• Sonuç bulunamadı

İletişim teknolojisinin gelişim süreci ise oldukça uzundur. Alfabenin ilk bulunuşuyla başlamış, baskı makinesi, fotoğraf çekimi, pikap, sinema, radyo ile aşama aşama gelişmiştir. Gelen her yenilikle birlikte, yeni tartışmalar başlamış ve karşı görüşler ortaya çıkmıştır. Bu bakımdan kitle iletişim araçlarının gelişiminin tarihsel bir süreçten ziyade birbirleri ile olan ilişkileri ve yarattıkları etkilerle ele almak yararlı görülmektedir. Çünkü kitle iletişim araçları gerçekte birbirinin devamıdır. Her yeni kitle iletişim aracı bir önceki kitle iletişim aracından bir şeyler almaktadır (Eco, 1991: 108). Örneğin televizyon, kendisinden önce en çok ilgi gören radyodan birtakım özellikler almıştır. Bu da, sestir. Ses radyodan alınmış, buna görüntü de eklenerek yeni bir aygıt ortaya çıkarılmıştır.

Kitle iletişim araçlarının kitleler üzerindeki etkisini Mükremin’in, “Bir zamanlar, insanlar, savaşlarda kazanan taraf tarafından önce esir edilir, sonrada köleleştirilirlerdi. Bugün ise kitle iletişim araçları sadece kişilerden değil, komple toplumlardan köleler oluşturmaktadır” (Mükremin, 1992: 8) sözleriyle daha iyi anlayabilmek olasıdır. Bu noktada Gökçe’nin de belirttiği gibi; “Kitle iletişim araçlarının toplumsal yaşam için fonksiyonlarını, kitle iletişim sisteminin fonksiyonları olarak değerlendirebilmek mümkündür” (Gökçe, 1993: 85).

Kitle iletişim araçlarının işleyişi açısından şu tür işlevleri söz konusudur:  Haber veriri, eğitir ve eğlendirir,

 Dışımızdaki şeylerin gözlemlenmesine yardım eder,

 Dışımızda oluşan fırsat ve çağrılara karşılık verme ile toplumsal hareketlerde genel rızaya ulaşma arasında bağ kurmamıza yardım eder,

 İletişim olgusunun genel işlevine paralel olarak kültürün toplumdan bir sonraki kuşağa, nesilden nesile geçişini sağlar,

 Eşya ve hizmetlerin tanıtılıp satılmasına yardım eder (Yüksel ve Zıllıoğlu: 2002, 79).

Kitle iletişim araçları teknolojilerinin özellikle günümüzde baş döndürücü gelişmesi, insanların dünyanın her bir tarafındaki olaylardan anında haberdar olmasına, her türlü konu hakkında daha kolay ve çok düşük maliyetle bilgilenmesine sebep olmuştur. Bu durum, çoğu insanın günlük hayattaki olaylara bakış açısını değiştirmekte ve karar verme sürecini etkilemektedir.

Kitle iletişim araçlarının her birinin toplumda üstlendiği fonksiyonlar aynı olmakla birlikte, birbirine oranla etkili oldukları değişik yer ve zamanlar bulunmaktadır. Mesela yazılı araçlar özellikle gazete, kişiye dilediği hızda ilerleme, materyale ise istenildiği kadar sunulabilme, istenilen uzunlukta ele alınabilme olanağı tanımaktadır. Bundan başka diğer araçlardan daha cesur davranarak azınlık görüşlerinin yansıtılmasını sağlamaktadır (Klapper, 1985: 189– 210). Gazetelerin bu tür avantajlarına rağmen günümüzde okuma oranları düşmektedir. Bir görüşe göre, özellikle batı dünyasında gençler arasında gazete okuma oranı giderek düşmektedir. Bu düşmede; yazının artık kutsal sayılmasının yanında televizyonun da büyük etkisi olmaktadır (Fillion’dan akt. Kalender, 2000: 114).

Kitle iletişim araçlarının hepsi bir toplumda belli fonksiyonları üstlenmekte ve yerine getirmektedir. Bu fonksiyonları McQuail beş ana bölüme ayırmakta ve enformasyon, korelasyon, devamlılık, eğlence ve seferberlik (McQuail, 1994: 76–77) olarak sıralandırmaktadır. Buna göre kitle iletişim araçları toplum ve dünyada olan olaylar ve şartlar hakkında bilgi sağlamak, güç ilişkilerine işaret etmek, yenilik, uyum ve ilerlemeyi kolaylaştırmak suretiyle enformasyon; olay ve bilgilerin anlamını açıklayıp yorumlamak, kurulu otorite ve normlar için destek sağlamak, sosyalleştirmek, ayrı etkinlikleri koordine etmek, paylaşma oluşturmak ile öncelik ve belli göreli statüleri düzenlemek yoluyla da korelasyon fonksiyonunu yerine getirmektedir. Devamlılık fonksiyonu hâkim kültürü ifade etme, alt kültürleri ve yeni kültürel gelişimleri tanıma ile değerlerin yaygınlığını ilerletme ve sürdürmeyi ifade ederken; eğlence fonksiyonu zevk,

oyalama ve rahatlama sağlamayla sosyal tansiyonu azaltma amacını yerine getirmektedir. Son fonksiyon olarak seferberlik ise; siyaset, savaş ekonomik gelişme, çalışma ve bazen de din küresinde toplumsal hedefler için savaşmayı belirtmektedir (Kalender, 2000: 115–116).

McQuail ayrıca kitle iletişim araçlarının bireyler için fonksiyonlarını da sınıflandırmıştır. Buna göre kitle iletişim araçları bireyler için enformasyon, kişisel kimlik, entegrasyon ve sosyal etkileşim ile eğlence fonksiyonlarına hizmet etmektedir. Bireyler; dünya hakkında bilgi alma, problemler ve karar seçimlerinde tavsiye arama, merak ve ilgiyi tatmin etme, kendini eğitme, davranış modelleri bulma, bireysel değerleri pekiştirme, sosyal empati ve etkileşim, başkalarıyla özdeşleşme, rahatlama, sorunlardan kaçma, zaman doldurma, duygusal boşalma vb. amaçlarla kitle iletişim araçlarına yönelmektedir (McQuail, 1994: 78–79).

Kitle iletişimi yoluyla gerçekleştirilen yoğun ileti bombardımanının her bireye birçok ve değişik etkileri olduğunu kestirmek güç değildir. Bu etkinin yoğunluğu ise, bireylerin kişilik yapılarına, eğitim düzeylerine, yetişkinleri ve içinde bulundukları çevrenin yapısına kitle iletişimi ile karşılaşma yoğunluğuna ve nihayet bu iletilerle karşılaştıkları çevre koşulları ve zaman birimine göre farklılıklar gösterebilmektedir (Yüksel ve Zıllıoğlu, 2002: 82). Öte yandan, kitle iletişim araçları toplumun ortak inanç ve eğilimlerini belli baskı yollarıyla yaratmakta, toplumu belli tutumlara yöneltmekte ve en önemlisi yaratılan bu tutumun kendi öz inançlarından kaynaklandığı imajını oluşturmaktadır (Solmaz, 2004: 53). Bu noktada Degenais’in şu görüşlerine katılmamak olası değildir; “Kitle iletişim araçları toplumun aynası gibidir. Bir toplumun kitle iletişim araçlarının incelenmesi, o toplumun durumu hakkında bilgi verebilmektedir. Kitle iletişim araçları, yukarıda değinildiği gibi bilginin yayılmasında ve insanları etkilemede büyük bir paya sahiptir. Eğer bilginin yayılmasında kitle iletişim araçları anahtar role sahipse bunlar tamamıyla tarafsız olmak, yanlı yayın yapmamak zorundadırlar” (Degenais, 2001: 2). Bu ifadelerin pratikte ne kadar uygulandığı ve hayata geçerken nasıl ve hangi kayıplara uğradığı yaygın ve etkin bir kitle iletişim aracı olarak televizyon incelendiğinde belki de ortaya çıkabilecektir.