• Sonuç bulunamadı

B e l e d i y e l e r in y a pı i ş l e t m e l e ri E r n e st Reuter

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "B e l e d i y e l e r in y a pı i ş l e t m e l e ri E r n e st Reuter"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Ş e h i r d i k

B e l e d i y e l e r i n y a p ı i ş l e t m e l e r i

E r n e s t Reuter

Ankara Siyasal'Bilgiler Yüksek Okulu Şehircilik Profesörü Ç e v i r e n : A d n a n K o l a t a n

Belediyelerimizin bugünkü tekâmül safhasında menkul ve. gayrimenkul kıymetler bakımından en m'.:him vazifeyi şüphesiz ki inşaat teşkil etmektedir.

Belediyeler kanununda maaş ve yevmiyelere taallûk eden eden masraf kısmının umum belediye sarfiyatı yekûnunun yüzde otuzundan fazla olmıyacağma da-ir, biraz vuzuhsuz ifade edilmiş ve bugünkü şekli ile doğru da olmıyan, bir kayıt vardır. Bu kaydın ka-nuna konmasına sebep muhakkak ki belediyelerin vazifesinin sadece maaş vermekten ibaret olmadığı düşüncesidir. Belediyelerin menkul ve gayrimenkul kıymtler için dahi masraf etmeleri, yani' inşaat da

yapmaları lâzımdır. İnşa edilen herşey, haklı veya haksız olarak, başarılmış bir iş talâkki edilir. Maki-neler ve âlet, edevat satın alınması da daima bunun-la beraber yürür. Bu sebeple, belediyelerimizin fa-aliyet sahasına taallûk eden ilk hususî kanun bele-diyeler inşaatına taallûk eden kanundur. Belebele-diyeler için vücuda getirilen ilk hususî teşkilât şehir İnşacı-lığı komisyonu olup vazifesi haritaları, şehir plân-larını, su tesisatını, elektrik tesisatını, yol inşaatını vesaireyi ileri götürmektir.

Ancak, bir şehrin sistemli bir surette başarıl-ması icabeden vazifelerinden hangilerinin daha ön ve hangilerinin daha son sıralarda ele alınması lâ-zımgeldiği hususundaki düşünüşler elbetta çok defa birbirine uymayabilir. Vaziyete göre, meselâ büyük bir meydan veya, pek sevildiği malûm bulunan, bir bulvar vücuda getirmezden evvel bir elektrifc sant-ralı tesisi daha mühim olabilir. İşlerin ehemmiyeti bakımından sıraya konulmasında verilecek kararları kat'î bir kayıt mahiyetindeki esas nizamların hima-yesine almakta isabet edilemez. Bundan başka, fa-aliyet programlarından her birine ve yapılacak işle-rin sıraya konmasına ait kararlarda bu hususlara dair hüküm vermek mevkiinde bulunan belediye mec-lislerinin arzuları da rol oynar. Fakat nihayet, inşa-ata müteallik vazifeler daima en mühim ve müsta-cel olan işlerdir. Bir şehrin gelişmesi için ister res-men tesbit edilmiş bir plân mevcut olsun, isterse b ö y l e bir plân sadece belediye reisinin programı mahiyetinde bulunsun, şehrin daima bir plâna uy-gun surette ve inşaat bakımından inkişaf ve tekâ-mül ettirilmesi lâzımgelir. Caddeler ve meydanlar modern içtihatlara uydurulmalıdır. Y a v a ş yavaş

yüzlerce çıkmaz sokak, iğri büğrü köşeler ve bir sü-rü küçük enine boyuna yollar yerine gösü-rünüş ve kavranışı kolay, sarih ve vuzuhlu esaslara göre ter-tip edilmiş bir caddeler ve yollar şebekesi kaim ol-malıdır. Yavaş yavaş şehirde öyle vahdetii bir şekil hasıl olmalıdır ki, bir bakışta bütün bunların esasta muayyen ve sevkedici bir fikre dayanmakta olduğu görülebilsin. Böyle bir iş bittabi şehrin bütçesinde inşaat için senelerce tahsisat ayrılması, yani kısacası belediyenin inşaat yapması şartına bağlıdır.

Burada derhal esaslı ve mühim bir sual ken-dini gösteriyor: Belediye bizzat kendisi mi inşaat yapmalı, yani belediye tedricen kendisine ait bir (inşaat işletmesi) mi vücuda getirmeli? Buna menfi cevap verirsek belediyeye, inşaat vazifeleri için bi-ricik yol olan, münakaşa usulüne baş vurmasını sağ-lık vermiş oluruz. Ben uzun tecrübelere istinaden bu suale kısmen müsbet cevap vermek istiyorum ve muayyen bir büyüklükten itibaren bir belediye ida-resinin, küçük te olsa, bir inşaat işletmesini emrinde bulundurması fikrindeyim. Böyle bir inşaat işletme-sinin yapacağı işlerin başında her türlü vol inşaat işleri gelir. T a m manasiyle kaldırım işleri, cadde üs-tündeki inşa işleri veya cadde altındaki işler, yani bilhassa elektrik, su ve havagazı mecraları işleri bu meyandadır. Böyle bir inşaat isletmesi tedricen o suretle vücuda getirilmelidir ki bilhassa tamirat iş-lerini her zaman ve her ihtivaca uvgun olarak ku-sursuz bir surette başarabilsin. Bu mevanda ven: yaDilacak tesisata da girişmesinde hic bir mahcur yoktur. En mühim olan cihet, öö-renmis isçilerden mürekkep muavven bir personeUn vetistirilmis olma-sıdır: Bu işçiler hemen de d=>imî surette meşgul edi-lecekleri için bunlardan kabiliyetli olanlar belediye ile tedricen sıkı bir münasebet vaziyetine gelirler ve bövlelikle hakikaten iyi bir surette vetiştirilmeleri mı'imloin olur, Ni'fusu on binden fazla olan şehir-lerde tekâmül esasen nasıl olsa belediye inşaat işle-rinin basında teknik ihtisasa malik bir memurun bulundurulması yoluna dopru gitmelidir ve b ö v l e bir beledive inşaat işletmesi de o memurun maiye-tinde bulunur.

(2)

getir-mekteki teknik ve ekonomik maksat artık beledi-yenin bütün inşaat vazifelerini kendi hesabın* icra etmesi manâsını kat'iyyen tazammun ecmez. İnşa işlerinin münakaşa yolu ile müteahhitlere ihale edil-mesine bu vaziyet ne engel olmalı ve ne de bunu zait kılmalıdır. İyi güdülen bir belediye idaresinde sevkedici prensip sadece, belediyenin kendi inşaat işletmesinden aldığı tecrübeler sayesinde mikeahhit-lerin başarılarını kalite ve fiyat bakımlarından kont-rol etmektir. Bunun aksi olarak belediye, müteahhit-lerin başarılarına bakarak kendi inşaat işletmesinin iktisat ve teknik itibarile verim kabiliyetini de yok-lıyabilir. Bu karşılıklı kontrolün çok büyük ehem-miyeti vardır. Böyle bir kontrol, mühim olan inşaat sahasında «malî kontrol» mefhumuna, doğru olan itinayı verdiren yegâne imkândır. Tecrübeler malî kontrolün hemen de hiç bir sahada inşaatta olduğu kadar güç olmadığını gösteriyor. Daha kuvvetli mü-teahhitlere tâbi bir hale gelmek tehlikesinin on bü-yük olduğu iş herhalde inşaat işidir.

Böyle bir inşaat işletme servisinin ne büyük-lükte olacağına dair umumiyetle muteber sayılabi-lecek bir formül yapılamaz. Bu servis kat'iyyen her işi kendisi yapacak değildir. Fakat, kaide olarak erişmeğe çalışacağı şey, ufak mikyasta dahi mümkün olsa, belediyenin inşaat işlerinin hiç olmazsa bir kıs-mını kendi hesabına icra etmek ve bu suretle inşa atta maliyet masrafları hakkında sarih ve emin bir fikir edinmektir.

Belediyenin kendi hesabına inşaat yapmak üze-re kuracağı böyle bir servisin diğer bir faydası da tamirat işlerinin sür'atle ve kusurlar görüldüğünde, lüzumsuz formalitelerle kıymetli vakitler kaybedil-meksizin, derhal icra edilmesine imkân vermesidir. İşte bu nokta gerek teknik, gerekse iktisat cihetin-den ayni derecede mühimdir, çünkü tamirat işlerinin lüzumsuz yere geri bırakılması daima mahzurlar d o -ğurabilir. Bir ârızanın tesbitinden sonra tamirin der-hal yapılması der-halinde masraf az olur. Mühim bir za-man geçirilirse ârıza büyür ve masraflar gayet uy-gunsuz nisbetlerle yükselir. Belediyenin bizzat bir tamirat postasına malik bulunmasının pek iktisadî olmasında bu cihet esas âmili teşkil eder. Birçok büyücek şehirlerde belediyeler yeni yapılarak büvük binalar için açılan münakaşalara, sanki başlı başına serbest bir müteahhitmis gibi, kendi inşaat işletme-lerini de iştirak ettirecek kadar ileri giderler. Bu suretle, yukarıda bahsettiğimiz malî kontrol için hem müteahhitler üzerine bir tazyik icra etmek ve hem de kendi inşaat Yetmelerinin kontrolünü kuvvetlen-dirmek isterler. Rövle bir usul bittabi ancak pek bü-yük şehirler için bahis mevzuu olabilir. Umumiyetle, beledivenin bövle bir inşaat isletmesi servisi sadece

mevcudiyeti ile bile faydasını belli eder. Aksini dü-şünerek izah etmek istersek, diyebiliriz ki. eğer bu servis olmazsa onun yokluğu fiyatların yüksekliği ve

tamirat masraflarının fazlalığı ile muhakkak ki acı bir surette hissedilecektir.

Böyle bir inşaat işletmesi henüz 8-10 işçilik bir postadan ibaret olduğu zaman bile tesirini göster-meğe başlar. Buna bakarak şu neticeye barabiliriz: Bir belediyenin muhtelif inşaat işleri için bütçesine koyduğu tahsisat 8-10 inşaat işçisini muntazaman meşgul edebilecek mikdarda olursa o belediyenin muntazaman çalıştırılmak üzere böyle bir inşaat pos-tası teşkil etmeyi düşünmesi lâzımgelir. Sulh zama-nındaki fiyatlara göre, bir belediyenin yeni inşaat ve tamirat için menkul ve gayrimenkul ayniyata sarfet-tiği paralar hiç bir sene ( 1 0 . 0 0 0 ) liradan aşağı düş-müyor ise böyle bir inşaat postası teşkili zamanı geldiğine hükmedebiliriz.

Bu meyanda, taş ocaklarının pek elverişli bir belediye işletmesi olabileceklerini ayrıca izaha lü-zum yoktur, çünkü Tiirkiyede bunları her yerde be-lediyenin mülkiyeti altında görüyoruz. Bunlar gibi tuğla harmanları da belediyelerin mülkiyeti altında istifadeli olmuşlar ve fiyatların kontrolünü ehemmi-yetli surette kolaylaştırmışlardır. Şüphesiz, böyle iş-letmelere malik olmak bazı hususî hallere bağlıdır ve meselâ her belediye için bunların lüzumlu olduğu söylenemez. Bunlar serbest piyasa için çalışmaz da sadece belediye ihtiyaçları için çalışırsa oldukça bü-yük bir tahsisat ister. Fakat bu gibi işletmelere ma-lik olan belediyelerin bunları serbest piyasa için de çalıştırmalarında hiç bir mahzur yoktur. Bunların İş-letme büyüklükleri daima nisbeten elâsciki bir hal-de tutulabilir. Bilhassa ucuz ikametgâhlar inşaatına yardım hususunda ehemmiyetleri büyüktür. Fakat, şu esas kaideyi unutmamak icabeder: Bunlar favdalı olmakla beraber mevcudiyetleri mutlaka zararlı de-ğildir. Yukarıda bahis mevzuu edilen inşaat işletme-leri için ise fikrimce şöyle bir kaide konulabilir: Bun-lar, ancak maksada uygun hadler dahilinde kalırlar-sa faydalıdır ve mevcudiyetleri mutlaka zaruridir. Fakat bir şehir sadece belediyenin plânladığı ve tesis ettiği yollardan ve meydanlardan ibaret ol-mayıp binalar ve ikametgâhlardan müteşekkildir. Bir şehrin bina ve inşa bakımından tekâmülünün şe-hir plânındaki maksat ve gayelere uygun bir surette cereyan etmekte olup olmadığını tesbit etmek için belediye idaresinin şehir içindeki inşaat üzerine doğ-rudan doğruya müessir olması lâzımdır. Modem

be-lediye idaresi ikametgâh inşaatına bizzat istivak et-melidir. İkametgâh inşaatından beklenmekte olan şeyler bugün o derece çoğalmıştır ve modern bir ikametgâh için lâzım olan sermaye mikdarı da ayni nisbette olmak üzere o kadar yükselmiştir ki bu ser-mayeyi tedarik etmek pek cok kimseler için gittikçe daha güç bir hale gelmiştir. Bilhassa her memlekette modern tekâmül ile birlikte işçi ve memurların u-mum nüfusa olan nisbetinin otomatik surette artma-sı bu müşkülâtı çoğaltmaktadır.

(3)

karşılaşmakta-yız: İkametgâhlar İnşaatına belediyeler nasıl ve ne

istikamette tesir etmelidir? İstikamet hususunda bu-gün artık münakaşaya imkân yoktur. Şehirlerin mer-kez kısımları, ticaretgâhların bulunduğu caddeler ve büyük meydanlar hariç olmak üzere şehirlerimizi

alçak binalarla yapmalıyız. Tek ailelik evler nisbe-ten çok mikdarda olmalıdır. Aynı suretle aralara mümkün olduğu kadar bahçeler koymak icabeder. Apartman inşaatından bittabi hiç bir zaman vazge-çilemiyecektir, ki bunun sebebi bilhassa şehrin bü-yümekte olmasıdır. Ancak, apartmanların, lüzum ol-madıkça, üç kattan fazla olmaması lâzımdır ve bu hallerde de yine apartmanlarda oturanların bir kıs-mının bahçeden istifadesi temin edilmelidir. Altı ve-ya sekiz adede kadar ayrı merdivenli blok veve-ya sıra binalar halinde inşaat ta mümkündür. Sıra halinde-ki binalar kış mevsiminde faydalıdır. Birbirinden ay-rı kapılı ve her katta çift daireli 6-8 adede kadar methalli tertip suretile hasıl olacak oldukça büyük binalar arasında bir boşluk bırakıldığı takdirde İn-şaatın aralıklı tarzda yapılmasına rağmen büyük kit-leler halinde yapılması ihtiyacını karşılamak ta müm-kün kılınmış olur.

Şehrin merkez kısımlarının, pazar meydanları-nın, resmî binaların, otellerin, ticaretgâhların vesa-irenin bu usule aykırı hareket etmeye mütehammil oldukları ve münferit büyük binalar yapılmasına mü-sait bulundukları, hattâ meydanlara şekil verme se-bebiyle çok defa buna lüzum dahi gösterdikleri me-selesi ise başka bir şeydir. Belediye bütün bu husus-lar üzerine icabeden tesiri yapmak mecburiyetinde-dir. Herhalde şurası muhakkaktır ki, belediye, ken-di binalarından sarfınazar, her şeyden evvel ucuz ika-metgâhlar inşaatı üzerine tesir yapacaktır.

Bu hususta belediyenin müdahale etmesi, teş-vik etmesi, geliştirmesi, yardım etmesi ve elindeki bütün çarelere baş vurup muzaheret suretiyle mü-dahale etmesi lâzımdır. Belediye bu işe sistemli su-rette müdahale etmekle şehrin bina bakımından in-kişafını kısmen doğrudan doğruya kendi eline ala-bilir. Belediye böylelikle şehircilik inkişaflarına, çok defa kat'î ve değişmez ve şematik olmaları dolayı-sile hakikî bir inkişafa engel bile olabilen şehir plâ-nını kabul etmekten daha ziyade hizmet etmişolur. Belediyelerin ikametgâh inşaatı sahasında faaliyet göstermesi birçok sıralı ve safhalı imkânlar vardır. Bunların hepsi bugün her Türk şehrinde tatbik edi-lemez. Fakat, belediyelerimizin bu işi artık şimdiye kadar olduğundan çok daha başka suretts ele alma-ları lüzumludur.

Avrupada belediyeler ikametgâhlar inşaatına para temin etmek hususunda, şehirlerin tasarruf san-dıkları teşkilâtını genişletmek suretiyle ve vasıtalı olarak müessir bir rol oynarlar. Bunlar, arsanın kıy-metini gözetmeksizin, inşa kıymeti üzerinden yüzde

( 6 0 ) nisbetine kadar birinci dereçede ipotek kabul ederler. Prensipleri az faiz ve vasati olarak asgarî

40 sene gibi uzun vade vermektir. Daha güç olan nokta son ipotek bulmaktır. Müstesna hallerde be-lediyeler ikametgâh inşaatı için bizzat kendileri borç. para alırlar ve bunları son dereceden ipotek muka-bili olarak verirler. Fakat ekseriya belediye, vilâyet ve devlet birlikte hareket ederek çok defa bü_ ipo-tekleri garanti etmek suretile müşterek çalışırlar. Yüz binlerce ikametgâh bu tarzda para temin edil-mek suretiyle vücuda getirilmişlerdir va eğer bele-diyelerin böyle bir yardımı olmasaydı bunlar yapı-lamazlardı. Faal bir belediye idaresi bu münasebetle tesir etmek, fikir vermek vesaire yollariyie şehrin manzarasını modernleştirmekte müsbet surette âmil olabilecek binlerce imkân bulur.

Belediyelerin arsa fiyatları sahasındaki rolleri ise daha kolay olmakla beraber en hafif bir tabir ile ayni derecede mühimdir. Sanayi sahasındaki yük-seliş ve bununla alâkadar olan şehirlerin tekâmülü-nü uzun senelerdenberi, tıpkı bir ışığı takip eden gölge gibi, emsali görülmemiş bir arsa spekülâsyo-nu takip etmektedir. Eskiden Allah tarafından gön-derilmiş bir musibet düşüncesiyle çocuk vefiyatı vsaire gibi içtimaî hastalıklara karşı nasıl tevekkül e-diliyor idi ise bugün de birçok kimseler bu spekü-lâsyon belâsını çaresiz birşey diye talâkki etmeğe ve buna karşı hareketsiz kalıp Allahtan bulsun demeğe mütemayildirler. Bütün basiretli kimseler seneler-denberi bu arsa spekülâsyonunu birinci derecede iç-timaî bir kanser rahatsızlığı addetmişlerdir. Arsa-ların kıymetleri bunlara tesadüfen sahip bulunanla-rın şahsî gayretleri, ve çalışmalabulunanla-rından ziyade bütüıı halk kitlesinin çalışmaları neticesinde yükselir. Arsa kıymetlerinin yükselmesi, şehirlerde esasen müşkil olan ikametgâh meselesini tamamen lüzumsuz yere güçleştirmiştir, ikametgâhları ve dolayısile de umu-mî fiyat seviyesini pahalılaştırmıştır. V e çok defa da inşaat yapılmasına tamamen engel olmuştur. Artan kıymetlere vergi koymak suretiyle bu spekülâsyonla mücadele etmek faydalı ise de belâyı esasından de-fetmek için kâfi değildir ( 1 ) . Belediyelerin bizzat arsalara malik olması ve bunlara itina edip öne sürmesi çok daha tesirli bir tedbir olduğunu göster-miştir. Belediyeler bu arsalarından ikametgâh inşa-atında kullanılmak üzere ve şehircilik itibariyle arzu edilen yerlerde kâfi bir mikdarını elverişli fiyatlarla arzederler. Belediyelerin mümkün olduğu kadar çok mikdarda arsa almaları ve bunlardan sadece umumî resmî ihtiyaçlar hususunda değil herşeyden evvel u-cuz ikametgâhlar inşasına tahsis etmeleri lüzumu bugün her türlü şüpheden uzak ve kat'î bir mahi-yet almıştır ( 2 ) .

(4)

karmakarışık bir şekilde binalar kurulmasının önüne geçilmiş olur. Mahallelerin belediye idaresinin planlı arzularına uygun surette inkişafı kolaylaşır. Binalar karmakarışık ve intizamsız bir surette inşa edildikçe ve plânın tatbiki imkânsızlaşır. Bu denilen tarzda en güzel bir şehir plânının bile bir faydası olamaz hareket edince kooperatifler v^sıtasiyle müşterek in-şaat kolay olur. Kooperatifler vasıtasiyle meydana getirilmiş bir mahalle ile karmakarışık bir tarzda ve tamamen paramparça olmuş arsalar üzerinde vücu-da getirilmiş mahalleleri bir kere mukayese etmiş o-lanlar şehrin görünüşünün, böyle vahdetk ve imti-zaclı surette belirmesinden ne kadar fevkalâde fay-dalar hasıl olacağını bilirler. Ancak bu suretledir ki, türlü türlü tiplerin, kat irtifalarının ve bina çeşitle-rinin oradan buradan ve rastgele bir suretle yerden fışkırmasına engel olunur. Belediye mülkiyetindeki arsaların satışını (daha iyisi verasetle intikal etmek şartiyle ihalesini) şehir inşacılığı bakımından bazı şartlara bağlamak ve bunlara gerek alıcının, gerekse onu takip edecek sahiplerin riayet etmesi mecburi-yetini vazetmek kolaylıkla mümkündür. Birçok be-lediyeler arsaları satmayıp sadece verasetle intikal etmek üzere kiraya verirler. Ben bu şekli ucuz ika-metgâhlar inşaatı bakımından tercih ediyorum. Ar-sa spekülâsyonu kapısının arkasına enerjik bir sür-gü vurmak maksadiyle belediyenin arsa satışlarında bunların belediyece tekrar satın alınması hakkını mahfuz tutmak ta ayrı bir tedbirdir. Mühim olan şey, belediyenin arsa meselesinin iktisadî bakımdan güdümünü bir belediye vazifesi olarak benimsemesi ve arsaların alım ve satımını bizzat kendi eline al-masıdır. İşte böyle hareket edilirse, artık belediye idaresi şehrin plânını sadece bir süs diye odasına as-makla kalmayarak modern manâda hakikî tekâmül üzerine gerektiği gibi tesir eder.

Bizim belediyelerimiz bu işler için geniş im-kânlara maliktirler. Sahipsiz bütün arazi kanun mu-cibince belediyelerindir. Eski evkaf arsaları beledi-yelere devredilmiştir. Belediyeler, eğer zamanın göstermekte olduğu alâmetleri anlıyacak olurlarsa tekâmülü Avrupada olduğu gibi kalmıyarak daha başlangıçta sağlam yollara sevketmek güç bir iş o-amaz. Gerçi, bunun için ön şart şudur: Belediye ar-salarının (doğru bir surette idaresi) tabirinden sa-dece şehrin içinde meselâ dükkânlar inşa etmek ve-saire suretiyle gelir temin etmek mânasını çıkarmak-la kalmayıp ayni zamanda ucuz ikametgâhçıkarmak-lar inşa-atını ileri götürmek meselesinin belediyenin ifasına mecbur bulunduğu bir vazife olduğu manâsının da bunda mündemiç bulunduğunu bilmek lâzımdır. Sanayileşme ilerledikçe şehirlerimizin nüfusu mem-leketin nüfusuna nisbetle vasatî olarak biraz daha fazla bir sür'atle yükselmek zaruretindedir. Fakat, bunun İçtimaî bakımdan iyi bir surette cereyan ede-bilmesi İçin, şehire doğru akan yeni nüfus tabaka-larına ikametgâhlar arzedebilmek ve (teneke

ma-hallelerinin) gelişmekte devam etmesine artık ta-hammül etmemek mutlaka lâzımdır. Bu vazifeleri ele almak içtimaî bakımdan büyük bir ehemmiyeti haizdir. Burada karşımıza çıkan vazife bir polis va-zifesi olmayıp bir inşa vava-zifesidir.

Bundan başka, belediyeler, inşaat kooperatif-leri tesis etmek suretile k'_:çük sermayenin teşkilât-landırılmasına aktif olarak iştirak etmelidirler. Aktif iştirak demekle kasdettiğim şey bu gibi tesislere her şekil ve suretle yardım ve müzaharet edilmesidir. Gerek tesis sırasında gerekse sair münasebetlerde hukuk vesaire bakımlarından akıl vermek, arsaların aranmasında ve seçilmesinde yardım etmek, inşaat esnasında ve sonra bahçelerin vesairenin vücude ge-tirilmesinde akıl vermek gibi hususat bu meyanda-dır. Kooperatiflerin pek fazla çoğalmasına belediye engel olabilir. Kooperatiflerin esas nizamnameleri-nin tanziminde gerekse sair tedbirlerde spekülâs-yona elverişli veya spekülâsspekülâs-yona mütemayil her tür-lü taşkınlıkları belediye önliyebilir. Çünkü koopera-tifler de spekülasyon ruhunu taşırlar ve ev sahibi olmağı sadece zenginleşmek için bir vasıta sayarlar-sa halka bir fayda temin edilmiş olmaz.

Ev satışlarını veraset ve şehirden başka bir ye-re göç edip gitmek müstesna olmak üzeye-re mümkün olduğu kadar az sebeplere inhisar ettirmek lâzım-dır. Kıymetlerin yükselmesinin bundan sonra müm-kün olduğu kadar mahdut bırakılması da ucuz ika-metgâhlar temini mefhumunda yer alır: Belediyenin her satışta tercihi icap eden müşteri hakkını iktisap etmesi ve sattığı arsaları geri almak hakkını muha-faza etmesi bu hususta tesirli tedbirlerdendir. Bu gibi kooperatiflere giren memur, işçi ve müstahdem-lere aylık taksitler vesaire gibi her türlü kolaylıklar gösterilmelidir.

(5)

10-12 seneden ibaret olan kısa bir zamanda amor-tizasyon yapılması esasına göre tesis edilmeyip dai-midir, Bu gibi kooperatifler tecrübeler toplar ve ika-metgâhların inşaat bakımından bulundukları vazi-yeti devamlı surette kontrol eder. Bahçelerin ve ika-metgâh civarlarının da iyi bir halde bulundurulma-sında müessir olurlar. Bilhassa binaya yeni taşınan-lara, bahçelerin bakımına ve idaresine vesaireye ta-allûk eden hususlarda ve tenviri icabeden sair mese-lelerde daima kendilerine danışılan devamlı bir mer-kez halindedirler. Belediye idaresi yeni taşınanlara yardım etmek, yeni tesis edilen bahçelere dikilmek üzere ucuz fiyatlarla ağaçlar ve fidanlar vermek su-retiyle belediyeler bu kooperatiflerle iş birliği de yapabilir. Damızlık kümes hayvanları ve sair hay-vanlar ve gübre temin eder. Bu gibi iş birliği yü-zünden kooperatiflerin kendi teşebbüs kabiliyetlerine hiç bir sekte vurmak icap etmez. Yalnız, k o o -peratiflerin bu işleri arkasında belediyenin elinde mevcut bütün imkânların tam mânasiyle yardıma amade bulunmadığı meselesi pek mühimdir. Herhal-de bugünkü düşünüşlere göre belediyelerin inşaat dairelerinde bütün bu meselelere vukuf sahibi olan bir, büyük şehirlerde ise birkaç, memura malik bu-lunmaları ve bunların her bir hususu hakkında kooperatiflerin akıl danışabileceği birer mütehassıs a l -maları icabeder. Arzu halinde belediye böyle bir mütehassısı kooperatifin idaresi nezdinde murah-has olarak bulundurur.

Belediye Fidanlığı: Küçük şehirler için bile vü-cudu mutlaka lâzım bir işletme olup vazifesi sadece belediye ihtiyaçlarını temin etmekten ibaret değil-dir. Her bir yeni mahalle tesis edilirken hasıl ola-cak ihtiyaçlara da cevap verecektir. Yani, bahçe ik-tisadiyatının bakımı ve istişaresi işlerine de çalışa-caktır. Bahçelerde gübre ve ağaçlama ve sair bakım işleri hakkında ilk esasları gösterecek olan kurslar için de bu fidanlığın müdürü emre âmâde buluna-caktır. Bahçeler için ehemmiyeti olan her şey beledi-ye fidanlığında bulunmalıdır. Beledibeledi-ye fidanlığın-dan başka hususî bahçe örnekleri de belirir ise elbet daha iyi olur. Başlangıçta bu işlerin tekâmülü ve i-lerleyişi için faal bir rol oynamak hususunda bele-diye fidanlığının muhakkak surette âmâde ve kabi-liyetli bulunması şarttır.

Her bir ikametgâhta mutlaka bahçe bulunma-dığı cihetle küçük bahçeler mefhumu inşaatın umu-mî inkişafına iştirak etmek hususunda belediyeler için mühim bir çaredir. Bu küçük bahçe mefhumu şe-hir hayatının bazı zararları karşısında sağlam ve bo-zulmamış insan ruhunun tabiata rücu için yaptığı biı reaksiyondan doğmuştur. Küçük bahçeler modern şehirlerde seneden seneye artan bir rol oynamakta dırlar. Meselâ, küçük bahçeleri hakkında mükem mel bir istatistik neşretmiş olan Almanyada yedi milyon bahçe ve gayet küçük ziraî işlecme mevcut olup her birinin büyüklüğü ( 5 0 0 0 ) metre

murab-baından azdır ( 3 ) . Bunlardan dört milyondan faz-lasının büyüklüğü ( 1 0 0 0 ) metre murabbaından az dır, yani ekseriya büyük şehirlerin kenarında inki-şaf eden tam manasiyle küçük bahçelerdir. Bazı şe hirler küçük bahçeleriyle meşhur olmuşlardır. Me-selâ Kiel şehri 220.000 nüfuslu olduğu halde

(•30.000) tane böyle küçük bahçesi vardır ve bun-lar şehrin garbında birarada bulunurbun-lar ve şehrin görünüşüne hâkim bir manzara teşkil ederler. Ayni tekâmülü diğer Avrupa memleketlerinde de görü-yoruz. Buna, modern şehirlerin tekâmülünün farik ve mütemmim bir alâmeti diyebiliriz. Halkın bahçe-lere karşı ayni temayülünü Türk şehirlerinde de far-kedebiliyoruz. Bu küçük bahçelerin içtimaî, iktisadî ve sıhhî ehemmiyeti ne kadar mühimsenilse yine az-dır. Bu tekâmülü şuurlu bir surette geliştirmek be-lediyelerin en mühim vazifelerinden biridir. Gün-de sekiz saat çalışmak usulünün tatbikına başlanıl-masiyle, bu bahçeler boş zamanda ne yapılacağı me-selesini hallederler. Çocukların terbiyesi bakımın-dan da bunlar sıhhî noktai nazarlarbakımın-dan mutlaka lü-zumludur. Teşkilâtçılık tedbirleri sayesinde sıhhî za-rarların sebeplerini tam bir surette farkedcbildiğimiz büyük şehirlerde böyle bir bahçede oynamak imkâ-nını bulan çocukların sıhhatlerinin ne kadar daha iyi olduğunu pek güzel biliriz.

Bütün bu sebeplerden dolayıdır ki kendi bah-çeleri bulunmıyan ve fakat bahçe işleriyle uğraşmak istiyen halk için icabeden tedbirleri almak beledi-yelerin esaslı ve mühim vazifesidir. Belediyeler bu işi ellerine almadıkça bahçelik arazinin inşaat arsası olarak kullanılması ve uzun senelerin emeklerinin boşa gitmesi tehlikesi vardır. Bu sebeple modern in-şa plânlarında satıhların taksiminde böyle pek küçük bahçelik satıhlar da ayrılmaktadır. Bunlar kat'î ola-rak bahçe arazisi diye ayrılır ve ileride de kolay ko-lay başka işte kullanılamazlar. Bu arazi ilk plânda yeşil saha diye ayrılmış olan yerlerin bir kısmını teşkil eder. Bu suretle şehrin yükü vasıtalı olarak a-zaltılmış olur, yani şehir nüfusu başına veya inşa e-dilmiş arsalar mikdarına nisbetle şehrin sair yeşil saha kısmını azaltmış olur. Meselâ Yansen'in Ankara inşaat plânında oldukça geniş mikyasta böyle kü-çük bahçelik saha mevcut ise de programın bu kıs-mı henüz tahakkuk ettirilmemiştir. Devlet ve bele-diyeler tarafından bakılması icabeden ve binaena-leyh masraflı olan parklara ve yeşil sahalara naza-ran bu küçük bahçeler sahalarının büyük bir faydası da bunların içtimaî hizmette yeşil sahadan çok daha verimli olmalarıdır. Bundan başka, oldukça büyük istifadeler temin edecek surette işlenen bahçelik a-razi vazifesini de görürler.

(6)

vücuda getirmek mecburiyetindedirler. Arazinin nev ine göre ne suretle bundan istifade edileceğine dair bir nizamname yapacaklar ve sahanın vahdetli karakterinin bozulmamasına dikkat edeceklerdir. Belediyeler bu hususta dahi, aynen ikametgâhların bahçelerinde olduğu gibi, akıl danışmak istiyenlerin emrine âmâde bulunmalı ve bilhassa bahçelerin ilk tesis edildiği sıralarda meyva ağaçları ve sair fide-ler vermek suretiyle yardım etmelidir. Kira ucuz ol-malıdır. Kira esasen belediyeler için enıin ve de-vamlı bir varidattır, çünkü küçük bahçeleri işliyen. ler bu araziyi zamanla iyice ıslah edecekleri için eski bahçeleri arayanlar yenilerini arayanlardan daha çok olur. Belediyelerin ileriyi görmek suretiyle yap-tıkları yardım ve muzaharetler neticesinde elde et-tikleri semereler hayret verici derecede büyüktür. Birçok şehirlerin çehresi böyle küçük bahçelik sa-halar dolayısile esaslı surette değişmiştir. Bazı saha-da gezen seyyahlar görmeseler bile bu küçük bahçe-ler yaz ve sonbahar mevsimbahçe-lerinde şehirbahçe-lerin en süs-lü kısımlarını teşkil ederler.

Bu bahçeleri çok büyük çapta tesis etmek mak-sada uygun değildir. Başlangıçta bunun çerçevesini çok geniş tutmak suretile gerek belediyeler gerekse bu bahçeleri kullananların hataya düştükleri daima görünen hallerdendir. Aile bahçesi halinde kullanı-lacak olan, yani meslek meşguliyeti arasındaki boş zamanlarda uğraşılacak olan küçük bahçeler için

( 1 0 0 0 ) metre murabbalık bir cesamet bile çok faz-ladır. ( 8 0 0 ) metre murabbaı büyük sayılır. 600-700 metre murabbaı ise kâfidir. Bahçe ekonomisi azami derecede entansif, yani sahaya nisbetle çok istihsal edici neviden bir ekonomidir. Bu istihsal faaliyeti ne kadar modernleştirilir ve hızlandırılır ise tesiri de o kadar büyük olur. Her küçük sahadan bile istifade edilmelidir. Halbuki sahalar büyük olarak tutulur ise boş zamanlardaki kısa çalışmalarla bunlardan biiyük bir randıman alınamaz. Bahçeler kısım kısım bakım-sız kalır, her taraf iyi bir surette gelişmez ve şurada burada kolaylıkla yabani otlar türer. Bu ise bütün tesis için birçok zararları muciptir. Herkesin diğe-rinin faydaları ile faydalanması gibi bir rüçhan bu suretle ortadan kalkar. Bütün diğer inşa vazifelerin-de olduğu gibi bu işte vazifelerin-de imkânları, ölçüyü ve

pro-porsiyonları hissedip kavramak ve kaybetmemek esastır.

Bu izahatımızla takip etmekte olduğumuz mak-sat modern bir belediye idaresinin bütüıı diğer şu-belerinde olduğu gibi yapı işlerinin de kat'iyyen sadece teknik inşa meselelerine inhisar etmediğini göstermektedir. Birçok iktisadî ve içtimaî meselele-rin de bu meyanda rolleri vardır. Belediye idaresi burada da iktisat esaslarına göre evirip çevirmek, hesaplamak ve hem kendisine hem de başkalarına karşı hesap verebilmek mecburiyetindedir. Vücut

bulmak yolunda olan şehri bir vahdet halinde gö-rüp tanımağa ve faal bir surette hakikî bir şehir ya-pıcısı sıfatiyle uğraşmağa mecburdur. Bir şehir plâ-nı ilkönce daima bir iskeletten ibarettir. Belediye bu iskeleti, faaliyetleri ile doldurmak ve plânın canlı bir hakikat haline gelmesini temin etmek zorunda-dır. Şuurlu bir surette tabiata dönmek, güzelliğe şu-urlu bir surette itina etmek ve asıllarında sadece ih-tisas ve teknikten ibaret olan meseleleri içtimaî ve iktisadî fikirlerle canlandırmak sayesindedir ki her modern idare cihazının hedefi olan noktaya daha ko-lay erişmeğe yardım edilmiş olur. Bu gaye insanlar;

sıhhat, hayat neşesi ve çalışma kuvveti ile birlikte korumak ve bütün bunları ileri götürmektir. Bir vahdet halinde görmekte olduğumuz bu iş bizim in-şaat tekniği mensuplarının faaliyetle iştiraki temin edilmedikçe aslâ mümkün olamaz.

1 — Türkiyede (şerefiye) denilen şeyin mahiyeti ve bunun artan kıymet üzerinden alman hakikî bir vergi haline konması '.üzumu hakkında belediyeler ve'gisinin 79/81 No. sının 19 ncu sahifesindeki «Kaldırım nısıf hissesi ve şerefiye- isnündeki yazıma bakınız.

2 — Meselâ Almanyada .belediyelerin son derece vasi mikyasta arsalara sahip bulunduklarını belediyeler dergisinin 64 numarasında «Şehir Plânında İktisadi kaideler» ismindeki yazımda etraflı surette izah ettim. Meselâ Stctkholm şehri şimdiki (550.000) nüfusuna karşı yeni iskânlar için yuvarlak hesapla (250.000) kişiye mahsus yeni inşaat için arsa ihtiya-tına sahip bulunmaktadır. Böyle bir arsa politikasının bir mem-leket için de|eri ölçülemiyecek kadar büyük bir hayırlı iş olduğunu bu şehri bir kere görmüş olanlar bilirler.

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu cihetleri göz önünde tutarak, ekonomik motörlü na- kil vasıtalarından yapı endüstrisi ihtiyaçlarına en muvafık surette cevap verebilecek bir tip yaratılmak icap

Aile meskenleri inşaatı normal zamanlarda, diğer sanayie nazaran olan ehemmiyetine rağmen, arzm ancak bir kısmını tatmin eder.. Amerikada aile meskenleri inşaatı hakkında 1915

Bu hesapça, Fele- menkde Bina ve Nafıa işleri işçilerinin mecmu miktarı 92.000 ve sair işlere mensup işçilerin miktarı da yine müteahhidler hariç olmak üzere 32.000

Alman inşaat sanayiinin çalışma sahaları içinde sun'î ham maddeleri yapacak olan fabrikaları inşa etmek, bunlara ait iş- çi evlerini yapmak için, otomobil şoseleri

İtalyan Mimarlar birliği Milânoda genel bir toplan- tı yapmış ve bütüıı yapı işlerinde yerli malı kullanmayı, yapı malzemesi ve endüstrisinin ileri gelenleı-ile

Çimento, kum, çakıl v e kır taş, harç ve betonun hassalarından uzun uzadıya bahsedil- mektedir. Burulma tesiratmdan

Madde 4 — Yukarıdaki maddede zikredilen işler için mal sahipleri (Credit National) dan veya hükümetin bilâhare gös- tereceği müessesattan muhtaç oldukları mebaliği, istikraz

1935 senesi nihayetinde, daha 1,500,000 eve ihtiyaç ol- duğu meydana çıkmıştır. Almanyadaki büyük yapı faaliyetine rağmen, noksan evlerin adedi iki sene zarfında 400,000