• Sonuç bulunamadı

Köyler arasında bu dönemde dört tane anlaşmazlık davasının olduğunu daha önce belirtmiştik. Bu davalardan ikisi su ile ilgili ve ikisi de arazi ile ilgili davalardır. İlk olarak su ile ilgili olan davalara bakalım.

1- Su Anlaşmazlıkları

Su ile ilgili anlaşmazlık konusu olan olaylardan ilkinde, Karaaslan Karyesi ahalisinden bazı kişiler, Abdürreşid denen yerdeki bağ ve tarla sahiplerinden ve Hasan Karyesi sakinlerinden şikâyetçi olmaktadırlar. Şikâyetin konusu, Meram Vadisi’nden bahar mevsiminde gelen sel suyunu eskiden beri iki bend ile bir kısmını tutmakta ve bununla Hasan Karyesi’nin ve Abdürreşit denen yerin bağ ve tarlalarını sulamaktadırlar. Geriye kalan kısmı Karaaslan Karyesi’ne ulaşmakta ve bu çevredeki bağ ve tarlalar sulanmaktadır. Fakat bu sefer adı geçen iki bendi tamir ve takviye gerekçesiyle büyük ağaçlar kullanılarak yükseltilmiş ve Karaaslan Karyesi’ne giden su tamamen kesilmiştir. Bu sorunun halledilmesi istenmektedir.

Meselenin çözüme kavuşturulması için naib olarak es-Seyyid Mehmed Efendi ve hizmetindeki kişiler görevlendirilmiştir. Bilirkişi ile birlikte yapılan tahkîkatta gerçekten de suyun tamamen kesilerek asli akışının bozulduğu görülmüştür. Suyun önüne çekilen bentten birkaç ağaç alınarak suyun eski şekliyle akması sağlanmıştır. Su on hisse olarak hesaplanmış, bunlardan ikisi Abdürreşid denen yere, ikisi Hasan Karyesi’ne ve geri kalan altısı da Karaaslan Karyesi köylülerine verilmiştir316.

Köylüler arasında böyle bir problemin çıkmasının nedeninin ne olabileceğini düşündüğümüzde, aralarında bir husumetten ya da bir anlaşmazlıktan dolayı su sorunu ortaya çıkmış olması muhtemeldir. Veya su kıtlığından dolayı kendi tarlalarını sulamak için de böyle bir yola başvurmuş olabilirler. Bu yerleşim yerleri Konya’nın hemen çevresinde bulunan yerlerdir. Sel sularının kontrolü ile Konya çevresinde sulu tarım yapıldığı görülmektedir.

Su anlaşmazlığı ile ilgili ikinci davada ise, Esbkeşan Kazası Köybe Karyesi ahalisi, Karapınar Kazası Kutuvberan Karyesi ve Aratlı Kazası Kızılkürk Karyesi ahalisinden davacı olmaktadırlar. İddialarına göre, kendi köylerine çok yakın olan Başpınar, Kırboyalık ve Akpınâr adındaki üç pınardan çıkan suyun kendilerine ait olduğunu ve eskiden beri kendilerinin ve hayvanlarının kullandıklarını, ancak Kutuvberan ve Kızılkürk Karyesi

59

köylülerinin bu suyu haksız yere kullandıklarını belirtmişlerdir. Bu meselenin çözümü istenmiştir. Kutuvberan ve Kızılkürk Karyesi sakinlerine durum soruluğunda, bu üç pınardan çıkan suyun bir kısmının kendi arazilerine aktığını ve Esbkeşan ve Karapınar naibi tarafından meselenin daha önce çözüme kavuşturulduğunu, yanlarındaki belgeyi göstererek ifade etmişlerdir. Bu suyun yarısının Köybe Karyesine ve yarısının da Kutuvberan ve Kızılkürk Karyelerine ait olduğunu, hatta birlikte bu üç pınardan çıkan suyun birleştirilerek Musalli denen yerde bir çeşme yaptıklarını belirtmşlerdir. Çevre Köylerden şahit göstererek Köybe Karyesi köylülerinin haksız olduğunu ispat etmişlerdir. Bunun üzerine mesele eskiden olduğu şekilde hükme bağlanmıştır317.

Köylüler arasında bu şekilde bir su anlaşmazlığının ortaya çıkmasının nedeni, aralarında bir husumetin olması ya da belirtilen pınarlardan çıkan suyun azalması olsa gerektir.

2- Toprak Anlaşmazlıkları

Köyler arasındaki ikinci anlaşmazlık konusu toprak meselesidir. Beyşehir Kazası köylerinden Hoyran Karyesi ile Kürtler Karyesi arasında bir arazi anlaşmazlığı söz konusudur. Hoyran Karyesi ahalisi köylerine bir saat mesafedeki Kavak Alanı olarak anılan yaklaşık bin dönüm merayı Kürtler Karyesi ile birlikte eskiden beri kullanırlarken, Kürtler Karyesi ahalisinin kendilerini bu alanı kullanmaktan men ettiklerini belirtmişlerdir. Sorunun çözülerek eskiden olduğu şekle getirilmesi istenmiştir.

Bu iddiaya karşı Kürtler Karyesi ahalisi bu alanın kendi köylerine yarım saat uzaklıkta ve sadece kendilerine ait olduğunu ifade etmişlerdir. On sekiz sene önce, kaza müdürü Numan Ağa, haksız yere burayı köylülerin elinden aldı ise de birkaç ay içerisinde ölmüş, büyük oğlu Mustafa Ağa ile Beyşehir Kazası mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda eski hali üzere, Kürtler Karyesi’ne müstakilen verildiği köylüler tarafından belirtilmiştir. Şahitlerin dinlenmesi gerektiğinden naib ve vali tarafından müsellim tayin edilmiştir. Bunlar ilgili yere giderek, Kürtler Karyesi ahalisinin çevre köylerden gösterdiği şahitleri dinlemişlerdir. Fakat Hoyran Karyesi ahâlisi şahit gösterememiştir. Bu durum mahallinde kâtib tarafından kaydedilmiştir. Daha sonra mahkemede iki tarafın huzurunda Kürtler Karyesi’nin haklı olduğu, Hoyran Karyesi ahalisinin davadan men edildiği kaydedilmiştir318.

Arazi anlaşmazlığı ile ilgili diğer belgede ise; Hatunsaray Nâhiyesi, Karahüyük Karyesi ahalilerinin bir şikâyeti bulunmaktadır. Melemez Kırı adındaki kendilerine ait mera ve tarlalarda birkaç seneden beri Belviran Kazası Saraycık Karyesi ve Bozkır Kazası Akçaalan

316 KŞS 80, 66/1.

317 KŞS 80, 187/1. 318 KŞS 80, 94/1.

60

Karyesi ahalilerinden bazılarının haksız yere ziraat yaptıkları ve kendilerine zarar verdiklerini iddia etmişlerdir.

Saraycık ve Akçaalan Karyesi ahalileri, adı geçen alanı kullandıklarını kabul etmiş, fakat bu arazinin Karahüyük Karyesi’ne ait olduğunu inkâr etmişlerdir. Bunun üzerine es- Seyyid Mehmed Zühdü Efendi naib olarak tayin edilerek, mahallinde konu incelenmiştir. Çevre köylerden bazı ihtiyar kişilere sorulduğunda bu kişiler bu arazinin Karahüyük Karyesine ait olduğunu ifade etmişlerdir. Bu ifadeler mahallinde kâtib tarafından kaydedildikten sonra, mahkemede tarafların huzurunda şahadetleri alınmış ve sonuçta adı geçen yerin Karahüyük Karyesi ahalisine ait olduğu kararına varılmış ve sened hazırlanmıştır319.

Bu belgelerde görüldüğü üzere köyler arasında meseleler büyümeden çözülmeye çalışılmıştır. Gerekli hallerde naib veya bilirkişilerin atanarak olayı mahallinde incelemesi ve kanaat belirtmesi ilgi çekicidir.

II- Adi Suç Davaları

Adi suç davaları ile ilgili toplam 20 dava kaydına rastlanmıştır. Bunlardan 8’i cinayet, 6’sı hırsızlık ve gasp, 2’si idarecilerin yaptığı haksızlıklar, 1’i yalan yere dava açanın kaydı, 1’i karısını dövmeyeceğine dair şahit getirme, 1’i kız kaçırarak ırzına geçen kişiye verilecek cezanın padişahtan sorulması, 1’i de kadını zorla nikâhlamaya kalkma hakkındadır. Bu belgeler tüm davalar içerisinde % 51’lik bir orana sahiptir.