• Sonuç bulunamadı

Euro-Türkler

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Euro-Türkler"

Copied!
238
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)
(2)

AYHAN KAYA

‹stanbul Bilgi Üniversitesi, Uluslararas› ‹liflkiler ve Siyaset Bilimi Bölümü ö¤retim üyesi ve Bilgi Üniversitesi Göç Araflt›rma ve Uygulama Merkezi müdürü olan Ayhan Kaya 1968’de do¤du. Marmara Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra ‹ngiltere’de War-wick Üniversitesi’nde etnik iliflkiler üzerine yüksek lisans ve doktora yapt›. Sicher in Kreuzberg: Constructing Diasporas (Bielefeld: transcript verlag, 2001); Berlin’deki Kü-çük ‹stanbul (‹stanbul: Büke Yay›nlar›, 2000) adl› iki kitab› ve Günay Göksu Özdo¤an ile derledi¤i Uluslararas› ‹liflkilerde S›n›r Tan›mayan Sorunlar (‹stanbul: Ba¤lam Yay›n-lar›, 2004) adl› kitap derlemesi olan Kaya’n›n ulusal ve uluslararas› pek çok dergide ç›-kan makalesi mevcuttur. Ayhan Kaya, 2003 y›l› Sosyal Bilimler Derne¤i Araflt›rma Ödü-lü ile 2005 y›l› Türkiye Bilimler Akademisi ÖdüÖdü-lü alm›flt›r.

FERHAT KENTEL

‹stanbul Bilgi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü ö¤retim üyesi olan Ferhat Kentel 1956’da Ankara’da do¤du. ODTÜ’yü bitirdikten sonra Marmara Üniversitesi’nde, Paris I Üni-versitesi’nde çal›flt›. Sosyoloji, insan kaynaklar›, bilgisayar uzman›. Cogito, Birikim, Bil-gi ve Hikmet derBil-gilerinde ayd›nlar, din, Kürt sorunu, ‹slâmî kimlik, sivil toplum üzeri-ne makaleler yazd›. Refah (Fazilet) Partisi’yle On Y›l Sonra Konya (1999), Suskun Kit-le Büyüteç Alt›nda. Türkiye Gençli¤i Üzerine Bir Araflt›rma (1999), Türkiye’de Gençlik (1995), Türkiye’de Din ve Siyaset Araflt›rmas› (1994) yay›mlanm›fl araflt›rmalar›d›r.

(3)

Ayhan Kaya - Ferhat Kentel

EURO-TÜRKLER

Türkiye ile Avrupa Birli¤i Aras›nda Köprü mü, Engel mi?

Almanya-Türkleri ve Fransa-Türkleri Üzerine Karfl›laflt›rmal› Bir Çal›flma

‹stanbul Bilgi Üniversitesi Yay›nlar› 108 Göç Çal›flmalar› 3

ISBN 975-6176-25-3

Kapak Deniz Erbafl Ara Kapaklar Tezcan Kat› Foto¤raflar DOMIT-Arfliv, Köln

1. Bask› ‹stanbul, A¤ustos 2005

© Bilgi ‹letiflim Grubu Yay›nc›l›k Müzik Yap›m ve Haber Ajans› Ltd. fiti. Yaz›flma Adresi: ‹nönü Caddesi, No: 28 Kufltepe fiiflli 34387 ‹stanbul Telefon: 0212 311 60 00 - 217 28 62 / Faks: 0212 347 10 11

www.bilgiyay.com E-posta yayin@bilgiyay.com Da¤›t›m dagitim@bilgiyay.com

Yay›na Haz›rlayan Aycan Ak Tasar›m Mehmet Ulusel

Dizgi ve Uygulama Maraton Dizgievi Düzelti Sait K›z›l›rmak

Bask› ve Cilt fiefik Matbaas›

Marmara Sanayi Sitesi M. Blok No: 291 ‹kitelli ‹stanbul Tel: 0212 471 15 00 (3 Hat) • Faks: 0212 471 15 00

‹stanbul Bilgi University Library Cataloging-in-Publication Data

‹stanbul Bilgi Üniversitesi Kütüphanesi Kataloglama Bölümü taraf›ndan kataloglanm›flt›r. Kaya, Ayhan.

Euro-Türkler Türkiye ile Avrupa Birli¤i Aras›nda Köprü mü, Engel mi?: Almanya-Türkleri ve Fransa-Türkleri Üzerine Karfl›laflt›rmal› Bir Çal›flma / Ayhan Kaya ve Ferhat Kentel.

p. cm.

Includes bibliographical references and index. ISBN 975-6176-25-3 (pbk.)

1. Turks—Germany—Social conditions. 2. Germany—Cultural policy. 3. Turks—French— Social conditions. 4. French—Cultural policy. 5. Ethnic groups—Social conditions. 6. Turkey—Emigration and immigration. I. Title. II. Kentel, Ferhat.

(4)

EURO-TÜRKLER

Türkiye ile Avrupa Birli¤i Aras›nda

Köprü mü, Engel mi?

Almanya-Türkleri ve Fransa-Türkleri Üzerine

Karfl›laflt›rmal› Bir Çal›flma

(5)

Bu araflt›rma ‹stanbul Bilgi Üniversitesi

Aç›k Toplum Enstitüsü Heinrich Böll Vakf› T.C Baflbakanl›k Tan›t›m Fonu Avrupa Birli¤i ‹letiflim Grubu

taraf›ndan desteklenmifltir Araflt›rmac›lar Doç. Dr. Ayhan Kaya Yrd.Doç.Dr. Ferhat Kentel

Dan›flmanlar Yrd. Doç. Dr. B›anca Ka›ser

(6)

‹çindekiler

vii Tablolar

ix Grafikler

xiii Önsöz 1 G‹R‹fi

1 Avrupa Birli¤i: Türkiye ‹çin Bir Bar›fl Projesi 4 Araflt›rman›n Amaçlar›

10 Alan Araflt›rmas› ve Metodoloji

13 B‹R‹NC‹ BÖLÜM Almanya ve Fransa’da Göç Süreci

16 Almanya’da Göç Süresi

18 S›n›rl› Bir Tireli Yurttafll›¤a Do¤ru: Almanyal›-Türkler 27 Fransa’da Göç Süreci

29 Fransa’da Yurttafll›¤›n Edinilmesi ve

Göçmen Karfl›t› Milliyetçi Söylemin Yükselifli

34 Avrupa Yurttafll›¤›na Do¤ru

39 ‹K‹NC‹ BÖLÜM Örneklemin Profili

55 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Euro-Türkler ve Sosyal S›n›flar 69 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Anavatan ve ‘Yeni Vatan’

71 Türkiye ile ‹lgili Alg›lamalar

78 Almanya veya Fransa ile ‹lgili Alg›lamalar

90 ‹mgelerin Karfl›laflt›rmas›: Anavatan ve Yaflan›lan Ülke 96 Yurttafll›k Politikalar›: Entegrasyon/Asimilasyon 100 “Çeflitlilik ‹çinde Bütünlük”

ya da “Çeflitlilik Üstü Bütünlük”

(7)

105 BEfi‹NC‹ BÖLÜM Avrupa ve Avrupa Birli¤i

107 Avrupa ‹çin Alternatif Projeler:

Bütünsel ya da Senkretik Bir Avrupa?

110 Euro-Türklerin Avrupa Birli¤i Perspektifleri 119 AB Üyeli¤i ve Türklerin Göç Etme Olas›l›¤›

123 ALTINCI BÖLÜM Yeni Kimlikler ‹nfla Etmek

125 Avrupal›l›k: Sürekli Bir Varolufl Süreci 131 Avrupa’da ‹slâm: Sembolik Dindarl›k

138 Din ya da Sekülerizm: Yeryüzünde Güvenli Bir Cennet! 141 Çokkültürlülük ya da Kültürleraras›l›k

151 Türkiye’den “‹thal Gelinler ve Damatlar”

155 SONUÇ

161 Ek: Almanya’daki ve Fransa’daki Araflt›rmalar›n Frekans Sonuçlar›

207 Kaynakça 212 Dizin viiçindekiler

(8)

Tablolar

11 Tablo 1 Örneklem Da¤›l›m›

17 Tablo 2 Almanya’n›n Alman Olmayan Nüfusu ve Türk Az›nl›k

22 Tablo 3 Almanyal›-Türk Nüfusun Yurttafll›¤a Kabulü

24 Tablo 4 1980-2003 Y›llar› Aras›nda Yabanc›lar›n Yurttafll›¤a Kabulü

28 Tablo 5 Müslüman Nüfusun Ulusal Kökenleri

32 Tablo 6 Fransa’da Yurttafll›¤a Kabul

42 Tablo 7 Örneklem Da¤›l›m›

82 Tablo 8 Almanya veya Fransa’da Kendinizi Hangi E¤ilimdeki Siyasal Partilere Daha Yak›n Hissediyorsunuz ve Do¤um Yeriniz Neresi?

83 Tablo 9 Almanya veya Fransa’da Kendinizi Hangi E¤ilimdeki Siyasal Partilere Daha Yak›n Hissediyorsunuz ve Sosyal Statünüz Nedir?

87 Tablo 10 2004 Y›l› Tahminleri, Fransa ve Almanya’da

‹stihdam, Ekonomi, Finans, ‹fl Durumlar›

89 Tablo 11 Ne Tür Bir Organizasyona Üyesiniz ya da

Faaliyetlerine Kat›l›yorsunuz ve Do¤um Yeriniz Neresi?

92 Tablo 12 Hangisine Daha Yak›n Hissediyorsunuz: Almanya,

Fransa ya da Türkiye? Ve Do¤um Yeriniz Neresi?

92 Tablo 13 Hangisine Daha Yak›n Hissediyorsunuz: Almanya,

Fransa ya da Türkiye? Ve Sosyal Statü?

93 Tablo 14 Hangi Ülke Daha ‹yi?

100 Tablo 15 Her ‹ki Ülkedeki Asimilasyon veya Entegrasyon

Biçimleri

108 Tablo 16 Alternatif Avrupa Projeleri

(9)

111 Tablo 17 AB Kiflisel Olarak Sizin ‹çin Ne Anlama Geliyor

Sorusuna AB Yurttafllar›n›n Verdi¤i En Genel Üç Yan›t›n S›n›fland›rmas›

112 Tablo 18 Avrupa Birli¤i ‹maj›

113 Tablo 19 Geniflleme: Taraftar ya da Karfl›?

116 Tablo 20 Birli¤e Tam Üyelik Türkiye’nin Bölünmesine

Yol Açacak m›?

116 Tablo 21 Euro: Taraftar ya da Karfl›?

121 Tablo 22 Türkiye’dekilere Almanya veya Fransa’ya

Göç Etmeyi Tavsiye Eder misiniz? Do¤um Yeriniz Neresi?

121 Tablo 23 Türkiye’dekilere Almanya veya Fransa’ya

Göç Etmelerini Tavsiye Eder misiniz ve Sosyal Statünüz Nedir?

128 Tablo 24 Afla¤›daki Tan›mlamalardan Hangisi

Size Daha Uygundur ve Do¤um Yeriniz Neresi?

129 Tablo 25 Afla¤›daki Tan›mlamalardan Hangisi Size Daha

Uygundur ve Sosyal Statünüz Nedir?

129 Tablo 26 Avrupal› ve Yerel Kimlikler

135 Tablo 27 Dinî ‹nanç Aç›s›ndan Kendinizi Afla¤›daki

Cümlelerin Hangisiyle Tan›mlars›n›z ve Do¤um Yeriniz Neresi?

136 Tablo 28 Dinî ‹nanç Aç›s›ndan Kendinizi Afla¤›daki

Cümlelerin Hangisiyle Tan›mlars›n›z ve Sosyal Statünüz Nedir?

138 Tablo 29 Din ve Devlet ‹flleri Birbirinden Ayr›lmal› m›?

(10)

Grafikler

41 Grafik 1 Cinsiyete Göre Genel Da¤›l›m

42 Grafik 2 Yafl Da¤›l›m›

43 Grafik 3 Yap›land›r›lm›fl Görüflmelerin Dili

44 Grafik 4 Nerede Do¤dunuz?

44 Grafik 5 Do¤um Yeriniz Türkiye’de Neresi?

45 Grafik 6 Sizden Önce Ailenizden Buraya Göç Eden Olmufl muydu?

46 Grafik 7 Ailenizden ‹lk Göç Eden Kimdi?

46 Grafik 8 Almanya veya Fransa’ya Gelifl Nedeniniz Neydi?

47 Grafik 9 Medeni Durumunuz?

48 Grafik 10 Efliniz Türk mü? 48 Grafik 11 Çocu¤unuz Var m›?

49 Grafik 12 Hanenizde Kaç Kifli Yafl›yor?

49 Grafik 13 Oturdu¤unuz Ev Kendinize mi Ait, Yoksa Kira m›? 50 Grafik 14 Eviniz Kaç m2?

50 Grafik 15 Türkiye’de Size ya da Ailenize Ait Gayrimenkul

Var m›?

50 Grafik 16 E¤er Varsa Türkiye’de

Ne Tür Gayrimenkulleriniz Var?

51 Grafik 17 Otomobiliniz Var m›?

51 Grafik 18 Türkiye’ye Ne S›kl›kta Gidiyorsunuz? 52 Grafik 19 Türkiye’ye Ne Amaçla Gidiyorsunuz? 59 Grafik 20 Hanenize Giren Toplam Ayl›k Gelir Nedir? 60 Grafik 21 fiu Andaki Çal›flma Durumunuz Nedir?

61 Grafik 22 Bugünkü Ekonomik ve Sosyal Durumunuzu Anne

ve Baban›za K›yasla Nas›l De¤erlendiriyorsunuz?

61 Grafik 23 Bugünkü Ekonomik ve Sosyal Durumunuzu

Geçti¤imiz On Y›la K›yasla Nas›l De¤erlendiriyorsunuz?

62 Grafik 24 Sosyal Ekonomik Statüler: Mesleki Statüler I

(11)

63 Grafik 25 Sosyal Ekonomik Statüler: E¤itim Statüleri II 67 Grafik 26 Sosyo-Ekonomik Statü Da¤›l›m›

72 Grafik 27 Türkiye’deki Siyasetle Ne Ölçüde ‹lgileniyorsunuz? 72 Grafik 28 Türkiye’deki Hangi Siyasi Partiye Kendinizi

Daha Yak›n Hissediyorsunuz?

73 Grafik 29 Almanya veya Fransa’ya Yerlefltikten Sonra

Türkiye’deki Genel Seçimlerde Hiç Oy Kulland›n›z m›?

74 Grafik 30 Türkiye’deki Kas›m 2002 Seçimlerinde

Oy Kulland›n›z m›?

74 Grafik 31 Türkiye’nin En Büyük Sorunu Sizce Nedir? 76 Grafik 32 Türkiye’de En Çok Güvendi¤iniz Kurum

Hangisidir?

77 Grafik 33 Türkiye’de En Az Güvendi¤iniz Kurum Hangisidir? 77 Grafik 34 Türkiye’nin Bugünkü Durumu Geçti¤imiz Y›llara

K›yasla Daha ‹yiye mi, Yoksa Daha Kötüye mi Gitti?

77 Grafik 35 Türkiye’nin Gelece¤i Konusunda Ne Ölçüde

‹yimser ya da Kötümsersiniz?

79 Grafik 36 Alman veya Frans›z Yurttafll›¤›na Sahip misiniz? 80 Grafik 37 Almanya’daki veya Fransa’daki Siyasetle

Ne Ölçüde ‹lgileniyorsunuz?

81 Grafik 38 Almanya veya Fransa’da Kendinizi

Hangi E¤ilimdeki Siyasal Partilere Daha Yak›n Hissediyorsunuz?

83 Grafik 39 Almanya veya Fransa’da

En Çok Güvendi¤iniz Kurum Hangisidir?

85 Grafik 40 Almanya veya Fransa’da

En Az Güvendi¤iniz Kurum Hangisidir?

85 Grafik 41 Almanya veya Fransa’da Bir Türkiyeli Olarak

En Çok Karfl› Karfl›ya Kald›¤›n›z Sorun Hangisidir?

86 Grafik 42 Almanya veya Fransa’da Bir Türkiyeli Olarak

Karfl›laflt›¤›n›z ‹kinci En Büyük Sorun Nedir? xgrafikler

(12)

86 Grafik 43 Almanya veya Fransa’n›n Gelece¤i Konusunda

Ne Ölçüde ‹yimser ya da Kötümsersiniz?

88 Grafik 44 Ne Tür Bir Organizasyona Üyesiniz

ya da Faaliyetlerine Kat›l›yorsunuz?

88 Grafik 45 Ne Tür Bir Organizasyona üyesiniz ya da

Faaliyetlerine Kat›l›yorsunuz?

90 Grafik 46 Hangisine Daha Yak›n Hissediyorsunuz?

Almanya, Fransa ya da Türkiye

111 Grafik 47 Avrupa Birli¤i Sizin ‹çin Ne ‹fade Ediyor? 112 Grafik 48 AB Hakk›ndaki Görüflünüz Ne Ölçüde

Olumlu ya da Olumsuz?

113 Grafik 49 Türkiye’nin Avrupa Birli¤i’ne Girmesine

Ne Ölçüde Taraftars›n›z ya da Karfl›s›n›z?

114 Grafik 50 Türkiye’nin AB Üyeli¤i Sizin ‹çin

Ne Anlam ‹fade Ediyor?

115 Grafik 51 Sizce AB Türkiye’yi Bölecek mi? 116 Grafik 52 Euro Hakk›nda Ne Ölçüde

Olumlu ya da Olumsuz Düflünüyorsunuz?

117 Grafik 53 Türklerin Almanya veya Fransa Toplumuna

Sa¤lad›klar› Olumlu Katk› Var m›d›r?

117 Grafik 54 Türklerin Almanya veya Fransa Toplumuna

Sa¤lad›klar› Olumsuz Katk› Var m›d›r?

120 Grafik 55 Türkiye’dekilere Almanya veya Fransa’ya

Göç Etmelerini Tavsiye Eder misiniz?

120 Grafik 56 Türkiye AB’ye Girerse, Türkiye’ye Dönmeyi

Düflünür müsünüz?

128 Grafik 57 Afla¤›daki Tan›mlamalardan Hangisi Size

Daha Uygundur?

130 Grafik 58 Kendinizi Afla¤›dakilerden Hangisiyle Tan›mlars›n›z? 133 Grafik 59 Dinî Aidiyet Aç›s›ndan Kendinizi

Afla¤›dakilerden Hangisiyle Tan›mlars›n›z?

134 Grafik 60 Kendinizi Afla¤›daki Tan›mlamalarda

Hangisiyle Tan›mlars›n›z?

(13)

135 Grafik 61 Dinî ‹nanç Aç›s›ndan Kendinizi Afla¤›daki

Cümlelerden Hangisiyle Tan›mlars›n›z?

137 Grafik 62 Sizce Din ve Devlet ‹flleri Birbirinden Ayr›lmal› m›? 149 Grafik 63 Kimse Kimseye Uyum Sa¤lamak Zorunda De¤il,

Herkes Kendi Çizgisinde Yaflamal›

149 Grafik 64 ‹ki Kesim Birbirini Tan›y›p Anlamal›,

Ortak Noktalar›n› Bulmal›

151 Grafik 65 Konufltu¤unuz ‹kinci Dil Hangisidir? 152 Grafik 66 Türkiyeli Erkeklerin Evlenecekleri K›z›

Türkiye’den Seçip Getirmelerine Karfl› m›, Yoksa Taraftar m›s›n›z?

152 Grafik 67 Türkiyeli Kad›nlar›n Evlenecekleri Erke¤i

Türkiye’den Seçip Getirmelerine Karfl› m›, Yoksa Taraftar m›s›n›z?

(14)

B

u yay›n Almanya ve Fransa’da 2003 y›l› sonu ve 2004 y›l› bafl›n-da yap›lan genifl kapsaml› niceliksel ve niteliksel bir araflt›rman›n ürünüdür. Söz konusu araflt›rma, ‹stanbul Bilgi Üniversitesi taraf›ndan 2002 y›l›nda kurulan Göç Araflt›rmalar› ve Uygulamalar› Merkezi ara-c›l›¤›yla yürütülmüfltür. Bu çal›flma, Euro-Türklerin, anavatanlar›nda ve ikâmet ettikleri ülkelerde klifleleflmifl olan temsil biçimlerine mey-dan okumaya ve bunun yan›s›ra onlar›n Avrupa Birli¤i, Avrupal›l›k, anavatan, etnisite, milliyet, yurttafll›k, dindarl›k, ulusafl›r›l›k ve küre-selleflme konular›na iliflkin e¤ilimlerini anlamay› amaçlam›flt›r.

Araflt›rmay› yürütmek üzere, iki araflt›rmac›, Ayhan Kaya ve Ferhat Kentel, iki dan›flman, Martin Greve ve Bianca Kaiser ile üç araflt›rma flirketinin, Veri-SGT Araflt›rma (‹stanbul), Gelszus GmbH (Hamburg), Socioscan (Paris), dahil oldu¤u bir araflt›rma ekibi olufltu-ruldu. Bu çal›flmay› kaleme alanlar olarak, araflt›rma ekibinin üyeleri-ne çok de¤erli katk›lar›ndan ötürü teflekkürlerimizi sunuyoruz. Arafl-t›rma sonuçlar›n›n bir k›sm›, ulusal ve uluslararas› medyada yer alan haberler ve mülakatlar ile birlikte bilimsel makaleler, konferanslar ve tebli¤ler arac›l›¤›yla kamuoyuna duyurulmufltur. Bu çal›flma

(15)

nin yan›s›ra ‹ngilizce, Almanca ve Frans›zca olmak üzere üç ayr› dilde yay›nlanmaktad›r.

Bu araflt›rmay› yürütme aflamas›nda bizlere çok de¤erli katk›lar sa¤layan Aç›k Toplum Enstitüsü’ne, Heinrich Böll Vakf›’na, ‹stanbul Bilgi Üniversitesi’ne, T.C. D›fliflleri Bakanl›¤›’na ve Ankara’daki AB ‹le-tiflim Grubu’na flükranlar›m›z› ifade etmek isteriz. Aç›k Toplum Ensti-tüsü’nden Hakan Alt›nay araflt›rman›n içeri¤inin yap›land›r›lmas›na iliflkin büyük bir katk› sa¤lam›flt›r. Bitmez tükenmez ilgisi ve katk›s›n-dan ötürü kendisine minnettar›z. Ayr›ca, Lale Duruiz, fiule Kut, O¤uz Özerden, Taner Berksoy, Cathrine Campion, Nermin Abadan-Unat, Nefle Erdilek, Fügen U¤ur, Ulrike Dufner, Alan Duben, Gülten Kazgan, Nihal ‹ncioglu, Emre Ifl›k, Özge Onursal, Gülflah Çapan, Senem Ay-d›n, Neco Çelik, Nihat Kentel, Gülenden Çelik ve Rana ‹ren’e de arafl-t›rma boyunca süren desteklerinden ötürü teflekkür ediyoruz. Tutku Varda¤l›’ya tercüme sürecinde bize gösterdi¤i destekten ötürü minnet-tar›z. Son olarak, bizimle düflüncelerini paylaflan bütün Euro-Türklere teflekkür etmek istiyoruz; ola¤anüstü zenginlefltirici, yarat›c› ve ayd›n-lat›c› bir yolculuk yapmam›z› sa¤lad›lar.

Ayhan Kaya ‹stanbul, May›s 2005 xivönsöz

(16)

AVRUPA B‹RL‹⁄‹: TÜRK‹YE ‹Ç‹N B‹R BARIfi PROJES‹

T

ürkiye, komflu ülkelerin çeflitli siyasal, etnik ve dinî açmazlar›yla kuflat›lm›fl olmas›na ra¤men, Cumhuriyet tarihindeki en istikrarl› dönemlerinden birini yaflamaktad›r. Helsinki Zirvesi’nde (Aral›k 1999) Avrupa Birli¤i (AB) devlet ve hükümet baflkanlar› AB’ye tam üyelik konusunda, Temmuz 1959’da Avrupa Ekonomik Toplulu¤u’na kat›lmak için yapt›¤› baflvurudan k›rk y›l sonra ilk kez, Türkiye’nin önüne somut bir perspektif koydular. Helsinki’de al›nan kararlar, 1997 Lüksemburg Zirvesi’nde al›nan kararlarla neredeyse tam bir te-zat oluflturuyordu. Lüksemburg Zirvesi kararlar› Türkiye’nin AB’ye üyelik umutlar›n› y›kmak üzere tasarlanm›flt›. Türkiye kamuoyu buna oldukça kat› bir flekilde tepki gösterdi. Popüler milliyetçilik, az›nl›k milliyetçili¤i, Kemalizm, dindarl›k, Bat›c›l›k ve Avrupa’ya karfl› kuflku-culuk gibi e¤ilimlerin tümü Lüksemburg Zirvesi sonras›nda had safha-ya ulaflt›. Ancak, Aral›k 1999’daki Helsinki Zirvesi sayesinde Türki-ye’deki bu y›k›c› atmosfer da¤›lmaya bafllad›. Helsinki’de Türkiye’ye sunulan Avrupa Birli¤i perspektifi, çeflitli etnik, dinî, sosyal ve siyasal gruplar için baz› yeni aç›l›mlar getirerek, ülkedeki statükocu

(17)

rin konumunu derinden sarst›. Örne¤in, Türkiye’deki Kürtler ve ‹s-lâmc›lar, bir bar›fl projesi olarak alg›lamaya bafllad›klar› AB perspekti-fini sahiplenme ve destekleme e¤ilimi içine girdiler. AB, bugün art›k Türkiye’deki çeflitli gruplar›n birarada yaflama iste¤ini güçlendiren bü-yük bir itici güç niteli¤i tafl›maktad›r. Bu birarada yaflama iste¤inin al-t›nda yatan fley, ideolojik ve siyasal anlaflmazl›klarla dolu geriye dönük bir tasar›dan ziyade farkl›l›klar› demokratik bir flekilde kucaklayan

ge-lece¤e dönük bir tasar› gibi görünmektedir. Bu noktada, AB’nin

Tür-kiye’deki bar›fl içinde birarada yaflama sürecinin h›zland›r›lmas›nda bir katalizör vazifesi gördü¤ü söylenebilir.

“E¤er, Aral›k 2004’te, Avrupa Konseyi, Komisyon Raporu ve tavsiye karar›na dayanarak, Türkiye’nin Kopenhag siyasi kriterlerini yerine getirdi¤ine karar verirse, Avrupa Birli¤i gecikmeksizin Türkiye ile kat›l›m müzakerelerine bafllayacakt›r” ifadesi, Aral›k 2002’de Ko-penhag’da toplanan Avrupa Konseyi’nin ald›¤› kararlar› dile getirmifl-tir. Ancak, Avrupa Birli¤i’ne üye ülkelerin hem siyasetçileri hem de ka-muoyu, Türkiye’nin Birli¤e üyeli¤inin “Avrupal› kimli¤i” ve “Avru-pa’n›n s›n›rlar›” ile ilgili tart›flmalar› alevlendirece¤inin fark›ndad›r. K›sa bir süre önce, çeflitli ülkelerin gündemlerinde, Türkiye’nin Avru-pa Birli¤i’ne üyeli¤iyle ilgili olarak, ço¤unlu¤u Müslüman bir nüfusa ve Avrupa ortalamas›n›n alt›nda sosyo-ekonomik koflullara sahip olan Türkiye gibi büyük bir ülkenin üyeli¤ini hofl karfl›lamayan s›cak tart›fl-malar yaflanm›flt›r. Hatta, Fransa Parlamentosu Türkiye’nin tam üye-li¤ini zaman› geldi¤inde referanduma sunmaya karar vermifltir. Türki-ye’nin üyeli¤ine karfl› ç›kan gruplar›n bir k›sm›, Türkiye ve AB aras›n-daki sosyo-ekonomik farkl›l›klar› ileri sürmekte, baz›lar› Türkiye’nin ‹slâmî karakterinin alt›n› çizmekte, baz›lar› Türkiye’nin demokratik olmayan, pederflahi siyasal kültürünü vurgulamakta ve hatta bunlar›n bir k›sm› medeniyetler çat›flmas›n› gündeme getirmektedir. Türkiye’yi Birlik içine alman›n zor oldu¤u gerçe¤ini kimse inkâr edemez. Ancak, bir “bar›fl projesi” olma düflüncesiyle oluflturulmufl Avrupa Birli¤i’nin kurucu ö¤elerini yeniden canland›rnak için, Türkiye’nin tam üyeli¤ine iliflkin daha yap›c› bir söylem gelifltirilmelidir. Bir bar›fl projesi,

(18)

siz ki y›k›c› bir söylemden ziyade yap›c› bir söylem gerektirir. Bu ba¤-lamda, Ba¤›ms›z Türkiye Komisyonu’nun gelifltirdi¤i söylem yap›c› bir söylemdir ve bu nedenle takdire de¤er niteliktedir.1

1999 Helsinki Zirvesi’nde al›nan karar, bir dizi reformu berabe-rinde getirdi. Türkiye iki y›l içinde, geçti¤imiz on y›l›n toplam›ndan da-ha fazla reform gerçeklefltirdi. Kopenda-hag siyasi kriterlerini yerine getir-mek için çeflitli yasalar ivedilikle Meclis’ten geçirildi; antienflasyonist ekonomik politikalar disiplinli bir flekilde baflar›yla uyguland›; kurum-sal fleffafl›k ve liberalizme destek verildi; hem formal milliyetçili¤in hem de az›nl›k milliyetçili¤inin önüne geçildi ve bölgeler aras› sosyo-ekono-mik eflitsizlikler masaya yat›r›ld›. Fakat buna ra¤men, hâlâ yap›lmas› gereken çok fley var. Bütün bu refomlara ve iyi niyete ra¤men, AB ülke-lerindeki kamuoyu, Türkiye’nin tam üyeli¤i konusunda henüz ikna ol-mam›flt›r. Avrupa kamuoyunda Türkiye’nin Birli¤e kat›l›m›na iliflkin olumlu bir etki yaratman›n tek makul ve mant›kl› yolu, önyarg›lardan ve kliflelerden ar›nm›fl objektif ve yap›c› bir bilgi üretimidir. AB’ye üye devletlerin Türkiye’nin tam üyeli¤ine iliflkin karar›, flüphesiz ki, ayn› za-manda Birli¤in gelecekte alabilece¤i flekle iliflkin bir karard›r. Türkiye ile ilgili karar gerçekte göründü¤ünden daha karmafl›kt›r ve AB bu ka-rar› al›rken asl›nda kendi gelece¤ini seçmifl olacakt›r: “Türkiye’ye Ha-y›r!” fleklindeki olas› bir karar, Birlik içinde, Avrupa’y› ve AB’yi, H›ris-tiyan, bütünlükçü, dura¤an, tözcü, kültürelist ve bir medeniyet bloku olarak tan›mlama e¤iliminde olan muhafazakâr kanad› güçlendirecek-tir. Öte yandan, “Türkiye’ye Evet!” fleklindeki bir karar ise, AB içinde-ki, Birli¤in siyasi, ekonomik, senkretik, dinamik ve ulusötesi (postnati-onalist) dokusunu ön plana ç›karan ilerici bayra¤› dalgaland›racakt›r.

girifl 3

1 Ba¤›ms›z Türkiye Komisyonu, British Council ve Aç›k Toplum Enstitüsü’nün deste¤iyle Mart 2004’te kurulmufltur. Komisyon üyeleri, Anthony Giddens, Marcelino Oreja Aguirre, Michel Rocard, Albert Rohan (Raportör), Martti Ahtisaari (Baflkan), Kurt Biedenkopf, Emma Bonino, Hans van den Broek ve Bronislaw Geremek’ten oluflmaktad›r. Komisyonun amac›, Türkiye’nin Birli¤e muhtemel kat›l›m›na iliflkin belli bafll› itirazlar› ve f›rsatlar› incelemekti. Derinlemesine tart›flmalar yapmak üzere düzenli aral›klarla buluflan Komisyon üyeleri, Türkiye’yi ziyaret etti-ler ve çeflitli uzman görüfletti-lerini de¤erlendirdietti-ler. Avrupa kurumlar›yla yak›n temaslarda bulundu-lar. Ayr›nt›l› bilgi için bkz., Ba¤›ms›z Türkiye Komisyonu Raporu, Brüksel (Eylül 2004).

(19)

AB ülkelerinin liderleri, 17 Aral›k 2004 Zirvesi’nde, kat›l›m müzakerelerine bafllama tarihini 3 Ekim olarak belirlemifllerdir. Fakat buna ra¤men, hâlâ Birli¤e üye ülkelerin her birinin kamuoyunda, Tür-kiye’nin siyasi, ekonomik, sosyal ya da kültürel aç›dan AB ile uyuflma-d›¤›na iliflkin basmakal›p fikirler mevcuttur. Bu basmakal›p fikirlerin, genellikle Euro-Türklere iliflkin alg›lamalardan kaynakland›¤› düflünü-lebilir. Euro-Türklere iliflkin egemen yarg›lar, s›kl›kla bu insanlar›n Av-rupa yaflam tarz›na entegre olmad›¤›na, Türklerin radikal ‹slâmc›, mil-liyetçi, kültürelist ve muhafazakâr oldu¤una, Türkiye’deki Türklerin tam üyeli¤i AB ülkelerine kaçmak için bir f›rsat olarak gördü¤üne ve Türklerin, eflitlik, insan haklar›, serbest piyasa ekonomisi ve siyasal kat›l›ma dayanan demokratik bir siyasi kültüre sahip olmad›¤›na ifla-ret etmektedir. Ancak, bu araflt›rma çerçevesinde Almanya ve Fran-sa’da yap›lan odak grup tart›flmalar›, derinlemesine görüflmeler ve kapsaml› anketlerden elde edilen veriler, yukar›da çizilenden oldukça farkl› bir tablo ortaya koymaktad›r.

ARAfiTIRMANIN AMAÇLARI

Bu araflt›rma, Almanya’da ve Fransa’da yaflayan Euro-Türkler, Türki-ye’nin Avrupa Birli¤i’ne entegrasyon sürecinde itici bir güç sa¤layabi-lir mi ya da öncü bir rol oynayabisa¤layabi-lir mi, sorusuna yan›t vermeyi amaç-lamaktad›r. Bu çerçevede, bu iki ülkedeki Türkiye kökenli insanlar›n, Türkiye-AB iliflkileriyle ilgili sosyal, siyasal ve kültürel söylemleri ele al›nacakt›r. Hiç flüphesiz, Avrupa’daki Türk kökenli göçmenler ve on-lar›n çocuklar›, ekonomik, siyasal, kültürel, etnik ve dinî yap›lar› aç›-s›ndan eskisine göre daha heterojen bir yap› sergilemektedirler. Dola-y›s›yla, bu çal›flman›n önkabullerinden biri, bu farkl› gruplar›n Türki-ye’nin AB üyeli¤i konusunda hem güçlü bir destek sa¤layabilecekleri hem de engel oluflturabilecekleri yolunda bir varsay›ma dayanmakta-d›r. Bu çal›flman›n dayand›¤› bir baflka önkabul de, Türkiye ve diaspo-ra adiaspo-ras›ndaki s›n›rlar›n art›k eskisi kadar kat› olmad›¤›, daha ziyade bulan›klaflt›¤› yolunda bir varsay›md›r. Örne¤in, diasporadaki ‹slâmî yükseliflin anavatandaki dinî örgütlenmelere güç katt›¤› ancak son

(20)

larda gözlemlenebilmifltir. Ayn› süreç, Türkiye’deki Kürt ve Alevi ha-reketlili¤i için de geçerlidir, çünkü her iki sosyal hareket de bir ölçüde modern diasporik oluflumlar taraf›ndan beslenmifltir. Dolay›s›yla, bu olgular, diasporik oluflumlar›n anavatandaki oluflumlar üzerinde güç-lü etkiler yaratabilece¤ini aç›kça ortaya koymaktad›r.

Bu çal›flman›n amac›:

• Kullan›c› gruplara, Euro-Türklerin Türkiye’nin Avrupa Birli-¤i’ne kat›l›m›na iliflkin söylemleriyle ilgili güncel bilgi sa¤lamak;

• Heterojen bir niteli¤i olan Euro-Türklerin yaflad›¤›m›z ana iliflkin bir foto¤raflar›n› çekmek;

• AB yurttafllar›n›n ve siyasetçilerinin zihnindeki basamakal›p Euro-Türk imaj›n›, Türkiye’nin olas› AB üyeli¤iyle ilgili olumsuz ka-muoyunu de¤ifltirebilecek flekilde dönüfltürmeye katk›da bulunmak;

• K›r kökenli Euro-Türkleri, anavatandaki k›r kökenlilerin Ba-t› Avrupa ile ilgili olumlu bir imaj gelifltirmesine katk›da bulunmalar› konusunda teflvik etmek;

• Ulusötesi cemaatler ve etnik çal›flmalarla ilgili artan bilgi biri-kimine katk›da bulunmak;

• Euro-Türkler taraf›ndan gelifltirilen ulusötesi alan›n belli bafl-l› parametrelerini anlamak;

• Kültürlerin ak›flkanl›¤›yla ilgili kuramsal anlay›fl› gelifltirmek ve aç›kl›¤a kavuflturmak;

• Az›nl›k kültürleri ve kültürel çeflitlili¤e iliflkin araflt›rmalar ko-nusunda alternatif bir perspektif gelifltirmek;

• Devlet ve az›nl›klar›n birlikte oluflturduklar› çokkültürlülük ideolojisine dair itirazlar›n ard›ndan, yeni bir proje gelifltirilmesine katk›da bulunmak;

• Karfl›l›kl› olarak üretilen basmakal›p yarg›lar› a盤a ç›kararak ve Euro-Türkler ile ço¤unluk toplumu aras›nda kültürleraras› bir ya-flam biçimi tasar›s› sunarak, kültürel ve etnik aç›dan çeflitli gruplar›n bar›flç›l bir flekilde birarada yaflamalar›na katk›da bulunmakt›r.

Bat› Avrupa ülkelerinde, Türkiye kökenli göçmenlerin ve onla-r›n çocuklaonla-r›n›n yerlefltikleri ülkelerdeki sosyal, siyasal, ekonomik ve

(21)

kültürel yaflama entegre olmad›klar› yolunda genel bir kan› vard›r. Ay-n› genel kaAy-n›ya göre, Türklerin ikâmet ettikleri ülkelerdeki siyasal e¤i-limleri temel olarak anavatandaki siyasal tart›flmalar taraf›ndan yön-lendirilmektedir. Fakat flimdilerde, buna alternatif bir tablo sunan pek çok gösterge ve akademik çal›flma mevcuttur. Günümüzde, Bat› Avru-pa’daki Türkiye kökenli göçmenler ve onlar›n çocuklar›, art›k “geri dönüfl miti” ile yaflayan geçici göçmen topluluklar› ya da kapitalist Ba-t›’n›n bir yerlere savurdu¤u ve sistemin yabanc›laflt›rd›¤›, küresel kapi-talizmin edilgen zavall› kurbanlar› olarak düflünülemezler. Bu insanlar, daha ziyade kal›c› sakinler, aktif sosyal aktörler ve karar al›c›lar hali-ne gelmifllerdir. Örhali-ne¤in, bugünün Almanya-Türkleri ile geçmiflteki “konuk-iflçi tipolojisi” aras›nda pek az ortakl›klar vard›r. Bu insanlar, art›k kamusal alanda varl›k gösteren aktif kitleler haline gelmifllerdir. fiu anda, Berlin’deki 5000 Türk iflletmesi, say›s› 90’a ulaflan çeflitli fa-aliyet alanlar›nda yaklafl›k olarak 20.000 iflçi istihdam etmektedir. Berlin’deki Türk iflletmelerinin yaln›zca % 30’u restoran ve yemek da-¤›t›m› alan›nda çal›flmaktad›r, %37’si ticaretle u¤raflmakta ve % 18’i ise hizmet sektöründe yer almaktad›r. Almanya-Türkleri, ülkenin ta-mam›na fayda sa¤layan dinamik ve esnek bir iflgücü oluflturmaktad›r-lar. Bu aktif aktör rollerinin ve kimliklerinin oluflumunda ve dillendi-rilmesinde, yak›n bir zaman önce Alman kamusal alan›nda görünme-ye bafllayan Türkigörünme-ye kökenli entelektüellerin büyük etkisi oldu¤una dair yeteri kadar kan›t vard›r. Sömürgecilik sonras› literatürün ve söy-lemlerin dünya çap›nda ortaya ç›k›fl›yla birlikte, Türk diasporik grup-lar da Alman kamusal alan›nda sözcüleri ve ayd›ngrup-lar› arac›l›¤›yla ken-dilerini ifade etme f›rsat› bulmufllard›r. Bu proje, Euro-Türkleri pasif, itaatkâr, güçsüz ve yeteneksiz olarak tasavvur etmekten kaç›n›r; daha ziyade onlar›n sorumlulu¤unu, etkinli¤ini, öznelli¤ini ve önemini orta-ya ç›karmay› amaç edinir. Bu nedenle, bu çal›flmay› gerçeklefltiren araflt›rmac›lar, Euro-Türklerin özdüflünümsel (reflexive) öznellikleriy-le tan›nmalar› gerekti¤ine dair güçlü bir inanca sahiptiröznellikleriy-ler.

Bunun yan›s›ra, hem anavatanda hem de diasporada, göçmen-lerin ve onlar›n çocuklar›n›n kimlikgöçmen-lerine ve varolufllar›na iliflkin

(22)

yarg›l› bir alg›n›n egemen oldu¤u bilinmelidir. Euro-Türkler basmaka-l›p bir flekilde, Türkiye’de Almanc›, Bat›’da “yabanc›” olarak temsil edilmektedirler. Türkiye’de hâlâ, Türkiye kökenli göçmenlerin ve ço-cuklar›n›n, ‘vatan hasreti içinde yan›p tutuflan’ ve günün birinde va-tanlar›na geri dönecek gurbetçiler olduklar›na inan›lmaktad›r. Di¤er yandan, bu insanlar, ‘zengin’, ‘domuz eti yiyen’, ‘Bat›’da çok rahat bir yaflam süren’ ve ‘Türklüklerini kaybederek gittikçe Almanlaflan, ‹ngi-lizleflen, Frans›zlaflan kifliler’ olarak betimleyen Almanc› terimiyle an›-l›rlar. Bu insanlar ayn› zamanda ikâmet ettikleri ülkelerde de basma-kal›p bir flekilde ‘yabanc›’ olarak adland›r›l›rlar. Bat›’daki genel bas-makal›p ‘Türk’ etiketi, Türklerin muhafazakâr, dindar, örtülü, yoksul, milliyetçi, vatan hasreti içinde yaflayan, içinde yaflad›¤› toplumla bü-tünleflme e¤iliminde olmayan, fliddet kullanan insanlar olduklar›na iflaret eder. Bu araflt›rma, Euro-Türklerin kendi içlerinde büyük ölçü-de farkl›laflm›fl olduklar›n› ve geçmiflteki ‘Almanc›’, ‘misafir iflçi’ ya da ‘yabanc›’ kal›plar›yla çok az ortak noktaya sahip olduklar› yönünde saptamalar yapmaktad›r. Bu çal›flma, kendilerini Türk kökenli göç-menler olarak tan›mlayan fakat d›fl görünüflleri ve giyim kuflam biçim-leriyle kamusal alanda görülen basmakal›p ‘Türk’ kategorisine uyma-yan ve bir flekilde göz önünde bulunmauyma-yan Euro-Türkleri ve ailelerini görünür k›lmaktad›r.

Bu araflt›rma, Euro-Türklerin Avrupa Birli¤i ve Avrupal›l›¤a karfl› belirli tav›rlar gelifltirip gelifltirmediklerini, Bat›’da ne tür bir si-yasal kültür oluflturduklar›n›, ikâmet ettikleri ülkelere iliflkin ne tür bütünleflme stratejileri gelifltirdiklerini ve yurttafll›k, demokratikleflme, siyasal kat›l›m, küreselleflme, insan haklar›, hukukun üstünlü¤ü, ada-let, din, çokkültürlülük, kültürleraras›l›k, birlikte yaflam ve siyasal ku-rumlar gibi baz› tart›flmal› konularla ilgili neler düflündüklerini anla-may› amaçlamaktad›r. Bu sorular›n tümü, Euro-Türklerin anavatan ve diasporayla ilgili bak›fl aç›lar›n› karfl›laflt›rmam›z› sa¤layacak flekilde ifade edilmifltir. Bunun yan›s›ra, bu araflt›rma Türkiye’de ve yurtd›fl›n-da süregelen, AB entegrasyon süreci, Avrupa Anayasas›, Avrupa genifl-leme süreci, K›br›s sorunu, laiklik, sekülerlik ve köktendincilikle ilgili

(23)

yo¤un tart›flmalar taraf›ndan belirlenen günümüz koflullar›nda özel bir öneme sahiptir.

Bu çal›flma çerçevesinde, ‘Euro-Türk’, ‘Almanya-Türkü’ ve ‘Fransa-Türkü’ terimlerinin ba¤lamsal kullan›m›na iliflkin ayr›ca bir not düflmek gerekir. Bu tan›mlamalar ne Türkiye kökenli göçmenler taraf›ndan kendilerini tan›mlamak için yo¤unluklu olarak kullan›l›r, ne de Almanya’daki siyasi ya da akademik tart›flmalarda kullan›l›r. Bu terimleri, hem niteliksel hem niceliksel araflt›rmalar›m›z›n bulgular›na atfen kullanmay› tercih ettik. ‹lerleyen sayfalarda da ayr›nt›lar›yla gö-rülece¤i üzere, Almanya-Türklerinin yaklafl›k % 60’› kendilerini Avru-pal›-Türk, ya da Türk-Avrupal› (Türk-Alman ya da Türk-Frans›z) ola-rak tan›mlamakta ve Fransa-Türklerinin yaklafl›k % 70’i ise kendileri-ni ayn› flekilde Avrupal›-Türk ya da Türk-Avrupal› (Türk-Frans›z ya da Frans›z-Türk) olarak tan›mlamaktad›r. Dahas›, bu tür tireli tan›m-lamalar, araflt›rma çerçevesinde melez (hibrid) kültürel kimlikleri ifla-ret eder. Buna göre, bu tür terimler bizim için iki nedenden ötürü fay-dal›d›r: araflt›rmac›y› ulusötesi göçmenleri ve onlar›n çocuklar›n› ‘Türk’ olarak tözsellefltirmekten uzaklaflt›r›r ve diasporik öznelerin ulusafl›r› niteli¤inin alt›n› çizer.

Araflt›rman›n bir di¤er önemli amac› da, Bat›’da yaflayan göç-menlerin son y›llarda gerek ulus-devletler gerekse ‘evsahibi’ toplumlar taraf›ndan ulusal güvenli¤i tehdit eden unsurlar olarak alg›lanmalar›na yönelik bir elefltiri getirmektir. ‘Güvenlik’ kavram›, özellikle 11 Ey-lül’den bu yana, günümüzün en çok öne ç›kan kavramlar›ndan biridir. Artan toplumsal ve bireysel güvensizli¤i yaratan kaynaklarla savaflmak için, devletler birtak›m tedbirler almaktad›rlar. Bu tür tedbirler, genel-likle, belirsizlik, yoksulluk, istikrars›zl›k, terör ve güvensizlik durumla-r›nda ortaya ç›kan yabanc› düflman›, ›rkç› ve milliyetçi toplumsal ref-leksin siyasal olarak da iktidar taraf›ndan yeniden üretilmesi olarak kendini gösterir. Siyasal iktidarlar›n temel amac›, toplumun refah›n› ve huzurunu sa¤lamak ve korumaktan öte, sahip olduklar› iktidar alan›-n› korumak ve geniflletmektir. Bu nedenle, varolan toplumsal, ‘güven-sizlik’ söylemi üzerinden hareket ederek, ‘güvenlik’ söylemi üzerinden

(24)

siyaset yapmak ulus-devletlerin kulland›klar› en etkin yönetsellik (go-vernmentality) yöntemi olarak belirir (Foucault, 1979). Baflka bir de-yiflle, Huysmans’›n (1998: 571) belirtti¤i gibi, güvenlik meselesi haline getirme edimi, Hobbes’un do¤al durumunun çeflitli biçimlerinin mitsel tekrar›yla vahfli ölüm korkusunun buyurucu ve asayifl sa¤lay›c› gücü-nü kendinde toplayan bir yönetim tekni¤ine dögücü-nüflür. Böylece, ulusla-raras› göçü, uyuflturucu ticareti, insan ticareti, uluslaulusla-raras› suç ve terör-le ayn› kategoride de¤erterör-lendiren güvenlik aktörterör-leri (polis ve asker gibi) taraf›ndan üretilen bir ‘içerdeki düflman’ biçiminde inand›r›c› bir varo-luflsal tehdit öne sürerek, toplumu siyasi aç›dan bütünlefltirme kapasi-tesine sahip bir siyasal tekni¤e dönüflür (Huysmans, 1998: 572). Bas-makal›p bir biçimde göçe belirli roller atfeden ve göçün y›k›c› sonuçla-r›n›n alt›n› çizen medya da, Bat›’da göçün güvenlik meselesi haline gel-mesi sürecinde çok önemli bir rol oynamaktad›r.

Güvenlik konusu, art›k ulusal s›n›rlar›n korunmas›yla s›n›rl› de-¤ildir. Dolay›s›yla güvenlik kavram› günümüzde So¤uk Savafl döne-mindekinden daha genifl bir anlam içermektedir. Güvenlik kavram›n›n So¤uk Savafl dönemindeki anlam›, daha ziyade askeri ve ideolojik teh-ditlerle iliflkiliydi. Kendi içinde bir bütün olarak ulus devletin güvenli-¤i vurgulanmaktayd›. Güvenlik, ulus-devletin siyasi ve askeri anlamda bütünlü¤ünün ve s›n›rlar›n›n korunmas› ve de¤erlerinin may›nlarla dolu bir uluslararas› arenan›n tehditlerine karfl› korunmas› olarak ta-n›mlan›yordu (Doty, 2000: 73). Fakat, bu terimin günümüzdeki kulla-n›m› geleneksel s›n›rlar›n› aflmaktad›r. fiimdilerde, güvenlik kayg›lar› sadece devletlerin askeri ve ideolojik tehditlere karfl› korunmas›na in-dirgenmifl de¤ildir; daha ziyade göç, etnik uyan›fl, dinsel uyan›fl (‹s-lâm), kimlik talepleri ve ulusal hükümranl›¤› tehdit eden AB gibi baz› ulusafl›r› örgütlere iliflkin konularla ba¤lant›l›d›r. Baflka bir deyiflle, göç benzeri konular günümüzde, ‘güvenliklefltirme’ süreci sayesinde, gü-venlik meselesi haline gelmektedir (Doty, 2000: 73). Gügü-venlik söylemi-nin temel mant›¤›, devleti korumaktan toplumu korumaya do¤ru kay-m›fl gibi görünmektedir. Böylece, toplumu her türlü ‘kötülü¤e’ karfl› korumak, hayat›n bütün alanlar›n› kapsayan bir biçimde, güvenlik

(25)

söyleminin ana ekseni haline gelmifltir. Göç veren ülkelerde yoksulluk ve antidemokratik rejimler nedeniyle yaflanan göç olgusu, Bat›l› ülke-lerin bafll›ca s›k›nt›lar›ndan biri olmufltur. Göç, ‘devletin bekâs›na’ kar-fl› de¤il, fakat toplumun güvenli¤ine karkar-fl› bir tehdit olarak tan›mlan-maktad›r. Baz› göçmen gruplar› aras›nda yoksulluk, iflsizlik ve kurum-sal ayr›mc›l›¤a karfl› bir tepki olarak ortaya ç›kan etnik ve/veya dinsel uyan›fl, devlet taraf›ndan, toplumsal güvenli¤e karfl› bir tehdit –ivedi-likle önlenmesi gereken bir tehdit– olarak anlamland›r›lmaktad›r. Bu araflt›rma, etnik ve dinsel uyan›fl›n, yabanc› düflmanl›¤›, ayr›mc›l›k, ›rkç›l›k ve yoksulluk gibi süregelen sorunlar›n nedeni olarak m› yoksa sonucu olarak m› alg›lanmas› gerekti¤ini ortaya koymay› da amaçla-maktad›r.

ALAN ARAfiTIRMASI VE METODOLOJ‹

Araflt›rma çeflitli ad›mlardan oluflmaktad›r. ‹lk ad›mda, Euro-Türkler-le ilgili, yak›n tarihli Yüksek Lisans ve Doktora tezEuro-Türkler-lerini de içine alan, genifl çapl› bir literatür araflt›rmas› yap›lm›flt›r. Fransal›-Türklerle ilgi-li s›n›rl› ilgi-literatüre karfl›n, Almanyal›-Türklerle ilgiilgi-li genifl bir ilgi-literatür bulunmaktad›r. Literatür araflt›rmas› s›ras›nda, Türk, Alman, Frans›z, Almanyal›-Türk ve Fransal›-Türk akademisyenlerden sa¤lanan çeflitli kaynaklar incelenmifltir. Araflt›rman›n ikinci aflamas›nda, odak grup tart›flmalar› ve derinlemesine mülakatlar yap›lm›flt›r. Eylül ve Ekim 2003’te sekiz ila on kat›l›mc›dan oluflan gruplarla 13 odak grup tart›fl-mas› yap›lm›flt›r (Berlin 4, Köln 2, Essen 1, Münih 1, Paris 3 ve Stras-burg 2).2Buna ek olarak, her iki ülkede de 35 adet derinlemesine gö-rüflme yap›lm›flt›r. Odak grup tart›flmalar›, s›radan insanlarla yap›l›r-ken, derinlemesine görüflmeler, düflünceleri anketlerde aç›k ve net bir

10girifl

2 Araflt›rmac›lar, kat›l›mc›lar› ‘yan›t veren’ (respondent) ya da ‘bilgi veren’ (informant) olarak ad-land›rmama konusunda oldukça hassast›rlar. Her iki terimin de sorunlu oldu¤unu düflünmek-teyiz; birinci terim araflt›rmac›n›n lehine, kat›l›mc›n›n aleyhine olan içkin bir iktidar iliflkisine te-kabül eder, ikincisi ise kat›l›mc›ya kendi cemaatinden d›flar›ya bilgi s›zd›ran kifli rolü atfeder. Bunlar›n yerine, araflt›rmac› ile görüflülen kifli aras›nda eflitli¤i vurgulayan ‘kat›l›mc›’

(interlocu-tor) terimi tercih edilmifltir. Bu tart›flman›n detayl› bir analizi için bkz., Horowitz, 1983, 1986;

(26)

flekilde temsil edilemeyebilen politikac›lar, ifladamlar›, akademisyenler, ö¤renciler ve sanatç›lar gibi düflünce liderleriyle yap›lm›flt›r.

Araflt›rman›n üçüncü aflamas›, yap›land›r›lm›fl görüflmeleri ve anketleri içermektedir. Bu görüflmelerde kullan›lan sorular Ayhan Ka-ya ve Ferhat Kentel taraf›ndan haz›rlanm›fl ve daha sonra baz› akade-misyen meslektafllar›, Aç›k Toplum Enstitüsü ve Heinrich Böll Vakf› temsilcileriyle tart›fl›lm›flt›r. Ayr›ca, Almanya ve Fransa’daki niteliksel araflt›rma s›ras›nda baz› ilgili akademisyenlerin de soru formlar›n›n oluflumuna iliflkin görüfl ve de¤erlendirilmeleri al›nm›flt›r. Araflt›rma ekibi, Veri Araflt›rma fiirketi’nin yard›m›yla, kentsel ve k›rsal alanlar-daki Türk kökenli nüfusun yo¤unlu¤unu dikkate alarak, bir kota ör-neklem uygulamas› oluflturmufltur (Bkz. Tablo 1). Kota örör-neklem uy-gulamas›, Euro-Türkleri temsil edebilen bir resim elde edebilmek için, yafl, toplumsal cinsiyet, meslek ve din de¤iflkenlerini kapsamaktad›r.

Veri Araflt›rma fiirketi’nin iflbirli¤iyle, yerel araflt›rma flirketleri, Gelszus GmbH (Hamburg) ve Socioscan (Paris) taraf›ndan Almanya’da 1,065, Fransa’da 600 adet anket uygulanm›flt›r. Alanda çal›flt›r›lmak üzere çift dil bilen görüflmecilerin seçildi¤ini ve görüflmelerin gere¤ince yap›ld›¤›ndan emin olmak için, görüflmecilerin ve görüflme yönteminin seçimi konusunda Veri Araflt›rma fiirketi’nin dan›flmanl›¤›ndan yararla-n›lm›flt›r. Veri Araflt›rma, her iki ülkede de görüflmecileri baz› temel

gö-girifl 11

TABLO 1 Örneklem Da¤›l›m›

Almanya Anket Say›s› Fransa Anket Say›s›

Niedersachsen-Bremen 82 Ille De France 222

Nordrhein – Westfalen 381 Centre 41

Hessen 121 Rhone Alpes 150

Baden – Württemberg 233 Franche Comté 32

Bayern 184 Alsace 109

Berlin 64 Loraine 46

(27)

rüflme teknikleri konusunda bilgilendirmek üzere oryantasyon prog-ramlar› düzenlemifltir. Görüflme 90 sorudan oluflmaktad›r ve görüflme-lerin ortalama süresinin yaklafl›k 30 dakika oldu¤u rapor edilmifltir. Görüflmecilere, kat›l›mc›lar›n Almanca ve Frans›zca dillerinden herhan-gi birinde iletiflim kurmay› tercih etmeleri halinde kullanmak üzere, bu dillere çevrilmifl anketler verilmifltir. Cinsiyet ve yaflla ilgili olarak, Eu-ro-Türkleri temsil eden bir kesit oluflturmaya çal›fl›lm›flt›r. Almanyal›-Türklerin % 73’ünün Türkiye’de ve yaklafl›k % 27’sinin Almanya’da do¤du¤u tespit edilmifltir. Türkiye’de do¤anlar›n % 70’i köken olarak k›rsal alanlardan, % 30’u ise flehirlerden gelmektedir.

Soru formlar›, befl temel soru kümesinden oluflturulmufltur: a) demografik bilgi, b) anavatanla ilgili e¤ilimler, c) yaflan›lan ülke ile il-gili e¤ilimler, d) Avrupa Birli¤i ile ilil-gili e¤ilimler ve e) kimlikle ilil-gili e¤i-limler. Sorular, Türkiye ve Avrupa Birli¤i aras›nda, Do¤u ve Bat› ara-s›nda ya da ‹slâmiyet ve H›ristiyanl›k araara-s›nda bir köprü ya da engel olarak Euro-Türklerin statüsü konusunda bize belirli ipuçlar› sa¤laya-cak flekilde tasarlanm›flt›r.

(28)
(29)
(30)

A

lmanya ve Fransa, iflgücünün azald›¤› dönemlerde baflka ülkeler-den –özellikle Do¤u ve Güneydo¤u Avrupa’dan, fakat ayn› za-manda dünyan›n baflka yerlerinden– iflgücü ithal etme konusunda uzun bir geçmifle sahiptir. Buna karfl›n, Almanya genellikle iflgücü ithal etmekten çok ihraç eden bir ulus olarak görülmekteydi. Örne¤in, 1880’lerin sonlar›nda Almanya deniz afl›r› ülkelere, ço¤unlukla Ame-rika Birleflik Devletleri’ne, bir milyon insan gönderdi. Birinci Dünya Savafl›’n›n bafllang›c›nda, denizafl›r› ülkelerde üç milyonun üzerinde Alman bulunuyordu ve karfl›l›¤›nda Almanya, ço¤u Polonya’dan ol-mak üzere bir milyon yabanc› iflçi kabul etmiflti (Sassen, 1999: 52). Aksine, Fransa sürekli iflgücü s›k›nt›s› çekiyordu ve böylelikle Frans›z-lar AlmanFrans›z-lara oranla çok daha az göç etme e¤ilimindeydiler. 19. yüz-y›l Fransa’s›nda göç alma olgusu göç verme olgusundan çok daha önemli bir rol oynuyordu. Önemli bir tar›m kesiminin 20. yüzy›la ka-dar varl›¤›n› sürdürmesi, k›rsal kesimde geçim kayna¤› potansiyeli sa¤-lam›fl ve göçmen talebi yaratm›flt›r (a.g.e.). 1945’ten bu yana, her iki ülke de k›ta Avrupa’s›n›n bafll›ca göç alan ülkeleri haline geldiler. Bu-gün, her iki ülkede de nüfusun neredeyse % 8’i ile % 9’u

(31)

göçmenler-den oluflmaktad›r. Almanya’da ço¤unlukla Türkler’göçmenler-den, Fransa’da Ce-zayirliler’den oluflan Müslümanlar, her iki ülkede de büyük say›lar› temsil etmektedir: Almanya’da % 8, Fransa’da % 7.

ALMANYA’DA GÖÇ SÜREC‹

Savafl sonras› Almanya’ya göç, belirli sanayi dallar›ndaki ihtiyac› kar-fl›lamak üzere iflgücü al›m› olarak bafllad›. 1955 ile 1968 aras›nda, Fe-deral Almanya Cumhuriyeti sekiz Akdeniz ülkesiyle hükümetleraras› sözleflmeler imzalad›: ‹talya (1955), ‹spanya ve Yunanistan (1960), Türkiye (1961 ve 1964), Fas (1963), Portekiz (1964), Tunus (1965) ve Yugoslavya (1968). Federal Almanya ‹flgücü Bürosu (Bundesanstalt

für Arbeit-BFA) ilgili ülkelerde ifle al›m ofisleri kurdu. ‹flçi arayan

iflve-renler bu büroya baflvurmak ve belli bir ücret ödemek zorundayd›lar. Daha sonra, Federal Almanya ‹flgücü Bürosu, uygun iflçileri seçiyor, ifl yeteneklerini test ediyor, sa¤l›k taramas›ndan geçiriyor ve adli ve siya-si kay›tlar›n› inceliyordu.1Göçmenler ilk olarak tar›m ve inflaat sektö-rüne yönlendirildi, daha sonra genellikle s›n›rl› yetenek gerektiren, kol gücüne dayanan ifllere di¤er sanayi dallar›na yönlendirildiler (Castles ve Kosack, 1973). Misafir iflçi programlar›, k›sa dönemli oturma ve çal›flma iznine sahip iflçileri ifle alarak Almanya’n›n acil iflgücü ihtiya-c›n› karfl›lamak üzere tasarlanm›flt› (Castles et al., 1984). Federal Al-manya’daki Türk nüfusu, 1961’den 1973’e kadar 6,700’den 605,000’e ç›kt› (Tablo 2).

Göçün ilk aflamalar›nda, Türkiyeli göçmenler genellikle, ülke-nin ekonomik olarak daha geliflmifl bölgelerinden gelen, Türkiye’ülke-nin çal›flan nüfus ortalamas›na oranla görece daha yüksek bir beceri ve e¤itime sahip olan, 20-39 yafl aras› erkeklerden olufluyordu (Abadan-Unat, 1976; Abadan-Unat and Kemiksiz, 1986; Martin, 1991). K›r

16birinci bölüm

1 ‘Geliflmekte olan’ ülkelerden Federal Almanya Cumhuriyeti’ne göçün hikayesi, John Berger ve

di¤erleri (1975) taraf›ndan, Bir Yedinci Adam (A Seventh Man) isimli kitapta baflar›yla

sergilen-mifltir. Kitapta yer alan Almanya’ya göç s›ras›nda çekilmifl foto¤raflar, göçmenlerin göç sürecin-de yaflad›¤› zorluklar› k›smen ifasürecin-de etmektedir. Örne¤in, sa¤l›k taramalar› s›ras›nda çekilen fo-to¤raflar, göç alan ülkenin ‘uzmanlar›’ taraf›ndan gerçeklefltirilen iflçi seçimi sürecinin ne kadar afla¤›lay›c› oldu¤unu ortaya koymaktad›r.

(32)

kökenli göçmenlerin oran›, bu aflamada, sadece % 17.2 idi. 1960’la-r›n ikinci yar›s›nda seçilen iflgücü, büyük ölçüde k›r kökenli iflçilerden olufluyordu (Gökdere, 1978). Berlin’in Türk iflçi al›m› görece geç bir tarihte gerçekleflmifltir. Tekstil ve elektronik sektörleri ucuz kad›n eme-¤i talep ettieme-¤inden, 1964’te Berlin’e göç edenler bu kez ço¤unlukla ka-d›nlard›. Berlin’e 1973’ten itibaren göç eden Türk iflçiler, büyük ölçü-de Türkiye’nin ekonomik olarak daha az geliflmifl bölgelerinölçü-den ve do-¤u kentlerinden geliyordu. Tablo 2’de de gösterildi¤i gibi, savafl sonra-s› dönem süresince Alman olmayan nüfusta sürekli bir art›fl

görülmek-almanya ve fransa’da göç süreci 17

TABLO 2

Almanya’n›n Alman Olmayan Nüfusu ve Türk Az›nl›k

Y›l Alman-Olmayan Nüfus % Türk Az›nl›k %

1961 686,200 1.2 6,700 1.0 1970 2,600,600 4.3 249,400 16.5 1973 3,966,200 6.4 605,000 15.2 1977 3,948,300 6.4 508,000 12.9 1987 4,240,500 6.9 1,453,700 34.3 1989 4,845,900 7.7 1,612,600 33.3 1990a 5,342,500 8.4 1,675,900 32.0 1991b 5,882,300 7.3 1,779,600 30.3 1992 6,495,800 8.0 1,854,900 28.6 1993 6,878,100 8.5 1,918,400 27.9 1994 6,990,510 8.6 1,965,577 28.1 1995 7,173,900 8.7 2,014,311 28.1 1996 7,314,000 8.9 2,049,060 28.0 1997 7,365,800 9.0 2,107,400 28.6 1998 7,319,600 9.0 2,110,223 28.8 1999 7,343,600 8.9 2,053,600 27.9 2000 7,296,800 8.8 1,998.500 27.3 2001 7,318,600 8.7 1,947,900 26.6 2002 7,335,592 8.9 1,912,169 26.2 2003 7,334,765 8.7 1,877,661 25,6

Notlar: a) 1961-1990 aral›¤›ndaki veriler ‘eski eyaletler’; b) 1991’den itibaren ‘eski’ ve ‘yeni eyaletler’. Kaynak: Statistisches Jahrbuch für die Bundesrepublik Deutschland, 2004.

(33)

tedir. 1973’ten itibaren, Türk göçmen nüfusunun kompozisyonu, iflgü-cü göçünden çok aile birleflimi ve siyasi s›¤›nma biçiminde daha genel bir nüfus göçüne dönüflme e¤ilimi göstermeye bafllad›.

Önemli ölçüdeki dönüflümlerine ve yukar› do¤ru toplumsal ha-reketliliklerine ra¤men, Almanya-Türkleri, hem Almanya’da hem de Türkiye’de sürekli olarak yanl›fl temsil edilmifllerdir. Bu insanlara ya-k›flt›r›lan yaftalar, ‘arada kalm›fl’, ‘yabanc›’, ‘Almanc›’, ‘bozulmufl’, ‘muhafazakâr’, ‘radikal’, ‘milliyetçi’ ve/veya ‘kay›p kuflak’ gibi afla¤›-lay›c› terimleri içermektedir. Almanya-Türklerini daha çok bir prob-lem olarak alg›layan bu tür temsil biçimleri, her iki ülkede de önemli ölçüde popülerlik kazanm›flt›r. Bu etiketlerin popülerli¤i her iki ülkede de yayg›n bir biçimde kullan›lan geleneksel kültür kavram›ndan –ki daha sonra bu noktaya dönece¤iz– kaynaklan›yor gibi görünmektedir. Türk iflçilere resmi Alman söyleminde genellike ‘misafir iflçi’ (Gastarbeiter), ‘yabanc›’ (Ausländer) ve/veya ‘ülke sakini’ (Mitbürger) gibi onlar›n ‘ötekiliklerinin’ ve/veya ‘yersiz yurtsuz olufllar›n›n’ alt›n› çizen terimlerle at›fta bulunulmaktad›r (Kaya, 2001). Türkiye’de ise resmi olarak ‘gurbetçi’ ya da ‘Almanya’daki yurttafllar›m›z’ fleklinde tan›mlanmaktad›rlar. Almanyal›-Türkler, Türkiye’deki yurttafllar tara-f›ndan da basmakal›p bir biçimde ‘Almanyal›’ ya da ‘Almanc›’ olarak tan›mlanmaktad›r. Bu ifade de, Türkiye’de daha ziyade olumsuz an-lamlar içermektedir. Bu insanlar›n konufltuklar› Türkçe ve giyim ku-flam biçimleri de, Türkiye’deki bu ‘Almanc›’ imaj›n›n oluflumuna kat-k›da bulunmaktad›r. “Burada bize yabanc› ve Türkiye’de ‘Almanc›’ deniyor” fleklindeki ifade özellikle Almanyal›-Türk gençler aras›nda s›kl›kla duyulan bir nakaratt›r.

SINIRLI B‹R T‹REL‹ YURTTAfiLI⁄A DO⁄RU: ALMANYALI-TÜRKLER‹

Federal Almanya Cumhuriyeti Anayasas›, Temel Yasa (Grundgesetz), bafll›ca iki hak kategorisi tan›maktad›r: genel haklar ve belli gruplara

ayr›lm›fl haklar. Genel haklar, Federal Alman Cumhuriyeti’ndeki

bü-tün bireyler için geçerlidir ve ifade özgürlü¤ü, kifli özgürlü¤ü ve vicdan

(34)

özgürlü¤ünü kapsamaktad›r (Madde. 2, 3, 4 ve 5). Belirli gruplara ay-r›lm›fl olan ayr›cal›kl› haklar, Alman yurttafllar›yla s›n›rl›d›r ve asayifl içinde toplanma hakk›, hareket özgürlü¤ü, örgütlenme özgürlü¤ü ve mesleki özgürlü¤ü kapsamaktad›r (Madde 8, 9, 11 ve 12). Temel Ya-sa yurttafll›¤›n nas›l tan›naca¤› ya da verilece¤i konusuna iliflkin görüfl belirtmez, fakat ölçütler temel olarak etnik milliyetçili¤e dayanmakta-d›r. Yurttafll›¤a kabulle ilgili yasalar Temel Yasa’n›n 116. maddesinde, giriflinde ve 1913 tarihli ‹mparatorlu¤un ve Devletin Yurttafll›k Yasa-s›’nda (Reichs-und Staatsangehörig-keitsgesetz) tan›mlanm›fl ve yurt-tafll›¤›n ana babadan çocu¤a geçti¤ini belirtmifltir. Temel Yasa’n›n 116. maddesine göre:

(1)... Temel Yasa’n›n öngördü¤ü anlamda bir Alman, yasayla bafl-ka türlü düzenlenmedi¤i takdirde, Alman yurttafll›¤›na sahip ya da 31 Aral›k 1937’deki Alman ‹mparatorlu¤u (Reich) topraklar›na, mülteci ya da ülke d›fl›na ç›kar›lm›fl Almanlar ve bunlar›n eflleri ya da soyundan gelen kifliler statüsünde kabul edilmifl kiflilerdir.

(2) 30 Ocak 1933 ve 8 May›s 1945 tarihleri aras›nda siyasal, ›rksal nedenlerden dolay› yurttafll›ktan ç›kar›lm›fl eski Alman yurt-tafllar› ve bunlar›n çocuklar› ve torunlar›, baflvurduklar› takdirde yurttafll›¤a kabul edilebilirler...

1913 ‹mparatorluk Yurttafll›¤a Kabul Yasas›, ‹mparatorlu¤un do¤ulu göçmenler, özellikle Polonyal›lar ve Yahudiler taraf›ndan iflgal ediliyor olmas› korkusuyla, Alman yurttafll›¤›n› yabanc›lar için zorlafl-t›rmak üzere tasarlanm›flt›. Ayn› zamanda, bu yasa ‹mparatorluk s›n›r-lar› d›fl›ndaki etnik Almans›n›r-lar›n (Aussiedler) yurttafll›¤a geri kabulünün önündeki engelleri önemli ölçüde azaltmaktayd› (Brubaker 1992: 114-119; Klusmeyer 1993: 84; B. Marshall 1992).

Yurttafll›¤a kabul edilme talebi, Federal Almanya’da AB d›fl› ya-banc›lar için daima zor olmufltur ve anavatan›n yurttafll›¤›n› reddetme-yi gerektirmifltir. AB d›fl› ‘yabanc›lar›n’ çifte yurttafll›k hakk› genellik-le reddedilmifltir; göçmengenellik-lerin Almanya’da do¤an ve büyüyen çocuk-lar› dahi Ocak 2000’e kadar otomatik olarak yurttafll›k hakçocuk-lar›na

(35)

hip olamamaktayd›.2Ba¤l› bulundu¤u ülkenin yurttafll›¤›ndan vazgeç-meye gönüllü ‘yabanc›lar’ ancak Almanya’da en az onbefly›l yaflad›k-tan sonra yurttafll›¤a kabul edilebiliyorlard›. Bunun tersine, Temel Ya-sa’n›n 116. maddesinde tan›mlanan etnik Almanlar (Volksdeutschen) –özellikle atalar›n›n Alman oldu¤unu kan›tlayabilen Polonyal›lar ve Ruslar– anayasal olarak yurttafll›¤a kabul edilme hakk›na sahiptiler.

Fakat, bugün iktidarda olan Sosyal Demokratlarla Yeflillerin, K›z›l-Yeflil olarak adland›r›lan koalisyon hükümeti, yak›n bir tarihte göçmenlere ilk kez yurttafll›k elde etme hakk› sa¤layacak iki mekaniz-ma oluflturdu. Yeni Yabanc›lar Yasas›’na (Ausländergesetz, 1991) ve Göçmen ve S›¤›nmac› Yasas› (Gesetz zur Änderung Asylverfahrens,

Ausländer-und staatsangehörigkeitsrechtlicher Vorschriften, 1993)

gö-re, iki tür ‘yabanc›’ (Ausländer) grubu yasal olarak yurttafll›¤a kabul edilme hakk›n› elde etti (paragraf 85 ve 86, Ausländergesetz). Parag-raf 85, 16-23 yafllar› aras›nda, Almanya’da sekiz y›ldan fazla ikâmet eden ve en az alt› y›l okula devam eden, a¤›r suçlardan mahkum olma-m›fl ‘yabanc›lar›n’ yurttafll›¤a kabul edilme hakk›na sahip olduklar›n› belirtir. Buna ek olarak, paragraf 86 Almanya’da en az 15 y›l ikâmet eden ve oturma iznine sahip olan ‘göçmenlerin’ yurttafll›¤a kabul edil-me hakk›na sahip olduklar›n› belirtir. Baflvuran kiflinin a¤›r cezadan hüküm giymemifl olmas› ve finansal ba¤›ms›zl›¤a sahip olmas› da, bu paragrafa göre, yurttafll›¤a kabul aç›s›ndan nihai öneme sahiptir. AB d›fl› göçmenlere ya da ikâmet eden yabanc›lara, T.H. Marshall’›n (1992) sosyal ve medeni haklar olarak tan›mlad›¤› haklar verilmifl fa-kat siyasal haklar verilmemifltir. Göçmenler, siyasal fa-kat›l›mlar›na yasal olarak izin verilmeyen Almanya’da oldukça somut bir siyasal varl›k oluflturdular. Önemli say›daki göçmenin siyasal kat›l›m› reddeden ya-sal engeller, Almanya’daki Türk göçmenlerin siyaya-sal aç›dan etnik

ce-20birinci bölüm

2 Baflvuran Türkler aras›nda Alman yurttafll›¤›na kabul edildikten hemen sonra tekrar Türk yurt-tafll›¤›na baflvurma yayg›n bir uygulamayd›. Türkiye, baflvuran kiflinin askerlik hizmetini yerine getirmifl olmas› halinde çifte yurttafll›¤a izin vermekteydi. Ancak bu uygulama 2005 y›l›nda Al-man makamlar›nca önemli bir sorun haline getirilmifl ve AlAl-man yurttafll›¤› edinme sürecinde Türk yurttafll›¤›n› b›rakan ve Alman yurttafll›¤›n› edindikten sonar tekrar Türk yurttafll›¤›n› edinen yak-lafl›k 50.000 kadar insan›n›n iki yurttafll›k aras›nda bir tercih yapmalar›n› zorunlu k›lm›flt›r.

(36)

maatçi bir çizgide örgütlenmelerine temel oluflturmufltur. Almanlar›n ›srarla sürdürdükleri d›fllay›c› yabanc› statüsüne (Ausländerstatus) tep-ki olarak, Türk göçmen cemaatleri güçlü etnik ba¤lar gelifltirme ve et-nik s›n›rlar› koruma e¤ilimi içine girmifllerdir. ‹kâmet ettikleri ülkeler-deki siyasal kat›l›m ve temsil eksikli¤i, Türk göçmenlerin siyasal etkin-liklerini geldikleri ülkeye yönlendirmelerine yol açm›flt›r. Asl›nda, bu anavatana yönelik kat›l›m, konsolosluk hizmeti a¤lar› ve di¤er resmi örgütlenmeler (dinî, e¤itsel ve ticari) kuran Türkiye’den de cesaret al-m›flt›r. Anavatandaki muhalif kesimler ve hareketler de bunu örnek alarak Almanya’da örgütsel bir varl›k göstermeye bafllam›fllard›r.

1 Ocak 2000’den bu yana yürürlükte olan yeni yasa, ülkenin yurttafll›¤a kabul etme sürecinde uygulad›¤› soy ilkesini (jus sanguinis) k›smen de¤ifltirmektedir. Art›k, Almanya’da do¤maktan ötürü (jus

so-li, toprak ilkesi) Alman yurttafll›¤›na hak kazanmak mümkün

olacak-t›r. Yeni yasaya göre, yabanc› ülkelerin yurttafllar›n›n Almanya’da do-¤an çocuklar›, söz konusu çocu¤un ana babas› en az sekiz y›l yasalara uygun bir flekilde Almanya’da ikâmet etmiflse ve oturma iznine sahip-se ya da en az üç y›ll›k s›n›rs›z oturma iznine sahipsahip-se Alman yurttafl› olabilecektir. Bu yeni yasayla, bu koflullardaki çocuklar Alman yurt-tafll›¤›na do¤ufltan sahip olabilmektedirler. Yeni yasa ayn› zamanda, ‘Yurttafll›k Yasas›nda De¤ifliklik Yap›lmas›na ‹liflkin Kanun’un onay-lanmas›ndan önce Almanya’da do¤an 10 yafl›n› geçmemifl çocuklar için, baflvurduklar› takdirde otomatik olarak Alman yurttafll›¤›na hak kazanabilmelerine olanak sa¤layan bir geçici düzenleme de getirmifltir. Bu çocuklar, pek çok durumda, soy ilkesine göre ana babalar›n›n sa-hip oldu¤u ülke yurttafll›¤›na da sasa-hip olabilecekler. Bu durumdaki ço-cuklar, 18 yafl›na geldikleri tarihten itibaren befl y›l içinde –23 yafl›na basmadan önce– Alman yurttafll›¤›nda kalmak isteyip istemediklerine dair karar vermek zorunda olacaklar. Di¤er bir deyiflle, bu tür insan-lar, iki uyruktan birini seçmek zorundad›rlar.

Yeni yurttafll›k yasas›n›n yürürlü¤e girmesinden sonra yurttafll›-¤a kabul edilmek için baflvuran ‘yabanc›lar›n’ say›s›nda büyük bir ar-t›fl oldu¤u aç›kça görülmektedir. Yeni yasan›n kabulünü takiben,

(37)

tafll›¤a kabul say›s›, 1999 y›l›na oranla 2000 y›l›nda yaklafl›k % 30 artm›flt›r. Eyalet (Länder) yönetimlerinden sa¤lanan bilgiye göre, 1999’da Alman yurttafll›¤›na kabul edilen yabanc›lar›n say›s› 143,267 iken, 2000 y›l›nda bu say› 186,700’e ç›km›flt›r. Ard›ndan, 2001 y›l›n-da toplam 178,100 yabanc› yurttafll›¤a kabul edilmifltir. Bu rakam, 2000 y›l›ndan 8,600 ya da % 4 düflüfle iflaret etmektedir. Yabanc›lar›n yurttafll›¤a geçiflindeki genel art›fla karfl›n, Türklerin yurttafll›¤a geçifl oran› 2000 y›l›nda 1999 y›l›na oranla yaklafl›k % 20 düflüfl göstermifl-tir. Bu e¤ilim 2000 y›l›na oranla yaklafl›k % 9 düflüfl göstererek 2001 y›l›nda da ayn› kalm›flt›r (Tablo 3).

Yukar›daki tabloda, üzerinde durulmas› gereken iki önemli nokta vard›r. Bunlardan ilki, 2000-2001 y›llar› aras›nda yurttafll›¤a kabul edilen Türk kökenlilerin say›s›ndaki azalmad›r. 2000 y›l›nda ye-ni yurttafll›k yasas›n›n yürürlü¤e girmesiyle, yurttafll›¤a kabul daha ko-lay hale gelmifltir. Yabanc› ana babadan do¤an ve 10 yafl›n› geçmemifl çocuklar›n herhangi bir bekleme dönemi olmaks›z›n hemen yurttafll›-¤a kabul edilebileceklerine dair bir uygulama yürürlü¤e girmifltir. Bu nedenle, 2000’deki yurttafll›¤a kabul oran› 2001 y›l›ndakinden daha

22birinci bölüm

TABLO 3

Almanyal›-Türk Nüfusun Yurttafll›¤a Kabulü

Yurttafll›¤a Yurttafll›¤a

Kabul Edilenlerin Kabul Edilenlerin

Y›l Say›s› Y›l Say›s›

1972-1979 2.219 1996 46.294 1980-1989 10.361 1997 42.240 1990 2.034 1998 59.664 1991 3.529 1999 103.900 1992 7.377 2000 82.800 1993 12.915 2001 75.600 1994 19.590 2002 64.631 1995 31.578 2003 56.244 Toplam 625.981

(38)

yüksektir. ‹kinci nokta, bundan daha karmafl›kt›r ve daha detayl› bir sorgulama gerektirmektedir. Ancak, bu noktaya, varsay›m›m›z› do¤ru-layacak sa¤lam bir kan›ta sahip olmad›¤›m›z için, k›saca de¤inelim.

Tablo 4’te görülebilece¤i gibi, 1999 y›l›nda yurttafll›¤a kabul oran›nda

1998 y›l›na oranla önemli bir yükselifl ve 2000 y›l›nda bir önceki y›la oranla önemli bir düflüfl vard›r (Kaya, 2005).3Yabanc›lar için yurttafl-l›¤a geçifle iliflkin genel e¤ilim yukar› do¤ruydu: 1999’da 143.267’den 2000’de 186.000’e. Ancak, yeni yurttafll›k yasas› daha liberal ve kap-say›c› olmas›na ra¤men, Almanyal›-Türkler, Yunanl›lar ve eski Yugos-lavlar›n tersine bir istisna oluflturuyorlard› (Tablo 4).

Bu düflüflün çeflitli nedenleri olabilir. Almanyal›-Türkler için, kendilerine siyasal haklar de¤ilse bile medeni, sosyal ve kültürel haklar tan›yan denizenship4statüsü yeterince tatmin edici olabilir. Bir baflka neden, Almanyal›-Türklerin çifte yurttafll›k s›n›rlamas› getirmeyen da-ha demokratik bir yurttafll›k yasas› beklentisi içine girmeleri olabilir. Fakat muhtemelen beklentileri yeterince karfl›lanmam›fl ve Alman yurt-tafll›¤›na geçmekte mevcut olandan daha fazla bir fayda görmemifller-dir. Üçüncü bir muhtemel neden olarak, ço¤unlukla kentsel alanlarda ikâmet eden Türkler, Berlin gibi flehir devletlerinde görece daha bürok-ratik bir ifllem gerektiren yeni yurttafll›k yasas›n› dikkate almamay› ter-cih etmifl olabilirler. Olay›n bu yönü, yurttafll›¤a kabul sürecinde Al-manyal›-Türkler üzerinde cayd›r›c› bir etki yaratm›fl olabilir. Dördüncü bir gerekçe, Türkiye’deki genel seçimlerde oy kullanma hakk› olmayan Almanyal›-Türklerin oy verme al›flkanl›klar›nda zaten bir düflüfl görül-mesi olabilir. ‹kâmet ettikleri bölgelerde oy kullanma hakk› yurtd›fl›nda yaflayan Türkler için büyük öneme sahip bir meseledir.5

En az di¤erleri kadar önemli olan son bir aç›klama da, modern diasporik kimli¤in temel ayaklar›n› oluflturan (Clifford, 1992, 1994,

almanya ve fransa’da göç süreci 23

3 Türklerin yurttafll›¤a kabul oran›n›n 1999 y›l›nda önceki y›llara oranla art›fl göstermesinin te-mel nedeni, gerekli ikâmet süresinin yasal düzenlemeyle 15 y›ldan 8 y›la indirilmifl olmas›d›r.

4 Denizen kelime olarak belirli bir yerde ikâmet eden kifli, yöre sakini, anlam›na gelmektedir. Bu

terim, Thomas Hammar (1990) taraf›ndan göçmenlik ba¤lam›nda kullan›lm›flt›r.

5 Almanya’daki yurttafll›k yasas›yla ilgili tart›flmalar›n detayl› bir de¤erlendirmesi için bkz. Kaya (2005).

(39)

1997; Hall, 1991, 1994; Gilroy, 1987, 1993, 1994, 1995; Kaya, 2001) ‘afla¤›dan küreselleflme’ süreci (Brecher ve di¤erleri. 1993) olabilir. Al-manya ve Türkiye aras›ndaki yayg›n iletiflim ve ulafl›m a¤lar› ulusöte-si cemaatler aras›nda diasporik kimli¤in oluflumu ve korunmas› aç›s›n-dan oldukça önemli bir rol oynamaktad›r. Modern dolafl›m a¤› dias-porik özneleri hem anavatana hem de dünyan›n geri kalan›na ba¤la-maktad›r. Almanyal›-Türkler için ayn› anda ‘nehrin her iki yakas›nda’ yaflaman›n daha kolay hale gelmesinin nedeni budur.

Almanyal›-Türk-24birinci bölüm

TABLO 4

1980-2003 Y›llar› Aras›nda Yabanc›lar›n Yurttafll›¤a Kabulü

Yuna- Yugos- H›rva- Maca-Y›l nistan ‹talya lavya tistan Polonya BDT ‹spanya Türkiye ristan

1980 376 1.010 3.475 . 3.303 4.138 217 399 1.868 1981 281 972 3.131 . 4.206 3.583 181 534 1.895 1982 235 1.084 3.201 . 7.807 3.243 211 580 1.669 1983 350 1.134 3.117 . 7.182 2.446 261 853 1.570 1984 264 946 3.334 . 5.988 1.704 323 1.053 1.432 1985 246 797 2.815 . 5.925 1.146 191 1.310 1.200 1986 173 597 2.721 . 7.251 945 171 1.492 1.105 1987 199 551 2.364 . 9.439 1.111 135 1.184 1.203 1988 191 618 2.119 . 13.958 4.810 155 1.243 1.157 1989 179 548 2.076 . 24.882 13.557 108 1.713 1.556 1990 158 437 2.082 . 32.340 33.339 103 2.034 1.532 1991 194 679 2.832 . 27.646 55.620 107 3.529 1.178 1992 285 1.947 1.947 269 20.248 84.660 168 7.377 1.425 1993 301 1.154 1.988 2.196 15.435 105.801 224 12.915 1.663 1994 341 1.417 4.374 3.695 11.943 164.296 185 19.590 1.902 1995 428 1.281 3.623 2.695 10.174 214.927 189 31.578 1.305 1996 493 1.297 2.967 2.391 7.872 194.849 152 46.294 1.027 1997 418 1.187 2.341 1.914 5.763 179.601 172 42.240 911 1998 427 1.156 2.881 2.373 5.151 170.381 141 59.664 652 1999 375 1185 3.608 1.648 2.865 89.372 152 103.900 537 2000 1.413 1.036 9.776 3.316 1.604 11.358 190 82.800 561 2001 1.402 1.048 12.000 3.931 1.774 12.254 183 75.600 593 2002 64.631 2003 56.244

Referanslar

Benzer Belgeler

İlgililik Tespitler ve ihtiyaçlarda herhangi bir değişim bulunmadığından performans göstergesinde bir değişiklik ihtiyacı bulunmamaktır.. Etkililik Gösterge

(a) Başvuru Ücreti (750 CHF/�) (b) Üniversite Yerleştirme Ücreti (450 CHF/�) (c) İade edilmeyen herhangi Sigorta Ücreti (d) İdare ücreti (150 CHF veya 100 �) (e)

Arzu eden misafirlerimiz Ekstra Köln veya Düsseldorf Şehir turuna katılabilirler.. Köln'e inişimizin ardından Ren nehrinin ikiye böldüğü ve her iki yakasının

Köln'e inişimizin ardından Ren nehrinin ikiye böldüğü ve her iki yakasının 8 köprü ile birbirine bağlandığı, Orta çağ kenti olan Köln şehir turunda; ünlü Gotik

Bu savaştan sonra almanlar Fransa içlerine doğru ilerlediler ve Fransız ordusuna bir dizi yenilgi yaşattılar ardından Fransız ve İngiliz birlikleri marne nehrinin

Çalışmanın ana amacı olan “Türkiye lise Sosyal Bilimler programlarının Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, Fransa ve İngiltere’nin Sosyal Bilimler lise

Bu tezde önce yürütme organının yapısı, sonra da parlamenter sistemin uygulandığı ülkeler olan Birleşik Krallık, Türkiye, Almanya ve yarı-başkanlık

Bu tabloda, Mesleki ve Teknik Eğitim Bölgeleri (METEB) içinde alfabetik sırada olmak üzere her üniversitenin adından sonra bu üniversitede yerleştirme yapılacak