• Sonuç bulunamadı

Televizyon spor haberlerinin yapısal çözümlemesi ve dil kullanımı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Televizyon spor haberlerinin yapısal çözümlemesi ve dil kullanımı"

Copied!
368
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

HALKLA İLİŞKİLER VE TANITIM ANA BİLİM DALI

REKLÂMCILIK VE TANITIM BİLİM DALI

TELEVİZYON SPOR HABERLERİNİN

YAPISAL ÇÖZÜMLEMESİ

VE DİL KULLANIMI

DOKTORA TEZİ

Danışman

Prof. Dr. Uğur DEMİRAY

Hazırlayan

Mete KAZAZ

(2)

İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER ...İ TABLOLARLİSTESİ... IV EKLER LİSTESİ………...VII GİRİŞ... 1 PROBLEM... 3 AMAÇ ... 7 VARSAYIMLAR... 9 ÖNEM ...11 KAPSAMVESINIRLILIKLAR ...11 TANIMLAR ...13 BİRİNCİ BÖLÜM TOPLUM VE SPOR 1.SPORKAVRAMI ...15

2.SPORSÜRECİVEOYUN ...21

3.SPORVETOPLUMİLİŞKİSİ...27

3.1. Sporun Toplumsal İşlevleri ...28

3.2. Sporun Ekonomik İşlevleri...33

3.3. Sporun Politik İşlevleri...39

3.4. Sporun Kültürel İşlevleri ...43

4.TOPLUMDADEĞİŞENSPOROLGUSU...48

5.İZLEYİCİNİNİLGİSİNİÇEKMENİNYENİARACI:SPOR...50

İKİNCİ BÖLÜM KİTLEİLETİŞİMARAÇLARI,TELEVİZYONVESPOR 1.İLETİŞİMKAVRAMI ...54

2.KİTLE,KİTLEKÜLTÜRÜVEKİTLEİLETİŞİMİ...57

2.1. Kitle Kavramı ...57

2.2. Kitle Kültürü...58

2.3. Kitle İletişimi ...61

3.KİTLEİLETİŞİMARAÇLARININGELİŞİMİ...64

4.TELEVİZYONKAVRAMIVEKISATARİHÇESİ ...67

4.1. Dünyada Televizyon ...69

4.2. Türkiye’de Televizyon ...71

5.KİTLEİLETİŞİMARACIOLARAKTELEVİZYONUNÖZELLİKLERİ...74

5.1. Televizyon ve Kültür...77

(3)

5.3. Sanayisi Olan Bir Sektör Televizyon ve Tüketicileri ...82

6.KİTLEİLETİŞİMARAÇLARINDASPOR...84

7.TELEVİZYONVESPOR...88

8.TELEVİZYONDAKONUVEİÇERİKOLARAKSPOR...94

8.1. Televizyon ve Spor Programları ...96

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM TELEVİZYON HABERLERİ VE SPOR 1.HABERKAVRAMIVEHABERİTANIMLAMAK ...101

2.TELEVİZYONHABERYAYINCILIĞIVEDÜNYA'DAKİGELİŞİMİ ...104

3.TÜRKİYE'DETELEVİZYONHABERYAYINCILIĞININGELİŞİMİ...106

3.1. Kamu Yayıncılığında Televizyon Haberciliği...107

3.2. Özel Yayıncılıkta Televizyon Haberciliği...109

4.TELEVİZYONHABERYAYINCILIĞININÖZELLİKLERİ ...111

5.TELEVİZYONDASPORHABERLERİVEİÇERİK ...113

5.1.Televizyon Spor Haberlerinin Yapılandırılması...116

5.2. Televizyon Spor Haberlerinde Dil Kullanımı ...119

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM TELEVİZYON SPOR HABERLERİNİN YAPISAL ÇÖZÜMLEMESİ VE DİL KULLANIMINA YÖNELİK BİR UYGULAMA 1.YÖNTEM...123

2.EVRENVEÖRNEKLEM ...126

3.VERİLERİNTOPLANMASI ...128

4.BULGUVEYORUMLAR ...133

4.1. Uygulamaya İlişkin Genel Değerlendirmeler...133

4.1.1. İncelenen Kanalların Bülten Süreleri ...134

4.1.2. İncelenen Kanalların Kullandıkları Sunucu Kimliği ...135

4.1.3. İncelenen Kanalların Kullandıkları Spor Haber Niteliği Taşımayan Bülten Unsurları...137

4.1.4. İncelenen Kanalların Haber Süreleri...139

4.1.5. İncelenen Haberlerde En Çok Adı Geçen Kişi, Kurum, Takım Ve Ülkeler ...141

4.2. Spor Dallarının Kanal, Bültendeki Sıra ve Kayıt Dönemine İlişkin Değerlendirmeleri...145

4.3. Haber Kaynaklarının Kanal, Spor Dalı, Kayıt Dönemi ve Haber Konusu-Türüne İlişkin Değerlendirmeleri ...152

(4)

4.4. Haberlerde Görüntü, Ses ve Kurgu Kullanımlarının Kanal, Spor Dalı, Kayıt Dönemi, Haber Kaynağı ve Haber Konusu-Türüne İlişkin

Değerlendirmeleri...161

4.4.1. Görüntü Kullanımları ...161

4.4.2. Ses Kullanımları...171

4.4.3. Kurgu Kullanımları ...178

4.5. Haber Konusu-Türünün Kanal, Spor Dalı ve Kayıt Dönemine İlişkin Değerlendirmeleri...186

4.6. Haberi Oluşturan Aktörler ve Haber Öğelerinin (5N 1K) Kanal, Spor Dalı, Kayıt Dönemi, Haber Kaynağı ve Haber Konusu-Türüne İlişkin Değerlendirmeleri...191

4.6.1. Haber Aktörleri ...191

4.6.2. Haber Öğeleri (5N 1K)...195

4.7. Spor Haberlerinin Dilini Oluşturan Öğelere İlişkin Değerlendirmeler ..205

4.8. Spor Haberlerinin Dilini Oluşturan Öğelerin Kanal, Spor Dalı ve Kayıt Dönemine İlişkin Değerlendirmeleri ...207

4.8.1. Spor Kavram ve Söz Dizimleri...207

4.8.2. Deyimler...217

4.8.3 Doğa Kavramları...223

4.8.4. Mitolojik Kavramlar...227

4.8.5. Militarist Kavramlar...230

4.8.6. Patolojik Kavramlar ...234

4.8.7. Ulusal Sembol ve Kavramlar...238

4.8.8. Ekonomi Kavramları...242 4.8.9. Argo Kavramlar ...247 ÖZET ...248 SONUÇ...255 KAYNAKÇA...280 EKLER ...297

(5)

TABLOLAR LİSTESİ

Tablo: 1 Bülten Sayıları ve Kayıt Dönemine Göre Dağılımı...128

Tablo: 2 Haber Sayıları ve Kayıt Dönemine Göre Dağılımı...129

Tablo: 3 1.Kayıt Dönemi Bülten Süreleri Dağılımı ...134

Tablo: 4 2.Kayıt Dönemi Bülten Süreleri Dağılımı ...134

Tablo: 5 İncelenen Kanalların Sunucu Kimliği Dağılımı ...136

Tablo: 6 Spor Haber Niteliği Taşımayan Bülten Unsurları Dağılımı ...137

Tablo: 7 Spor Haber Niteliği Taşımayan Bülten Unsurları Süre Dağılımı ...138

Tablo: 8 1.Kayıt Dönemi Haber Süreleri Dağılımı ...139

Tablo: 9 2.Kayıt Dönemi Haber Süreleri Dağılımı ...140

Tablo: 10 İncelenen Haberlerde Adı Geçen Kişi, Kurum, Takım Ve Ülkeler Dağılımı...141

Tablo: 11 İncelenen Haberlerdeki Spor Dallarının Dağılımı ...146

Tablo: 12 Spor Dallarının Kanallara Göre Dağılımı ...148

Tablo: 13 Spor Dallarının Spor Bültenlerindeki Sıra Dağılımı...149

Tablo: 14 Spor Dallarının Kayıt Dönemine Göre Dağılımı...151

Tablo: 15 İncelenen Haberlerdeki Haber Kaynaklarının Dağılımı ...152

Tablo: 16 Haber Kaynaklarının Kanallara Göre Dağılımı ...153

Tablo: 17 Haber Kaynaklarının Spor Dallarına Göre Dağılımı ...156

Tablo: 18 Haber Kaynaklarının Kayıt Dönemine Göre Dağılımı...158

Tablo: 19 Haber Kaynaklarının Haber Konusu-Türüne Göre Dağılımı ...159

Tablo: 20 İncelenen Haberlerdeki Görüntü Kullanımlarının Dağılımı...162

Tablo: 21 Görüntü Kullanımlarının Kanallara Göre Dağılımı...163

Tablo: 22 Görüntü Kullanımlarının Spor Dallarına Göre Dağılımı...164

Tablo: 23 Görüntü Kullanımlarının Kayıt Dönemine Göre Dağılımı...166

Tablo: 24 Görüntü Kullanımlarının Haber Kaynağına Göre Dağılımı ...167

Tablo: 25 Görüntü Kullanımlarının Haber Konusu-Türüne Göre Dağılımı ...169

Tablo: 26 İncelenen Haberlerdeki Ses Kullanımlarının Dağılımı...171

Tablo: 27 Ses Kullanımlarının Kanallara Göre Dağılımı...172

Tablo: 28 Ses Kullanımlarının Spor Dallarına Göre Dağılımı...173

Tablo: 29 Ses Kullanımlarının Kayıt Dönemine Göre Dağılımı...174

Tablo: 30 Ses Kullanımlarının Haber Kaynağına Göre Dağılımı ...176

Tablo: 31 Ses Kullanımlarının Haber Konusu-Türüne Göre Dağılımı...177

Tablo: 32 İncelenen Haberlerdeki Kurgu Kullanımlarının Dağılımı ...179

Tablo: 33 Kurgu Kullanımlarının Kanallara Göre Dağılımı...180

(6)

Tablo: 35 Kurgu Kullanımlarının Kayıt Dönemine Göre Dağılımı...182

Tablo: 36 Kurgu Kullanımlarının Haber Kaynağına Göre Dağılımı ...184

Tablo: 37 Kurgu Kullanımlarının Haber Konusu-Türüne Göre Dağılımı ...185

Tablo: 38 İncelenen Haberlerdeki Haber Konusu-Türünün Dağılımı ...186

Tablo: 39 Haber Konusu-Türünün Kanallara Göre Dağılımı ...188

Tablo: 40 Haber Konusu-Türünün Spor Dallarına Göre Dağılımı ...189

Tablo: 41 Haber Konusu-Türünün Kayıt Dönemine Göre Dağılımı ...190

Tablo: 42 İncelenen Haberlerdeki Haber Aktörlerinin Dağılımı ...192

Tablo: 43 Haber Aktörlerinin Kanallara Göre Dağılımı ...192

Tablo: 44 Haber Aktörlerinin Spor Dallarına Göre Dağılımı ...193

Tablo: 45 Haber Aktörlerinin Kayıt Dönemine Göre Dağılımı ...194

Tablo: 46 Haber Aktörlerinin Haber Kaynağına Göre Dağılımı...194

Tablo: 47 Haber Aktörlerinin Haber Konusu-Türüne Göre Dağılımı...195

Tablo: 48 İncelenen Haberlerdeki Haber Öğelerinin Dağılımı ...196

Tablo: 49 Haber Öğelerinin Kanallara Göre Dağılımı...197

Tablo: 50 Haber Öğelerinin Spor Dallarına Göre Dağılımı ...198

Tablo: 51 Haber Öğelerinin Kayıt Dönemine Göre Dağılımı...200

Tablo: 52 Haber Öğelerinin Haber Kaynağına Göre Dağılımı ...201

Tablo: 53 Haber Öğelerinin Haber Konusu-Türüne Göre Dağılımı ...203

Tablo: 54 Haber Dilini Oluşturan Öğelerin Dağılımı...205

Tablo: 55 İncelenen Haberlerde En Sık Yinelen Spor Kavram ve Söz Dizimlerinin Dağılımı...207

Tablo: 56 Spor Kavram ve Söz Dizimlerinin Kanallara Göre Dağılımı ...212

Tablo: 57 Spor Kavram ve Söz Dizimlerinin Spor Dallarına Göre Dağılımı ...214

Tablo: 58 Spor Kavram ve Söz Dizimlerinin Kayıt Dönemine Göre Dağılımı...216

Tablo: 59 İncelenen Haberlerde En Sık Yinelen Deyimlerin Dağılımı ...217

Tablo: 60 Deyimlerin Kanallara Göre Dağılımı...221

Tablo: 61 Deyimlerin Spor Dallarına Göre Dağılımı...222

Tablo: 62 Deyimlerin Kayıt Dönemine Göre Dağılımı ...223

Tablo: 63 İncelenen Haberlerde En Sık Yinelen Doğa Kavramlarının Dağılımı...224

Tablo: 64 Doğa Kavramlarının Kanallara Göre Dağılımı...225

Tablo: 65 Doğa Kavramlarının Spor Dallarına Göre Dağılımı...226

Tablo: 66 Doğa Kavramlarının Kayıt Dönemine Göre Dağılımı...227

Tablo: 67 İncelenen Haberlerde En Sık Yinelen Mitolojik Kavramların Dağılımı ..227

Tablo: 68 Mitolojik Kavramların Kanallara Göre Dağılımı ...228

Tablo: 69 Mitolojik Kavramların Spor Dallarına Göre Dağılımı...228

(7)

Tablo: 71 İncelenen Haberlerde En Sık Yinelen Militarist Kavramların Dağılımı...230

Tablo: 72 Militarist Kavramların Kanallara Göre Dağılımı...231

Tablo: 73 Militarist Kavramların Spor Dallarına Göre Dağılımı...232

Tablo: 74 Militarist Kavramların Kayıt Dönemine Göre Dağılımı...233

Tablo: 75 İncelenen Haberlerde En Sık Yinelen Patolojik Kavramların Dağılımı...234

Tablo: 76 Patolojik Kavramların Kanallara Göre Dağılımı ...236

Tablo: 77 Patolojik Kavramların spor Dallarına Göre Dağılımı...236

Tablo: 78 Patolojik Kavramların Kayıt Dönemine Göre Dağılımı ...237

Tablo: 79 İncelenen Haberlerde En Sık Yinelen Ulusal Sembol ve Kavramların Dağılımı...238

Tablo: 80 Ulusal Sembol ve Kavramların Kanallara Göre Dağılımı ...239

Tablo: 81 Ulusal Sembol ve Kavramların Spor Dallarına Göre Dağılımı ...240

Tablo: 82 Ulusal Sembol ve Kavramların Kayıt Dönemine Göre Dağılımı...241

Tablo: 83 İncelenen Haberlerde En Sık Yinelen Ekonomi Kavramlarının Dağılımı242 Tablo: 84 Ekonomi Kavramlarının Kanallara Göre Dağıımı...244

Tablo: 85 Ekonomi Kavramlarının Spor Dallarına Göre Dağılımı...245

(8)

EKLER LİSTESİ

Ek: 1 Uygulama Formu 297

Ek: 2 Bülten Süreleri Dağılımı 297

Ek: 3 Sunucu Kimliği Dağılımı 298

Ek: 4 Spor Haber Niteliği Taşımayan Bülten Unsurları Süresi 299

Ek: 5 Haber Süreleri Dağılımı 299

Ek: 6 Spor Dalları Dağılımı 301

Ek: 7 Haber Kaynakları Dağılımı 303

Ek: 8 Görüntü Kullanımları Dağılımı 307

Ek: 9 Ses Kullanımları Dağılımı 311

Ek: 10 Kurgu Kullanımları Dağılımı 316

Ek: 11 Haber Konusu-Türü Dağılımı 323

Ek: 12 Haber Aktörleri Dağılımı 325

Ek: 13 Haber Öğeleri Dağılımı 327

Ek: 14 Haber Dili Öğeleri Dağılımı 333

Ek: 15 Spor Kavram ve Söz Dizimleri Dağılımı 333

Ek: 16 Deyimler Dağılımı 341

Ek: 17 Doğa Kavramları Dağılımı 346

Ek: 18 Mitolojik Kavramlar Dağılımı 348

Ek: 19 Militarist Kavramlar Dağılımı 350

Ek: 20 Patolojik Kavramlar Dağılımı 352

Ek: 21 Ulusal Sembolle ve Kavramlar Dağılımı 355

(9)

GİRİŞ

İletişim alanındaki bilimsel çalışmalarda önemli bir yere sahip olan kitle iletişim araçları ve bu araçların mesaj iletiminde kullandıkları içerik ve yöntem çoğu kez araştırma konusu olmuştur. Kitle iletişim araçları içerisinde yaygın kullanımı dolayısıyla önemli bir yere sahip olan televizyon da bilgilendirme işlevi temel alınarak televizyon haberleri başlığı altında bilimsel çalışmalara konu olmuştur. Toplumsal bir olgu ve kurum olarak özellikle toplumdaki diğer kurumlarla ilişkileri dolayısıyla hakkında bilgiye fazlasıyla ihtiyaç duyulan spor kavramı da televizyon ile ilişkisi bağlamında kimi bilimsel çalışmalara konu olurken, “televizyon spor haberleri” şekli ve kapsamında çok fazla incelenmemiştir. Bu temel noktadan hareketle, kaleme alınan “Televizyon Spor Haberlerinin Yapısal Çözümlemesi ve Dil Kullanımı” adlı tez çalışması dört bölümden oluşmaktadır.

“Toplum ve Spor” başlıklı birinci bölümde öncelikle, spor kavramı ile ilgili meraktan hareketle “spor nedir?” sorusunun yanıtı aranmıştır. Daha sonra spor ve oyun süreci incelenmiştir. Ardından spor ve toplum ilişkisi kapsamında sporun diğer toplumsal kurumlarla olan etkinlik ilişkisi ele alınmış ve tartışılmıştır. “Toplum ve Spor” başlıklı birinci bölüm, “Toplumda değişen spor olgusu” konusu aracılığı ile, Yapılan spor mu? Seyredilen spor mu? sorularını sormakta ve “İzleyicinin ilgisini çekmenin yeni aracı: spor” alt başlığı ile de, “İzleyicinin pazarlanan ilgisi ve dikkati”ne dikkat çekmektedir.

Çalışmanın ikinci bölümü ise “Kitle İletişim Araçları, Televizyon Ve Spor” başlığını taşımaktadır. Bu başlık altında öncelikle iletişim ve kitle kavramları aydınlatılarak, kitle kültüründen kitle iletişimine uzanan bir literatür taraması yapılmıştır. Ardından kitle iletişim araçlarının gelişimi ile televizyonun Dünya’da ve Türkiye’deki gelişim seyri anlatılmıştır. “Kitle iletişim aracı olarak televizyonun özellikleri” hakkındaki belirlemelerin ardından ise Kitle iletişim araçlarında sporun yer alışı ve daha ayrıntılı olarak da “Televizyonda konu ve içerik olarak spor”, televizyon spor programları da tartışılarak ele alınmıştır.

(10)

“Televizyon Haberleri Ve Spor” başlıklı üçüncü bölümde de, haber kavramına ilişkin tanımlamaların ardından televizyon haberciliğinin tarihsel gelişimi, kamu ve özel yayıncılıkta televizyon haberciliği konuları tartışılmıştır. Ardından televizyon haber yayıcılığının özellikleri özetlenerek “Televizyonda spor haberleri ve içerik” konusu “Televizyon spor haberlerinin yapılandırılması” ve “Televizyon spor haberlerinde dil kullanımı” şeklinde ayrıştırılarak uygulama öncesinde hali hazırdaki durumu özetleme amacı güdülmüştür.

“Televizyon Spor Haberlerinin Yapısal Çözümlemesi Ve Dil Kullanımına

Yönelik Bir Uygulama” adlı dördüncü bölüm ise, çalışmanın uygulama bölümünü oluşturmuştur. Çalışmanın uygulama bölümünde televizyon spor haberlerinin yapısal içeriği ve haber diline yönelik bir araştırma yapılmıştır. Bu araştırmada Televizyon spor haberlerinin yapısal içeriği incelerken, televizyon için spor haberleri seçiminde hangi ölçütlerin geçerli olduğu ve seçilen haberlerin hangi ölçütlere göre yapılandırıldığı temelinden hareketle, spor bültenleri süreleri, sunucu kimliği, spor haber niteliği taşımayan bülten unsurları, haber süreleri, haber konusu olan spor dalları, haber kaynağı, haberde adı geçen kişi, kurum, takım ve ülkeler, haber görüntü kullanımları, haber ses kullanımları, haber kurgu kullanımları, haberin konusu-türü, haber aktörleri ve son olarak da haber öğeleri (5N 1K) araştırılmıştır. Öte yandan, genel olarak televizyonda sunulan spor haberlerinin dili, bu dili oluşturan öğelerin neler olduğu, taşıdığı nitelikler, kullandığı kavramlar ve bunların kullanım yoğunluklarının ne olduğunun ortaya koyulmasında da, “Haber Dili Öğeleri”, “Spor kavram ve söz dizimleri”, “Deyimler”, “Doğa kavramları”, “Mitolojik kavramlar”, “Militarist kavramlar”, “Patolojik kavramlar”, “Ulusal semboller”, “Ekonomi kavramları” ve “Argo kavramlar” ayrıntılı olarak araştırılarak, “özet” başlığı altında ayrıntılı olarak bulgulara yer verilmiştir. “Televizyon Spor Haberlerinin Yapısal Çözümlemesi ve Dil Kullanımı” adlı bu tez çalışması, kuramsal çerçevenin ve ayrıntılı olarak ele alınan uygulama bölümünün değerlendirmelerinin yer aldığı “sonuç” ana başlığının içerisinde araştırmacının görüşlerini içeren tartışma ve öneriler alt başlıkları ile noktalanmaktadır.

(11)

PROBLEM

Teknolojinin büyük bir hızla ilerlemesi, gün geçtikçe değişim ve gelişim göstermesi, toplumsal yapı ve yaşamın da giderek daha karmaşık bir hal almasına neden olmuştur. Bu insanoğlunun yaşamına; fiziksel yaşam koşullarının değişmesi ile birlikte, ekonomi, kültür ve siyaset alanlarını da kapsayacak şekilde etki etmiştir.

Değişim ve gelişim kavramlarıyla açıklanabilecek bu etkiler, metropol toplumlarda yalnızlaşan ve yabancılaşan bireyler ortaya çıkarmaktadır. Bu bireyler aynı zamanda kitle kültürü içerisinde kendisini güçsüz hissetmektedir. Bu yalnızlık, yabancılaşma ve güçsüzlüğü yenme çabasında olan birey, kitle iletişim araçlarını çıkış yolu olarak görmektedir. Bu bakış açısı, kitle iletişim araçlarını her zamankinden daha önemli kılarken, yaygınlığını arttırmakta, görevlerini de farklılaştırmaktadır. Kitle iletişim araçları arasında yer alan televizyon ise çok daha farklı bir konuma sahiptir. Televizyon gerek teknolojik, gerek içerik olarak sahip olduğu nitelikler ile diğer kitle iletişim araçlarından ayrılmaktadır. Yapılan kimi araştırmalar, güvenirlilik sorunu dışında∗

, televizyonun etkinlik ve yaygınlık bakımından diğer kitle iletişim araçlarından daha farklı bir konumda olduğunu göstermektedir.

Televizyon, aynı anda göze ve kulağa seslenebilmesi özelliği ile bütün iletişim biçimleri için olduğu gibi haber için de çok uygun bir ortam olarak belirmektedir. Televizyonun, en önemli işlevleri arasında “bilgi verme” fonksiyonu bulunmaktadır. Her alanda bilgi iletmekle yükümlü olan televizyon, bu işlevini yerine getirirken ortaya ne gibi sorunlar ve yeni kavramlar çıkmaktadır? Ortaya çıkan bu sorunlar televizyonun aynı anda göze ve kulağa

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun haberlerin kamuoyu üzerindeki etkilerini ölçmek amacıyla gerçekleştirdiği ve Türkiye genelinde 3573 kişinin katıldığı “Televizyon Haberleri İzleme Eğilimleri Araştırması”nın sonuçları arasında şu ayrıntı da yer almaktadır. En önemli haber kaynağı televizyon haberleri olan izleyicilerin % 59,8’i televizyon haberlerinin yalan, yanlış ve eksik bilgi içerdiğini düşünüyorlar. Televizyon kanallarının, kendilerine siyasi ve fikri açıdan uzak olan kişiler ve inançlarla ilgili, kasten olumsuz haber yayınladığı kanaatini taşıyan izleyicilerin oranı ise % 69 (http://www.rtuk.org.tr/sayfalar/IcerikGoster, 09.02.2007).

(12)

seslenebilmesi özelliği ile ne kadar ilintilidir? Çoğaltılabilecek bu ve benzeri soruların ardından televizyonun içeriğinde yer verdiği konular, ilettiği mesajlar açısından ilgi ve izlenirlilik ölçütleri eşliğinde, toplumun merak ve hassasiyetleri doğrultusunda hareket etmekte olduğunu belirtmek yararlı görülmektedir. Bu noktada spor olgusu da bu merak ve hassasiyet tanımının içerisine girmekte ve aynı zamanda büyükçe de bir yer kaplamaktadır.

Tüm kitle iletişim araçları gibi televizyon da doğası ve işlevleri gereği kitlelerin yoğun ilgisini çeken spora karşı sürekli ilgi duymuş ve yer vermiştir. Özellikle, “haber” başlığı altında olayın yeniden üretimi yapılırken spor haberleri ile ilgili böyle bir kaygı düşünülmeli midir? sorusu bir problem olarak durmaktadır. Bugüne kadar yapılan araştırmaların birçoğu televizyonda haber üretimi ile ilgili olarak spor konusunu çalışma evreninin dışında bırakmıştır. Oysaki spor haberleri televizyon yayıncılığında kaynağı, yeniden üretimi, haber değeri, sunumu, dili ve işlenişi ile incelenmesi gereken bir konudur.

“Televizyon ve spor haberleri” konusunda çizilen bu çerçeve doğrultusunda bir inceleme yaparken elbette göz önünde bulundurulması gereken önemli noktalardan birisi haber kaynağını oluşturan kurumlardır. Uğur Demiray’ın da belirttiği gibi: “Günümüzün çağdaş kitle iletişim araçlarının en önemli haber kaynağı kurumlardır. Bu kurumların önemli bir bölümü hükümetlere ve topluma yön verebilecek durumdaki çeşitli güç odaklarına aittir. İktidar sahipleri, haber kaynağı olarak gazetecilere olayları aktarırken, aynı zamanda kendi güçlerini pekiştirecek yargıları da verdikleri bilginin içine gizleyebilmektedirler. Hatta iktidarlar, haber ve bilgiyi kendi amaçları doğrultusunda kullanabilecekleri bir güç olarak algılayabilmektedir. Kurumsallaşmış iletişim olarak adlandırılan bu ilişki, haber kaynaklarının tekelleşmesi, haberlerin resmileşmesi ve sonuçta insanların aldatılması gibi sakıncalar doğurabilmektedir” (Demiray, 1996: 265–271). Çalışmanın konusunu oluşturan televizyon spor haberleri konusunda yapısal bir çözümleme ve dil kullanımı ile ilgili bir araştırma yapılırken de sözü edilen aldatma ve yönlendirme gibi sakıncalar, dikkatle incelenmelidir.

(13)

Spor, toplumdaki en yaygın kurumlardan birisidir. Bu finanssal harcamalar, katılımcıların ve izleyicilerin sayısı, filmler, kitaplar, sporla ilgili karikatürler, yapılmak ve izlenmek için harcanan süre, spor malzemeleri, sporun dokümanları ile çok net bir biçimde belgelenebilir. Kısaca, spor birimleri, toplumsal insan davranışları ve toplumsal kurumlarla bağlantılıdır. Bu yüzden sosyal bilimler çerçevesinde ele alınıp değerlendirilir. Bütün dünyanın birlikte tüketebildiği yegâne ürün, farklı kültür ve sosyal statülerden insanların bir araya gelebildiği tek ortak payda, aynı anda 3 milyar insanı bir noktada buluşturabilen tek alan, spordur.

Günümüz endüstri toplumlarında, toplumsal işbölümü ve uzmanlaşmanın gelişim düzeyine uyarak, sporun da dal ve kategorileri artmıştır. Hatta spor kendi başına çok büyük ve karmaşık bir endüstriyi oluşturmaktadır. Artık spor çok sayıda tüketicisi olan bir ürün olarak kabul edilmektedir. Stadyum ve televizyonda izleyicilerinin, gazete ve dergilerde okuyucularının sayısının fazlalığı nedeniyle, birçok ürünün tanıtımı için spor alanları tercih edilmektedir. Spor giyim, özellikle gençlerde normal günlük giyim yerini almıştır. Eğitim kurumları, sporu eğitimde etkili bir araç olarak benimsemişlerdir. Politikacılar halkta olumlu imaj yaratabilmek için spor organizasyonlarında ve ödül törenlerinde görünmeye özen gösterir olmuşlardır. Hükümetler toplumsal çözülmeyi önlemek, insanların anarşi ve teröre yönelmesini engellemek için sporu önemsemeye, spor tesis ve organizasyonlarına yatırım yapmaya başlamışlardır. Herkese seslenebilme gücüyle aynı zamanda eşsiz bir dil olarak da tanımlanan spor, gelişen teknoloji ve iletişim araçlarının çoğalması ile birlikte, global dünyada pazarlamanın da en büyük silahı haline gelmiştir. Olimpiyatlar sırasında milyarlarca kişinin radyoları ve daha sonra da televizyonları karşısında kilitlenmesi, pazarlamacıların hiçbir yerde bulamadıkları ve bulamayacakları bir mecrayı keşfetmelerini sağlamıştır. Spor, onun iletişim gücünü kavrayan markaların reklâm ve pazarlama stratejilerinde kullandıkları en büyük yatırım alanı olarak göze çarpmaktadır. Çalışmanın “Sporun Ekonomik İşlevleri” başlığı altında daha ayrıntılı bir şekilde incelenecek olan sportif etkinlikler ve ekonomik kurum ve çevreler ile sporun çoklu ilişkileri rakamlara da çok net bir biçimde yansımaktadır.

(14)

Bu araştırmanın temel problemi, televizyon spor haberlerinin yapısal çözümlemesini incelerken, televizyon için spor haberleri seçiminde hangi haber değerleri etkili olmakta ve seçilen haberler hangi ölçütlere göre yapılandırılmaktadır? sorusunun yanıtını vermeye çalışmaktadır. Ayrıca genel olarak televizyonda sunulan spor haberlerinin dili, bu dili oluşturan öğelerin neler olduğu, taşıdığı nitelikler, kullandığı kavramlar ve bunların kullanım yoğunluklarının ne olduğunun araştırılması da çalışmanın alt problemlerinden bir diğerini oluşturmaktadır.

Televizyonunda artık ayrı ve önemli bir öneme sahip olduğu spor basının bugün ülkemizde ve dünyada ulaştığı seviye incelendiğinde toplumsal, kültürel, ekonomik ve politik işlevleri anlamında ortaya çıkan tartışmaların yoğunluğu dikkati çekmektedir.

Son dönemlerde yayınlanan Andrews’in “Sports Journalism” Kıvanç’ın “Kesin Ofsayt”, Bora’nın “Takımdan Ayrı Düz Koşu”, Kırca’nın “Futbol Hayattır”, Gümüş’ün “Futbol ve Biz” isimli çalışmalarında spor ve en başat dalı olan futbol ve işlevleri sorgulanmaktadır. Andrews, Kozanoğlu ve Kıvanç’ın eserlerinde futbol basının tutarlılık ve tarafsızlığı tartışma gündemine getirilmektedir. Kaya’nın belirttiği; “Basında haber yazımından farklı olarak spor basınında daha farklı tekniklerin kullanıldığı dikkatleri çekmektedir. Tartışmaların da odaklandığı genelleyici bir anlatımla spor haberlerinde geleneksel haber yazım formülü olan 5N ve 1K kuralına uyulmadığı, eş deyişle haberlerde haber öğelerinin tümünün yanıtlanmadığı, haber ve yorumun birbirine karıştığı, haberde nesnelliğe önem verilmediği ve daha çok serbest yazım tekniğinin kullanıldığı söylenebilmektedir” (Kaya, 2001: 196) görüşleri bu konudaki çok yönlü araştırmaların gerekliliğini ortaya koymaktadır.

Bu noktada televizyon spor haberleri açısından haber yazımında kullanılan 5N-1K (Kim, Ne, Nerede, Ne Zaman, Nasıl, Neden) kuralının beraberinde getirdiği sorulara yanıt verilip verilmediği, ya da farklı tekniklerin kullanılıp kullanılmadığı önem taşımaktadır. Söz konusu edilen bu farklı haber yazım ve sunum tekniğinin eş deyişle yapısal değişikliğin televizyon spor haberleri için

(15)

beraberinde farklı bir dil kullanımı, haber ve yorumun birbirine karıştırılması ve ayrı bir haber üretim tekniğini getirme ihtimali çalışmanın konusu kapsamında yer almaktadır.

Televizyon spor haberlerinin yapısal çözümlemesinin bir parçası (kısmı) olarak belirtilmesi olası olsa da, çalışma kapsamında haber dili kullanımının ayrıştırılarak incelenmesindeki amaç; kullanılan haber dili ile ilgili de ayrı bulgulara ulaşabilmek olanağını yakalayabilmektir.

AMAÇ

Görüntü, ses ve bilgisayar teknolojisindeki ilerlemeler ile birlikte spor, olay ve olguları ile televizyona ve çalışmanın temel alanı olan televizyon haberciliğine daha fazla konu olmakta, tüm yönleri ile daha ayrıntılı işlenmektedir.

Bu çalışmada, günümüzün en yaygın ve etkin kitle iletişim aracı konumunda olan televizyonun, “bilgi verme” işlevinin önemi ortaya koyularak, konu ve içerik açılarından spor olaylarının bu mecrada yeniden üretimi, haber kaynakları, haber değeri, sunumu, dilinin incelenmesi temel amacı oluşturmaktadır.

Televizyon spor haberlerinin yapısal içeriği incelenirken, televizyon için spor haberleri seçiminde hangi ölçütlerin geçerli olduğu ve seçilen haberlerin hangi ölçütlere göre yapılandırıldığını belirlemek çalışmanın alt amacından birini oluşturmaktadır. Bu amacı gerçekleştirmek için çalışma boyunca, aşağıda yer verilen sorulara yanıt aranacaktır.

 Uygulamaya ilişkin genel bilgiler çerçevesinde incelenen kanalların bülten süreleri, kullandıkları sunucu kimliği, kullandıkları spor haber niteliği taşımayan bülten unsurları ve süreleri, haber süreleri, son olarak da incelenen haberlerde en çok adı geçen kişi, kurum, takım ve ülkeler nelerdir?

(16)

 Haber konusu olan spor dallarının kanal, bültendeki sıra ve kayıt dönemine göre dağılımı ne yöndedir?

 Haber kaynaklarının kanal, spor dalı, kayıt dönemi ve haber konusu-türüne göre dağılımı ne yöndedir?

 Haberlerde görüntü, ses ve kurgu kullanımlarının kanal, spor dalı, kayıt dönemi, haber kaynağı ve haber konusu-türüne göre dağılımı ne yöndedir?

 Haber konusu-türünün kanal, spor dalı ve kayıt dönemine göre dağılımı ne yöndedir?

 Haberi oluşturan aktörler ve haber öğelerinin (5N 1K) kanal, spor dalı, kayıt dönemi, haber kaynağı ve haber konusu-türüne göre dağılımı ne yöndedir?

Yukarıda sıralanan soruların yanıtları, Spor haberleri hangi kaynaklara dayanmaktadır? Birincil kaynaklara dayanan haberlerin, kanalın kendi haberlerinin, kaynak belirtilmeyen haberlerin, kanal muhabirinin olay yerinden aktarımı, canlı yayında röportaj/telefon bağlantısı ve başka kitle iletişim araçlarının haberlerinin sayısı ve oranı nedir? Televizyonlar seçtikleri spor haberlerini hangi uzunlukta yapılandırmaktadır? Kamu televizyonları, tematik haber kanalları ve tecimsel özel televizyonlar, spor bültenlerinde sporun hangi dallarına daha çok yer vermektedirler? Kamu televizyonları, tematik haber kanalları ve tecimsel özel televizyonlar, spor bültenlerinde haber niteliği taşımayan unsurlara yer vermekte midir? sorularının yanıtlarını da beraberinde getirecektir.

Bir diğer alt amaç olarak da genel olarak televizyonda sunulan spor haberlerinin dili, bu dili oluşturan öğelerin neler olduğu, taşıdığı nitelikler, kullandığı kavramlar ve bunların kullanım yoğunluklarının ne sıklıkta olduğunun araştırılması konusu ele alınmaktadır. Bu alt amacı da gerçekleştirmek üzere yine çalışma boyunca, aşağıda yer verilen sorulara yanıt aranacaktır.

(17)

 Televizyondaki spor haberlerinin dilini oluşturan öğeler nelerdir?  Televizyondaki spor haberlerinin dilini oluşturan öğelerin kanal,

spor dalı ve kayıt dönemine göre dağılımı ne yöndedir?

Yukarıda sıralanan soruların yanıtları, televizyondaki spor haberlerinin dilini farklı kılan öğeler nelerdir? Bu öğelerin kullanım yoğunluğu nasıl değişmektedir? sorularının yanıtlarını da beraberinde getirecektir.

VARSAYIMLAR

Araştırmanın problem bölümünde anılan temel sorusundan hareketle üretilen varsayımlar şu şekilde sıralanabilir.

 Tematik haber kanalları, kamu televizyonu ile genel kitleye seslenen ve yüksek izlenme oranını hedefleyen tecimsel televizyonların spor haberleri seçimi ve yapılandırması farklı şekilde gerçekleşmektedir.

 Televizyonlar spor haberlerinde birincil haber kaynaklarına bağımlıdır. Haber ihtiyacı, gazetecilik örgütlenmesi, mesleki rutinler ve pratiklerin getirdiği zorunlulukların sonucunda, haberlerde ağırlıklı olarak birincil haber kaynaklarının açıklama ve eylemleri yer almaktadır. Bu birincil kaynakları, sporun yönetim (kulüp yöneticileri, federasyon üyeleri v.b), üretim (Teknik kadro, sporcular v.b) ve tüketim (taraftarlar) tarafları olarak belirtmek olasıdır.

 Televizyonun anında haber verme, görüntüye bağımlılık gibi teknolojik farklılıkları; ilgiyi sürekli tutmak, izleyicinin kanal değiştirmesini önlemek, kârı arttırma endişesi gibi tecimsel televizyonculuğa ilişkin özellikleri, haber seçimi ve yapılandırılmasında izleyici odaklı, farklı yeni ölçütler

(18)

getirmiştir. Bu bakımdan televizyon spor haberlerinde, hedef kitle açısından popüler olarak kabul edilen spor dalları ve özellikle futbol daha fazla yer almaktadır.

Öte yandan araştırmada, aşağıda sıralananlar da haber dili ile ilgili olarak, yine birer varsayım olarak kabul edilmiştir:

 Televizyondaki spor haberlerinin dili farklı öğelerden oluşmuştur.

 Televizyondaki spor haber dili spor kavram ve söz dizimleri, deyim, doğa ile ilgili kavramlar, mitolojik kavramlar, patolojik kavramlar, militarist kavramlar, ulusal semboller ve ekonomi kavramlarından oluşmaktadır. Tahmin edilenin aksine televizyon spor haberlerinde argo kavramlara rastlamak pek olası olmamaktadır.

 Televizyondaki spor haberlerinin dili ağırlıklı olarak spor kavram ve söz dizimlerinden oluşmakta, ancak ulus, ulusçuluk ve tutucu yapıyı yineleyen ifadeler de sıkça kullanılmaktadır. Sağlık ve spor arasındaki vazgeçilmez ilişki nedeni ile de patolojik kavramalara başvurulmaktadır. Bunun yanı sıra televizyon için zamanın çok önemli olması ilkesi nedeniyle kimi düşünceleri daha kısa ve pratik olarak belirtmenin bir aracı olan deyimler sıklıkla kullanılmaktadır. Militarist kavramlarla da sporun mücadele yönünü belirtmek noktasında yararlanılan kavram olarak karşılaşılmaktadır.

 Televizyondaki spor haberlerinin dilini oluşturan kavram, söz dizimi ve deyimler, haberin konu ve içeriğine ve yayınlandığı televizyona göre farklı yoğunlukta kullanılmaktadır.

(19)

ÖNEM

Toplumu yakından ilgilendiren olgular olarak göze çarpan, televizyon, haber ve spor ayrı ayrı olarak bilim alanında inceleme ve tartışma konusu olurken, bir arada ve işlevsel etkinlik ilişkisi bağlamında çok fazla ele alınmamıştır. Özellikle televizyon haberciliğinin önemli başlıklarından biri olarak spor haberciliğinin konuşulduğu ve tartışıldığı günümüzde, gelişen teknoloji ile televizyonun yaygınlaşması ve bunda ayrıca sporun kendi doğasından kaynaklanan etkenler unutulmamalıdır. Bu bulgular ile, televizyon haberciliğinde özel inceleme gerektiren bir alan olarak beliren “Televizyon Spor Haberleri” ve bu mecrada spor haberlerinin yeniden üretimi, haber kaynakları, haber değeri, sunumu, dili araştırılması gereken konular haline gelmektedir.

Türkiye’de de spor, televizyonlarda en yaygın şekilde, kitleleri bir araya getiren ortak bir tema olarak işlenmeye çalışılmaktadır. Vurgulanan tüm bu noktaların yanı sıra gelişen ve değişen toplumsal, kültürel, ekonomik ve politik koşullar altındaki bireyin yoğun olarak kitle iletişim araçlarında özellikle de televizyonda yer alan spora yönelmeleri ile televizyon daha popüler ve daha yaygın hale gelmektedir. Bu konunun toplumsal bir boyuta sahip olması, akademik ortamların yanı sıra spor, kitle iletişim dünyası ve gazetecilik alanının bu ve benzer çalışmalara gereksinim duyması, bu çalışmanın taşıdığı önemin altını çizmektedir.

KAPSAM VE SINIRLILIKLAR

Çalışmanın kuramsal çerçevesinde evrenselden ulusala doğru bir akış çerçevesinde bilgiler sıralanacaktır. Çalışma, Türkiye’de yayın yapan ulusal özel televizyon haberlerini kapsamaktadır. Yerel/bölgesel kanallar ile Türkiye’ye yönelik sınır ötesi yayınlar ve Türkiye’den başka ülkelere yapılan sınır ötesi yayınlar çalışmanın kapsamı dışında bırakılmıştır. Türkiye’de herhangi bir kablo veya şifre olmaksızın açık bir biçimde yayın yapmakta olan televizyon istasyonlarında yayınlanan spor haberleri incelenecektir.

(20)

Bilimsel ve objektiflik ölçütü içinde değerlendirilecek verilere ulaşma amacında olan bu araştırma için kimi sınırlılıklar belirlenmiş ve aşağıda belirtilmiştir:

 Araştırma, Televizyon spor haberlerini temsilen TRT 1, NTV, KANAL D, SAMANYOLU TV de yayınlanan haberler ve bunların yapısal çözümlemesi ve kullandığı dil ile sınırlıdır. Bu kanalların ve kanallara ait haberlerin belirlenmesinde: televizyonun hangi yayın grubuna bağlı olduğu, televizyon yayın içerikleri ile ortaya çıkan format farklılığı, seçilen kanalların spor haberlerinin izlenirlilik oranları, seçilen kanalların belli bir hedef kitleyi veya izleyici grubunu temsil yeteneği, gibi özellikler göz önünde bulundurularak bu alandaki bilimsel çalışmalarda kullanılan ölçütler yerine getirilmeye çalışılmıştır.

 Araştırma, sportif etkinliklerin yoğun olduğu ve olmadığı iki farklı dönemi temsil eden ve bu dönemler içerisinden 15’er günlük zaman dilimlerini kapsayan (1–15 Temmuz 2005, 1–15 Eylül 2005), spor haber bültenlerini içermektedir.

 Yayınlanan televizyon haberlerinin tam metinleri, görüntüleri ve görüntüler üzerinde kullanılan alt yazıları da inceleme kapsamındadır.

 Araştırmanın içerik çözümlemesi uygulama şablonu 2 ana bölümde 26 kategoriye göre oluşturulmuştur. Bunlar; Televizyon Adı, Kayıt Dönemi, Bülten Süresi, Sunucu Kimliği, Spor Haberi Niteliği Taşımayan Bülten Unsurları, Spor Haberi Niteliği Taşımayan Bülten Unsurları Süresi, Haber Sıra No, Haber Süresi, Dal, Haberin Kaynağı, Haberde Adı Geçen Kişi, Kurum, Takım ve Ülkeler, Haber Ses Kullanımları, Haber Görüntü Kullanımları, Haber Kurgu Kullanımları, Haberin Konusu-Türü, Haber Aktörleri, Haber Öğeleri (5N 1K), Spor Kavram ve Söz Dizimleri, Deyimler, Doğa

(21)

İle İlgili Kavramlar, Mitolojik Kavramlar, Patolojik Kavramlar, Militarist Kavramlar, Ulusal Semboller, Ekonomi Kavramları, Argo Kavramlar, biçiminde sıralanmaktadır.

TANIMLAR

Çalışmada söz konusu edilen “Spor” kavramı ile Spor literatüründe yer alan ve tanımlanan tüm spor dalları ile bu dallarda spor yapmayı olası kılan gereçler ve bu spor dallarını anlatan, anımsatan mekân ve karakterler belirtilmektedir. Özel anlamda ise kodlama formunda spor ile ilgili sıklıkla kullanılan tanımına yer verilmektedir.

“Haber” kavramı ile de; Türkiye’de herhangi bir kablo veya şifre olmaksızın açık bir biçimde yayın yapmakta olan ve araştırmacı tarafından inceleme kapsamına dâhil edilen dört televizyon istasyonunda, “Ana Haber Bülteni” sonrasında yayınlanan ve “Spor Haber Bülteni” içerisinde yer alan haberler nitelendirilmektedir.

“Kamu Televizyonu” kavramı da Türkiye’nin kamu yayıncılığı yapmakla görevlendirilen tek yayın kuruluşu olan kanalı tanımlamaktadır. Bu çalışmada tek başına kullanıldığında TRT 1 nitelendirilmektedir. İfade ediliş biçimi ise “TRT” şeklindedir.

Ayrıca, “Tematik Haber Kanalı” kavramı ile; Ağırlıklı olarak haber yayını yapan kanal belirtilmektedir. Bu çalışmada tek başına kullanıldığında NTV nitelendirilmektedir. İfade ediliş biçimi ise “NTV” şeklindedir.

“Tecimsel Kanal” ise; Haber yayını yanında, kurgusal televizyon türlerine de yer veren, yüksek izlenme oranı hedefleyen özel kanalları tanımlamaktadır. Bu çalışmada KANAL D ve SAMANYOLU TV için kullanılmıştır. İfade ediliş biçimleri ise “KANAL D” ve “STV” şeklindedir.

(22)

BİRİNCİ BÖLÜM

TOPLUM VE SPOR

Dört bölümden oluşan bu çalışmanın birinci bölümü olan toplum ve spor ana başlığı altında, bugüne kadar yapılmış olan spor tanımlarından yola çıkarak, sporun evreni ve toplumsal kurumlarla ne gibi ilişkiler içinde olabileceği tartışılacaktır. Sporun toplumsal, ekonomik, politik ve kültürel işlevleri ayrı başlıklar altında ele alınarak sporun sosyal hayattaki kurumlarla olan çoklu ilişkileri değişik örnekler sunularak belirtilmeye çalışılacaktır.

Spor kavramı insanoğlunun var oluşuyla birlikte ortaya çıkmış ve toplumsal bir olgu olarak çoğu zaman bu kavram ile birlikte ele alınmıştır. Bu nedenledir ki toplum kavramının etrafında yer alan ve onunla ilişkilendirilen birçok kavramın aynı zamanda spor ile de ilişkilendirildiği onu etkilediği ve ondan etkilendiği gözlemlenmektedir.

Dünya üzerindeki kültürel çeşitliliğin, toplumun temsil, inşa ve yeniden üretiminin yansıdığı benzeri üst-yorumların mevkii olduğu düşünüldüğünde, bir kültürel etkinlik olarak sporun mikro ve makro düzeyde örgütlenmiş kendine özgü ritüel ve törenleri, mit ve simgeleri, idealleri ve ideolojileri, organizasyonları, rolleri ve eylemlerini kapsayan ve bütün bunların birbiriyle etkileşim halinde olduğu karmaşık bir sistem olarak tasavvuru olasıdır (Pala, 2005: 24). Bu bakımdan da spor ve medya temelli bir çalışmanın toplumsal kurumlar ve kültürel etkinlikler kapsamında kimi işlev ve etkinlik ilişkilerini neden ve sonuçları ile birlikte ortaya koyması yararlı görülmektedir.

Kitle kavramı, kitle kültürü ile ilgili bulgularla birlikte sporun kitle iletişim araçları ile olan ilişkilerini incelemeden önce, spor hakkında yapılmış tanımlamalar ve genel olarak çizilmeye çalışılmış çerçevenin sınırlarını ve sporun işlevsel olarak etkinlik ilişkisi içerisinde bulunduğu alanlarının belirlemelerini yapmak yararlı görülmektedir.

(23)

1. SPOR KAVRAMI

Toplumsal yaşam içerisinde önemli olgulardan birisi olarak karşılaşılan spor hakkında bugüne kadar sporcusundan yazarına, siyasetçisinden bilim adamına birçok farklı kişinin yaptığı, farklı tanımlar, doğal olarak farklı bakış açıları getirmiştir. Bu tanımlara geniş olarak değinmek çalışmanın ilerideki aşamalarında, sporla toplum ve sporla kitle iletişim araçları arasındaki ilişkilerin belirtilmesi açısından önem taşımaktadır. Ama onunda öncesinde spor kavramı ile ilgili tarihi süreç kısaca gözden geçirilmelidir.

Sporun tarihi gelişimine bakıldığında ilk sporların “savunma-saldırı kökenli” olduğunu görülmektedir. İlkel insanın yırtıcı hayvanlarla boğuşması, önceleri çıplak elle sonraları sopa, ok, yay, kılıç gibi aletlerle olmuştur. Bu savaşımın barışçıl benzetimi güreş, boks, cirit, eskrim, gibi temas sporların olarak biçimlenmiştir. Arkeolojik kazılar sonunda ortaya çıkan belge ve bulgulardan İ.Ö. 3000 yıllarında tarihin ilk devletleri olan Mısır ve Sümer’de bu sporların yapıldığı bilinmektedir. Daha sonra insan soyunun doğayı kontrole almasına koşut olarak “Taşıma-Ulaştırma kökenli” sporlar ortaya çıkmıştır. Bu sporlar, insanların bir yerden bir yere gitmek, doğa güçlerinden, yırtıcı hayvanlardan kaçmak için başvurdukları araçlı–araçsız yöntemlerin barışçıl benzetimi olarak karşılaşıl maktadır; Atletizm, kürek, kano, binicilik sporları bu tür sporlardır. Bu anlatılanlar sporun, insanların doğaya karşı verdikleri var olma savaşımı içinde, bedensel ve zihinsel olarak sürdürdükleri eylemlerin barışçıl benzetimi olduğu düşüncesine katkı sağlamaktadır. Ancak bunun çağdaş anlamdaki sporu tanımlamak için yeterli olmadığı da açıktır (Sert, 2000: 23). Yine Sert’in belirttiği gibi: “Günümüzdeki “spor” kavramını her yönü ile oturtup, toplum yaşamındaki yerini sağlıklı biçimde belirleyebilmek için, sporun olmazsa olmaz koşulu “boş zaman” ve “para” kavramlarının irdelenmesi gerekir”. Bu nedenle de “Spor ve Toplum İlişkisi” ile bu ana başlık altındaki konular bu kavramları incelemek için çalışmaya taban oluşturacaktır.

Türk Dil Kurumu sözlüğünde “kişisel ya da toplu biçimde yapılan, genellikle yarışmaya yol açan, kimi kurallara göre uygulanan beden hareketlerinin

(24)

tümü” (http://www.tdk.org.tr, 11.11.06) olarak tanımlanan sporun İngilizce’de hoş ve eğlenceli zaman geçirme anlamında ilk kullanımının 1440’ta, fiziksel etkinlik içeren anlamının da 1523’te kullanıldığı ve bu sözcüğün de fiil olarak kökeninin boş zaman, rekreasyon, zevk anlamına gelen disport/desport sözcüğünden türediği (Pala, 2005: 36) görülmektedir. Spor ile ilgili bu kısa kronolojik bilginin ardından spor konusundaki değişik tanımlamalara geçmeden önce Bourdieu’un şu hatırlatmasının da altı çizilmelidir: “Spor, gerek bütünlüklü olarak gerekse tek bir dal alanında özerk bir tarihe sahiptir. Bu özerklik, onun hem tarihin hem de kendi tarihinin iktisadi, siyasi ve kültürel olaylarında yansımasını bulup onlardan etkilense bile, kendine özgü temposu, evrimle yasaları, krizleriyle özgül bir kronolojiye sahip olmasından gelir” (Bourdieu, 1997: 160).

“Spor” olgusu, sözlük anlamı itibari ile “oyun, oyalanma, işten uzaklaşma” gibi sözcüklerin karşılığı olarak belirtilmektedir. George H. Sage sporu, insan doğasında bulunan saldırganlığa barışçı boşalma olanakları sağlayan, saldırganlık güdüsünün denetim altına alınması için uygun bir yarışma ortamı yaratan olgu şeklinde tanımlarken, Budd Schulberg ise, sporu sağlıklı bir emniyet supabı, savaşın ikamesi olarak belirtmekte ve bu tanımı ile sporun “barışçı boşalma olanakları” sağladığı görüşünü kuvvetlendirmektedir (Schulberg’den akt. Kazaz, 2002: 9). Savaş ise sporu, toplu ya da takım halinde yapılan, kendine özgü kurallar, teknikleri olan, bedensel ve zihinsel yetilerin gelişimini sağlayan, eğitici ve eğlendirici uğraş (Savaş, 1993: 134) tanımı ile ele almıştır. Bu noktada spor alanı, toplumsal yapının uyum ve barış içinde sürdürülmesi için dışarıda bırakılması gereken zayıflık ve enerjiden, oyun aracılığıyla dışsallaştırılarak arınmanın alanı (Elias’dan akt. Toker, 2005: 14) olmaktadır.

Fişek’in ekonomi yaklaşımlı spor tanımlamasında da yukarıda yapılan tanımlamalardan izler bulmak olasıdır. “Spor, oyun güdüsünün örgütlü-kurallı uzantısıdır. Estetik, teknik ve fizik bir süreçtir. Tam gün çalışma gerektiren bir meslektir. Spor içinde yapıldığı toplumun tüm çelişkilerini, çirkefliğini yansıtan bir aynadır. Sporun gelişiminde bugün öyle bir aşamaya gelinmiştir ki, sporun özüyle yapılma-kullanılma biçiminin birbirlerinden soyutlanmaları güçtür. Spor bugün, araç-gereç üretimi ve gişe geliriyle önemli bir sanayi kolu, sokaktaki

(25)

adamın tutkusu olduğu için de sistemler savaşının etkili bir propaganda silahıdır”. Sporun özünü ister istemez etkileyen bu çarpışmaların en belirgin örneğini kapitalist piyasa mekanizmasıyla spor arasında kurulan ilişkide görmenin olası olduğunu belirten Fişek, aynanın kırık ya da foyalı olması benzetmesi ile tanımına açıklık getirmektedir (Fişek, 2003: 65).

Hekimler ve siyasetçilerin spor tanımlarına bakmadan önce, C. Diem’in “Spor, oyunun alanından türemiş, belli bir amaca dönük olmayan, amacı kendi içinde bir eylem (faaliyet) dir. Çalışma ise, varlığı ayakta tutmak için sürekli icra edilen bir faaliyettir” bulgusunu da belirtmek yararlı görülmektedir. Yine C. Diem, “profesyonel sporun” kesinlikle spor olmadığının da altını çizmekten geri kalmamaktadır. Ona göre, meslek olarak spor, profesyonel sporcunun ekmeğini kazandığı bir iştir (Diem’den akt. Kurt, 1997: 84).

Hekimler, sporu düşünsel ve bedensel eylemler arasında düzenli aralıklarla yapılacak geliş-gidişlerin ruh ve beden sağlığını dengeli biçimde geliştirdiği görüşünü savunurken, ruhbilimciler, giderek rekabetçi olan günlük yaşamın beraberinde getirdiği sürtüşme ve gerginlik gibi tehlikelere karşın etkili bir panzehir ve nihayet toplumsal davranışçılar da sporun temel ödevini davranış belirleyici değerleri yaymak ve güçlendirmek, yaşamda karşılaşılan sorunlara benimsenebilir çözümler getirmek (Fişek,1998: 29) olarak belirtmektedirler.

Bu tanımların yanı sıra sporu “kitlelerin afyonu” ve zaman içinde onun simgesi durumuna gelmiş Olimpiyat oyunlarını da bir tür “suspansuvarlı milliyetçilik” olarak tanımlayan görüşün en önemli kanıtı Francisco Franco’nun, Bernabeau Stadyumu konusundaki “Bana 150 bin kişilik bir uyku tulumu yapın”; Antonio Salazar’ın “Portekiz’i kırk yıl süre ile 3 F’le, fiesta (şölen), fadima (örgütlü din) ve futbol ile yönettim”; Spiro Agnew’un da “Spor toplumumuzu bir arada tutan tutkaldır” biçimindeki sözleridir (Salazar’dan akt. Fişek, 1998: 30). Fişek, bu tanımlamalar içerisinde afyon kavramını ise şu şekilde belirtmektedir. ““Afyon” deyimini, belli bir çözüm getirmeden insanları temeldeki toplumsal sorunları düşünmekten alıkoyan, bireyleri kendileriyle hiç ilgisi olmayan bazı şeylerle özdeşleşmeye iterek toplumsal sorunların çözümünü erteleyen, ya da

(26)

yanlış yerlerde aramaya yönelten “geçici uyuşturucular”, “uyku hapları” için kullanmak mümkün” (Fişek: 2003: 38).

Fizyolojik kökenli bir yaklaşıma göre ise “Spor, başarıyı genişletme ve yarışma da üstün gelme amacı için gösterilen çabayı, bedensel bakımdan daha yetenekli olanların seçilmesini ve seçilenlerin sürekli ve yoğun bir eğitimle yetiştirilmesini gerektiriyor. Böylece spor daha çok yarışmayı içermekte ve yüksek düzeyde oyun, mücadele ve ağır kas çalışmasını gerektirmektedir” (Özmen, 1976: 114). Bu noktada, iki farklı cinsiyetin spor olgusu içerisindeki rolleri ile ilgili kimi görüşlere yer vermek yararlı görülmektedir. Cinsiyetlerin iktidar savaşımında spor, erkekliğin kas gücünü ve beden dokusunu, kadınlığa karşı kullanırken, açık seçik bir kültürel iktidar hiyerarşisi sunacak şekilde, erkekliğin kadınlığa karşı inşa edildiği belli başlı araçlardan biri olmuştur. Spor dünyasındaki cinsiyet savaşımında; erkekliğe özgü fiziksel kahramanlığa gönderme yapılarak, kadının atletik yeteneklerinin küçümsendiği, kadının dışlandığı ayrımcılık, doğal biyolojik farklılığa indirgenmektedir. Rowe’un da belirttiği gibi, farklı kültürlerde, spora ayrılan toplam yer içerisinde kadınların çok küçük oranda yer aldığını gösteren çok sayıda araştırma bulunmaktadır. (Rowe, 1995: 220).

Spor ve toplumsal cinsiyetin iç içe geçmiş yapısı içinde özellikle kitle iletişim araçlarında kadın sporları ve kadınlar, cinsel bir nesne konumuna getirilerek sunulmaktadır. “Kadın sporcuların –atletler, basketbolcular, voleybolcular, yüzücüler– gazetelerde yer alan resimlerinde, televizyonlardaki görüntülerinde, yaptıkları sporun oyunsal pozisyonlarında çok, vücut hatlarının öne çıkartılması, erkek egemen bakış açısının kendi politikalarını oluştururken bir yandan cinsiyet farklılaşmasını derinleştirip, diğer yandan sporu nasıl araçsallaştırdığının göstergesidir” (Sert: 2000: 41–42). Yine Sert’inde belirttiği gibi, “Örgütlü toplumsal pratiklerden sporun, toplumsal cinsiyetin oluşmasında kullanılan düzeneklerden ayrı tutulamayacağı, tersine bu oluşumların önemli bir rolü olduğu anlaşılmaktadır. Var olan cinsiyetler arasındaki eşiksizliklerin ortadan kaldırılmasında spor, -geniş kitlelerin katılımı da düşünüldüğünde– önemli bir katkı sağlayabilecek olgu olarak değerlendirilebilir”.

(27)

Atilla Erdemli ise daha geniş ve kapsayıcı bir açıklama ile sporu “Bulunması, mükemmelleşme bilinç ve duygusunun yönlendirici olması, yapısı gereği bir ahlak olması, insanın temel özelliklerinden biri olması, sporcudan sportif gücünün ve becerisinin sınırlarına ulaşmayı istemesi, bir çevre olayı olması, bio- psiko- sosyal bir olay olması, sürekli yapılması, yapana haz vermesi gibi özellikleriyle diğer oyunlardan ayrılan bedensel etkinlik” (Erdemli, 1997: 40) olarak tanımlamıştır. Erdemli’nin tanımı içerisinde de yer olan oyun kavramı ile, spor ile ilgili kavramsal çerçeve çizilirken aydınlatılması gereken detaylardan birisi olarak karşılaşılmaktadır. O nedenle spor ve toplum ilişkisi ayrı başlıklar altında ele alınmadan önce, “spor süreci ve oyun” aynı başlık altında incelenecektir.

Spor ile ilgili doğal beklentileri içeren tanımlamalara da çoğu zaman rastlanmaktadır. Bu çerçevede Okan Yüksel, sporu çok yalın bir dille belirtmektedir; “Spor, kişinin önce kendisine, sonra doğaya, zamana, insana karşı ruhsal ve bedensel etkinliklerle sürdürdüğü bir mücadele biçimidir. Spor belli kurallarla işleyen sosyal bir olaydır. Spor kişiye, sağlıklı, disiplinli, kurallara saygılı, toplum içinde sevgi ve anlayışlı ilişkiler kurabilen karakter kazandırmalıdır” (Yüksel, 1994: 59).

Tüm bu tanımlar sporu, “boş zaman uğraşısı”, “tam zaman uğraşısı”, özünde “yarışma kazanma” öğesi içeren, doğayla girişilen araçlı-araçsız savaşım, spor yapan sporcu açısından kazanmaya dönük teknik ve fizik bir çaba; izleyen izleyici açısından yarışmaya dayalı estetik bir süreç; toplum genelinde oluşturulan bütün içinde de, yerine göre o toplumun çelişki ve özelliklerini olduğu gibi yansıtan bir ayna (ya da bağımlı değişken), yerine göre onu yönlendirebilen etkili bir araç, ama sonuçta önemli bir toplumsal kurum (Fişek; 1998: 31,34) olarak karşılaşılmaktadır.

Bu tanımlardan sonra Kurthan Fişek’in “insanın doğayla ilk ya da toplumla işbirliği-işbölümüne dayalı ileri ilişkilerinin bir benzetim modeli olarak, doğayla savaşım sırasında edinilen bedensel beceri ve geliştirilen araçlı-araçsız yöntemleri, sonuçları açısından barışçıl, yapan açısından tam-güncü, izleyen

(28)

açısından eğlendirici biçimde bireysel ya da toplu boş zamana uygulayan; oyun, oyalanma ve işten uzaklaşmanın araçlarını gidererek “işin kendisi” yaparken kendi bağımsız ekonomik aygıtını da geliştiren estetik, teknik, fizik, yarışmacı, mesleki ve toplumsal bir süreç” şeklindeki spor tanımından da yararlanarak A. Yalçın Kaya sporu şu şekilde tanımlamaktadır: “Spor, etkin ve edilgen katılımcıları açısından çoklu amaçlar doğrultusunda hizmet veren, toplumsal, kültürel, ekonomik ve politik sistemlerle etkileşim içinde olması nedeni ile toplumsal, kültürel, ekonomik ve politik işlevleri olan toplumsal bir alt sistem; rekabete dayalı, teknik, fiziksel, estetik, mesleki ve iletişimsel bir süreçtir” (Kaya, 2001: 5).

Bu tanımlamalardan hareketle, spor kavramı için; toplum içerisinde yer alan birçok kurum ile işlevsel etkinlik ilişkisi içerisinde bulunan, yönetim (kulüp yöneticileri, federasyon üyeleri v.b), üretim (teknik kadro, sporcular v.b) ve tüketim (taraftarlar, izleyici) taraflarının iletişimsel bir süreç içerisinde bulunduğu, bireysel ve kitlesel bir uğraşı etkinliği, aynı zamanda toplumsal bir olgudur, tanımını yapmak olanaklıdır.

Sadece bu tanımlar bile sporun bireysel ve toplumsal yaşam için önemi hakkında fikir vericidir. Buradan hareketle sporun, toplumun tüm katmanları ve kurumları için bir ilgi odağı olduğu sonucuna ulaşmak olası görülmektedir. Bu noktada da tüm toplumsal kurumlar ve spor ile olan çoklu ilişkileri, çalışmanın ilerideki aşamalarının amacına daha uygun bir zemine oturtulması için, açıklama bekleyen konular olmaktadır.

Yapılan tanımlamalar spor ile ilgili çerçeveyi kısmen ortaya çıkarsa da, sporu toplumsal yaşamın ekonomi, kültür, siyaset ve eğitim gibi diğer alanlarından ayrı olarak ele almak, sağlıklı bir yaklaşım olmayacaktır. Çünkü toplumsal yaşamın tüm alanlarının, birbiri içine karışarak oluşturduğu örgütsel yapı, tekil çözümlemelerin kalıcılığını engelleyecek karmaşık ilişkiler ve işlevler barındırmaktadır.

(29)

2. SPOR SÜRECİ VE OYUN

Kavramsal çerçevesi çizilmeye çalışılan sporun, ilişki ve içerik bakımından kesiştiği ve örtüştüğü diğer disiplinler ve bu disiplinlerle çoklu ilişkileri konusunda belirlemelerde bulunmadan önce, spor kavramı ile oyun ve bu bağlamda da boş zaman uğraşısı açısından spora yaklaşımları ortaya koymak yararlı görülmektedir.

Kurt’un spor ve oyun ile ilgili yaklaşımı şu şekilde: “Sporu, ister oyunun gelişmiş bir biçimi olarak ya da tersine hakiki oyunun deformasyonu olarak anlamak isteyelim, spor ile oyun arasındaki ortak bir ilişki, varlığını bize dayatacaktır. Hatta sporun, zamana karşı bir mücadele (matches against time) olduğu yerde bile geçerlidir bu ortak yan: spor ve oyun, insan varlığını, zamanın belli bir dilimi içinde, bir süre için hapsederek, onu zamanın akışı dışına taşır; dolayısıyla yarın “endişesini” o süre içinde ortadan kaldırır. Spor ve oyun, insan varlığı ile zaman akışını yepyeni bir düzenlemede yeniden kurgular, kesintisiz akış içindeki belli bir aralığı kendi içinde yeniden anlamlandırırlar. Spor ve oyun sahanın sınırlarının belirlenmesi, saha içi sınırlamalar, spor yapma süresinin sınırlanması, bir tecrit etme, zaman ve mekân sınırları belirli yeni bir “dünya” yaratma anlamına gelebilir. Öyleyse spor ve oyun, özleri gereği hep “şimdide” olan şeylerdir” (Kurt, 1997: 72).

Özellikle spor süreci ve oyunun gerçek hayat ile teması ve yansıması yine Kurt tarafından şöyle belirtilmektedir: “Sporun ve oyunun, performansı, verimliliği ancak bu “şimdide” var olduğu kadar değerlendirme özelliği vardır ve muhtemel (potansiyel) performansın, (verimliliğin) bu mekânı ve süresi belirlenmiş dilim dışında ortaya çıkabilme olasılığı, başka deyişle, oyun ve müsabaka dışındaki bir yerde ve zamanda gerçekleşebilme şansları “şimdiyi” hiçbir şekilde ilgilendirmediği için, modern profesyonel sporun çok özgün bir çalışma dünyası oluşturduğunu düşünülmesine olanak tanımaktadır. Kapasite düşüklüğü, başka birçok etmenle de bağlantılı olabilecek bu olumsuzluk, belli bir anda, o anda, (şimdide) değerlendirilebilir sonuçlar vermeyebilir. Oysa modern spor müsabakası, performans ve verimliliği, sınırları önceden belirlenmiş mekân

(30)

ve zaman süresi içinde net bir biçimde değerlendirir (sayı, puan vb.). Bu daraltmanın bir başka sonucu da, yoğunlaştırmadır. Spor karşılaşmaları da, yoğunlaştırılmış ilişkiler toplamıdır. Normal hayatta kazanıp kazanmadığımızı, bütün bir hayatın bir yenilgi mi yoksa zafer mi anlamına geldiğini saptayabilmek için, kimi zaman bir ömür boyu beklenmesi gerekir. Sporda (oyun-müsabakada) en geç birkaç saat içinde sonuç ortaya çıkmaktadır. Öyleyse spor, bu anlamda, kendi gerilim ve heyecanını da birlikte getirmektedir” (Kurt. 1997: 72–73). O bakımdan, spor, oyunun kurallarını kendi belirlediği gibi ilişki ve içerik bakımından kendisi ile ilgili alan ve araçların etkisinde de kalabilmektedir.

Özbaydar’ın spor süreci ve oyun ile ilgili belirlemelerine de bu noktada yer verecek olursak, “spor sözcüğünün kökü de “disport” (dis ve portare) aslında işten uzak durmak anlamı taşımaktadır. Tek başına çalışmadan farklı, daha çok oyun yönünün ön plana çıkması ile sivrilmektedir. Spor etkinliğinin sonucu değil; ona katılmak, onu yaparken zevk almak, eğlenmek, dinlenmek, toplumsal ilişkileri geliştirmek (Özbaydar, 1993: 18) gibi yorumlar ile karşılaşılmaktadır. Ancak görülmektedir ki, günümüz itibari ile spor süreci ve oyun, “sağlıklı yaşam için spor” veya “herkes için spor” gibi daha masum amaçlar taşıyan temellerden gittikçe uzaklaşmakta ve daha kompleks ilişkilerin bir uzantısı olarak var olma yoluna sokulmaktadır. Bu ilişkilerin bulguları ve sonucunda ortaya çıkanları da yine spor süreci ve oyun başlığı altında toparlamak yararlı görülmektedir.

Oyuncu ve izleyici, aynı gerilim atmosferi içinde buluşup bir bakıma özdeşleşmektedirler. Motifleri farklı da olsa, aynı takımın (aynı kişinin) başarısı, o oyuncu ile o oyuncunun ait olduğu takımın taraftarlarının istedikleri sonuç, onları birleştirir. Bu özdeşleştirme süreci, her iki düzlemde de, sporun kendi içinde olmayan ikincil süreçlere yol açmaya müsaittir (Kurt, 1997: 73–74).∗

Somut olarak spor süreci ve oyun kavramına gönderme yapıldığında, sporda normal olarak kabul edilen bir davranışın günlük yaşamda asla kabul

İzleyici siyasal, ideolojik, ekonomik, paramilitarist vb. düzenlemelerde manipüle edilmek istendiğinde; oyuncu, salt bu özdeşlik yüzünden, kendisini manipüle aracına dönüştürmek isteyenlerin aleti olmaktan kurtulamayacaktır. Başka deyişle, modern spor müsabakaları, izleyici ile sporcuyu, aynı zaman-mekan kesiti içinde bir araya getirmektedir (Kurt, 1997: 73-74).

(31)

edilemez bir davranış olduğu ile karşılaşılmaktadır. Örneğin bir tek yolcu arayan bir minibüse binmek için önünüzde koşan birisine çelme takıp, düşürdükten sonra, onun yerine minibüse binmeye kalkarsanız başınız yasalarla ciddi şekilde derde girer. Hâlbuki benzer davranışın spordaki yaptırımı kesinlikle bu kadar ağır değildir. İşte günlük yaşamda onaylanmayan, kabul edilmeyen saldırgan davranışların sporda kabul edilmesi, onaylanmasına psikologlar “oyunun mantığı” ya da “parantez içine alınmış ahlaklılık” demektedirler (Tiryaki, 2000: 155). Bu örneklendirme özellikle sporun savaş ve saldırganlık güdüsünün ikamesi yönündeki tanımlamalarını “spor süreci ve oyun” ilişkisi bağlamında desteklemektedir.

Bu belirlemelerin ardından Kurt’un spor ve oyun süreci ilişkisinden hareketle yaptığı toplumsal gerçeklik bulgusu dikkat çekicidir. “Orta ve üst katmanın aklı fikri yarındadır.∗

Alt katmanlarda, bu nedenlerle, şimdinin, doğal anın, kaçınılması gereken bir engeller alanı olarak algılanması söz konusu olamaz. Hatta doğrudan şiddete, fiziksel güce dayalı hesaplaşmalarda ve hak taleplerinde de, toplumun alt kesimlerinin genellikle korkusuzluğu öne çıkabilmektedir. Yarına endeksli üst kesimlerin, bu bağlamda, tam bir ödlekliği ve sakınmacı tavrı belirgindir. Çünkü her şey gibi beden de yarına saklanması zorunlu bir yatırımın taşıyıcı parçası, korunması gereken bir maddedir. Buradan çıkacak sonuçlardan sporla ilgili olanı, alt kesimlerin spora yapay bir şimdiki zaman yaratılması bağlamında, orta katmanlar ve burjuva sınıfı kadar ihtiyacı olmayacağıdır. Buradan çıkacak spor (ve popüler kültür) eleştirisi, konuyu yeni tartışmalara götürecek kadar uçları açık bir eleştiri olmaktadır. Popüler kültürü (özellikle arabeski) sürekli toplumun alt katmanlarıyla ilintileyen tartışmalar, aynı şeyi spor için de yapmaktadır. Profesyonel sporun, unutulmak istenen, unutulmuş bir şimdiki zaman yerine, yoğunlaştırılmış bir yapay şimdiki zaman koyma aracı olduğu tezi benimsenebilir bir tez ise, gerçekten de emekçi kesimlerin ve aynı düzlemde yer alan öteki katmanların, şimdiyi unutma ihtiyaçlarına yanıt veren

Günümüz pratiğinde hastalık haline gelen iyi bir eğitim yaptırma kaygıları, kolej-özel okul hazırlıkları, medya ve reklâm dünyasının vazgeçilmez motifi, “yarınınızı düşünün” uyarısı, bu bakımdan, hep belli bir toplumsal kesimde aradığı tepkiyi bulmaktadır. Bu kesimin

(32)

psikolojik-eğlence ürünlerinin ve özellikle futbolun, bir yandan uyuşturucu etki yaparken bir yandan da bu “yapay” kısa andaki yaşantının bütün etkilerini hayata yayarak (gece, gündüz futbol konuşan kitleleri düşünün) sosyo-ideolojik işlevler yüklendiğini iddia edebilmek olası olmaktadır. Başka deyişle, bu gerilim ve heyecan, şimdi korkusu çok daha büyük olan üst ve orta katmanların yarattıkları bir yapay anın içinde, bu korkuyu aşmaya çalışırken, ihtiyaç duydukları bir duygusal yoğunluğun ifadesi ya da karşılanma aracı olmaktadır” (Kurt, 1997: 80– 81). Modernleşen toplumlarda planlanan, bir makine düzeni içinde seyreden insan hayatı, soluk alabilmek için kimi keşiflerde bulunmuştur. Bunlardan biri de “Serbest Zaman” dır. Filiz Aydoğan’ın ifadesi ile serbest zaman; çalışmak, yemek, barınmak gibi yaşamın zorunlu ihtiyaçlarının karşılandığı zamanın dışında kalan zamandır. Bireye toplumsal yapı tarafından yüklenen rollerden kurtulduğu ve kendisini “özgür” olarak tanımlayabildiği ve özgür hissedebildiği, kendisini ve gerçekliği toplumsal bir biçimde sorgulayabildiği bir alan olarak değerlendirilmektedir. İlk çağlardan itibaren en önemli serbest zaman etkinliği oyunlardır. Oyun, toplumsal kişiliğin her şeyi kapsayan taleplerinden kurtulmak isteyen kişiye bireyselliğini gerçekleştirebileceği bir alan açmaktır (Aydoğan’dan akt. Yaylagül, 2001: 281–282).

Birçok spor eleştirmeni de spordaki planlama, programlama öğesini doğrudan çalışmaya (meta üretim alanına) özgü zorunluluklar olarak yorumlamaktadır. Jurgen Habermas, “Çalışma İle Boş Zaman Arasındaki İlişki Üzerine Sosyolojik Notlar” diye çevrilebilecek (1964) bir yazısında, sporun çoktan çalışma rasyonalizasyonunun bir sektörüne dönüştüğünü söylemektedir. Çalışma dünyasının “ikileştirilmesi” anlamına gelen modern antrenman yöntemlerini bu tezin desteği olarak göstermektedir. H. Plessner, “Sporun sanayi toplumundaki işlevi” başlıklı yazısında (1996) “Boş zaman bilinci” kavrayışını öne çıkartarak, spor ile çalışma arasındaki benzerliği göstermektedir. Plessner’e göre, “İnsan boş zamanında bir anti-çalışma dünyası kurmaya çalışmakta; ikinci bir “toplumsal alan” oluşturmak istemektedir. Oyun karakteri olan, ama bu oyun kültürel yapısına seslenebilen bir uyarıdır bu. Finans dünyasına bağlı bütün reklâmlar da uzun vadeli yatırım stratejisinin kaçınılmazlığı mantığında temellenmektedir (Kurt, 1997: 80–81).

(33)

karakterini aynı zamanda yeni bir iş (çalışma) dünyasının temeline dönüştüren bir sosyal davranış olarak ortaya çıkmaktadır bu. Dolayısıyla emekçi, bugün iki çalışma dünyasıyla karşı karşıyadır ve birinden ötekine geçilmektedir. Bu çalışma dünyalarından birinde sonuna kadar gerginleşir (yorgun düşer) ama ötekine geçer geçmez de (dinlenmek şöyle dursun) ayrı bir yorgunluk ve gerginlik başlatmaktadır. Plessner, mesleği profesyonel olmayan kişinin spor yapmasının (bir yerde çalışırken aynı zamanda spor yapmasının) olanaksızlığının altını böyle çizmekte, günümüzde sporu sadece mesleği spor olan spor işçisinin yapabileceğini söylemektedir. Özellikle profesyonel sporcuların ihtiyaç duydukları dinlenme ve sezon aralarının önemine dikkati çeken Plessner, buradan, zaten sporun kendisinin “öteki” çalışmayla birlikte yürümeyecek yorucu bir çalışma (iş) olduğunun kanıtını türetmektedir (Plessner’den akt. Kurt, 1997: 85). Tüm bu görüşleri destekler nitelikte olan Fişek’te, başlangıçta bir “boş zaman uğraşısı” görünümü taşıyan sporculuk, sporun toplumsal kurumlaşmasına ve kalıcı bir nitelik edinmesine bağlı olarak, özünden yitirmeksizin, bir “tam zaman uğraşısı” olma eş deyişle “meslekleşme” sürecine (Fişek, 1998: 35) girdiğinin altını çizmektedir.

Spor, sporcu olmayanın, meslekten bu işi yapmayanın ikinci bir uğraş olarak gerçekleştirmesi olası olmayan bir etkinlikler bütünüdür gerçeği böylece ortaya çıkmaktadır. Profesyonel spor, giderek, teknokratlaşmanın tipik karakteristik özelliklerini de almaya başlamıştır. Megden, baştan beri söylenegelinenleri derleyen bir saptama yapmaktadır: “Spor, başarı ve kapasite (üstün verimlilik) ilkesine göre yapılaşan modern sanayi toplumu modelini fazlasıyla kopya etmektedir; sonuç olarak da artık birazcık oyun, fazlasıyla ciddiyet olmaktadır. Onun için de “plansızlığa”, spontane, hesaplanamaz, beklenmez, rastlantısal olana yer kalmamıştır” (Megden’den akt. Kurt, 1997: 85– 86). Sonuç olarak, spor ve oyun süreci bağlamında boş zaman kavramı ile ilgili yukarıda yer verilen belirlemelerin ardından Kurt’un belirttikleri konunun toparlanmasına yardımcı olmaktadır. “Bugün modern sporu, daha doğrusu profesyonel bir meslek olarak sporu tartışırken “oyun” “gerçek spor” vb. gibi belki kuramsal tartışmaları zenginleştirecek, ama hayatın içinde yaşanılan

Referanslar

Benzer Belgeler

Üçüncü generasyon, semisentetik cephalosporinlerden olan Cefope- razone gram ( +) ve (-) mikroorganizmalara etkili ve beta - laktamaz aktivitesine karşı güçlü bir

Davranışsal tutarlılık veya tekrar satmalına birçok örgüt için önemli finansal amaç olarak sadakati karakterize etse de gerçek sadakatin, takım ile ilgili

Tarih Öncesinden Bizans Dönemine Kadar Konya Ulaşımı ve Balkayalar-Bağırsakdere Kalesi | 127.. Tarih Öncesi

Program stüdyo dışında gerçekleştiği anda canlı yayın aracı yoluyla yayınlanır.. Naklen yayınlara yapıldığı anda yayınlanan spor karşılaşmalarını, önemli

Grup 2‟de omuza yönelik yapılan testlerden Hawkins testinin tedaviden önceki ve tedaviden hemen sonraki oranları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark

A hmet Muhip Dranas’ı, o dönemin önde gelen bir sanat yazan olarak, Suut Kemal Yetkinin öncülüğü altında Güzel Sanatlar Genel Müdür­ lüğü tarafından

The Activated Notch1 Receptor Associated with YY1 in a Large Complex in the Nucleus—The intracellular domain of Notch1 receptor had been demonstrated to be associated with

Ama salonun ortasında belediye­ nin hediye etmiş olduğu, 30-40 senede yetişen ve değeri de 50-fip bin lirayı bulan bir palmiye cinsi olan sikas göze