• Sonuç bulunamadı

Kolaj tekniğiyle yapılan portre uygulamalarında işbirliğine dayalı öğretim yönteminin etkisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Kolaj tekniğiyle yapılan portre uygulamalarında işbirliğine dayalı öğretim yönteminin etkisi"

Copied!
88
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)
(2)

KOLAJ TEKNİĞİYLE YAPILAN PORTRE UYGULAMALARINDA

İŞBİRLİĞİNE DAYALI ÖĞRETİM YÖNTEMİNİN ETKİSİ

Bilhan CUYA

YÜKSEK LİSANS TEZİ

GÜZEL SANATLAR EĞİTİMİ ANABİLİM DALI

RESİM-İŞ ÖĞRETMENLİĞİ BİLİM DALI

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

(3)

TELİF HAKKI VE TEZ FOTOKOPİ İZİN FORMU

Bu tezin tüm hakları saklıdır. Kaynak göstermek koşuluyla tezin teslim tarihinden itibaren üç (3) ay sonra tezden fotokopi çekilebilir.

YAZARIN Adı : Bilhan Soyadı : CUYA Bölümü : Resim – İş Öğretmenliği İmza : Teslim tarihi : TEZİN

Türkçe Adı : Kolaj tekniğiyle yapılan portre uygulamalarında işbirliğine dayalı öğretim yönteminin etkisi

İngilizce Adı : Collaboration based on learning method to effect in portrait applications have done with Collage technique.

(4)

ETİK İLKELERE UYGUNLUK BEYANI

Tez yazma sürecinde bilimsel ve etik ilkelere uyduğumu, yararlandığım tüm kaynakları kaynak gösterme ilkelerine uygun olarak kaynakçada belirttiğimi ve bu bölümler dışındaki tüm ifadelerin şahsıma ait olduğunu beyan ederim

(5)
(6)

Hayatımı anlamlı kılan, sonsuz bir özlem duyduğum, ve her zaman kalbimde yaşatacağım Canım abim Aziz CUYA’ya...

(7)

TEŞEKKÜR

Yüksek lisans eğitiminde destek olan ve bu çalışmanın gerçekleşmesinde yardım ve katkılarından dolayı tez danışmanım Doç. Dr. Meltem KATIRANCI’ ya: araştırma kapsamında desteğini esirgemeyen Yrd. Doç. Dr. Hatice DURAK’ teşekkür ederim.

(8)

KOLAJ TEKNİĞİYLE YAPILAN PORTRE UYGULAMALARINDA

İŞBİRLİĞİNE DAYALI ÖĞRETİM YÖNTEMİNİN ETKİSİ

Bilhan CUYA

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTTÜSÜ

ARALIK 2016

ÖZ

Bu araştırma ‘Kolaj tekniğiyle yapılan portre uygulamalarında işbirliğine dayalı öğretim yönteminin etkisini üzerine hazırlanmıştır. Araştırmada sanatsal ifade aracı olarak kolaj tekniği kullanılmıştır. Kolaj tekniği, sanatsal arayışların en çok yaşandığı 20. yüzyılın başlarında ilk olarak Kübizm akımı içerisinde meydana gelmiş ardından birçok sanat akımı içerinde yer edinmiştir. Kolaj tekniğinin görsel sanatlar eğitimi içerisinde yer almasının öğrenciye hem sanat eğitimi hem de sosyal gelişimi açısından birçok faydası bulunmaktadır. Kolaj tekniği ile hata yapma korkusunu daha az yaşayan öğrenciler daha çok fikir üretebilmekte ve hayal ettikleri çalışmaları daha rahat gerçekleştirmektedirler. Araştırma tekniği ile özgüvensiz öğrenciler süreçte daha aktif ve özgüvenli bir şekilde çalışmaktadırlar. Sanatsal uygulama çalışmasında öğrenciler kolaj tekniği ile portre konusunu uygulamışlardır. Araştırmaya 7. Sınıfta okuyan 50 öğrenci dahil edilmiştir. Öğrenciler deney ve kontrol grubu olmak üzere iki gruba ayrılmıştır. Deney grubunda işbirliğine dayalı öğrenme yöntemi, kontrol grubunda ise geleneksel öğretim yöntemi uygulanmıştır. Sanatsal uygulamada her iki grup kolaj tekniği ile portre konusunu çalışmışlardır. Öğrencilerin yaptıkları çalışmalar değerlendirilmiştir. Ortaya çıkan kolaj çalışmalarının sanatsal ve estetik açıdan başarısına bakıldığında işbirliğine dayalı öğretim yöntemi ile kolaj tekniğinin portre uygulamalarına olumlu yansıdığı görülmektedir.

Anahtar kelimeler Sayfa Adedi Danışman

: Kolaj, sanat, işbirliğine dayalı öğretim yöntemi : 71

(9)

COLLABORAT

ION BASED ON LEARNING METHOD

EFFECT

IN PORTRAIT APPLICATIONS HAVE DONE WITH

COLLAGE TECHN

IQUE

Bilhan CUYA

GAZI UNIVERSITY

GRADUATE SCHOOL OF EDUCATIONAL SCIENCES

DECEMBER 2016

ABSTRACT

The aim of this research is to determine “Collaboration based on learning method to effect in portrait applications have done with Collage technique.”. Collage technique is used as artistic expression tool. Collage technique first appeared in Cubism movement at the beginning of 20th Century when artistic researches are widely seen and included in many art movements later on. Using collage technique in visual arts education has many benefits for students, art education and social development. With reacher students are not afraid of making errors; they can produce ideas and realize works they dream of easier. With collage technique, students without confidence become more active and start working with self-confidence. In research, students applied portrait subject with collage technique. Research was carried out on 50 students in 7th Class. Students were separated as test and control groups. Collaboration Based Method was used for the test group and Traditional Method was used for the control group. Both groups worked on portrait subject with collage technique. Works of students were evaluated with specialists. As a result of artistic and aesthetical success of collage works, it is seen that teaching method based on collaboration has positive results in reflecting collage technique on portrait subject.

Key Words Page Number Supervisor

: Collage, art, Collaboration based on learning method : 71

(10)

İÇİNDEKİLER

TELİF HAKKI VE TEZ FOTOKOPİ İZİN FORMU ...i

ETİK İLKELERE UYGUNLUK BEYANI ... ii

JÜRİ ONAY SAYFASI ... iii

TEŞEKKÜR ... v ÖZ ...vi ABSTRACT ... vii İÇİNDEKİLER ... viii BÖLÜM I ... 1 GİRİŞ ... 1 1.1. Problem Durumu ... 2 1.2. Araştırmanın Amacı ... 4 1.3. Araştırmanın Önemi ... 4 1.4. Sayıltılar ... 5 1.5. Sınırlılıklar ... 6 1.6. Tanımlar ... 6 BÖLÜM II ... 7 KURAMSAL ÇERÇEVE ... 7

2.1. Sanat Eğitiminin Tanımı ve Önemi ... 7

2.2. İşbirliğine Dayalı Öğrenme ... 9

2.3. İşbirliğine Dayalı Öğrenme Yönteminin Bir Grup Çalışmasından Farklı ... 12

2.3.1. Pozitif-Grup Bağımlılık ... 12

2.3.2. Bireysel Sorumluluk ... 12

(11)

2.3.4. Grup Sürecine Yansıma... 12

2.4. İşbirliğine Dayalı Sanat Eğitimi ... 12

2.5. Kolaj Nedir? ... 13

2.6. Kolajın Resim Sanatındaki Tarihsel Gelişimi ... 14

2.7. Kolaj Tekniğinin Özellikleri ... 20

2.8. Kolaj Tekniğinin Görsel Sanatlar Eğitimindeki Önemi ve Yaratıcılık Üzerine Etkisi ... 21 BÖLÜM III ... 23 YÖNTEM... 23 3.1. Araştırmanın Modeli ... 23 3.2. Evren ve Örneklem ... 23 3.3. Verilerin Toplanması ... 24 3.4. Verilerin Analizi ... 24 BÖLÜM IV ... 25 BULGULAR ve YORUM... 25

4.1. Sanatsal Çalışmaların Kritere Dayalı Değerlendirme Sonuçları Nelerdir? Alt Amacına Yönelik Bulgular ... 25

4.1.1. İşbirliğine Dayalı Öğrenme Yöntemi Uygulanarak Yapılan Öğrenci Çalışmaları ... 25

4.1.1.1. Deney Grubu 1. Takım Uygulaması ... 25

4.1.1.2. Deney Grubu 2. Takım Uygulaması ... 28

4.1.1.3. Deney Grubu 3. Takım Uygulaması ... 30

4.1.1.4. Deney Grubu 4. Takım Uygulaması ... 32

4.1.1.5. Deney Grubu 5. Takım Uygulaması ... 34

4.1.1.6. Deney Grubu 6. Takım Uygulaması ... 36

4.1.1.7. Deney Grubu 7. Takım Uygulaması ... 38

(12)

4.1.1.9. Deney Grubu 9. Takım Uygulaması ... 42

4.1.2. Geleneksel Öğretim Yöntemine Göre Uygulanan Öğrenci Çalışmaları ... 44

4.1.2.1. Kontrol Grubu Uygulaması 1 ... 44

4.1.2.2. Kontrol Grubu Uygulaması 2 ... 46

4.1.2.3. Kontrol Grubu Uygulaması 3 ... 50

4.1.2.4. Kontrol Grubu Uygulaması 4 ... 50

4.1.2.5. Kontrol Grubu Uygulaması 5 ... 52

4.1.2.6. Kontrol Grubu Uygulaması 6 ... 54

4.1.2.7. Kontrol Grubu Uygulaması 7 ... 56

4.1.2.8. Kontrol Grubu Uygulaması 8 ... 60

4.1.2.9. Kontrol Grubu Uygulaması 9 ... 60

BÖLÜM V... 63 SONUÇLAR ve ÖNERİLER ... 63 5.1. Sonuçlar ... 63 5.2. Öneriler ... 64 KAYNAKLAR ... 65 EKLER... 70

Ek 1: Değerlendirme Formu Örneği ... 69

Ek 2: 7. Sınıf Görsel Sanatlar Dersi Günlük Plan ... 70

(13)

TABLOLAR LİSTESİ

Tablo 1. Deney Grubu 1. Takım’ ın Sanatsal Ürün Değerlendirme Kriterine Göre Analiz Tablosu ...26 Tablo 2. Deney Grubu 2. Takım’ ın Sanatsal Ürün Değerlendirme Kriterine Göre

Analiz Tablosu ...30 Tablo 3. Deney Grubu 3. Takım’ ın Sanatsal Ürün Değerlendirme Kriterine Göre

Analiz Tablosu ...31 Tablo 4. Deney Grubu 4. Takım’ ın Sanatsal Ürün Değerlendirme Kriterine Göre

Analiz Tablosu ...33 Tablo 5. Deney Grubu 5. Takım’ ın Sanatsal Ürün Değerlendirme Kriterine Göre

Analiz Tablosu ...35 Tablo 6. Deney Grubu 6. Takım’ ın Sanatsal Ürün Değerlendirme Kriterine Göre

Analiz Tablosu ...37 Tablo 7. Deney Grubu7. Takım’ ın Sanatsal Ürün Değerlendirme Kriterine Göre

Analiz Tablosu ...40 Tablo 8. Deney Grubu 8. Takım’ ın Sanatsal Ürün Değerlendirme Kriterine Göre

Analiz Tablosu ...41 Tablo 9. Deney Grubu 9. Takım’ ın Sanatsal Ürün Değerlendirme Kriterine Göre

Analiz Tablosu ...43 Tablo 10. Kontrol Grubu Sanatsal Ürün Değerlendirme Kriterine Göre Analiz

Tablosu ...45 Tablo 11. Kontrol Grubu Sanatsal Ürün Değerlendirme Kriterine Göre Analiz

Tablosu ...46 Tablo 12. Kontrol Grubu Sanatsal Ürün Değerlendirme Kriterine Göre Analiz

(14)

Tablo 13. Kontrol Grubu Sanatsal Ürün Değerlendirme Kriterine Göre Analiz Tablosu ...51 Tablo 14. Kontrol Grubu Sanatsal Ürün Değerlendirme Kriterine Göre Analiz

Tablosu ...53 Tablo 15. Kontrol Grubu Sanatsal Ürün Değerlendirme Kriterine Göre Analiz

Tablosu ...55 Tablo 16. Kontrol Grubu Sanatsal Ürün Değerlendirme Kriterine Göre Analiz

Tablosu ...56 Tablo 17. Kontrol Grubu Sanatsal Ürün Değerlendirme Kriterine Göre Analiz

Tablosu ...59 Tablo 18. Kontrol Grubu Sanatsal Ürün Değerlendirme Kriterine Göre Analiz

(15)

ŞEKİLLER LİSTESİ

Şekil 1. Pablo Picasso. Hasır sandalyeli natürmort ... 16

Şekil 2. Pablo Picasso. Şişe, bardak ve keman ... 16

Şekil 3. Georges Braque. Keman ve pipo ... 17

Şekil 4. Kurt Schwitters, Merz, 1947 ... 18

Şekil 5. Kurt Schwitters, Merz, 1921 ... 18

Şekil 6. Kurt Schwitters, Merz,1919 ... 20

Şekil 7. Salvador Dali, Eriyen Saat, 1954 ... 20

Şekil 8. Dali, Salvador. Uyku ... 20

Şekil 9. Deney grubu 1. takım uygulaması ... 26

Şekil 10. Deney grubu 2. takım uygulaması ... 28

Şekil 11. Deney grubu 3. takım uygulaması ... 30

Şekil 12. Deney grubu 4. takım uygulaması ... 32

Şekil 13. Deney grubu 5. takım uygulaması ... 34

Şekil 14. Deney grubu 6. takım uygulaması ... 36

Şekil 15. Deney grubu 7. takım uygulaması ... 38

Şekil 16. Deney grubu 8. takım uygulaması ... 40

Şekil 17. Deney grubu 9. takım uygulaması ... 42

Şekil 18. Kontrol grubu uygulaması 1... 44

Şekil 19. Kontrol grubu uygulaması 2... 46

Şekil 20. Kontrol grubu uygulaması 3... 50

(16)

Şekil 22. Kontrol grubu uygulaması 5... 52

Şekil 23. Kontrol grubu uygulaması 6... 54

Şekil 24. Kontrol grubu uygulaması 7... 56

Şekil 25. Kontrol grubu uygulaması 8... 60

(17)

BÖLÜM I

GİRİŞ

Görsel sanatlar dersi, öğrencilerin sözel, sayısal, sosyal ve duygusal zekalarını olumlu etkileyen oldukça önemli bir derstir. Ülkemizde görsel sanatlar dersi ortaöğretime çıkıldığında öğrenciler tarafından gereken değeri görmemektedir. Bunun nedenlerinden biri öğrencilerin resim yapamayacaklarına ve yeteneklerine dair sahip oldukları ön yargılardır. Öğrencilere resim yapmayı sevdirmek ve sanatsal çalışmalar üretebileceklerine dair inançlarını arttıracak çalışmaklar yaptırmak bu açıdan önemlidir. Bu çalışmalardan biri de kolaj tekniğidir. Kolaj tekniği her yaş grubundaki çocuklara farklı olumlu katkı sağlar. Küçük yaştaki çocuklar malzemeleri kesip, parçalayıp ardından yapıştırarak el becerilerini geliştirirken daha büyük yaştaki çocuklarda kolaj ile farklı nesneleri değişik malzemeler ile ifade edebilmek, nesneleri soyut biçimlere dönüştürmek gibi fırsatlar yaratır. Öğrenciler kolaj çalışması yaparken resim sanatının sadece aynı malzemelerle sınırlı olmadığı anlar. Kolaj tekniği aynı zamanda uygulanabilirlik açısından farklı yöntemlerle birlikte kullanılabilmektedir.

Kolaj tekniği hem bireysel hem de grup içerinde kullanılabilmektedir. Öğrencilerin birlikte çalışmasını isteyen bir öğretmen rahatlıkla kolajı seçebilmektedir. Günümüz Türk eğitim sisteminde öğretmenlerin öğrencilerinde oluşturmak istedikleri özelliklerden biri de hem sınıfta hem günlük hayatta saygılı bir şekilde birlikte çalışma ve yaşamalarını sağlamaktır. Bunun nedeni birlikte çalışmak karşılıklı saygıyı, anlayışı, dinlemeyi, anlamayı kısacası insanlığa dair birçok meziyeti içinde bulundurmaktadır. Kolaj tekniği hem birlikte çalışmaya uygun bir teknik olması açısından hem de öğrenciye kısa sürede bir çalışma üretme imkanı sağlaması açısından önemli bir yere sahiptir.

(18)

1.1. Problem Durumu

Görsel sanatlar dersi öğrencinin sanatsal becerileri olduğu kadar zihinsel becerilerini de geliştirir. Görsel sanatlar dersi ile öğrenci parçaları birleştirme, anlama, sorgulama gibi birçok zihinsel süreçten geçer.

Farklı parçalar arasında bağlantı kurarak ilişki oluşturacak tekniklerden biri kolaj tekniğidir. Kolaj (collage) Fransızca bir kelimedir ve yapıştırma anlamına gelmektedir. Resim yapma tekniğine uygun olarak kağıt, kumaş vb gereçlerin bir yüzeye yapıştırılması anlamına gelir (Palas, 2014, s. 2).

Günlük hayatta sanatsal anlamda bir önemi bulunmayan bir nesne kolaj tekniğiyle bir yüzeye yapıştırılarak ve farklı tekniklerin eklenmesiyle bir sanat eserine dönüşebilmektedir. Kolaj tekniğini sanatsal anlamda ilk olarak 1910 yılında Kübizm akımı içerisinde Picasso tarafından kullanmıştır. Günümüzde modern sanatın koşullarına uygun olarak birçok sanatçı tarafından uygulanmaktadır.

Kolaj tekniği kendine güveni olmayan, yaratıcılığına ve yeteneklerine güvenmeyen öğrencileri grup içerisinde bile kendine güvenen bir birey haline getirebilir. Çünkü kolaj

tekniği diğer tekniklerle uyumu mümkün ve adaptasyonu kolay sağlayan bir tekniktir. Kolaj çalışması için seçilen malzemeler sanatsal düzenleme ilkelerine uygun bir şekilde bir araya getirildiğinde sanatsal çalışma rahatlıkla iki boyuta ve üç boyuta dönüştürülebilmekte ve bu durum öğrencinin motivasyonunu ve özgüvenini olumlu yönde etkileyebilmektedir.

21. yy’ ın eğitim amaçlarından biri de insanların birlikte yaşama, çalışma ve anlaşma becerisi kazanmasıdır. Bu bakımdan işbirliğine dayalı öğrenme öğrencilere küçük yaşta bu becerileri kazandırabilmesi açısından önem arz etmektedir.

Sınıfta küme oluşturmak veya birkaç gruba ayırmak demek işbirliğine dayalı öğretim yapmak anlamına gelmemelidir. İşbirliğine dayalı öğrenme bir sosyal zeka etkinliğidir. İşbirliğine dayalı öğrenmede öğrenciler küçük gruplar halinde, ortak bir amaç doğrultusunda, birbirinin öğrenmelerine katkıda bulunarak, ortak bir ürün ortaya koymaktadırlar.

İşbirliğine dayalı öğrenme rekabete son vermeyi amaçlayan, sınıflarda öğrenci yarışına son veren ve birlikte başarıya ulaşmayı hedefleyen bir yaklaşımdır. İşbirliğine dayalı öğrenmede gruplar en az 2 kişi, en fazla 5-6 ve heterojen olmalıdır (Dilci, 2011, s. 131).

(19)

İşbirliğine dayalı öğrenme yöntemi öğrencilerin sosyal hayatta da kazanması gereken sorumlulukları elde etmesine olanak sağlarken aynı zamanda özgüven duygusunu geliştirir. Özsoy (2003, s. 49)’ un belirttiği üzere “görsel sanatlar dersinde bireyi ve onun deneyimini doğrudan birbirine bağlamak, sözel ile sözel olmayan arasında köprü kurmak, daha da önemlisi bütünü anlama, kavrama yeteneğini kazandırmaktır. Bireylerin sanat eğitimi almaları onların güçlü olmasını sağlayacaktır”.

Artut (2009, s. 101)’un belirttiği üzere “işbirliğine dayalı öğrenmenin öğrencinin eğitimine ve yaratıcılığına oldukça katkısı vardır. Çocukların sanat eğitiminde sosyal süreç çok önemlidir. Çocuklar işbirliğine dayalı sanat eğitimi süresince neyi nasıl kullandıklarından daha çok diğer grup üyelerinden farklı neler yapabileceğini sorgulamaktadırlar”

İşbirliğine dayalı öğrenme öğrencilerin yaratıcı düşünme becerilerine olumlu katkı sunarken bu düşüncelerin paylaşımını sağlamaktadır. Nitekim Artut (2009, s. 103)’ un belirttiği üzere “işbirliğine dayalı öğrenme gereği öğretmen uygun grup üyelerini bir araya getirerek malzeme, araç-gereç kullanımında adil davranarak öğrencilere bilgi paylaşımına olanak sağlamalıdır. Grup öğretmen tarafından tek tek izlenmeli, yapılacak anlamlı çalışmalar değerlendirilerek gerekli ipuçlarıyla yaratıcı ve özgün tasarımlar ortaya çıkmasını sağlamalıdır”

Öğretmenin oldukça aktif ve dikkatli olduğu işbirliğine dayalı öğrenme yönteminde öğrenciler de sürecin içinde daha aktif ve istekli olarak yer almaktadırlar. İşbirliğine dayalı öğrenme yöntemi uygulanan sanat eğitiminde öğrencilerde sanat ile ilgili estetik kaygılar belirgin olur. Zayıf ve sorunlu öğrenciler de sürece dahil edilerek özgüvenleri artar, farklı yöntem ve tekniklerle birlikte sosyal becerileri artırır. Öğrencilerin bilişsel, duyuşsal ve sosyal becerilerini artar (Artut, 2009, s. 103).

İşbirliğine dayalı öğrenme yöntemiyle uygulanabilecek tekniklerden biri kolaj tekniğidir. Çünkü sınıflarda farklı yetenek ve zeka düzeyine sahip öğrenciler bir arada bulunmaktadır. Bu nedenle kolaj çalışması öğrencilerin tümünün ilgisini çeken bir tekniktir.

Ergenliğe adım atmaya hazırlanan, hayatı, kendini ve çevresindeki insanları tanımaya, anlamaya başlayan bir çocuk için grup içerisinde olmak oldukça önemlidir. Bu nedenle görsel sanatlar dersinde işbirliğine dayalı öğrenme yöntemiyle öğrenciler birlikte sorun çözebilmeyi ve malzemeleri bir araya uygun bir biçimde getirmeyi öğrenerek toplumda uyum içinde yaşayabilmenin ilk adımını öğrenmiş olacaktır. İşbirliğine dayalı öğrenme yöntemiyle ile öğrenci çevreyi iyi gözlemleme imkanı bulurken aynı zamanda nesneleri daha

(20)

iyi nasıl değerlendireceğini düşünme, tartışma fırsatı elde edecek ve işbirliğini kavrayabilecektir.

1.2. Araştırmanın Amacı

Araştırmanın amacı kolaj tekniğiyle yapılan portre uygulamalarında işbirliğine dayalı öğretim yönteminin etkisinin araştırılmasıdır.

Bu çalışma ile görsel sanatlar dersinde portre konusunun kolaj tekniği ile ve işbirliğine dayalı öğrenme yöntemiyle gerçekleştirilmesi ile bilişsel ve psiko motor kazanımların yanı sıra öğrencilere yaratıcı düşünebilme ve düşüncelerini paylaşabilme yönünde olumlu katkı sunması hedeflenmiştir. Buna göre alt amaç:

 Sanatsal çalışmaların kritere dayalı değerlendirme sonuçları nelerdir?

1.3. Araştırmanın Önemi

İşbirliğine dayalı öğrenme yöntemi psikoloji, eğitim, ekonomi, sosyoloji gibi farklı bilim dallarının ortak konusu haline gelmiştir. Psikolojide bu konuyla ilgili araştırmalar olmasına karşın bireyin ruh sağlığı için çok önemli bir yeri olan görsel sanatlar eğitiminde bu konu ile ilgili çok fazla araştırma bulunmamaktadır. Yapılan çalışmalarda çocuk resimlerine çizgi, şekil ve renk açısından genel bir değerlendirme yapılıp özel olarak işbirliğine dayalı öğrenme konusu derinlemesine irdelenmemiştir.

Kaynaklarda çocuğun gelişim alanlarından bahsedilmiş ve en çok çocuğun çizgisel gelişimi üzerinde durulmuştur. İşbirliğine dayalı öğrenme yöntemi öğrencinin sosyal hayatta kazanması gereken sorumlulukları elde etmesine olanak sağlarken aynı zamanda özgüven duygusunu geliştirir. İşbirliğine dayalı öğrenme öğrencilere sosyalleşme, yardımlaşma, dayanışma ve sorumluluk duyguları kazandırarak, öğrencilerin kaynaşmasını ve kültürel yakınlaşmasını sağlamaktadır. Başarı ve başarısızlık grubun tüm üyelerine aittir dolayısıyla öğrencilerin sosyal gelişimlerini geliştirerek öz saygı ve öz yeterlilik duygularını da geliştirmektedir (Dilci, 2011, s. 30).

Görsel sanatlar eğitiminde üzerinde durulması gereken diğer bir önemli konu portredir. Çünkü gelişim dönemindeki çocuk kendini ve insanları tanıdıkça birçok duygunun farkına varır. Gün içerisinde yaşadığımız her duygu insan yüzüne yansır. Mutlu olunca, kızınca,

(21)

önem kazanmaktadır. Portre uygulamaları ile öğrenciler değişik duyguların farkına varır. Saç yapıları, kaş özellikleri, dudak biçimleri, ağlama, gülme, erkek, kadın, çocuk yüzündeki özelikleri fark eder ve karakteristik özelliklerin önemi pekiştirilir ( Buyurgan ve Buyurgan, 2007, s. 167).

Araştırmam 7. Sınıf öğrencileri kapsamakta ve bu düzeydeki öğrencilerin artık hayatın, insanların ve kendilerinin daha çok farkında oldukları bir dönem olduğu düşünülürse portre konusu onlara kendilerini, insanları tanıma ve anlama noktasında faydalı olacaktır. Bununla beraber portre çizimi öğrenciler için zor bulunmakla beraber görsel sanatlarda bazı teknikler portre çizimini kolaylaştırmakta ve öğrencilere sevdirmektedir. Kolaj tekniği yaratıcılıklarını geliştirmeyi, fikirlere saygı duymayı en iyi öğreten tekniktir. Aynı zamanda pastel boya, sulu boya gibi, ilerleyen yaşlarda tuvallerde uygulanmaya müsait bir teknik olduğundan öğrencilerin yaratıcılıklarını kolay geliştiren ve bunu yaparken de öğrencileri sıkmayan, resim yapmaktan uzaklaştırmayan bir tekniktir. Kolaj tekniğinde açık, orta, koyu tonlarla sınırlı olmayıp renkli kumaşlar, hasırlar, plastikler gazete dergi gibi renkli materyaller de kullanılır (S. Buyurgan ve Buyurgan, 2001, s. 85).

Araştırmam işbirliğine dayalı öğrenmenin yöntemi ve kolaj tekniğinin portre konusunda uygulamanın insan psikolojisini nasıl değiştirdiğini anlamak ve bu etkileri çocuk resimlerinde gözlemleyip hayata ve eğitime daha bilinçli yerleştirmek açısından önemlidir. Bununla beraber; bu araştırma; öğrencilerin ve ailelerinin görsel sanat dersine değer, ilgi ve merak geliştirmelerinde etkili olacaktır. Bu araştırma ile; olumlu kişilik gelişimi hedeflenmiştir. Problem kısmında da aktarıldığı üzere, sanat eğitiminde işbirliğine dayalı öğrenme yönteminin ve kolaj tekniğinin yeri ve öneminin araştırılmasını gerekli kılan hususlar bu araştırmanın gereğini açıklamaktadır. Sonuçlar dolaysız olarak, doğrudan öğrencilerin uygulamalarıyla, uzmanların değerlendirmeleri ışığında karşılaştırmalı olarak ortaya koyulabilecektir.

1.4. Sayıltılar

(22)

1.5. Sınırlılıklar Bu araştırma;

 Türkiye’de Ankara ili, Altındağ ilçesi ile sınırlıdır.

 7.sınıfta eğitim gören öğrenciler çocuklar ile sınırlandırılmıştır.  Deney ve kontrol grupları 25’er çocukla sınırlandırılmıştır.

1.6. Tanımlar

 Kolaj (Collage): Fransızca yapıştırma demektir. Kağıt, gazete, dergi, kumaş gibi malzemelerin bir yüzey üzerine estetik ve sanatsal olarak yapıştırılması anlamına gelir.

(23)

BÖLÜM II

KURAMSAL ÇERÇEVE

2.1. Sanat Eğitiminin Tanımı ve Önemi

Sanat eğitimi; bireyin duygu, düşünce ve izlenimlerini anlatabilme yetenek ve yaratıcılığını estetik bir düzeye ulaştırma amacıyla yapılan çabadır. Sanat eğitimi gençlere, estetik yargı yapabilme konusunda yardımı amaçlarken yeni biçimleri hissedip eğlenmeyi ve heyecanlarını doğru yönlendirmeyi öğretir (Erbay, 2013, s. 85).

Sanat eğitimi tüm öğrenme biçimlerini içinde barındırır. Sanat eğitimi alan kişi vücudunu ve zihnini beraber kullanarak etkileşime girer. Yolcu (2009, s. 93)’ un belirttiği üzere “sanat eğitimi insanların yeni biçimleri fark etmelerini ve estetik yargı yapabilmelerini sağlar. Aynı zamanda sadece sanatçı yetiştirmeye yönelik değil içinde bulunan her insanın bilişsel, duyuşsal ve duygusal eğitimlerini geliştirerek onları yaratıcılığa yöneltir”.

Ülkemizde sanat eğitiminin anlamı tartışmalı bir kavramdır. Sanatçı yetiştiren öğretimden, boş zamanları değerlendirmek için yapılan faaliyetlerin uygulanması gibi geniş bir anlam aralığı bulunmaktadır (San, 2003, s. 13). Artut (2009, s. 122)’ un belirttiği üzere “sanat eğitimi alan kişilerin yaratıcılıkları artar, eleştirel ve entelektüel bakış açısı kazanırlar. Sanat eğitimi ile kişiler sorunlarla başa çıkmayı öğrenerek kendini ifade edebilmeyi ve hayata hoşgörü ile bakabilmeyi öğrenirler”.

Sanat eğitiminin hem çocuklar hem de yetişkinler üzerinde oldukça faydası bulunmaktadır. Sanat eğitimi sayesinde kişi hem hayattan zevk almaya başlar hem de insanlarla daha iyi iletişim kurmayı başarır. Yavuzer (2012, s. 12)’ in belirttiği üzere “sanat eğitimi, insanlar arasında iletişim problemlerini çözmede yardımcı olurken farklı iletişim yolları keşfetmeyi öğretir. Sanat faaliyetleri, yetişkinlere çocuklarla iletişim güçlüklerini aşmada yardımcı olur”. Ünver (2002, s. 5)’ e göre ise “sanat eğitimi bireye kendi yaşantısı yolu ile istendik sanatsal faaliyetler kazandırma sürecidir”.

(24)

Çocuklar dinamik bir olgudur. Sanat çocuklarda bir düşünme dili şekline dönüşür. Çocuklar hayatı ve dünyayı kendi algıladığı kadarıyla görür ve ifade etmeye çalışır (Yavuzer, 2012, s. 13).

Öğretmenler, çocukların öğrenmeye karşı doğal merak ve isteklerinden yararlanarak onlara, sorun çözmeye, keşfetmeye ve araştırmaya teşvik edecek sanatsal öğrenme yaklaşımlarını benimsetebilirler. Bu da çocukların hayal güçlerini kullanmalarına, düşüncelerini uygulamalarına, denemelerine ve çeşitli yaratıcı olasılıklar üzerine yoğunlaşmalarına olanak sağlar (Yolcu vd., 2010).

Sanat sahip olunan bilgilerin kuşaklar arasında aktarılmasını sağlar ve bunu yaparken insanların yaratıcılıklarını geliştirir. Erbay (2013, s. 24)’ göre “sanat eğitiminin amacı kişinin geçmişte öğrendiği bilgileri geleceğe taşımasını sağlamak bunu yaparken de kişinin sahip olduğu yetenek ve yaratıcılık gibi sanatsal özellikleri ön plana çıkarılmaya çalışmaktır”. Sanat eğitimi insanlara, estetik yargılarda bulunmayı, yeni biçimleri hissedip eğlenebilmeyi ve heyecanlarını en doğru şekilde yönlendirmeyi öğretir (Erbay, 2013, s. 78). Sanat eğitimi kişinin kendisini rahat hissedeceği bir ortam sunarken aynı zamanda özgüvenini de geliştirir. Aynı zamanda sanat eğitimi bireylerin kendisini geliştirme imkanı sunar. Ünver (2002, s. 26)’ in belirttiği üzere “sanat eğitimi kendi içinde estetik eleştiri, sanat tarihi, uygulama gibi birçok alanı içerir. Sanat eğitimi alan kişiler estetik bakış açısı kazanır, topluma ve çevrelerine karşı daha duyarlıdır ve sorun çözme becerisine sahiptirler. Ayrıca sanat eğitimi alan birey, kazandığı kültür ve tarih bilinciyle geçmişine sahip çıkar, estetik bilinç kazanarak beğenileri gelişir, zevk almayı ve düzensizlikten rahatsız olmayı öğrenir (Yılmaz, 2010, s. 18).

Sanat eğitiminin merkezinde çocuklar ve gençler bulunmaktadır. Çünkü çocuklara küçük yaşlarda verilen bilinçli sanat eğitimi onları estetik bakış açıları gelişmiş bireyler yapacak ve bu bakış açıları sadece onların düşüncelerine değil davranışlarına da yansıyacak (Buyurgan ve Mercin, 2005, s. 24).

Sanat eğitimi çocukların estetik bakış açılarını geliştirirken aynı zamanda bilişsel yönden gelişmelerini de sağlar. San (2003, s. 27)’ ın belirttiği üzere “sanat eğitimi çocuk ve gençleri bilim ve teknoloji dünyasına, güncel hayata, gözlem, araştırma, denetleme ve uygulama gibi içinde barındırdığı birçok süreci kullanarak hazırlar”. Striker (2005, s. 11)’ e göre ise “sanat, sorunların farklı yolla çözülebileceğini çocuklara öğretir”.

(25)

Sanat eğitiminin öneminin farkında olan uzmanlar bununla ilgili çok sayıda fikir ortaya atmışlardır. Erbay (2013, s. 25)’ belirttiği üzere “sanat eğitiminde amaç, öğrencilerin asıl hayat deneyimlerinin sanat ile bağlantılı olarak eğitim programlarında olmasıdır”. Bu konuda Striker (2005, s. 14)’ a göre ise “genel olarak alanları sınıflandırmayı ve sanatı matematik, yazma becerisi gibi birçok alandan ayırmaya çalışırız. Oysaki sanatsal faaliyetler yoluyla çocuklar matematiksel ve bilimsel gerçekleri öğrenirler.

2.2. İşbirliğine Dayalı Öğrenme

İşbirliğine dayalı öğrenme öğrencileri küçük gruplar haline getirerek tüm grup üyelerinin aynı amaç için beraber çalışmasıdır. Öğrencilerin birbirlerinin eğitimine destek vererek öğrenmesidir. Bu yöntem ile öğrenciler arasında beraber çalışma ortamını ve sorumlulukları beraber çözme becerisi geliştirip sosyalleşmesini sağladığı için tercih edilmektedir.

Bu yaklaşımda öğretmen yalnızca bir rehber, danışman konumundadır, aktif olan öğrencidir. Yapısalcı anlayışa uygun olan işbirliğine dayalı öğrenmede öğretmen, grup içi diyalog ve işbirliğine rehberlik etmek ve gruplar arası işbirliğini düzenlemekle yükümlüdür. Yapılandırmacı yaklaşımla hazırlanan ilköğretim görsel sanatlar programı hem bireysel hem de grup çalışmalarına yönelik etkinlikleri ön gören bir yapı içermektedir (Yılmaz, 2007, s. 748).

Grup sayıları genellikle iki ile dört öğrenci arasında değişir; fakat grupların üye sayısı öğretim amaçlarına bağlı olarak değişebilir. Ancak bütün öğrencilerin katılımını en yüksek düzeye çıkardığından küçük gruplar daha faydalıdır (Saban, 2010, s. 97).

İşbirliğine dayalı öğrenme ile öğrenciler ortak bir amaç doğrultusunda birbirinin öğrenmelerine yardım eder. Gruptaki her üye diğer bir üye başarmadan kendisinin de başarmayacağını bilir. Bu nedenle arkadaşlarının öğrenmesine yardımcı olur (Aykaç, 2014, s. 134).

İşbirliğine dayalı öğrenme yöntemlerinin derste uygulanmasından önce öğrencilerin eğitilmeleri gerekmektedir. Bu eğitim sırasında öğrencilere işbirliğine dayalı öğrenme yöntemi öneminin benimsetilmesi sağlanmalıdır. Tam olarak öğrencilerden beklentiler belirtilmelidir (R. Efe, Hevedanlı, Ketani, Çakmak ve Efe, 2008, s. 45). İşbirliğine dayalı öğrenme demek öğrencilerin kendi bireysel çalışmalarını sürdürmekte oldukları bir masanın etrafında sadece yan yana oturmaları demek değildir (Saban, 2002, s. 206).

(26)

Öğretmenin derse başlamadan önce işbirliğine dayalı öğretim yöntemini öğrenciye tanıtması, faydaları konusunda öğrencileri bilgilendirmesi gerekmektedir. Senemoğlu (2004, s. 497)’ un belirttiği üzere ‘işbirliği yarışmanın tam zıttı bir sonuç meydana getirir. Ya birlikte yüzecekler ya da birlikte batacaklar. Eğer bir öğrenci çok çalışırsa diğer öğrencilerin başarısını artırır”.

İşbirliğine dayalı öğrenmenin öğrenciler üzerinde birçok faydası bulunmaktadır. Öğrencilerin kendilerini yalnız ve soyutlanmış hissetmelerini engeller, birbirlerine olumlu hisler geliştirmesini sağlayarak sosyal becerilerini geliştirir (Saban, 2002, s. 205).

Bu metod ile

- Öğrenciler arasında karşılıklı etkileşim mümkün olur.

- Öğrencilerin farklı fikirlere saygı duymaları sağlanır.

- Dikkatle dinlemeyi ve topluluk karşısında nasıl konuşacağını öğrenmiş olur.

- Diğer insanlarla yardımlaşma ve işbirliği yapmayı öğrenir.

- İşbirliğine dayalı öğrenme öğrencinin birlikte öğrenme ve başarma azmini

kuvvetlendirirken aynı zamanda ben yerine biz kavramının gelişmesine yardımcı olur (Vural, 2004, s. 190).

Gruptaki bütün bireyler, hem kendisi hem de grubu oluşturan diğer üyeler için faydalı sonuçlar elde etmeye çabalar (Saban, 2000, s. 137). Grupla öğrenme kişinin sosyal gelişimini ve değişimini sağlarken aynı zamanda sorumluluk duygusunu, başkasına ve gruba katkıda bulunma zevkini tattırmış olur (Vural, 2004, s. 190).

Öğrenci merkezli olan ve yapısalcı anlayışa uygun olan işbirliğine dayalı öğrenme, öğrencide biz duygusunu geliştirirken yardımlaşma, paylaşma, sorumluluk alma gibi sosyal ve insani vasıflarını geliştirir. Aynı zamanda öğrenciye okulu sevdirir ve öğrencinin bilişsel, duyuşsa gelişimleri üzerinde olumlu etkiler (Yılmaz, 2007, s. 755).

İşbirliğine dayalı öğrenmenin olabilmesi için;

(27)

3. Grup üyelerinin birbirleriyle ne kadar etkili çalışabildiklerine dair yansımalar ve değerlendirmeler yapmaları gerekmektedir (Saban, 2002, s. 206).

Okullarımızda geleneksel öğrenme yöntemi kadar işbirliğine dayalı öğrenme modeline de ağırlık verilmelidir. Ancak bu yöntemin yanlış kullanılması öğrencilerde sosyal ve duygusal yönden hasara yol açabilir. Yöntemin doğru uygulanmasının koşulu, eğitimcilerimizin görsel sanat eğitiminin bir duyarlılık eğitimi olduğunu gerçeğine inanmış olmalarından geçer (Yılmaz, 2007, s. 755).

2.3. İşbirliğine Dayalı Öğrenme Yönteminin Bir Grup Çalışmasından Farklı

Okullarda birçok derste öğretmenler birkaç öğrenciyi bir araya getirerek işbirliğine dayalı öğrenmeyi gerçekleştirdiklerini düşünmektedirler. Bir grup çalışmasının işbirliğine dayalı bir çalışma olabilmesi için şu faktörleri içermesi gerekir (Efe, vd., 2008, s. 13).

2.3.1. Pozitif-Grup Bağımlılık

Pozitif bağlılık bütün grup üyelerinin, üyelerden birinin başarısının ancak ve ancak gruptaki herkesin başarısı söz konusu olduğunda mümkün olabileceğini kavradığında gerçekleşen bir durumdur (Saban, 2002, s. 191). Grupta bulunan bir üyenin görevini yapmaması diğer grup üyelerinin başarısızlığına yol açar.

İşbirliğine dayalı öğrenmenin olmadığı grup çalışmalarında öğrenciler kendi başlarına yapılacak çalışmalara karar verir ve üstelik kendileri ile arkadaşlarının yaptıklarını karşılaştırırlar (Efe, vd., 2008, s. 13-14).

2.3.2. Bireysel Sorumluluk

Bireysel sorumluluk, her üyenin bireysel performansını değerlendirip, sonuçlarının hem gruba hem de üyenin kendisine geri verildiği durumlarda yaşanır. Bütün grup üyelerinin verilen ödevi tamamlamada kimin daha çok yardıma ihtiyaç duyduğunu bilmelerini ve başkalarının çabalarına otostop çekemeyeceklerinin bilincinde olmaları sağlar (Saban, 2002, s. 194).

(28)

Tüm grup üyeleri üzerlerine düşen tüm görevleri yerine getirirler. İşbirliğine dayalı öğrenme bulunmadığı grup çalışmalarında yapılacak görevler bir veya birkaç grup üyesi tarafından gerçekleştirilir. Böyle bir durumda bilenin çok bilmeyenin az görev aldığı, öğrencinin sosyal gelişinin olumsuz etkilendiği bir durum gerçekleşir. (Efe, vd., 2008, s. 14).

2.3.3. Yüz Yüze Etkileşim

Öğrenciler, birbirlerinin başarılarını artırmak için birbirlerine yardım etmeli, cesaretlendirmelidir. Yüz yüze etkileşim demek, öğrencilerin birbirlerinin öğrencilerin birbirlerinin başarılarını kolaylaştırması ve desteklemesi demektir (Saban, 2002, s. 193). Grup üyeleri tüm bilgilerini diğer grup elemanları ile paylaşarak birbirlerini öğrenmeye teşvik eder. Grubun tüm üyeleri konuyu öğrenmelerine yardım eder çünkü grup başarısı kişisel başarıdan daha çok önemsenmektedir (Efe, vd., 2008, s. 45). 4- İletişim kurma ve küçük gruplarda çalışma becerisi grupların başarılı çalışabilmesi için grup üyelerine bir takım becerilerin kazandırılmasını içerir. İşbirliğine dayalı öğrenme öğrenciye karar alma, liderlik, çatışmaları çözme gibi bir takım sosyal becerileri kazandırır. Öğretmen rol yapma yöntemini kullanarak sınıfta meydana gelen problemlerini öğrenciye göstermeli ve hep birlikte çözüm yolları geliştirilmelidir (Efe, vd., 2008, s. 45).

2.3.4. Grup Sürecine Yansıma

Grup üyelerinin, grup amaçlarını ne kadar gerçekleştirip gerçekleştirmediğini tartışıp birlikte çalışma ilişkilerini koruyabildikleri durumda gerçekleşir. Dolayısıyla grupların, periyodik olarak, hangi üye davranışının faydalı veya faydasız olduğuna karar vermeleri gerekmektedir (Saban, 2002, s. 196).

Grup üyelerinin verimli çalışıp etkili bir iletişim içinde olup olmadığını sürekli kontrol etmelerini ele alır. Johnson verimli çalışmayı 5 adımda ele alır (Johnson’dan aktaran Efe, vd., 2008, s. 45).

1. Öğrenciler grupça çalıştıklarında birbirlerinin öğrenmelerine olumlu etkide bulunur. Bunun için öğretmen grupları gözlemleyerek belirlenen sosyal davranışların ne kadar sıklıkla yaptığını not alabilir.

(29)

değerlendirmeleri için zaman vermelidir. Öğrenciler çalışma esnasında yaptıkları hangi etkinliğin kendilerine faydalı olup olmadığını tartışarak bir sonraki çalışmalarda ele alacakları yönteme karar verirler.

3. Grupların etkin olmalarını sürdürmeleri için grup hedeflerinin belirlenmesi: Grup içerisinde etkili çalışılabilmesi için sürekli önerilerde bulunulması gerekir. Önerilerde yeterli bulunan kullanılır. Grup içerisinde çalışmaların verimli olup olmadığı tartışılmalıdır. Öğrenciler yaptıkları tartışmalarda muhakeme gücü kazanır. 4. Tüm sınıfın nasıl çalıştığını öğrencilerle paylaşmak: Öğretmen tüm grupların

çalışmasına ilişkin düşüncelerini kendilerini gözlemleyerek sınıfta paylaşmalı. 5. Küçük gruplar veya tüm sınıf kutlaması yapmak: Öğrencilerin takdir edilmesi,

işbirliğiyle çalışmaya hevesli olmaları ve kendilerini başarılı hissetmeleri bakımından çok önemlidir (Efe, vd., 2008, s. 45).

2.4. İşbirliğine Dayalı Sanat Eğitimi

Sanat eğitimi; kişinin kendisini ifade etmesi, görsel yollarla algıları yükseltmesi, yaratıcılığı geliştirmesi için gereklidir (Erbay, 2013, s. 30).

Sanat eğitimi verilirken içeriğinin ve etkililiğinin nasıl geliştirileceği, hangi metotların kullanılacağı sorusu sanat eğitiminde geçmişten günümüze kadar farklı yöntem ve metotların ortaya çıkmasına imkan vermiştir (Artut, 2009, s. 123).

Sanat organik bir yapıya sahiptir bundan dolayı sanat eğitimi de organik bir yapıdır (Erbay, 2013, s.30). Sanat eğitiminin öğrenciler üzerinde olumlu yönünün olmasından dolayı birçok öğretim yöntemleri ve teknikleri geliştirilmiştir. Bunlardan biri de işbirliğine dayalı öğrenmedir (Yolcu, vd., 2010).

İşbirliğine dayalı sanat eğitimi ile öğrencilerde sanat ile ilgili estetik kaygılar belirgin olur. Zayıf ve sorunlu öğrenciler de sürece dahil edilerek özgüvenleri artar. Farklı yöntem ve teknikler birlikte kullanılarak öğrenciler sosyal becerilerini artırır. Öğrenciler yaratıcı, özgün arayışlar içinde bulunarak bilişsel, duyuşsal ve sosyal becerilerini artırır (Artut, 2009, s. 103). Oluşturulacak her grup aynı ya da farklı konu ve tekniği uygulayabilir. Kullanılacak teknik bir amaç değil, amaca ulaşmakta araç görevi yapmaktadır (Yılmaz, 2007, s. 751). Çocuklar, sanatsal etkinlikler yoluyla edinmiş oldukları bilgileri, düşünceleri, deneyimleri birbirleriyle paylaşabilecekleri ortamlar içerisinde olmalılar (Artut, 2009, s.100).

(30)

Kolaj çalışmaları, öğrencide yaratıcılığı harekete geçirerek grup üyelerinin sanatsal alandaki yetersizlik duygularını en aza indirmesine yardım eder (Yılmaz, 2007, s. 751).

İşbirliğine dayalı öğrenme farklı yetenek ve kişilikteki öğrencileri bütünleştirir ve öğrencilerin dostluk duygularını geliştirir. İşbirliğine dayalı öğrenme yönteminde başarı ve başarısızlık bireylerden çok gruba aittir, öğrenciler arası yarışmadan çok gruplar arası yarışma önemlidir (Demirel, 2009, s. 14 ).

Görsel sanatlar dersinde İşbirliğine dayalı öğrenme modelinin uygulama aşamaları: 1. Öğretim hedefleri belirlenir.

2. Yapılacak olan çalışmaya ( Amaç, malzeme, teknik, konu, boyut, süre, vb. açılardan) grubun kaç kişiden oluşacağı karar verilir.

3. Öğrencilerden ayrışık (heterojen) yapılı gruplar oluşturulur.

4. Konu, öğretmen tarafından verilebileceği gibi, amaca uygun bir şekilde, üyeler tarafından tartışılarak da seçilebilir.

5. Grup üyeleri birbirine yakın, gruplar birbirine biraz uzak yerleştirilir. 6. Görev paylaşımı yapılır.

7. Yapılacak çalışmalar açıklanır.

8. Olumlu bağlılığın yaratılması için öğrencilerden grup ürünü istenir ya da grup ödülü verilir. 9. Grup çalışmasıyla ilgili becerilerin kazandırılması için, bir grup çalışmasının

nasıl yapılması gerektiği ve öğrencilerin birbirine karşı sorumlulukları konusunda öğrencilere bilgi verilir.

10. Öğrenciler, duyuşsal ve düşünsel açıdan hazır hale getirilerek uygulama öncesi isteklendirme yapılır.

11. Uygulama boyunca öğretmen tarafından, öğrencilere rehberlik edilir.

12. Öğrencilere hissettirilmeden, öğretmen tarafından bireysel değerlendirmeler yapılır. 13. Dersin sonunda ‘‘Grup değerlendirme formu’’ dağıtılarak, grup değerlendirmesi

yapmaları istenir (Yılmaz, 2007, s. 751).

2.5. Kolaj Nedir?

Okullarda uygulanan ders programlarında işbirliğine dayalı öğrenmeye uygun birçok konu bulunmaktadır. Bunlardan biri de kolaj çalışmasıdır. Kolaj (Collage) Fransızca yapıştırma demektir. Kağıt, gazete, dergi, kumaş gibi malzemelerin bir yüzey üzerine estetik ve sanatsal

(31)

Kolaj, değişik renk ve özellikteki malzemelerin (kağıt, kumaş, ip, boya vb.) bir yüzey üzerinde bir araya getirmeyi hedefleyen çalışmalardır (Artut, 2007, s. 317). Kolaj tekniği ile doğada bulunan bütün malzemeler bükülerek, kesilerek bir yüzey üzerine yapıştırılır. Farklı birçok malzeme ve teknik aynı çalışmada yer alabilir.

2.6. Kolajın Resim Sanatındaki Tarihsel Gelişimi

Kübizm 20. yy da meydana gelmiştir. Öncü sanatçısı Cezanne’dır. Cezanne doğadaki her şeyin bir geometrik şekli olduğunu ifade eder. Kübizmde sanatçı eserde tek bir görüntü değil çeşitli görüntüleri bir araya getirmişlerdir. Bunu da cismin göründüğü andaki biçimini dışlayarak cisim içinde farklı köşe, yüzey ve bölümleri gerçekçi algılardan uzaklaştırıp mantık yoluyla geometrik formlar haline getirerek yapmışlardır (Beksaç, 2000, s. 116). Kübizm, Empresyoniz’me tepki olarak ele almak doğru olur çünkü Kübist sanatçılar Empresyonistler aksine renk oyunlarını bırakarak varlıkların geometrik yapılarını ön plana alıyorlardı (Kılıçkan, 2004, s. 181).

Kübizm sadece resimde değil bütün süsleme sanatlarına, tiyatro dekor ve kostümlerine, mimarlığı da etkilemiştir. Bu bakımdan Kübizm Empresyonizm’ den daha geniş bir alana yayılmıştır (Berk, 1972, s. 137).

1911- 14 yılları arasında kübizmde biçimsel (sentetik) döneme gelinmiştir. Bu dönemde sanatçılar Picasso ve Braque resim yüzeylerin muşamba, duvar kağıdı, gazete gibi sanat dışı parçalar yapıştırmaya başladılar. Sanatçılar kendilerine kompozisyonlarında gazete ve muşamba imgesi istiyorsa onu resimde yapmak yerine gerçeğini yapıştırmasının ne sakıncası var gibi sorular sormuşlardır (Yılmaz, 2005, s. 47).

Sanatçıların kolajı tanıması ve kullanmasıyla birlikte birçok teknikte resim yapma, istenileni kolay verebilme imkanına kavuşmuşlardır. Dünya artık resmedilmekten çıkmış sanatsal çalışmanın fiziksel parçası olmuştur. Resimler kolajla birlikte heykelsi bir görüntü almış ve daha önce hayal edilmeyen sanatsal özgürlüğü elde edebilmiştir (Kazaklı, 2005, s. 38). Kolaj tekniği kübizmde kullanıldığı zaman sanatçıların hiçbir estetik kaygı gütmedikleri görülür. Arayış içinde olan sanatçılar gerçek objeleri gelişi güzel bir şekilde kullanmışlardır (Palas, 2014, s. 13).

(32)

Adalı’ ya göre (1996, s. 68) kübistler kolajı resmi değerden düşürmek veya resmi bozmak için kullanmamışlar, resimde bir sigara paketi yapmak yerine onu olduğu gibi yapıştırarak daha realist bir tavır içine girmişlerdir (Kazaklı, 2005, s. 49).

Şekil 1. Pablo Picasso. Hasır sandalyeli natürmort

Sanatçı eserini yağlıboya, linolyum, yapıştırılmış kağıt kolajıyla oluşturmuştur. Eserde pipo, gazete, bardak gibi nesneler kübist olarak yerleştirilmiş ve muşamba kullanılmıştır.

Şekil 2. Pablo Picasso. Şişe, bardak ve keman

Sanatçı bu eserde kemanın bir bölümünü resim yüzeyi üzerine çizerken bir bölümünde gazete parçası üzerine çizmiş. Kemanın başka bir bölümüne de tahta görünümlü bir malzeme

(33)

yapıştırmış. Sol taraftaki şişe gazeteden oluşurken resimde yazılmak istenen Journal kelimesi de yine gazeteden oluşmaktadır.

Şekil 3. Georges Braque. Keman ve pipo

Sanatçı Kübist tarzda olan eserinde yüzeyde karakalem kullanırken gazete yapıştırarak keman ve pipo meydana getirmiştir.

Kübizme karşı olarak Dada akımının çılgınlığı da kolaj kullanımını yaygınlaştırırken, yeni bakış açısını beraberinde getirmiştir. Dada; aykırı, mantık dışı tavrıyla mekan, nedensellik vb. ilkeleri alt üst ederek karşı sanat tavrını ortaya çıkarmıştır. Bundan dolayı dadacı kolajlarda geleneksel anlayış yoktur. Bunlar us dışı, protest tavırlarıyla öne çıkmıştır (Güvensoy, 2008, s. 6).

Dadaizm 19. Yüzyılın ikinci yarısında Almanya, Amerika ve Fransa’ da ortaya çıkmıştır. Dada isminin nerden geldiği bilinmemekle beraber Fransızca tahta at anlamına gelmektedir. Dada bir sanat eseri değildir. Dadacı sanatçılar topluma yerleşmiş alışkanlıklara, düzene, klasik estetik anlayışına karşı çıkmışlardır.

Dada akımı içerisinde yer alan Kurt Schwitters’ın önemli kolaj çalışmaları bulunmaktadır. Kolaj içeren birçok yapıt üretmiştir. Sanatçı ilk olarak çelik malzemesinden yapıtlar vermiş daha sonra çalışmalarını konstürüktivist tarzda yapıtlar vererek devam etmiştir.

Sanatçı daha sonra kumaşlar, tahtalar, teller, kağıt, çöp gibi malzemeleri yapıtlarında kullanmış ve bu yapıtlarına Merz adını vermiştir.

(34)

Şekil 4. Kurt Schwitters, Merz, 1947

(35)

Şekil 6. Kurt Schwitters, Merz,1919

Dadaizmin önemli isimlerinden biri de MarcelDuchamp’tır. MarcelDuchamps, 20’li yıllarda her yerde ve her şey de sanatın yapılabileceğini iddia etmiş ve Ready- Made yani ürün hazırdan alınacak ve sanat alıcısının karşısına çıkacaktır. O andan itibaren, derlenip toparlanan her şey bir sanat eseri olarak organize edilebilir hale gelmiştir (Başaran, 2006, s. 13).

Dada’dan etkilenen ve kolajı kullanan bir diğer sanat akımı da Sürrealizm’dir. Sürrealizm’ de sanatın kaynağında bilinçaltı görünürler, iç güdüler, arzular ve değişik ruh halleri önem taşımaktadır. Bu sebeple sürrealist sanatçılar için sanat eserini teşkil eden geleneksel bilgi ve gözlemlerden çok bilinçaltının dışa vurum aracı olan otomasyon temel etkendir. (Beksaç, 2000, s. 135).

Sürrealizm akımı, bilinçaltını yansıtan fantezinin yalnız sanat alanının tekelinde olmadığını, bütün insan hayatının fantastik bir açıdan görülmesi gerektiğini savunmuştur. Sürrealist sanat yapıtlarında birbiriyle ilgisiz görünen biçim ve nesneleri bir araya getirmek sürrealistlerin başlıca eğilimlerindendir (Artut, 2007, s. 71).

(36)

Şekil 7. Salvador Dali, Eriyen Saat, 1954

Şekil 8. Dali, Salvador. Uyku

2.7. Kolaj Tekniğinin Özellikleri

Kolaj tekniği açık- orta- koyu değerleri oluşturan gazete, dergi parçacıkları ile sınırlı değildir, kolaj çalışmaları renkli gazete, dergi, kumaşlar, hasırlar, plastikler kullanılarak da yapılabilir. Kolaj tekniğinde resmin yüzeyinde pastel, sulu boya gibi farklı teknikler de uygulanabilir (S. Buyurgan ve Buyurgan, 2007, s. 157).

(37)

uygulama üzerine yapıştırılır. Çocuklar diğer tekniklerden daha çok kolaj tekniğinde başarılıdır. Kolaj tekniğinde renkli çalışmalar çocuğun ilgisini çekmesi, çeşitliliğin sağlanması açısından daha etkilidir. Kolaj çalışmalarında kraft, elişi kağıdı, fon kartonları oldukça kullanılır (Artut, 2007, s. 318).

2.8. Kolaj Tekniğinin Görsel Sanatlar Eğitimindeki Önemi ve Yaratıcılık Üzerine Etkisi

Görsel sanatlar eğitiminin asıl amacı öğrencilerin yaratıcılığını geliştirmek, estetik bakış açıları kazandırmaktır. Görsel sanatlar eğitimi ile öğrenci aynı zamanda üretmenin ne olduğunu öğrenir ve üretmenin hazzını yaşar. Yaptığı çalışmayı beğenen öğrenci daha çok çalışmak, üretmek ve sanatla içli dışlı olmak ister. Bu durumda öğrencinin yaratıcılığını olumlu yönde etkilenir. Yaratıcılığı gelişen çocuklar ilerleyen hayatlarında yaşadıkları her duruma çıkış noktası bulur.

Yaratıcılık problemlere farklı çözüm yolları bulup, bilinenden yeni şeyler ortaya çıkarıp özgün olabilmektir (Ünver, 2002, s. 26).

Sanat eğitiminin öğrenciye sağladığı en büyük faydalardan biri hiç kuşkusuz onların yaratıcılıklarını geliştirdiğidir. Yaratıcılık son zamanlarda çok fazla kullanılan ve ihtiyaç duyulan bir kavramdır. Yaratıcılık ihtiyaç duyulduğunda veya sorun yaşandığında kişinin daha önce var olmayan veya kullanılmamış yöntemler yoluyla yeni bir yol bulmasıdır (Yolcu vd., 2010).

Son yıllarda yapılan araştırmalar gösteriyor ki sanat eğitimiyle çocuklarda yaratıcılığın artmaktadır. Zorlaşan yaşam koşulları ve artan sorunlar karşısında bireylerin birden fazla çözüm yolu bulması gerektirdiği için yaratıcı düşünmeyi çok önemli bir ihtiyaç haline getirmektedir.

Sanat eğitimi ile öğrencinin zeka düzeyinin yükseleceği ve genel eğitime fayda sağlayacağı ileri sürülmüştür. Sanat eğitimi; genel ve temel eğitim içinde değerlendirildiğinden, her

ikisinin de birbirine hizmet ettiği görülür (Erbay, 2013, s. 29). Sonuç olarak sanat eğitimi, bireylerin yaşanmış deneyimlerini, keşfedebilecekleri ve kişisel

becerilerini geliştirebilecekleri özel bir araç biçiminde yönlendirilebilir. Bu araç, sanatsal öğrenme ile kendilerini keşfetmesi, diğer bireyler ile bağ kurması, diyaloglar geliştirmesi, artistik entelektüel tavır alabilmesine yardımcı olur (Artut, 2009, s. 100).

(38)

Bu bağlamda görsel sanatlar derslerinde öğrencileri sanatı sevdirecek etkinlikler ele alınmalıdır. Kolaj, öğrencilere sınırsız malzemeyi bir arada kullanma imkanı vermesi, etkili, kolay sonuç ele alabilmesi açısında yaratıcılıklarını olumlu etkiler. Kolaj çalışması yapan öğrenci sonuçtan genel olarak memnun olur ve kendini iyi hisseder. Dolayısıyla özgüveni, merak duygusu gelişir. Bu da öğrenciyi üreten ve mutlu bireyler olarak geleceğe hazırlar.

(39)

BÖLÜM III

YÖNTEM

Bu bölümde araştırmanın yürütülmesinde izlenen yöntem, araştırmanın evren ve örneklemi, kullanılan veri toplama araçları ve elde edilen verilerin analizinde kullanılan istatistiksel teknikler hakkında bilgi verilmiştir.

3.1. Araştırmanın Modeli

Araştırma da yöntem olarak betimsel yöntem kullanılmıştır. Ayrıca konuya ilişkin yazılı kaynaklar literatür tarama ile elde edilip kavramsal çerçeve oluşturulmuştur.

Araştırmada betimsel yöntemin seçilmesinin nedeni; nitel veri toplama yönteminin (Resim inceleme Yöntemi) kullanılmasının yanında, bir problem olarak belirlenen, “kolaj tekniğiyle yapılan portre uygulamalarında işbirliğine dayalı öğretim yönteminin etkisi” sorusunun cevabının doğal ortamında en gerçekçi bir biçimde ortaya konmasına yönelik nitel bir sürecin izlenmesinin uygun görülmesindendir. Araştırmada, sonuca doğrudan öğrencilerin yaptıkları resim çalışmalarından başlayarak gidilmiştir. Böylece kendi ortamında, soruna ilişkin verilerin toplanması sağlanmıştır.

Araştırmada görsel sanatlar öğretmenlerinin öğrencilere uygulama yaptırırken hangi iki farklı yöntem kullanmış, bu yöntemlerin öğrencilerin sanatsal başarılarını nasıl etkilediği

betimlenmeye çalışılmıştır. Öğrencilerin sanatsal başarılarında yöntemin etkisini doğrudan gözlemleyebilmek için ders planı hazırlanmış, bu plan dâhilinde öğrencilere yaptırılan resim çalışmaları belli değerlendirilmiştir.

(40)

3.2. Evren ve Örneklem

Araştırmanın evrenini, Ankara Altındağ ilçesinde okuyan 7. Sınıf öğrencileri oluşturmaktadır.

Araştırmanın örneklemini, Mehmet Memişoğulları Ortaokulu’nda 7. Sınıfta okumakta olan 50 öğrenci oluşturmuştur.

3.3. Verilerin Toplanması

Uygulamalara başlamadan önce 7. sınıf öğrencilerinden iki grup deney ve kontrol grubu olarak belirlenmiştir. Uygulama öncesi deney ve kontrol grubu öğrencilerine ön test uygulanmıştır.

Kontrol grubu öğrencilerine görsel sanatlar öğretmeni tarafından geleneksel öğretim yöntemi ile kolaj tekniğinde portre konusu bireysel olarak yaptırılmıştır.

Deney grubu öğrencilerine görsel sanatlar öğretmeni tarafından işbirliğine dayalı öğrenme yöntemi ile kolaj tekniğinde portre konusu yaptırılmıştır. Sanatsal çalışmalar yapılırken öğrencilere renk ve malzeme sınırlaması yapılmamış, öğrenciler serbest bırakılmıştır. Sanatsal uygulamanın ardından son test uygulanmıştır.

3.4. Verilerin Analizi

Öğrencilere sanatsal uygulama yapılmıştır. İki gruba ayrılan öğrencilere işbirliğine dayalı öğrenme yöntemi ve geleneksel öğretim yöntemiyle sanatsal uygulamalar yapılmıştır. Uygulama sonucunda değerlendirme yapılmıştır.

(41)

BÖLÜM IV

BULGULAR ve YORUM

Bu bölümde araştırmaya ait bulgular ve bulgulara ilişkin yorumlar iki bölümde ele alınmıştır. Bu bölümde resim değerlendirmelerine yer verilmiştir.

4.1. Sanatsal Çalışmaların Kritere Dayalı Değerlendirme Sonuçları Nelerdir? Alt Amacına Yönelik Bulgular

4.1.1. İşbirliğine Dayalı Öğrenme Yöntemi Uygulanarak Yapılan Öğrenci Çalışmaları

4.1.1.1. Deney Grubu 1. Takım Uygulaması

Grup üyeleri üç kişiden oluşmaktadır. Uygulamaya başlamadan önce grup üyeleri yapacakları portrenin cinsiyeti üzerinde kendi aralarında bir süre tartıştıktan sonra üyelerin ikisi erkek öğrenciden oluştuğu için çoğunluğun fikrine uyulması gerektiği düşüncesinden yola çıkan kız öğrenci erkek portresi yapmayı kabul etmiştir.

Kız öğrenci genç, lise öğrencisi bir erkek portresi yapmak istediğini belirtmiştir. Bunun üzerine erkek öğrenciler kendi aralarında bu konuda da kız arkadaşlarının isteği kabul edilmiştir.

Uygulamada kullanılacak malzemeleri kendi aralarında eşit paylaşan öğrenciler malzemelerin tam ve eksiksiz getirilmesi konusunda fikir birliğine varmıştır. Mavi fon karton üzerine erkek portresi uygulanmıştır. Ten renginde guvaş boya kullanılırken saç ve kaşlarda siyah örgü ipi kullanılmıştır. Kıyafette ise kumaş kesilip yapıştırılıp uygulanan çalışmadaki renk uyumu çalışmadaki titizlik oldukça başarılı. Öğrenci çalışmasını yaptığı

(42)

resim kağıdını ve diğer malzemeleri temiz kullanmıştır. Uygulama sonunda düzenli bir çalışma ortaya koyabilmiştir.

Şekil 9. Deney grubu 1. takım uygulaması

Tablo 1

Deney Grubu 1. Takım’ ın Sanatsal Ürün Değerlendirme Kriterine Göre Analiz Tablosu

KRİTER MADDELERİ: 5 4 3 2 1

1-Malzemeyi Kullanma Becerisi *

2- Özgünlük *

3- Malzeme Zenginliği *

4-Çalışmanın Tamalanması *

5-Aynı ya da farklı Nesneler Arasındaki İlişki Kurabilme *

6- Dokuyu Verebilme *

7-Uygulama Süresi Bitiminde Çevreyi Temiz Bırakma *

8- Açık- Orta- Koyu Değerler Arasındaki Uyum *

9- Karakteristik Özelliği Yansıtma *

10-Farklı Açılardan Bakıldığında Değişik Yönlerin Olduğunu Bilir

*

(43)

1. Malzemeyi Kullanma Becerisi: Etkili bir şekilde kullanabilmiştir.

2. Uygulamadaki Özgünlük: Uygulamada farklılıklar ve özgünlük mevcuttur.

3. Uygulamadaki Malzeme Zenginliği: Seçilen konu ve tekniğe uygun olarak farklı malzemeler kullanılmıştır.

4. Zamanı Etkili Kullanma: Zamanı etkin kullanmış ve başladığı işi sonuçlandırmıştır. 5. Aynı ya da farklı Nesneler Arasındaki İlişki Kurabilme: Kullanılan malzemeler arasında

dengeli ve uyumlu ilişki kurabilmiştir.

6. Uygulamada Dokuyu Verebilme: Uygulamaya bakıldığında dokuyu hissettirebilmiştir. 7. Uygulama Süresi Bitiminde Çevreyi Temiz Bırakma: Uygulama bitiminde çevresini

temiz bırakmıştır.

8. Uygulamada Açık- Orta- Koyu Değerler Arasındaki Uyum: Açık- orta- koyu değerler arasında uyum vardır.

9. Uygulamada Karakteristik Özellik Yansıtma: Karakteristik bir özellik yansıtabilmiştir. 10. Farklı Açılardan Bakıldığında Değişik Yönlerin Olduğunu Fark Eder: İki ve üç boyutu

öğrenmiş ve istenileni fark etmiştir.

Uygulamaya bakıldığında malzemelerdeki dokuyu verilebilmiştir. Uygulama sonucunda ulaşılmak istenen genç, lise öğrencisi erkek portresine ulaşılabilmiştir. Uygulamada özgünlük mevcuttur. Uygulama esnasında öğrenciler birbirini dinlemeyi ve birbirlerine düşüncelerine önem vermeleri gerektiğini fark etmişlerdir.

(44)

4.1.1.2. Deney Grubu 2. Takım Uygulaması

Uygulama üç öğrenci tarafından yapılmıştır. Uygulamaya başlamadan önce yapılacak portrenin cinsiyeti ve ardından tarzı hakkında tartışılmıştır. Çalışmada genç, masum görünüşlü bir bayan portresi uygulanılmasına karar verilmiştir. Uygulamada kullanılan sarı ip ve yapıştırılan bluz bir öğrenci tarafından kullanılan pastel boya ve fon kartonu ve diğer malzemeler de diğer iki öğrenci tarafın paylaşılmıştır. Saçlarda ve kaşlarda açık sarı tonda ip kullanılırken kirpiklerde siyah örgü ipi kullanılmış. Gözlere siyah boncuk yapıştırılmış. Dudakta pamuk üzerine pembe boncuklar yapıştırılmıştır. Kıyafet olarak siyah beyaz şeritlerden oluşan kumaş bulunmaktadır.

(45)

Tablo 2

Deney Grubu 2. Takım’ ın Sanatsal Ürün Değerlendirme Kriterine Göre Analiz Tablosu

KRİTER MADDELERİ: 5 4 3 2 1

1-Malzemeyi Kullanma Becerisi *

2- Özgünlük *

3- Malzeme Zenginliği *

4-Çalışmanın Tamamlanması *

5-Aynı ya da farklı Nesneler Arasındaki İlişki Kurabilme *

6- Dokuyu Verebilme *

7-Uygulama Süresi Bitiminde Çevreyi Temiz Bırakma *

8- Açık- Orta- Koyu Değerler Arasındaki Uyum *

9- Karakteristik Özelliği Yansıtma *

10-Farklı Açılardan Bakıldığında Değişik Yönlerin Olduğunu Bilir

*

Toplam: 5 1. Malzemeyi Kullanma Becerisi: Etkili bir şekilde kullanabilmiştir.

2. Uygulamadaki Özgünlük: Uygulamada farklılıklar ve özgünlük mevcuttur.

3. Uygulamadaki Malzeme Zenginliği: Seçilen konu ve tekniğe uygun olarak farklı malzemeler kullanılmıştır.

4. Zamanı Etkili Kullanma: Zamanı etkin kullanmış ve başladığı işi sonuçlandırmıştır. 5. Aynı ya da farklı Nesneler Arasındaki İlişki Kurabilme: Kullanılan malzemeler arasında

dengeli ve uyumlu ilişki kurabilmiştir.

6. Uygulamada Dokuyu Verebilme: Uygulamaya bakıldığında dokuyu hissettirebilmiştir. 7. Uygulama Süresi Bitiminde Çevreyi Temiz Bırakma: Uygulama bitiminde çevresini

temiz bırakmıştır.

8. Uygulamada Açık- Orta- Koyu Değerler Arasındaki Uyum: Açık- orta- koyu değerler arasında uyum vardır.

9. Uygulamada Karakteristik Özellik Yansıtma: Karakteristik bir özellik yansıtabilmiştir. 10. Farklı Açılardan Bakıldığında Değişik Yönlerin Olduğunu Fark Eder: İki ve üç boyutu

öğrenmiş ve istenileni fark etmiştir.

Bayan portresi ilk bakışta oldukça etkileyici görünüyor. Portrenin çizimi oldukça başarılı. Uygulamada renkler ve leke değerleri çok uyumludur. Portrede verilmek istenen masum ifade başarıyla verilmiş. Öğrenciler uygulamayı kendilerine verilen süre içerisinde bitirmiş ve sonrasında çevrelerini temiz bırakmaya özen göstermiştir.

(46)

4.1.1.3. Deney Grubu 3. Takım Uygulaması

Uygulama üç öğrenci tarafında yapılmıştır. Çalışmada yaşlı bir insan portresi uygulanmıştır. Malzemeler belirlenip kendi aralarında eşit paylaşılıp temin edildikten sonra uygulamaya başlanmıştır. Saç ve sakallarda pamuk kullanılarak yaşlı insan ifadesi yakalanmaya çalışılmıştır. Öğrenciler çalışmayı uygularken yaşlı amcalar hep beyaz gömlek giyer diye düşünüp içlerinden birinin babasının beyaz gömleği kesilip çalışmaya yapıştırılmıştır. Yine öğrencilerin düşüncelerine göre yaşlılar genelde geç algıladıkları için hep şaşkın olurlar bu yüzden portrede bakışlarda şaşkın bir insan ifadesi yakalanmaya çalışılmıştır.

(47)

Tablo 3

Deney Grubu 3. Takım’ ın Sanatsal Ürün Değerlendirme Kriterine Göre Analiz Tablosu

KRİTER MADDELERİ: 5 4 3 2 1

1-Malzemeyi Kullanma Becerisi *

2- Özgünlük *

3- Malzeme Zenginliği *

4- Çalışmanın Tamamlanması *

5-Aynı ya da farklı Nesneler Arasındaki İlişki Kurabilme *

6- Dokuyu Verebilme *

7-Uygulama Süresi Bitiminde Çevreyi Temiz Bırakma *

8- Açık- Orta- Koyu Değerler Arasındaki Uyum *

9- Karakteristik Özelliği Yansıtma *

10-Farklı Açılardan Bakıldığında Değişik Yönlerin Olduğunu Bilir *

Toplam: 4.8 1. Malzemeyi Kullanma Becerisi: Etkili bir şekilde kullanabilmiştir.

2. Uygulamadaki Özgünlük: Uygulamada farklılıklar ve özgünlük mevcuttur.

3. Uygulamadaki Malzeme Zenginliği: Seçilen konu ve tekniğe uygun olarak farklı malzemeler kullanılmıştır.

4. Zamanı Etkili Kullanma: Zamanı etkin kullanmış ve başladığı işi sonuçlandırmıştır. 5. Aynı ya da farklı Nesneler Arasındaki İlişki Kurabilme: Kullanılan malzemeler arasında

dengeli ve uyumlu ilişki kurabilmiştir.

6. Uygulamada Dokuyu Verebilme: Uygulamaya bakıldığında dokuyu hissettirebilmiştir. 7. Uygulama Süresi Bitiminde Çevreyi Temiz Bırakma: Uygulama bitiminde çevresini

temiz bırakmıştır.

8. Uygulamada Açık- Orta- Koyu Değerler Arasındaki Uyum: Açık- orta- koyu değerler arasında uyum vardır.

9. Uygulamada Karakteristik Özellik Yansıtma: Karakteristik bir özellik yansıtabilmiştir. 10. Farklı Açılardan Bakıldığında Değişik Yönlerin Olduğunu Fark Eder: İki ve üç boyutu

öğrenmiş ve istenileni fark etmiştir.

Çalışmada leke değerleri ve renk tonları başarılı uygulanmış ve öğrenciler uygulama çevrelerini hep birlikte temizlemişlerdir.

(48)

4.1.1.4. Deney Grubu 4. Takım Uygulaması

Uygulama üç öğrenci tarafından yapılmıştır. Bu grup çalışmalarında orta yaşlı bir kadın portresi ele almışlardır. Öncelikle bu dönem kadınların genel özelliklerini kendi aralarında tartıştılar, çevrelerinde bu grup kadınları göz önüne alarak çalışmalarına başladılar. Gri fon karton üzerine orta yaşlı kadın portresi çizilmiştir. Öğrencilere göre bu dönemdeki kadınlar oldukça bakımlı, süslü ve düzenli olduklarından dolayı çalışmalarında bunu yakalamaya çalışmışlardır. Portredeki bayanın saçları siyah iplerden oluşmakta ve düzenli taranmış hissini vermek istedikleri için itinalı ve yavaş bir şekilde saçlar yapıştırılmıştır. Saça yapıştırılan papatyalarla kadının bakımlı olduğunu vurgulamaya çalışmışlardır. Kıyafette ise kırmızı bir kumaş yapıştırılmıştır. Kıyafetin yaka kısmına siyah renkte çiçekler tek tek yapıştırarak istedikleri orta yaşlı bayan portresine ulaşmaya çalışmışlardır.

(49)

Tablo 4

Deney Grubu 4. Takım’ ın Sanatsal Ürün Değerlendirme Kriterine Göre Analiz Tablosu

KRİTER MADDELERİ: 5 4 3 2 1

1-Malzemeyi Kullanma Becerisi *

2- Özgünlük *

3-Malzeme Zenginliği *

4- Çalışmanın Tamamlanması *

5-Aynı ya da farklı Nesneler Arasındaki İlişki Kurabilme *

6- Dokuyu Verebilme *

7-Uygulama Süresi Bitiminde Çevreyi Temiz Bırakma *

8- Açık- Orta- Koyu Değerler Arasındaki Uyum *

9- Karakteristik Özelliği Yansıtma *

10-Farklı Açılardan Bakıldığında Değişik Yönlerin Olduğunu Bilir *

Toplam: 4.9

1. Malzemeyi Kullanma Becerisi: Etkili bir şekilde kullanabilmiştir.

2. Uygulamadaki Özgünlük: Uygulamada farklılıklar ve özgünlük mevcuttur.

3. Uygulamadaki Malzeme Zenginliği: Seçilen konu ve tekniğe uygun olarak farklı malzemeler kullanılmıştır.

4. Zamanı Etkili Kullanma: Zamanı etkin kullanmış ve başladığı işi sonuçlandırmıştır. 5. Aynı ya da farklı Nesneler Arasındaki İlişki Kurabilme: Kullanılan malzemeler arasında

dengeli ve uyumlu ilişki kurabilmiştir.

6. Uygulamada Dokuyu Verebilme: Uygulamaya bakıldığında dokuyu hissettirebilmiştir. 7. Uygulama Süresi Bitiminde Çevreyi Temiz Bırakma: Uygulama bitiminde çevresini

temiz bırakmıştır.

8. Uygulamada Açık- Orta- Koyu Değerler Arasındaki Uyum: Açık- orta- koyu değerler arasında uyum vardır.

9. Uygulamada Karakteristik Özellik Yansıtma: Karakteristik bir özellik yansıtabilmiştir. 10. Farklı Açılardan Bakıldığında Değişik Yönlerin Olduğunu Fark Eder: İki ve üç boyutu

öğrenmiş ve istenileni fark etmiştir.

Uygulama zamanında tamamlanmış, malzemeler oldukça fazla ve etkili kullanılmıştır. Öğrenciler uygulama esnasında bir konu üzerine tartışmayı, hep birlikte karar alabilmeyi ve birbirlerinin düşüncelerine saygı duyabilmeyi öğrenmişlerdir. Uygulama sonunda masalarını temiz bırakmışlardır.

(50)

4.1.1.5. Deney Grubu 5. Takım Uygulaması

Uygulama üç öğrenci tarafından yapılmıştır. Erkek portresi çizilmesi üzerine karar verildikten sonra kullanılacak malzemeler belirlendi. Öğrenciler biri sakalda kullanılan ipliği ve sulu boyayı getirmiş, biri fon kartonu ve makası bir diğeri de el işi kağıtlarını ve yapıştırıcıyı getirmiştir. Portre gri fon karton üzerine omuzlara kadar çizilen bir erkek portresi çalışılmıştır. Öğrenciler portrede yüzü yaparken sulu boya kullandı, kıyafette ise yeşil ve maviden oluşan fon kartonu kullanmışlardır.

Şekil

Şekil 2. Pablo Picasso. Şişe, bardak ve keman
Şekil 3. Georges Braque. Keman ve pipo
Şekil 5. Kurt Schwitters, Merz, 1921
Şekil 6. Kurt Schwitters, Merz,1919
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

41 Bu çalışmada vefat eden hastaların NEWS2 ve LOW-HARM skorlarının iyileşen hastalara göre anlamlı olarak yüksek olduğu saptanmıştır.. NEWS2,

Destekli İşlem Planlama (BDİP) ve Bilgisayar Destekli Montaj (BDM) verilerini kesin olarak sağlamamaktadır. Her ne kadar bu konuda önemli ilerlemeler kaydedilmiş olsa da

The proposed approach shows that an equilibrium point of the dy- namic system is stable and converge to optimal solutions of the corresponding nonlinear programming

Bu programa gönüllü kayıt olan bilgisayar kullanıcıları – ki bu sayı şu anda 3 milyo- nu aşmış durumda- kendi bilgisayarlarının hesaplama yeteneklerini

Methodius University of Veliko Turnovo, Bulgaria, Branch KuzSTU in Belovo, University of Agribusiness and Rural development - Plovdiv, Bulgaria, Belovo, March

İçerik analizi sonucunda incelenen çalışmaların medya okuryazarlığı dersi ve medya okuryazarlık düzeyi temalarında yoğunlaştığı, çalışmalarda daha çok

Fakat bu sebeple tapınak adamak, savaşta yapıldığını bildiğimiz öbür tapınak adaklarına hiç uymamaktadır: umumiyetle kumandan bir nevi tanrı ilhamı ile tapınak

Türkiye’de hala tartışılan laiklik, demokr asi gibi temel meselelere ek olarak gündeme yerleşen ve Türkiye’nin geleceği için önemli olan bu büyük adım,