• Sonuç bulunamadı

Ekonomi Bülteni. 17 Aralık 2012, Sayı: 47. Yurt Dışı Gelişmeler. Yurt İçi Gelişmeler. Finansal Göstergeler. Makro Ekonomi ve Strateji

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Ekonomi Bülteni. 17 Aralık 2012, Sayı: 47. Yurt Dışı Gelişmeler. Yurt İçi Gelişmeler. Finansal Göstergeler. Makro Ekonomi ve Strateji"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Ekonomi Bülteni

17 Aralık 2012, Sayı: 47

Yurt Dışı Gelişmeler

Yurt İçi Gelişmeler

Finansal Göstergeler

Makro Ekonomi ve Strateji

2013 Yılı Büyüme Açısından 2012’nin Kopyası Olacak…

Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel

Ercan Ergüzel Doğukan Ulusoy Ali Can Duran

(2)

Yurt Dışı Gelişmeler

DenizBank Ekonomi Bülteni

17 Aralık 2012

FED İşsizlik inene kadar politika faizini düşük tutacak. İki gün süren toplantının ardından FED, %0-0.25 aralı- ğında olan politika faizini enflasyon tahminleri %2.5’i geçmediği taktirde ve işsizlik %6.5’in altına düşüne kadar mevcut tarihi düşük seviyelerde tutacağını belirtti. FED Başkanı Ben Bernanke, yaptığı basın toplantısında faizlerin düşük seviyelerde olmasının hanehalkı ve işletmelerin ekonomiye olan güvenlerini ve harcamaları destekleyeceğini dile getirirken, bu yeni uygulamanın para politikasını daha şeffaf ve öngörülebilir bir hale getirdiğini vurguladı. FED ayrıca, beklenildiği gibi bu ay sonra eren Twist operasyonları (FED’in elindeki kısa vadeli tahvilleri satarak daha uzun vadeli tahviller alması) kapsamında alım yaptığı aylık 45 milyar $’lık tahvili 3. tur parasal genişleme programı- na (QE3) ekledi. Böylece FED ucu açık olarak yürüttüğü QE3 kapsamında yaptığı aylık tahvil alımlarını 40 milyar

$’dan 85 milyar $’a çıkartmış oldu.

Mali Uçurum konusunda henüz bir çözüme varılmadı. Yılsonuna yaklaşılmasına rağmen, ABD Başkanı Bar- rack Obama ve Cumhuriyetçilerin Temsilcisi John Boehner arasında gerçekleşen ikinci görüşmede bir anlaşmaya varılamadı. John Boehner Başkan Obama’nın sunduğu bütçe tekliflerinin dengesiz olduğunu savunurken, Demok- ratlar tarafından ek bir açıklama yapılmadı. Başkan Obama, geçtiğimiz hafta uzlaşma yönündeki ilk engel olarak Cumhuriyetçilerin halkın en zengin %2’lik kesimine uygulanacak ek vergi düzenlemelerine karşı çıkmasını göster- mişti. Anlaşmaya varılmaması durumunda 1 Ocak tarihinde vergi artışları ve 1.2 trilyon $’lık bütçe kesintileri otoma- tik olarak devreye girecek.

Euro Bölgesi, ortak banka denetimini onayladı. Bir süredir müzakerelerin devam ettiği Euro Bölgesi’nde ortak banka denetimi konusu AB maliye bakanlarının gerçekleştirdiği toplantı sonrası kabul edildi. ECB’nin 2014 başla- rından itibaren bankaların denetiminden sorumlu olacağı belirtilirken, karar metninde spesifik bir tarih belirtilmedi.

ECB’nin denetimine ise aktifleri 30 milyar €’nun üzerinde olan ya da aktifleri ülke ekonomisinin %20’sinden fazlası- na denk gelen bankalar tabi olacak. Koyulan bu kriter sayesinde Almanya’da küçük ölçekli bankaların çoğu ECB denetimi dışında kalırken, İngiltere, Çek Cumhuriyeti ve İsveç bankaları anlaşma kapsamında olmadıkları için ECB’nin herhangi bir denetimine tabi olmayacak. Konuyla ilgili açıklamalar yapan Almanya Maliye Bakanı Wolf- gang Schauble ise özellikle İspanya’da bankalar için önem arz eden 500 milyar €’luk kurtarma fonunun direk olarak bankalara aktarılmasının ECB denetimleri başlamadan mümkün olmayacağını ifade etti.

Euro Bölgesi’nde PMI’lar Aralık ayında da daralmayı işaret etti. Euro Bölgesi’nde açıklanan Aralık ayı öncü üretim PMI endeksleri hali hazırda resesyona giren bölgede imalat sanayinin daralmaya hız kesmeden devam etti- ğini gösterdi. Piyasa beklentilerinin altında kalan üretim PMI verileri Fransa’da 44.6, Almanya ve Euro Bölgesi ge- nelinde 46.3 olarak açıklandı. İkinci çeyrekte %0.2 ve üçüncü çeyrekte de %0.1 daralan Euro Bölgesi’nde, son 3 ayın üretim PMI endekslerinin de daralmayı işaret etmesi dördüncü çeyrekte ekonomik aktivitede belirgin toparlan- malar görülmeyeceğinin sinyallerini verdi.

S&P İngiltere’nin görünümünü negatife çekti. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P İngiltere’nin AAA (en yüksek seviye) olan kredi notunun görünümünü olası bir not indirimi için negatife çektiğini duyurdu. S&P karara gerekçe olarak ekonomide görülen yavaş toparlanma ve kamu finansmanı tarafında risklerin yeteri kadar düşürül- memesinden duydukları endişeyi gösterdi. S&P’nin de İngiltere’nin kredi notunun görünümünü negatife çekmesiyle 3 büyük kredi derecelendirme kuruluşunun not görünümü negatif oldu.

Japonya Resesyona girdi. Dünyanın üçüncü büyük ekonomisi olan Japonya’da açıklanan büyüme verisi ülkenin tekrar resesyona girdiğini ortaya koydu. Japonya’nın ikinci çeyrek yıllıklandırılmış büyümesi %0.1’lik bir daralmaya revize edilirken, üçüncü çeyrek büyümesinin ise %3.5’lik bir daralmayı gösterdiği belirtildi. Ekonomiye son dönem- de hem mali taraftan hem de para politikası tarafından yapılan desteklere rağmen Japonya, İtalya ve İspanya gibi resesyona girmekten kurtulamadı. Ülkenin resesyona girmesinde yavaşlayan küresel ekonomi nedeniyle azalan ihracatlar etkili oldu. Seçimlere gidecek ülkede ekonomik aktivitenin yavaşlaması muhalefet lideri Shinzo Abe’nin elini kuvvetlendirirken, büyüme rakamlarından sonra açıklanan Tankan endeksi (imalat sektörü beklenti anketi) de Mart 2010’dan bu yana en düşük değerini alarak BoJ’un üzerindeki parasal genişlemeye yönelik baskının artıran bir diğer faktör oldu.

Çin’de toparlanma devam ediyor. Çin’de açıklanan özel bir bankanın hazırladığı PMI verileri, ülkede son aylarda görülen ekonomik aktivitedeki ivmelenmeyi teyit etti. 12 aydır 50’in altında kalarak daralmayı işaret eden endeks, Kasım ayında 50.5 değerini almasının ardından 50.9’a çıkarak son 14 ayın en yüksek seviyesine yükseldi.

(3)

Yurt İçi Gelişmeler

DenizBank Ekonomi Bülteni

17 Aralık 2012

GSYİH, 3. Çeyrek 2012

 Ekonomi 3. çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre %2.6 olan piyasa beklentilerinin altında kalarak %1.6’lık bir büyüme kaydetti.

İkinci çeyrekte %2.9 olarak açıklanan veri ise % 3.0’e revize edildi.

Böylece yılın ilk yarısında %5 (12 Aylık) olan büyüme hızı %3.2’e kadar gerilemiş oldu. Bir önceki çeyreğe göre değişimi ortaya koyan mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış endeksin ikinci çeyrekte- ki %1.7’lik büyüme hızı, üçüncü çeyrekte %0.2’ye kadar geriledi.

 GSYH harcamalar yöntemi ile incelendiğinde ise iç talep tarafındaki

zayıflığın devam ettiği görülüyor. Ekonominin %70’sini oluşturan Hanehalkı özel tüketim harcamaları 2012’in ilk yarısında olduğu gibi üçüncü çeyrekte de geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre düşüş sergiledi. Üçüncü çeyrekte % 0.5 oranında gerileyen özel tüketim harcamaları büyüme rakamına %0.4’lük negatif katkı yaptı. Özel tüketim harca- malarında olduğu gibi yatırım tarafında da düşüşün devam ettiği görüldü. 2011 sonunda %18.5 olan yatırımlardaki yıllık büyüme hızı 2012’nin üçüncü çeyreğinde %3.1’lik daralmayı işaret etti ve harcamalar tarafında 1.8 puan ile büyümeyi en fazla aşağı çeken kalem olmaya devam etti.

 Son 9 aydır iç talep ve yatırım harcamaları tarafında görülen zayıf seyir, bu çeyrekte de ihracatta görülen artış ile ikame edilmeye çalışılıyor. Net ihracat, geçtiğimiz 12 ayda her çeyrekte büyümeye ortalama 4.3 puan pozitif katkı yaparken, bir önceki yılın aynı döneminde büyümeye her çeyrekte ortalama 4 puanlık negatif katkı yapmıştı. Başka bir anlatım ile net ihracatın büyümeye olan katkısı çıkartıldığında, ilk dokuz ayda %2.6 büyüyen Türkiye ekonomisi aynı süreçte %1.9 oranında küçülmüş olacaktı.

Sanayi Üretim Endeksi, Ekim 2012

 Eylül ayında beklentilerin oldukça üzerinde %6.2’lik sert bir çıkış gösteren endeks, Ekim ayında ise %2.5’lik daralma öngören piyasa beklentisinin oldukça altında, %5.7 oranında geriledi ve 2009 Eylül ayından bu yana görülen en sert düşüş gerçekleşmiş oldu. Yaşa- nan düşüşte Kurban Bayramı nedeniyle takvim etkisinin de etkili olduğu görüldü. Endeks, mevsim ve takvim etkisinden arındırıldı- ğında bir önceki aya göre %2.6 oranında göreceli olarak daha ılım- lı bir düşüş göstermesine rağmen, son 14 aydır düzenli olarak geri- leyerek yıllık endeks de %3.9’dan %2.7’ye geriledi. Sanayi üretimi- nin alt kalemleri incelendiğinde, endekste yaşanan düşüşün birkaç sektöre bağlı olmadığı üretimde genel bir düşüşün olduğu görüldü.

Kasım ayında olumlu takvim etkisi ve toparlanan ekonomik aktivite nedeniyle endekste %10’ün üzerinde bir artış bekleniyor.

Cari Denge, Ekim 2012

 Ekim ayında Cari Açık aylık bazda piyasa beklentilerine paralel 2 milyar $ olarak gerçekleşti. 12 aylık cari açık ise 55.7 milyar $’dan 53.1 milyar $’a geriledi. Böylece geçtiğimiz sene ekonominin % 10’una kadar yükselen cari açık, Ekim ayında %7’in altına kadar geriledi. Cari açığın bileşenlerine bakıldığında önceki aylardaki trendin devam ettiği görülüyor. Yavaşlayan ekonomik aktivite ve özellikle iç tüketime paralel enerji dışı cari açık 3.6 milyar $’dan 1.3 milyar $’a gerilerken, enerji açığı ise ciddi bir değişim göstermeye- rek 52 milyar $’dan 51.8 milyar $’a geriledi. Ekim ayı verileriyle be- raber yıllık cari açığın %98’i enerji tarafından gelmiş oldu.

0.9%

-7.0%

-14.7%

-7.8%

-2.8%

5.9%

12.6%

10.4%

5.3%

9.3%

12.1%

9.1% 8.4%

5.0%3.4% 3.0% 1.6%

3.5%

0.7%

-4.4%

-6.9% -7.9%

-4.8%

1.3%

5.9%

8.3%9.2% 9.1% 8.8%9.7%

8.5%

6.5%5.0%

3.2%

-15%

-10%

-5%

0%

5%

10%

15%

3Ç08 1Ç09 3Ç09 1Ç10 3Ç10 1Ç11 3Ç11 1Ç12 3Ç12 Çeyreklik Yıllık

GSYİH Büyümesi (Çeyreklik ve Yıllık)

-5.7%

-25%

-15%

-5%

5%

15%

25%

2007 2008 2009 2010 2011 2012 2.7%

Yıllık

Aylık

Sanayi Üretim Endeksi

-1.3

-53.1 -51.8

-80 -60 -40 -20 0 20

1997 1999 2001 2003 2005 2007 2009 2011 Cari Açık Enerji Açığı

Enerji Dışı Cari Açık Cari Denge

(Milyar $)

(4)

Finansal Göstergeler DenizBank Ekonomi Bülteni

17 Aralık 2012

Haft a k v e A ylı k G e tiri

Bu hafta da GOÜ hisse senedi endeksleri primlenirken emtilardaki düşüş trendi devam etti...

P a ra P iy a s a la H. S e nedi P iy a s a la

Libor faizleri (FED’in parasal gevşeme programını genişletmesine karşın) yatay seyrediyor.

IMKB diğer GOÜ hisse senedi endekslerinden pozitif ayrışmaya devam ediyor.

Not: Tüm veriler rapor tarihinde saat 12:00 itibarı ile güncellenmiştir.

0.85

0.31

0.21 0

0.4 0.8 1.2

Ocak 10 Eylül 10 Mayıs 11 Ocak 12 Eylül 12 12 Aylık USD Libor

3 Aylık USD Libor 1 Aylık USD Libor

USD Libor 1 ay, 3 ay ve 12 ay (%)

80 90 100 110 120 130 140

Ocak 10 Eylül 10 Mayıs 11 Ocak 12 Eylül 12 MSCI IMKB Endeksi

MSCI GOÜ Endeksi

Hisse Senedi Endeksleri (Ocak 2010=100) 0.4

1.8 0.9

1.2 -0.3

-0.4 -0.3

-1 0 1 2

ABD-S&P MSCI EM MSCI TR EURO/$

TL-Basket Altın Emtia End.

5 Günlük Değ (%, $ Bazında)

4.7 6.3

7.3 2.7

-0.2 -1.7

-1.1

-2 0 2 4 6

ABD-S&P MSCI EM MSCI TR EURO/$

TL-Basket Altın Emtia End.

1 Aylık Değ (%, $ Bazında)

0.31 0.18 0 0.12

0.4 0.8 1.2 1.6

Ocak 10 Eylül 10 Mayıs 11 Ocak 12 Eylül 12

USD JPY EUR

3 Aylık Libor Faizi (%)

0.5 1.1 0.70.4 1.2 0.2 1.0 1.2 2.2 1.8 1.4

2.9 2.7 0.8 1.6 0.3 1.2

4.3 -0.6

1.9 0.4

5.6 6.0 4.7 4.8 6.4 3.6

7.1 7.1

12.4 6.3 5.5 5.4 6.7 2.8

6.7 -6.5

8.2 4.6 3.5

5.3 -1.0

-7 -5 -3 -1 1 3 5 7 9 11 13

MSCI Global G-7 Ortalama ABD-S&P ABD-DJ Indus EU-DJ Stoxx 50 UK-FTSE 100 Fr-Cac40 Ger-Dax Jp-Nikkei225 MSCI Emerging Meks-Bolsa Br-Bovespa Pol-WIG Cz-Prague Rus-Micex Mac-Bux Tr-Imkb100 Çin-Shangai Hindistan-Sensex Kore-Kospi Endonezya-JCI

1 Aylık Değ (%) 5 Günlük Değ (%)

Hisse Senedi Endeksleri Değişim (%)

(5)

Finansal Göstergeler DenizBank Ekonomi Bülteni

17 Aralık 2012

Tahv il P iy a s a la

Gösterge tahvil getirisi %5.7’li seviyelerde yatay.

viz P iy a s a la E mtia P iy a s a la

TL, sepet kur (%50 €, %50 $) karşındaki yatay seyrini koruyor…

Endişe (VIX) endeksi Mali Uçurum görüşmelerine karşın makul seviyelerde.

Not: Tüm veriler rapor tarihinde saat 12:00 itibarı ile güncellenmiştir.

0 2 4 6 8 10 12 14

Şubat 11 Ağustos 11 Şubat 12 Ağustos 12 Gecelik Borç Alma ve

Borç Verme Faiz Koridoru MB Haftalık Repo Faizi

Gösterge Tahvil Faiz Oranı

MB Ağırlıklı Ortalama Fonlama Faizi

Politika Faiz Oranları (%)

-0.3 -0.4 -0.6

1.5 -3.8

-1.1 -0.8 -1.6

6.1 -1.6

-4 -2 0 2 4 6

Top. Endeks Enerji Değ. Maden Tem. Maden Tarım

Emtia Endekslerinde Değişim (%)

1 Aylık Değ (%) 5 Günlük Değ (%)

0 100 200 300 400

Aralık 10 Aralık 11 Aralık 12

TR, BB Poland, A- Rus, BBB Bra, BBB

GOÜ CDS'leri ve Ratingler (5 Yıl; S&P, LT FX)

10 15 20 25 30 35 40 45 50

2010 2011 2012

Endişe (VIX) Endeksi

90

100

110

120

130

140

Kasım 10 Mart 11 Temmuz 11 Kasım 11 Mart 12 Temmuz 12 Kasım 12

GOÜ Para Birimleri ($'a Karşı)

TL GOÜ Ortalaması

DerleniyorDeğer Kaybediyor

Temel Endişe: Cari Açık Temel Endişe:

Enflasyon 1.2

0.6 -1.6

0.4 0.6 -0.2

1.1 2.0 1.0 0.3 -0.4

2.7 1.9 -4.2

1.3 1.0

2.9 3.3

4.9 3.6 3.6 -1.3

-5 -4 -3 -2 -1 0 1 2 3 4 5

EURO GBP JPY TRY KRW ZAR HUF PLN CZK MXN BRL

1 Aylık Değ (%) 5 Günlük Değ (%)

USD'ye Karşı Değişim (%, Pozitif Değerler= $'a karşı değerleniyor)

(6)

Makro Ekonomi & Strateji

DenizBank Ekonomi Bülteni

17 Aralık 2012

2013 Yılı Büyüme Açısından 2012’nin Kopyası Olacak…

Türkiye’nin yıllık cari açığı geçen yıl Ekim’de 79 milyar $’a yani ekonominin % 10’una ulaşmıştı. Bu tehlikeli seviyelere karşı alınan önlemlerle birlikte bu ta- rihten sonra cari açıkta gerileme başladı. Aylık bazda her ay ortalama 2 milyar

$ azalan cari açık Ekim sonunda 53 milyar $’a, yani ekonominin %7’sine, ka- dar geriledi (yandaki grafik). Bu denli sert bir düşüşü 2012 başlarında kamu otoriteleri dahil kimse beklemiyordu. (Geçen yıl sonundaki Orta Vadeli Plan’da (OVP) 2012’de 65 milyar $’lık cari açık rakamı tahmin edilmişti. Bu yıl Ekim’de bu rakam 59 milyar $’a revize edildi. Mevcut gidişat 2012 sonunda 50 milyar

$’a inileceğini gösteriyor)

Türkiye’de cari açığı enerji ve enerji dışı olarak iki parçaya ayırıp incelemek gerekiyor. Çünkü Türkiye enerji açığını dışarıdan ithal ederek kapatıyor ve enerji fiyatlarındaki değişimler cari açık hareketleri üzerinde etkili oluyor. Son 1 yılda enerji dışı cari açık 32 milyar $ azalırken enerji açığı 7 milyar $ arttı, bu sayede toplamda cari açık 25 milyar $ azalmış oldu (yandaki grafik)… Yani petrol fiyatları da global ekonomik aktivitedeki yavaşlamaya paralel gerilemiş olsaydı, ki Ortadoğu’daki gerginlikler bunu engelledi, Türkiye’de bu seviyelerin dahi altında bir cari açık rakamı görülebilirdi.

Türkiye’nin yakın ekonomi tarihi incelendiğinde cari açıkta benzer büyük düzeltmeler hep TL’de sert değer kayıplarının ardından gerçekleşiyor. Geçen yılın sonundaki limitli değer kaybı dikkate alınmazsa bu sefer böyle bir etkiden söz etmek mümkün değil. Hatta tam tersine yılbaşından bugüne TL’nin sepet karşısında (%50 Dolar, %50 Euro) 2.05 civarında ya- tay ve istikrarlı seyrini koruduğu söylenebilir. Bu anlamda cari açıktaki mevcut düzeltme 1994 ve 2001’dekinden farklı.

Bu seferki düzeltme banka kredilerinin makro ihtiyati tedbirlerle birlikte yavaşlamasından kaynaklandı. Hatırlanacağı üzere 2011 sonundan itibaren Merkez Bankası (MB) krediler ile cari açık arasında yakın bir ilişki olduğunu, banka kredi- leri yavaşlarsa cari açığın azalmaya başlayacağını açıklamış ardından başta munzam karşılıklarda artış olmak üzere bir dizi önlem hayata geçirilmişti. Buna paralel 2011 sonunda kredi artış hızı %

40’lı seviyelerden %25’e gerilemiş, 2012’de de bu yavaşlama sürmüş ve oran bir ara tek haneli seviyelere kadar gerilemişti. Fakat kredilerdeki bu yavaşla- mayla birlikte ekonomik aktivite de hız kesti.

Bu hafta açıklanan 3. Çeyrek büyüme verileri de bu durumu teyit ediyor. İlk iki çeyrekte %3.4 ve %3.0’lık büyümelerden sonra 3. Çeyrekte bir önceki yılın aynı çeyreğine kıyasla %1.6’lık bir büyüme geçekleşti. Bu 2009’dan bu yana görülen en düşük çeyreklik büyüme verisi. Benzer şekilde, üçüncü çeyreği ikinci çeyrekle karşılaştırma imkanı veren mevsimsellikten arındırılmış rakam- lara göre de büyüme sadece %0.2. Bu yavaşlamanın arkasında ise Türkiye ekonomisinin iki temel büyüme motoru olan özel tüketim (ekonominin %70’i) ve özel yatırım (ekonominin %17’si) harcamalarındaki daralma etkili oldu.

Özel tüketim harcamaları son 3, özel yatırım harcamaları ise son 2 çeyrektir küçülüyor. Yandaki grafiklerden görülebileceği üzere her iki kalemin de tüketi- ci ve kurumsal kredilerle arasında yüksek pozitif ilişki var. Kredilerin hız kes- mesi ile birlikte Türkiye’de hem tüketim hem de yatırım olumsuz etkilendi.

-32 -38 -42

-14 -47

-77 -53

-6.0% -5.9% -5.7%

-2.2%

-6.4%

-9.9%

̴(-7.0%)

-12%

-10%

-8%

-6%

-4%

-2%

0%

-80 -70 -60 -50 -40 -30 -20 -10 0

2006 2007 2008 2009 2010 2011 10-2012

Cari Denge (Mia USD)

% GSYİH

(Mia $) Cari Denge (%)

-80 -60 -40 -20 0 20

2007 2009 2011

Cari Açık

Enerji Açığı Enerji Dışı Cari Açık

Cari Denge'nin Kompozisyonu

(Bn $)

0%

5%

10%

15%

20%

25%

30%

35%

40%

45%

-15%

-10%

-5%

0%

5%

10%

15%

4Ç07 4Ç08 4Ç09 4Ç10 4Ç11

İç Tüketim Tüketici Kredisi

İç Tüketim ve Tüketici Kredisi Büyüme (Yıllık)

0%

5%

10%

15%

20%

25%

30%

35%

40%

45%

-40%

-30%

-20%

-10%

0%

10%

20%

30%

40%

50%

60%

4Ç07 4Ç08 4Ç09 4Ç10 4Ç11

Özel Sektör Yatırım Kurumsal Kredi

Özel Sektör Yatırım ve Kurumsal Kredi Büyüme (Yıllık)

(7)

Makro Ekonomi & Strateji

DenizBank Ekonomi Bülteni

17 Aralık 2012

Yılın son çeyreğinde de büyüme açısından zayıf seyrin devam edeceği görülüyor. Sanayi üretimi Ekim’de %5.7 küçüldü.

Bu Ağustos 2009’dan bugüne en düşük sanayi üretimi büyümesine işaret ediyor. Ekim’deki bu olumsuz performansın bir kısmının mevsimsel etkilerden kaynaklandığı ifade edilebilir. Buna karşın diğer büyüme göstergeleri de son çeyreğe iliş- kin çok pozitif bir resim çizmiyor. Son çeyrekte %2-3 arası gelecek bir büyüme rakamı ile beraber 2012 yıllık büyümesi- nin %2.5 civarı olacağı görülüyor.

Büyüme açısından 2013 de muhtemelen 2012’nin bir kopyası olacak. Mali politikalar tarafında disiplin devam edecek (OVP’de %2.2 Bütçe Açığı/GSYH projeksiyonu). Para politikası tarafında ise MB %15 ve altı bir kredi büyümesini hedef- lediği açıkladı (Detaylar için 19 Kasım 2012 tarihli DenizBank Ekonomi Bültenine bakılabilir). Bu üst sınır hedefi doğrultu- sunda politika faizi ve/veya faiz koridorunun alt bandındaki gevşemenin ekonomik aktiviteye ne denli destek olabileceği konusunda soru işaretleri var. Zira yıllık kredi artış hızı bugünkü halihazırda %14’le %15’lik üst sınıra çok yakın.

Özetle, 2012’de potansiyelin altında büyüme maliyetine katlanılarak enflasyon ve cari açık problemleri geçici olarak kontrol altına alındı (bunun rating artışı gibi faydaları da oldu). 2013’te de bu tablo büyük oranda devam edecek gibi gö- rünüyor. Fakat bu durum uzun vadede sürdürülebilir değil. Bir noktadan sonra Türkiye gibi hızlı büyüme potansiyeli ve genç nüfusu olan bir ülke için düşük büyümenin maliyetleri (artan işsizlik, yükselen sorunlu krediler, düşen vergi gelirleri gibi) kendini iyiden iyiye etkisini hissettirmeye başladığında büyümenin önündeki makro ihtiyati engeller mecburen gev- şetilmek zorunda kalacak. O zamana kadar Türkiye’nin cari açık problemini kalıcı olarak çözülmesine yardımcı olacak (bireysel emeklilik sistemindeki devlet katkısı ya da ithal ikamesini hedefleyen yeni Teşvik Sistemi gibi) reformların hızlı bir şekilde devam etmesi önem taşıyor.

Referanslar

Benzer Belgeler

Takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretim endeksi ise bir önceki yıla göre piyasa beklentisi olan %2.1’lük artış beklentisinin üzerinde %6.4

Önceki hafta açıklanan sanayi üretimi verisinin ardından bu hafta Markit firmasının açıkladığı Nisan ayı geçici üretim PMI endeksi bir önce- ki aya göre

Önümüzdeki dönemde global ekonomik büyümenin ivme kaybetmesine bağlı olarak ihra- cattaki artış eğilimi ılımlı seyretse de, petrol fiyatlarındaki gerilemeye bağlı

Merkez Bankası, fonlamanın temel olarak marjinal fonlama faizi (gecelik borç verme) yerine bir hafta vadeli repo faiz oranından sağlanacağını duyururken, %4.5 olan bir hafta

(2013 yılında aylık bazda tüke- tici fiyatları bir önceki aya göre %1.2 oranında artış göstermişti. Bu yıl mart ayında artış oranı tahmini %1).. Geçen yıl

Son üç toplantısında üst bantta (gecelik borç ver- me faizi) 125 baz puan indirim yapan Merkez Bankası da hem Fed’in faiz artırım beklentilerinin ötelenmesini hem

Ağustos ayında bütçe gelirleri bir önceki yıla göre %5.5 artış göstererek önceki aylardaki yıllık artış oranının oldukça altında kaldı ve 31.9 milyar.. TL

2010’dan bugüne ortalaması 194 baz puan olan reel faizlerin şimdi 380 baz puanda olmasına bakılıp bugün %10.24’lü seviyelerdeki gösterge tahvil getirisi