• Sonuç bulunamadı

ALMANYA’DA GÖÇ SÜREC‹

Belgede Euro-Türkler (sayfa 31-42)

Savafl sonras› Almanya’ya göç, belirli sanayi dallar›ndaki ihtiyac› kar- fl›lamak üzere iflgücü al›m› olarak bafllad›. 1955 ile 1968 aras›nda, Fe- deral Almanya Cumhuriyeti sekiz Akdeniz ülkesiyle hükümetleraras› sözleflmeler imzalad›: ‹talya (1955), ‹spanya ve Yunanistan (1960), Türkiye (1961 ve 1964), Fas (1963), Portekiz (1964), Tunus (1965) ve Yugoslavya (1968). Federal Almanya ‹flgücü Bürosu (Bundesanstalt

für Arbeit-BFA) ilgili ülkelerde ifle al›m ofisleri kurdu. ‹flçi arayan iflve-

renler bu büroya baflvurmak ve belli bir ücret ödemek zorundayd›lar. Daha sonra, Federal Almanya ‹flgücü Bürosu, uygun iflçileri seçiyor, ifl yeteneklerini test ediyor, sa¤l›k taramas›ndan geçiriyor ve adli ve siya- si kay›tlar›n› inceliyordu.1Göçmenler ilk olarak tar›m ve inflaat sektö- rüne yönlendirildi, daha sonra genellikle s›n›rl› yetenek gerektiren, kol gücüne dayanan ifllere di¤er sanayi dallar›na yönlendirildiler (Castles ve Kosack, 1973). Misafir iflçi programlar›, k›sa dönemli oturma ve çal›flma iznine sahip iflçileri ifle alarak Almanya’n›n acil iflgücü ihtiya- c›n› karfl›lamak üzere tasarlanm›flt› (Castles et al., 1984). Federal Al- manya’daki Türk nüfusu, 1961’den 1973’e kadar 6,700’den 605,000’e ç›kt› (Tablo 2).

Göçün ilk aflamalar›nda, Türkiyeli göçmenler genellikle, ülke- nin ekonomik olarak daha geliflmifl bölgelerinden gelen, Türkiye’nin çal›flan nüfus ortalamas›na oranla görece daha yüksek bir beceri ve e¤itime sahip olan, 20-39 yafl aras› erkeklerden olufluyordu (Abadan- Unat, 1976; Abadan-Unat and Kemiksiz, 1986; Martin, 1991). K›r

16birinci bölüm

1 ‘Geliflmekte olan’ ülkelerden Federal Almanya Cumhuriyeti’ne göçün hikayesi, John Berger ve

di¤erleri (1975) taraf›ndan, Bir Yedinci Adam (A Seventh Man) isimli kitapta baflar›yla sergilen-

mifltir. Kitapta yer alan Almanya’ya göç s›ras›nda çekilmifl foto¤raflar, göçmenlerin göç sürecin- de yaflad›¤› zorluklar› k›smen ifade etmektedir. Örne¤in, sa¤l›k taramalar› s›ras›nda çekilen fo- to¤raflar, göç alan ülkenin ‘uzmanlar›’ taraf›ndan gerçeklefltirilen iflçi seçimi sürecinin ne kadar afla¤›lay›c› oldu¤unu ortaya koymaktad›r.

kökenli göçmenlerin oran›, bu aflamada, sadece % 17.2 idi. 1960’la- r›n ikinci yar›s›nda seçilen iflgücü, büyük ölçüde k›r kökenli iflçilerden olufluyordu (Gökdere, 1978). Berlin’in Türk iflçi al›m› görece geç bir tarihte gerçekleflmifltir. Tekstil ve elektronik sektörleri ucuz kad›n eme- ¤i talep etti¤inden, 1964’te Berlin’e göç edenler bu kez ço¤unlukla ka- d›nlard›. Berlin’e 1973’ten itibaren göç eden Türk iflçiler, büyük ölçü- de Türkiye’nin ekonomik olarak daha az geliflmifl bölgelerinden ve do- ¤u kentlerinden geliyordu. Tablo 2’de de gösterildi¤i gibi, savafl sonra- s› dönem süresince Alman olmayan nüfusta sürekli bir art›fl görülmek-

almanya ve fransa’da göç süreci 17

TABLO 2

Almanya’n›n Alman Olmayan Nüfusu ve Türk Az›nl›k

Y›l Alman-Olmayan Nüfus % Türk Az›nl›k %

1961 686,200 1.2 6,700 1.0 1970 2,600,600 4.3 249,400 16.5 1973 3,966,200 6.4 605,000 15.2 1977 3,948,300 6.4 508,000 12.9 1987 4,240,500 6.9 1,453,700 34.3 1989 4,845,900 7.7 1,612,600 33.3 1990a 5,342,500 8.4 1,675,900 32.0 1991b 5,882,300 7.3 1,779,600 30.3 1992 6,495,800 8.0 1,854,900 28.6 1993 6,878,100 8.5 1,918,400 27.9 1994 6,990,510 8.6 1,965,577 28.1 1995 7,173,900 8.7 2,014,311 28.1 1996 7,314,000 8.9 2,049,060 28.0 1997 7,365,800 9.0 2,107,400 28.6 1998 7,319,600 9.0 2,110,223 28.8 1999 7,343,600 8.9 2,053,600 27.9 2000 7,296,800 8.8 1,998.500 27.3 2001 7,318,600 8.7 1,947,900 26.6 2002 7,335,592 8.9 1,912,169 26.2 2003 7,334,765 8.7 1,877,661 25,6

Notlar: a) 1961-1990 aral›¤›ndaki veriler ‘eski eyaletler’; b) 1991’den itibaren ‘eski’ ve ‘yeni eyaletler’. Kaynak: Statistisches Jahrbuch für die Bundesrepublik Deutschland, 2004.

tedir. 1973’ten itibaren, Türk göçmen nüfusunun kompozisyonu, iflgü- cü göçünden çok aile birleflimi ve siyasi s›¤›nma biçiminde daha genel bir nüfus göçüne dönüflme e¤ilimi göstermeye bafllad›.

Önemli ölçüdeki dönüflümlerine ve yukar› do¤ru toplumsal ha- reketliliklerine ra¤men, Almanya-Türkleri, hem Almanya’da hem de Türkiye’de sürekli olarak yanl›fl temsil edilmifllerdir. Bu insanlara ya- k›flt›r›lan yaftalar, ‘arada kalm›fl’, ‘yabanc›’, ‘Almanc›’, ‘bozulmufl’, ‘muhafazakâr’, ‘radikal’, ‘milliyetçi’ ve/veya ‘kay›p kuflak’ gibi afla¤›- lay›c› terimleri içermektedir. Almanya-Türklerini daha çok bir prob- lem olarak alg›layan bu tür temsil biçimleri, her iki ülkede de önemli ölçüde popülerlik kazanm›flt›r. Bu etiketlerin popülerli¤i her iki ülkede de yayg›n bir biçimde kullan›lan geleneksel kültür kavram›ndan –ki daha sonra bu noktaya dönece¤iz– kaynaklan›yor gibi görünmektedir. Türk iflçilere resmi Alman söyleminde genellike ‘misafir iflçi’ (Gastarbeiter), ‘yabanc›’ (Ausländer) ve/veya ‘ülke sakini’ (Mitbürger) gibi onlar›n ‘ötekiliklerinin’ ve/veya ‘yersiz yurtsuz olufllar›n›n’ alt›n› çizen terimlerle at›fta bulunulmaktad›r (Kaya, 2001). Türkiye’de ise resmi olarak ‘gurbetçi’ ya da ‘Almanya’daki yurttafllar›m›z’ fleklinde tan›mlanmaktad›rlar. Almanyal›-Türkler, Türkiye’deki yurttafllar tara- f›ndan da basmakal›p bir biçimde ‘Almanyal›’ ya da ‘Almanc›’ olarak tan›mlanmaktad›r. Bu ifade de, Türkiye’de daha ziyade olumsuz an- lamlar içermektedir. Bu insanlar›n konufltuklar› Türkçe ve giyim ku- flam biçimleri de, Türkiye’deki bu ‘Almanc›’ imaj›n›n oluflumuna kat- k›da bulunmaktad›r. “Burada bize yabanc› ve Türkiye’de ‘Almanc›’ deniyor” fleklindeki ifade özellikle Almanyal›-Türk gençler aras›nda s›kl›kla duyulan bir nakaratt›r.

SINIRLI B‹R T‹REL‹ YURTTAfiLI⁄A DO⁄RU: ALMANYALI-TÜRKLER‹

Federal Almanya Cumhuriyeti Anayasas›, Temel Yasa (Grundgesetz), bafll›ca iki hak kategorisi tan›maktad›r: genel haklar ve belli gruplara

ayr›lm›fl haklar. Genel haklar, Federal Alman Cumhuriyeti’ndeki bü-

tün bireyler için geçerlidir ve ifade özgürlü¤ü, kifli özgürlü¤ü ve vicdan

özgürlü¤ünü kapsamaktad›r (Madde. 2, 3, 4 ve 5). Belirli gruplara ay- r›lm›fl olan ayr›cal›kl› haklar, Alman yurttafllar›yla s›n›rl›d›r ve asayifl içinde toplanma hakk›, hareket özgürlü¤ü, örgütlenme özgürlü¤ü ve mesleki özgürlü¤ü kapsamaktad›r (Madde 8, 9, 11 ve 12). Temel Ya- sa yurttafll›¤›n nas›l tan›naca¤› ya da verilece¤i konusuna iliflkin görüfl belirtmez, fakat ölçütler temel olarak etnik milliyetçili¤e dayanmakta- d›r. Yurttafll›¤a kabulle ilgili yasalar Temel Yasa’n›n 116. maddesinde, giriflinde ve 1913 tarihli ‹mparatorlu¤un ve Devletin Yurttafll›k Yasa- s›’nda (Reichs-und Staatsangehörig-keitsgesetz) tan›mlanm›fl ve yurt- tafll›¤›n ana babadan çocu¤a geçti¤ini belirtmifltir. Temel Yasa’n›n 116. maddesine göre:

(1)... Temel Yasa’n›n öngördü¤ü anlamda bir Alman, yasayla bafl- ka türlü düzenlenmedi¤i takdirde, Alman yurttafll›¤›na sahip ya da 31 Aral›k 1937’deki Alman ‹mparatorlu¤u (Reich) topraklar›na, mülteci ya da ülke d›fl›na ç›kar›lm›fl Almanlar ve bunlar›n eflleri ya da soyundan gelen kifliler statüsünde kabul edilmifl kiflilerdir.

(2) 30 Ocak 1933 ve 8 May›s 1945 tarihleri aras›nda siyasal, ›rksal nedenlerden dolay› yurttafll›ktan ç›kar›lm›fl eski Alman yurt- tafllar› ve bunlar›n çocuklar› ve torunlar›, baflvurduklar› takdirde yurttafll›¤a kabul edilebilirler...

1913 ‹mparatorluk Yurttafll›¤a Kabul Yasas›, ‹mparatorlu¤un do¤ulu göçmenler, özellikle Polonyal›lar ve Yahudiler taraf›ndan iflgal ediliyor olmas› korkusuyla, Alman yurttafll›¤›n› yabanc›lar için zorlafl- t›rmak üzere tasarlanm›flt›. Ayn› zamanda, bu yasa ‹mparatorluk s›n›r- lar› d›fl›ndaki etnik Almanlar›n (Aussiedler) yurttafll›¤a geri kabulünün önündeki engelleri önemli ölçüde azaltmaktayd› (Brubaker 1992: 114- 119; Klusmeyer 1993: 84; B. Marshall 1992).

Yurttafll›¤a kabul edilme talebi, Federal Almanya’da AB d›fl› ya- banc›lar için daima zor olmufltur ve anavatan›n yurttafll›¤›n› reddetme- yi gerektirmifltir. AB d›fl› ‘yabanc›lar›n’ çifte yurttafll›k hakk› genellik- le reddedilmifltir; göçmenlerin Almanya’da do¤an ve büyüyen çocuk- lar› dahi Ocak 2000’e kadar otomatik olarak yurttafll›k haklar›na sa-

hip olamamaktayd›.2Ba¤l› bulundu¤u ülkenin yurttafll›¤›ndan vazgeç- meye gönüllü ‘yabanc›lar’ ancak Almanya’da en az onbefly›l yaflad›k- tan sonra yurttafll›¤a kabul edilebiliyorlard›. Bunun tersine, Temel Ya- sa’n›n 116. maddesinde tan›mlanan etnik Almanlar (Volksdeutschen) –özellikle atalar›n›n Alman oldu¤unu kan›tlayabilen Polonyal›lar ve Ruslar– anayasal olarak yurttafll›¤a kabul edilme hakk›na sahiptiler.

Fakat, bugün iktidarda olan Sosyal Demokratlarla Yeflillerin, K›z›l-Yeflil olarak adland›r›lan koalisyon hükümeti, yak›n bir tarihte göçmenlere ilk kez yurttafll›k elde etme hakk› sa¤layacak iki mekaniz- ma oluflturdu. Yeni Yabanc›lar Yasas›’na (Ausländergesetz, 1991) ve Göçmen ve S›¤›nmac› Yasas› (Gesetz zur Änderung Asylverfahrens,

Ausländer-und staatsangehörigkeitsrechtlicher Vorschriften, 1993) gö-

re, iki tür ‘yabanc›’ (Ausländer) grubu yasal olarak yurttafll›¤a kabul edilme hakk›n› elde etti (paragraf 85 ve 86, Ausländergesetz). Parag- raf 85, 16-23 yafllar› aras›nda, Almanya’da sekiz y›ldan fazla ikâmet eden ve en az alt› y›l okula devam eden, a¤›r suçlardan mahkum olma- m›fl ‘yabanc›lar›n’ yurttafll›¤a kabul edilme hakk›na sahip olduklar›n› belirtir. Buna ek olarak, paragraf 86 Almanya’da en az 15 y›l ikâmet eden ve oturma iznine sahip olan ‘göçmenlerin’ yurttafll›¤a kabul edil- me hakk›na sahip olduklar›n› belirtir. Baflvuran kiflinin a¤›r cezadan hüküm giymemifl olmas› ve finansal ba¤›ms›zl›¤a sahip olmas› da, bu paragrafa göre, yurttafll›¤a kabul aç›s›ndan nihai öneme sahiptir. AB d›fl› göçmenlere ya da ikâmet eden yabanc›lara, T.H. Marshall’›n (1992) sosyal ve medeni haklar olarak tan›mlad›¤› haklar verilmifl fa- kat siyasal haklar verilmemifltir. Göçmenler, siyasal kat›l›mlar›na yasal olarak izin verilmeyen Almanya’da oldukça somut bir siyasal varl›k oluflturdular. Önemli say›daki göçmenin siyasal kat›l›m› reddeden ya- sal engeller, Almanya’daki Türk göçmenlerin siyasal aç›dan etnik ce-

20birinci bölüm

2 Baflvuran Türkler aras›nda Alman yurttafll›¤›na kabul edildikten hemen sonra tekrar Türk yurt- tafll›¤›na baflvurma yayg›n bir uygulamayd›. Türkiye, baflvuran kiflinin askerlik hizmetini yerine getirmifl olmas› halinde çifte yurttafll›¤a izin vermekteydi. Ancak bu uygulama 2005 y›l›nda Al- man makamlar›nca önemli bir sorun haline getirilmifl ve Alman yurttafll›¤› edinme sürecinde Türk yurttafll›¤›n› b›rakan ve Alman yurttafll›¤›n› edindikten sonar tekrar Türk yurttafll›¤›n› edinen yak- lafl›k 50.000 kadar insan›n›n iki yurttafll›k aras›nda bir tercih yapmalar›n› zorunlu k›lm›flt›r.

maatçi bir çizgide örgütlenmelerine temel oluflturmufltur. Almanlar›n ›srarla sürdürdükleri d›fllay›c› yabanc› statüsüne (Ausländerstatus) tep- ki olarak, Türk göçmen cemaatleri güçlü etnik ba¤lar gelifltirme ve et- nik s›n›rlar› koruma e¤ilimi içine girmifllerdir. ‹kâmet ettikleri ülkeler- deki siyasal kat›l›m ve temsil eksikli¤i, Türk göçmenlerin siyasal etkin- liklerini geldikleri ülkeye yönlendirmelerine yol açm›flt›r. Asl›nda, bu anavatana yönelik kat›l›m, konsolosluk hizmeti a¤lar› ve di¤er resmi örgütlenmeler (dinî, e¤itsel ve ticari) kuran Türkiye’den de cesaret al- m›flt›r. Anavatandaki muhalif kesimler ve hareketler de bunu örnek alarak Almanya’da örgütsel bir varl›k göstermeye bafllam›fllard›r.

1 Ocak 2000’den bu yana yürürlükte olan yeni yasa, ülkenin yurttafll›¤a kabul etme sürecinde uygulad›¤› soy ilkesini (jus sanguinis) k›smen de¤ifltirmektedir. Art›k, Almanya’da do¤maktan ötürü (jus so-

li, toprak ilkesi) Alman yurttafll›¤›na hak kazanmak mümkün olacak-

t›r. Yeni yasaya göre, yabanc› ülkelerin yurttafllar›n›n Almanya’da do- ¤an çocuklar›, söz konusu çocu¤un ana babas› en az sekiz y›l yasalara uygun bir flekilde Almanya’da ikâmet etmiflse ve oturma iznine sahip- se ya da en az üç y›ll›k s›n›rs›z oturma iznine sahipse Alman yurttafl› olabilecektir. Bu yeni yasayla, bu koflullardaki çocuklar Alman yurt- tafll›¤›na do¤ufltan sahip olabilmektedirler. Yeni yasa ayn› zamanda, ‘Yurttafll›k Yasas›nda De¤ifliklik Yap›lmas›na ‹liflkin Kanun’un onay- lanmas›ndan önce Almanya’da do¤an 10 yafl›n› geçmemifl çocuklar için, baflvurduklar› takdirde otomatik olarak Alman yurttafll›¤›na hak kazanabilmelerine olanak sa¤layan bir geçici düzenleme de getirmifltir. Bu çocuklar, pek çok durumda, soy ilkesine göre ana babalar›n›n sa- hip oldu¤u ülke yurttafll›¤›na da sahip olabilecekler. Bu durumdaki ço- cuklar, 18 yafl›na geldikleri tarihten itibaren befl y›l içinde –23 yafl›na basmadan önce– Alman yurttafll›¤›nda kalmak isteyip istemediklerine dair karar vermek zorunda olacaklar. Di¤er bir deyiflle, bu tür insan- lar, iki uyruktan birini seçmek zorundad›rlar.

Yeni yurttafll›k yasas›n›n yürürlü¤e girmesinden sonra yurttafll›- ¤a kabul edilmek için baflvuran ‘yabanc›lar›n’ say›s›nda büyük bir ar- t›fl oldu¤u aç›kça görülmektedir. Yeni yasan›n kabulünü takiben, yurt-

tafll›¤a kabul say›s›, 1999 y›l›na oranla 2000 y›l›nda yaklafl›k % 30 artm›flt›r. Eyalet (Länder) yönetimlerinden sa¤lanan bilgiye göre, 1999’da Alman yurttafll›¤›na kabul edilen yabanc›lar›n say›s› 143,267 iken, 2000 y›l›nda bu say› 186,700’e ç›km›flt›r. Ard›ndan, 2001 y›l›n- da toplam 178,100 yabanc› yurttafll›¤a kabul edilmifltir. Bu rakam, 2000 y›l›ndan 8,600 ya da % 4 düflüfle iflaret etmektedir. Yabanc›lar›n yurttafll›¤a geçiflindeki genel art›fla karfl›n, Türklerin yurttafll›¤a geçifl oran› 2000 y›l›nda 1999 y›l›na oranla yaklafl›k % 20 düflüfl göstermifl- tir. Bu e¤ilim 2000 y›l›na oranla yaklafl›k % 9 düflüfl göstererek 2001 y›l›nda da ayn› kalm›flt›r (Tablo 3).

Yukar›daki tabloda, üzerinde durulmas› gereken iki önemli nokta vard›r. Bunlardan ilki, 2000-2001 y›llar› aras›nda yurttafll›¤a kabul edilen Türk kökenlilerin say›s›ndaki azalmad›r. 2000 y›l›nda ye- ni yurttafll›k yasas›n›n yürürlü¤e girmesiyle, yurttafll›¤a kabul daha ko- lay hale gelmifltir. Yabanc› ana babadan do¤an ve 10 yafl›n› geçmemifl çocuklar›n herhangi bir bekleme dönemi olmaks›z›n hemen yurttafll›- ¤a kabul edilebileceklerine dair bir uygulama yürürlü¤e girmifltir. Bu nedenle, 2000’deki yurttafll›¤a kabul oran› 2001 y›l›ndakinden daha

22birinci bölüm

TABLO 3

Almanyal›-Türk Nüfusun Yurttafll›¤a Kabulü

Yurttafll›¤a Yurttafll›¤a

Kabul Edilenlerin Kabul Edilenlerin

Y›l Say›s› Y›l Say›s›

1972-1979 2.219 1996 46.294 1980-1989 10.361 1997 42.240 1990 2.034 1998 59.664 1991 3.529 1999 103.900 1992 7.377 2000 82.800 1993 12.915 2001 75.600 1994 19.590 2002 64.631 1995 31.578 2003 56.244 Toplam 625.981

yüksektir. ‹kinci nokta, bundan daha karmafl›kt›r ve daha detayl› bir sorgulama gerektirmektedir. Ancak, bu noktaya, varsay›m›m›z› do¤ru- layacak sa¤lam bir kan›ta sahip olmad›¤›m›z için, k›saca de¤inelim.

Tablo 4’te görülebilece¤i gibi, 1999 y›l›nda yurttafll›¤a kabul oran›nda

1998 y›l›na oranla önemli bir yükselifl ve 2000 y›l›nda bir önceki y›la oranla önemli bir düflüfl vard›r (Kaya, 2005).3Yabanc›lar için yurttafl- l›¤a geçifle iliflkin genel e¤ilim yukar› do¤ruydu: 1999’da 143.267’den 2000’de 186.000’e. Ancak, yeni yurttafll›k yasas› daha liberal ve kap- say›c› olmas›na ra¤men, Almanyal›-Türkler, Yunanl›lar ve eski Yugos- lavlar›n tersine bir istisna oluflturuyorlard› (Tablo 4).

Bu düflüflün çeflitli nedenleri olabilir. Almanyal›-Türkler için, kendilerine siyasal haklar de¤ilse bile medeni, sosyal ve kültürel haklar tan›yan denizenship4statüsü yeterince tatmin edici olabilir. Bir baflka neden, Almanyal›-Türklerin çifte yurttafll›k s›n›rlamas› getirmeyen da- ha demokratik bir yurttafll›k yasas› beklentisi içine girmeleri olabilir. Fakat muhtemelen beklentileri yeterince karfl›lanmam›fl ve Alman yurt- tafll›¤›na geçmekte mevcut olandan daha fazla bir fayda görmemifller- dir. Üçüncü bir muhtemel neden olarak, ço¤unlukla kentsel alanlarda ikâmet eden Türkler, Berlin gibi flehir devletlerinde görece daha bürok- ratik bir ifllem gerektiren yeni yurttafll›k yasas›n› dikkate almamay› ter- cih etmifl olabilirler. Olay›n bu yönü, yurttafll›¤a kabul sürecinde Al- manyal›-Türkler üzerinde cayd›r›c› bir etki yaratm›fl olabilir. Dördüncü bir gerekçe, Türkiye’deki genel seçimlerde oy kullanma hakk› olmayan Almanyal›-Türklerin oy verme al›flkanl›klar›nda zaten bir düflüfl görül- mesi olabilir. ‹kâmet ettikleri bölgelerde oy kullanma hakk› yurtd›fl›nda yaflayan Türkler için büyük öneme sahip bir meseledir.5

En az di¤erleri kadar önemli olan son bir aç›klama da, modern diasporik kimli¤in temel ayaklar›n› oluflturan (Clifford, 1992, 1994,

almanya ve fransa’da göç süreci 23

3 Türklerin yurttafll›¤a kabul oran›n›n 1999 y›l›nda önceki y›llara oranla art›fl göstermesinin te- mel nedeni, gerekli ikâmet süresinin yasal düzenlemeyle 15 y›ldan 8 y›la indirilmifl olmas›d›r.

4 Denizen kelime olarak belirli bir yerde ikâmet eden kifli, yöre sakini, anlam›na gelmektedir. Bu

terim, Thomas Hammar (1990) taraf›ndan göçmenlik ba¤lam›nda kullan›lm›flt›r.

5 Almanya’daki yurttafll›k yasas›yla ilgili tart›flmalar›n detayl› bir de¤erlendirmesi için bkz. Kaya (2005).

1997; Hall, 1991, 1994; Gilroy, 1987, 1993, 1994, 1995; Kaya, 2001) ‘afla¤›dan küreselleflme’ süreci (Brecher ve di¤erleri. 1993) olabilir. Al- manya ve Türkiye aras›ndaki yayg›n iletiflim ve ulafl›m a¤lar› ulusöte- si cemaatler aras›nda diasporik kimli¤in oluflumu ve korunmas› aç›s›n- dan oldukça önemli bir rol oynamaktad›r. Modern dolafl›m a¤› dias- porik özneleri hem anavatana hem de dünyan›n geri kalan›na ba¤la- maktad›r. Almanyal›-Türkler için ayn› anda ‘nehrin her iki yakas›nda’ yaflaman›n daha kolay hale gelmesinin nedeni budur. Almanyal›-Türk-

24birinci bölüm

TABLO 4

1980-2003 Y›llar› Aras›nda Yabanc›lar›n Yurttafll›¤a Kabulü

Yuna- Yugos- H›rva- Maca- Y›l nistan ‹talya lavya tistan Polonya BDT ‹spanya Türkiye ristan

1980 376 1.010 3.475 . 3.303 4.138 217 399 1.868 1981 281 972 3.131 . 4.206 3.583 181 534 1.895 1982 235 1.084 3.201 . 7.807 3.243 211 580 1.669 1983 350 1.134 3.117 . 7.182 2.446 261 853 1.570 1984 264 946 3.334 . 5.988 1.704 323 1.053 1.432 1985 246 797 2.815 . 5.925 1.146 191 1.310 1.200 1986 173 597 2.721 . 7.251 945 171 1.492 1.105 1987 199 551 2.364 . 9.439 1.111 135 1.184 1.203 1988 191 618 2.119 . 13.958 4.810 155 1.243 1.157 1989 179 548 2.076 . 24.882 13.557 108 1.713 1.556 1990 158 437 2.082 . 32.340 33.339 103 2.034 1.532 1991 194 679 2.832 . 27.646 55.620 107 3.529 1.178 1992 285 1.947 1.947 269 20.248 84.660 168 7.377 1.425 1993 301 1.154 1.988 2.196 15.435 105.801 224 12.915 1.663 1994 341 1.417 4.374 3.695 11.943 164.296 185 19.590 1.902 1995 428 1.281 3.623 2.695 10.174 214.927 189 31.578 1.305 1996 493 1.297 2.967 2.391 7.872 194.849 152 46.294 1.027 1997 418 1.187 2.341 1.914 5.763 179.601 172 42.240 911 1998 427 1.156 2.881 2.373 5.151 170.381 141 59.664 652 1999 375 1185 3.608 1.648 2.865 89.372 152 103.900 537 2000 1.413 1.036 9.776 3.316 1.604 11.358 190 82.800 561 2001 1.402 1.048 12.000 3.931 1.774 12.254 183 75.600 593 2002 64.631 2003 56.244

ler, Brecher ve di¤erlerinin (1993) deyimiyle gittikçe büyüyen ‘afla¤›-

dan küreselleflme’ dalgas›na bir örnek teflkil etmektedirler. Bu kurucu

iliflki, modern diaspora a¤lar›n›n karakteristik bir özelli¤i haline gel- mifltir. Diaspora ve anavatan aras›nda ekonomik, kültürel ve siyasal a¤lar›n genifllemesi bu büyüyen dalgaya iflaret eder. Genel diasporik durum ba¤lam›nda, ‘afla¤›dan küreselleflme’, ulusötesi göçmenlerin ve onlar›n devam› niteli¤indeki kuflaklar›n, Alman ulus-devleti taraf›ndan kendilerine dayat›lan d›fllay›c› koflullar› aflmalar›n› sa¤layan sosyal, kültürel, siyasal ve ekonomik mekanizmalara ulaflma olanaklar›n›n geliflmesine iflaret etmektedir. Baflka türlü ifade edilecek olursa, dias- porik kimlik diasporik öznelerin ikâmet ettikleri ülkelerde karfl›laflt›k- lar› s›n›rlamalar›n ve bask›lar›n üstesinden gelmelerine sembolik ola- rak olanak tan›maktad›r. Bu ba¤lamda, geleneksel ulusal yurttafll›k söylemi, günümüz diasporik özneleri için do¤rulu¤unu ve meflrulu¤u- nu yitirmektedir. Bu nedenle, çifte yurttafll›k, ço¤ul yurttafll›k, ulusöte- si yurttafll›k ya da diasporik yurttafll›k gibi yeni yurttafll›k biçimleri, devrini tamamlam›fl bu eski retori¤in yerini almal›d›r.

Bu noktada sorulmas› gereken soru, yeni yasalar›n Almanya’da bu tür ilerici yurttafll›k biçimleri için alan b›rak›p b›rakmad›¤›d›r. Ye- ni yurttafll›k yasalar›, Türk göçmenlerin çocuklar›n›n ve torunlar›n›n en az›ndan belirli bir dönem çifte yurttafll›¤a sahip olmalar›na izin ver- mektedir. Mevcut yasal reformlar, Almanya’da do¤an ‘yabanc›lar’›n daha önce kendilerine verilen ‘denizenship’ statüsünün ötesine geçebil- melerine olanak tan›maktad›r. Böylece, göçmenler ve onlar›n çocukla- r›, siyasi ve bunun yan›s›ra medeni, sosyal, kültürel ve çevresel haklar- dan yararlanabilmektedirler. Dolay›s›yla, mevcut Alman yurttafll›k ya- sas›, Avrupal› olmayan ‘yabanc›lar’ ve ayn› zamanda Türk kökenliler için bir tür s›n›rl› ‘tireli’ yurttafll›k olana¤› yaratm›flt›r. Jus soli ilkesinin k›smi uygulamas›, aç›kça Almanl›¤›n etnik ba¤ ile s›n›rl› olmad›¤›na iflaret etmektedir. Bu ayn› zamanda, Federal Cumhuriyet’in etnik ola- rak Alman olmayan ve Avrupal› olmayan üyelerinin medeni kanallar arac›l›¤›yla siyasal alana dahil edilebilece¤ini ortaya koymaktad›r. Bu yasal de¤ifliklikler, kültürel olarak tan›mlanan ulus projesinin, yeni ge-

lenlerin siyasal aç›dan tan›nmas›n› zorunlu k›lan, daha ziyade Haber- masgil bir ‘ulusötesi toplum’ yönünde dönüflüme u¤rad›¤› anlam›na gelmektedir (Habermas, 1999). Baflka bir ifadeyle, bizi ‘Alman’, ‘Türk’, ‘Kürt’, ‘‹ranl›’ vs. gibi tözsellefltirilmifl etnik kimliklerin hege- monyas›ndan k›smen uzaklaflt›rmaktad›r. Bu yasal de¤ifliklikler, ‘Al- manyal›-Türk’, ‘Almanyal›-Kürt’ ya da ‘Almanyal›-‹ranl›’ gibi tireli medeni kimliklerin yolunu açma potansiyeli tafl›maktad›r.

Ancak, bu tireli kimlikleri ve/veya tireli yurttafll›klar› Ameri- ka’daki benzerleriyle kar›flt›rmamak gerekir. Kuzey Amerika deneyi- minde, tireli kimlikler söz konusu edildi¤inde, ‹rlandal›-Amerikal›, ‹talyan-Amerikal› örneklerinde oldu¤u gibi, bireyin etnik kökenine vurgu yap›lmaktad›r. Etnik kökenin vurgulanmas› Amerikal›l›¤a de¤er verilmedi¤i anlam›na gelmez. Tersine, içkin bir biçimde yüceltilen un- sur, tikelci etnisitelerin içine gömülü oldu¤u Amerikal›l›kt›r. Dolay›s›y- la, etnik kökenlerin aç›k bir biçimde yüceltilmesi asl›nda içkin olarak Amerikal›l›¤› yüceltir. Buna karfl›l›k, Almanya deneyiminde, tireli kim- li¤in Alman bileflenine vurgu yap›lmaktad›r. Bu nedenle, Almanya’da ‘Almanyal›-Türk’ gibi tireli kimliklerin verilmesinin önkoflulu, Alman yaflam biçimine entegre olmakt›r. Öte yandan, Amerika Birleflik Dev- letleri’nde, tireli kimliklerin verilmesi, tan›m› gere¤i göçmen bir ulus oldu¤u için daha az koflulsuzdur. Alman tireli kimliklerinin hem resmi hem kamusal söylemlerde kullan›m›, Almanya’n›n Alman otoriteleri taraf›ndan bir göçmen ülkesi olarak alg›lanmas› yönünde bir söylem de¤iflikli¤inin göstergesidir. Yurttafll›k yasas›ndaki de¤ifliklikler ve bu- nun yan›s›ra Göç Komisyonu taraf›ndan haz›rlanan rapor da bu de¤i- flimi do¤rulamaktad›r.6Yurttafll›k yasalar› yaln›zca yasal kayg›lardan kaynaklanmaz, bunlar ayn› zamanda kültürel oluflumlard›r. Bu neden- le, bunu takip eden bölümlerde, Almanya’daki yurttafll›k yasas›n›n do- ¤as›n› belirleyen unsurlar› inceleyece¤iz. Bu arada, Almanyal›-Türkler- le ilgili araflt›rmalarda görülen akademik söylem de¤iflikli¤ine ya da

26birinci bölüm

6 Almanya’da kurulan Ba¤›ms›z Göç Komisyonuna Parlamento üyesi Rita Süssmuth baflkanl›k et- mifltir; ve Komisyon taraf›ndan haz›rlanan rapor, 4 Temmuz 2001 tarihinde ‹çiflleri Bakanl›¤›- na sunulmufltur.

paradigma de¤iflikli¤ine de k›saca de¤inece¤iz. Bu paradigma de¤iflik- li¤inin çerçevesini çizmemizin nedeni, hem yurttafll›k yasalar›ndaki hem de ilgili bilimsel araflt›rmalardaki de¤iflikliklerin benzerli¤ine ifla- ret etmektir.

Belgede Euro-Türkler (sayfa 31-42)