• Sonuç bulunamadı

Ekonomi Bülteni. 11 Kasım 2013, Sayı: 41. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Makro Ekonomi ve Strateji

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Ekonomi Bülteni. 11 Kasım 2013, Sayı: 41. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Makro Ekonomi ve Strateji"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Ekonomi Bülteni

11 Kasım 2013, Sayı: 41

Yurt Dışı Gelişmeler

Yurt İçi Gelişmeler

Finansal Göstergeler

Makro Ekonomi ve Strateji

Karlılık Düşüşünün Bankalara Önemli Etkileri Olacak

Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel

Ercan Ergüzel Ezgi Gülbaş Ali Can Duran

(2)

Yurt Dışı Gelişmeler DenizBank Ekonomi Bülteni

11 Kasım 2013

 ECB piyasaları şaşırtarak faiz indirimine gitti. Avrupa Merkez Bankası (ECB), önceki hafta açıklanan Ekim ayı yıllık enflasyon oranının beklentilerin ötesinde gerileyerek hedeften oldukça uzak %0.7 olarak açıklanmasının ardından faiz indirimi yapabileceği beklentileri gündeme gelmişti. Piyasada oluşan genel beklenti ise ECB’nin faiz silahını hemen kul- lanmak istemeyeceği ve bu hamlesini Aralık ayı toplantısına saklayabileceği yönündeydi. Fakat ECB Perşembe günü gerçekleştirdiği toplantısı sonucunda politika faiz oranını 25 baz puan indirerek yeni tarihi düşük seviyesi %0.25’e çekti.

ECB’nin faiz kararı sonrasında Mario Draghi son göstergelerin yukarı yönlü fiyat baskısı oluşturan faktörlerin giderek azaldığına işaret etmesi ile birlikte uzun bir dönem boyunca düşük enflasyon oranlarıyla karşı karşıya kalınacak olması nedeniyle faiz indirimine gittiklerini açıkladı. Herhangi bir deflasyon riski görmediklerini vurgulayan Draghi faiz indirim kararı konusunda ortak bir görüşün hakim olduğunu fakat bunun zamanlaması konusunda fikir ayrılıklarını olduğunu da dile getirdi. Faiz indirimine ek olarak ECB sözle yönlendirme (forward guidance) aracında da bir değişikli olmadığını ve faizlerin mevcut ya da daha düşük seviyelerde kalacağını belirtti.

 Bir sürpriz de ABD istihdam piyasasından geldi. ABD’de hükümetin kısmen kapalı kaldığı döneme denk gelen Ekim ayı tarım dışı istihdam verisi beklendiği gibi bu dönemden olumsuz etkilenmediği görüldü. Piyasa beklentisi Ekim ayın- da 125 bin adete gerilemesini beklerken 204 bin adet ek istihdam yaratıldığı açıklandı. Beklentilerin oldukça üzerinde gelen Ekim ayı verisine Ağustos ve Eylül ayı verileri de sırasıyla 148 binden 163 bine ve 193 binden 238 bin adete revi- ze edilrek toplamda 60 bin daha fazla ek istihdam yaratıldığına işaret etti. Böylece son 3 ayın ortalaması eşik kabul edi- len 200 bin adetin üzerine yükselmiş oldu. Ekonomi adına olumlu olan bu gelişme finansal piyasaları FED’in alımları azaltmayı ertelemeyeceği beklentisi ile negatif etkiledi.

 Veriler Euro Bölgesi’nin halen kırılgan olduğuna işaret ediyor. Bir süredir toparlanma emareleri gösteren Euro Böl- gesinde son dönemde gelen bazı ekonomik veriler bölge ekonomisinin halen kırılgan bir yapıda olduğunun işaretçisi oldu. Euro Bölgesi hizmetler PMI verisi ve bileşik PMI verileri 52.2’den sırasıyla 51.6 ve 51.9’ye gerileyerek büyüme hızının yavaşladığına işaret etti. Eylül ayına ait perakende satışları verisi ise yavaş ekonomik toparlanmanın işsizlik ora- nı üzerinde oluşturduğu baskı ve sıkı kredi koşulları nedeniyle %0.4’lük gerileme beklentilerinin üzerinde %0.6’lik bir gerilemeye işaret etti. Bölgenin en büyük ekonomisi Almanya’da da sanayi üretiminin bir önceki aya göre %0.2’lik geri- leme beklentilerinden daha fazla %0.9’luk bir gerileme kaydettiği gözlemlendi. Son dönemde negatif gelen veriler aşağı yönlü bir trend değişimine işaret etmemesine; bir önceki yıla göre daha iyi bir resim çizmesine karşın aşağı yönlü riskle- rin halen devam ettiğine yönelik sinyaller veriyor.

 Fransa’nın kredi notu AA+’dan AA’ya geriledi. Kredi derecelendirme kuruluşu S&P, Fransa’nın AA+ seviyesindeki kredi notunu bir basamak aşağıya çekerek AA olarak belirledi. Görünümünü durağan olarak belirten S&P ülke notunun önümüzdeki iki yıl içerisinde değiştirme olasılığını üçte birden daha az olarak belirtti. Fransa’nın kredi notunu düşürme- sine gerekçe olarak ise Fransa’nın ekonomiyi canlandırmak ve kamu maliyesini güçlendirmek adına geçtiğimiz 1.5 yıl içinde uyguladığı reformlara karşın büyümeye yönelik endişelerinin devam etmesini belirtti.

 Yavaş büyüme ve yüksek işsizlik Euro Bölgesi’nde devam edecek. Avrupa Komisyonu ekonomistleri Euro Bölgesi büyüme tahminlerini gelecek yıl için %1.2’den %1.1’e revize ederken, bu yıl için %0.4 oranında daralacağını açıkladı.

2015 yılı için ise büyüme tahminleri %1.7 seviyesinde bulunuyor. Yılda üç defa AB otoriteleri ve üye ülkeler arasında bütçe görüşmeleri için yayınlanan bu tahminlere göre işsizlik oranı da 2015 yılı boyunca ülkelerin kemer sıkma önlemle- rinin tüketici ve yatırım harcamaları üzerindeki baskısı nedeniyle tarihi yüksek seviyelerinde kalmaya devam edecek.

 ABD ekonomisi beklentilerin üzerinde büyüdü. ABD ekonomisi 3.çeyrekte bir önceki çeyrekteki performansının al- tında büyüme göstereceği beklentilerine karşın yıllıklandırılmış olarak %2.8 ile %2’lik beklentilerden ve 2.çeyrekteki % 2.5’lik büyüme hızından daha hızlı büyüdü. Fakat büyümenin kompozisyonu incelendiğinde tek seferlik etkisi bulunan stok değişimlerinden önemli bir katkı geldiği, bu katkılar hem 2.çeyrek hem de 3.çeyrek için hariç tutulduğunda büyüme hızının %2.1’den %2.0’a gerilediği gözlemleniyor.

 Çin’de ihracat artışı global talebin adına olumlu bir sinyal. Çin’de açıklanan Ekim ayı verisi ihracatın bir önceki yılın aynı ayına göre %3.2 olan beklentilerin ötesinde %5.6’lık bir artış kaydettiğine işaret etti. Bir önceki ay %0.3 oranında gerilemişti. İhracatın beklentilerin üzerinde artış kaydetmesinde ABD ve Avrupa tarafında talebin güçlenmesi etkili olur- ken uzun süredir yavaşlama trendi içerisinde olan Çin ekonomisi için de olumlu bir gelişme oldu. Yıl boyunca Çin’li oto- riteler büyümenin kompozisyonunu değiştirerek iç talepten beslenen bir büyüme modeli oluşturacaklarını bu nedenle daha yavaş büyüme oranlarının kabul edilebilir olduğunu belirtmişlerdi. İlk 3 çeyrekte ülke ekonomisinde ihracat, zayıf dış talep ve güçlü para birimi ile yükselen işgücü maliyeti nedeniyle büyüme üzerinde olumsuz bir etki oluşturmuştu.

(3)

Yurt İçi Gelişmeler DenizBank Ekonomi Bülteni

11 Kasım 2013

Enflasyon, Eylül 2013

 Ekim ayında TÜFE aylık bazda ortalama %1.3 olan piyasa beklentisinin üzerinde %1.8 oranında yükseldi.

Yıllık TÜFE ise baz etkisi ile 7.88’den %7.71 seviyesi- ne gerilerken, çekirdek enflasyonda 6.96% seviyesin- den 7.49%’a ciddi yükseliş görüldü. Üretici fiyatları ise Ekim ayında da aylık bazda %0.69’lık artış görü- lürken, yıllık ÜFE %6.23’ten %6.77’ye yükseldi.

 TÜFE’de en çok ağırlığa sahip gıda fiyatlarında aylık bazda görülen %3.91’lik artış enflasyonun beklentile- rin üzerinde gelmesinde temel etken oldu ve bu gru- bun aylık enflasyona 0.94 puan katkı yaptı. Diğer ta- raftan, Giyim ve Ayakkabı fiyatları Ekim ayında mev- simsel etkilerden dolayı en fazla artış gösteren grup oldu ve bu grupta görülen 9.56%’lık artışın endeksteki

yükselmeye 0.65 puan etki yaptı. Buna ek olarak mobilya fiyatlarında görülen %1.6’lık artış TÜFE’yi Ekim ayında 0.11 puan yukarı taşıdı.

 Özel kapsamlı endeksler incelendiğinde ise Nisan ayından bu yana artış eğiliminde olan çekirdek TÜFE gösterge- leri kur tarafında devam eden yüksek seyrin etkisiyle artış devam etti. Gıda, enerji, alkollü içecekler, tütün ürünleri, ve altını dışarıda bırakan özel kapsamlı TÜFE (I Endeksi) Ekim ayında %7.49’a yükselerek Ağustos 2012’den bu yana en yüksek seviyesine çıkmış oldu.

 Çekirdek enflasyon göstergelerindeki yükselişin devam etmesi ve yıllık gıda enflasyonun %11.1 ile Merkez Banka- sının %7 olan yılsonu gıda enflasyonu varsayımının çok üzerinde bulunmasından dolayı, yılsonu enflasyonun Mer- kez Bankasının %6.3-%7.3 yıl sonu enflasyon bandının üst tarafında gerçekleşeceğini düşünüyoruz.

Sanayi Üretim Endeksi, Eylül 2013

 Sanayi Üretimi Eylül ayında mevsimsellikten arındırıl- mış olarak bir önceki aya göre %3.8’lik artış beklenti- lerinin üzerinde %5.8%’lik artış kaydetti. Sanayi üreti- mi Ağustos ayında %3.6 oranında daralmıştı. Takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretim endeksi ise bir önceki yıla göre piyasa beklentisi olan %2.1’lük artış beklentisinin üzerinde %6.4 arttı. Böylece 3. Çeyrek- te sanayi üretimi (takvim etkisinden arındırılmış) bir önceki yılın aynı dönemine göre %3.7, bir önceki çey- reğe göre ise %1 artmış oldu.

 Geniş ekonomik gruplara göre baktığımızda, yatırım iştahının göstergesi niteliğinde olan sermaye malı imalatı Eylül ayındaki güçlü artışla (bir önceki yıla gö- re %15.2) sanayi üretimindeki yıllık artışa %2.6 puan- lık katkı yaptı. Ağustos ayı dışında yılbaşından beri olumlu seyir izleyen ara malı grubu da Eylül ayında

bir önceki yıla göre %7.2 artarak yıllık artışa %2.6 puanlık katkı yaptı.

 2013’ün ikinci çeyreğinde bir önceki çeyreğe kıyasla sınırlı oranda artan mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi endeksi (%1.2), Temmuz ayındaki yatay seyrinin ardından Ağustos’ta beklentilerin altında kalmıştı.

Eylül ayındaki bu güçlü performansla üçüncü çeyrekte büyümenin ikinci çeyreğe göre daha olumlu olabileceğine işaret etti. PMI ve kapasite kullanım oranı gibi öncü göstergelerin yüksek seyretmesi sanayi üretimindeki trendin olumlu olduğu söylenebilir. Ekim ayında da kapasite kullanım oranın %76.4 ile seviyesine çıkması ve PMI imalat endeksinin de güçlü seyrini sürdürmesi ekonomik büyümede ılımlı artış eğilimin sürdüğü yönünde değerlendirilebi- lir.

7.49%

7.71%

2%

4%

6%

8%

10%

12%

14%

2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 Manşet

Çekirdek I

Manşet ve Çekirdek TÜFE

%6.4

%2.5

-25%

-20%

-15%

-10%

-5%

0%

5%

10%

15%

20%

2007 2009 2011 2013

Sanayi Üretim Endeksi (Takvim Etkisinden Arındırılmış)

Yıllıklandırılmış (12 ay hareketli

ortlama) Yıllık Değişim

(4)

Finansal Göstergeler DenizBank Ekonomi Bülteni

11 Kasım 2013

Haft a k v e A ylı k G e tiri

Hafta boyunca risk iştahı baskı altında kaldı

P a ra P iy a s a la H. S e ne di P iy a s a la

3 ay vadede USD Libor artarken EUR Libor geriledi.

Risk iştahının baskısı altında hemen hemen bütün hisse senedi endeksleri haftayı kayıpla bitirdi

Not: Tüm veriler raporun çıktığı Cuma günü saat 12:00 itibarı ile güncellenmiştir.

(5)

Finansal Göstergeler DenizBank Ekonomi Bülteni

11 Kasım 2013

Ta hv il P iy a s a la

Gösterge tahvil getirisi GOÜ’lerden çıkış yaşanmasına paralel %8 seviyesinin üzerinde kaldı

viz P iy a s a la E mtia P iy a s a la

Gelişmekte olan ülke para birimlerinde USD’ye karşı değer kaybı daha sert oldu

Emtia endeksleri de bu olumsuz havadan etkilendi

Not: Tüm veriler raporun çıktığı Cuma günü saat 12:00 itibarı ile güncellenmiştir.

(6)

Makro Ekonomi & Strateji

DenizBank Ekonomi Bülteni

11 Kasım 2013

Karlılık Düşüşünün Bankalara Önemli Etkileri Olacak

Bankacılık sisteminin net karı ilk 8 ayda (geçen yılın aynı dönemine göre) %18 arttı ve 18 milyar TL’ye ulaştı. Bu oldukça başarılı bir per- formans olmakla beraber yılın kalan 4 ayı bu kadar olumlu geçmeye- cek. Faizlerdeki yükselişle beraber tahvil pozisyon zararları, net faiz marjında daralma, yeni regülasyonların etkileri (özellikle kredili mev- duat hesap faizlerine üst limit getirilmesi) ve artan provizyonlar nede- ni ile karlılık yılın kalan kısmında (ve 2014’te) yavaşlayacak. Bu tablo altında 2013 sonunda net karın 26 milyar TL’ye ulaşması ve sermaye karlılığının (ROE) %14.0 olması; 2014’te ise ROE’nin %13’e (hatta daha bile altına) gerilemesi beklenebilir.

2003-2010 arasında ortalamada %18’li seviyelerde olan ROE’nin 2010-2013’te %14.2’ye; 2013’ten sonra da %13’lü seviyelere gerile- yecek olması önemli bir paradigma değişikliği. Bunun sisteme belir- gin etkileri olacak. Bankacılık sisteminin ekonomiye oranı 2002’de % 61’den 2012 sonunda %97’ye çıktı. 2013 sonunda ise bu oran muh- temelen %111 seviyesine çıkacak. Diğer gelişmekte olan ekonomiler (GOÜ) ile karşılaştırıldığında Türk Bankacılık Sektörünün (TBS) ha- len büyüyebileceği yer var (yandaki grafik). Buna karşın çalışmanın amacını basit ve konservatif tutmak için sistemin aktiflerinin ekono- miye oranı önümüzdeki 3 yıl sabit tutuldu. (Sistemin düşük hızla bü-

yüdüğü 2012’de bile banka aktiflerinin ekonomi içindeki payı %94’ten %97’ye çıkmıştı)

Fakat bunun için karlılığın (ve bunun bir fonksiyonu olarak sermaye- nin) ne olacağı önemli. Sermaye yeterlilik oranı (SYO) 2013 sonunda- ki tahmini %15.0 seviyesinde sabit olarak devam ettirilirse, bankalar

%10 temettü dağıtırsa (2004-2012 arası sektörün ortalama temettü oranı %12) ve Aktif / GSYH oranı %111’de sabit kalırsa ROE’nin 2014 -16 arasında ortalama %14.0 olması gerekiyor ki bu son gelişmeler hesaba katıldığında çok kolay gözükmüyor.

Tam tersine ROE önümüzdeki 3 yıl için %13’te sabit tutulursa, banka- cılık sisteminin %10 temettü ödediği ve Aktif / GSYH oranının % 111’de sabit kaldığı durumda SYO %14.6’ya geriliyor. Bir de bunun üzerine 2014’ten itibaren kademeli olarak uygulamaya konulması bek- lenen Basel-3’ün etkileri de gelirse sistemin SYO’sunun yasal mini- mum seviye olan %12’li seviyelere yaklaşacağı söylenebilir.

Özetle,

* Bankaların sermaye karlılıkları %18’lerden %14’lere geriledi. Önü- müzdeki yıllardan itibaren %13 ve hatta daha da altına gerileyebilir.

* Fakat, sadece ekonomi kadar büyümeleri için bile %14.0 üzeri ser- maye karlılığına ulaşmaları gerekiyor.

* Sermaye karlılığı %13 iken ekonomi kadar büyürlerse de sermaye

yeterlilik oranı düşmesi gerekli ki bu da sistemin şoklara karşı dayanıklılığını (2008 krizinden önce SYO %18.9’du) önemli ölçüde azaltan bir gelişme olacaktır.

6.5

11.7 13.5 14.4 14.6 15.5 18.6 19.8 20.5

Sermaye Karlılığı (2012, ROE, %)

97 116 121 130 135 142

Aktif / GSYH (2012, %) 257

0% 10% 20% 30%

111%

12.7% 14.0% 15.4% 17.1%

115%

14.0% 15.5% 17.0% 18.9%

120%

15.6% 17.4% 19.0% 21.0%

125%

17.0% 19.1% 20.9% 23.0%

Aktif/GSYH

ROE

(SYO %15 Olduğu Durumda) Temettü

0% 10% 20% 30%

111%

15.1% 14.6% 14.1% 13.6%

115%

14.5% 14.0% 13.6% 13.1%

120%

13.8% 13.4% 12.9% 12.5%

125%

13.2% 12.8% 12.4% 11.9%

A kt if /G SY H

SYO

(ROE %13 Olduğu Durumda) Temettü

Referanslar

Benzer Belgeler

Enflasyonun daha önceki aylara göre Ekim ayında yüksek gelmesinde mevsimsel olarak giyim ve gıda grubu fiyatlarında görülen artış ile doğalgaz ve elektrik

Merkez Bankası, fonlamanın temel olarak marjinal fonlama faizi (gecelik borç verme) yerine bir hafta vadeli repo faiz oranından sağlanacağını duyururken, %4.5 olan bir hafta

(2013 yılında aylık bazda tüke- tici fiyatları bir önceki aya göre %1.2 oranında artış göstermişti. Bu yıl mart ayında artış oranı tahmini %1).. Geçen yıl

 2013 yılı Ekim ayı Merkezi Yönetim Bütçe gerçekleşmelerine göre, Ekim ayında bütçe dengesi 3.2 milyar TL açık verirken, yılbaşından bu yana

Son üç toplantısında üst bantta (gecelik borç ver- me faizi) 125 baz puan indirim yapan Merkez Bankası da hem Fed’in faiz artırım beklentilerinin ötelenmesini hem

Ağustos ayında bütçe gelirleri bir önceki yıla göre %5.5 artış göstererek önceki aylardaki yıllık artış oranının oldukça altında kaldı ve 31.9 milyar.. TL

Son dönemdeki aşağı yönlü trendin aksine Faiz Harcamaları Mart ayında %48 oranında artış göstererek 4.9 milyar TL olarak gerçekleşti ve faiz dışı bütçe dengesi sadece

2010’dan bugüne ortalaması 194 baz puan olan reel faizlerin şimdi 380 baz puanda olmasına bakılıp bugün %10.24’lü seviyelerdeki gösterge tahvil getirisi