• Sonuç bulunamadı

Ş e h i r c i l ik İ S T A N B UL Konferansı veren :

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ş e h i r c i l ik İ S T A N B UL Konferansı veren :"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Ş e h i r c i l i k

İ S T A N B U L

Konferansı veren : Henri Prost Fransız Enstitüsü üyesi ve İstanbul Belediyesi:

Şehircilik Mütehassısı Terceme eden : Zühtü FERAN İst. Belediyesi Merkez Müercimi

İstanbulun asrileşmesi belki en nazik bir cerrahi ameliyesi ile mukayese edilebilir. Bakir bir arazi üze-rinde yeni bir şehir kurmak mevzuubahis olamaz, fa-kat tam içtimaî bir tekemmül devresi geçiren kadîm merkezi, mihaniki, belki de bütün servetlerin yaşama tarz ve şeraitini değiştiren yeni bir âtiye doğru sürük-liyen bir vaziyet tahaddüs etmektedir.

Bu şehir fevkalâde bir faaliyete sahne olmaktadır. Ticarî ve sanayî hamleyi yeni bina inşaatını sek-teye uğratmadan büyük mikyasta seyrüsefer mesele-sini temin etmek nasıl mübrem bir ihtiyaç ise, iftiha-ra değer eski eserlerin hâkim olduğu mukayese edile-miyen güzel manzarayı da korumak o derece zaruridir.

HALİÇ :

İstanbuldaki Halicin muhassenatı, bütün ticarî ve askerî gemilerin burada her türlü manialara karşı e-min bir melce bulmasıdır.

Günden güne büyük tonajda inşa edilen vapurla-rın zuhurundan beri iki tarafı tabiî bir liman olan Ha-liç sahilleri eski kıymetinden bir hayli kaybetmiştir.

Bugün iki köprü girişe mâni olmaktadır. Yalnız bunlar geceleyin açılmaktadır. Asrî liman Halicin dı-şında, Marmarada, Boğaz kıyılarında, Rumeli ve Ana-dolu sahillerindedir. Buna rağmen Haliç daima İstan-bulun bir ticarî mihveridir. Lâkin iki köprü yüzünden yalnız Marmara ve Karadenizde kabotaj yapan mo-törler girebilmektedir .

Balık, meyva ve sebze halleri eski İstanbul'un sa-hilinde iki köprü arasında temerküz ettiğinden burası bir gıda merkezidir. Karşı tarafı da, gemi tamir atel-yelerine tahsis edilmiştir.

Atatürk Köprüsü ve Haliç'in membaına doğru, pek mukavim olmıyan sağ sahili sahaları üzerine

şöy-(Geçen sayıdan devam)

le böyle bir sanayi de yerleşmiş, karşı tarafta da ticarî vapurların tamirine mahsus tezgâhlar yer almıştır.

Tamir edilecek büyük vapurlar ancak tramvay ve otobüs seferlerinin durduğu bir zamanda merkezî kısımdaki köprünün gece açıldığı vakit buralara gire-bilmektedirler.

* -r *

Bir çok artistler Halice başka bir veçhe başka bir mânâ vermeği tahayyül ve tasavvur etmişlerdir. Ve-nediğin hâtıraları, büyük kanal ve Giudeka, bize o muhteşem dekoru tahayyül ettirmektedir. Faydalı fa-kat acayip yığm binaların başka bir yere nakli kabil olsaydı o güzel yayılmış su sathı kıyılarında asrî bir şehrin başlıca binalarını tahakkuk ettirmek mümkün-dür.

Belediye binası, Adliye Sarayı, Müze ve Askerî Deniz Komutanlıkları ilâh... bütün bu binaları çerçe-veliyecek yeşillik yığınları ve geniş geziler. Fakat ma-alesef yirminci asırda bu tahayyül kabili tatbik değil-dir. Günlük hayatın unsurları, bilhassa en az bir e-mekle gıda maddelerinin oralarda bulunması pek ye-rinde ve mantıkidir. Yoksa bunları başka yere naklet-mek iktisaden kolay, kolay halledilir bir mesele olma-dığı gibi, ayrıca da bir takım inşaat masrafını tahmil edecektir. Bu son nokta benim bütün dikkatimi çek-miştir. Çünkü Haliç sahillerinin muazzam bir inşaata zeminin sağlam olmaması yüzünden tahammülü yok-tur.

Sağlam zemine ancak (60) metrelik bir derinli-ğe inildikten sonra rastlanılmaktadır.

(2)

NÂZIM PLÂNIN PRENSİPLERİ

İstanbul ve Beyoğlunun iki büyük seyrü sefer yolu zaten birbirine kaynaşmış olan bu iki iskân mın-takasımn bel kemiğini teşkil edecektir. Bu iki yol çok mühimdir. Taksim meydanı sırtlarından bağlıyacak olan bu yol eski ve yeni mahalleleri birbirine bağlıya-caktır.

Bu yollar şu meydana bağlanacaktır . Birisi Galata Köprüsüne

Diğeri de Atatürk Köprüsüne

Birincisi Galata Köprüsünden öteye Kapalı çar-şıyı da içine alarak, eski İstanbuldan Bayazit Meyda-nına ve Üniversiteye ulaşacaktır.

İkinci yolun gayesi ise Atatürk Köprüsünden öte-ye Haliç sahillerini Marmaraya bağlıyarak büyük bir ikamet mmtakası teessüs etmiş olacaktır.

» *

Tasavvur edilen iki büyük seyrüsefer yoiunun a-çılması için Taksim Meydanından Beyoğluna iniş ta-dil eta-dilmiştir.

Bu Taksim Meydanının ayrıca, meyilli bir tarzda, Boğaza inen fevkalâde manzaralı 30 hektar kadar bir parka hâkim 1.500 metre uzunluğunda geniş bir ge-zinti mahallini ihtiva etmektedir.

Gezi bitmek üzere olup, parkın teşçiri de 1948 ilkbaharında tamamlanabilecektir.

Parkı Boğaz kıyılarında bitiren maruf zevatın ka-bul iskelesi de bu sene yaDilmıştır.

Büyük bir stadyumun inşası bitmiştir.

Açık Hava Tiyatrosunun resmi küşadı yapıl-mış. bir de Sergiler Sarayının ihalesi halihazırda ya-pılmaktadır.

Yerinde olmıyan bir havagazi fabrikası da başka yere nakledilecektir.

2 No. lı Park: Parkta Boğazın Rumeli sahili ye-ni Türk mahallesiye-nin bir gezinti ve istirahat merkeziye-ni teşkil edecektir.

Taksim Meydanını, Galata Köprüsüne bağlıyan yol, arızalı bir topografyadan geçtiği için tüneller ve bir viadükten müteşekkil olacaktır.

Bu suretle 1.500 metre uzunluğunda, ve seviyede hiç bir tekatu yapmadan seri bir irtibatı temin etmiş olacaktır .

Galata ve Beyoğlunun sık, sık vaki olan içinden çıkılmaz izdihamının tevlit ettiği yirmi dakikalık bir mesafe kaybı o zaman otomobille (100) saniyede kat-edilmiş olacaktır.

Taksim Meydanını Atatürk Köprüsüne bağlıyan yol büyük mikyasta bir gayrimenkul meselesi ihdas e-decektir. Bu yol çok kalabalık yerlerden geçtiğinden

ayni zamanda bir hıfzıssıhha ve temizlik eseri olmuş olacaktır.

Bu iki caddeden, Beyoğlu tarafında olan başlan-mamıştır. Lâkin İstanbul kısmında mühim işler başa-rılmıştır.

+

Galata Köprüsünün müntehasmda, güzel Valide Sultan Camii, Sultanın dairesi ve Mısır Çarşısının et-rafındaki müteaddit tufeyli hailler ortadan kaldırıl-makla etraf açılmıştır.

Bu suretle Eminönü Meydanı ihdas edilmiştir. Bu meydan, kalabalık seyrüseferin köprübaşıdır. Bu mey-danın civarında: Mısır Çarşısı ile Camiin güney cep-hesi arasında bir bahçe meydana getirilmiş, eski elbi-se satan, küçük dükkânlar ve ona benzer hiç bir cazip şekli olmıyan muzahrefat ortadan kaldırılmış ve yer-lerine tahayyülâtm üstünde güzel sayedar ağaçlar ga-yet hoş bir dekor içinde yer almaktadır.

Yakında «Eminönü - Bayazit» pittoresk çizelgesi-ni ele almakla, Süleymaçizelgesi-niye ve Rüstempaşa üzerinde olduğu gibi, Boğaza doğru da fevkalâde lâtif bir pano-rama açılmış olacaktır.

Atatürk Köprüsünü Marmara sahillerine bağlı-yan ikinci yol da tamamiyle bitmiştir.

Bu, geniş bir cadde olup, hafif surette invicaçlı, ve şimdiye kadar meçhul kalan kadîm Bozdoğan kemeri-nin bütün azametiyle meydana çıkmasına âmil olmuş ve İstanbulun en eski eserlerinden olan (350) bu ke-merin altından cadde hiç bir taşma dokunmadan geç-mektedir.

Kemerin güneyinde, yamacın sırtına doğru çıkan Atatürk Bulvarı burada Marmara üzerinde ^eniş bir Panorama ile karşılaşmaktadır.

Sinan:n ilk şaheseri olan Şehzade Camisi, ve bir kaç diğer cami, eski medreseler, Zeyrek camimin hâ-kim olduğu muazzam kadîm bir Bizans sarnıcı, bu cad-denin etrafında bulunduklarından bunların daha e-saslı bir şekilde tanzim ve tertiplenmesi lâzımdır.

Bu Atatürk Bulvarının kuzey - güney kısmı İs-tanbulu birbirinden farklı bir surette iki bölgeye ayır-maktadır.

Batı tarafındaki bölge bahçelerden vaktiyle yan-mış ve halihazırda yapılmakta olan mahallelerin mün-ferit veya yükseklikleri tahdit edilmiş ikametgâhla-rından müteşekkildir.

(3)

Atatürk Bulvarının doğu tarafındaki, diğer böl-gede Üniversite bir çok eser ve âbidelerle tezyini ma-hiyette muhafazasına lüzum görülen ticaretin pek faal olduğu kısımdır. Bu bölge daha hayli zaman mühim bir tadilâta sahne olmıyacaktır. Yalnız evvelce de zik-redilen «Eminönü - Bay azıt» bu mahalden geçmeyip etrafından dolaşacaktır.

Yeraltı şimendiferi de tetkik edildiğinden, bu bölgeyi diğer iskân mıntakalarma bağlıyacaktır.

Kemerin güney kısmına pek az mesafede, Halici Marmaradan ayıran yamacın sırtında iki bölgenin bir-leştiği yerde de yeni İstanbulun bir idarî ve kültürel merkezi olacaktır .

Müstakbel Belediye Sarayının önünde Marmara-nm manzarasına hâkim olan mevkide büyük bir mey-dan tasavvur edilmektedir. Bu meymey-dan yeni ve seri bir yol vasıtasiyle tayyare meydanına bağlanmış olacak-tır.

Denizden görünen mevzuubahis bu geniş meydana da Fatihin hâtırasını tebcil maksadiyle, Belediye bu âbidenin yapılmasına karar vermiştir. Halihazırda Marmara sahillerine erişen Atatürk Bulvarı dsha iler-de iler-de Yedikule ile Sultanahmet Meydanı arasında ko-yun kenarındaki teessüs edecek geniş sahil yolu ile de temas temin etmiş olacaktır.

Bunun tahakkukunun ayni Nişteki «des Anges» koyunda «Promenade des Anglais» nin vaziyetine mü-şabih bir durum aız edecektir.

Bu caddenin arkasında tasavvur edilen ikamet mahallesi, demiryolunun yeraltına alınması ve bu tü-nelin Devlet Demiryolları hatlarına bağlandığı zaman

mevzuubahis mahalle hususî bir önem kazanmış ola-caktır.

* * *

Bütün İstanbulun tafsilât plânları, meşhur cami-lerin silüetcami-lerini ihlâl etmemek ve eski âbidecami-lerin he-men civarında yapılabilecek gelişi güzel yeni inşaati tahdit etmek gayesini gütmektedir.

Âti. bize ne derece muvaffak olduğumuzu göstere-cektir.

*

Eski kara surlarının muhafazası ehemmiyetle ele alınmış ve tarihî âbideler meyanma ithal edilerek müzeler müdiriyetinin kontrolü altına verilmiştir. A y -ca da nâzım plân şehir dahilinde surdan (50) metre genişlikteki saha üzerinde hiç bir inşaatın yapılmama-sını sureti katiyede menetmektedir.

Ayni sureti hal çaresi şehir haricinde (500) met-relik bostan, geniş mezarlık, ve düz yeşillik sahaları içinde de hiç bir inşaata müsaade etmemektedir, (non aedificandi) Bu başvurulan tedbirler, şehrin su me-selesine yardım maksadiyle alınmıştır.

Bu surlar haricinde geniş ve sağlam bir turistik yol da yapılmış olup (6) kilometrelik bir uzunluk üze-rinde Bizans kadîm surunun muhtelif ve pittoresk man-zaralarını temaşaya imkân verecektir. Bununla bera-ber eski kapıları bozmadan şehrin çıkışlarını serbest-çe temin etmek için ne gibi bir tertibat alınması lâzım geldiği hakkında bazı müşkilâta tesadüf edilmekte o-lup bu husustaki düşüncelerde ihtilâf vardır.

Kısmen yıkılan deniz surları mümkün olan yer-lerde, bilhassa Yedikule ve bütün park arkeolojik sa-hası üzerinde muhafazası sağlanacaktır.

(Baş yazının devamı)

genişlemesi için de işçi adedi ve enerji üzerinden ta-hakkuk ettirilen muamele vergisinin makul bir nîs-bete indirilmesi veya tamamen kaldırılması kabildir. Aksi takdirde zorlukla elde ettiğimiz dövizleri veya ih-raç mallarımızı vererek en aşağı %50 si işçilik olan hazır evler almağa mecbur kalacağız.

Yapı Teşvik Kanununun bir çok iyi tarafları oldu-ğu kadar, noksanları da çoktur. Bu noksanları telafi etmek, kanundaki muafiyetleri bütün inşaat malzeme-sine teşmil etmekle mesken politikamızın tahakkuku-na imkân vereceğimiz muhakkaktır.

Zeki SAYÂR

(168 inci sahifenin sonu; meselesi, muhtelif mıntakalara göre değişmektedir. Bazı mahallî idareler; hususiyle tek oto için yapılan garajlarda; garaj sularının ana kanalizasyona akma-sına müsaade etmekte; diğer bazı idareler ise hususî kanallar açılmasını şart koşmakta, birden fazla oto için yapılan garajlarda ekseri idareler hususî petrol kanalları açılmasını istemektedirler.

Referanslar

Benzer Belgeler

Buna rağmen, inşa edecek olursa, yeni bir inşaatın faizini ödemeğe mecbur olmıyan, yanındaki eski binaların şiddetli rekabetine, zamanla mukavemet edemiyerek, inşaat

mış ve dekore edilmiş olan bu lokantada, dışarıyı seyrederek kahvemizi içtik ve pas- talarımızı yedik. Kendimizi sanki bir sayfiye otelinin restoranında imiş gibi rahat ve

ve katlama makinelerine gelmektedir. Ma- kinelerin tertibinde kirli saha ile temiz saha ayrılmışsa da, yıkama makineleri temiz sa- hada olduğu için kirli iş az bir mesafe ile de

bölgelerde meydana getirilmiş olup da ruh- satsız ve gayrisıhhî olan veya belediye hizmetleri bakımından büyük müşkülât ve malî külfetleri icabettiren veya şehrin

Örümcek ağını örerken, asgarî malzeme ile azâmi randıman ve selâbet temini mes'elesi, tabiî mâniler, rüzgâr, cihet ve meskûn vaziyeti çok muhtelif buluş- ları

Şehir dahilinde yukarıda izah edildiği gibi yardım- lar devam ederken 1931 yılında bu yardımların yaln:z şehir hudutları içinde değil bütün Zürih kantonunda

1937 yılında bir kasabanın harita işi ihale edil- miş ve o vıl içinde ikmal edilmiştir. 1945 yılında 17 ha- rita işi ihale olunmuş ve 3 adedi tamamlanmıştır. 1948

içtimai inkilâplar birbirini takip ediyor. Gerek müslüman, gerekse hıristiyan v e musevi- ler için dinî merasim elbiselerile gezmeyi sureti kat'- iyede men ediyor. Türk dili