ilgili yoruma yer verildiğine dikkat çekti. Fiyatlar üzerinde hem aşağı hem de yukarı yönlü risklerin mevcut olduğu, bu nedenle jeopolitik gelişmele- rin ve para birimi hareketlerinin muhtemel etkilerini yakından takip edecekleri belirtildi. Draghi’nin konuşmasında ge- rektiğinde adım atacaklarına yönelik söylemlerini tekrarlaması ve ekonomi adına aşağı yönlü riskler konusunda endişe duyduklarına yönelik bazı söylemleri önümüzdeki dönemde ek önlemlerin gelebileceği beklentilerini artırdı.

 Brezilya enflasyonla mücadelesine devam ediyor. Geliş- mekte olan ülkelerin dezenflasyon ile mücadele ettiği ortamda, gelişmekte olan ülkeler özellikle sert değer kaybeden para bi- rimleri nedeniyle enflasyon ile mücadelelerine devam ediyor.

Brezilya merkez bankası (MB) %10.75 olan politika faizini (SELIC) 25 baz puanlık bir artış ile %11 seviyesine yükseltti.

Brezilya MB Nisan ayında başladığı faiz artışı trendi ile arka arkaya 9 defa politika faizini arttırdı. Böylece gelişmekte olan ülke piyasalarından çıkışların başladığı Mayıs ayından bu yana Brezilya MB 350 baz puanlık bir artış gerçekleştirmiş oldu. Şu- bat ayında %5.7 seviyesindeki enflasyon oranı halen MB hede- finin yaklaşık 100 baz puan üzerinde bulunuyor. Hedefin üze-

rinde seyretmeye devam enflasyon oranına karşın daha fazla faiz artışının gerçekleştirilmesi beklenmiyor. Bir önceki faiz kararı metninde MB’nin ek faiz artışlarının önünü kapatmaması bu ay faiz artışının gelebileceğinin sinyalini ver- mişti. Fakat önceki faiz artışında da olduğu gibi ülke para biriminin görece daha iyi performans göstermeye başlaması bundan sonraki süreçte faiz artışlarının sonuna gelinmiş olabileceği görüşünü destekliyor. Bu görüşe yavaşlayan eko- nomik aktivite üzerinde daha fazla baskı oluşturmak istememesi de etkili oluyor.

%0.5

-1 0 1 2 3 4 5

2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 Euro Bölgesi Enflasyon Oranı ve ECB Politika Faiz Oranı (%)

ECB Hedefi: %2 ve hemen altı

99 104 109 114 119 124

Nis May Haz Tem Ağu Eyl Eki Kas Ara Oca Şub Mar

GOÜ*

Brezilya Reali SELIC Faiz Artışı Para Birimi Performansları (%, 30.04.2013=100)

USD'ye Karşı

*IDR, INR, ZAR, RUB, TRY

Değer Kaybediyor

(3)

Yurt Dışı Gelişmeler DenizBank Ekonomi Bülteni

07 Nisan 2014

 ABD’de Tarım Dışı İstihdam ekonomi ile toparlanıyor. ABD’de tarım dışı istihdam artışı 200 bin adet olan beklenti- lerin bir miktar altında 192 bin adet olarak açıklandı. Ocak ve

Şubat ayı verileri sırasıyla 129 ve 175 binden 144 ve 197 bin adete revize edildi. Toplamda önceki iki ay verisinde 37 bin yukarı yönlü revizyon yapılmış oldu. ABD’de soğuk hava koşul- larının etkisini yitirmesi ile birlikte daha fazla istihdam yaratıl- maya başlandığı görülüyor. Aralık ayında sert bir şekilde 84 bin adete gerileyen tarım dışı istihdam değişimi bu yılın ilk çeyre- ğinde aylık ortalama 173 bin adet ek istihdam yaratmış oldu.

2013 yılı genelinde ise aylık ortalama 194 bin adet ek istihdam yaratılmıştı. İstihdam piyasasında ve ekonomik aktivitede görü- len bu toparlanmaya paralel iş gücüne katılım oranının yeniden yükselmesi (son 6 ayın en yüksek seviyesi) işsizlik oranının % 6.6 olan beklentilerin üzerinde %6.7’de sabit kalmasına neden

oldu. İş gücünde görülen bu artış ekonomik toparlanmaya duyulan güvenden kaynaklı olarak düşünülebilir. Bu neden- le işsizlik oranı beklentilerin üzerinde açıklanmış olsa da negatif bir veri olarak algılanmadı.

 ABD’de de ekonomik aktivite ivme kazanıyor. ABD’de ISM imalat endeksi Mart ayında da yükselmeye devam ede- rek 53.7 seviyesine yükseldi. 50 seviyesinin üzerinin imalat sektöründe genişlemeye işaret ettiği endeks ABD’de sert hava koşulları nedeniyle sert gerilemiş Şubat ayında yeniden

yükselişe geçmişti. Mart ayı verisinin de yükselmeye devam etmesi, ABD ekonomisinde 2.çeyrekte aktivitenin yeniden ivme kazanacağı beklentilerini yükseltti. Endeksin alt kırılımlarından olan yeni siparişler endeksi de 54.5’den 55.1’e yükselerek önü- müzdeki dönemde bu yükseliş trendinin devam edeceğine işa- ret etti. Bir diğer alt kırılım olan üretim endeksi daralma bölge- sindeki 48.2’den 51.1’e yükselerek en önemli artışı gösteren kalem oldu. Açıklanan bir diğer veri fabrika siparişleri Şubat ayı için bir önceki aya göre %1.6’lık artış göstererek ekonomik akti- vitedeki artışı teyit eden bir başka veri oldu. Geçtiğimiz yılın son çeyreğinde yıllıklandırılmış olarak %2.6 oranında büyüyen ABD ekonomisinin bu yılın ilk çeyreğinde yıllıklandırılmış olarak

%2 seviyesinin altında büyümesi bekleniyor. Son gelen veriler ise bu oranın 2.çeyrekte yeniden yükselişe geçeceği beklentilerini desteklemeye devam ediyor.

 Euro Bölgesi’nde üretim tabana yayılıyor. Euro Bölgesi’nde imalat PMI endeksi geçen yılın 2. yarısından bu yana daralma ile genişlemeyi ayıran 50 seviyesinin üzerinde seyretme devam ediyor. Mart ayı nihai değerinde 53 ile geniş- lemenin devam ettiğine işaret eden Euro Bölgesi PMI endeksi

ülkeler bazında incelendiğinde de büyümenin tabana yayılmaya başladığı görülüyor. Son açıklanan imalat PMI verileri geçtiği- miz dönemde ülkeler arası ayrışmanın dikkat çektiği, bu neden- le kırılgan bir yapı üzerinde toparlanmanın oluştuğu görüşlerini azaltıcı nitelikte bir gelişme olarak öne çıkıyor. Bölgenin en bü- yük ekonomisi Almanya’da ilk çeyrekteki 55 seviyesindeki PMI ortalaması geçen yılın son çeyreğindeki 52.9 seviyesinin önem- li ölçüde üzerinde yer alıyor. En büyük 2.ekonomi konumundaki Fransa’da ise Mart iyi itibariyle görülen negatif ayrışmanın son bulduğu, 51.9 ile Temmuz 2011’den bu yana ilk defa genişle- meye işaret ettiği dikkat çekiyor. Yılın ilk ayındaki daralmaya rağmen çeyreklik olarak Fransa’da 50.3’lük PMI ortalaması ge-

nişlemeye işaret ediyor. Uzun süre sorunlu iki büyük ülke olarak öne çıkan İtalya ve İspanya’da ise genişlemenin hızı- nın yükseldiği görülüyor.

53.0 53.8

51.9 52.4 52.8

44 46 48 50 52 54 56 58

Euro Bölgesi Almanya Fransa İtalya İspanya Ocak Şubat Mart

Euro Bölgesi İmalat PMI Endeksleri

53.7

30 35 40 45 50 55 60 65

2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014

ABD İmalat ISM Endeksi

173K

-800K -600K -400K -200K 0K 200K 400K

2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014

ABD Tarım Dışı İstihdam (Çeyreklik Ortalama)

(4)

Yurt İçi Gelişmeler DenizBank Ekonomi Bülteni

07 Nisan 2014

Büyüme, 4. Çeyrek 2013

 Türkiye ekonomisi 4.çeyrekte bir önceki yılın aynı dönemine göre %4.1 olan piyasa beklentilerinin üzerinde %4.4’lük bir büyüme kaydetti.12 ay- lık birikimli büyüme ise %4 seviyesinde gerçekleşti. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYH’nın büyüme hızındaki yavaşlama 3. Çey- rekte olduğu gibi devam etti ve bir önceki çeyreğe göre mevsim ve tak- vim etkilerinden arındırılmış seride %0.5’lik sınırlı artış görüldü.

 Talep tarafını incelediğimizde, özel tüketiminin GSYH büyümesine katkı- sı devam ederken, özel sektör yatırımlarında baz etkisinin desteğiyle 3.

Çeyrekte görülen artış da devam etti. Özel sektör tüketimi bir önceki yıla göre %5.3 artarak GSYH büyümesine 3.5 puan katkı yaparken, özel sektör yatırım harcamalarında görülen %4.9’luk artışın büyümeye katkısı

0.95 puan oldu. 4. Çeyrekte kamu tüketim ve yatırım harcamalarında seçim öncesinde ivmelenme (sırasıyla bir önceki yıla göre %6.8 ve %11.5 artış ) görüldü. Kamu tüketim ve yatırım harcamalarının 4. Çeyrek büyümesine toplam katkısı 1.5 puan oldu. 4. Çeyrekte 2013 yılı genelinde olduğu gibi net ihracatın büyümeye negatif katkısı (-3.0 puan) devam ederken, stoklardaki artış (1.4 puan katkı) bunu dengeledi.

 2013 yılı geneline baktığımızda, %4’lük büyümenin kaynağının özel sektör tüketimi ve yatırımlarından geldiği görülüyor.

2014 yılı için Merkez Bankası’nın sıkı para politikası duruşuna paralel olarak bankacılık sektöründe kredi büyümesinin hız kaybetmesini ve özel sektör talebinin 2013 yılına göre yavaşlamasını bekliyoruz. 2014 yılsonu için %2 olan büyüme tahminimizi koruyoruz.

Enflasyon, Mart 2014

 Mart ayında TÜFE aylık bazda ortalama %0.9 olan piyasa beklentisinin üzerinde %1.13 arttı. Yıllık TÜFE %7.9’dan %8.39’a yükselirken, çekir- dek enflasyon göstergelerinde bozulma devam etti.

 Alt kalemlerde en ciddi artış gıda (%2.10) ve giyim (%2.49) grubu fiyat- larında görüldü. Gıda grubunun manşet enflasyondaki artışa etkisi 0.51 puan olurken, giyim grubu 0.18 puan etkide bulundu. Geçtiğimiz aylarda kurdaki yükselişin etkisiyle artan ulaştırma grubu fiyatları Mart ayında daha sınırlı (%0.88) yükseldi. Yılbaşında vergi artışı nedeniyle yükseli- şin görüldüğü alkollü içecek ve tütün grubu fiyatları Şubat ayında olduğu gibi Mart ayında da yatay seyretti. Hizmet sektöründe yemek ve konak-

lama hizmetlerindeki artış (bir önceki aya göre %1.3) devam etti. Yemek hizmetleri grubundaki yıllık artış oranı %12.9’a yükselirken, konaklama hizmetleri yıllık enflasyonu ise 1.0 puanlık artışla %8.7 oldu. Kira fiyatlarında ise Mart ayında da manşet enflasyonun altında (%0.37) olurken, bu gruptaki yıllık enflasyon %6.6 ile yatay seyretti.

 Çekirdek enflasyon göstergelerinde Mart ayında da bozulmaya devam ederken, I tanımlı çekirdek enflasyon göstergesi (Gıda, Enerji, Alkollü ve Alkolsüz içecekler, Tütün ürünleri, ve Altın hariç TÜFE) Mayıs 2007’den bu yana ilk kez %9’un üzerine çıktı.

 Mart ayında yıllık enflasyonun beklendiği gibi artış trendini sürdürmesi, Haziran ayına kadar da düşüş eğilimine girme- yecek olması ve enerji fiyatlarındaki olası artışların enflasyonda yukarı yönlü risk oluşturması nedeniyle önümüzdeki dönemde Merkez Bankası’nın sıkı para politikası duruşunu koruyacağını düşünüyoruz. Enflasyondaki bozulmanın önü- müzdeki dönemde beklentilere yansıması ve Merkez Bankası’nın para politikasında daha da sıkılaştırmayı gerekli gör- mesi durumunda faiz arttırma yerine piyasayı fonlamasının kompozisyonu değiştirmeyi tercih edeceğini düşünüyoruz.

Dış Ticaret, Şubat 2014

 Şubat ayında dış ticaret açığı bizim (6.8 milyar $) ve piyasa beklentisinin (6.9 milyar $) altında 5.1 milyar $ oldu. Tahmi- nimizle gerçekleşme arasındaki farklılıkta altın ihracatının katkısıyla ihracat rakamlarının beklentimizin bir miktar üzerin- de gelmesi etkili oldu. Şubat ayında, ithalat bir önceki yılın aynı ayına göre %6 gerilerken, ihracat ise bir önceki yıla göre %6 artış kaydetti. 12 aylık birikimli dış ticaret açığı ise bir önceki yıla göre %14 artışla 97.5 milyar $’a yükselirken, ihracatın ithalatı karşılama oranı %61 seviyesinde sabit kaldı.

5.9%

12.6%

10.4%

5.3%

9.3%

12.4%

9.3%8.7%

5.3%3.1%2.7%1.5%1.3%2.9%4.5%4.3%4.4%

-4.8%

9.2% 8.8%

2.1% 3.3%4.0%

-10%

-5%

0%

5%

10%

15%

4Ç09 2Ç10 4Ç10 2Ç11 4Ç11 2Ç12 4Ç12 2Ç13 4Ç13 Çeyreklik Yıllık

GSYH Büyümesi (Çeyreklik ve Yıllık)

(5)

Finansal Göstergeler DenizBank Ekonomi Bülteni

07 Nisan 2014

Haft a k v e A ylı k G e tiri

Risk iştahındaki yükseliş devam etti

P a ra P iy a s a la H. S e nedi P iy a s a la

USD Libor faizleri gerilerken, ECB sonrası EUR Libor yükseldi

Risk iştahındaki toparlanma ile birlikte yükselen hisse senedi endekslerinde BIST pozitif ayrıştı

Not: Tüm veriler raporun çıktığı Cuma günü saat 12:00 itibarı ile güncellenmiştir.

(6)

Finansal Göstergeler DenizBank Ekonomi Bülteni

07 Nisan 2014

Tahv il P iy a s a la

GOÜ tahvil piyasasına yeniden başlayan girişlere paralel gösterge tahvil %10.64’e kadar geriledi

viz P iy a s a la E mtia P iy a s a la

GOÜ para birimleri farklı dinamiklerle ayrışırken TL’de önemli bir toparlanma yaşandı

Çin’de küçük çaplı teşvik paketi haberi temel maden fiyatlarını yukarı taşıdı

Not: Tüm veriler raporun çıktığı Cuma günü saat 12:00 itibarı ile güncellenmiştir.

(7)

Makro Ekonomi & Strateji

DenizBank Ekonomi Bülteni

07 Nisan 2014

Türkiye Son İki Haftada Neden Pozitif Ayrışıyor ? Aynı Trend Devam Eder mi?

Geçen Mayıs’tan bugüne genelde negatif bir seyir gösteren gelişmekte olan ülkeler (GOÜ) finansal piyasalarında son iki haftada belirgin bir to- parlanma var. FED’in çıkış stratejisinin komünikasyonun piyasaları rahat- sız etmeyecek şekilde tamamlanmış olması, Rusya-Ukrayna gerginliğinin yatışmaya başlaması ve halihazırda çok ucuzlamış olan GOÜ finansal varlıkları son iki haftadaki pozitif seyri açıklıyor. Yandaki grafikte görüle- bileceği üzere buna paralel GOÜ’lere hisse senedi ve tahvil amaçlı ya- bancı sermaye girişleri hızlandı.

GOÜ’lere ilişkin risk iştahının yüksek olduğu son 2 haftalık süreçte Türki- ye piyasaları belirgin şekilde daha iyi performans gösterdi. GOÜ hisse senedi endeksindeki %5.8’luk artışa karşın Borsa İstanbul %10.8 yüksel- di; GOÜ para birimleri USD karşısında ortalamada %1.5 değerlenirken TL’deki değer kazancı %4.6 oldu; Türkiye’nin 5 yıllık CDS spread’i (yani risk primi) 46 baz puan gerileyerek 213 baz puana indi. 2 yıllık gösterge tahvil getirisi ise 76 baz puanlık gerileme ile %10.72 oldu (yandaki gra- fik)

Bu ekstra performansta iki faktör etkili oldu. Birincisi, sıklıkla konuşuldu- ğu üzere yerel seçimlerin ardından politik risk faktörünün belirgin şekilde gerilemesi. İkincisi ise Mayıs’tan bugüne olan süreçte Türkiye finansal varlıklarının diğer ülkelere kıyasla çok daha fazla negatif performans

göstermiş olması. Bu negatif performansın derecesinin anlaşılabilmesi için ülkelerin kredi notları ile Mayıs’tan bugüne finansal piyasalarındaki “değişim” incelendi.

Normal şartlarda risk iştahı gerilerken daha düşük kredi ratingli ülke varlıklarındaki gerilemenin daha sert olması beklenir. Yan- daki grafiklerden ortaya çıkan trendler bu beklentiyi doğrulu- yor. Bu trend çizgilerinin üzerinde yer alan ülkeler gereğinden fazla satışa maruz kalmış değerlendirmesini yapmak yanlış olmaz. Hem para birimi hem de CDS açısından Mayıs 2013’den bu yana Türkiye finansal varlıklarına bakıldığında Türkiye’nin açık ara son 10 aylık piyasa hareketinden en olum- suz etkilenen ülkelerden biri olduğu görülüyor. Kaldı ki bu sü- reçte Türkiye politika faizini 550 baz puanla (%4.5’den %10.0’a) en çok arttıran ülke . Bu faiz artışına karşın TL’nin olması gere- kenin üzerinde değer kaybetmiş olduğunu ayrıca belirtmek ge- rek.

Buradaki önemli soru bu pozitif ayrışmanın bundan sonraki haf- talarda da devam edip etmeyeceği. GOÜ’leri Mayıs’tan bugüne olan süreçte negatif etkileyen 3 temel faktör 1- yüksek dış açık, 2- artan politik risk ve 3- yüksek borçluluk’tu. Türkiye özellikle GOÜ’ler içinde yüksek dış açığı ile öne çıkan ülkelerden biri olsa da politik risk ve özel sektörün borçluluk seviyeleri ile ilgili de negatif bazı değerlendirmelere muhatap olduğunu belirtmek gerek. Son seçimlerle birlikte politik risk anlamında belirgin bir iyileşme olmuş olsa da diğer risk faktörlerinin (gerilemeye de- vam etse de halen yüksek cari açık ve özel sektör borçluluk seviyeleri) etkili olmaya devam edebileceği görülüyor. Özetle, son iki haftanın “güçlü pozitif ayrışması” bundan sonraki hafta-

larda çok olası gözükmüyor. Bunun yerine bundan sonraki haftalarda diğer GOÜ’lere paralel bir seyir beklentisi içinde olmak daha gerçekçi.

-10 -8 -6 -4 -2 0 2 4

15.01.2014 05.02.2014 26.02.2014 19.03.2014 Hisse Tahvil GOÜ'lere Sermaye Girişi (Haftalık, Milyar $)

1 1.4 1.8 2.2 2.6 3

4 5 6 7 8 9 10 11 12 13

Mart 13 Haziran 13 Eylül 13 Aralık 13 Mart 14 Türkiye

Brezilya Rusya ABD 10 Yıllık

Yerel Tahvil Getirisi (2 yıllık) vs ABD 10 Yıllık

Şili

Çin

G. Kore Çek. Cum Estonya SlovakyaPolonya

Malezya

Meksika Tayland

G. Afrika Russia

Kazakistan

Letonya Peru

Brezilya İrlanda

Filipinler Endonezya Türkiye

Romanya Macaristan

Slovenya Lübnan

-20%

-15%

-10%

-5%

0%

5%

10%

15%

20%

25%

30%

0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

DeğerlenmeDeğer kaybı

Aa3 A1 A2 A3 Baa1 Baa2 Baa3 Ba1 B1

Para birimi performansı (USD'ye Karşı) vs Kredi Notu

Şili Çin

G. Kore

Çek. Cum

Estonya Slovakya polonya

Malezya Meksika

Tayland G. Afrika Rusya

Brezilya Bulgaristan Kazakistan

Letonya

Endonezya

İrlanda Filipinler

Türkiye

Romanya

Hırvatistan

Macaristan

Slovenya Lübnan

-150 -100 -50 0 50 100 150

0 Aa3 A1 A2 A3 Baa1 Baa2 Baa3 Ba1 Ba3 B11 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

CDS Değişimi vs Kredi Notu

Referanslar

Benzer Belgeler

Takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretim endeksi ise bir önceki yıla göre piyasa beklentisi olan %2.1’lük artış beklentisinin üzerinde %6.4

Faiz dışı fazla ise Mart ayında 0.5 milyar TL’ye yükselirken, 2014 yılı ilk çeyreğindeki faiz dışı denge ise geçtiğimiz yıla göre %13 gerileyerek 12.5 milyar

Önceki hafta açıklanan sanayi üretimi verisinin ardından bu hafta Markit firmasının açıkladığı Nisan ayı geçici üretim PMI endeksi bir önce- ki aya göre

Merkez Bankası, fonlamanın temel olarak marjinal fonlama faizi (gecelik borç verme) yerine bir hafta vadeli repo faiz oranından sağlanacağını duyururken, %4.5 olan bir hafta

Son üç toplantısında üst bantta (gecelik borç ver- me faizi) 125 baz puan indirim yapan Merkez Bankası da hem Fed’in faiz artırım beklentilerinin ötelenmesini hem

 2013 yılında altın ihracatının normalleşmesiyle yıl genelinde yatay seyreden ihracat, dış talep koşullarındaki iyileşme ve altın ihracatında baz etkisinin

Ağustos ayında bütçe gelirleri bir önceki yıla göre %5.5 artış göstererek önceki aylardaki yıllık artış oranının oldukça altında kaldı ve 31.9 milyar.. TL

Son dönemdeki aşağı yönlü trendin aksine Faiz Harcamaları Mart ayında %48 oranında artış göstererek 4.9 milyar TL olarak gerçekleşti ve faiz dışı bütçe dengesi sadece