• Sonuç bulunamadı

B a ş ka m e m l e k e t l e r de y a pı i ş l e ri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "B a ş ka m e m l e k e t l e r de y a pı i ş l e ri"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

B a ş k a m e m l e k e t l e r d e y a p ı i ş l e r i

ALMANYA

Modern otomobil şoselerinin diğer şoselerden üstün-lüğü:

Yollar başmüfettişi doktor (Todt) otomobil şoselerile bunlara müvazi diğer şoselerin bazı kısımlarında tecrübeler yaptırmıştır. Bu tecrübeler (147) kilometrelik bir otomobil şosesi kısmında Bruchsal ile Bad Neuheim arasında Heidel-berg, Weinheim, Darmstadt, Frankfurt yollarında yapılmıştır. Neticede otomobil şosesinin (14) kilometre, yani yüzde (9) nisbetinde bir tasarruf temin ettiği görülmüştür Diğer şose-lerde (3) tanesi büyük şehir olmak üzere (35) lokalite, yani kgy ve kasaba geçilmektedir. Otomobil şosesi ise hiç bir lo-kaliteden geçmiyordu. Diğer şoselerde şehir ve kasabalar için-de katedilen mesafe (61) kilometre idi. Bütün parkurun yüz-de (38) kısmı şehir cadyüz-delerine tesadüf ediyordu. Bu hale gö-re, umumî bir ifade ile beher (100) kilometrede (22) kilomet-re şehir içine tesadüf etmiştir. Otomobil şosesinde ise bu mah-zur yoktur. Ayni vasatî bir sür'atle sarfedilen kuvvet otomo-bil şosesinde yüzde (42) nisbetinde daha azdı. Direksiyon manevraları âdi şosede (570) defa daha ziyade olmuştur. Adi şosede (100) kilometrede (63) defa vites değiştirmek icap etmiştir. Halbuki otomobil şosesinde ancak (3) defa buna lüzum olmuştur. Ambreyaj ve debreyaj hareketleri adi şo-sede yüzde (96) nisbetinde daha ziyade, fren hareketleri ise yüzde (99) nisbetinde daha ziyade olmuştur.

Malzeme mübadelesinde bir senelik tatbikatın neticesi: Almanyada, ihtiyacından fazla levazıma malik bulunan inşaat müesseselerinin bu levazımı ihtiyacı olan diğer mües-seselerle mübadele etmelerini temin için bir santral büro vücude getirilmişti. Bir senedenberi çalışmakta olan bu teş-kilât sadece alâkadarlara adresleri bildirmekle iktifa etmek-tedir. Bu husustaki ilânlar meslek mecmuası olan (İnşaat sa-nayii - Die Bauindustrie) dergisinde neşrolunııvor. Mezkûr mecmuanın her nüshasında bu gibi adresleri ihtiva eden mü-teaddit sayfalar görülmektedir. .Malzeme arzı. başlıklı kıs-mında kiralık, satılık, hem kiralık hem satılık levazım için ayrı ayrı sütunlar vardır. «Malzeme talebi» ismindeki diğer kısım da ayni sütunlara ayrılmıştır. Her ilânın hizasında mal-zemenin kısa bir tarifi ve arz halinde, bulunduğu yer yazılı-dır. Bu ilânlar arasında hattâ yuvarlak demir, T - demiri, palplanşlar ve saire gibi kontrüksiyon malzemesine bile te-sadüf olunmaktadır.

Bir senelik tatbikat devresi bu santralın büyük bir ihti-yacı karşılamış olduğunu gösteriyor. Bu müddet zarfında 3124 malzeme mübadelesi temin olunmuştur. Bu mübadelenin en çok Vestfalya ve Brandenburg vilâyetlerinde işe yaradığı anlaşılmaktadır.

Teslim müddetleri ekseriya pek uzun olan yüksek fiatli makineleri sipariş etmektense başkalarında mevcut kullanıl-mış ve şimdi kendilerine ihtiyaç kalmakullanıl-mış makinelerden mümkün olduğu kadar istifade etmek yolu tercih olunuyor.

Diğer taraftan, kullanılmıyan bir makine ekseriya daha ça-buk bozulur. Bu gibi makineler kiraya verildiği takdirde, bu suretle elde edilen paralar makinenin normal surette amor-tismanını temin ediyorlar. Santral, hizmetine mukabil ücret almadığından müteahhitler vinç, makine, ray, vagonet, mo-tor ve saire gibi ihtiyaçları için oraya müracaati menfaatle-rine pek uygun bulmaktadırlar. Hattâ resmî dairelerin bile bazan bu santraldan istifade ettikleri görülmektedir.

Usta yetiştirme yolunda çalışmalar:

inşaat işlerinde çırak yetiştirmek üzere Hamburgda ya-pılacak olan merkez binasının temel atma merasiminde çırak-lık işleri dairesi reisi tarafından bir nutuk söylenerek Al-manyada (100) merkezde (48.000) çırak yetiştirilmekte oldu-ğu beyan edilmiş ve bunun kâfi gelmediği, (100) merkez da-ha kurulacağı ilâve olunmuştur.

ARJANTİN Emlâk mükellefiyetleri:

Boenos Aires belediyesi (1500) küçük ev inşa ettirmeğe karar vermiştir. Bunlar ehven kiralarla icara verilecektir. Sosyal yardım bakımından büyük bir takdire lâyık olmakla beraber, bu teşebbüsün pek müthiş olan ikametgâh ihtiyacını karşılamaktan uzak olduğu bildirilmektedir. Şehrin (2.300.000) kişilik nüfusundan (500.000) kişinin fena ikametgâhlarda otur-duğu anlaşılmaktadır.

Arjantin «Mimarî» mecmuası, sadece belediye tarafından evler inşa edilmekle kalınmıyarak orta halli sınıfların ken-dilerine ikametgâh yaptırmalarının kolaylaştırılmasını, hususî inşaat şirketlerine ve müteahhitlere ehven kiralı aile e v -leri yapabilme-leri ve bu işlere sermaye yatırabilme-leri için müzaheret edilmesini isteyerek bu müzaheretin aile evlerinin vergilerini indirmek veya büsbütün kaldırmak gibi tedbirlerle başarılabileceğini ileri sürmektedir.

KANADA:

ikametgâhların ıslahı için yapılan ikrazlarda devlet kefaleti:

(2)

Bir senelik tatbikattan elde edilen neticelere göre bu müddet zarfında (28.275) ikraz muamelesi yapıldığı ve bunun 11 milyon dolarlık bir yekûn tuttuğu anlaşılıyor. İkrazlar için tahdit edilmiş olan umum yekûn (50) milyon dolar ve hükümet tarafından tekeffül edilmiş bulunan miktarı da (7,5) milyon dolar olduğuna göre işin daha ziyade teşmili için mü-sait bir imkân mevcut bulunmaktadır.

Diğer cihetten, ikraz edilmiş bulunan 11 milyon dolar sa-de ikmal edilmiş bulunan binalara taallûk ediyor sa-değildir. (50) mlyon dolarlık, yekûne tamirat, tadilât, ikametgâhların ak-sama tefriki gibi işler de dahil bulunacaktır. Bu işlerde ne miktar ameleye iş bulunduğu hakkında istatistiklerde malû-mat yok ise de inşaat işlerinde istihdam olunan amele mik-tarının mühim surette artmış olmasının bu tedbirlerin bir ne-ticesi olduğuna hükmedilmektedir.

BİRLEŞİK AMERİKA: Müteahhitler için yeni bir mükellefiyet: İşsizlerin sigortası için müteahhitlere tahmil edilmiş olan yeni mükellefiyetin haksız olduğundan şikâyet edilmektedir. İçtimaî yardım kanunları dolayısile vazedilmiş olan bu mü-kellefiyete göre işsizlik sigortası ücretleri müteahhitlerin ver-diği umum yevmiyeler yekûnu üzerinden hesap edilecektir. Müteahhitler bu mükellefiyeti pek ağır buluyorlar. Çün-kü onlar işçilerini her bir inşaat yerinde işin devam ettiği müddet için tutarlar ve o inşaat bitince işçilere yol verirler. İnşaat işindeki hususiyet dolayısile müteahhitlerin işçileri bü-tün sene çalıştırmayı taahhüt etmeleri imkânsızdır. İnşaat mahallerinin birbirini takiben tevali edip gittiği farzolunsa bile bir inşaat yerinde işin başından sonuna kadar hep ayni işçileri çalıştırmakta icap etmez. Demir işçilerinden sonra duvarcılar, sonra alçı işçileri ve badanacılarla boyacılar ge-lir. Yol inşaatı ve ağır inşaatta da vaziyet böyledir. Büyük şoseler inşa eden mütaahhitler işçilerini daima inşaatın yapıl-dığı mmtaka dahilinden tedarik etmeğe mecburdurlar. İşçile-rini bir mmtakadan diğer mıntakaya geçiremezler. Hususî inşaat işlerinde de, sendikalara dahil işçi kullanan müteah-hitler, ayni müşkülâtla karşılaşmaktadırlar. Her mmtakanm sendikası kendi mmtakasmdan işçi kullanılmasını ister ve ya-bancı mıntakaların işçilerinin çalıştırılmasına müsaade etmez.

İşte bu sebepten dolayı işsizlik sigortası hisselerinin te-diyesinde müteahhitler şimdi iki kat işsizlik sigortası primi verdiklerini iddia ediyorlar. Çünkü, inşaat işlerinde amelenin bütün sene istihdamı mümkün olmadığından zaten ücretler yüksekti. Bu hale göre müteahhitler zaten senelerdenberi iş-sizliğe karşı bir sigorta hissesi ödemekte bulunduklarını ileri sürmektedirler.

Hayat şartları ve ikametgâhlar:

Şehirlilerin birçokları evlerinde yemek pişirmiyorlar. Mobilyalı evlerde veya otellerde oturuyorlar, lokantalarda ye-mek yiyorlar. Evlerde mutfak ve ev işleri dolayısile, sıhhî tedbirler, gıda maddeleri, ışık, mahrukat ve saire işlerinde birçok insan ve makine iş bulmaktadır. Muntazam ve devamlı işleyen birçok müesseseler faaliyet göstermektedirler. Köy-lük ve kırlık yerlerde ise böyle bir vaziyet olmayıp her ev kendi ihtiyaçlarını kendisi temin eder. Onlarm bu gibi kon-for ve istirahat vesaitini temin etmesi daha büyük masraflar ihtiyarına mütevakkıftır. Buna rağmen şehirlilerin yüzde ona yakın bir kısmının elektrik tenviratı, yüzde altıya yakın bir

kısmının hava gazı ve elektriği yoktur. Şehir evlerinden pek yayılmış olan bir tipin üçte birinden fazlasında mutfakta hava gazı yoktur. Yemek pişirmekte elektrik kullananlar ise pek azdır. Eski sistem sobalar hâlâ en çok kullanılan teshin vasıtalarıdır. Şehir nüfusunun yüzde yirmisi sıcak ve soğuk sudan mahrumdur. Şehirlerdeki evlerin yüzde on beşinde ev içinde abdesthane yoktur. Yüzde yirmisi ise banyo ve duş tertibatından mahrumdur. Gerçe büyük şehirlerde evlere mo-dern konfor temin edilmesine çalışılmakta ise de henüz ga-yeye varılmaktan çok uzak bulunuluyor.

Bu rakamlardan anlaşılacağı üzere, şehirlilerin ehemmi-yetli bir kısmı bir şehir hayatı için lüzumlu bulunan esas rahatlık ve kolaylık vasıtalarından mahrum bulunmaktadır-lar. Konfor masraflarının kırlık yerlere nisbetle şehirlerde pek ucuz olduğuna bakınca bu vaziyet büsbütün göze çarp-maktadır. Modern tekniğin kendilerine arzetmekte bulunduğu rahatlıklardan istifade hususunda şehirlerin bile âciz bulun-duklarına bakınca, kırlık ve köylük yerlerdeki nüfusun bu vasıtalara kavuşacağından âdeta ümit kesmek lâzımgeliyor.

ikametgâhlar:

Şehirlerde dar bir saha içinde kalabalık halk kütleleri oturmaktadır. Bu hal ikametgâh şartlarına bakınca gözle gö-rülüp elle tutulacak bir manzara arzediyor. Amerikada şe-hir halkının beşte dörde yakın bir kısmı ahşap binalarda oturmakta olup bu binaların üçte birinden fazlası (30) yaşı-nı geçkindirler. Büyük bir kısmı pek harap ve fena bir hal-dedir. Birleşik Amerikada şehirli nüfusun mühim bir kısmı da fena kaliteli evlerde oturmaktadır. Şehir evlerinde ailele-rin barınması için lâzım olan genişlik köy evleailele-rindekinden azdır. Son zamanlarda içinde fazla nüfus oturan evlerin ade-di de artmıştır. Her bir aileye, bir dereceye kadar münasip olmak şartile, en mütevazi genişlikte bir ikametgâh vermek imkânı bulunduğu farzedilse bile yine büyük bir müşkilâtla karşılaşılmış olacaktır.

Büyük şehirler tek ailelere mahsus evleı- için elverişli değildirler. Nüfusu bir milyonu geçen şehirlerde apartman-ların miktarı yüzde (45) derecesinde fazladır. Umum şehir-lere nisbetle bu miktar yüzde (20) tutuyor. Kırlıklarda ise sıfır gibidir. Şehirlerde kendi evlerinde oturanlar kırlıklara nisbetle daha azdır. Şehir büyüdükçe mükellefiyetlerin de yükseldiği görülmektedir. Bilhassa şehirlerde mülkiyet keli-mesinin ifade ettiği mâna artık pek izafî bir mahiyet almış-tır. Çünkü mal sahibi çok defa o kadar borçlanmıştır ki, ar-tık onun evine sahipliği bir lafzı mücerret telâkki edilmek lâ-zımgelir. Nitekim 1931 senesinde mal sahipleri • muhtelif hu-susî müesseselere (21) milyon dolara yakın bir miktarla ipo-tek mukabili borçlu bulunmakta idiler.

Aile evleri inşaatındaki durgunluğun sebepleri: Aile evleri inşaatındaki durgunluğa sebep olarak emlâk mükellefiyetleri gösterilmekte ve mal sahibinin bu yüzden âdeta 10 - 15 sene zarfında evin kıymeti kadar bir para da-ha ödemesi lâzımgeldiği iddia olunmaktadır.

Faiz, vergiler ve saire dahil olmak üzere bu mükellefi-yetler lüzumundan dört misli fazla görülüyor. Devamlı bakım masraflarından sarfınazar, her sene takriben yüzde (8) de-recesinde bir kıymet düşüklüğü hasıl olmaktadır. Bunun yüz-de 1 - 3 kısmı normal amortisman mahiyetinyüz-de bulunduğu, yüzde 6 - 1 0 kısmının ise sun'î tesirler neticesinde hasıl olduğu iddia olunuyor.

Kıymetin bu suretle düşmesi her sene artan bir nisbet göstermekte olup hiçbir karşılığı yoktur.

(3)

sarfınazar, devamlı mükellefiyetlerin yüksekliğine bakınca bunları da göze alıp bir ev sahibi olmak imkânı pek az ki-şiye nasip olabiliyor. Bir aile evi satın alan kimsenin va-ziyeti bir otomobil satın alan kimsenin vava-ziyeti ile muka-yese edilince, inşaat sanayiinin neden dolayı çıkmaza sap-landığı kendiliğinden anlaşılır denilmektedir. İnşaat sanayii üzerine konulan mükellefiyetler tahfif edildiği takdirde bu sanayiin de bir inkişaf devresine gireceği, hattâ otomobil-lerde olduğu gibi seri suretile imalât yaparak maliyet mas-raflarını indirebileceği fikri ileri sürülmektedir..

BELÇİKA Albert kanalı açılıyor:

On sene süren bir inşaat faaliyetinden sonra 1939 se-nesinde Albert kanalı seyrisefaine açılacaktır. Bu muazzam kanal 122 kilometre uzunluğunda olup (2000) tonluk gemile-rin geçmesine müsaittir. (2) milyar franga mal olmaktadır.

Sergi:

Albert kanalının açılması münasebetile 1939 senesinde beynelmilel bir su tekniği sergisi açılacaktır.

FRANSA Halk için evler:

Raoul Dautry imzasile intişar eden bir yazıda halk ve amele evleri inşaatı yapılması hakkında program halinde fikirler dermeyan edilmektedir. Ezcümle şöyle deniliyor: Çalışan halkın ve amelenin seviyesini iyileştirmek için ona her şeyden evvel ailesile birlikte barınabileceği elverişli ev-ler temin etmek lâzımdır. Başını sokacak rahat bir evi ol-madıkça ne temin edilen tatillerinden, ne yükseltilen ücret-lerinden tam bir istifade elde edemez. Ona içinde insan gibi yaşayabileceği evler yapalım. Bu hususta Fransa diğer mem-leketlerden çok geri kalmıştır. Böyle bir inşaat faaliyeti ayni zamanda inşaat sanayiine ve inşaat amelesine iş temin etmiş olacaktır. Müessese sahipleri kendi personellerinin ev edinmeleri hususunda mümkün olan kolaylık ve yardımı göstermelidirler. Bu hususta tekaüt ve sigorta sandıkların-dan da istifade olunabilir. İcabında belediyelerin yardımını temin etmek te mümkündür.

Teşkilâtlanmış müteahhitler ve mahalli idareler: • İnşaat müteahhitleri milli federasyonunun senelik ziya-fetinde (Burton) belediye reisi söylediği nutukta inşaat mü-teahhitlerinin teşkilâtlarını takdir etmiş teşkilâta henüz gir-memiş olan müteahhitler yüzünden belediyenin münakaşa-larda müşkülâtla karşılaştığını söyliyerek bütün müteahhit-leri millî inşaat federasyonuna girmeğe davet etmiştir. Bu hususta hattâ daha da ileri giderek, teşkilâta dahil bulun-mıyan müteahhitleri münakaşalara kabul etmekten imtina eylemek niyetinde bulunduğunu da ilâve etmiş ve teşkilât-lanmış müteahhitlerin amele federasyonlarile iyi bir anlaş-ma halinde bulunduklarını ilâve etmiştir.

Sergi:

İmparatorluk sergisi 1938 senesi Mayıs - Teşrinievvel aylarında Glaskov şehrinde açılmış bulunacaktır. (100) pav-yon ile (120000) kişilik bir stadyum ihtiva etmektedir.

İSVİÇRE Duvarcılıkta çıraklık:

Ekonomi idaresince yeni kabul edilen bir nizamnameye göre duvarcılık işlerinde çıraklık meselesi yeni ahkâma tâ-bi tutulmaktadır. Çıraklık müddeti (3) sene olarak testâ-bit edilmiştir. Duvarcılıktaki çıraklık ayni zamanda duvarlara çini ve emsali levhalar kaplanması ve çimento işçiliği için yetişmeğe de esas tutulmuştur. Duvarcılıktaki çıraklık müd-detini bitiren bir amele bir senede çinicilik ve çimento iş-lerinde çalıştıktan sonra çıraklık sonu imtihanına tâbi tutu-lacaktır. Bir müessese beş çıraktan fazla istihdam edemez. Her beş usta için ancak bir çırak istihdamına müsaade olun- • muştur.

İsviçre denize bağ'anıyor:

Pö nehrini Tessin'e raptedecek bir kanal anılmasına ka-rar verilmiştir. B " kaıııl İsviçreyi denize bağlamış olacaktır.

Makine ile işleyen kürek kullanılabilir mi? İsviçre temyiz mahkemesi çok meraklı bir karar vermiş-tir. Bu karara göre temyiz mahkemesi, muhtelif mahkemeler tarafından işsizlikle mücadele prensibine istinat olunarak ve-rilmiş olan bazı kararları nakzetmiştir. Temyiz mahkemesi bu kararında, makine ile işleyen mezkûr küreği kullanma-nın sanayi hürriyetine istinat ettiğini ve memleketin umumî nizam ve emniyetini ihlâl suçu telâkki edilemiyeceğini bil-dirmiştir. Bahse mevzu olan makine kürekli tarak

makine-INGİLTERE ikametgâhlar hakkında yeni kanun:

İkinci defa mecliste tetkik edilmekte olan yeni kanun 3uz kira mukabilinde ziraat amelesine icara verilmek üze-Î ikametgâhlar inşasını teşvik etmektedir.

TUNUS İnşaat işlerinde darlık:

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu teşebbüs umumileşirse gerek inşaat malzemesi ya- pan fabrikalar, gerekse inşaat mahallinde çalışan inşaatçı- lar, yani bütün inşaat sanayii daha muntazam

Nitekim, millî inşaat ve nafıa federasyonu tarafından yapılan bir tahmine göre, hususî eşhas tarafından verilen siparişlerin üçte ikisinin tamir ve bakım işlerine ta-

Görülüyor ki Amerikada yapı sosyeteleri amele seçimi hususunda çok müşkülpesend davranıyorlar ve işçilik kabiliyetlerinde hafif noksanı olan kimseleri istihdam ey-

Otorutların inşa- atını üzerine alan«Reichsautcbahnen» şirketinde 1936 senesi zarfında çalışan amele miktarı 121.668 kişidir.. Yine ayni sene zarfında yol

Bu suretle, esasında 1616 kişi istiab eden salon, gerektiği zaman 400 kişilik küçük bir salon hali- ne getirilebilmekte ve buna göre küçük temsil- lerden büyük boks

Bu cihetleri göz önünde tutarak, ekonomik motörlü na- kil vasıtalarından yapı endüstrisi ihtiyaçlarına en muvafık surette cevap verebilecek bir tip yaratılmak icap

Aile meskenleri inşaatı normal zamanlarda, diğer sanayie nazaran olan ehemmiyetine rağmen, arzm ancak bir kısmını tatmin eder.. Amerikada aile meskenleri inşaatı hakkında 1915

Bu hesapça, Fele- menkde Bina ve Nafıa işleri işçilerinin mecmu miktarı 92.000 ve sair işlere mensup işçilerin miktarı da yine müteahhidler hariç olmak üzere 32.000