T. C.
SELÇUK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
TARİH ANA BİLİM DALI YAKINÇAĞ TARİHİ BİLİM DALI
1847 – 1848 TARİHLERİNDE
KONYA’NIN SOSYAL VE EKONOMİK DURUMU
(80 Numaralı Konya Şer’iye Siciline Göre)
YÜKSEK LİSANS TEZİ
DANIŞMAN
YRD. DOÇ. DR. DOĞAN YÖRÜK
HAZIRLAYAN SAVAŞ EROĞLU
I İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER ...I ÖNSÖZ... XIII KISALTMALAR ...XV TABLOLAR ...XVII GRAFİKLER ...XVII GİRİŞ ...XVII
I-ŞER’İYE SİCİLLERİNİN İÇERİĞİ ÖNEMİ VE ŞEKİL ÖZELLİKLERİ... 1
II-SİCİLLERDE YER ALAN BELGELER... 4
III-ŞER’İYE SİCİLLERİNİN BUGÜNKÜ DURUMU... 6
IV-KONYA ŞER’İYE SİCİLLERİ VE 80(80-F39)NUMARALI ŞER’İYE SİCİLİ... 7
A- Konya Şer’iye Sicilleri ... 7
B- 80 (80-F39) Numarala Konya Şer’iye Sicili... 8
V-TANZİMAT’IN İLK YILLARINDA OSMANLI DEVLETİ... 10
A-Siyasi Gelişmeler... 10
B-Tanzimat’ın İlânı ... 11
C-Tanzimat’ın İlânından Sonra Yapılan Yenilikler... 13
VI-TANZİMAT DÖNEMİ’NE KADAR KONYA’NIN KISA TARİHÇESİ... 15
BİRİNCİ BÖLÜM TEREKE İLE İLGİLİ BELGELER I-TEREKE KAYITLARI VE YAZIM ŞEKLİ... 20
A- Terekelerin Müslim – Gayrimüslim Dağılımı ... 23
II-AİLE YAPISI... 25
A- Mehir ve Uygulanışı... 27
B. Osmanlı Kadınının Durumu... 30
C- Çok Eşle Evlilik (Poligami) ve Nedenleri ... 33
D- Ailelerin Çocuk Sayıları ... 39
E- Vasî Tayini... 43
F- Mirasçılar ... 44
G- Ailenin Ekonomik Durumu ... 49
İKİNCİ BÖLÜM SOSYAL YAPI VE DİĞER MESELELER I-ANLAŞMAZLIK DAVALARI... 53
A- Miras Anlaşmazlıkları ... 54
B- Alacak Meseleleri ... 55
C- Arazi Anlaşmazlıkları... 57
D- Köyler Arası Anlaşmazlıklar... 58
1- Su Anlaşmazlıkları ...58
2- Toprak Anlaşmazlıkları ...59
II
A- Hırsızlık ve Gasp Davaları ... 60
B- Cinayet... 62
C- Yolsuzluk ve Haksızlıklar... 65
III-EKONOMİK YAPI İLE İLGİLİ BELGELER... 66
A- Ekonomik Faaliyetler ... 66
1- Gayrimenkul Fiyatları ...67
2- Hububat Gıda ve Bazı İhtiyaç Maddelerinin Fiyatları...69
3- Narhlar...70 4- Kira İşlemleri...72 5- Beratlı Tüccar ...74 B- Vergi ... 75 C- Harcamalar... 78 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM ASKERÎ YAPI İLE İLGİLİ BELGELER I-EMNİYET VE GÜVENLİK İLE İLGİLİ BELGELER... 81
A- Posta Tatarları... 81
B- Hac Kafileleri ... 82
C- Konar – Göçerler ... 84
D- İsyancıların Konya Havalisine Yerleştirilmeleri ... 86
II-ASKERLİKLE İLGİLİ BELGELER... 88
A- Redif Askeri Teşkilatı ve Kura Sistemi ... 88
III-YÖNETİCİLERİN HALKA İYİ DAVRANMALARI İLE İLGİLİ BELGELER... 92
A- Halka Karşı Yapılacak Muameleler ... 92
IV-FARKLI KONULARA AİT BELGELER... 93
A- Tayinler ... 93
B- Bulunan Hayvanlar ve Köleler İle İlgili Muameleler ... 94
C- Vakıflar İle İlgili Belgeler ... 95
D- Diğer Belgeler ... 98
SONUÇ...100
BİBLİYOGRAFYA...103
EKLER...111
EK-180NUMARALI KONYA ŞER’İYE SİCİLİ’NİN TASNİFİ...111
EK-380NUMARALI KONYA ŞER’İYE SİCİLİNDE ADI GEÇEN KÖYLER...113
EK-480NUMARALI KONYA ŞER’İYE SİCİLİNDE ADI GEÇEN KONYA MAHALLELERİ...114
EK-580NUMARALI KONYA ŞER’İYE SİCİLİ’NDE YER ALAN MENZİL (EV)FİYATLARI...115
EK-680NUMARALI KONYA ŞER’İYE SİCİLİ’NDE YER ALAN BAĞ BAHÇE VE TARLA FİYATLARI...119
EK-780NUMARALI KONYA ŞER’İYE SİCİLİ’NİN TRANSKRİPSİYONU...123
1/1- Yalan yere dava açanın kaydedilmesi ...123
1/2- Karısına eziyet etmeyeceğine da’ir taahhüt...123
1/3- Bulunan devenin beytü’l-mâle teslimi...123
1/4- Bulunan hayvanın beytü’l-mâle teslimi...123
2/1- Bulunan hayvanın beytü’l-mâle ve sahibine teslimi...123
2/2- Bulunan devenin beytü’l-mâle teslimi...123
III
2/4- Şahıslar arasında arazi anlaşmazlığı da‛ vası ...124
2/5- Cami-i şerifin masrafı...124
2/6- Vakıf mütevellisi tarafından görevlendirme kaydı...125
3/1- Nâ’ib ta‛yini ...125
3/2- Tereke kaydı...125
4/1- Vakıf gelirlerinden alınan hisselerde anlaşmazlık davası...127
4/2- Koyun ve keçi eti narhının düşürülmesi...128
5/1- Tereke kaydı...129
8/1- Tereke kaydı...133
8/2- Tereke kaydı...134
9/1- Ekmek narhının belirlenmesi...135
9/2- Tereke kaydı...136
11/1- Ne olduğu anlaşılamamaktadır...139
11/2- Tereke kaydı...139
12/1- Sürre alayının güvenlik ve ihtiyaçlarının karşılanması hakkında ferman...140
12/2- Tereke kaydı...141
13/1- Tereke kaydı...142
13/2- Cinayet Da‛vası...143
14/1- Çalınan hayvanların kaydedilmesi ...144
15/1- Şahıslar arasında arazi anlaşmazlığı...147
15/2- Tereke kaydında gizlenen alacak da‛vası ...148
16/1- Tereke kaydı...149 16/2- Tereke kaydı...150 17/1- Tereke kaydı...151 17/2- Tereke kaydı...152 18/1- Tereke kaydı...153 18/2- Tereke kaydı...155 19/1- Tereke kaydı...155 20/1- Tereke kaydı...157 20/2- Tereke kaydı...158 21/1- Tereke kaydı...160
22/2- Ramazan hilalinin görülmesi...161
22/3- Tereke kaydı ve vasî-i muhtar olduğunun ispatlanması ...162
23/1- Kura Usulünün uygulanmasında usulsüzlük olup olmadığını teftiş için me’mur görevlendirilmesi ile ilgili berat...163
25/1- Cinayet da‛vası ve diyet ödenmesi ...165
25/2- Cinayet davası sonucunda diyet ödenmesi ve ayrıca verilecek cezanın İstanbul’dan sorulması ...167
IV
27/1- Karısını öldüren adamın diyet ödemesi konusunda Sadrazam emrinin gereği olarak malının
satılarak diyetin ödetilmesi ...169
27/2- Miras davası ...170
28/1- Tereke kaydı...171
29/1- Saray yanında yapılan kiler ve hapishane inşaatında kullanılan malzeme ve giderlerinin kaydıdır...173 29/2- Tereke kaydı...174 30/1- Tereke kaydı...175 30/2- Tereke kaydı...176 31/1- Tereke kaydı...178 31/2- Tereke kaydı...179 32/1- Tereke kaydı...180 33/1- Tereke kaydı...181 33/2- Tereke kaydı...182
34/1- Ölen kişinin terekesinden borcunun ödenmesine da’ir ferman ...183
34/2- Tereke kaydı...184
35/1- Tereke kaydı...185
36/1- Tereke kaydı...188
36/2- Tereke kaydı...188
37/1- Vakıf görevlilerinin beratlarının yenilenmesi isteği ...189
37/2- Tereke kaydı...190
38/1- Konya köylülerinden çalınıp Arabistan ve Kürdistan’a gönderilen hayvanatın geri gönderilmesi isteği...191
38/2- Tereke kaydı...192
39/1- Redif birliklerine tayin ile ilgili ferman...193
39/2- Kaçak kölenin sahibi zuhur etmediğinden satışının yapılması...194
40/1- Tereke kaydı...195
40/2- Bulunan devenin sahibi zuhur etmediği için satılması ...196
41/1- Vasî tayini ...197
41/2- Güherçile fabrikasına yapılacak ek bina ve tamirat işleri için yapılacak olan masrafın keşif kaydıdır...198
42/1- Konar- göçerlerin halka verdikleri zararın önlenmesi için dilekçe...199
43/1- Şirket anlaşmazlığının çözülmesi için ferman...201
43/2- Cinayet iddiasıyla da‛va ...202
44/1- Bulunan devenin süresi dolduktan sonra satılması...202
44/2- Bulunan devenin süresi dolduktan sonra satılması...203
44/3- Tereke kaydı...204
45/1- Tereke kaydı...204
45/2- Cinayet iddiasıyla da‛va ...205
V
47/1- Faiz ile pâre verilirken dikkat edilecek hususlar hakkında ferman ...208
48/1- Ordunun konak yerlerinde ihtiyaçlarının giderilmesi konusunda irâde...209
48/2- Tereke kaydı...210 49/1- Tereke kaydı...211 49/2- Tereke kaydı...212 50/1- Tereke kaydı...213 50/2- Tereke kaydı...214 50/3- Tereke kaydı...215 51/1- Tereke kaydı...215 51/2- Tereke kaydı...216 51/3- Tereke kaydı...218
52/1- Haklarında şikâyet olan kişilerin soruşturulması ve durumun bildirilmesi hakkında sadrazam emri...218
52/2- Tereke kaydı...220
53/1- Tereke kaydı...221
53/2- Tereke kaydı...222
54/1- Tereke kaydı...223
56/1- Saray içerisinde bulunan çeşmenin tamiri için yapılan masraf defteri ...227
57/1- Tereke kaydı...228
57/2- Bulunan devenin süresi dolup satılması ...229
58/1- Tereke kaydı...230
58/2- Tereke kaydı...230
59/1- Alacağın alındığının kaydedilmesi ...232
59/2- Tereke kaydı...233
60/1- Sonradan ortaya çıkan alacakların alındığının kayit edilmesi ...234
61/1- Tereke kaydı...236
61/2- Tereke kaydı...237
62/1- Tereke kaydı...238
62/2- Tereke kaydı...239
63/1- Tereke kaydı...240
63/2- Tereke kaydı (Gayrimüslim) ...240
63/3- Tereke kaydı...241
64/1- Tereke kaydı...242
64/2- Tereke kaydı...244
65/1- Tereke kaydı...245
66/1- Köyler arasında su anlaşmazlığı da‛vası ...247
66/2- Tereke kaydı (Gayrimüslim) ...248
67/1- Yol kesip gaspta bulunan kişilerin gasp ettikleri malların kaydı...249
68/1- Tereke kaydı...251
VI 69/2- Tereke kaydı...254 70/1- Tereke kaydı...255 71/1- Tereke kaydı...256 71/2- Tereke kaydı...257 72/1- Tereke kaydı...258 72/2- Tereke kaydı...259
73/1- Kendisine kalan mirasa müdahale edilmesinin önlenmesi için dilekçe...260
73/2- Tereke kaydı...260
74/1- Tereke kaydı...261
74/2- Tereke kaydı...262
75/1- Tereke kaydı...264
75/2- Tereke kaydı (Gayrimüslim) ...264
76/1- Tereke kaydı...265
76/2- Tereke kaydı...267
76/3- Tereke kaydı...267
77/1- Tereke kaydı...268
77/2- Vâris olduğunu ispat da‛vası ...269
78/1- Tereke kaydı...269
79/1- Kadını kendisine nikâhlamak isteğiyle da‛va...271
79/2- Vakıf arazisinin vergilerinin nereye verileceğinin belirlenmesi...272
80/1- Posta tatarlarının güvenliğinin sağlanması ve ihmal sonucu oluşan zararın o yerdeki görevli ve ahâliye ödettirileceği konusunda ferman ...273
81/1- Tereke kaydı...275
81/2- Tereke kaydı...276
82/1- Ölen postahâne müdürü yerine birinin görevlendirilmesi ...277
82/2- Tereke kaydı...278
82/3- Tereke kaydı...278
83/1- Tereke kaydı...279
83/2- Saray içerisinde bulunan çeşmenin su yollarında yapılan tamiratın masraf defteridir ...280
83/3- Göçebe aşiretlerin halka verdiği zararın önlenmesi için görevlendirilen askeri birliklerin yanlarına verilen yazı...281
84/1- Tereke kaydı...282
85/1- Tereke kaydı...283
85/2- Tereke kaydı...284
86/1- Tereke kaydı...285
86/2- Alacağın alınıverilmesi. Alınamaması halinde borçlunun Dersa‛âdet’e gönderilmesi konusunda sadrazam emri...286
86/3- Tereke kaydı...287
VII
87/2- Cinayeti işlediği delil getirilerek ispatlanamayan ve yemin verildiğinde yemin eden kişinin
serbest bırakılması konusunda sadrazam emri...288
87/3- Tereke kaydı...289
88/1- Vakıf gelirlerinin harcanmasıyla ilgili ferman ...290
89/1- Avrupa tüccarına hizmetkârlık için izin verilmesi ...293
90/1- Vali konağı içerisinde bulunan çeşmelerin suyolunun tamir masrafları defteridir...293
90/2- Tereke kaydı...294 91/1- Tereke kaydı...295 91/2- Tereke kaydı...296 92/1- Tereke kaydı...297 92/2- Tereke kaydı...298 93/1- Tereke kaydı...299 93/2- Tereke kaydı...300
94/1- Köyler arasında arazi anlaşmazlığı (Beyşehir)...302
95/1- Bulunan devenin süresi dolup satılması ...303
95/2- Tereke kaydı...304
95/3- Tereke kaydı...305
96/1- Halka kötü muamele yapılmaması konusunda gönderilen sadrazam emrinin gereğinin yapılacağının taahhüt edilmesi (Sadece Beyşehir)...306
96/2- Halka kötü muamele yapılmaması konusunda gönderilen sadrazam emrinin gereğinin yapılacağının taahhüt edilmesi (Tüm kazâlar)...307
98/1- Tanzimat’ın Uygulandığı yerlerde halka kötü muamele edilmemesine dair sadrazam emri311 98/2- Tereke kaydı...312
99/1- Tereke kaydı...313
99/2- Tereke kaydı...314
100/1- Tereke kaydı...315
100/2- Gayrimenkullerin kiraya verilmesi sırasında dikkat edilecek usuller hakkında sadrazam emri ...316
101/1- Gayrimenkullerin kiraya verilmesi ve işletilmesi hususunda sadrazam emrinin uygulanması ile ilgili mesuliyetin meclise ait olduğunu belirtir Zabtiye Müşiri’nin buyuruldusu ...318
102/1- Gayrimenkullerin kiralanması ve işletilmesinde dikkat edilecek hususlar konusunda yayınlanan evrakdır ...319
102/2- Alacağın tahsil edildiğinin kaydedilmesi ...320
103/1- Tereke kaydı...321
103/2- Tereke kaydı...321
103/3- Tereke kaydı...322
104/1- Askere alma sırasında dikkat edilecek hususlar hakkında ferman ...323
104/2- Askere almada kura memurları görevlendirilmesi ve bu memurlara yardımcı olunması konusunda sadrazam emri...324
VIII
105/2- Talebelerin askere alınması konusunda sadrazam buyuruldusu. ...325
106/1- Arnavutluk’ta isyan çıkartan kişilerim Konya havalisine yerleştirilmeleri hakkında sadrazam emri...327
106/2- Arnavutluk’ta isyan çıkartıp Konya’ya gönderilenlerle birlikte İki kişinin daha yerleştirilmeleri hakkında sadrazam emri...328
106/3- Arnavutluk’tan göç ettirilip Konya’ya yerleştirilen Arnavut reislerinin başka mahallere gitmemesine dikkat edileceği hakkında emir...328
107/1- Arnavutluk’tan göç ettirilen Arnavut reislerinin ve tebaalarının isim listesidir ...329
108/1- Tereke kaydı (Gayrimüslim) ...330
108/2- Tereke kaydı (Gayrimüslim) ...332
109/1- Vergi alınırken yapılan haksızlığın düzeltilmesi hakkında ...333
109/2- Köyler arasında arazi anlaşmazlığı da‛vası ...333
110/1- Talebelerin askerlik işlemleri ile ilgilidir ...335
110/2- Aşiret reislerinin naiblerin yaptıkları işleri kendi aşiretlerinde yaptırmalarının uygun olmadığı hakkında sadrazam emri ...336
111/1- Bahçelerde yetiştirilen çeşitli meyve ve sebzelerden zorla öşür alınmasını yasaklayan sadrazam emri...336
111/2- Tereke kaydı...337
112/1- Tereke kaydı...338
112/2- Tereke kaydı...340
113/1- Tereke kaydı (Gayrimüslim) ...341
114/1- Tereke kaydı (Gayrimüslim) ...342
115/1- Tuzcu Bölüğü hastane ve eczanesindeki bazı malların satılması hakkındadır ...344
115/2- Tereke kaydı...345
116/1- Aladağ Kazâsı naibi olduğuna dair kayıt...346
116/2- Cinayet ve gasp konusunda dikkat edilmesi hususunda ...346
116/3- Tereke kaydı...347
117/1- Tereke kaydı...348
117/2- Tereke kaydı (Gayrimüslim) ...349
118/1- Vakıf gayr-i menkullerinin tamiri için yapılan masraf defteridir ...350
119/1- Tereke kaydı...351
119/2- Tereke kaydı...352
120/1- Tereke kaydı...354
124/1- Tereke kaydı (Gayrimüslim) ...359
125/1- Sürre-i hümayunun yol güvenliğinin sağlanması hakkında ferman ...360
126/1- Tereke kaydı (Gayrimüslim) ...362
126/2- Tereke kaydı...363
127/1- Askeri kışla içerisinde bulunan caminin 12 aylık masraf defteridir ...364
127/2- Tereke kaydı...364
IX
128/2- Tereke kaydı...366
129/1- Vergi ile ilgili ferman...367
129/2- Tereke kaydı...368
130/1- Tereke kaydı (Gayrimüslim) ...369
130/2- Tereke kaydı...371
131/1- Tereke kaydı...371
131/2- Tereke kaydı...372
132/1- Tereke kaydı...373
133/1- Tereke kaydı...374
133/2- Ağıllardan alınan vergi hakkındadır...375
134/1- Tereke kaydı...377
134/2- Tereke kaydı (Gayrimüslim) ...378
135/1- Tereke kaydı (Gayrimüslim) ...379
136/1- Tereke kayıtlarından alınan ve kabz edilen malların durumu ve Beytü’l-mal vekili tayin buyuruldusu ...381
136/2- Tereke kaydı...382
137/1- Tereke kaydı...383
137/2- Verâset yoluya intikal iden arazi anlaşmazlığı da‛vası...384
138/1- Tereke kaydı...385
138/2- Tereke kaydı (Gayrimüslim) ...386
139/1- Tereke kaydı...387 139/2- Tereke kaydı...388 140/1- Tereke kaydı...389 140/2- Tereke kaydı...390 143/1- Vâsi tayini ...394 144/1- Tereke kaydı...394 145/1- Tereke kaydı...396 145/2- Tereke kaydı...397 146/1- Tereke kaydı...398 146/2- Tereke kaydı...398 147/1- Tereke kaydı...399
147/2- Tereke kaydı (Gayrimüslim) ...400
148/1- Tereke kaydı (Gayrimüslim) ...401
149/1- Tereke kaydı...402 149/2- Vâsi tayini ...404 150/1- Tereke kaydı...404 150/2- Tereke kaydı...406 151/1- Tereke kaydı...407 151/2- Tereke kaydı...408 152/1- Tereke kaydı...409
X
153/1- Tereke kaydı...411
154/1- Tereke kaydı...413
154/2- Tereke kaydı (Gayrimüslim) ...414
155/1- Tereke kaydı...416 155/2- Tereke kaydı...416 156/1- Tereke kaydı...418 157/1- Tereke kaydı...419 157/2- Tereke kaydı...420 158/1- Tereke kaydı...421 158/2- Tereke kaydı...421 159/1- Tereke kaydı...422 159/2- Tereke kaydı...424 160/1- Tereke kaydı...424 160/2- Tereke kaydı...426 161/1- Tereke kaydı...426 161/2- Tereke kaydı...427 161/3- Tereke kaydı...428 162/1- Tereke kaydı...429 162/2- Tereke kaydı...430 162/3- Tereke kaydı...430 163/1- Vasî tayini ...432
163/2- Tereke kaydı (Gayrimüslim) ...432
164/1- Tereke kaydı...433 164/2- Tereke kaydı...434 165/1- Tereke kaydı...435 165/2- Tereke kaydı...436 166/1- Tereke kaydı...437 166/2- Tereke kaydı...438 167/1- Tereke kaydı...439 167/2- Tereke kaydı...440 168/1- Tereke kaydı...441 168/2- Tereke kaydı...442 169/1- Tereke kaydı...443 169/2- Tereke kaydı...444 170/1- Tereke kaydı...445 170/2- Tereke kaydı...446
171/1- Tereke kaydı (Gayrimüslim) ...447
172/1- Tereke kaydı...448
172/2- Tereke kaydı...449
XI
174/1- Tereke kaydı...453
174/2- Devesi gasp edilen kişinin devesini geri alması ...454
174/3- Tereke kaydı...454
175/1- Tereke kaydı...455
175/2- Tereke kaydı...456
176/1- Tereke kaydı...458
176/2- Tereke kaydı (Gayrimüslim) ...459
176/3- Tereke kaydı...459 177/1- Tereke kaydı...460 177/2- Tereke kaydı...461 178/1- Tereke kaydı...463 178/2- Tereke kaydı...464 179/1- Tereke kaydı...465
180/1- Takvim-i Vekâyi Gazetesi’ni alanların ve ödemeleri gereken mikdarların kaydıdır...467
180/2- Tereke kaydı...467
181/1- Tereke kaydı ve vasi-i muhtar oldığunu ispat da‛vası ...468
182/1- Tereke kaydı...470 183/1- Vakfiye...471 184/1- Tereke kaydı...473 184/2- Tereke kaydı...473 185/1- Tereke kaydı...474 185/2- Tereke kaydı...475 185/3- Tereke kaydı...476 186/1- Tereke kaydı...477 186/2- Tereke kaydı...478
187/1- Köyler arasında su da‛vası ...479
188/1- Tereke kaydı...480 188/2- Tereke kaydı...481 189/1-Tereke kaydı...482 189/2- Tereke kaydı...483 190/1- Tereke kaydı...484 191/1- Tereke kaydı...486 191/2- Tereke kaydı...487
192/1- Avrupa, Acem ve Hindistan tüccarlarının hizmetçilerine dair berat ...488
192/2- Eşkıya avânesinden olduğu gerekçesiyle tutuklanan kişilerin eşkıya olmadıklarını ve bir daha bu tür bir faaliyette bulunmayacaklarına dair taahhütnâmedir ...489
193/1- Eşkıyaların kovalanması sırasında alınan develerin geri verilmesini taleb eden makbuz .490 193/2- Mülk anlaşmazlığı da‛vası...491
197/1- Mahalle çeşmesinin suyolu tamiri için alınan paraların kaydıdır ...492
XII
199/1- Kazâ müdürünün dört defada topladığı meblağın durumunu gösterir ikinci defa alınan ek
mazbatadır ...494
202/1- Narh...500
203/1- Buzhâneden gönderilen buzların ve bedellerinin kaydıdır ...500
203/2- 1264 Senesi Cizye Miktarı ...501
XIII ÖNSÖZ
XIX. yüzyılının başlarında Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılmasıyla Osmanlı Devleti’nde yenilikler hız kazanmış, II. Mahmut birçok ıslahat hareketine girişmiştir. Yaptığı yeniliklerle Tanzimat dönemine zemin hazırlamıştır. Daha sonra tahta çıkan Abdülmecit, genç yaşına rağmen, Mustafa Reşit Paşa’nın ön ayak olmasıyla 1839 yılında Tanzimat Fermanı’nı ilân etmiştir.
Tanzimat Fermanı’ndan (1839) Meşrutiyet’in ilanına (1876) kadar geçen dönem Osmanlı Devleti’nde “Tanzimat Dönemi” olarak anılmaktadır. Bu dönemde Osmanlı Devleti’nde hukuk, vergi ve yönetim alanında birçok yenilik yapılmıştır. Bu yeniliklerin taşrada nasıl uygulandığı ve insanlar üzerinde ne gibi izler bıraktığı konusunda en iyi bilgi veren kaynaklardan biri de şüphesiz şer’iye sicilleridir. İncelememize konu olan 80 Numaralı Konya Şer’iye Sicili de bu bakımdan kayda değerdir.
Bu çalışmada, 1847 – 1848 yıllarını kapsayan 80 Numaralı Konya Şer’iye Sicili esas alınarak, Tanzimat dönemi uygulamalarının Konya’ya yansıması ve Konya’nın sosyal, ekonomik ve askerî yapısı incelenmeye çalışılmıştır. Özellikle sicilin büyük bir kısmının tereke kayıtlarına ait olması nedeniyle, dönemin Konya ailesi hakkında geniş bir malûmat elde edilmiştir.
80 Numaralı Konya Şer’iye Sicili üzerinde yapılan bu araştırma bir giriş ve üç bölümden oluşmuştur. Girişte şer’iye sicilleri, özellikleri ve bu günkü durumu hakkında genel bilgiler verilmiştir. Ayrıca Konya Şer’iye Sicilleri ve 80 Numaralı Konya Şer’iye Sicili hakkında elde edilebilen bazı malûmat da burada yer almıştır. Konya’nın Tanzimat’a kadar kısa tarihçesi ve Tanzimat döneminde Osmanlı Devleti’nde meydana gelen siyasî gelişmeler ve yapılan yenilikler hakkında da genel bazı bilgiler verilmiştir.
Birinci bölümde özellikle tereke kayıtlarından hareketle Konya’daki aile yapısı, kadının durumu, çok eşle evlilik uygulamaları, çocuk sayıları ve cinsiyete göre dağılımı, ailenin ekonomik yapısı gibi meseleler aydınlatılmaya çalışılmıştır.
İkinci bölümde sosyal yapı ele alınarak dönemin Konya’sında adi suçlar ve anlaşmazlıkların mahiyeti ve ekonomik yapı ile ilgili elde edilen veriler değerlendirilmiştir. Son bölümde ise askerî konular irdelenmiş, emniyet, güvenlik ve askerlikle ilgili durum ortaya konulmuştur. Halka karşı yapılacak muameleler üzerinde de durulmuştur. Ayrıca tayinler, bulunan hayvan ve kölelerin durumu ve vakıflar ile ilgili meseleler de bu bölüm içerisinde yer almıştır.
XIV
Çalışmaya, kaynak taraması ve benzer çalışmalar incelenerek başlanmış, ardından sicilin transkripsiyonu yapılmıştır. Transkripsiyon çalışması gibi çok zor bir işte hata yapılmaması mümkün değildir. Elden geldiğince bu hususun titizlikle üzerinde durulmasına rağmen dikkatten kaçan hataların olabileceği göz önünde tutulmalıdır. Sicilde okunamayan kelimeler için (...), okunan fakat şüphe duyulan terimler için (?), boş bırakılan yerler için ise (boş) ibaresi kullanılmıştır. Zaman zaman da parantez içerisinde orijinal metinde olmadığı halde tarafımızdan eklenmiş kısımlar yer almıştır. Tereke kayıtlarında yer alan malların fiyatları yazılırken asıl metinde olmadığı halde “kıymet” ifadesi eklenmiştir. Dipnotlarda belgeler belirtilirken KŞS 80, 183/1 şeklinde bir yazım yoluna gidilmiştir. “KŞS”, Konya Şer’iye Sicili’ni, “80” sicil numarasını, 183 sicildeki orijinal metnin sayfa numarasını, 1 ise sayfada yer alan belgenin kaçıncı belge olduğunu göstermektedir. Örnek çalışmalarda olduğu gibi Hicrî tarihlerin yanına Miladî tarihler de eklenmiştir. Ayrıca Hicrî tarihlerin Arapça ifadelerle belirtildiği yerlerde, Hicrî tarihteki karşılıkları parantez içerisinde verilmiştir.
Bu çalışmada bana destek olan, danışmanım Sayın Yrd. Doç. Dr. Doğan Yörük hocama, bölümde tanıdığım ilk hocam ve ilk tanıdığı andan itibaren bir baba gibi muamele eden Sayın Yrd. Doç. Dr. Mehmet Yılmaz hocama teşekkürü bir borç bilirim. Gerek kaynak yönünden ve gerekse diğer konularda yardımcı olan Ali Rıza Soyucak’a, Dr. İsmail Kıvrım’a ve diğer hocalarıma da şükranlarımı arz ederim. Ayrıca bu eserin oluşması sırasında bana sabırla tahammül eden eşim ve benimle oyun oynamaktan fedakârlıkta bulunan oğlum Alper Halit’e de teşekkür ederim.
Savaş Eroğlu
XV
KISALTMALAR
ATASE : Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Daire Başkanlığı. AÜDTCF : Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi.
bkz. : Bakınız.
C : Cilt.
cm : Santi metre.
Çev. : Çeviren.
Edt. :Editör.
Genkur. : Genel Kurmay.
Haz. : Hazırlayan
Kr. : Kuruş.
KŞS : Konya Şer’iye Sicili.
KTO : Konya Ticaret Odası.
M.E.B. : Milli Eğitim Bakanlığı.
Mh. : Mahallesi
nd. : Nâmı diğer.
N.M. : Nam-ı mahall
s. : Sayfa.
S. : Sayı (Sadece dip notlarda bu anlamda kullanılmıştır.) ss. : Sayfalar arası.
TC : Türkiye Cumhuriyeti.
T.D.V. : Türkiye Diyanet Vakfı.
TTK : Türk Tarih Kurumu.
Ünv. : Üniversite.
vd. : ve devamı.
Y. : Yıl.
Yay. Haz. : Yayına Hazırlayan.
Sad. : Sadeleştiren.
M. : Muharrem.
S. : Safer.
Ra. : Rebiülevvel
XVI Ca. : Cemaziyelevvel C. : Cemaziyelahir. B : Receb. Ş. : Şaban. N. : Ramazan. L. : Şevval.
Za. veya Zy*. : Zilkade. Z. : Zilhicce. Şub. : Şubat. Nis. : Nisan. May. : Mayıs. Haz. : Haziran. Tem. : Temmuz. Ağs. : Ağustos. Eyl. : Eylül. Ekm. : Ekim. Kas. : Kasım. Arl. : Aralık.
XVII TABLOLAR
Tablo-1. Tereke Kayıtları...23
Tablo-2. Erkeklerin Eş Sayılarına Göre Dağılımı...34
Tablo-3. Terekelere Göre Çocuk Sayıları (Müslim) ...40
Tablo-4. Terekelere Göre Çocuk Sayıları (Gayrimüslim) ...40
Tablo-5. Müslümanların Mirasçıları ...45
Tablo-6. Gayrimüslimlerin Mirasçıları ...45
Tablo-7. Terekelerin Mal Varlıklarına Göre Dağılımı...50
Tablo-8. Ekonomik Duruma Göre Müslüman – Gayrimüslim Karşılaştırması...51
Tablo-9. Sicilde Görülen Paralar ve Değerleri (1847-1848)...67
Tablo-10. Sicile Göre Konya’da Bulunan Aşiret ve Cema‛atler ...86
GRAFİKLER Grafik 1. Tereke Kayıtlarının Müslim – Gayrimüslim Dağılımı ...24
Grafik 2. 1847 Yılı Erkeklerin Eş Sayısına Göre Dağılımı ...34
Grafik 3. 1848 Yılı Erkeklerin Eş Sayısına Göre Dağılımı ...35
Grafik 4. 1847-48 Yılları Erkeklerin Eş Sayısına Göre Dağılımı...35
Grafik 5. Müslüman çocuklarının cinsiyete göre dağılımı ...41
Grafik 6. Gayrimüslim çocuklarının cinsiyete göre dağılımı ...42
Grafik 7. 1847 Yılı Müslümanların Mirasçıları ...46
Grafik 8. 1847 Yılı Gayrimüslimlerin Mirasçıları ...46
Grafik 9. 1848 Yılı Müslümanların Mirasçıları ...47
Grafik 10. 1848 Yılı Gayrimüslim Mirasçıları ...47
Grafik 11. 1847 – 48 Yılları Müslümanların Mirasçı Dağılımı...47
Grafik 12. 1847- 48 Yılları Gayrimüslimlerin Mirasçıları ...48
1 GİRİŞ
I- Şer’iye Sicillerinin İçeriği Önemi ve Şekil Özellikleri
Osmanlı Devleti, XX. asrın ilk çeyreğinde tarihe karışırken, geride dünyanın hiçbir devletinin bırakmadığı zenginlikte arşiv malzemesi bırakmıştır. Şüphesiz bu arşiv malzemeleri içerisinde kendisine özgü yapısıyla “Şer’iyye Sicilleri” önemli bir yer tutmaktadır. Bunlar, Şer’iye Sicilleri, Kadı Defteri, Kadı Sicili, Kadı Sicilleri, Zabt-ı Vekâyi, zaman zaman da Osmanlı Mahkeme Kayıtları veya Osmanlı Mahkeme Sicilleri1 şeklinde isimlendirilmişlerdir.
Şer’iye sicilleri, insanlarla ilgili bütün hukukî olayları, kadıların verdikleri karar suretlerini, hüccetleri ve yargıyı ilgilendiren çeşitli yazılı kayıtları2 ihtiva etmektedir. Ömer Nasuhi Bilmen, sicili ifade ederken “kendisine, nikâha, talaka, vakfa, ikrara, beyi ve şiraya
ve sair hukukî muamelelere dair mahkemede cereyan eden ifadelerin ve hükümlerin zabt ve tahrir edilmiş olduğu defterdir.”3 diyerek sicillerin içeriği hakkında bilgi vermektedir.
Siciller, mukavele, senet, vakfiye kayıtları, nafaka, vekâlet, vesayet, miras davaları, tereke ve taksim kayıtları, ıtk-nâme, nikâh kayıtları ile talak davaları, günlük narh kayıtları4 gibi ilgili yerleşim birimlerine ait birçok konuda belge içermektedir. Öte yandan başta hükümdar olmak üzere, her derecedeki büyük ve küçük makamlardan beylerbeylerine, kadılara, müftülere, mütesellimlere, voyvodalara, mütevellilere, iş erlerine hitaben yazılan ferman, berat, divan tezkeresi, mektup vs. gibi resmî mahiyetteki emir ve yazı kopyaları da şer’iye sicillerinde bulunan belgelerdendir5. Ayrıca kadıların merkeze gönderdikleri halkın şikâyet ve dilekleri6, beylerbeyi ya da valinin memlekete ait verdiği emirlere ait tamimler7 de bu belgeler arasında görülmektedir.
1 Fethi Gedikli, “Osmanlı Hukuk Tarihi Kaynağı Olarak Şer’iyye Sicilleri”, Türkiye Araştırmaları Literatür Dergisi, C. 3, Yeni Türkiye yayınları, Anakara 1999, s.506.
2 Ahmet Akgündüz, Şer’iye Sicilleri, C. I, Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı Yayınları, İstanbul 1988, s.17. 3 Ömer Nasuhi Bilmen, “Hukukı İslamiyye ve Istılahatı Fıkhıyye”Kamusu, C. 6, Nazir Akbasan Matbaası,
İstanbul 1952, s.421.
4 İzzet Sak, 10 Numaralı Konya Şer’iye Sicili (1070 – 1071 / 1659 – 1661) (Transkripsiyon), Selçuk Ünv.
Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Yayınları:3, Konya 2003, s.XXIX.
5 Nuri Köstüklü, 1820- 1836 Yıllarında Hamid Sancağı ve Türkiye (182 Numaralı Isparta Şer’iye Siciline Göre),
Selçuk Ünv. Yayınları, Konya 1993, s.8.
6 Halil İnalcık, “Osmanlı Tarihi Hakkında Mühim Bir Kaynak”, AÜDTCF Dergisi, C. I, S. 2, Şubat 1943,
Ankara 1942,s.89.
7 İsmail Hakkı Uzunçarşılı, “Şer’i Mahkeme Sicilleri”, Ülkü Halkevleri Mecmuası, C. 5, S. 29, Temmuz 1935,
2
Bu kadar geniş belge ve konu içeriğine sahip olan şer’iye sicilleri şüphesiz ait olduğu dönem ve yer hakkında diğer hiçbir arşiv malzemesinde bulunamayacak zenginlikte bilgi ihtiva etmektedir. Nitekim şer’iye sicillerinin önemine birçok araştırmacı vurgu yapmıştır8.
Şer’iye sicilleri Osmanlı Devleti’nin idarî teşkilatı ve birçok kısımlarını da aydınlatmaktadır. “Özellikle kaza, sancak ve eyalet taksimatı, beylerbeylik, sancak beyliği,
kethüdalık ve voyvodalık gibi idarî, kadılık, naiblik, muhzırlık, mübaşirlik, bostancıbaşılık ve subaşılık gibi adlî müesseselerin hem idarî yapısını, hem de îfa ettikleri fonksiyonları şer’iye sicillerindeki kayıtlardan çıkarmak mümkündür.”9
Sonuç olarak, kadıların verdiği ilam, hüccet gibi vesikaların aynen geçirildiği defter10 ya da resmî vesikaların kaydedildiği kütük11 anlamına gelen sicill, Osmanlı Devleti’nde şer’iye sicilleri olarak ifade edilmiş ve kazaların başında bu yerleşim yerlerinin her konuda en önemli idarecisi olan kadıların bir nevi gelen giden evrak defteri görevini yapmıştır. Kadılar, bulundukları kazaların mülkî amirleri gibi çalıştıklarından merkezden taşraya gelen ve taşradan merkeze giden her türlü yazı12 kadıların elinden geçmiş ve bu sicillere birer sureti işlenmiştir.
Bu kadar çeşitli belge içeren siciller elbette ki tarihi değer bakımından çok önemlidir. Öncelikle ait olduğu bölge hakkında eşine az rastlanır nitelikte bilgiler içermektedir. “XIX.
yüzyıl Osmanlı Şehir Ekonomisi (Sivas Örneği)” isimli bir makale yayınlayan Ömer Demirel,
çalıştığı konu ile ilgili kaynak sıkıntısını şer’iye sicilleri ile aştığını ifade etmektedir13.
Ait olduğu bölge hakkında, insanların yaşam tarzları, giyinişleri, kullandıkları eşyalar, kuru ve yaş olarak tükettikleri yiyecek maddeleri, kadın ve erkeklerin giyim tarzları, kullandıkları evlerin nitelikleri, aile yaşantısı, toplum içerisinde kadının sahip olduğu yer,
8 “Bu sicil defterleri incelenmeden, imparatorluğun idarî ve içtimaî tarihini hakkıyla meydana çıkarmak
imkânsızdır denilebilir.” İnalcık, “Osmanlı Tarihi Hakkında”, s.89; “her kaza ve sancakta sicillerin tutulduğu zamandaki semt ve havali adları üzerinde “yer adları”na dair yapılacak tetkikler için bu sicillerin ehemmiyeti üzerinde durmak isteriz.” T. Mümtaz Yaman, “Şer’î Mahkeme Sicilleri”, Ülkü Halkevleri Dergisi, C. XII, S. 68, İlkteşrin 1938, Ankara 1938, s.154; “şehir tarihi ve yurdun çeşitli bölgelerindeki mahallî hayata ait ilmi
araştırmalarda birinci dereceden kaynak” Akgündüz, Şer’iye Sicilleri, s.12; “Menzillerin kurulması, sefer halinde miri develerin iaşesi, savaş için gerekli mühimmatın yollanması, askerin iaşe ve sefer için alınan diğer tedbirler, bununla ilgili mahallî faaliyetler bu defterlerde kayıtlıdır. Bu kayıtlar seferler hakkında o zamana kadar bilinen bilgileri çok kere çürüttüğü gibi, bazen de teyid eder.”Köstüklü, Hamid Sancağı ve Türkiye, s. 9; Suraiya Faroqhi de kırsal alan hakkında bilgi veren kaynakları sıralarken aralarında sicillere de yer vermektedir Suraiya Faroqhi, Osmanlı Şehirleri ve Kırsal Hayat, (Çev. Emine Sonnur Özcan), Doğubatı Yayınları, Ankara 2006, s.65.
9 Akgündüz, Şer’iye Sicilleri, s.16.
10 Mehmet Zeki Pakalın, Osmanlı Tarihi Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, C. III, İstanbul 1993, s. 210. 11 Ferit Devellioğlu, Osmanlıca – Türkçe Ansiklopedik Lûgat,(Yay. Haz. Aydın Sami Güneyçal), Aydın
Kitabevi Yayınları, Ankara 1993, s.951.
12 İ. H. Uzunçarşılı “sırf askeri nitelikli olanlardan maadası hemen hep kadılara yazılıyordu” diyerek sadece askeri nitelikte olanları dışarıda tutmuştur. Uzunçarşılı, “Şer’î Mahkeme Sicilleri”, s.366.
3
ailelerin çocuk sayıları, Müslim – Gayrimüslim ilişkileri, ticarî, sanayî ve tarımsal hayat, paranın alım gücü, eşyaların ekonomik değerleri, yıllar içerisinde paranın değerinin nasıl bir seyir izlediği gibi ve daha birçok konuda bilgilere ulaşmak mümkündür. Sosyal ve ekonomik hayatla ilgili olarak belirttiğimiz bu konulardan başka, devlet teşkilat yapısı, kurumların işleyişi, askerî konularda yapılan her türlü çalışma bu defterlerden elde edilecek olan verilerle aydınlanabilmektedir. Yalnız şunu da unutmamak gerektir ki, şer’iye sicilleri çoğu zaman dava konusu olmuş meseleleri içermektedir. Dolayısı ile araştırma yapılan konuda dava konusu olmayıp kayda geçmemiş durumların da bulunabileceği göz ardı edilmemelidir. Bu nedenle de karar verirken itiyadı elden bırakmamak gerekmektedir.
Tarihte ilk kadı sicilinin Emeviler döneminde Mısır’da tutulduğu bilinmektedir. Hz. Muaviye’nin Mısır kadısı Süleym b. Itır daha önce hükme bağlamış olduğu bir miras davasının tarafların sonradan inkâr etmesi üzerine, olayı tekrar hükme bağlayıp, ispatını kolaylaştırmak için bir sicile kaydetmiş ve bu durumu şahitlendirmiştir14. Daha sonra bu uygulama devam ettirilmiştir. Osmanlı Devleti’nde ise devletin kuruluşundan itibaren kadılık müessesesinin var olduğu bilinmekle birlikte bu gün elimize ancak XV ilâ XX. yüzyıllar arasına ait şer’iye sicilleri ulaşabilmiştir15.
Şer’iye sicilleri, kendine özgü fizikî yapısı olan defterlerdir. Uzun boylu ve dar enli olarak hazırlanan bu defterler, her zaman aynı olmamak kaydıyla “40 santim boyunda olan
bir defterin on altı on yedi santim eninde”16 boy ve uzunlukta oldukları görülmektedir. Bu şekilde yapılmasının nedeni olarak, kadının herhangi bir yere gidip dava görmesi gerekirse defteri giyindiği cübbenin cebine koyup götürebilmesi için dar enli ve uzun boylu şekilde yapıldığı ifade edilmiştir. Kullanılan yazı sitili çoğu zaman talik kırması denilen yazı sitilidir17. Bu yazı sitilinden başka rika kırması ve divanî18 gibi yazı sitilleri de kullanılmıştır. Kâğıtları çok sağlam ve parlak; mürekkepleri de bu gün bile parlaklığını muhafaza edecek kadar sabittir. Çoğunlukla defterlerin üzerinde kadıların isimleri mevcuttur19.
Şer’iye sicillerinde kullanılan dil, ilk başlarda Arapça iken, XVII. yüzyılın sonlarından itibaren tamamen Türkçeleşmiştir20. Buna rağmen bazı klişeleşmiş ifadeler Arapça olarak
13 Ömer Demirel, “XIX. Yüzyıl Omsalı Şehir Ekonomisi (Sivas Örneği)”, Osmanlı, C. 3, Yeni Türkiye
Yayınları, Ankara 1999, s.506.
14 Mehmet Akif Aydın, “Osmanlı Hukuku”, Osmanlı Devleti Tarihi, C. II, Feza Gazetecilik Yayıncılık, İstanbul
1999, s.418.
15 Yaman, “Şer’î Mahkeme Sicilleri”, s.153; Uzunçarşılı, “Şer’î Mahkeme Sicilleri”, s.366. 16 Uzunçarşılı, “Şer’î Mahkeme Sicilleri”, s.366.
17 Uzunçarşılı, “Şer’î Mahkeme Sicilleri”, s.366. 18 Gedikli, “Şer’iye Sicilleri”, s.189.
19 Uzunçarşılı, “Şer’î Mahkeme Sicilleri”, s.366. 20 Akgündüz, Şer’iye Sicilleri, s.18.
4
varlığını korumuştur. Vakfiyeler, bazı tereke ve aile hukukuna ilişkin kayıtlar ve sicilleri tutan kadının göreve başlamasını gösteren kısımlar Arapça kaleme alınmıştır. Bazı sicillerin Rumca yazıldığı da görülmüştür21.
Her mahkeme kadısı kesinlikle mahkemede bir kadı defteri bulundurarak, vereceği ilam ve hüccetleri, tahriften koruyarak söz konusu deftere kaydetmiştir22. Belgede bulunacak en ufak bir eksiklik, ilgili hakkın tamamen ya da kısmen kaybedilmesine sebebiyet verebilmektedir. Bu nedenle, belgelerin ilgili hukukî olayı tam olarak aktarmasına dikkat edilmiştir. Ancak, manayı tam olarak aktarma amacıyla, belgelerin uzun tutulması da hoş görülmemiş, en kısa ifadeler kullanılmıştır23. Bu maksatla “sakk” adı verilen mecmualar ortaya çıkmıştır. İşinin erbabı olan kadılar tarafından seçme belgeler toplanarak hazırlanan bu mecmualar, kadıların yazdıkları belgeleri nasıl kaleme alacakları konusunda onlara yardımcı olmuştur24.
Siciller tutulurken konu tasnifine genellikle dikkat edilmediği görülmektedir. Bunun yanı sıra şer’iye sicilleri arasında, köy sorunlarını kapsayan özel sicil defterleri, ölenlerin terekelerindeki eşyayı kıymetleri ile tespit eden tereke defterleri25, İstanbul sicilleri arasında sadece su davalarının kaydedildiği siciller gibi bazı konu tasnifli şer’iye sicillerine de rastlanmaktadır. Sicil tutulurken genellikle davalar ve belgeler kronolojik bir sıra ile kayda geçirilmektedir26.
Tanzimat’tan sonraki şer’iye mahkemelerine ait sicil defterlerinde, şahitleri doğrulayan şahısların isim ve adresleri de yazılarak, verilen kararların gerekçeleri daha geniş tutulduğu için ilâm ve hüccetler daha çok yer kaplamıştır. Dolayısıyla bu dönemdeki şer’iye sicil defterleri de eskilerinden daha büyük ve hacimli olmuştur27.
II- Sicillerde Yer Alan Belgeler
Yukarıda da belirttiğimiz üzere şer’iye sicillerinde çok çeşitli belgeler yer almaktadır. Bu belgeler, başlıca iki grup olarak sınıflandırılabilir.
Birinci grup içerisinde yer alan yazılar, bizzat kadı tarafından inşa edilen yazılardır. Bunlar, hüccetler, ilâmlar, maruzlar, mürâseleler ve diğer kayıtlardır28.
21 Gedikli, “Şer’iye Sicilleri”, s.188. 22 Akgündüz, Şer’iye Sicilleri, s.17.
23 Süleyman Kaya, “Mahkeme Kayıtlarının Kılavuzu: Sakk Mecmuası”, Türkiye Araştırmaları Literatür Dergisi,
C. 3, S. 5, 2005, s.383.
24 Ayrıntılı bilgi için bakınız. Kaya, “Sak Mecmuası”.
25 Halil İnalcık, “Köy, Köylü ve İmparatorluk”,Osmanlı İmparatorluğu Toplum ve Ekonomi, Eren Yayıncılık,
İstanbul 1993, s.10.
26 Akgündüz, Şer’iye Sicilleri, s.20. 27 Akgündüz, Şer’iye Sicilleri, s.19. 28 Akgündüz, Şer’iye Sicilleri, s.20.
5
Hüccet, kadının hükmünü içermeyen, bir tarafın beyanına karşılık diğer tarafın da onu tasdik etmesi sonucu ortaya çıkan ve çoğu zaman bir durumu ispat etmek için kullanılan belgelerdir. Üzerinde kadının mührü ve imzası yer alır29. Aslında hüccet bugünkü noterden alınan belgeleri andırmaktadır.
İlam, kadının baktığı davalarda her iki tarafı da dinledikten sonra, tarafların ifadelerini, delilleri ve davanın nasıl ve neye dayandırılarak sonuçlandırıldığını ifade eden belgelerdir30. Hüccetlerden şeklen farkı sonlarında kadının mührü ve imzasının yer almasıdır31. Bunların en belirleyici özelliği kadının hükmünü ihtiva etmesidir.
Maruzlara gelince, hem kadının verdiği bir hükmü içermeyen, hem de hüccetten farklı olarak bir durumu ispat etmek amacıyla yazılmayan belgelerdir. Bunlar “sadece kadının icra makamlarına idarî bir durumu arz ettiği yazılı kayıtlara veya halkın icra makamlarına yahut kadıya hitaben yazdığı bir isteği veya bir durumun arzını hâvi yazılı belge ve kayıtlardır.”32 Görüldüğü gibi bunlar bu günkü bir istek ya da sorunu üst makamlara arz etmek için yazılmış dilekçeleri andırmaktadır.
Mürâsele ise, kadının kendine denk ya da daha aşağı makamlara yazdığı belgelere denilmektedir. Daha çok sanığın mahkemeye celbi için yazılan yazılardır33.
İkinci gruptaki belgeler ise, kadıya dışarıdan gönderilen belgelerdir. Bunar fermanlar, tayin beratları, buyuruldular ve diğer hüküm çeşitleridir.
Ferman, Dîvân-ı Hümâyûn veya Paşakapısı’ndaki dîvanlarda alınan kararlara uygun olarak yazılan ve tuğra bulunan padişah emirlerine verilen addır34. Padişahlar bu belgeleri, ya şer’î hukuka göre uygulanması gereken bir durumun uygulanmamasından dolayı, ya şer’î konularda yer alan farklı görüşlerden birini tercih ettiğini ifade etmek için, ya da düzenleme yetkisi olan konularda kararını belirtmek amacıyla kullanırlardı35.
Berat, Osmanlı Devlet teşkilatından bazı vazife, hizmet ve memuriyetlere tayin edilenlere vazifelerini yapmak yetkisini tevdî etmek üzere, padişahın tuğrası ile verilen izin, mezuniyet ya da atama emirleri hakkında kullanılan bir terimdir36.
Padişahın mutlak vekili kabul edilen sadrazamlardan gelen buyuruldular da kadılar tarafından sicillere işlenmiştir. Sadrazam, vezir, defterdar, kadıasker, kapdan paşa, beylerbeyi,
29 M. Tayyib Gökbilgin, Osmanlı İmparatorluğu Medeniyet Tarihi Çerçevesinde Osmanlı Paleografya ve Diplomatik İlmi, Enderun Yayınları, İstanbul 1992, s.111-112; Akgündüz, Şer’iye Sicilleri, s.21.
30 Mübahat S. Kütükoğlu, Osmanlı Belgelerinin Dili (Diplomatik), Kubbealtı Neşriyatı, İstanbul 1998, s.345. 31 Akgündüz, Şer’iye Sicilleri, s.29.
32 Akgündüz, Şer’iye Sicilleri, s.37. 33 Akgündüz, Şer’iye Sicilleri, s.38.
34 Kütükoğlu, Osmanlı Belgelerinin Dili, s.100. 35 Akgündüz, Şer’iye Sicilleri, s.39.
6
vs. yüksek rütbeli vazifelilerin, kendilerinden aşağı mevkilerde bulunanlara gönderdikleri emirlere denilmektedir37.
Tezkire, aynı beldedeki resmî daireler veya şahıslar arasındaki haberleşme amaçlı yazılmış yazılara denir38.
Daha sonraları tapu olarak anılacak olan temessükler, tasarruf vesikası anlamına gelmektedir. Mîrî arazide ya da gayr-i sahih vakıflarda tasarruf hakkı sahiplerine yetkili makam veya şahıslar tarafından verilen belgelerdir39.
Birçok belge içeriğine sahip olan sicillerde yer alan belgeler elbette ki bu kadarla sınırlı değildir. Ancak, yukarıda kısa kısa vermeye çalıştığımız belgeler, sicillerde daha fazla yer kaplayan belgelerdir.
III- Şer’iye Sicillerinin Bugünkü Durumu
Osmanlı Devleti, kurulduğu ilk andan itibaren Anadolu Selçuklu Devleti’nin bir devamı niteliğinde40 kazalara kadılar atamış ve bu kadılar baktıkları davalara ait belgeleri şer’iye sicillerine işlemişlerdir. Fakat daha önce de belirttiğimiz gibi, Osmanlı Devleti’ne ait sicillerden bu güne, sadece on beşinci asrın son senelerinden41 yirminci asrın ilk çeyreğine kadarki nüshalar ulaşabilmiştir. Bu koleksiyon içerisinde de birçok eksiz vardır.
Şer’iye sicilleri, uzun süre değeri bilinmeden “memleketin ekseriye adliya dairelerinde,
eski medrese veya cami köşelerinde atılmış”42 durumda bırakılmıştır. Buralarda nemden ve değişik faktörlerden birçoğu harap olmuştur. Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren birkaç değerli tarihçimiz,43 bu sicillerin önemine vurgu yaparak sicillerin korunmasının en önemli memleket meselelerinden biri44 olduğunu ifade etmiştir. Fakat buna rağmen şer’iye sicilleri her hangi bir işleme tabi tutulmadan bulundukları tozlu ve rutubetli yerlerde bırakılmışlardır. Nihayet Maarif Vekâleti 3 Kasım 1941 tarihli ve 4018/2182 sayılı kararı ile muhtelif yerlerde bulunan sicillerin müze ve kütüphanelere devredilmesini sağlamıştır. Karar uyarınca şer’iye sicilleri ait oldukları illerin kütüphanelerinde ve Topkapı Sarayı Müzesi’nde muhafaza edilmiştir45. 1979 – 1980 yıllarında Türkiye’de bulunan bütün şer’iye sicillerinin bir merkezde
37 Kütükoğlu, Osmanlı Belgelerinin Dili, s.197.
38 Pakalın, Osmanlı Tarihi Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, s.491. 39 Akgündüz, Şer’iye Sicilleri, s.48.
40 Yaman, “Şer’iye Sicilleri”, s.153.
41 Uzunçarşılı, “Şer’î Mahkeme Sicilleri”, s.366. 42 İnalcık, “Osmanlı Tarihi Hakkında”, s.89.
43 İnalcık, “Osmanlı Tarihi Hakkında”; Yaman, “Şer’iye Sicilleri”; Uzunçarşılı, “Şer’î Mahkeme Sicilleri”;
Yunus Uğur da bu tarihçilerimizin çalışmalarının önemine değinmiştir. Yunus Uğur, “Mahkeme Kayıtları (Şer’iye Sicilleri): Literatür Değerlendirmesi ve Bibliyografya”, Türkiye Araştırmaları Literatür Dergisi Türk
İktisat Tarihi, C. I, S. I, İstanbul 2003, s.305. 44 Yaman, “Şer’iye Sicilleri”, s.155.
7
toplanarak toplu katoloğunun yapılması arzusu Başbakanlık Arşiv Genel Müdürlüğü’nün menfi görüş bildirmesi üzerine sonuçsuz kalmış ve aynı hal sürdürülmüştür46. 1941 yılındaki Maarif Vekâleti’nin almış olduğu karardan yarım asır sonra, yani 1991 yılında siciller kültür bakanlığının kararı ile İstanbul Şer’iye Sicilleri Arşivindekiler hariç olmak üzere, Ankara Milli Kütüphane’de toplanmıştır47.
Milli Kütüphane’de bulunan şer’iye sicillerinin sayısı ile ilgili net bir rakamın olmadığı görülmektedir. Bu sicillerin sayısının 8 ilâ 10 bin arasında bir yekûn tuttuğu tahmin edilmektedir48.
Milli Kütüphane’de toplanmasından yaklaşık on dört yıl sonra, “Devlet Arşivleri Genel
Müdürlüğü’nün 14.10.2005 tarih ve B.02,0.ARV-0.11.401.04-5710 talep yazıları ve Milli Kütüphane Başkanlığı tarafından alınan 15.11.2005 tarih ve B.16.0.MKB.0.77.00.05-168333 sayılı Bakanlık oluru doğrultusunda Yazma ve Nadir Eserler Deposunda bulunan Şer’iye Sicil Defterlerinin Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü’ne devri kararlaştırılmıştır.
Yapılan devir teslim işlemlerinde defterler herhangi bir işleme tabi tutulmayıp, Millî Kütüphane’deki aslî düzeni içerisinde koleksiyon olarak devredilmiştir.
Sicil defterlerinin ait olduğu yer, yıl, sayfa sayısı, yıpranmışlık derecesi, defterin türü gibi özelliklerin tespiti ve tasnif işlemleri Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü’nde yapılacaktır.”49 şeklinde bir duyuru ile sicillerin Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü’ne devri gerçekleştirilmiştir. Aynı duyuru sayfasının altındaki notta “Devir Teslim Tarihi:
27.03.2006”50 verilmiştir.
IV- Konya Şer’iye Sicilleri ve 80 (80-F39) Numaralı Şer’iye Sicili A- Konya Şer’iye Sicilleri
Konya şer’iye sicilleri, 1991 yılında alınan karara kadar Mevlana Müzesi’nde bulunmaktadır. Alınan karar gereği bu siciller de diğer şehirlerde bulunan siciller gibi Ankara Milli Kütüphane’ye taşınmıştır51. Siciller taşınmazdan evvel Mevlana Müzesi tarafından birer nüsha fotokopisi çekilmiştir52. Halen Selçuk Üniversitesi Merkez Kütüphanesi Bodrum Kat Tez Salonu’nda da bu sicillerin bazılarının birer nüsha fotokopisi mevcuttur.
46 Akgündüz, Şer’iye Sicilleri, s.62. 47 Gedikli, “Şer’iye Sicilleri”, s.188.
48 Gedikli, “Şer’iye Sicilleri”, s.188 (dipnot). 49 www.mkutup.gov.tr/seriye.html.
50 www.mkutup.gov.tr/seriye.html.
51 Köstüklü, Hamid Sancağı ve Türkiye, s.10; Sicillerin taşınma tarihini İ. Sak 1992 olarak vermektedir; Sak, 10 Numaralı Konya Şer’iye Sicili, s.XXX.
8
Daha önce Mevlana Müzesi’nde bulunan siciller içerisinde Konya sicillerinin yanı sıra Karaman, Isparta, Burdur, Akşehir, Beyşehir, Seydişehir, Bozkır, Hadim, Ilgın, Uluborlu, Yalvaç gibi merkezlerin sicilleri de bulunmuş53, Konya sicilleri ile birlikte bunlar da Ankara Millî Kütüphane’ye taşınmıştır.
Konya’ya ait en eski tarihli sicil 1 (1-D9) numaralı şer’iye sicili olup, Kanunî dönemine ait, 15,5 x 41 cm ebadında, 263 sayfa ve 970 – 1019 tarihlidir. Bu defterin büyük bir kısmı 970 – 971/ 1562 – 64 tarihlerini ihtiva etmekte, ancak 1019 tarihli bir bölümün de bu deftere sonradan ciltlendiği anlaşılmaktadır. Konya’nın en geç tarihli sicili ise 115 (115-L30) numaralı sicil olup 20,5x58,5 cm ebadında, 197 sayfa ve 1323 – 27/1907 – 16 tarihine aittir54. A. Akgündüz Konya’ya ait toplam sicil sayısını 151 olarak göstermektedir55.
B- 80 (80-F39) Numarala Konya Şer’iye Sicili
Bizim inceleme konumuz olan 80 genel 80-F39 özel numara ile kayıtlı olan Konya Şer’iye Sicili 203 sayfadan ibarettir. Orijinal metinde sayfa numarası olmamakla birlikte, muhtemelen 1941 yılında sicillerin kütüphanelerde toplanması sırasında verilmiş olduğu anlaşılan Latin rakamlarıyla sayfa numaraları görülmektedir. Sayfa numaraları, ince uzun olan bu defterin sayfalarının hem başına hem de sonuna konulmuştur. Sonuncu sayfada “İş bu
defter 203 iki yüz üç sayfadan ibaret olduğu tasdik kılındı. 18.12.941” notu imza ile birlikte
yer almaktadır. Defterin ilk sayfasına muhtemelen yine aynı tarihte “80”, “80-F-39” şeklinde defterin özel ve genel numarasının yazıldığı görülmektedir. Ayrıca birinci sayfanın alt kısmında Latin harfleriyle “Osman Özdemir 6. 6. 971” yazılmıştır.
Çalışmamızı Bölge Yazma Eserler Kütüphanesi’ndeki CD’den yaptığımız için defterin orijinalini görmedik. Bu yüzden defterin kabı ve cildi hakkında bir bilgi verememekteyiz. Ebadı konusunda ise, A. Akgündüz 16,5 x 47 cm olduğu bilgisini vermektedir56. Defter sayfaları içerisinde 195 ve 196 numaralı sayfaların eksik olduğu hem Bölge Yazma Eserler Kütüphanesi’nden alınan CD’de hem de Selçuk Üniversitesi Merkez Kütüphanesi’nin ilgili bölümündeki fotokopisinde tespit edilmiştir. Bu sayfalar kaybolmuş olabileceği gibi, sayfalar boş olduğu için fotokopi ve mikrofilm çalışması sırasında atlanmış da olabilir. Zira 197 ve 198. sayfaların devamı boş olduğu için CD’ye aktarım sırasında atlandığı anlaşılmaktadır. Ayrıca Bölge Yazma Eserler Kütüphanesi’ndeki CD’ye aktarılmış olan nüshanın, 103 ve 104.
53 Sak, 10 Numaralı Konya Şer’iye Sicili, s.XXX.
54 Sak, 10 Numaralı Konya Şer’iye Sicili, s.XXX; Akgündüz, Şer’iye Sicilleri, s.198-199. 55 Akgündüz, Şer’iye Sicilleri, s.198-199.
9
sayfalarının CD’ye aktarımı sırasında bir kısmının eksik kaldığı tespit edilmiş, üniversite kütüphanesindeki fotokopi nüshadan ilgili sayfalar tamamlanarak çalışma yapılmıştır.
Sicilin 194. sayfası tamamen, bazı sayfaları da kısmen boştur. Belgeler arasındaki geçişlerde, araya sonradan ilaveler yapılmasını engellemek için, “sahh” işaretleri konularak boşluklar kapatılmıştır. Defterde birbirine yakın iki yazı karakteri kullanıldığı tahmin edilmektedir. Defter, muhtemelen iki kâtib tarafından kaleme alınmıştır. Yazı sitili olarak tâlik kırması kullanılmıştır. Orijinal nüshasını görmememize rağmen mürekkebin gayet parlak olduğu mikrofilmlerden anlaşılmaktadır. Silinti, kazıntı ve herhangi bir nedenle yıpranmış bir bölüm olmadığı da görülmektedir. Ancak yazı çok kötü kaleme alınmış, okuma sırasında bir hayli güçlükle karşılaşılmıştır. Kırmızı mürekkeple yazılan kısımlar bulunup bulunmadığını bilemiyoruz. Dil neredeyse tamamen Türkçe, bunun yanında bazı ibareler – tarihlerin verilişi, vakfiyelerin bazı bölümleri, naibin göreve başladığını gösterir kayıt gibi – Arapça olarak yazılmıştır.
Defterin içerdiği belgelerin tarihleri hakkında bilgi veren A. Akgündüz, Hicri 1263 – 1264 Miladi 1847 – 1848 yıllarını belirtmiştir57. Bu kısmen doğrudur. Zira yaptığımız çalışma sırasında belgelerden en eski tarihli olanının, 6 Şevval 1237 (26 Haziran 1822) tarihli bir belge olduğu tespit edilmiştir58. Bu belge, bir vakıf mütevellisinin bazı işler karşılığında maaş bağladığını gösterir bir belgedir. Bunun haricinde bu tarihe yakın bir belge bulunmamaktadır. En geç tarihli belge ise, 5 Muharrem 1265 (1 Aralık 1848) tarihli bir tereke kaydıdır. Bu da 1265 yılına ait tek belge olup, 1265 tarihli başka bir belgeye rastlanmamıştır. Dolayısıyla A. Akgündüz’ün defter hakkında verdiği bilgi, doğru olarak kabul edilebilir. Hemen hemen her belgenin sonunda tarih bulunmakla birlikte, 139/2 ve 140/1’de kayıtlı iki tereke kaydının sadece yılları yazılmış, ay ve gün belirtilmemiştir.
Defterde toplam üç yüz kırk yedi belge vardır. Bu belgelerin büyük bir kısmı tereke kayıtlarına ait, diğerleri ise muhtelif konularla ilgilidir. Bazen bir sayfada üç ya da dört belge, bazen de üç sayfada bir belge yer almaktadır. En baştaki belge, “Beybesli Sagiroğlan’ın oğlu
Mehmed bin Abdullah nam kimesne Çerkezoğlu Hüseyin’i kirarân mirârâ da‛va eyleyüb da‛vâsı bi-vech-i şer‛i olub tezvirata çok kere cesaret eylediği ma‛lum olmak içün iş bu mahalle kayd şüd. Fî 5 Ra. (1)264/(10 Şubat 1848).”59 şeklinde yalan yere dava açan kişinin belirtilmesi amacıyla yazılmış bir belgedir. Belgenin sonunda şahitlerin isimleri bulunmaktadır. Defterdeki son belgede ise, bir arazi anlaşmazlığı görülmektedir. Çumra
57 Akgündüz, Şer’iye Sicilleri, s.199. 58 KŞS 80, 2/6.
10
Karyesi’nden Mustafa adındaki kişi babası İbrahim’i kendi tarlasını boş yere işgal etmekle suçlamış, fakat babası İbrahim tarlanın kendisine ait olduğunu belirtmiştir. Mustafa’nın tarlanın kendisine ait olduğunu ispat edememesi üzerine davayı babası kazanmıştır60.
17-26 Nisan 1847 tarihli belgeden, Konya nâ’ibinin Mehmed Emin Efendi olduğunu anlaşılmaktadır61. Fakat bu belge nâ’ibin ilk defa göreve başlama tarihini vermekten ziyâde görevin tekrar aynı kişiye verildiğini göstermektedir. Muhittin Tuş, Sosyal ve Ekonomik Açıdan Konya (1756-1856) adlı eserinde Konya nâ’ibi Mehmed Emin Efendi’nin, 1 Rebi’ül-evvel 1257’den (23 Nisan 1841) 15 Receb 1267 (16 Mayıs 1851) tarihine kadar Konya’da nâ’ib olarak görev yaptığını belirtmektedir62. Öyleyse nâ’ib Mehmed Efendi’nin inceleme konumuz olan defterde yer alan göreve başlama yazısı, görevin tekrar kendisine verildiğini gösterir yazıdır. Aynı tarihlerde Konya nâ’ibliği Anadolu Kazaskeri unvânıyla Sarızâde Mustafa’ya tevcih edilmiştir63.
V- Tanzimat’ın İlk Yıllarında Osmanlı Devleti A- Siyasi Gelişmeler
Padişah II. Mahmut 1830 yılından sonra M. Ali Paşa isyanı ile uğraşmak zorunda kalmış, fakat bu isyanı sonlandıramamıştır. Vârisi Abdülmecit’e yaptığı birçok yeniliğin yanı sıra, bu olayın çözümünü de miras olarak bırakmıştır64. Abdülmecit tahta çıktığı sıralarda Osmanlı Ordusu Mısır kuvvetleri tarafından Nizip’te yenilgiye uğratılmış65, sadrazam Hüsrev Paşa’nın gazabından korkan Çerkez Ahmet Paşa bütün Osmanlı Donanması ile birlikte kaçarak M. Ali Paşa’ya sığınmıştır. Hünkâr İskelesi Antlaşması ile Rusya’nın himayesini kabul eden Osmanlı Devleti, böylece Rusya’nın kıskacında ordu ve donanmasız bir duruma düşmüştür66.
Padişah Abdülmecit’in halletmesi gereken iki önemli meseleden biri Mısır meselesi, diğeri babasının başlatmış olduğu yenilik hareketinin devamı konusu idi67. Bunlardan ikincisi ilkinin halledilmesinde yabancı devletlerin desteğini sağlamak açısından gereklilik arz etmektedir68.
60 KŞS 80, 203/3.
61 KŞS 80, 3/1.
62 Muhittin Tuş, Sosyal ve Ekonomik Açıdan Konya (1756-1856), KTO Yayınları, Konya 2001, s.75. 63 Tuş, Sosyal ve Ekonomik Açıdan Konya, s.75.
64 Musa Çadırcı, Tanzimat Döneminde Anadolu Kentleri’nin Sosyal ve Ekonomik Yapısı, TTK, Ankara 1997,
s.182.
65 Enver Ziya Karal, Osmanlı Tarihi, C. V, TTK, Ankara 1995, s.196.
66 Ahmet Rasim, Osmanlı’da Batışın Üç Evresi III. Selim, II. Mahmut, Abdülmecit, (Haz. H.V. Velidedeoğlu),
Evrim Yayınları, İstanbul, s.192.
67 Karal, Osmanlı Tarihi, s.169.
11
Durumu bu denli hassasiyet gösteren Osmanlı Devleti, 1830 yılında başlayan Mısır Meselesi’ni İngiltere, Avusturya, Rusya ve Prusya’nın yardımlarıyla 1840 yılında çözmeyi başarmış, ancak Mısır üzerindeki hâkimiyetini M. Ali Paşa ailesine devretmiştir69. Mısır Meselesinin hallinden sonra Boğazlar Meselesi, Londra’da yapılan bir konferansta İngiltere, Fransa, Rusya, Avusturya, Prusya ve Osmanlı Devleti’nin katılımıyla görüşülmüş, Osmanlı Devleti’nin hâkimiyetinde ve savaş gemilerinin boğazlardan geçmemesi kararı ile bir sonuca bağlanmıştır70.
Bu dönemde Mısır Meselesi ve Boğazlar Sorunu haricinde daha birçok problem ortaya çıkmıştır. Bunlar içerisinde en başta isyanlar yer almıştır. Başkent ve vilâyetlerdeki isyanların dışında, Bosna-Hersek, Niş, Lübnan, Girit, Irak isyanları gibi isyanlar meydana gelmiştir. Bu isyanların genel nedeni ıslahat meselesidir71. Arnavutluk’ta dinden dönen köylüler hadisesi de yine devletin uğraşmak zorunda kaldığı olaylardandır72. 1848 yılında Fransa’da meydana gelen gelişmelerin etkisiyle ortaya çıkan Macar mültecileri meselesi, Eflak ve Boğdan hadisesi de Osmanlı Devleti’ni meşgul etmiştir73.
Dönemin olaylarının birçoğunda Avrupa devletlerinin müdahalesini görmek mümkündür. Bu durum, Osmanlı Devleti’nin kendi iç meselelerini bile çözmekten aciz bir durumda olduğunu göstermektedir.
B- Tanzimat’ın İlânı
Sözlükte düzeltmeler, düzenlemeler, düzen vermeler74 olarak ifade edilen Tanzimat, XIX. asırda Osmanlı İmparatorluğu’nda yapılan ıslahat için kullanılan bir tabir olup aynı zamanda bu ıslahatın yapıldığı devri belirtir75. Diğer bir ifade ile Tanzimat idaresi, mutlakıyetle meşrutiyet arasında 1839/1255’den 1876/1293 tarihine kadar 37 sene sürmüş bir geçiş devri76 olarak tanımlanır. Tanzimat’ı Türk siyasî tarihinin başlangıcı olarak kabul edenler de vardır77. Tanzimat devrinin ilk merhalesi 1856 Islahat Fermanı ile son bulurken78 ikinci merhalesi 1876’da I. Meşrutiyet’in ilânı, bazılarına göre ise 1908’de II. Meşrutiyet’in ilânı ile son bulur79.
69 Karal, Osmanlı Tarihi, s.202.
70 Fahir Armaoğlu, 19. Yüzyıl Siyasî Tarihi (1789-1914), TTK, Ankara 1997, s.217.
71 Ahmet Cevad Eren, “Tanzimat”, İslam Ansiklopedisi, C. XI, M.E.B., İstanbul 1970, s.723. 72 Eren, “Tanzimat”, s.727.
73 Karal, Osmanlı Tarihi, s.213-214.
74 Devellioğlu, Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lûgat, s.1032. 75 Eren, “Tanzimat”, s.709.
76 İsmail Hami Danişmend, İzahlı Osmanlı Tarihi Kronolojisi, C. IV, Türkiye Yayınevi, İstanbul 1972, s.126. 77 Tahsin Ünal, Türk Siyasi Tarihi, Kamer Yayınları, İstanbul 1998, s.279.
78 Karal, Osmanlı Tarihi, s.171. 79 Eren, “Tanzimat”, s.709.
12
II. Mahmut Osmanlı Devleti’nde özellikle 1826 yılında Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılmasından sonra birçok yenilik hareketine girişerek batılılaşma yolunda önemli adımlar atmıştır. Aslında kendi döneminde gerçekleştirmeyi planladığı fakat ömrü kifayet etmediği için muvaffak olamadığı Tanzimat’ın ilânı konusu, oğlu Abdülmecit dönemine kalmıştır80.
Tanzimat’ın en büyük destekçisi olan M. Reşit Paşa, II. Mahmut vefat ettiğinde hem Hariciye Nâzırı, hem de sefir olarak Londra’da bulunuyordu81. Sultan Abdülmecit’in cülûsu üzerine İstanbul’a gelmiş ve muhalif grubun haberi olmadan padişaha gizli bir şekilde Tanzimat’ın gerekliliğini anlatmıştır82. Henüz 17-18 yaşlarında83 olan padişah, yaşının küçüklüğü ve tecrübesizliğine rağmen Tanzimat’ı ilân etmiştir84.
Tanzimat’ın ilânının nedenleri içerisinde şüphesiz ki Osmanlı Devleti’nin Mısır Meselesi nedeniyle içerisine düşmüş olduğu durumdan kurtulmak ve bu konuda Avrupalı devletlerin desteğini sağlama gibi bir amaç bulunmaktadır. Nitekim M. Reşit Paşa da bu doğrultuda düşünmektedir85. Bunun yanı sıra içerisine düşmüş oldukları olumsuz durumdan kurtulmayı “isteyen, isyan eden geniş reaya kitlelerini tatmin”86 etmek de diğer bir neden olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu bağlamda Tanzimat’ı, kopma noktasına gelen toplum bağlarını kuvvetlendirmek amacıyla yapılmış bir girişim87 olarak da ifade etmek mümkündür.
Tüm bunları göz önüne aldığımızda Tanzimat, Osmanlı Devleti’nde her geçen gün daha kötüye giden duruma bir dur deme ve tek başına halledemediği iç meselelerde Avrupa devletlerinin desteğini sağlama gayreti olarak değerlendirilebilir.
Bizzat M. Reşit Paşa tarafından kaleme alınan “Tanzimat-ı Hayriyye”, Hicrî 26 Şaban 1255, Miladî 3 Kasım 1839 Pazar günü88 yine bizzat M. Reşit Paşa tarafından okunarak ilân edilmiştir. Topkapı Sarayı içerisinde yer alan Gülhâne bahçesinde okunan fermanı padişah Gülhâne Kasrı’ndan takip etmiştir. Hattın okunması sırasında bütün saray erkânı, âlimler, sivil ve askerî bütün memurlar, imparatorluğun çeşitli bürolarında görev alan kimseler, İstanbul’da ikamet eden bütün dost devletlerin temsilcileri, her dereceden şeyhler, hatipler, imamlar, üç milletin -Rum, Katolik ve Ermeniler, Gregoryen Ermeniler- din temsilcileri, Yahudilerin hahamı, başkentin bütün asilzadeleri ve esnaf teşekküllerinin şefleri hazır89 bulunmuşlardır.
80 Musa Çadırcı, “Tanzimat”, Osmanlı, C. VI, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara 1999, s.183. 81 Reşat Kaynar, Mustafa Reşit Paşa ve Tanzimat, TTK, Ankara 1985, s.160.
82Danişmend, İzahlı Osmanlı Tarihi Kronolojisi, s.123. 83 Ahmet Rasim, Osmanlı’da Batışın Üç Evresi, s.194. 84 Danişmend, İzahlı Osmanlı Tarihi Kronolojisi, s.123. 85 Karal, Osmanlı Tarihi, s.170.
86 Halil İnalcık, Tanzimat ve Bulgar Meselesi Doktora Tezi’nin 50. Yılı, Eren Yayınları, İstanbul 1992, s.4. 87 Cevdet Küçük, “Osmanlı İmparatorluğu’nda ‘Millet Sistemi’ ve Tanzimat”, Mustafa Reşit Paşa ve Dönemi Semineri Bildiriler Ankara 13-14 Mart 1985, TTK, Ankara 1987, s.17.
88 Kaynar, Mustafa Reşit Paşa ve Tanzimat, s.174.
13
Fermanın mukaddime kısmında Osmanlı Devleti’nin kuruluşundan beri Kur’an hükümlerine ve şeriata saygı gösterildiği, fakat yüz elli yıldır bu durumun ortadan kalkması nedeniyle devletin zayıf düştüğü bu itibarla da yeni kanunlara ihtiyaç duyulduğu belirtilerek, bu kanunların dayandırılacağı prensipler olarak
a) Müslüman ve Hıristiyan bütün tebaanın ırz, namus, can ve mal güvenliğinin sağlanması.
b) Verginin düzenli bir usule göre ayarlanması ve toplanması,
c) Askerlik ödevinin düzenli bir usule bağlanması90 olarak belirlenmiştir.
Osmanlı tebaası içerisinde ferman pekiyi karşılanmamıştır. Müslüman-Hıristiyan eşitliğinden memnun kalınmamış, hatta İmparatorluk içerisinde yaşayan Hıristiyan tebaa bile, Hıristiyanlar arasında var olan dengenin bozulmasından kaygı duymuştur91. Aynı zamanda ferman Müslümanlar içinde ıslahat taraftarı zümre ile muhafazakâr zümre arasında yeni bir mücadelenin nedeni olmuştur92.
Avrupa devletlerinin ise Tanzimat’ın ilânından memnuniyetlerini gerek sefirleri tarafından Devlet-i Aliyye’ye gönderdikleri cevaplardan, gerekse İngiliz ve Fransız gazetelerinde yer alan haberlerden anlamak mümkündür93.
C- Tanzimat’ın İlânından Sonra Yapılan Yenilikler
Tanzimat Fermanı 1840 senesi başlarından itibaren İstanbul ve çevresindeki eyaletlerde, başta Edirne olmak üzere Bursa, Ankara, Aydın, İzmir, Konya ve Sivas’ta uygulanmaya başlanmıştır94. Ancak daha önce yapılması gereken hazırlıklar gerçekleştirilmediğinden uygulamada bazı sıkıntılar yaşanmıştır. Merkezde daha önce mevcut olan kurumlara yeni görevler yüklenerek Tanzimat’ın uygulanmasına çalışılmıştır.
Tanzimat yönetiminde merkezdeki en üst kurum Melis-i Vükelâ olmuştur. Bu meclise sadrazam, şeyhülislam, serasker, âsâkir-i hassa ve nizamiye seraskeri, Boğazlar muhafızı, Tophane müşiri, kaptan-ı derya, Mecis-i Vâlâ reisi, gibi daha birçok üst rütbeli devlet erkânı katılmıştır. Bu meclis üyeleri bizzat padişah tarafından seçilmiştir95.
Meclis-i Vükelâ’dan sonra ikinci sırada gelen meclis ise Meclis-i Vâlâ’dır. Bu meclis daha önce II. Mahmut döneminde kurulmuş, ancak bu dönemde Tanzimat’ın uygulanması ile
90 Karal, Osmanlı Tarihi, s.170-171; tam metin için bkz. Kaynar, Mustafa Reşit Paşa ve Tanzimat, s.176 vd. 91 Nejat Göyünç, “Tanzimat’a Yöneltilen Eleştiriler”, Mustafa Reşit Paşa ve Dönemi Semineri Bildiriler Ankara 13-14 Mart 1985, TTK, Ankara 1987, s.105.
92 Eren, “Tanzimat”, s.720.
93 Kaynar, Mustafa Reşit Paşa ve Tanzimat, s.185-187.
94 Musa Çadırcı, “Tanzimatın Uygulanması ve Karşılaşılan Güçlükler (1840-1856)”, Mustafa Reşit Paşa ve Dönemi Semineri Bildiriler Ankara 13-14 Mart 1985, TTK, Ankara 1987, s.97.
14
ilgili her türlü meseleye bu meclis tarafından bakılmıştır. Ayrıca fermanın getirmiş olduğu prensipler doğrultusunda çıkarılan kanunları hazırlamak da bu meclisin görevleri arasında yer almıştır96.
Bu iki meclis dışında 1847 yılına kadar Meclis-i Maarif-i Umumiye, Meclis-i Dâr-ı Şuray-ı Askerî, Meclis-i Bahriye, Meclis-i Tophane-i Amire, Meclis-i Ziraat, Meclis-i Maâdin, Meclis-i Zabtiye gibi meclisler kurulmuş ve değişik alanlarda çalışmalar yürütmüştür97.
Memleket yönetiminde yine eyalet sistemi uygulanmaya devam edilmiş, eyaletler sancaklara, sancaklar kazalara, kazalar, içerisine köyleri alan nahiyelere bölünmüştür98. Eyalet yönetimi valilere bırakılmış, valilerin yanına bölge kuvvetlerine komuta edecek bir muhafız ile mal işlerini çevirecek bir defterdar verilmiştir99. 1846 yılı itibariyle Osmanlı Devleti’nde 36 eyalet, 162 liva ve 1262 kaza bulunmuştur100.
Bu dönemde sadece merkezde meclisler teşekkül ettirilmemiş, birçok sancakta valilerin nüfuzunu sınırlandırmak ve halkın yönetime nispeten katılımını sağlamak maksadıyla meclisler oluşturulmuştur. Liva (sancak) başındaki mülkî memurun tabii reisliğinde, memleket ayanından dört Müslüman ve diğer milletlerin ileri gelenlerinden birer kişi olmak üzere sancak meclisleri kurulmuştur. Ayrıca müftî, hâkim ve mal müdürü de meclisin tabii azalarındandır101.
Yine bu dönemde, devlet memurlarının tamamı maaşa bağlanmış, bilhassa nâiblerin verdiği şer’i senedlerden kendi namlarına para almaları yasaklanmıştır102.
Tanzimat’ın temel konularından biri de, her türlü devlet gelirlerinin doğrudan doğruya devlet hazinesine girip, her türlü giderlerin de devlet hazinesinden ödenmesi konusu olmuştur. Bu bağlamda Tanzimat’ın birinci ve ikinci yıllarında bütün âşar ve vergiler emanet suretiyle yönettirilmiş103, iltizam usulü ve cizyede âlâ, evsât ve ednâ usulü kaldırılarak âşarda eminlikler kurulmuş, maliye memurları vasıtasıyla âşar toplama usulü getirilmiştir.
96 Karal, Osmanlı Tarihi, s.172; Çadırcı, Tanzimat Döneminde Anadolu Kentleri, s.190. 97 Eren, “Tanzimat”, s.732.
98 Ubucini, Osmanlı’da Modernleşme Sancıları, s.45.
99 Karal, Osmanlı Tarihi, s.191; Engelhardt, Tanzimat ve Türkiye, (Çev. Ali Reşad), Kaknüs Yayınları, İstanbul
1999, s.106.
100 Eren, “Tanzimat”, s.729; M. A. Ubucini aynı dönem Osmanlı Devleti için Avrupa Türkiye’sinde 15 eyalet, 42
liva ve 376 kazanın, Asya Türkiye’sinde ise 17 eyalet, 83 liva ve 858 kazanın bulunduğu bilgisine yer vermektedir. Ubucini, Osmanlı’da Modernleşme Sancıları, s.45 vd.
101 İnalcık, Tanzimat ve Bulgarlar, s.6. 102 Eren, “Tanzimat”, s.721.
103 Mustafa Nuri Paşa, Netayic Ül-Vukuat Kurumları ve Örgütleriyle Osmanlı Tarihi, (Haz. Neşet Çağatay)